• Sonuç bulunamadı

Destandan Halk Hikayesine Deien Beden Tasvirleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Destandan Halk Hikayesine Deien Beden Tasvirleri"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DESTANDAN HALKHİKA.YESİNE DEGİşENBEDENTASVİRLERİ

Yrd. Doç. Dr. Muharrem Kaya1 Bedenkavramıylailgili olarak felsefe, antropoloji, psikanaliz, sosyoloji gibi alanlarda ilgi çekici

çalışmalar yapılmıştır.i Bedenle bağlantılı folklor alanındaki çalışmalar ise Katharine Young'ın önerisiyle beden folkloru (bodylore) tabiriyle belirtilmektedir.

Beden folkloru çalışmaları, bedensel duruşların simgesel anlamlarından dövme geleneklerine kadar geniş bir alana yayılmıştır. Özellikle Amerikan folklorunda bedenle ilgili olarak hareket çözümlemelerinde, toplumsal cinsiyet temsillerinde, kozmolojik sistemler, yaratılış mitleri, giyinme, yemek,davranışlargibi konulardaçalışılmıştır.'

Destanlardaki beden tasvirleriyle ilgili çözemlerne de aslında bedenin mitolojik simgeler açısından incelenmesine dayanmaktadır. Oğuz Kağan ve Manas gibi Türk destanlarında bedenin mitolojik anlamlaryüklendiğigörülmektedir.

Bu unsurlara geçmeden önce halk anlatılarında nesne, insan tasvirlerinin ve ruhsal durum tahlilinin pek üzerinde durulmadığım; dinleyici, seyircilerin ilgisini, merakını canlı tutmak için olay örgüsünün üzerinde yoğunlaşıldığımbir genel kuralolarak hatırlatmakisteriz.4 Bu sebeple destan ve halk hikayelerinde ayrıntılı tasvir ve tahlile yer verilmez, varlıkların genel özellikleriyle tasvirleri yapılır.

Uygurca Oğuz Kağan Destanı'nda, Oğuz'un yüzü ve bütün vücuduyla ilgili yapılan tasvirler, adeta mitolojikkutsallıkların Oğuz'unvücudunayansımasıgibidir.

"Gömgök, gök mavisiydi, buoğlanınyüzrengi, Kıplazıl ağıziyle, ateşgibiydi benzi.

Al al idi gözleri, saçlarıda kapkara! Perilerden de güzel, kaşlarıvar ne kara!

Öküzayağıgibi, idi sankiayağı! Kurdunbileğigibi, idi sankibileği! Benzer idi omuzu, tıpkısamurunkine!

Gôğsüdeyakınidi, kocaayınınkine!

Bir insan idi, fakat, tuylerle dolu idi! Vücudunun her yeri, kıl/arladolu idi!,,5

Oğuz Kağan'ın yüzünün gök rengi olması, Gök Tanrı ile bağlantısı olduğunu belirtmek, onu kutsal ve asil olarak göstermek için kullanılmıştır. Oğuz Kağan'ın ordusuna yol gösterenkurtda "gök tüylü, gök yeleli"dir.6 Kurt, Gök Tanrı'mn bir elçisi, onun yeryüzündeki kutsal ruhu veya Oğuz Kağan'ınordusunu koruyan totem ruhu olarak yorumlanabilir.

Oğuz Kağan, Tanrı'ya yalvarırken etrafkararırve gökten bir ışık düşer. Gökten ışıklayeryüzüne inen birkızgörür, bu onun ilk karısıolur.

"Oğuz Kağanyürüdü,yakınına ışığın Oturduğunugördü, ortasındabir kızın! Bir ben vardı başında, ateşgibi ışığı, Çok güzel bir kızdı bu, sanki Kutup Yıldızı! Öyle güzel birkızki, gulse gök güle durur!

Kız ağlamakistese, gök deağlayadurur!,,7

i Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili veEdebiyatıBölümü. 2EmreIşık,Beden ve ToplumKuramı, BağlamYay.,İstanbul,1998, 182 s.

3Katharine Young, "Beden Folkloru", çev. Serpil Cengiz,Halkbiliminde Kuramlar ve Yaklaşımlar,Milli Folklor Yay.,

Ankara,2003,s.437-442.

4Vladimir Propp,"Folklorve Gerçeklik", çev. Tolga Tanyel,Folk/oraDoğruDans Müzik Kültür, sayı:60,Ekim1990,

BoğaziçiÜniversitesi Folklor Kulübü Yay.,İstanbul,s. 1-38.

5Bahaeddin Ögel,Türk Mitolojisi, ı.cilt,Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara,1993,s. 115. 6a.e.,s.134.

7a.e., s. 117.

(2)

Bukız,kendi toplumunun av alanımtehdit edengergedanı öldürdüğüiçinOğuz Kağan'averilen, adeta GökTanrı'mnbir ödülüdür. Kızın alnındaki ışıklıben, tıpkı göktekiAltın Kazık(KutupYıldızı) gibi parlar.

Kutup Yıldızı,Demir Kazık, Altın Kazıkdiye adlandmlırve göğün eksenini, "göğün direğini" oluşturur. Orta Asya'da ve Anadolu'da, dünya, gezegenler,yıldızlarve yıldız burçlarımn ona zincirle

bağlı olarak uzayda hareket ettiğine inanılır."

Ayrıca Oğuz Kağan'm ağaç kovuğundan çıkanikincikarısınıngözleri de gök rengidir: "Ağacın koğuğunda, bir kızoturuyordu

Gözü gökten daha gök, bu bir Tanrı kızıydı, ırmak dalgasıgibi, saçları dalgalıydı. Bir inci ididişi, ağzındahep parlayan,,,9

Buraya kadar verilen örneklerde Gök Tanrı inanışına dayalı yuzun ve gözün gök rengiyle nitelenmesinden, Türk kozmolojisinde önemli bir yer tutan Kutup Yıldızı'ndan bahsedilmiştir. Bunların kullanılmasınınsebebi Oğuz Kağan'ınve Gök Tanrısıylayer-su iyelerinin bir hediyesi olan kızların,ne kadar kutsal olduğununvurgulanmak istenmesidir. Bu sebeple eski Türk mitolojisinin en önemli kutsalvarlıkları kullamlmıştır.

Ayrıca Şamanlarınikikarısı olduğu,bunlardan birisinin"Gôk'ünkızı", diğerininde"Su 'yunkızı"

olduğu da kaynaklarda yer almaktadır.Lo Gök (Tanrısı) ile yer-su (ruhları), iki kutsal alandır ve bu

alanlardaki unsurlarla ilgili olmak, onlara benzetilmek,kutsallığıda beraberinde getirmektedir.

Oğuz Kağan'ın gözlerinin al, ağzımn ateş gibi olması ise onun hem güçlülüğünü hem de mitolojik bir kahramanolduğunubelirtmek için kullanılmıştır. Altay ve Sibirya efsanelerinde"gözleri

ateşli ve göğsü de alevalev yanan çocuklar" yer alır.ı ı Böylece Oğuz Kağan, bir boyun, milletin kökenindeki kutsal ilk kahraman olarakgösterilmiştir.

Oğuz Kağan'ınvücudunun tamamen tüylerle kaplı olmasını,yine onun ilk yaratılan insanlarla bağlantılı, insanlığın yaratılışındaki, kökenindeki bir kahraman olarak gösterilmek istenmesiyle açıklamamız gerekir. Altaylarda derlenen Türk yaratılış miderinde ilk insanın tıpkı hayvanlar gibi tüylü olduğuı belirtilmiştir. Fakat insanın Şeytan tarafından tükürülerek kirletilmesinden sonra bunların döküldüğüne inanılır.

Oğuz Kağan'ın ne kadar güçlü ve olağanüstü olduğunu anlatmak için benzetildiği'r' hayvanlar da

önemli hayvanlardır. Bunlar, gençken at sürüleri güttüğü, çobanlık yaptığı, avcılıkla uğraştığı14açıkça

belirtilenOğuz Kağaniçinfarklıanlamlarkazanmıştır.Dahadoğrusubu işlerle uğraşantoplumlar için değerliolanhayvanlardırbunlar.

Hayvanlara benzetmenin temelinde"hayvanlar gibi güçlü olma isteğive onlardan korunabilmek için onlara benzeme endişesi" bulunduğuna inanılmakta; hayvan biçimine girme isteğinin ise sihirle insanın hayvan kılığına girerek onların gücüne, süratine sahip olma isteğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca Şamanların hayvan kılığına girebildiklerine inanıldığı da kaynaklarda belirtilmektedir.ıs

Oğuz Kağan'ın ne kadar güçlü olduğunuvurgulamak için benzetme unsuru olarak kullamlan hayvanlardan kurt,

orta

Asya'da adeta totem haline dönüştürülmüşbir hayvandır. öncelikle kurt, avcılıkyapan bir toplum için model alınabilecekbirhayvandır.

Asya'daki pek çok Türk boyunun kurdu atahayvanıolarak kabulettiğiÇinkaynaklarındada yer almıştır. Kök Böri, kutsal gökle bağlantılı kurttur. Ayrıca kurt, verimlilik ve bollukla ilgili olarak

8Bahaeddin Ögel,Türk Mitolojisi,2. cilt, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1995, s. 180-185. 9Ögel,Türk Mitolojisi, ı.ci1t, s. ı17.

ıoa.e., s.14ı. IIa.e.,s. 137. ıza.e., s. 483.

13Mehmet Kaplan,Oğuz Kağan Destanı,Dergah Yay.,İstanbul, 1979,62 s. 14 ••

Ogel, a.g.e., s. 115-117.

ISYaşarÇoruhlu, "UygurcaYazılmış Oğuz Kağan Destanı'ndaki Bazı UnsurlarınTürk Sanat Tarihi ileİlişkileriÜzerine Notlar",Türk/ükAraştırma/arıDergisi,sayı:6,yıl:1990, Marmara Üniversitesi Yay.,İstanbul, 1991, s. 88.

(3)

düşünülür." Kurt, Oğuz Kağan'ın ordusuna yol gösteren bir kılavuz işlevi üstlenmiştir. Burada hem totem hem de ata ruhu olarak. yorumlanabilecek bir görevdedir.

Anadolu'da, kurt derisi, dişi taşımanın nazardan koruduğuna inanılır; lohusa kadına al basmaması için yatağımn altına kurt derisi koyarlar; korkak insanları yüreklendirmek için kurt yüreği yedirirler.!"

Oğuz'un ayağımn güçlülüğü itibariyle benzetildiği öküz ise kendisinden türenilen bir ata hayvandır. Boğave öküz, eski Türklerde alplik ongunu, timsali olarak.görülmüştür. Koç ve boğagibi boynuzlu hayvanlar, bereketin sembolü olmuştur. Dede Korkut Kitabı'nda boğa, güç, kuvvet ve yiğitlik için kullanılmıştır. Bu hayvanların boynuzu da gökle, ayla bağlantılı olarak bir kutsallık arzetmektedir.IS Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan hilalin de türeme ve bereketle bağlantılı

olarak boynuziailişkilendirilerekyorumlandığıda görülmektedir.

Ayı,orman ruhunun simgesi olarak. belirtilir.Ayrıcaav iyesi kabul edilir. Bukutsallığı sebebiyle

tıpkıkurt gibi adıtabu sayılmış farklı adlandırmalar yapılmıştır.19

Oğuz Kağan'ın bedeninin tasviriyle ilgili kutsallık ve olağanüstü varlıklara benzetme, bunların "bir soyağacı özeti" olduğunu düşündürmüş, Oğuz'un ise "canlı bir 'totem direği" olarak

yorumlanmasına sebep olmuştur/" Oğuz'un vücudunun başı gökyüzüyle. gövdesi ve ayakları yeryüzündeki unsurlarlabağlantılı anlatılmıştır.

Bu noktada, bedenin, evrenle birlikte özdeşleştirildiğini belirtmek gerekir. Özellikle Hint mitolojisinde ev-evren-insan bedeniözdeşliğibol bol kullanılmıştır.t'

Manas Destanı'nda bazı şahısların beden tasvirleri yapılırken, kişilik özellikleri belirtilirken hayvanlara benzetmeleryapılır. MeselaAcı Bayadlı yiğit, aygırgibi güçlü çeneli, kaplan gibi çevik, ürkütücü seslidir:

"Uzaklardan saldırankaplan gibi, AcıBay'a haber sal!

Aygırçeneli, kara dilli, Haykırışıcolbors gibi, AcıBayneyapayım Karanlıktayol bulan, Aygırçeneli, kara dilli, ZarifdoğanAcu Bay,,22

Manas'ın yakın dostu Alman Bet iseşöyletasvir edilir: "KaplandoğanAlman Bet

Haykırışıkaplan gibi Alman Bet'e haber sal! CölönüşSahrayamacıgibi, Gök yeleli erkek börü gibi, Alman Bet kalksana! Karakanlı, gök bitli,

Gök yeleli, dağgibi Alman Bet

16Celal Beydili, "Kurt", Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, çev. Eren Ercan, Yurt KitapYayın,Ankara, 2005, s. 350-354. 17Pertev Naili Boratav, 100 Soruda Türk Folkloru, KKitaplığı, İstanbul,2003, s. 80, 135.

18YaşarÇoruhlu, Türk Mitolojisinin AnaHatları, KabalcıYay.,İstanbul, 1999, s. 145-146. 19a.e., s. 139-140.

20Jean-Paul Roux, Orta Asya 'da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar, çev. AykutKazancıgil,Lale Arslan, KabalcıYay.,İstanbul,

2005, s. 326.

21Mircae Eliade, Kutsal veDindışı,çev. Mehmet AliKılıçbay,Gece Yay., Ankara, 1991, s. 150-156.

22NaciyeYıldız,Manas Destanı(w.RadlofJ) veKırgızKültürü ileılgiliTespit ve Tahlil/er, Türk Dili Kurumu Yay.,

(4)

Saldırışı colbors gibi"23

Manas'la ilgili nitelerneler iseşu şekildedir: "Ondan öteye sen varırsan,

Ormandaayıyabenzeyen, Tepede colborsa benzeyen, Sarıgözlüarıkyanaklı, Gölgeli taraftakışlayan, Anadancanı düştüğünde Koyun bağrıgibi kara kan, Sağelinde bulunan,

Gözkapağıyüksek, kaşı alçak, Kızılgôzlu, yüzüsarı,

Kanlı doğanEr Manas, Gölgede gönül büyüten, Gönlü ilenazlı büyümüş, Aşıklıkuyruk sokumu, Cakıp Bay'ın duası, AsildoğanManas'a

Yetip haber verinizf'24

"Kumralsakallı,saz benizli, Kaplan doğanEr Manas Bôrü gözlü, kuru bıyıklı KaplandoğanEr Manas,,25 "Boz-adirdağı eteğigibi, Gökteki Huda Tanrıgibi"26

Manas, avueunda kanla doğmuştur(Kan Çora). Avueunda kanla doğmak,kutsal kahraman olma özelliklerindendir.

Alman Bet'in benzetildiği dağ ise Türk mitolojisinde dünyanıneksenini oluşturur. Aynca bir cam fanus gibi olan gökyüzü, yüksekdağlarınzirvesine dayanmaktadır. Eğer dağların başı"kertilirse" gökyüzü yeryüzüne çöker vekıyamet kopar.27

Bu alıntılarda geçen at unsuru, Türk kültür tarihinde önemli bir yere sahiptir. Destan kahramanlarınınen önemli yardımeısıdır. Şamanayinlerinde, şamanıngökyüzüne çıkacağı bineğive

kurbanlık hayvanıdır. Çin kaynaklarında göğe sunulan en önemli kurbandır.r" Atların kökeni de suya,

rüzgara,mağaraya bağlanarak kutsallaştınlmıştır.

Kaplan, Eberhard'ın Çin kaynaklarından aktardığına göre Kırgızların ata hayvanıdır. Türk mitolojisinde dört yönden biri parsla, yıldız grubundan biri de yine onunla ilgilidir. Kaplan, güç ve

yiğitlik sembolü olarak pek çok edebi eserde yerini almıştır.29

Aslan, gökle bağlantılı olarak kutsallaştınlan hayvanlardandır. Türk sanatında kanatlı aslan figürlerinin varlığıbunun delilidir. Aslan, güç, kuvvet, taht timsali olarak Türkler arasında yaygınbir

şekilde kullanılmıştır. Aslanın kükremesi, Budizmde, Hıristiyanlık ve İslamiyet'te inananların

uyarılması şeklindebir anlamkazanmıştır.Yİslamikültürde, aslan, Hz. Ali ile özdeşleştirilmiştir.

23a.e., s. 94-95. 24a.e., s. 138-139. 25a.e.,s.141. 26a.e.,s.146.

27Ögel, Türk Mitolojisi, 2. cilt, s. 423-464.

28Çoruhlu,Türk Mitolojisinin AnaHatları,s. 140-141. 29a.e., s. 137-138.

(5)

DotanBatır adlıKazak destanında kahramanın görünüşü,hayvanlara benzetilerek tasvir edilir. "Geliyor biroğlan,

Kurt yüzlü bozoğlan,

Arslan gibiyürekii,

Yolbars gibi bileldi.

On sekizyaşındaki yalnız oğlan,

Kürekkemiği kapıgibi,

Kaygıylaah çekip,

Gözününyaşıgölolanoğlan,,,3l

Kahramanınbedeni hem hayvanların sembolikanlamlarınahemde abartılı benzetınelere dayalı olarak güçlügösterilmiştir.

Dede KorkutKitabı'ndada "yırtıcı kuşunyavrusu (...)Amıtsuyununaslanı, Karacuğun kaplanı" Kazan,32 "at ağızlı Aruz Koca,,33 gibi hayvanlarla insanlar arasında güçlülüğü belirtmek için bağlar kurulmaktadır. Bu eserde, hayvanlar, sadece geçim vasıtası değildir, sosyal ve kültürel hayatın çeşitli

unsurlarına da etki etmişlerdir.İ" Dede Korkut Kitaoı'ndaki kahramanların çeşitli özellikleri

incelenmiştir" Burada konumuz gereği kahramanların bedenleriyle ilgili unsurlar üzerinde durulacaktır. •

Beyrek'ikızkardeşlerionu aslana benzeterekanlatırlar:

"Sal/ana sal/anayürüyüşünden

Aslan gibiduruşundan

Arkaya dönüpbakışından

Ağabeyim Beyreğebenzetiyorum ozan sem",36

Tepegöz, Oğuz boyunun başınabela olunca Kazan Bey, onunlasavaşmayagider. Bu savaşı daha

sonra Basat'aşöyle anlatır:

"Kara ejderha oldu Tepegöz

Gök yüzünde çevirdim yenemedim Basat Kara kaplan oldu Tepegöz

Kara karadağlardaçevirdim yenemedim Basat

Kükremişaslan oldu Tepegöz

Kalınsazlarda çevirdimyenemedim Basat Er olsan bey olsan da bre

Ben Kazan gibiolmayasınBasar37

Bu alıntıda Tepegöz'ün kara ejderha, kara kaplan, kükremiş aslan haline dönüştüğü, Kazan'ın onu gökte, kara dağlarda, kalın sazlarda yenemediği belirtilmektedir. Bu şekilde bedenden bedene

dönüşerek savaşmak." iki şaman arasında yapılan savaşlara benzemektedir. Ak: ve kara şamanlar arasında yapılan savaşlarda da bunların sürekli beden değiştirdiği anlatılır. Evliya menkıbelerindede "dondeğiştirme"motifi olarak görülebilenolağanüstülüklerde buşamanlıkunsurunabağlıdır.

Ruhun aynı kalarak bedenin değişmesiyle ilgili bir başka örneği Alday-Buuçu adlı bir Tıva kahramanlık destanında görürüz. Bir şaman gibi yer altına inen Alday-Buuçu'nun oğlu Han-Buuday, yer altınınkötü ruhu, kağanıErlik-Lovuü'a yakalanmamak içindeğişikbedenleredönüşür:

"Han-Buuday o göle çaptırıpgelip Güzel boyunluôrdeğe dônuşup

Yüzüp geçmeyebaşlamış.

Erlik-Lovuükağan otağından çıkıp

31MehmetAça,Kazak TürklerininDestanlarıveDestancılık Geleneği,KömenYay., Konya, 2002, s. 184. 32Muharrem Ergin, Dede KorkutKitabı, MEB Devlet Kitapları, İstanbul, 1971, s. 28, 85.

33a.e., s. 29

34Mehmet Kaplan, "Dede KorkutKitabındaHayvanlar", TürkEdebiyatıÜzerindeAraştırmaları1, Dergah Yay., 2.baskı,

İstanbul,1992,s.55.

35OrhanŞaik Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, MEB Yay., 2. baskı, İstanbul, 2004, s. CVII-CLXXXV. 36Ergin, a.g.e., s. 52.

37a.e., s. 175.

38Fuzuli Bayat, TürkŞamanMetinleri (Efsaneler ve Memoratlar), Piramit Yay., Ankara, 2004, s. 174-212.

(6)

r

"Şuradayüzen güzel boyunlu ördek, Bizim aleminördeği değil,

Aydınlık/aralemininôrdeğidir"diye bağırmış. Han-Buuday:

"İşte şimdi tanıdı"diyerek

Güzel boyunlu güzel sunayadônuşup Geçmeye devametmiş.

Erlik-Lovuükağanyine:

"Bizim alemin güzelsunası değ.,

Aydınlıkalemin güzelsunasıdırbu" diye bağırmış. Han-Buuday giderken

"İşte şimdi tanıdı!"diyerek Kaz olupkalmış.

Erlik-Lovuiiksğanyinetanıyıp kalmış. Han-Buudaysarıalakuğuolupkalmı. Erlik-Lovuükağanyinetanıyıvermiş. Böyle olunca'Han-Buuday

Su kôpüğiine dönüşür

Yuzüp

geçivermiş.,,3

Kazak Türklerinin birdestanı olan Er Töstik'de de benzer bir durum görülür. Yeraltına düşenEr Töstik'in karşısına iki sarı, iki boz, iki kara yılan çıkar. Er Töstik, bunlardan hiç korkmamasım öğütleyen atımdinler, daha sonra buyılanlarbirerİnsana dönüşürler:

"Bir aradöşektekiikisarı yılandanbirisi ulu kişi, diğeride onunkarısıolur. -Hoşgeldin Er Töstik! Yer altındakihalk da seni rencide etmez, derler. İkibozyılandanbiriyakışıklıbiryiğit, diğerigüzel bir kızolur. Onlar da:

-Yer üstünün Er Töstik'i, yeraltına hoşgeldin. Yeraltının alpları, hünerbazları seninşılavından tutarlar, derler.

Kapı yanındakiiki karayılaniki kara hizmetkarşekline dönüşürler.Tôstik'in huzuruna gelip kol kavuşturup dururlar.'.40

Dede Korkut Kitabı'nda Tepegöz'le Basat karşılaşınca Tepegöz, ona kim olduğunu sorar. Basat'ın cevabındamitolojik temeledayalı unsurlarvardır:

"Babamın adınısorar olsan kocaağaç Anamın adınıdersen kükremişaslan

Benimadımı sorarsan Aruz oğlu Basattır,.41

Türeyiş mitlerinde ağaçtan ve hayvandan türerne de görülür. Basat'ın bu cevabında kendi bedeninin, insan soyunun kökenindeki kutsalvarlıklarla bağlantısı vurgulanınaktadır. Metinde Basat'ın bebekken aslanlar tarafından büyütüldüğü belirtilir. Burada bir insamn hayvanlar tarafından bakılmasından çok aslam totem olarak kabul etmiş bir topluluk tarafından büyütüldüğü de düşünülebilir. Türklerin türeyiş miderinde erkek veya dişi kurttan, geyikten, kuğudan türerne görülmektedir.Y Yine bu anlatılarda bunları doğrudan hayvan olarak kabul etmek yerine, o hayvanı totem kabul eden topluluğun bir kadım, erkeği olarak görmek daha akılcı olacaktır. Zira insan ve hayvanDNA'sımn farklılığı,birhayvan-insanın doğmasımmümkünkılmamaktadır.

KanTuralı, sevdiği Selcen Hatun'u halk hikayelerinde de görülen servi boylu, kızıl yanaklı,kara kaşlı, karasaçlı birkadınolarak tasvir eder. Kan Turalı, Selcen Hatun'a destanlarda sıkça kullamldığı gibi aslan soylu diyerek onun ne kadarasilolduğunuvurgular.

"Işıl ışılışıldayanince elbiselim Yerebasmayıpyürüyen servi boylum

Kar üzerine kan damlamışgibikızılyanak/ım

39Metin Ergun, Mehmet Aça, TtvaKahramanlık Destanları, 1. cilt,AkçağYay., Ankara, 2004, s. 235-236. 40Aça, a.g.e., s. 137.

41Ergin, a.g.e., s. ISI.

42Ögel, Türk Mitolojisi, ı.cilt, s. 13-114,419-493.

(7)

çift

bademsığmayandarağızlım Ressamların çizdiğikara kaşltm Kurumsu kırktutam kara saçlım Aslan soyu sultankızı,,43

Karacık Çoban için "Yiğitler ejderhası Karacık Çoban,,44 tabiri kullanılmaktadır ki ejderhaya benzetme de onun gücünü belirtmek içindir.

Kazan'ın karısıBuda Hatun,oğluUruz'aşöyleseslenir:

"Penceresialtın otağımın kabzası oğul Kaza benzerkızımın gelinimin çiçeği OğU,,45

Destan ve halk hikayesi türleri arasındabir geçiş dönemi eseri olan Dede Korkut Kitabı'nda şahıslarıntasvirleriyle ilgili hem hayvan hem çiçekle ilgili benzetmelerinkullanılmış olmasıbu geçişin bir başka örneğini oluşturur. Destanlarda hayvanlar insan bedenini tasvirde kullanılırkenburada, halk hikayelerinde dahasıkgeçen "çiçek" de tasvir unsuruolmuştur.

Bilindiğiüzere, 16.yüzyılda aşıklık geleneğinin oluşmasıyladestandan halkhikayeciliğine doğru bir gelişme olmuştur. Toplumundış düşmanlarıylamücadeleyi anlatan destanedebiyatınınyerini alan, toplum içindeki din, mezhep, sosyal sınıf, ekonomik farklılıklardan dolayı seven insanların

ayrılıklarını ve kavuşma mücadelelerini anlatan halk hikayeleri'" de önemli bir sözlü kültür alanı oluşturmuştur.

Pertev Naili Boratav, bazı halk hikayelerinde güzellerin tasviri yapılırken yazılı kaynaklardan klişeler alınıp kullanıldığınıbelirtir. Buna bir örnekolması için şu klişeyi verir: "Afet-i cihan, hükmü Süleyman, bir karış gerdan, Zelha-yı sôni, Yusuf-i zaman, alı al-ktrmızısı kırmızı, her bir kirmızısı değer yüzbin kırmızı (altın); yanağınabir fiske vursan bal paluzesi gibi, kırk gün kırkgece tim tim titrer.,,47

Buna bir başka örnek: "Güzel yüzlü, şirin sözlü, şahin bakışlı, keklik sekişli, boylu boslu, saçı ibrişim telli, ak tenlü. yumuşak bud/u, koş a/nu gibi yumru yumru toharlu (?),yağ içre besili böbrek hanavurlu, serv kad, ha/e-had,puste-leb, sib-gab-gap,,48

Yazılıkaynaklardan sözlüanlatılarageçen birbaşka kalıpifade ise şöyledir: "Osurmeli gözlerini eydirifLetifŞahaele bahirdi ki, yorgun maral kimi... Mehriban Sultan çoh gôzel idi. Bulutarasınnan

aydogan kimi LetifŞahıngözüne göründü. Mehriban Sultanıngüzelliyinin biryarpağınısize ohuyah: çeşm-i afet, mujgan-ı hürret, gı/man nezaket, etr-i me/ahat, Buhag ebiyat, sinesi seyhat, zülfü zu/umat, ceph-i mahiyet, melek secahat, bir bedir sıfat, dehanı nebat. Ayın on dôrdü kinin, Yusuf u Züleyhanın yirmi dört güzelliğininon ikisi onda hetmelunmuştu.C'

Ferhat ile ŞirinhikayesindeFerhat'ıntasviriyapılırkengül, sim, kafür'danyararlanılır.

"amma bu nakkdşıiibir de oğlı var idi adına Ferhad dir/er idi ol dahi babası gibi hünerli ve henüz onbeş yaşındadev/et tacı izzet ü şeref kaftanı üzerinde kaşı siyah kirpikleri siyah ak gerdan ben/eri siyah kendi gayet beyaz ruhleri gül gözleri

mahmür

sım ü ten kdfur beden bir mdh-ıtab idi kim yüzüne bir kerre bakan can ü gönülden meftun o/ur id,.,,5o

Kerem ileAslı hikayesinde Kerem, sevdiği Aslı 'yı değişiktürkülerde şu şekildetasvir eder:

"Ben de bildim bir Keşişiii kızısın Seherdeaçılmışdanyıldızısın Sen İsa 'nın ben Muhammed güli51

43Ergin, a.g.e., s. 157. 44Ergin, a.g.e., s. 32. 45Ergin, a.g.e., s. 41.

46Pertev Naili Boratav,100 Soruda Türk HalkEdebiyatı,Gerçek Yay., 4.baskı, İstanbul,1982, s. 52. 47Pertev Naili Boratav,Halk Hikayeleri ve HalkHikdyeciliği,Adam Yay.,İstanbul, 1988, s. 44.

48İlhan Başgöz,"Türk Halk HikayelerindeSözKalıpları",FolklorYazıları,Adam Yay.,İstanbul,1986, s. 47.

49MustafaCemiloğlu,Halk HikayelerindeDoğumMotifi,UludağÜniversitesi GüçlendirmeVakfıYay., Bursa, 1999, s.

154.

50Metin Özarslan,Ferhat ileŞirinMukayeseli BirAraştırma, DoğuKütüphanesi Yay.,İstanbul,2006, s. 215.

51Ali Duymaz,Kerem ileAslıHikayesi Üzerinde Mukayeseli BirAraştırma,Kültür BakanlığıYay., Ankara, 2001, s. 256.

(8)

Birin beiizetdimfidôna Yanarateşi saldıcana

Düşdim yandımyana yana

Saçısünbül leyldmgitmiş

Siyah zülfin mdh yüzine Tarayup düzenimgitmiş52 Rengi lôle büydan

Çokzamandırhaber gelmez yardan Bülbülayrı duşdigidinden

Şimdifirsat hdradüşdi53

Biraz bahayaçekmiş ince belini

Boyıbeitzer selvidalına

Benimyavruttı incelerden incedir Gögsünde gülmümülcrigoncadır Saçısunbultopuğındanyücedir Bir telini virmem dünyamalına İncümidir sedefmidirdişleri

Kalem ileçekilmişdir kaşları Sağ yanındasiyah siyahsaçları Salındıkçadôker ince beline,,54 "Keklik gibisekişliden

Gögsi elvdnnakışlıdan

Bir haramı bakışlıdan

Ben dönerim gönül dönmez,,55

Kirmanşah hikayesininIğdır varyantında, Kirmanşah'ınannesi Mehbup'un tasviri şöyle yapılır:

"Efendim benim hayatyoldaşı olsa olsaElbeylioğlu Ali Bey'in gızı ince belli, dudu dilli, kelem

gaşlı, gargı saçlı, elmayanahlı, billurbuhahlıMehbup bütünvarımiversez az gelir.,,56

Kirmanşah'ın sevdalısı Mahperi, bir gonca gülolarak belirtilir: "Mahperiaşgına yandımkül oldum,

O bir gonca guldi ben bir dil oldum.,,57

Yine Mahperi'nin bir tasviri: "El gôturdi, dal gerdandan on dörd ôruk yasemensaçın birgısmını

saz tahliti yaparah bahalımKirman'a ne dedi:,,58

Mahperi, Kirmanşahiçin,"gül yüzlü beyim"ifadesini kullanır:

"Gül yüzlü begimialdınelimden Pervane tekyaktın çıragabeni',59

Kirmanşah için sevdiğiise"selvi-revan"dır:

"Özün met eyleselvi-revanım Ben o gözellerin hamı görmüşem"60

52a.e., s. 258. 53a.e.,s.259. 54a.e., s.264. 55a.e.,s.288.

56Ali Berat Alptekin,KirmanşahHikayesi,AkçağYay., Ankara, 1999, s. 271. 57a.e.,s.290.

58a.e.,s.298. 59a.e., s.314.

60a.e., s.317.

(9)

Kirmanşah'agöre Mahperi'nin"göğsü bağistan"dır: "Serasermiltanlım halılarısatranç

Gögsü bağıstanlımbanageldin?"

AşıkGarip'in sevdiği ŞahSenem de gül yüzlüdür: "Başına döndüğümgül yüzlü Senem,,62 Garip için de aynı şekildegül yüzlü'" tabiri kullanılır.

Başkabir AşıkGarip anlatmasında, ŞahSenem'inyüzü aya, güneşe, saçısürnbüle benzetilir.64 Avcı,av mazrnununabağlıbir şekildeSenem, meral diye nitelenir. Senem, gözü ala, zülfüsiyah, ak elli, iki eli kınalı,koynu tomurcuk memeli, al veleli, yeşil başlı şeklindetasvir edilir.65

Ercişli Emrah ile Selvihan hikayesinde, Emrah'ınbeden tasviri üzerinde durulmamasına rağmen Selvihan'ın güzelliğibir çok yerde tekrarlanır. Selvi'ningüzelliğiiçin şu ifadelerkullanılır:"On dört yasemen saç dalında bölük bölük, arkasında bir cariye bir tabla içerisinde saçlardökülmüşdi." "Bin nazınan Nazlı 'nınelinde desdur çubuk, sağısolundadiğercariyeler bahçiya Selvi 'yi yendirdiler. " "Bu gözüllik bunugöğe yetirmiş,bir de çiçek ile bezedirIer. ,,66

Yukarıdaki örneklerde sevgilinin boyu inceliği ve uzunluğu sebebiyle servi/selviye benzetilir. Gül, seven ve sevilen insan için güzellik unsuru olarak kullanılmıştır. Divan edebiyatında sıkça kullanılan aşık ve maşuğu belirtmek için kullanılan gül ve bülbül mazrnunu da halk hikayelerinde sıkçayer almıştır. Sünbül, şekli ve kokusu itibariyle saç için, lale, renginin kırmızılığıylasevgilinin yanağı için, menekşe kokusu ve koyu rengiyle sevgili için kullanılmıştır. Fidan, gonca gibi bitkilerle ilgili unsurlar da gençliği, körpeliği anlatmaya yarar. Sevgilinin bulunduğu mekan da bağ, bahçe, gülistandır.

Sevgili için ceylan, maral, gazal, geyik gibi av hayvanlarının dabeden tasvirinde kullanıldığı görülmektedir. Bunun sebebi ise seven ve sevilenarasındaav veavcı ilişkisinin kurulmasıdır.

Sevgili, destanedebiyatındada gördüğümüzaya benzetilmiştir.

Destanlar ve halk hikayeleri için beden tasvirleriyle ilgili örnekleriçoğaltmamızmümkündür. Bu eserlerdeki temel unsurları belirtmekamacıylasonuç olarakşunlarısöyleyebiliriz. Destanlarda bedenle ilgili benzetmeler, gök ve yerdeki kutsal varlıklara bağlı olarak yapılır. Bunlar hem kozrnolojik unsurlara hem de sosyal hayata, geçim tarzına bağlı olan hayvanlara dayalıbenzetmelerdir. Özellikle yeryüzündeki kutsal ata/ana hayvanlarınbu benzetmelerde önemli yeri vardır. Avcılık ve çobanlık yapan toplumların destanlarında avcı için modelolabilecek hayvanlar beden tasvirlerinde kullanılmıştır.

Halk hikayelerinde ise ay, güneşgibi gök unsurları, maral, ceylan, gazel gibi güzelliklebağlantılı olarakkullanılanhayvanlar ve özellikleşekli,boyu, rengi, kokusu,inceliğiyleçiçekler, bitkiler,ağaçlar beden tasvirinde sıkça kullanılır. Halk hikayelerinde de tarım ve hayvancılığa dayalı sosyal ve ekonomikyapıgörülmektedir.Yerleşikhayat, kültürel kodlar halinde bu eserlereyansımıştır.

61a.e., s.321.

62Fikret Türkmen, AşıkGarip Hikayesi, Atatürk Üniversitesi Yay., Ankara, 1974, s. 145, 165. 63a.e., s. 172, 192.

64a.e., s. 260. 65a.e., s. 142.

66Muhan Bali,Erciş'liEmrah ile Selvi Han Hikdyesi VaryantıarınTesbiti ve HalkHikdyeciliği BakımındanÖnemi,

Atatürk Üniversitesi Yay., Ankara, 1973, s. 198.

Referanslar

Benzer Belgeler

Oğuz Kağan’ın boğa ile temsil edilmiş olması mümkün görünmekte ise de adını boğa’dan almış olsaydı adı Dede Korkut hikâyelerindeki Boğaç Han’a benzer şekilde

Dersin girişinde öğrencilere Oğuz Kağan destanı ve kök değerler hakkında öğrendikleri ile ilgili sorular yöneltilerek bildiklerini yoklamak ve verilecek yeni

Ferruh Ağca (2016), Uygur Harfli Oğuz Kağan Destanı – Metin-Aktarma- NotlarDizin-Tıpkıbasım, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 317 s..

Oğuz Kağan Destanı’nda bulunan ve Türk yaşantısında yer edinmiş olan güneş, yıldız, gök, dağ ve deniz motifleri bu destanda Oğuz Han’ın oğullarının

This paper aims at discussing some discourses in Maisie’s world through the approach of critical linguistics looking at the relationship between the subject (the power of

The present study shows the perceptions of teachers and students and reveals to what extent portfolio – which is selected, collected, evaluated at a University preparatory school

asal eksenlerinin yanısıra çok sayıdaki ara deprem doğrultusu için iki doğrultulu doğrusal olmayan statik analizleri yapılarak, plastik kesitlerdeki

Bir anlatı kahramanı olarak Oğuz Kağan’ın takdimi, kendisinden daha sonra oluşturulmuş veya yazıya geçi- rilmiş olan diğer Türk destanlarında yer alan