• Sonuç bulunamadı

Quo Vadis? Yerli Irklar Yok Olup, Yeni Melez Irklar Üretilirken, Çiftlik Hayvanları Yapaylaşıyor mu?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Quo Vadis? Yerli Irklar Yok Olup, Yeni Melez Irklar Üretilirken, Çiftlik Hayvanları Yapaylaşıyor mu?"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Quo Vadis? Yerli Irklar Yok Olup, Yeni Melez Irklar Üretilirken, Çiftlik Hayvanları Yapaylaşıyor mu?

Orhan Yılmaz1*, Mehmet Ertugrul2

1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, 17100, Çanakkale.

2Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, 06110, Ankara.

* İletişim: zileliorhan@gmail.com

Tel: +90-286-2180544/1344, Fax: +90-286-2180545 Özet

Ülkemizde büyükbaş çiftlik hayvanlarından deve mevcudu son yıllarda 1000’ler seviyesine düşmüştür. Sığır ırklarından 11 adedinin neslinin tükenmiş olduğu, Anadolu Mandası’nın sayısının ise kritik seviyelere indiği bilinmektedir. At ırklarından bazı ırklar yok olmuş ve fotoğraflarda kalmış, bazı ırkları ise yüzlerle ifade edilen rakamlara inmiştir. Küçükbaş hayvan gurubundan koyun ırklarından ise Halkalı, Karakaçan ve Ödemiş Koyun Irkları son yıllara kadar varlığı bilinen ancak sadece fotoğraflarda kalmış koyun ırklarıdır. Ancak öte yandan melezlemeler yolu ile son 50 yıl içinde en az 17 yeni koyun ırkı üretilmiştir. Ankara Keçisi’nin sayısı kritik seviyelere inmiştir. Öte yandan Saanen ırkı yerli Kilis keçisi ırkı ile melezlenerek Akkeçi adı ile yeni bir keçi üretilmiştir.

Bazı köpek ırklarının sayısı birkaç yüz adet iken, yeni köpek ırkı üretme çabaları göze çarpmaktadır. Ankara Tavşanı geçtiğimiz yüzyıl içinde neredeyse tamamen yok olmuş, zamanın Tarım Bakanlığı damızlık Ankara Tavşanı üretmek için, Fransa’dan Ankara Tavşanı ithal etmek zorunda kalmıştır. Kanatlı grubundan Gerze Hacıkadın ve Denizli ırkları korunamazken, öte yandan müteşebbislere sürekli olarak yeni tavuk ırklarının yetiştirilmesi teşvik edilmektedir. Güvercin türünde yerli ırklar hızla azalırken, diğer yandan güvercin yetiştiricileri tarafından tamamen bilinçsizce yapılan melezlemeler sonucu yeni güvercin ırkları türetilmektedir. Suni ipeğin yaygınlaşması ile doğal ipeğe talep azalmış ve ipekböceği yetiştiriciliği çok dar bir çevrede yapılmaktadır. Yerli ırkların korunması ve yeni ırkların meydana getirilmesi çabası bir devlet politikası haline getirilmelidir. Konunun en önemli iki tarafı olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Üniversiteler bu konuda ciddi bir program üretmeli ve uygulamalıdır.

Anahtar kelimeler: Yerli ırk, gen kaynağı, koruma.

Giriş

Dünya ile paralel bir şekilde Türkiye’de de bazı ırklar yok olurken, bazı ırklar da yok olma tehlikesi veya ağır tehdit altındadır. Öte yandan zaman zaman melezlemeler yapılarak yeni ırkların meydana getirildiği de bir gerçektir. Dünyada önemli çiftlik hayvanlarından 4.011 adet ırkın varlığı bilinirken, bunlardan 643 adedinin yok olmuş olduğu, 866 adedinin ise yok olma tehdidi altında olduğu bilinmektedir. Herhangi bir tek doğuran çiftlik hayvanı ırkında damızlık dişi sayısının 100-1.000 arasında olması o ırkın yok olma tehlikesi altında, 100’e düşmüş olması ise yok olma ağır tehlikesi altında olarak kabul edilmektedir (Ertuğrul ve ark. 2010).

Büyükbaş

Deve: İstatistiklere göre Cumhuriyet Dönemi’nde deve sayısı 1937 yılında 118.211 iken, bu sayısı 2003 yılında 808 baş deveye düşmüş, ancak deve güreşlerinin

(2)

yaygınlaşması ile bu rakam tekrar 2012 yılında 1.315’e yükselmiştir (Yılmaz ve ark.

2011). Çok etkileyici bir örnek vermek gerekirse, İstanbul’un Eyip İlçesi sınırlarındaki Kemerburgaz yakınlarındaki Akpınar Köyü’nde 1970’lere kadar 60 hane tarafından 450 civarında deve yetiştirilirken, günümüzde köydeki deve sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek miktardadır (Oruç 2014).

Sığır: Uluslararası tek doğuran hayvanlar için koruma altına alma kriterlerine göre Türkiye’de yok olma tehdidi bulunmayan ırk mevcut değildir ve tüm sığır ırkları çeşitli derecelerde yok olma tehlikesi altındadır. Kultak, Halep, Çukurova, Dörtyol, Kırım (Leh), Kıbrıs, Seferihisar, Kafkas, Malakan, Diyarbakır, Karacadağ, Urga, Siyah (Kalmuk), Eleşkirt ve Karaisalı Sığır ırkları tamamen yok olmuştur (Ertuğrul 2010).

Zavot ve Yerli Kara ağır tehdit altında, Boz, Doğu Anadolu Kırmızısı ve Kilis sığırı yok olma tehdidi altında ırklardır (Yılmaz ve ark. 2012c).

Manda: Yurdumuzdaki tek manda ırkı Anadolu Mandası’nın sayısı 1929 yılında 492.000 iken 1968 yılında 1.257.000 ile zirveye çıkmıştır. Ancak takip eden yıllarda sürekli olarak sayısı azalan Anadolu Mandası’nın sayısı 2009 istatistiklerine göre 87.207 baştır (Anonim 2010, Yılmaz ve ark. 2012a).

Küçükbaş

Koyun: Güvercin hariç tutulursa, en fazla ırk sayısına sahip tür, koyundur.

Evcilleştirilen 2. hayvan türü olan koyun ırklarından Halkalı ve Karakaçan ırklarının nesli geçtiğimiz yüzyıl içinde tükenmiştir. Ayrıca Sakız, Ödemiş ve Norduz Koyunu ırkları nesli tükenme ağır tahdidi altında, Güney Karaman, Dağlıç, Herik, Tuj, Kıvırcık, Hemşin, Karakaş, Çine Çaparı ve Karya Koyunu ırkları nesli tükenme tehdidi altında ırklardır. Öte yandan Cumhuriyet Dönemi'nde yarım yağlı koyun ırklarından Acıpayam, Kamakuyruk ve Malya, yağsız ince kuyruklu koyun ırklarından Anadolu Merinosu, Asaf, Bafra, Orta Anadolu Merinosu, Çukurova, Hasak, Hasmer, Tahirova, Karacabey Merinosu, Menemen, Polatlı, Ramliç, Sönmez ve Türkgeldi Koyunu ırkları yeni üretilmiştir. Yani koyun türü bakımından yerli ırklardan melez ve insan eliyle üretilmiş suni ırklara doğru hızlı bir değişim söz konusudur (Yılmaz ve ark. 2013a).

Keçi: Yerli keçi ırklarından Malta ve Norduz Keçileri nesli tükenme ağır tehdidi altında iken, Ankara ve Honamlı Keçileri ise nesli tükenme tehdidi altındadır (Ertuğrul 2010). Kıl ve Kilis Keçilerinde ise yok olma tehdidinin olmaması sevindiricidir. Ancak diğer yandan Saanen ve Kilis Keçilerinin melezlenmesi ile Akkeçi (%75 Saanen, %25 Kilis) üretme çabaları da sürmektedir (Yılmaz ve ark. 2012d).

Tek Toynaklı

At: At populasyonumuz Cumhuriyet Dönemi’nde iki nedenden dolayı son derece azlamıştır. Birinci neden; 1850-56 yıllarında Kırım, 1877-78 yıllarında Doksanüç, 1914- 18 yıllarında I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı süresince gerçekleştirilen Seferberlik uygulamaları sırasında at varlığımızın önemli ölçüde azalmış olmasıdır. İkinci neden ise ulaşım, savaş, endüstri ve tarım gibi alanlarda at kullanımının yerini makinelerin almasıdır. Bu nedenle 1960’lı yıllarda 1.312.000 (Anonim 2010) ile en yüksek seviyesine çıkan at populasyonu sayısı günümüzde 2012 rakamlarına göre 141.442 adede düşmüştür (Anonim 2014). Bunun doğal bir sonucu olarak Çamardı Kulası, Kırşehir Kurutlu Kaytalısı, Kızılcahamam Topuğu Kıllısı, Uzunyayla Atı gibi bazı ırkları tamamen yok olmuş ve sadece fotoğraflarda kalmıştır (Yılmaz ve ark. 2012c). Ayvacık Atı gibi bazı ırklarda ise sayı 200’ler seviyesine düşmüştür ve giderek azalmaktadır (Yılmaz ve ark.

2014a). Öte yandan Türk Nonyus, Karacabey ve Karacabey Nonyus gibi yeni at ırkları

(3)

üretilmiş olmasına rağmen, bu at ırkları da yetiştiricilerin çeşitli nedenlerle ilgi göstermemesi sebebi ile yok olmuş sayılmaktadır (Yılmaz ve ark. 2012c).

Eşek: At ile paralel olarak sanayileşmenin bir sonucu olarak eşek sayısı da Cumhuriyet Dönemi’nde azalmaktadır. 1960’lı yıllarda 1.891.800 (Yarkın 1962, Yılmaz ve Wilson 2013) olan eşek sayısı 2012 yılı rakamlarına göre 188.789 adede inmiştir (Anonim 2014, Yılmaz ve Wilson 2013).

Katır: Zooloji Biliminde katır bir tür ya da ırk sayılmayıp, bir hibrit kabul edilmekle birlikte, katır sayısında da Türkiye’de önemli bir azalma göze çarpmaktadır.

1929 yılında 43.624 olan katır sayısı 1959 yılında en yüksek seviyesi olan 172.000 başa çıkmıştır (Yarkın 1962). Fakat ilerleyen yıllarda azalan katır sayısı 2012 istatistiklerine göre 47.205 baştır (Anonim 2014, Yılmaz ve Wilson 2012b).

Pet

Köpek: İlk evcilleştirilen hayvan köpek türüne ait bir çok ırk yurdumuzda yetiştirilmektedir. Ancak bu ırklardan Kangal (Karabaş) Çoban Köpeği hariç diğer tüm ırklar yerel ırklardan meydana gelmekte ve belirli coğrafi bölgelerde yetiştirilmektedir.

Ancak bu ırklardan Akbaş Çoban, Çatalburun, Dikkulak (Çivikulak), İzci Köpeği Zağar, Karaman, Kars Çoban, Koyun, Tonya Finosu, Türk Tazısı ve Zerdava Köpeği ırklarının sayısı hızla azalmakta ve tükenmeye doğru gitmektedir (Yılmaz ve Ertuğrul 2012b).

Kedi: Yurdumuzdaki kedi popülasyonunun çok az bir kısmını meydana getiren Ankara ve Van kedileri, sahip oldukları bazı özellikler sayesinde dünyada oldukça popüler olmuş ve yaygınlaşmışlardır. Tüm yurtta, özellikle kırsal kesimde yetiştiriciliği yapılan Kısa Tüylü Türk Kedisi ırkı hakkında yapılmış herhangi bir çalışmaya literatürde rastlanılamamıştır. Öte yandan yurtdışında melezleme yolu ile üretilmiş bazı kedi ırklarının ülkeye ithal edildiği ve şehirlerde yetiştiriciliğinin yapıldığı gözlemlenmektedir (Yılmaz ve ark. 2014b).

Tavşan: Türkiye'ye özgü bir ırk olan Ankara Tavşanı, tüm tavşan ırkları içinde uzun tüylere sahip, ve tüyü için yetiştirilen ender tavşan ırklarından birisidir. 1990'lı yıllarda zamanın Tarım Bakanlığı Ankara Tavşanı yeyiştiriciliğini yaygınlaştırmak için bir çalışma başlatmış, ancak yurt içinde yeterli sayıda saf Ankara Tavşanı damızlığı bulamamıştır. Bunun üzerine bakanlık yetkilileri Fransa'dan Ankara Tavşanı ithal etmek zorunda kalmış ve damızlık sayısını böylece çoğaltmışlardır (Wilson ve Yılmaz 2013a).

Kanatlı

Tavuk: Tavuk türü Türkiye'de en önemli gelişmeyi gösteren türlerden birisidir.

Sayı itibari ile 1936 yılında yaklaşık 17 milyon olan Türkiye tavuk popülasyonu sayısı, 2009 yılına gelindiğinde yaklaşık 230 milyona yükselmiş ve önemli bir başarı göstermiştir (Anonim 2010). Buna paralel olarak yumurta ve tavuk eti üretiminde de önemli artışlar sağlanmıştır. Ancak yüksek verime sahip yumurtacı ve broyler ırkların yurdumuza ithalatı ile yerli tavuk ırklarımızdan Gerze Kacıkadın ve Denizli ırklarının yetiştiriciliği ihmal edilmiştir (Yılmaz ve ark. 2014c).

Hindi: İstatistik verilerine göre 1936 yılında hindi sayısı 919.000 iken, bu rakam 1960 yılında 5.328.000'e ulaşmıştır. Ancak ilerleyen yıllarda hindi etine olan talebin azalması ile birlikte mevcut hindi sayısı 2.755.000'e gerilemiştir (Anonim 2010). Bu arada hindi sayısının artmasında yurt dışından ithal edilen kültür ırkı hindilerin sayısının rol oynadığı göz önüne alınırsa, aslında yerli hindi sayısındaki azalışın çok daha vahim olduğu görülecektir (Yılmaz ve ark. 2014d).

(4)

Ördek: Türkiye'de yerli ördek ve bunun bir renk varyetesi Yeşilbaş ördek yetiştiriciliği yıldan yıla azalırken, 1980'li yıllarda ülkeye ithal edilen Pekin ördeği sayısında bir artış gözlemlenmektedir. 2007 istatistiklerine göre 482.000 civarındaki ördek sayısı 2012 yılına gelindiğinde yaklaşık 357 seviyesine gerilemiştir (Anonim 2014, Wilson ve Yılmaz 2013b).

Kaz: Anadolu yemek kültürünün vazgeçilmez öğelerinden kaz eti yeme alışkanlığı, son yıllarda değişen damak tadı değişimi yüzünden git gide azalmaktadır.

2007 istatistiklerine göre 1.022.000 civarındaki kaz sayısı 2012 yılında 676.000 civarına gerilemiştir (Anonim 2014, Wilson ve Yılmaz 2013b).

Güvercin: Mevcut yazılı literatüre göre yurdumuzda 70 civarında güvercin ırkının olduğu belirtilmesine rağmen, bunlardan bir kısmının saf örneklerine rastlamak oldukça zordur. Diğer yandan güvercin yetiştiriciliği yapan ve hayvancılık konusunda herhangi bir seviyede eğitim almamış amatörler gelişigüzel melezlemeler yapmakta ve suni bir talep yaratarak bunları piyasa sürmektedirler (Yılmaz ve ark. 2013c).

Diğer

İpekböceği: Geçtiğimiz yüzyıl içinde suni ipeğin icadı ve yaygınlaşması, ipekböceği yetiştiriciliğini önemli ölçüde azaltmıştır. Bursa Beyazı, Bursa Beyazı Alaca ve Hatay Sarısı olmak üzere üç yerli ırka sahip olan Türkiye'de bu ırkları koruma çalışmaları devam etmektedir (Yılmaz ve ark. 2014e).

Arı: Anadolu, arı bakımından dünyanın en önemli gen kaynağı merkezlerinden birisidir. Anadolu, Kafkas ve Suriye Arıları ülkemizdeki yerli arı ırklarıdır. Ayrıca Anadolu Arısı'nın bir ekotipi olarak kabul edilen bir arı popülasyonu da Batı Anadolu'da yetiştirilmektedir. Gezginci arıcılığın yaygınlaşması ve insanların Kıbrıs, Karniyol, İran Arısı gibi yeni arı ırklarını ülkeye ithal etmesi sonucu mevcut ırkların genetik yapısı hızla bozulmaya başlamış ve ortaya birçok yeni melez arı grupları çıkmaya başlamıştır (Yılmaz ve ark. 2014f).

Domuz: Dini nedenlerden ötürü Türkiye’de domuz eti yeme alışkanlığı yoktur.

İzmir ve Antalya’da iki adet ruhsatlı domuz yetiştirme çiftliği olmakla beraber, bu işletmeler ürettikleri domuz etini yabancı turistlere yönelik olarak turistik otellere pazarlamaktadırlar (Wilson ve ark. 2011).

Sonuç

Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı yerli hayvan ırk ve populasyonumuzun azaldığı bir gerçektir. Bazı ırkların çoktan nesli tükenmiş, bazıları ise nesli tükenme tehdidi veya ağır tehdit altındadır. Marmara Araştırma Merkezi, Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü tarafından hazırlanan “Türkiye Yerli Evcil Hayvan Genetik Kaynaklarından Bazılarının İn Vitro Korunması ve Ön Moleküler Tanımlanması - I (TÜRKHAYGEN – I)” 2007- 2012 yılları arasında gerçekleştirilmiştir (Arat 2011). Proje kapsamında 5 at, 5 keçi, 13 koyun, 6 sığır ırkı ile Anadolu Mandası için çeşitli koruma önlemleri alınmıştır. Bu projenin nihayetinde, devam projesinin daha kapsamlı şekilde hazırlanması planlanmaktadır. Ayrıca devlet tarafından birçok hayvan türünde, çeşitli ırkların desteklenmesine yönelik nakdi yardımlar yapılmaktadır. Resmi Gazete’nin 8 Nisan 2013 tarih ve 28612 sayılı nüshasında sığır, manda, koyun, keçi, arı, ipekböceği ve bazı balık türlerine destek sağlanması Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanmıştır. Bu benzeri çalışmalarla biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik projeler, çalışmalar, destekler ve önlemler artarak devam etmeli ve evcil hayvan genetik kaynakların gelecek nesillere iletilmesi sağlanmalıdır.

(5)

Kaynaklar

Anonim, 2010. İstatistik Yıllığı 2010. Türkiye İstatistik Kurumu, Başbakanlık, Ankara.

Anonim, 2014. Hayvancılık İstatistikleri. Türkiye İstatistik Kurumu, Ankara.

http://tuikapp.tuik.gov.tr/hayvancilikapp/hayvancilik.zul (erişim 26.02.2014) Ertuğrul, M., Dellal, G., Elmacı, C., Akın, A. O., Pehlivan, E., Soysal, M. I. and Arat, S.

2010. Ciftlik Hayvanlari Genetik Kaynaklarinin Kullanilmasi ve Surdurulebilir Kullanimi. Turk Ziraat Muhendisligi VII. Teknik Kongresi.

Ertuğrul, M.,Dellal, G., Soysal, İ., Elmacı, C., Akın, O., Arat, S., Barıtçı, I., Pehlivan, E.

and Yılmaz, O. 2009. Türkiye Yerli Koyun Irklarının Korunması. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 23(2): 97-119.

Ertürk, Y. E. ve Yılmaz, O. 2013. Türkiye’de Organik Arıcılık. ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 1(1): 35-42.

Oruç, Vahdettin. 2014. Yüz yüze görüşme, 23 Şubat 2014, Bergama, İzmir.

Wilson, R. T., Yılmaz, O. Ertuğrul, M. 2011. The Domestic Livestock Resources of Turkey: Pig. Pig Veterinary Journal. 66: 26-30.

Wilson, R. T. and Yılmaz, O. 2013a. The Domestic Livestock Resources of Turkey:

Notes on Rabbits and a Review of the Literature. Archiv Tierzucht. 56 (3): 1-14.

Wilson, R. T. and Yılmaz, O. 2013b. The Domestic Livestock Resources of Turkey:

Populations, Production and Pathology of Ducks and Geese. International Journal of Poultry Science, 12 (9): 553-560.

Yılmaz, O., Ertugrul, M. and Wilson, R. T. 2011. The Domestic Livestock Resources of Turkey: Camel. Journal of Camel Practice and Research. 18 (2): 21-24.

Yılmaz, O. and Ertugrul M. 2012a. Türkiye’de Amatör Güvercin Yetiştiriciliğinin Durumu ve Kullanılan Yöresel Tip Sınıflandırmaları. Ordu Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi. 1(1):41-66.

Yılmaz, O. ve Ertuğrul, M. 2012b. Türkiye Yerli Köpek Irk ve Tipleri. Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi. 2(1): 99-106.

Yılmaz, O. ve Ertuğrul, M. 2012c. Türkiye Yerli At Irkları ve Bir Koruma Çalışması.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 22(2): 117-133.

Yılmaz, O. and Wilson, R. T. 2012a. The Domestic Livestock Resources of Turkey:

Economic and Social Role, Species and Breeds, Conservation Measures and Policy Issues. Livestock Research for Rural Development. 24 (9): 157.

Yılmaz, O. and Wilson, R. T. 2012b. The Domestic Livestock Resources of Turkey:

Status, Use and Some Physical Characteristics of Mules. Japanese Journal of Equine Science. 23 (4): 47-52.

Yılmaz, O., Ertugrul, M. and Wilson, R. T. 2012a. Domestic Livestock Resources of Turkey: Water Buffalo. Tropical Animal Health and Production Journal, 44 (4):

707-714.

Yılmaz, O., Boztepe, S. ve Ertugrul, M. 2012b. Phenotypic Characteristics of Turkish Mules. International Journal of Agriculture and Biology.14: 450–452.

Yılmaz, O., Akın, O., Yener, S. M., Ertugrul, M, Wilson R. T. 2012c. The Domestic Livestock Resources of Turkey - Cattle: Local Breeds and Types and Their Conservation Status. Animal Genetic Resources, 50: 65-74.

Yılmaz, O., Kor, A., Ertugrul, M, Wilson R. T. 2012d. The domestic livestock resources of Turkey - Goat breeds and types and their conservation status. Animal Genetic Resources. 51: 105-116.

Yılmaz, O. and Wilson, R. T. 2013. The Domestic Livestock Resources of Turkey: Notes on Donkeys. Journal of Animal and Plant Sciences. 23 (2): 651-656.

(6)

Yılmaz, O., Cengiz, F., Ertugrul, M, Wilson R. T. 2013a. The Domestic Livestock Resources of Turkey: Sheep Breeds and Cross-Breeds and Their Conservation Status. Animal Genetic Resources, 52: 147-163.

Yılmaz, O., Ertürk, Y. E. ve Ertuğrul, M. 2013b. Some Phenotypical Characteristics of Camels Raised in Provinces of Balikesir and Canakkale. ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 1(1): 51-56.

Yılmaz, O., Savaş, T., Ertugrul, M. and R. T. Wilson. 2013c. The domestic livestock resources of Turkey: inventory of pigeon groups and breeds with notes on breeder organizations. World’s Poultry Science Journal. 69 (2): 265-278.

Yılmaz, O., and Ertugrul, M. 2014a. Some Morphological Traits of Ayvacik Horses In Turkey. Ankara Tarım Bilimleri Dergisi, inceleniyor.

Yılmaz, O., Ertugrul, M. and Wilson, R. T. 2014b. The domestic livestock resources of Turkey: Cat. Animal Genetic Resources, in process.

Yılmaz, O., Ertugrul, M. and Wilson, R. T. 2014c. The domestic livestock resources of Turkey: Hen. World’s Poultry Science Journal, in process.

Yılmaz, O., Ertugrul, M. and Wilson, R. T. 2014d. The domestic livestock resources of Turkey: Turkey. World’s Poultry Science Journal, in process.

Yılmaz, O., Ertugrul, M. and Wilson, R. T. 2014e.

Domestic Livestock Resources of Turkey – The Historical Process of Sericulture in Turkey and Conservation Status of Silkworm (Bombyx mori) Breeds. Journal of Sericultural Science of Japan,

in process.

Yılmaz, O., Ertugrul, M. and Wilson, R. T. 2014f.

Domestic Livestock Resources of

Turkey – Apiculture in Turkey. Journal of Apiculture,

in process.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sendromik olmayan kraniosinostozlu hastaların bir kısmında da FGFR2, FGFR3 ve TWIST gen mutasyonları olduğu saptanmış olmakla birlikte kraniosinostozlarla ilgili son

Radikal çevre Raporu 04.12.2006 (Heidi'nin Keçileri Ovaya İndi; Örümcek Ormanı Ziyarete Açılacak; Yunusu Tüfekle Vurdular).. HEİDİ'NİN KEÇİLERİ'

This study used nation-wide inpatient claims data on a total of 100,730 patients treated in 2000 in (Taiwan): cesarean section (59,364 cases), femoral/inguinal hernia operation

《臺灣醫療奇蹟》赴北醫附醫取景,預計明春在 30 餘國開播

Genel Müdürlüğü yaban keçilerinin yaşadığı bazı alanları “Yaban Hayatını Koruma ve Geliştirme Sahaları” olarak ilan etmiş durumda.. Bu bölgeler, nesli tehlike altına

Bilim adamları bugüne değin yörüngesi Dünya'ya 7,5 milyon kilometre yaklaşan ve çapı 1 km'den büyük 123 asteroid sap- tadılar. http://www.cnn.com

• Kurum içinde barışın sağlanması, • S anatsal kalitenin yükseltilm esi, • Devlet Tiyatrolarının yurt ölçüsünde yaygınlaştırılmasının sağlanması,

Tavuk kievski, mantarlı flaminyon, yufkalı çilav, közde patlıcan, özel salatalık turşusu, parfe ve sufle gibi şahane yiyecekleri arka arkaya yiyebileceğiniz 56