• Sonuç bulunamadı

Suriye'deki sava

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Suriye'deki sava"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Suriye'deki savaştan kaçarak İstanbul'a göç eden ve dün saldırıya uğrayan Suriyeli Alevi mültecilere sözlü saldırı bugün de devam etti. Saldırıya maruz kalan göçmenlerden Gülcan Demir, "Bize 'ya gidersiniz ya da çocuklarınızı çalıp öldürürüz' diye tehditler savuruyorlar" dedi.

Suriye'de savaştan kaçarak İstanbul'a göç eden Suriyeli Alevi mülteciler, dün gece saat 01.00 sularında çadır

kurdukları Şirinevler'de bir grubun saldırısına uğramıştı. Mültecilerin çadırlarını ateşe veren grubun sözlü saldırısı bugün de devam etti. Bazı mahalle sakinleri de mültecilere bölgeyi terk etmeleri tehdidinde bulunurken, mültecilerden Gülcan Demir, saldırıyı yapan grupların kendilerini, "Siz Suriye'de pislik içindesiniz. Terk edin burayı dediler. çadırlarımızı yıkıp baskın yaptılar. Bize ya gidersiniz ya da çocuklarınızı çalıp öldürürüz" diye tehdit ettiklerini söyledi. Demir, "çadırları yırtarak bizi kovaladılar. Akşam yattığımızda gelip çocuklarımızın üstünü açtılar, ama bizim uyanık olduğumuzu görünce kaçtılar" diye anlattı. Saldırının ardından mültecilerin sorunları ile ilgilenmek amacıyla çadırlarının bulunduğu bölgeye gelen HDK Yürütme Kurulu üyesi Hatice Altınışık'ın devreye girmesinin ardından ise mülteciler cemevlerine gönderildi.

Altınışık, saldırıda bulunan mahalle sakinleri ile tartışarak, "Siz bir buçuk ay burada insanları barındırmayıp, çadırlarını kestirdiniz. İnsanlar sersefil sokaklardaysa bu ülkenin utancıdır. Senin de benim de hükümetin de utancıdır" dedi. Saldırı hakkında bilgi veren Altınışık, "Suriyeli Alevilerin hangi ortamda yaşadığını gördünüz. Vatandaşlar buraya gelip sözlü tacizde de bulunabiliyorlar. Evvelki akşam fiili tacizde bulunmuşlar. çadır caminin önündeki parktayken saldırı yapılmış ve insanlar şimdi yolun kenarındaki derme çatma barakalarda yaşıyor" dedi. Altınışık, göçmenlerin can güvenliğinin olmadığını belirterek, bunun tek sorumlusunun hükümet olduğunu söyledi. Altınışık, "Az önce polisler geldi. Dün akşamki olayla ilgili herhangi bir zabıt tutup tutmadıklarını sordum, fakat herhangi bir zabıt tutmamışlar. Bu tür olayların çok yaşandığını ve dolayısıyla hangisiyle baş edebileceğini o bana sordu. Belediyenin zabıta müdürü de gelip 'bu insanları alın buradan götürün' dedi. Hiç kimse sorumluluğu üzerine almıyor. Ne belediye ne emniyet ne de devlet ilgileniyor. Bu insanlar onlar için ne mülteci ne misafir ne göçmenler hiçbir şey değiller. Buradakiler sokakta gasp edilebilirler, öldürülebilirler fakat bunun için bir şeylerin

yapılamayacağını pratikte gördük" dedi. (diha) 24-10-2013

Referanslar

Benzer Belgeler

Zulüm görme riski taşıdığı bir yere geri gönderilme ihtimaliyle ve kendisine yabancı ve karmaşık bir sığınma prosedürüyle karşı karşıya olan başvurucuların etkin

Kimlik belgesi: Suriyeli öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelere kayıt olabilmeleri için öncelikle Türk makamlarına kaydolmaları ve Türk makamları tarafından

 3 Ergen Dostu Alan, 2 Kız Çocukları için Güvenli Alan, 5 Çocuk Koruma Destek Merkezi ve 1 Çocuk Koruma Destek Ana Merkezi doğrudan psiko-sosyal destek,

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, %14,2 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği

O nedenle Türkiye, sadece Suriye konusunda de- ğil, bölgedeki diğer diplomatik adımlarında da, özellikle Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’yle olan ilişkilerinde de

İran’ın Çin ve Rusya ile gelişen ilişkileri, bölgesel güç olması, Irak’ta artan etkisi, hele de Suriye meselesinin Rusya’nın inisiyatifiyle çö- züme doğru yol

Kamp içinde yaşayan kadınların yüzde 98 gibi büyük bir çoğunluğu Türkiye’de kendini güvende hissediyorken bu oran kamp dışında ya- şayan kadınlar arasında

Suriye ile İsrail arasında savaşın yaşandığı bu süreçte, ABD’nin Esad rejimine yönelik yaptırımları sınırlı kaldığı gibi ABD etkisindeki Suudi Arabistan