• Sonuç bulunamadı

ÇELİĞİN SERTLEŞTİRME MEKANİZMALARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÇELİĞİN SERTLEŞTİRME MEKANİZMALARI"

Copied!
54
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇELİĞİN SERTLEŞTİRME

MEKANİZMALARI

(2)

Malzemelerin mekanik özellikleri, metalürjik yapılarına bağlıdır.

Metalürjik yapı ise kimyasal bileşim ile malzemeye uygulanan mekanik ve ısıl işlemlerle değiştirilebilir.

Dolayısıyla malzemelerin mekanik özellikleri de bu faktörlere bağlı olarak değişir.

Malzemelerin mukavemeti ise en önemli

mekanik özelliklerinden biridir ve diğer bir çok mekanik özellik mukavemete bağlı olarak

değişir.

Özetle malzemenin mukavemetini arttırmak genellikle;

Kimyasal Bileşimi veya Metalurjik yapıyı değiştirmekle mümkündür.

(3)

Malzemenin yapısını değiştirmek için; mekanik işlem ve ısıl işlem yöntemleri ayrı ayrı veya bir arada(termo- mekanik işlem) uygulanır.

Malzemelerin mukavemetini arttırıcı işlemler genel olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.

1. Alaşım sertleşmesi 2. Çökelme sertleşmesi 3.Dispersiyon sertleşmesi 4.Soğuk işlem

5.Tane boyutunu küçültme 6. Deformasyon Yaşlanması 7.Martenzitik Dönüşüm

8.Radyasyonla sertleştirme

(4)

Metallerin mukavemetinin yükseltilmesi demek, o metali koparmak veya kırmak için daha fazla kuvvet uygulama gereğinin doğması demektir. Dayanımın arttırılması ile esasen akma gerilmesinin yükseltilmesi amaçlanır. Yani,akma dayanımının yükseltilmesi, kayma hareketinin zorlaştırılması demektir.

Metallerde mukavemet, normal olarak çekme deneyi veya metallere uygulanan sertlik ölçme yöntemlerinden biri ile ölçülür. Bu deneylerin dışında sürünme veya yorulma durumlarındaki mukavemetlerin ölçülmesi için yine uygun test metodları mevcuttur.

Hangi yöntemle mukavemet ölçülürse ölçülsün, sertleştirilmiş bir malzemede mukavemeti artırma yöntemine bağlı olarak, az veya çok oranlarda daha yüksek değerler bulunacaktır.

Mukavemetin yükseltilmesi, metalin mikro yapısında bulunan hataların çoğaltılmasıyla mümkündür. Bu hatalar, metalin şekillendirilmesini

güçleştirdikleriiçin mukavemet yüksek görünür. Plastik şekillendirme, kafes sistemine sahip malzemelerde, yani metallerde, dislokasyon hareketleriyle olmaktadır

(5)

Yapı hatalarının etkinliği, dislokasyon hareketlerini engelleme şeklinde olur.

Metallerin plastik şekillenmesi, kayma

düzlemlerindeki dislokasyonların ötelenmesi sayesinde gerçekleştiği için, dislokasyonlar, metalik malzemelerin incelenmesinde son derece önemlidir.

(6)

Metallerin içyapılarında bulunan dislokasyonların hareketini zorlaştıracak veya engelleyecek her türlü etken, malzemede dayanım artışına yol

açacaktır.

Dislokasyonların hareketine karşı koyan başlıca durumlar;

Peierls-Nabarro sürtünme gerilmesi,

tane ve alt tane sınırları,

yoğunluğu artan dislokasyonların birbirini engellemesi,

dislokasyonların diğer noktasal yapı kusurları tarafından engellenmesi, dislokasyonların gerek ikinci faz parçacıkları gerekse makro partiküller tarafından engellenmesi olarak sıralanabilir.

Kayma düzlemleri, deformasyon esnasında blok halinde birbirleri üzerinde kaymazlar. Dislokasyonlar bir fermuar gibi atomdan atoma geçerek, kayma düzleminin her defasında bir atom boyu ilerlemesini ve bu sayede de

şekillenmeyi sağlarlar,.

(7)

MUKAVEMETI ARTıRABILMEK IÇIN ÇEŞITLI YÖNTEMLER VARDıR:

1. Alaşımlama: Asal yer veya ara yer yabancı atomlarının katılması, yani katı eriyik sertleştirmesi, alaşım sertleştirmesi;

2. Soğuk şekillendirme: Dislokasyon yoğunluğunu artırma ve dislokasyonların birbirlerini engellemesini sağlama, yani pekleştirme;

3. Tane inceltme: İnce taneli malzeme üreterek tane ve faz sınırlarının dislokasyon hareketlerine engel olmasını sağlamak, yani tane inceltme, tane sınırları sertleştirmesi;

4. Ayrışım sertleştirmesi: Metal içinde homojen dağılmış, çok küçük ikincil faz parçacıklar üretilmesi ve onların dislokasyon hareketlerini zorlaştırması, yani ayrışım sertleştirmesi (katı çökelti sertleştirmesi veya yaşlandırma sertleştirmesi), dispersiyon sertleştirmesi, parçacık sertleştirmesi.

5. Dönüşüm sertleştirmesi: Çelik malzemelere sıkça uygulanan bir

sertleştirme yöntemidir. Yabancı atomlarla aşırı doymuş bir ostenit kafesinin ferrite dönüşmesi esnasında ayrışımın engellenmesi ve denge dışı ve şekillenme kabiliyeti kısıtlanmış bir martenzit kafesinin ortaya çıkması esasına dayanır:

Martenzit sertleştirmesi veya su verme.

6. Yüzey ve kabuk sertleştirmesi: Çelik malzemelerin yüzey sertleştirmesi bölgesel dönüşüm sertleştirmesidir. Kabuk sertleştirmesinde bölgesel

alaşımlama da devreye sokulmuştur.

(8)

1)ALAŞIM SERTLEŞMESİ

Alaşım sertleşmesi kimyasal bileşimin değiştirilmesi ile mukavemet arttırılması işlemidir.

Alaşım elementinin saf metal içinde eriyip, tek fazlı bir yapı oluşturması halinde katı eriyik

sertleşmesi, ikinci bir faz oluşturması halinde ise ikinci faz sertleşmesi olarak isimlendiririz.

A)Katı Eriyik Sertleşmesi:

Herhangi bir saf metale, matris yapısı içinde

eriyen atomların ilavesiyle elde edilen katı eriyikler iki çeşittir. Bunlar; yer alan katı eriyiği ve arayer katı eriyiği olarak isimlendirilir.

(9)

Şekil 1:Bir metal malzemede bulunabilen yer alan ve arayer yabancı atomu

(10)

Y

ERALAN VE ARAYER KAT

I

ER

İ

Y

İ

Ğ

İ

Yer alan Katı eriyiği(Substitional solid

solution): Saf metal(eritilen) atomları ile ilave edilen alaşım element(eriyen) atomlarının

boyutları birbirine uygunsa, eriyen atomlar

eriten atomların yerini alabilirler. Bu çeşit katı eriyiğe; yer alan katı eriyiği denir(Şekil 1).

Yer alan atomun mukavemete etkisi : Ơ ̴ c

Ơ: akma gerilmesi c:konsantrasyon

(11)

YER ALAN VE ARAYER KATI ERİYİĞİ

Arayer Katı Eriyiği(Interstitial Solid Solution): Eğer eriyen atomlar eriten

atomlardan çok küçükse; Eriten atomların oluşturduğu kristalin, matris içinde

atomlar arası boşluklara yerleşir.

C,N,O,H ve B bu cins eriyen atomlar olup bu elementlerin saf metallerle yaptığı katı eriyik; arayer katı eriyiği olarak

isimlendirilir(Şekil 1).

(12)

HUME-ROTHERY KAİDELERİ

Farklı iki metal atomunun birbiri içinde her

oranda eriyerek yer alan katı eriyiği yapabilme şartları; Hume- Rothery kaideleridir.

Bunlar;

1.Eriyen ve eriten atom boyutları arasındaki fark

%15’ten az olmalıdır. Eğer atom boyutları farkı

%15’ten fazla ise alaşımın yer alan katı eriyiği yapma sınırı genellikle %1’den azdır.

2. Farklı iki metalin birbiri içinde her oranda eriyebilmesi aynı kristal yapısında olmaları halinde mümkündür.

(13)

HUME-ROTHERY KAİDELERİ

3. Elektronegativiteleri birbirine yakın olan

metaller yer alan katı eriyik yapabilirler çünkü bu metallerin birbirlerine karşı kuvvetli kimyasal afinitesi yoktur. Elektronegativiteleri çok farklı olan metaller genellikle metaller arası bileşik yapmaya meylederler.

4.Eriyen ve eriten metal atomlarının valansları aynı olduğunda her oranda birbiri içinde eriyerek katı eriyik yapabilirler. Kristalin bir matris

içinde, matris metalinden daha yüksek valanslı bir metalin eriyebilme sınırı, bunun tersi olan duruma göre daha fazladır. Örneğin; Zn ‘nin ve Cu içerisinde eriyerek katı eriyik yapma sınırı (≈

%38) , Cu’ ın Zn içinde eriyerek katı eriyik yapma sınırından(≈%2) çok daha fazladır.

(14)

Katı eriyikler saf metale göre daha yüksek bir mukavemete sahiptirler.Bunun sebebi;eriyen ve eriten atomların boyut farklılığı sonucunda

oluşan latis distorsiyonu ve eriyen atomlarla hareket halindeki dislokasyonların etkileşimi sonucunda oluşan gerilmelerdir.

Katı eriyik sertleşmesi sonucunda akma mukavemeti artar,(Gerilme-birim şekil

değiştirme) eğrisi de yukarıya doğru kayar(Şekil 2).

Bu durum eriyen atomların, dislokasyonların hareketini engellemesi sebebiyle iç sürtünme gerilmesinin artmasının sonucudur.

(15)

ŞEKIL 2: KATI ERİYİK YAPAN ALAŞIM ELEMENTİ

MIKTARININ(GERİLME- BIM ŞEKİL DEĞİŞTİRME) EĞRİSİNE ETKİSİ

Katı eriyik yapan alaşım elementleri genellikle süreksiz akma olayına da sebep olurlar.

(16)

ERİYEN ATOMLARIN MUKAVEMET ARTTIRMADAKİ ROLÜ

Eriyen atomların mukavemet arttırmadaki rolü iki grupta incelenir.

1. Eriten atomların oluşturduğu kristalin

matriste, küresel olmayan bir latis distorsiyonu oluşturan eriyen atomların(genellikle bütün

arayer atomları bu gruptadır.) mukavemet arttırmadaki etkisi, birim eriyen atom

konsantrasyonu için, kayma elastiklik modülünün 3 katı (3G) civarındadır.

2. Matriste küresel bir latis distorsiyonu

oluşturan eriyen atomların(genellikle yaralan

atomları bu gruptadır.) mukavemet arttırmadaki etkisi, kayma elastiklik modülünün onda biri

(G/10) civarındadır.

(17)

Katı çözelti sertleşmesinde malzemenin sünekliği ve tokluğu azalır.

(18)

İKİNCİ FAZ SERTLEŞMESİ

B)İkinci Faz Sertleşmesi:

Katı eriyik halindeki metal alaşımlar sınırlıdır.

Ticari alaşımlar genellikle birden fazla faz içeren heterojen bir yapıya sahiptirler.

İki fazlı alaşımların mikro yapıları farklı iki grupta toplanabilir.

-Alaşımın yapısında fazların kütlesel olarak dağıldığı durumda, ikinci fazın tane boyutu

matris fazın tane boyutu civarındadır.

Bu gruptaki alaşımlara örnek olarak , α ve β fazlarını içeren pirinç alaşımları ile ferrit ve

perlit fazlarını içeren çelikler verilebilir.

(19)

İKİNCİ FAZ SERTLEŞMESİ

İki fazlı alaşımların bir diğer mikro yapısı “Dispersiyon Yapısı”dır.

Bu yapıda çok küçük taneler halinde bulunan ikinci faz, matris faz içinde dağılmıştır. Bu durumda alaşımın

mukavemeti disperse olmuş fazın fiziksel ve mekanik özelliklerine bağlı olur ve

dispersiyon sertleşmesi olarak adlandırılabilir.

İkinci faz sertleşmesi, genellikle katı eriyik sertleşmesine eklenebilen bir sertleşme oluşturur.

(20)

İKİ FAZLI YAPILARDA MİKROYAPI

ÇEŞİTLERİ

(21)

İki fazlı alaşımlarda, ikinci faz matris fazı içinde bölgesel iç gerilmeler oluşturur, bu durum

alaşımın mekanik özelliklerini etkiler( ferrit- perlit, -α+ β pirinci gibi).

Çok fazlı alaşımlarda her faz, alaşımın özelliklerinden bazılarını etkileyebilir.

Eğer her bir fazın özelliklere katkısı birbirinden bağımsız ise çok fazlı bir alaşımın özellikleri; her bir fazın yapıdaki hacimsel oranı nispetinde,

fazların özelliklerinin ortalama değeriyle belirlenecektir.

(22)

İki sünek faz içeren iki fazlı alaşımların özellikleri, bu iki fazın özelliklerinden iki basit hipotezle hesaplanabilir.

a. Deformasyon sırasında iki fazda da eşit birikim şekil değiştirme olduğunu varsayarsak, alaşımın(sabit bir birim

şekil değiştirmedeki) ortalama gerilmesi, mukavemeti yüksek olan fazın hacimsel oranı ile doğrusal olarak artar. Bu

durumda alaşımın ortalama gerilmesi (σ)

;

(23)

b. İkinci hipotez ise alaşımın iki fazında da eşit gerilme oluşmasını varsayar. Bu durumda alaşımın ortalama birim şekil

değiştirmesi (Ԑ), sabit gerilme durumunda şöyle hesaplanabilir:

(24)

ŞEKİL 3: İKİ FAZLI BİR ALAŞIMIN DEFORMASYON GERİLMESİNİN HESAPLANMASI

Eşit deformasyon miktarı hipotezine göre fazların hacimsel oranının 0,5 olması durumunda alaşımın deformasyon gerilmesinin hesaplanması(solda)

Eşit gerilme hipotezine göre fazların hacimsel oranının 0,5 olması halinde deformasyon gerilmesinin hesaplanması(sağda)

(25)

İki fazlı bir alaşımda ikinci fazın hacimsel oranı az ve mukavemeti yüksek ise,

kayma ile gerçekleşen deformasyon büyük oranda bu fazda oluşur.

Sünek bir faz ile kırılgan sert bir faz

içeren bir alaşımın mekanik özellikleri, kırılgan fazın alaşımın yapısındaki

dağılımına bağlıdır.

Çelik içindeki iz elementlerin alaşımın deformasyon özelliklerine önemli etkileri vardır.

(26)

Fazların yapıda kütlesel olarak dağıldığı iki fazlı alaşımlarda mukavemetin artması genellikle

kaymanın ikinci faz ile engellenmesi sonucunda yapıda homojen olmayan plastik deformasyonun oluşmasına bağlanmaktadır.

Alaşımın yapısında deformasyonun bazı

bölgelerde yoğunlaşması mukavemetin artmasına sebep olmaktadır.

Eşit miktarda sementit fazı içeren

küreselleştirilmiş çelikler ile perlitik çeliklerin mukavemetlerinin ve tokluğunun farklı olması buna iyi bir örnektir.

(27)

Çelikte sementitin küreleştirilmiş veya perlitik yapıda bulunması durumlarında mekanik özelliklerinin karşılaştırılması

(28)

2)Ç

ÖKELME SERTLEŞME

Çökelme sertleşmesi ikinci fazın küçük tanecikler halinde matris fazı içinde çökelmesinin sağlandığı alaşım

sistemlerinde mukavemet arttırmada kullanılan en önemli yöntemlerden birisidir.

Genellikle demir dışı metal alaşımları (Al, Mg, Ti alaşımları) ve çok yüksek mukavemetli çelikler bu yöntemle sertleştirilirler.

Çökelmeye karşı duyarlı olan bu alaşımlar, aşırı doymuş katı eriyik oluşturan alaşımlardır. Aşırı doymuş katı

fazdan zaman ve sıcaklık etkisi ile yeni bir fazın

çökelmesi sonucunda malzemenin sertlik mukavemeti artar.

(29)

ÇÖKELME SERTLEŞMESİNİN YAPILABİLDİĞİ BİR ALAŞIM SİSTEMİNDE ÇÖKELME İŞLEMİNİN SAFHALARI

(30)

Çökelme sertleştirmesi işlemi 3 kademede yapılır. Bunlar sırasıyla; solüsyona alma, su verme ve yaşlandırma kademeleridir.

Sabit

sıcaklıkta yaşlanma süresine bağlı olarak alaşımın mukaveme tinin

değişimi

(31)

SABIT SICAKLIKTA YAŞLANMA SÜRESİNE BAĞLI OLARAK ALAŞIMIN MUKAVEMETININ DEĞIŞIMI

(32)

3)DİSPERSİYON SERTLEŞMESİ

Bu sertleştirme işlemi prensip olarak çökelme serleştirmesinin aynısıdır.

Çökelme sertleşmesinin dispersiyon

sertleştirmesinde farkı; çökelme sertleşmesinde ikinci faz katı eriyikte çökelerek doğal olarak

oluşmuştur, dispersiyon sertleşmesinde ise ikinci faz ince tanecikler halinde matris fazı oluşturan

malzeme içinde fiziksel olarak dağıtılmıştır.

Dispersiyon sertleştirmesi ikinci fazın matris fazı içinde erirliğinin bütün sıcaklıklarda hemen hemen sabit ve sınırlı olduğu alaşımlarda meydana gelir.

Buna karşılık çökelme sertleştirmesi ise ikinci fazın erirliğinin artan sıcaklıkla arttığı alaşım

sistemlerinde meydana gelir.

(33)

4)S

OĞUK

İŞLEM

Soğuk işlem sonunda mukavemetin artması deformasyon sertleşmesi sebebiyledir.

Soğuk işlem, malzemeye plastik şekil verme yöntemleriyle uygulanır.

Plastik şekillendirme hem dislokasyonların

hareketini sağlar hem de yeni dislokasyonların oluşumuna sebep olur.

Deformasyon sertleşmesi, dislokasyonların birbirleriyle ve dislokasyonların hareketini

zorlaştıran çeşitli engellerle etkileşimi sonucunda olur.

(34)

4)SOĞUK İŞLEM

Soğuk işlemle malzeme mukavemetindeki artış, soğuk işlem miktarıyla orantılıdır.

Soğuk işlem sonucunda malzeme yapısında meydana gelen dislokasyon yoğunluğunun malzemenin mukavemetine etkisi aşağıdaki bağıntıyla hesaplanabilir.

(35)

SOĞUK İŞLEM ORANINA BAĞLI OLARAK MALZEMENİN MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN DEĞİŞİMİ

(36)

(37)

4)S

OĞUK

İ

ŞLEM

Soğuk işlem sırasında sarf edilen enerjinin bir

kısmı dislokasyon enerjisine çevrilir, bir kısmı ise ısı halinde kaybolur.

Metalik malzemelerde soğuk işlem miktarı sınırlıdır, çünkü belirli bir soğuk işlem

miktarında malzemenin sünekliği sıfıra iner.

Soğuk işlem sırasında atom boşluklarının meydana gelmesi ve bunların

konsantrasyonunun soğuk işlem miktarı arttıkça artması malzemede çatlaklara sebep olur. Çatlak oluşumunu önlemek, hem de soğuk işlemle

azalan sünekliği arttırmak için malzeme soğuk işlem sırasında zaman zaman tavlanır.

(38)

SOĞUK İŞLENMİŞ MALZEMEDETAVLAMA SICAKLIĞINA BAĞLI OLARAK MALZEMENİN ÖZELLİKLERİNİN DEĞİŞİMİ

(39)

a.Toparlanma(Recovery):Bu safhadaki işlenmiş malzemedeki dislokasyonlar yeni bir düzene

girerler. Bu düzen dislokasyonların daha düşük enerjiye sahip oldukları durumdur.

b.Yeniden Kristalleşme:Bu safhada dislokasyon içeren toparlanmış taneler kaybolur ve yerine yeni taneler çekirdeklenir.

c.Tane Büyümesi:Yeniden kristalleşen taneler, tavlama sıcaklığında uzun süre tutulursa veya yeniden kristalleşme sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda tavlanırsa yayınma ile zamanla büyürler.

(40)

5)T

ANE BOYUTUNU KÜÇÜLTME

Tane sınırı sertleşmesidir.

Tane boyutunu küçülterek de malzemenin

mukavemetini arttırmak mümkündür. Tane boyutu hızlı soğutma veya çeşitli termo-mekanik işlemlerle küçültülebilir.

Tane boyutunu küçültme ile malzemenin mukavemetinin artması şu sebeplerle olur:

a.Tane sınırları kaymayı önlerler. Bir tane içinde

meydana gelen kayma bandı tane sınırlarında durur.

Bunun sebebi tane sınırlarının hareket halindeki dislokasyonların hareketini engellemesidir.

Dislokasyonlar tane sınırı engeli ile karşılaştığında hareket edemez ve bunun sonucu tane sınırlarında dislokasyon yığılmaları olur.

(41)

5)T

ANE BOYUTU KÜÇÜLTME

b.Deformasyon sırasında taneler arasında uyum sağlamak, yani bit tanedeki şekil değişimine bağlı olarak komşu tanelerin şekil değişimine zorlanması, her tane içinde kompleks deformasyon gerilmeleri doğurur. Dolayısıyla birden fazla kayma

sistemlerinin çok kristalli malzemelerde çok çabuk meydana gelmesi tane sınırlarının etkisiyle

olmaktadır. Bu sebeplerle çok kristalli bir malzeme, aynı malzemenin tek kristalinden genellikle daha yüksek mukavemete sahiptir.

Diğer sertleşme mekanizmaları içinde

mukavemetle birlikte tokluğu da arttıran tek mekanizmadır. Tane küçültmenin tokluğu

arttırmasının nedeni; darbe geçiş sıcaklığını düşürmesidir.

(42)

TANE BOYUTU VE AKMA GERİLMESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

(43)

AKMA GERİLMESİNİN TANE BOYUTU İLE DEĞİŞİMİ

(44)

SOĞUK İŞLEM, SÜRÜNME VE TOPARLANMA SIRASINDA OLUŞAN HÜCRE VE ALT TANE YAPISI

(45)

5)T

ANE BOYUTU KÜÇÜLTME

(46)

T

ANE BÜYÜKLÜĞÜ

(MİKROYAPI)

(47)

6)D

EFORMASYON YAŞLANMAS

I

Metalik malzemelerde akma olayı ile ilgili bir olay olan deformasyon yaşlanması,

malzemenin soğuk deformasyondan sonra genellikle düşük sıcaklıklarda tavlanması veya oda sıcaklığında uzun süre

bekletilmesi sonucunda akma ve çekme mukavemetlerinin artması, sünekliğinin azalması olayıdır.

.Soğuk deformasyon sonunda giderilmiş olan akma olayı, yaşlanma sonunda

tekrar görülür

(48)

6)DEFORMASYON YAŞLANMASI

Düşük karbonlu bir çelikte deformasyon yaşlanmasının çekme diyagramına etkisi A:Süreksiz akma olayı gösteren orijinal malzeme herhangi bir X noktasına kadar çekilmiş.

B:X noktasında bekletmeden tekrar Y noktasına kadar çekilmiş.

C:400 ‘da tavlanıp tekrar çekilmiş.

(49)

7)

MARTE

NZİTİK DÖNÜŞÜM

Martenzitik dönüşüm, genellikle

mühendislik malzemelerinden çeliklere uygulanan sertleştirme işlemlerinden birisidir.

Martenzitik dönüşüm belirli sayıdaki metalurjik sistemlerde görülür.

Martenzitik dönüşümün mukavemet arttırma etkisi en belirgin olarak Fe-C esaslı alaşımlarda görülür. Çeliğe sı verme ile östenitten(YMK) yayınmasız kayma tipi bir dönüşüm ile martenzit (hacim merkezli tetragonal) oluşur.

(50)

7)M

ARTENZITIK DÖNÜŞÜM

C miktarına göre çeşitli fa dönüşümü ürünlerinin sertliklerinin değişimi.

(51)

7)MARTENZİTİK DÖNÜŞÜM

Bir alaşımlı çeliğin TTT diyagramında AUSFORMING işleminin safhaları

(52)

8)RADYASYONLA SERTLEŞTİRME

Radyasyonla sertleştirme, esasında malzemenin kristal yapısında radyasyonla nokta hataların oluşumu sonucudur.

Radyasyonla sertleştirme, çok hızlı hareket eden atomik parçacıkların metalik malzemenin

atomları ile çarpışarak atom boşlukları ve arayer atomları oluşturması esasına dayanır.

Radyasyonla sertleştirme;

a. Nötron radyasyonu

b.α taneleri ( iyonları) radyasyonu

c. β ışınları (yüksek enerjili elektronlar) radyasyonu

d. ᴕ(gama) ışınları radyasyonu ile yapılabilir.

(53)

8)RADYASYONLA SERTLEŞME

Nötron radyasyonu ile malzemenin özelliklerinden ısı ve elektrik

dirençlerinde de artma olur. Bunun sebebi radyasyona uğramış yapıda, nokta

hatalarının artması sonucunda elektron hareketlerinin daha zor olmasıdır.

347

paslanmaz çeliğinde nötron

radyasyonunu n mekanik özelliklere (a), Isı ve elektrik direnci

özelliklerine(b ) etkisi.

(54)

8)R

ADYASYONLA SERTLEŞME

Radyasyon etkisi bu sakıncaları sebebi ile radyasyon hasarı olarak da adlandırılır.

Radyasyon hasarı yüksek sıcaklıklarda yapılan ısıl işlemlerle giderilebilir. Radyasyon hasarının ısıl

işlemle giderilmesi, malzemenin yeniden kristalleşme olayına benzer şekilde özellikleri etkiler.

Burada önemli fark yeniden kristalleşme için gereken sıcaklığa göre çok daha düşük sıcaklıklarda

radyasyon etkisinin giderilebilmesidir. Çünkü nokta hatalarının giderilmesi, yani atomların arayer

konumundan kendi konumuna atom boşluğu ile yer değiştirerek geçmesi için gerekli enerji çok daha

azdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hem Osmanlı Hükümeti’nin hem de İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin eğitim konusunda gerçekleştirmeyi düşündüğü yeniliklerden birisi de cemaat okullarında görev

Kare kesitli sonlu kuantum telinde hidrojenik ve hidrojenik olmayan yabancı atom probleminin teorisi Bölüm 3.2’ de geniş bir şekilde açıklanmıştır. Yabancı atomun

Ancak arazi fiyatlar ı son dönemde artmış.İstanbul ’a yapılacak yeni havalimanının yakınlarında yaşayan köylüler tedirgin.. Maden ocaklar ında işçi olarak

Elde edilen sonuçlardan incelenen agrega ocaklarına ilişkin agregaların granülometrik dağılımının uygun olmadığı, diğer özelliklerinin ise beton üretimi

By using the new Wired-AND Current-Mode Logic (WCML) circuit technique in CMOS technology, low- noise digital circuits can be designed, and they can be mixed with the high

Physical Layer: WATA does not specify the wireless physical layer (air interface) to be used to transport the data.. Hence, it is possible to use any type of wireless physical layer

Şekil 3.1 Taguchi kalite kontrol sistemi. Tibial komponent için tasarım parametreleri. Ansys mühendislik gerilmeleri analizi montaj tasarımı [62]... Polietilen insert

Tablo Tde de gi\rlildiigii gibi IiI' oram arttlk<;a borulardaki su kaybulda azalma olmaktadlL $ekil 2'de IiI' oranlanna bagh olarak beton borularda meydana gelen su