• Sonuç bulunamadı

Yirmibirinci yüzyılda NATO

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Yirmibirinci yüzyılda NATO"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yirmibirinci yüzyılda

NATO

(2)

6-7 4-5

8-9

10-11

12-13

14-15

16-17

18

19

20-21

22-23

İçindekiler

İttifakın kökeni

Güvenliğe yönelik yeni tehditlerle mücadele

Soğuk savaş sonrası dönem

NATO’nun çalışma şekli

Ortaklıklar yoluyla güvenlik sağlamak

NATO’nun genişlemesi

Balkanlar’da NATO

NATO’nun diğer faaliyetleri

Transatlantik işbirliği

İttifak’in transformasyonu (yeniden dönüşümü)

Geleceğe doğru

(3)

3

Atlantik

ittifakı

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Avrupa ve Kuzey Amerika’yı eşsiz bir savunma ve güvenlik ittifakıyla birbirine bağlayan transatlantik yapıyı vücuda getirmektedir. NATO’nun Vaşington Antlaşmasıyla öngörülen esas ve kalıcı amacı tüm üyelerin güvenlik ve bağımsızlığını siyasi ve askeri araçlar kullanmak suretiyle muhafaza etmektir. Avrupa- Atlantik bölgesinin barış ve istikrarının temel yapı taşlarından biri olarak NATO, kurulduğu l949 yılından bu yana üye ülkelerin kollektif savunmasını temin etmekte, müttefiklerin güvenlik çıkarlarını ilgilendiren konularda vazgeçilmez bir forum görevi görmektedir.

Soğuk Savaşın sona ermesiyle birlikte İttifak, tüm Avrupa ile Kafkasya’dan Orta Asya’ya uzanan coğrafyadaki demokratik ülkelerle güvenlik

ortaklıkları inşa etmeyi içeren yeni görevler yüklenmiştir. Güvenlik mimarisindeki kapsamlı değişimler karşısında da, hem Avrupa’daki

bölgesel ve etnik çatışmalardan kaynaklanan istikrarsızlık, hem de Avrupa- Atlantik bölgesinin ötesinden yayılan tehditlerle mücadele etmek amacıyla ilave yükümlülükler üstlenmiştir.

Bugün İttifak, gerek Rusya ve Ukrayna ile NATO dışındaki diğer ülkelerle işbirliğini geliştirmek, gerek uluslararası terörizm ve kitle imha silahlarının yayılması gibi 2l. yüzyılın güvenlik sorunlarıyla aktif bir biçimde mücadele edebilmek için giderek artan ölçüde faaliyetlerinin

kapsamını genişletmektedir. İttifak, hızla değişen yeni güvenlik ortamında, güvenliğin temini ve güçlendirilmesinde etkin biçimde görev yapabilmek için yeni görevler, yeni üyeler, yeni yetenekler, yeni ortaklıklar ve yeni araçlarla, gündemini tüm boyutlarıyla etkileyen sürekli bir değişim döngüsü içerisindedir.

(4)

ll Eylül olayları İttifak için büyük bir şok yaratmışsa da, NATO esasen birkaç yıl

öncesinden, işleyişini değişen güvenlik ortamına uyarlamaya başlamıştır. l999 yılında müttefikler yeni bir Stratejik Konsept benimsemişlerdir.

İttifak’ın karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarıyla, bunlarla mücadele yöntemlerini ortaya koyan bu belgede güvenliğe yönelik tehditler “çok boyutlu ve genelde önceden tahmin edilmesi güç” olarak nitelenmiş, kitle imha silahları ve fırlatma vasıtalarının yarattığı tehdit üzerinde dikkatle durulmuştur. Belgede ayrıca, İttifak’ın güvenlik çıkarlarının; terörizm, sabotaj ve örgütlü suçlar ile hayati öneme sahip kaynakların akışının kesintiye uğratılması eylemlerini içeren daha geniş çaplı tehditlerden de zarar görebileceği açıkça ifade olunmuştur.

Sözkonusu tehditlerle mücadele amacıyla, İttifak askeri yeteneklerini geliştirmek ve gerek üyeleri arasında, gerek Ortak ülkeler ile diğer uluslararası örgütlerle işbirliğini güçlendirmek yönünde bir dizi girişimi hayata geçirmiştir.

Bunlar arasında; yeni güvenlik mimarisinin gerekleri doğrultusunda askeri yeteneklerin güncelleştirilmesini hedefleyen üst düzeyli bir program olan ve l999 yılında kabul edilen Savunma Yetenekleri Girişimi, kitle imha silahları tehdidi konusunda müttefikler arasında bilgi paylaşımı ve koordinasyonun gerçekleştirilmesi amacıyla 2000 yılında kurulan Kitle İmha Silahları Merkezi ve NATO’nun Avrupalı

Güvenliğe tehditlerle

yönelik yeni

Kimyasal silahlara karşı savunma tatbikatı

ll Eylül 200l tarihinde ABD’ye karşı yapılan ve yolcu uçaklarının kitle imha silahı olarak kullanıldığı terörist saldırılar, Soğuk Savaşın bitiminden bu yana güvenlik ortamının ne yönde değişmekte olduğunu ve modern toplumun güvenliğe yönelik yeni tehditler karşısındaki zayıflığını ortaya koymuştur. Bu olay karşısında müttefikler, içinde bulunduğu kritik dönemde ABD’ye siyasi ve somut destek sağlamak amacıyla, Vaşington Antlaşmasının kollektif savunma hükmünü içeren 5. maddesini ilk kez uygulamaya sokmuştur.

Müttefiklerin ABD’ye terörle mücadelesinde destek veren bu kararı aynı zamanda uluslararası terörizmle mücadele alanında NATO’nun

yeteneklerini artırma yönünde atılan adımların da başlangıcını teşkil etmiştir.

mücadele

(5)

5 olan Uluslararası Güvenlik Yardım Gücüne

(ISAF) katkıda bulunulmuştur. Ayrıca, ISAF’da yer alan üye ülkelerin talebi ve sürekliliği sağlamak gayesiyle, NATO, ISAF’ın liderliğini üstlenmiştir. İttifak, Avrupa-Atlantik bölgesinin ötesinde benzer harekatlara katkıda bulunma imkanlarını da araştırmaktadır.

Yeni güvenlik sorunlarıyla mücadele yöntemleri konusunda müttefikler arasında zaman zaman ihtilaflar yaşanmakla birlikte, herkes bahsekonu tehditlerin Avrupa-Atlantik bölgesinin ötesinden de kaynaklanabileceğini ve ne tek bir örgüt

tarafından, ne de konvansiyonel askeri çatışmalar için tasarlanan savunma yapılarıyla sözkonusu tehditlerin üstesinden gelinemeyeceğini kabul etmiş bulunmaktadırlar. Bu çerçevede, İttifak’ın diğer uluslararası örgütlerle beraber çalışmanın yanı sıra yapısını da (politikalarını da) yeni ve farklı güvenlik sorunlarıyla mücadele yönünde uyarlamak zorunluluğu doğmuştur. Neticede NATO, coğrafi sınırlarla tanımlanan bir ittifak olmaktan çıkarak, güvenliğe yönelik tehditlerin sınır tanımayan ve önceden tahmin edilemeyen özellikte bulunduğunu kabul eden ve nerede veyahut ne zaman meydana gelirse gelsin sözkonusu tehditlere cevap vermeye hazır bir ittifak halini almıştır.

Daha güvenlikli bir çevrenin inşasına katkıda bulunmak amacıyla NATO, aralarında

Avrupa Birliği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler ve hatta Dünya Gıda Örgütünün de yer aldığı uluslararası örgütlerle işbirliğini geliştirmekte, diğer yandan da NATO üyesi olmayan Rusya ve Ukrayna ile hem Avrupa-Atlantik bölgesi, hem de Akdeniz bölgesindeki ortaklarla bağlarını güçlendirmektedir.

Prag Zirvesinde Kuzey Atlantik Konseyi

üyelerinin güvenlik ve savunma alanında daha fazla sorumluluk üstlenmelerini sağlayacak Avrupa Güvenlik ve Savunma Girişimi yer almaktadır.

ll Eylül 200l terörist saldırıları bu çabaların ivedilikle uygulamaya aktarılması gereğini ortaya koymuştur. Bu çerçevede hız kazanan NATO’nun işleyiş ve faaliyetlerinin kapsamlı gözden geçirilmesi süreci 2002 yılı Kasım ayında yapılan Prag Zirvesinde müttefik ülke liderlerince onaylanan çeşitli programlar, girişimler ve reform paketleriyle neticelenmiştir. Öte yandan, saldırılardan sorumlu terör örgütü El-Kaide ile anılan örgüte kucak açan Taliban rejimine karşı ABD öncülüğünde yürütülen operasyona destek amacıyla l4 müttefik ülkenin güçleri Afganistan’da konuşlanmış, Kabil’deki barışı koruma kuvveti

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(6)

İkinci Dünya Savaşının ardından, Doğu ve Batı Avrupa, Soğuk Savaşın ideolojik ve politik bölünmeleri sonucu birbirinden ayrıldı. Doğu Avrupa, Sovyetler Birliği’nin hakimiyetine girdi.

1949 yılında, Atlantik’in her iki yakasından 12 ülke Sovyetler Birliği’nin Doğu Avrupa’daki kontrolünü kıtanın diğer bölgelerine yayma riskine karşı koymak için Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütünü kurdu.

1947 ve 1952 yılları arasında, Marshall Planı Batı Avrupa ekonomilerinin istikrarlı bir hale getirilmesi için kullanıldı. NATO’nun siyasi ve askeri bir ittifak olarak görevi, her tur

saldırganlığa karşı toplu savunma temin etmek ve demokrasi ve ekonomik büyüme için güvenli bir ortam sağlamaktı. O zamanki ABD Başkanl Harry S. Truman’ın ifadesiyle Marshall Planı ve NATO “bir elmanın iki yarısıydı”.

NATO’nun kurucu Üyeleri -Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya,

Lüksembourg, Hollanda, Norveç, Portekiz, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri- içlerinden herhangi birine askeri bir saldırının olması halinde toplu savunmaya geçeceklerine dair söz verdiler. Kuzey Amerika’yı Batı Avrupa’nın savunmasına bağlama yoluyla, İttifak Batı Avrupa’ya karşı herhangi bir siyasi ya da askeri baskı girişiminin başarısızlıkla sonuçlanacağını göstermiş oldu. Aynı zamanda, savunmanın millileştirilmesini önlemek için bir çerçeve sağladı.

İttifakın

kökeni

Bölünmüş bir Avrupa

Soğuk Savaşta füze savunması

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(7)

7 1950’lerin başlarına gelindiğinde, Kore Savaşının patlak vermesiyle en yüksek noktasına varan uluslararası gelişmeler, Batı ülkelerinin Sovyetler Birliği’nin yayılmacı emellerinden duyduğu endişeleri haklı çıkarmış oldu. Buna uygun olarak, NATO’ya üye devletler ortak savunma vaatlerini yerine getirmek için gerek duyulan askeri yapıları oluşturmak yönünde çabalarını artırdılar. Avrupa hükümetlerinin isteği üzerine Avrupa’ya gelen Kuzey Amerika güçleri,

Sovyetler Birliği’ni, saldırgan tutumunun başarıya ulaşacağına dair düşüncesinden vazgeçirmeye yardımcı oldu. Dahası, zaman geçtikçe, daha çok devlet İttifaka üye oldu. 1952’de Yunanistan ve Türkiye’nin İttifaka katılmalarından üç yıl sonra Federal Almanya Cumhuriyeti, 1982 yılında da İspanya üye oldu.

İttifak aracılığıyla, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika sadece bağımsızlıklarını ortak bir şekilde

savunmakla kalmadılar, aynı zamanda benzeri görülmemiş bir istikrar da sağladılar. Gerçekten de, NATO tarafından sağlanan güvenlik, Avrupa ekonomik işbirliğinin ve entegrasyonunun temelini oluşturan “refah oksijeni” olarak

tanımlanmaktadır. NATO aynı zamanda Soğuk Savaşın bitmesi ve 1990’lı yılların başında Avrupa’nın bölünmesinin sona ermesi için de ortam yaratmış oldu.

Kuzey Atlantik Konseyi Paris’te toplanıyor

Vaşington Anlaşması imzalanırken

(8)

Soğuk Savaş sırasında, NATO’nun rolü ve amacı Sovyetler Birliği’nin yarattığı tehdit çerçevesinde açık bir şekilde tanımlanmıştı.

1990’lı yılların başlarına gelindiğinde, Varşova Paktı özgürlüklerini yeni kazanan Doğu Avrupalı ülkelerin ısrarı üzerine dağılmış ve Sovyetler Birliği çökmüştü. Geleneksel muhaliflerin ortadan kalkmasıyla, bazı yorumcular NATO’ya gerek kalmadığına ve gelecekteki savunma harcamaları ve silahlı güç yatırımlarının büyük ölçüde azalacağına inanmaya başladılar.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, birçok NATO müttefiki savunma harcamalarını önemli ölçüde, bazıları yüzde 25 oranında kesti.

Buna karşın, barıştan daha geniş pay alma umutları iyimser çıktı. Çok geçmeden, Soğuk Savaşın sona ermesiyle askeri istila tehdidinin ortadan kalkmış olmasına karşın, Avrupa’nın bazı bölgelerinde istikrarsızlığın arttığı görüldü.

Eski Yugoslavya’da ve eski Sovyetler Birliği’nin bazı bölgelerinde, genellikle etnik gerilimlerin körüklediği bölgesel çatışmalar ortaya çıktı ve yayılma tehdidi baş gösterdi. NATO ülkeleri toplu savunma taahhütlerinin ve güvenliklerinin en iyi teminatının NATO aracılığıyla sağlanacak işbirliği olduğunu hemen anladılar.

Ayrıca, askeri istila olasılığı azalmış olmasına karşın, bölgesel çatışmalara müdahale etmek ve Avrupa’da barış ve istikrarı korumak için siyasi ve askeri işbirliği alanında yeni yapılanmalara gerek duyuldu. Aslında, askeri güçleri ve yete- nekleri, kriz yönetimi, barışı koruma ve barışı destekleme operasyonları gibi yeni görevlere uyarlamak ve bunun yanı sıra temel savunma

Berlin duvarının yıkılması

Soğuk

sonrası savaş dönem

(9)

9 görevlerini devamlı olarak yerine getirmelerini

sağlamak için büyük iç reformlar yapılması gere- kiyordu. Yeni güvenlik tehditlerine yanıt olarak, NATO, temelde toplu savunma sorumluluğuyla sıkı sıkıya bağlı bir ittifak olmaktan çıkarak daha geniş bir güvenlik alanında işbirliğine giden ulusların ortaklıklarının odak noktası haline geldi.

İttifakın devamlılığının anahtarlarından biri, karar verme işleminin uzlaşıya dayalı olmasıdır. Bu, bütün kararların oybirliğiyle alınması gerektiği anlamına gelir. Sonuç olarak, önemli bir karar alınmadan önce genellikle uzun danışma ve tartışmalar gerekir. Bu sistem dışarıdan bakıldığında yavaş ve hantal gibi görünse de, iki büyük avantaja sahiptir. Öncelikle, her üye ülkenin egemenliğine ve bağımsızlığına saygı duyulur. İkinci olarak da, uzlaşıyla alınan bir karar, tüm üyelerin desteğini ve uygulamaya aktarılması taahhüdünü haiz olur.

Yerel savaşlarda barış gücü

Zamanın NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner Sovyet Devlet Başkanı Mikhail Gorbaçov’la buluşuyor.

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(10)

İttifakın en önemli karar alma organı olan Kuzey Atlantik Konseyi’nde, üye ülkelerin, diplomatları ve savunma danışmanlarından oluşan ulusal delegasyonlara başkanlık eden büyükelçi düzeyindeki Daimi Temsilcileri kanalıyla temsil edilirler. Büyükelçiler düzeyindeki Konsey haftada bir kere ve gerekirse daha sık olmak üzere toplanmaktadır. Konsey ayrıca belli aralıklarla dışişleri ve savunma bakanları ile devlet ve hükümet başkanları düzeyinde toplan maktadır.

NATO’nun başında yaklaşık dört yıllık bir görev süresi için atanan bir Genel Sekreter yer alır.

Genel Sekreter üye ülkelerin uluslararası planda saygınlık kazanmış üst düzeyli devlet adamları arasından seçilir. Genel Sekreter Kuzey Atlantik Konseyi ve diğer önemli NATO organlarının toplantılarına başkanlık eder ve müttefikler

Kalkışa hazırlık

Kuzey Atlantik Konseyi toplantı halinde

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

NATO’nun çalışma

şekli

(11)

11 arasında uzlaşı sağlanmasına yardımcı olur.

İttifakın günlük faaliyetlerini idare etmek için kendisine, yaklaşık 1700 kişiden oluşan uluslararası görevlilerden müteşekkil bir kadro yardımcı olur.

NATO’nun, üye ülkelerinin ulusal silahlı kuvvetleri dışında bağımsız silahlı gücü bulunmamaktadır.

NATO’nun askeri yetenekleri, müşterek savunmadan barışı koruma ve destekleme operasyonlarına kadar geniş kapsamdaki görevleri yerine getirmek üzere müttefikler tarafından İttifakın kullanımına tahsis edilen ulusal silahlı güçlerden müteşekkildir. NATO’nun siyasi ve askeri yapılarının görevi, ulusal

silahlı güçlerin bu görevleri yerine getirmeleri ve hepsinin ortak komuta, denetim, eğitim ve tatbikatı için gerekli organizasyonların önceden planlanmasını sağlamaktır.

Köprüler kuruluyor

İspanyol pilot

(12)

Avrupa’nın Soğuk Savaş döneminde

bölünmesinin altında yatan problemlerin çoğu, Doğu ve Batı arasındaki ideolojik, siyasi ve askeri karşıtlıkla şiddetlenmişti. Soğuk Savaşı sona erdiren köklü değişikliklerden bu yana, NATO eski muhaliflerle olduğu kadar diğer Avrupa devletleriyle ve Akdeniz bölgesindeki komşu ülkelerle de işbirliği, diyalog ve güvenin tesisi için ortam sağlama yoluyla güvenliği ve istikrarı güçlendirmek yönünde bir dizi yeni girişim başlatmıştır.

Bu yöndeki ilk adım 1991 yılında Kuzey

Atlantik İşbirliği Konseyinin kurulması olmuştur.

Adı Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi olarak değiştirildiğinden bu yana, bu konsey NATO ile Avrupa-Atlantik bölgesindeki üye olmayan ülkeler arasında temel danışma ve işbirliği ortamı görevi görmektedir.

1994 yılında NATO, Barış İçin Ortaklık adıyla yeni bir girişim başlatmıştır. Bu programın tasarlanma amacı, katılan ülkelerin demokratik bir toplumdaki uygun görevlerini yerine

getirmelerini ve NATO’nun yönettiği barış koruma operasyonlarına katılmalarını sağlamak için silahlı güçlerini yeniden yapılandırmalarına yardımcı olmaktır. Her ülkenin kendi

gereksinimlerine uyacak şekilde tasarlanan bu girişim, birçok farklı alanda pratik işbirliği fırsatı sunarak katılımcıların bu programdan

Barış İçin Oraklığa katılım

Kontrol noktası

Ortaklıklar

güvenlik yoluyla

sağlamak

(13)

13 güvenlikleri için gerektiği ölçüde yararlanmalarına

izin vermektedir. Bu faaliyetler arasında askeri tatbikat ve çalışmaların yanı sıra seminerler ve eğitim kursları yer almaktadır. Burada asıl önem, askeri güçlerin şeffaf ve seçmenlere karşı sorumlu hale getirilmesine verilmektedir.

Barış İçin Ortaklık ile kazanılan deneyim, Bosna- Hersek’teki istikrar Gücü (SFOR) ile Kosova Gücü (KFOR) gibi barışı koruma güçlerine katılan ülkeler arasındaki işbirliğine önemli ölçüde katkı sağlamıştır.

1995 yılında, NATO Akdeniz bölgesindeki altı ülke ile -Mısır, İsrail, Ürdün, Moritanya, Fas ve Tunus- Akdeniz Diyaloğu adı altında bir işbirliği mekanizması tesis etmiştir. 2000 yılında Cezayir’in de katıldığı bu programın amacı, Akdeniz bölgesinde iyi ilişkiler yaratmak ve karşılıklı anlayış geliştirmenin yanı sıra bölgesel güvenliği ve istikrarı artırmaktır. Bu çerçevede, Diyalog ülkelerinden katılımcılar Almanya’nın Oberammergau şehrindeki NATO Okulu ile İtalya’nln başkenti Roma’daki NATO Savunma Kolejinde düzenlenen kurslara davet edilmektedir.

Avrupa-Atlantik Ortaklık Kurulu görüşmeleri

1997 yılında NATO-Rusya ile NATO-Ukrayna ilişkileri daha resmi bir temele oturtulmuştur.

NATO-Rusya Daimi Ortak Konseyi ve NATO- Ukrayna Komisyonu güvenlik sorunlarını düzenli bir şekilde danışma ve tartışmayı kolaylaştırmak amacıyla kuruldu. Bu toplantılarda tartışılan konular arasında Balkanlarda barışın korunması, kriz yönetimi, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi, savunma değişimi, çevre koruma ve sivil olağanüstü hal planlaması gibi değişik konular ele alınmaktadır.

2002 yılında Daimi Ortak Konsey’in yerine tesis edilen NATO-Rusya Konseyiyle müttefikler ve Rusya arasında daha yakın ve derin işbirliği bağı kurmuştur. Bu durum basit bir isim değişikliğinden öte ilişkileri yeni bir temele oturtan kapsamlı bir gelişme teşkil etmiştir.

Tüm ülkelerin eşit taraflar olarak yer aldığı bu yeni foruma, NATO Genel Sekreteri başkanlık etmektedir. Forumda ele alınan temel işbirliği alanları arasında terörizmle mücadele, kriz yönetimi ve kitle imha silahları sayılmaktadır.

Kuzey Atlantik Konseyinde olduğu gibi NATO- Rusya Konseyinde alınan kararlar da oy birliğiyle alınmaktadır.

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(14)

1990’ların başından bu yana bazı Doğu Avrupa ülkeleri gelecekteki güvenlik çıkarlarının en iyi şekilde NATO’ya katılmakla korunabileceği sonucuna vardılar ve üye olma isteklerini dile getirdiler. Katılım müzakerelerine davet edilen üç eski Ortak ülkenin -Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya- Mart 1999’da üyeliğe kabul edilme- lerinin ardından üye ülke sayısı 19’a yükseldi.

2002 yılı Kasım ayında yapılan Prag Zirvesinde aralarında Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya’nın yer aldığı yedi ülke daha üyelik görüşmelerine davet edilmiştir. 2004 yılı Mart ayı sonunda anılan ülkeler resmi olarak İttifak’a katıldılar.

Yedi yeni ülke ile NATO üyesi olmak isteyen diğer ülkeler, Ortakları NATO üyeliğine

hazırlamak amacıyla l999 yılında uygulamaya konulan Üyelik Eylem Planından (ÜEP) isti- fade etmişlerdir. ÜEP’de, aday üyelere kendi özel Barış İçin Ortaklık programları aracılığıyla pratik tavsiye ve yardım sunulmakta ve üye- likle ilgili konular üzerinde odaklanılmaktadır.

Bunun karşılığında, aday üyelerden bekle- nen sınır anlaşmazlıklarının barışçıl yollardan çözümü, demokratik kurallara ve kanunlara saygı ile silahlı güçlerinin demokratik kontrolü dahil olmak üzere belli siyasi hedefleri yerine getirmeleridir. Plan gelecekte üyeliğe dair hiç- bir teminat vermemekte; ama, ülkelerin silahlı kuvvetlerini adapte etmelerine ve İttifak üyeliğinin getireceği yükümlülük ve sorumluluklar için hazırlanmalarına yardımcı olmaktadır.

NATO’nun

genişlemesi

 Zamanın Genel Sekreteri Javier Solana ve NATO ülkelerinin liderleri Vaşington Zirvesinde

Yeni müttefikler barış için görevde

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(15)

15 NATO hükümetleri İttifakın genişlemesinin kendi başına bir amaç taşımadığını ve NATO’nun güvenliğini daha geniş sınırlara yaymak ve Avrupa’yı bir bütün olarak daha istikrarlı hale getirmek için bir araç olduğunu açıkça belirtmişlerdir. Genişleme süreci çatışmaların önünü kesmeye yardımcı olmaktadır. Çünkü, beklenen üyelik istekli devletlerin komşularıyla olan anlaşmazlıklarını çözmelerini ve reformlara ve demokratikleşme çalışmalarına kararlı bir şekilde devam etmelerini teşvik etmektedir.

Dahası, yeni üyelerin sadece üyeliğin

faydalarından yararlanmanın yanında bütün üye ülkelerin güvenliğine de katkıda bulunabilmeleri gerekmektedir.

Yeni üyelerin bayrakları göndere çekiliyor

Katılım protokolleri imzalanıyor

(16)

NATO barış güçleri Rusya ve Ukrayna’yı da içeren pek çok Ortak ülkeden askerlerin katılımıyla, Bosna-Hersek’e l995 yılı Aralık ayında, Kosova’ya ise l999 yılı Haziran ayında konuşlanmıştır. NATO her iki bölgede de geniş bir alana yayılan çatışmaları sona erdirebilmek amacıyla kapsamlı harekatlara girişmiştir.

Bosna-Hersek’te müttefikler Bosnalı Sırp güçlerine karşı Ağustos ve Eylül l995’te hava operasyonları düzenlemiştir. Bu operasyonlar taraflar arasındaki güç dengesinin değişmesine ve Bosna Sırp liderliğinin Ohio, Dayton’da müzakere edilen barış antlaşmasını imzalamaya ikna edilmesine yardımcı olmuştur.

SFOR, Birleşmiş Milletlerden almış olduğu görev yönergesi bağlamında sadece Bosna- Hersek’te barışı korumakla değil, gerekli görülen durumlarda güç kullanımı suretiyle barışı tesis etmekle görevlidir. Güvenlik durumunda iyileşme kaydedildikçe Bosna-Hersek’te konuşlu birliklerin sayısında indirime gidilmiş ve görevin niteliği de değişikliğe uğramıştır. Bugün, SFOR mültecilerin ve yerlerinden edilmiş kişilerin evlerine dönmeleri ve savaş suçlularının adalete teslim edilmesi çabalarında aktif olarak rol almaktadır. SFOR aynı zamanda halen (Bosnalı Müslümanlar, Hırvatlar ve Sırplar olmak üzere) etnik temellere dayalı üç rakip orduya bölünmüş olan Bosna ordusunun, yeni bir çatışma olasılığını önlemek amacıyla yeniden yapılandırılması üzerinde çalışmaktadır.

NATO’nun Kosova’ya askeri müdahalesi şiddet olaylarının giderek tırmandığı, bölgesel bir çatışma riskinin doğduğu ve BM Güvenlik Konseyinin Kosova’daki Arnavut halka yönelik baskıların sona erdirilmesi yönündeki kararlarının Belgrat yönetimince açıkça ve sürekli bir biçimde ihlal edildiği bir yıldan uzun bir süre sonunda Eski Yugoslavya’nın dağılmasının akabinde

İttifak dikkat ve enerjisinin çoğunu Balkanlar’a kaydırmıştır. NATO, çatışmaları sona erdirmek amacıyla üç kez bölgeye askeri müdahalede bulunmuştur: l995 yılında Bosna-Hersek, l999’da Kosova ve 200l yılında Makedonya’da. NATO halihazırda Balkanlar’da iki barışı koruma operasyonu yönetmektedir: Bosna-Hersek’teki İstikrar Gücü ya da kısa adıyla SFOR ile Kosova Gücü ya da kısa adıyla KFOR . Her iki barış gücünün de amacı, anılan bölgelerdeki bütün vatandaşların etnik kökenleri ne olursa olsun barış içerisinde yaşayabilecekleri ve uluslararası yardım sayesinde demokrasinin gelişmeye başlayabileceği güvenli ortamı tesis etmektir.

Kosova’da piyade devriyeler

Balkanlar’da

NATO

(17)

17 kişilerin koşulsuz ve emniyetli bir şekilde evlerine geri dönmeleri konusunda anlaşmaya varılmış ve Kosova için siyasi bir anlaşma üzerinde çalışılmasına dair tarafların onayı sağlanmıştır.

KFOR’un görevi her ikisi de Haziran 1999 tarihli olan ve NATO ile Yugoslav komutanlar arasında imzalanan askeri ve teknik bir

anlaşma ile BM Güvenlik Konseyinin 1244 sayılı kararına dayanmaktadır. KFOR bu çerçevede düşmanlığın yeniden ortaya çıkmasını önlemek, güvenli bir ortam yaratmak ve Kosova Kurtuluş Ordusunun silahsızlandırılmasından sorumludur.

Bunlara ek olarak, NATO birlikleri uluslararası insani çabaları desteklemekte ve Kosova’daki uluslararası sivil mevcudiyet, Birleşmiş Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonu (UNMIK) ile birlikte bölgenin gelecekteki gelişimi için istikrarlı bir ortam yaratılması konusunda çalışmaktadır.

NATO’nun Makedonya’ya müdahalesi ise, Makedonya Cumhurbaşkanının ülkenin istikrar ve güvenliğini tehdit eden eylemlerde bulunan etnik Arnavut grupların silahsızlandırılması yönündeki talebi üzerine gerçekleşmiştir.

Müdahaleyi, NATO’nun da içinde yer aldığı uluslararası örgütlerden ve ABD’den özel

temsilcilerin aracılık ettiği, etnik Arnavut toplumu ile Makedon hükümeti arasında varılan siyasi uzlaşı takip etmiştir. Bu çerçevede 3.500 NATO birliği 30 günlük görev süreleri müddetince 4.000’e yakın silah toplamışlardır. Bu harekat ve müteakip küçük çaplı NATO mevcudiyeti iç çatışmanın önlenmesi ile ülkenin yeniden yapılanması ve uzlaşı ortamının yeniden tesisi için zemin hazırlanmasına yardımcı olmuştur.

Üsküp’ün talebi üzerine, NATO birlikleri, 2003 yılında görevin Avrupa Birliği tarafından devralınmasına kadar, Avrupa Birliği ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatından gözlemcilere koruma sağlamıştır.

gerçekleşmiştir. Mart 1999’da, İttifaka üye bütün ülkeler baskıdan sorumlu Yugoslav hükümetinin askeri ve paramiliter güçlerine karşı bir hava saldırısı düzenleme kararı almıştır. Bütün diğer seçenekler ve Belgrat hükümetinin inatçı tavrını değiştirmek üzere yapılan barış görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra alınmıştır.

BM Güvenlik Konseyi’nin çatışmaya ilişkin almış olduğu kararlara uyulmasını sağlamak için gerekli adımları atmada yetersiz kalması karşısında, NATO yaşanan insanlık dramını sona erdirmek ve bölgede istikrarı yeniden sağlamak için tek seçeneğin askeri yollara başvurmak olduğuna karar vererek 78 gün süren hava operasyonu düzenlemiştir .

İttifakın müdahalesinin ardından yapılan yoğun siyasi tartışmalara karşın, operasyon yeniden yapılanma için gerekli olan temel şartların oluşmasını sağlamıştır. Bu çerçevede çatışan tüm tarafların bütün askeri faaliyetlerine son verilmiş, Yugoslav Ordusu Sırp polisi ve paramiliter güçler Kosova’dan çekilmiş, Kosova’da uluslararası bir askeri gücün konuşlandırılması konusunda anlaşmaya varılmış, mültecilerin ve yerlerinden edilmiş

Saraybosna’da Fransız barış gücü askeri

* Türkiye Makedonya Cumhuriyeti’ni anayasal ismiyle tanımaktadır

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(18)

Medya NATO’nun daha çok yüksek seviyedeki diplomasisine, İttifak zirvelerine ve askeri operasyonlarına ağırlık vermektedir. Buna karşın, İttifakın çalışmalarının çoğu gözlerden uzakta gerçekleşir. NATO her gün Avrupa’nın güvenlik ortamını iyileştirmek için bir dizi

projeler yürutmektedir. Bunların arasında İttifaka yeni katılan Doğu Avrupa ülkelerinin silahlı kuvvetlerinin reformdan geçmesine yardımcı olmak, ihtiyaç dışı askeri personelin sivil hayata kazandırılması için eğitim programları hazırlamak ve mayınların temizlenmesi ile kullanılmayan cephane stoklarının imhası konularında yardım sağlamak da yer alır.

NATO bunlara ilave olarak, insani yardım faaliyetlerinin eşgüdümü konusunda da aktif rol üstlenmektedir. İttifak 1999 yılında açtığı Avrupa-Atlantik Afet Müdahale Eşgüdüm Merkezi sayesinde doğal ve yapay afetlerde acil durum ve yardım operasyonlarını koordine edebil- mektedir. NATO örnegin, 1999’da Kosova’daki savaştan kaçan mültecilere yapılan yardımların eşgüdümünü sağlamış, 2002 yazında Orta Avrupa’daki birçok ülkeyi etkisi altına alan sel felaketi ile meydana gelen depremlerde zarar görenlere yardım sağlaması çalışmalarında yoğun biçimde görev almış, son olarak 2003’de Irak savaşı esnasında muhtemel bir kitle imha silahı saldırısından sivil halkın korunabilmesini teminen gerekli sivil olağanüstü hal önlemlerinin alınmasında Türkiye’ye yardımcı olmuştur.

NATO aynı zamanda NATO üyesi ülkeler ile Ortak ülkelerden bilim adamlarının bir arada çalışmasını destekleyen bir Bilim Programına da sahiptir. Bu program sayesinde yılda yaklaşık l0.000 bilim adamı, Kafkasya ve Orta Asya ülkelerindeki akademik çevreler arasında internet erişimini yaygınlaştırmak ve bilgisayar şebekelerinin geliştirilmesi gibi girişimleri de içeren faaliyet ve projelere iştirak etmektedir.

İttifak’ın ll Eylül terörist saldırılarının ardından değişen öncelikleri çerçevesinde,bilim programı da ağırlıklı olarak modern toplumu tehdit eden terörizm ve diğer sorunlarla mücadeleye ilişkin araştırma projelerini desteklemektedir.

İç karışıklıklarda göreve hazırlık

Karadeniz’de NATO’nun finanse ettiği bir araştırma

NATO’nun faaliyetleri

diğer

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(19)

19

© Reuters

Jaap de Hoop Scheffer ve ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell

Kuzey Amerika ile Avrupa arasındaki ilişkiler Atlantik İttifakının özünü oluşturmaktadır. Buna karşılık, yıllar geçtikçe bu ilişkinin niteliğinde değişimler olmuştur. İkinci Dünya Savaşından sonra, Avrupa ekonomisi savaştan epey zarar gördüğü için NATO’nun Avrupalı üyeleri büyük ölçüde ABD’ye bağımlı hale gelmiştir.

NATO’nun kavramsal temelleri Başkan Truman ve Amerikalı diğer siyaset adamları tarafından sadece müreffeh ve demokratik bir Avrupalı ortak yaratmak değil, aynı zamanda Kuzey Amerika’nın meşru güvenlik çıkarlarına hizmet edecek bir yapı meydana getirilmesine yardımcı olmak şeklinde belirlenmişti. Dahası, Amerika’nın bu dönemdeki liderliği Avrupa’nın kendini

toparlaması için ekonomik ve askeri bir katalizör görevi görmüş ve Avrupa’nın yaratıcı enerjisinin yeniden yapılanma ve uzlaşma faaliyetlerine kaydırılmasını sağlayarak şimdiki Avrupa Birliği’nin gelişimine katkıda bulunmuştur.

Aradan geçen yıllar boyunca, Avrupa

güçlendikçe ve birlik olma yolunda ilerledikçe, transatlantik işbirliği de değişen koşullara

uyum sağlamıştır. Avrupa’nın siyasi bakımdan bölünmüşlüğünün ortadan kalkması ve Avrupa Birliği’nin ortak bir dış ve güvenlik siyaseti oluşturmaya başlamasıyla, Avrupa uluslararası ilişkilerde giderek daha fazla ön planda rol almaktadır. Bu itibarla, Avrupa Birliği 2003 yılı Mart ayı sonunda Makedonya’daki barışı koruma görevini NATO’dan devralmıştır.

NATO üyesi olurken her müttefikin taahhüt altına girdiği, herhangi birine yönelik bir askeri saldırı durumunda birbirlerinin savunmasını üstlenmeleri yükümlülüğünü içeren Vaşington Antlaşmasının 5. maddesi, başlangıçta Kuzey Amerika’yı, Batı Avrupa’nın savunmasına kenetleyen bir bağ olarak düşünülmüştür. Ancak 5. madde, NATO’nun tarihinde ilk kez, ABD’ye yönelik ll Eylül terörist saldırıları karşısında uygulamaya konulmuş, Avrupalı müttefiklerle birlikte Kanada, imkanları ölçüsünde ABD’ye destek vermiş ve terörle mücadelede üzerlerine düşen görevleri yerine getirmişlerdir.

Bugün, NATO’nun Avrupalı ve Kuzey Amerikalı müttefikleri, siyasi, ekonomik ve güvenlik meselelerini ele alan geniş bir transatlantik topluluk halini almıştır. Farklı ulusal tutumları nedeniyle müttefikler ortak menfaatler

doğrultusun9da alınacak kararlar hususunda her zaman mutabık olmasalar da NATO danışma ve görüşme sürecinin kolaylaştırıcı rolüyle mümkün olan her durumda oy birliğinin sağlanmasına hizmet etmektedir. Bu sayede NATO üyeleri, giderek büyüyen transatlantik gündemin, Güneydoğu Avrupa’daki barışçı çabalar ve yeni demokrasilerin istikrarının sağlanmasından, uluslararası terörizmle mücadele ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesine kadar uzanan maddelerini birlikte ele almaktadırlar.

* Türkiye Makedonya Cumhuriyeti’ni anayasal ismiyle tanımaktadır

Transatlantik

işbirliği

(20)

Güvenlik ortamı değişmeye devam ettiği müddetçe, İttifak da etkinliğini sürdürebilmek amacıyla, kendisini yenilemek, dönüşüm sürecinden geçmek zorunda olmaktadır. İttifak, Avrupa merkezli geleneksel misyonlarıyla yeni global tehditler karşısında yeni bir denge buldu, ayrıca yeni tehditlere karşı hızlı ve esnek mukabele (yeteneklerinin) yöntem veya kabiliyetleri geliştirilmesini de içeren yeni görevlerini yerine getirebilmesini sağlayacak askeri yeteneklere sahip olmalıdır. Bu ve diğer bütün alanlarda, Prag Zirvesi, NATO’nun2l.

yüzyılın güvenlik tehditleriyle de bir önceliklerde olduğu üzere etkin bir biçimde mücadele

edebilmesini temin amacıyla bir dönüşüm sürecini harekete geçirmiştir.

Terörizme karşı askeri konseptin kabulü ve bu arada özel askeri yeteneklerini geliştirirken, terörizme karşı bir Ortaklık Eylem Planının kabulü ve uluslararası toplumun bu alandaki çabalarına destek verileceği yönünde yapılan niyet beyanlarıyla Prag Zirvesinde teröri- zmle mücadelede NATO’nun rolüne açıklık kazandırılmıştır. Zirvede alınan kararlar, Afganistan’da ISAF’ın komutasının üstlenilme- sine ve Polonya’nın Irak’ta birlik kurmasına des- tek verilmesine kadar uzanan süreçte başlangıç niteliğini teşkil etmiştir.

Prag Zirvesinde müttefikler modern askeri harekatlar için gerekli belli başlı alanlarda yeteneklerin geliştirilmesi yönünde siyasi taahhütler altına girmişlerdir. Prag Yetenekler Taahhüdü tamamıyla uygulamaya aktarıldığında Avrupa’daki büyük birliklerin taşınmasında kullanılan askeri uçakların sayısı dörde

ISAF barış gücü Kabil’de

ACT Karargahının açılış töreni

İttifakın

transformasyonu

(yeniden dönüşümü)

(21)

21 Üyeliğe katılım protokollerinin başarıyla

tamamlanması halinde, 2004 yılı Mayıs ayında NATO’nun 26 üyesi olacaktır. Ancak, örgütün çalışma metotları İttifak’ın l2 üyeli olduğu l950’li yıllardan bu yana pek fazla değişmemiştir.

2004 yılı Mart ayı itibariyle NATO’nun 26 üyesi olmuştur. Ancak, son döneme kadar örgütün çalışma metodları İttifak’ın l2 üyeli olduğu l950’li yıllardan bu yana pek fazla değişmemişti.

Yeni stratejik ortamda etkinliğin sürdürülebil- mesi bakımından müttefikler daha esnek ve kısıtlı bir bürokratik yapının teşekkülü ihtiyacını görmüştür. Bu amaçla Prag Zirvesinde güçlü bir başlangıç yapılmıştır. Toplam 467 olan komite- lerin sayısında %30 indirime gidilmiştir. Bundan sonra atılacak adımlar Kuzey Atlantik Konseyi’ne bağlı alt komitelere bırakılmakla birlikte, Kuzey Atlantik Konseyi’nin karar alma süreci üzerindeki genel sorumluluğu muhafaza edilmiştir. Böylelikle Kuzey Atlantik Konseyi’nin stratejik konular üze- rinde odaklanmasına imkan tanınmıştır. Bakanlar toplantılarının uygulanması da bu çerçevede gözden geçirilmiş, kapsamlı görüş alış verişine daha fazla vakit ayrılması temin edilmiştir.

Sözkonusu değişikliklerle zaman içinde, İttifak içerisinde daha etkili ve günün koşullarına uygun bir çalışma yapısının oluşumuna zemin hazırlanması öngörülmektedir

Prag’da kabul edilen reform paketleri, yeni girişimler ve programlar, ileriki yıllarda İttifak faaliyetlerinin özünü teşkil edecektir. Faaliyetlerin odak noktasını ise (tüm tehdit ve saldırılara karşı) NATO üyelerinin ülkesi ve halkıyla silahlı kuvvetlerinin güvenliğinin garanti altına alınması ihtiyacıyla uyumlu, gerçekçi ve sonuç alınabilir önlemler oluşturacaktır.

katlanacak, havada yakıt ikmali yapan uçak filosu kurulacak, NATO’nun konuşlanabilir hızlı mukabele güçlerinin çoğunluğunda radyolojik, biyolojik, kimyasal ve nükleer savunma ekipmanları olacak, havadan atılan hassas güdümlü mühimmat stokları (ABD’nin elindekiler hariç) %40 artacaktır. Prag’da müttefiklerin üzerinde mutabakata vardıkları bir diğer husus da, ileri teknolojiye sahip NATO Hızlı Mukabele Gücü’nün teşkilidir. Müttefikler ayrıca, yeni, yalın ve daha etkin bir askeri komuta yapısını ana hatlarıyla onaylamışlardır. Gelecekte NATO, Avrupa merkezli operasyonlar için Belçika’da bir stratejik komutanlık ile İttifak’ın askeri

yeteneklerinin geliştirilmesinden sorumlu olacak ABD merkezli ve Avrupa’da temsilciliği bulunan bir stratejik komutanlığa sahip olacaktır.

Havada yakıt ikmali

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(22)

l949 yılında kurulan bir güvenlik ittifakı olarak NATO, 2l. yüzyılın ilk çeyreğinde büyük gelişme kaydetmiş, yarım yüzyıllık zaman diliminde hem İttifak hem de uluslararası ortam NATO’nun kurucularının öngöremeyeceği ölçüde değişmiştir. İttifak, 40 yıl süren Soğuk Savaş dönemi boyunca Batı Avrupa’nın güvenliğini sağlayan, 1990’lı yıllarda Soğuk Savaş sonrası Avrupa’nın içinden geçtiği dönüşüme tanıklık eden bir kurum olmanın ötesine geçmiştir. Yeni üyelerin katılımıyla birlikte İttifak kaçınılmaz bir biçimde, gerek zamanlıca karar alma yeteneklerinin olumsuz yönde etkilenmemesi gerek daha geniş bir grubun çıkarlarının dikkate alınmasını sağlayacak yapıların tesisi amacıyla sürekli bir değişim sürecinin içinde olacaktır. İttifakın içinde yer aldığı stratejik ortam değişmeye devam ettikçe, NATO’nun gelişimi de bu değişimin hızına ayak uydurmak durumunda kalacaktır.

Üye ülkeleri tehdit eden sorunlar ile NATO’nun bu sorunlarla başa çıkabilme yöntemleri

değişmekle birlikte, İttifak içerisindeki işbirliğinin temel esasları Vaşington Antlaşmasıyla

öngörülen çerçeveye bağlı kalmıştır. NATO, güvenliğe yönelik tehditlerle mücadele amacıyla transatlantik işbirliğinin siyasi ve askeri

çerçevesini vücuda getirirken aynı zamanda Kuzey Amerika ve Avrupa ile her bir üye ülkenin çıkarları arasında da bir bağ kurmaktadır.

Denizde talim

Geleceğe

doğru

(23)

23 NATO’nun devam eden transformasyonu,

hem müttefik ülkelerin güvenliğini hem de Avrupa-Atlantik bölgesinin bütününün refahını artırmak amacıyla tasarlanan bir sürecin bir parçasını teşkil etmektedir. Terörizm ve kitle imha silahlarının yayılması gibi günümüz dünyasının tehditlerine karşı mücadele

edilmesi, demokrasi ve insan hakları gibi ortak değerlerin savunmasına katkıda bulunulması, Rusya ve Ukrayna’yla güvenlik köprülerinin tesisi, diğer Ortak ülkelerle mevcut yakın işbirliğinin daha da geliştirilmesi ve diğer bütün seçenekler tükendiğinde krizlere etkin müdahale yöntemlerinin geliştirilmesiyle çatışmanın

etkilerinin sınır aşarak daha geniş bir bölgenin istikrarını tehdit etmesinin önüne geçilmesi amacıyla, Prag Zirvesinden bu yana müttefikler NATO’nun adaptasyonu yönündeki çalışmalara ivme kazandırmışlardır. Ancak amaçlanan bu hedefler doğrultusunda üstlenilecek

görevlerin kapsamlı niteliği, çatışma siyasetini kabullenmeye isteksiz ve gelecek nesiller için güvenliğin işbirliği ve anlayış esasına dayalı olarak inşasında kararlı müttefik ve Ortak ülke kamuoylarının desteğine ihtiyaç göstermektedir.

NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer

Yeni ufuklar

Y i RM i B i R i NC i YÜZYILDA NATO

(24)

NATO Public Diplomacy Division / Division Diplomatie publique de l’OTAN

1110 Brussels / Bruxelles Belgium / Belgique Web site: www.nato.int Site web: www.otan.nato.int E-mail: natodoc@hq.nato.int

NATO21TUR0304

Bu broşür konuya ilgi duyanlara NATO’nun kısa ve öz bilgilerle tanıtımı amacıyla hazırlanmıştır. NATO hakkında ayrıntılı bilgiye www.nato.int adresindeki NATO web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Referanslar

Benzer Belgeler

ÖĞRETİM ÜYESİ DENİZ DORA ŞEHİRDEN

Yüklenici, devlet kalite güvencesine tâbi Alt-yükleniciden alınan, uygun olmayan ürün hakkında DKGT ve/veya Alıcıyı bilgilendirecektir. Kalite yönetim sisteminin uygulama

Science Citation Index'in taradığı dergilerde yer alan toplam Türk tıp yayınları 1997 yılında 1643 idi.. Toplam bi- lim ve teknoloji yayınları içindeki durumu ve

Yazarlarımız ve hakemlerimiz için yazı dili konu- sunda, Türk Kardiyoloji Derneği Nomenklatür Ku- rulunun yeni çıkardığ ı ve hekimlerirnize yaygın ola- rak

 Her proje ekibi, topluma hizmet uygulamaları dersi kapsamında ve proje planı doğrultusunda yapılan etkinliklerle ilgili bir ürün seçki dosyası hazırlayacaktır.. Ürün

Çözüm Önerimiz: MKYO’ların sermaye piyasası faaliyetlerinden kendi lehlerine bir gelir elde amacı gütmedikleri göz önünde bulundurularak, kurumlar vergisi ve gelir

Rusya Başbakan Yardımcısı Yuriy Borisov ile Suriye’de temaslarda bulunan Lavrov, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile

6-17 İlyas PÜR Anxiety and Religiosity Relationship in High School Students (Mersin Example) Türkçe 7-19 Serap Nur DUMAN Determining Pre-Service Teachers' Lifelong