• Sonuç bulunamadı

Karpal tünel sendromu, cerrahi tedavi Various surgical treatment alternatives exist for carpal tunnel syndrome which is the the entrapment of the median nerve at the wrist level

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karpal tünel sendromu, cerrahi tedavi Various surgical treatment alternatives exist for carpal tunnel syndrome which is the the entrapment of the median nerve at the wrist level"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KARPAL TÜNEL SENDROMUNUN CERRAHÝ DEKOMPRESYONUNDA STANDART VE MÝNÝ ÝNSÝZYON TEKNÝKLERÝNÝN KARÞILAÞTIRILMASI

Þ.Öner ÞAVK , Mehmet TURGUT , Emre ÇULLU , Ali AKYOL , Bülent ALPARSLAN1 2 1 2 1

ÖZETAmaç:

Yöntem:

Bulgular:

Sonuç:

Anahtar Kelimeler:

A Comparative Study of The Standart Surgical Technique Versus Mini-Incision in The Treatment of Carpal Tunnel Syndrome

SUMMARY Aim:

Method:

Results:

Conclusion:

Key Words:

Median sinirin el bileði düzeyindeki tuzak nöropatisi olan karpal tünel sendromunun (KTS) saðaltýmýnda farklý cerrahi teknikler bildirilmiþtir. Bu çalýþmada KTS olgularýnda 2 farklý cerrahi teknik kullanýlarak uygulanan saðaltýmýn sonuçlarý karþýlaþtýrýlmýþtýr.

Ýlk guruptaki 11 olgunun 12 eline standart teknik ile cerrahi dekompresyon uygulanmýþ, ikinci guruptaki 10 olgunun 12 elinde ise mini insizyon yöntemi uygulanmýþtýr.

Postoperatif izlem süresi, komplikasyon sýklýðý, klinik ve elektronörofizyolojik bulgular yönünden deðerlendirildiðinde iki gurup arasýnda X ve Fisher'in exact testleri ile istatistiksel olarak anlamlý bir fark olmadýðý belirlenmiþtir.

Bu sonuçlar bize KTS cerrahisinde kullanýlan standart ve mini insizyon tekniklerinin birbirlerine üstünlüklerinin olmadýðýný düþündürmüþtür.

Karpal tünel sendromu, cerrahi tedavi

Various surgical treatment alternatives exist for carpal tunnel syndrome which is the the entrapment of the median nerve at the wrist level. In this study two different surgical techniques were comparatively evaluated in terms of time needed for postoperative follow-up, complications, clinical and electrodiagnostic improvement.

Surgical decompression utilising the standard technique was used in 12 hands of the 11 patients in the first group and the mini-incision technique was employed in 12 hands of the 10 patients in the second group.

No statistical difference in any one of the above mentioned parameters was found with the X and Fisher's exact tests.

Thus, we conclude that neither of the two techniques utilised for carpal tunnel syndrome surgery can be considered superior to the other.

Carpal tunnel syndrome, surgical treatment

2

2

1

2Adnan Menderes Üni. Týp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD Dalý, AYDIN Adnan Menderes Üni. Týp Fakültesi Nöroþirürji AD Dalý, AYDIN

Median sinirin el bileði düzeyindeki tuzak nöropatisi karpal tünel sendromu (KTS) olarak adlandýrýlýr. KTS 30 ile 60 yaþ arasýnda kadýnlarda erkeklerden 5 kat daha fazla olan ve en sýk görülen tuzak nöropatisidir. Ýnsidansý el bileðini sürekli kullananlarda %35'e kadar artmaktadýr .

K T S , ö y k ü , k l i n i k b u l g u l a r v e elektronöromiyografi (ENMG) çalýþmalarý ýþýðýnda kolayca tanýnabilir. Saðaltýmýnda lokal steroid enjeksiyonu, nonsteroid antienflamatuvarlar ve breys kullanýmý gibi konservatif yöntemler denenebilir. Hastalarýn çoðunluðunda karpal tünelin tavanýný oluþturan transvers karpal ligamanýn kesilmesi ve cerrahi olarak dekompresyonun saðlanmasý gerekmekte- dir. Bugüne kadar KTS saðaltýmýnda farklý cerrahi teknikler bildirilmiþtir .

Bu çalýþmada KTS tanýsý konulan olgularda 2 farklý cerrahi teknik (standart açýk teknik ve mini insizyon tekniði) kullanýlarak saðaltým

yapýlmýþtýr. Elde edilen sonuçlar karþýlaþtýrý larak bu farklý yöntemlerin karpal tünel saðaltýmýndaki yeri araþtýrýlmýþtýr.

Ocak 1997- Ocak 1999 döneminde Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesinde KTS tanýsýyla opere edilen ve eþlik eden ek bir patolojisi (proksimal tuzak nöropatisi, servikal disk hernisi, torasik çýkýþ sendromu vb.) olmayan toplam 21 hasta çalýþma kapsamýna alýndý. Tüm olgularda öykü ve fizik baký yanýnda, 2 yönlü el bileði, 4 yönlü servikal grafi ve ENMG çalýþmalarý gerçekleþtirilerek KTS tanýsý konuldu. ENMG çalýþmasý Nihon Kohden Neuropack 2 cihazý kullanýlarak, duysal sinir ölçümleri yüzük elektrodlarla, motor sinir ölçümleri bar elektrodlarla yapýldý. Duysal sinir iletimlerinin tümü 1.parmaktan yapýldý. SNAP amplitüdü min:10volt, iletim hýzý min: 50m/sn;

1

1,2,3

3,4,5

1,6

7,8

GEREÇ VEYÖNTEM

(2)

median sinir motor iletiminde amplitüd min:5mV, iletim hýzý minimum:50m/sn ve distal latans maksimum:4m/sn kabul edildi. Gerekli görülenlere tenar iðne EMNG uygulandý.

Onbir olgunun 12 elinde standart teknik ile cerrahi dekompresyon saðlandý (Grup 1). Diðer 10 olgunun 12 elinde ise mini insizyon yöntemi uygulandý (Grup 2). Uygulanan cerrahi teknikler aþaðýda özetlenmiþtir:

Anestezi ve turnike uygulamasýný takiben tenar kývrýma parelel ve ulnar tarafa yakýn eðri bir insizyon yapýlýr. Bu insizyon el bileði kývrýmýný oblik olarak geçerek palmaris longus tendonunun ulnar tarafý boyunca önkol distalinde 2-3cm kadar uzatýlýr. Median sinirin duysal palmar dalý korunur. Künt diseksiyon ile subkutanöz dokular geçilip antebrakial, palmar fasya ve transvers karpal ligament ortaya konulur. Küçük kutanöz sinirleri korumak amacýyla künt diseksiyon yapmaya özen gösterilir. Diseksiyonu takiben median sinirin transvers karpal ligament altýna giriþ yeri görülerek bu ligament ulnar tarafta proksimalden distale doðru kesilir. Median sinirin varyasyon gösterebileceði dikkate alýnarak özellikle median sinirin reküren dalýnýn korunulmasýna çalýþýlýr. Yara yeri serum fizyolojikle yýkanarak sadece cilt 4/0 prolen ile dikilir.

Lokal anestezi uygulamasýný takiben turnike kullanmadan el bileði kývrýmýnýn hemen distalinden baþlayarak thenar kývrýmýn ulnar tarafýnda 2-3 cm uzunluðunda insizyon yapýlýr.

Ýnsizyon derinleþtirilerek subkutaneal yað dokusu geçilip palmar aponevroz ve transvers ligamana ulaþýlýr. Ligamanýn distal parçasý kesilir ve bu noktada median sinirin süperfisyal dalý görülerek korunur. Bir makas kullanýlarak ligamentin proksimal bölümü ve antebrakiyal fasya kesilir: Median sinir kolaylýkla görülür ve korunur. Daha sonra dikkatli bir hemostaz yapýlarak ameliyat sahasý serum fizyolojik ile yýkanarak 4/0 prolen ile sadece cilt kapatýlýr.

Her iki teknikle ameliyat edilen olgularda postoperatif dönemde atel kullanýlmadý. Sütürler 2.haftada alýndý. Postoperatif izlemlerde hastanýn yakýnmalarý, klinik bulgular ve tekrarlanan ENMG sonuçlarý deðerlendirildi.

Ýki grubun karþýlaþtýrýlmasýnda sürekli deðiþken olan yaþ ve izlem süresi için Wilcoxon testi, kategorik deðiþken olan klinik bulgular ve

ENMG sonuçlarý içinde X ya da Fisher'in Exact testi kullanýldý. Tüm analizler SPSS for Windows programý yardýmýyla gerçekleþtirildi.

Her iki grupta farklý tekniklerle tedavi edilen hastalarýn yaþ, cins ve taraf daðýlýmlarý belirlendi. Olgularýn yaþ ortalamalarý I. grupta 50.1+/-12.7 (Aralýk:30-68) yýl; II. grupta ise 52.4+/-4.0 (Aralýk:45-57) yýl olarak belirlendi.

Gruplar arasýnda anlamlý fark yoktu (z=-0.52).

Olgular mesleklerine göre deðerlendirildið inde her iki grupta iki bayan olgunun daktilo ve bilgisayar iþinde çalýþtýðý ve mesleklerinin KTS yönünden risk oluþturduðu saptandý.

Standart teknik ile opere edilen edilen olgularýn 9'u bayan 2'si erkek olup erkek olgularýn birinde bilateral tedavi uygulandý. Bu grupta olgularýn 8'inde sað 4'ünde sol elde operasyon yapýldý

Mini insizyon grubunda ise 10 olgunun tamamý bayan olup iki olguda bilateral operasyon uygulandý. Bu grupta ise lezyonlarýn 6 olguda sað taraf 6 olguda sol tarafa olduðu saptandý.

Birinci grupta yer alan 11 olguda (12 el) mevcut þikayetlerin hastanemize baþvurmadan önce 5-60 ay önce baþladýðý (Ortalama:14.9+/- 15.2) belirlendi. Ameliyat öncesi yapýlan muayene ve incelemelerde Tinel testi 7 hastada, Phalen testi 5 hastada pozitif olarak bulundu. Üç olguda tenar atrofi ve 5 olguda ise median sinir daðýlým sahasýnda hipoestezi saptandý. ENMG de olgularýn tümünde duyusal bulgular olmasýna karþýn motor bulgular 1 olgu haricinde 11 elde tesbit edildi (Tablo I). Bu gruptaki olgularýn ameliyat sonrasý izlem süreleri ortalama 20.7+/- 8.7 (Aralýk:8-33) ay olup son yapýlan kontrollerde 2 olguda aðrý þikayetinin devam ettiði, 3 olguda Tinel testinin pozitif olduðu ve birer olguda ise hipoestezi ve tenar atrofi olduðu saptandý. Bu grupta postoperatif yapýlan ENMG kontrollerinde 1 olgu dýþýnda tüm olgularda motor patolojinin düzeldiði ancak 5 olguda duyusal bulgularýn devam ettiði saptandý. Ýkinci grupta yer alan 10 olguda (12 el) mevcut þik a yet lerin opera syo n ö nce si 1-48 (Ortalama.14.4+/-14.6) ay baþlamýþ olduðu belirlendi. Ameliyat öncesi yapýlan muayene ve incelemelerde 5 olguda Tinel testi ve 7 olguda Phalen testi pozitif olarak bulundu. Beþ olguda hipoestezi, 2 olgu da ise tenar atrofi olduðu belirlendi. ENMG de olgularýn tümünde duysal bulgular olmasýna karþýn motor bulgular 8 StandartAçýk Teknik

Mini Ýnsizyon Tekniði

BULGULAR

1,7

2

2

(3)

hastada tesbit edildi. Bu gruptaki olgularýn ameliyat sonrasý izlem süreleri ortalama 23.0+/- 7.1 (Aralýk:8-32) ay olup son yapýlan kontrolde 2 olguda aðrý þikayetlerinin devam ettiði, 2 olguda Tinel testinin pozitif olduðu ve 2 olguda tenar atrofinin olduðu tesbit edildi. Bu grupta postoperatif yapýlan ENMG kontrollerinde birer olguda duyusal ve motor bulgularýn devam ettiði saptandý(Tablo I).

Ýki grubun istatistiksel karþýlaþtýrmasýnda yaþ (z = -0.52) , cins (p = 0.273), postoperatif izlem süresi (z = -0.93), klinik bulgular ve ENMG bulgularý açýsýndan anlamlý bir fark bulunamadý (Tablo I).

Mini insizyon tekniði ile opere edilen olgular operasyon sonrasýný rahat geçirdiklerini, standart teknikle opere edilen olgular ise turnike bölgesinde kendilerini fazla rahatsýz etmeyen bir aðrý duyduklarýný açýklamýþlardýr. Yeniden iþe dönme ve ellerini kullanma süreleri açýsýndan her iki grup arasýnda anlamlý bir farklýlýk saptanamadý. Literatürde bazý otörler tarafýndan bu saðaltým yöntemleri ile ilgili postoperatif dönemde görüldüðü belirtilen refleks sempatik distrofi, yara yerinde enfüzyon, yara yerinde hematom ve median sinirde yaralanma gibi komplikasyonlarla hiçbir olguda karþýlaþýlmadý.

Ýlk kez 1924 yýlýnda Herbert Galloway tarafýndan yapýlan karpal tünel gevþetmesi ile ilgili olarak birçok farklý operasyon teknikleri tanýmlanmýþtýr. Daha sonralarý KTS saðaltýmýnda endoskopik yöntemler popülarize hale gelmiþtir. Ancak endoskopik karpal tünel gevþetme ameliyatlarýnýn maliyetlerinin yüksek olmasý yanýnda elde edilen sonuçlarýnda yeterli olmayýþý bu yöntemin tekrara gözden

geçirilmesine neden olmuþtur. Yapýlan kadavra çalýþmalarýnda endoskopik KTS cerrahi dekompresyonunun %50 oranýnda yetersiz olduðu gösterilmiþtir.

Endoskopik aletlerin geliþtirilmesi ve bu konuda cerrahlarýn daha fazla deneyim kazanmasýyla postoperatif morbiditenin azaldýðý ve hastanýn ameliyat sonrasýnda iþine dönüþ sürecinin kýsaldýðý belirlenmiþtir. Maliyet yönünden de endoskopik ve açýk cerrahi tekniklerin birbirine yakýn olduðu hatta bazen açýk cerrahinin daha pahalý olduðu rapor edilmiþtir.

Ha sta nemiz de h em Ort ope di ve Travmatoloji hem de Nöroþirürji Kliniklerinde daha ucuz olmasý yanýnda komplikasyon oranýnýnda düþük olmasý nedeniyle açýk cerrahi yöntemleri tercih ediyoruz.

Bazý araþtýrmacýlar açýk cerrahide insizyon tipi ile komplikasyonlar arasýnda iliþki olduðunu açýklamýþlardýr. Standart insizyonla yapýlan cerrahi saðaltýmlarda fleksör tendonlarda gerginlik, aþýrý skar dokusu oluþumu, duyarlýlýkta artýþ gibi komplikasyonlarýn oluþabileceði vurgulanmýþtýr. Das ve Brown 170 vakalýk serilerinde operasyon sonrasý erkenden mobilizasyona izin verdikleri halde sinir ve tendonlarýn prolapsusu veya sinirin skar dokusunda sýkýþmasý gibi komplikasyonlarla karþýlaþmadýklarýný açýklamýþlardýr. Broomley KTS dekompresyonu için mini insizyon tekniðini uygulamýþ ve bu yöntem ile daha küçük skar dokusu oluþtuðunu, lokal anestezi ile yapýlabildiðini, operasyon zamanýnýn çok kýsa olduðunu ve postoperatif rahatsýzlýklarýn daha az görüldüðünü bildirmiþtir. Lee ve Strickland sýnýrlandýrýlmýþ palmar insizyon tekniði ile yapmýþ olduklarý operasyonlar sonrasýnda TARTIÞMA

7

10,11

12

13

9,14

14

7

9

Tablo I:

PREOPERATÝF DÖNEM BULGULARI POSTOPERATÝF DÖNEM BULGULARI

BULGULAR Anlamlýlýk Anlamlýlýk

düzeyi (p) düzeyi (p)

PHALEN HÝPOESTEZÝ AÐRIENMG DUYSAL DEÐÝÞÝKLÝKLER ENMG MOTOR DEÐÝÞÝKLÝKLER

Her iki gruptaki pre ve postoperatif dönem bulgularý

GRUP I GRUP II X GRUP I GRUP II X

N=12 N=12 N=12 N=12

TÝNEL 7 5 0.17 0.68 3 2 F 1.00

5 7 0.17 0.68 0 0 0.00 1.00

5 5 0.00 1.00 1 0 F 1.00

12 12 0.00 1.00 2 2 F 1.00

12 12 0.00 1.00 5 3 F 0.67

11 8 F 0.32 1 1 F 1.00

* X2 uygulanan olgularda elde edilen Pearson deðeridir. Bu test yerine Fisher'in exact testi kullanýlmak durumunda kalýnan durumlarda bu kolon F harfi ile iþaretlenmiþ, bitiþikteki kolonda da Fisher'in exact testinin anlamlýlýk deðeri gösterilmiþtir.

2 2

* *

(4)

hastalarýnýn þikayetlerinin % 92 oranýnda tamamen geçtiðini ya da minimal olduðunu saptamýþlardýr. Karakurum ve arkadaþlarý mini- palmar insizyonla yaptýklarý KTS operasyonu sonucunda Lee'nin çalýþmasýna benzer þekilde % 91 oranýnda etkili sonuçlar elde ettiklerini belitmiþlerdir. Ziyal ve arkadaþlarý yaptýklarý araþtýrmada standart insizyonla saðýltýlan olgularýn üçünde bilek hareketlerinde rahatsýzlýk hissi bulmuþlardýr. Otörler, serilerinde iþe dönüþ süresini standart insizyonda 4 hafta ve küçük insizyonda ise 3 hafta olarak saptamýþlardýr.

Shapiro ise mikrocerrahi ile karpal tünel gevþetme adýný verdiði operasyon sýrasýnda bazen cerrahi mikroskop bazen de lup kullanarak mini insizyonla yaptýðý serisinde %96 oranýnda iyileþme olduðunu açýklamýþtýr.

Biyani ve Downes yaptýklarý retrospektif çalýþmada tek eðik insizyon ile iki insizyon tekniðini karþýlaþtýrmýþlardýr. Otörler, hastalarýn düzelmesinde geç postoperatif dönemde anlamlý bir fark bulamazken iki inzisyon yapýlmasýnýn daha kolay olduðunu ve post operatif dönemde daha hýzlý bir iyileþme gösterdiðini bildirmiþlerdir. Pagnelli ve Barrer geliþtirdikleri retinakulotom ile yaptýklarý açýk cerrahi yöntemde %82 oranýnda mükemmel ve iyi sonuçlar elde etmiþlerdir. KTS olan olgularda iki farklý teknikle yaptýðýmýz saðaltým sonucu her iki grupta olgu sayýmýz çok fazla olmamasýna karþýn cerrahi yöntemler arasýnda istatistiksel olarak belirgin bir farklýlýk saptanmamýþtýr. Standart insizyonla yapýlan KTS operasyonunda daha büyük skar oluþacaðýndan median sinirin yeniden sýkýþmasý ve fleksör tendonlarda gerginlik görülebilir. Buna karþýn, minimal insizyonla yapý lan KTS operasyonunda transvers ligamentin proksimal kýsmýnýn görülmeden kesilmesi median sinirin yaralanma riskini arttýrýr. Nitekim, Lee serisinde 2 olguda median sinirin yaralandýðýný bildirmiþtir.

El cerrahisinde çalýþma sahasýnýn kansýz olmasý çok önemlidir. Çalýþma alanýnýn kansýzlýðý turnike ile saðlanýr. Ýki farklý cerrahi tekniði uygularken bir grup olgumuzda turnike uygulamadan lokal anestezik madde ile ameliyat tamamlanmýþtýr. Bu hastalarýmýzda da herhangi bir cerrahi zorluða rastlanýlmamýþtýr. Tzarnas ve D a r by ya p t ý k l ar ý çal ýþm ada t urn i ke kullanmaksýzýn adrenalinli lokal anestezik madde kullanarak yaptýklarý ameliyatlarda baþarýlý sonuçlar elde etmiþler ve operasyonda herhangi bir komplikasyonla karþýlaþmadýklarýný

açýklamýþlardýr. Tzarnas'ýn vakalarýnda operasyon süresi ortalama 25 dakikadýr. Genel anestezi veya rejyonal anestezi ile birlikte turnikenin uygulandýðý olgularda operasyon süresi tabii ki uzayacaktýr. Biz de regional aneztesi ve turnike uyguladýðýmýz olgularda operasyon süresinin daha uzun olduðunu saptadýk. Hastalarýmýz turnike uygulanmasýnýn ve regional anestezi yapýlmasýnýn kendilerinde rahatsýzlýk hissi verdiðini ifade etmiþlerdir.

Sonuç olarak, her iki cerrahi teknikle yapmýþ olduðumuz ameliyat sonuçlarýnda istatistiksel olarak belirgin bir farklýlýk saptanamamýþtýr. Küçük insizyon yapmanýn ve az doku harabiyeti oluþturmanýn skar dokusunu ve fleksör tendonlardaki gerginliði azaltacaðý þüphesizdir. Ancak, KTS cerrahi tedavisinde sýnýrlý insizyonlarýn yetersiz kalabileceði ve sinir hasarý riskinin varlýðý da gözardý edilmemelidir.

15

16

17

2

18

8

15

19

KAYNAKLAR

1. Wright II PE. Carpal tunnel and ulnar tunnel syndromes and stenosing tenosynovitis. In:Canale ST editor.

Campbell's Operative Orthopaedics. Vol 4. 9 ed. St.

Louis etc:Mosby; 1998. 3685-3702.

2. Shapiro S. Microsurgical carpal tunnel release.

Neurosurgery 1995;37:66-70.

3. Phalen GS. Spontaneous compression of the median nerve at the wrist. JAMA1951;145:1128-1133.

4. Burke DT, Burke MM, Stewart GW, Cambre A.

Splinting for carpal tunnel syndrome: In search of the optimal angle. Arch Phys Med Rehabil 1994;75:1241- 1244.

5. Harter BT, Mckierman JE, Kirzinger SS, Archer FW, Peters CK, Harter KC. Carpal tunnel syndrome:

surgical and nonsurgical treatment.J Hand Surg 1993;18A:734-739.

6. Phalen GS. The Carpal-tunnel syndrome: clinical evaluation of 598 hand. Clin Orthop 1972;83:29-40.

7. Szabo RM. Entrapment and compression neuropathies.

In:Green DP, Hotchkii RN, Pederson WC, editors.

Green's Operative Surgery.Vol 2. 4 ed.New York etc:

Churchill Livingstone; 1999. 1404-1447.

8. Pagnelli DM, Barrer SJ. Carpal tunnel syndrome:

Surgical treatment using the Paine retinaculotome. J Neurosurg 1991;75:77-81.

9. Bromley GS. Minimal-incision open carpal tunnel decompression. J Hand Surg 1994;19A:119-120.

10. Lee DH, Masear VR, Meyer RD, Stevens DM, Colgin S. Endoscopic carpal tunnel release: A cadaveric study.

J Hand Surg 1992;17A:1003-1008.

11. Rowland EH, Kleinert JM. Endoscopic carpal-tunnel release in cadavera. An investigation of the results of twelve surgeons with this training model. J Bone Joint Surg 1994;76A:266-268.

12. Kerr CD, Gittins ME, Sybert DR. Endoscopic versus open carpal tunnel release clinical results. Arthroscopy 1994;10;266-269.

13. Vasen AP, Kuntz KM, Simmons BP, Katz JN. Open versus endoscopic carpal tunnel release. A decision

th

th

(5)

analysis. J Hand Surg 1999;24A:1109-1117.

14. Szabo RM. Nerve compression syndromes. Hand Surgery Update.Rosemont: American Academy of Orthopaedic Surgeons; 1994. 221-231.

15. Lee WP, Strickland JW. Safe carpal tunnel release via a limited palmar incision. Plast Reconstr Surg 1998;101:418-424.

16. Karakurum G, Güleç A, Kalender M. Pillarý geçmeyen mini-palmar kesiyle karpal tünel gevþetilmesi. In Ege R, ed. XVI. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabý; 1999 Kasým 3-7; Antalya, Turkey, Ankara:Sargýn Ofset;1999. P488-489.

17. Ziyal ÝM, Döþoðlu M, Duman H, Öztürk A, Gezen F.

Karpal tünel sendromu: 36 olgunun (50 el) cerrahi sonuçlarýnýn literatür ile karþýlaþtýrýlmasý.AÝBÜ Düzce Týp Fak Dergisi 1999;1:55-62.

18. BiyaniA, Downes EM.An open twin incision technique of carpal tunnel decompression with reduced incidence of scar tenderness. J Hand Surg 1993;18B:331-334.

19. Tzarnas CD. Carpal tunnel release without a tourniquet.

J Hand Surg 1993;18A:1041-1043.

YAZIÞMAADRESÝ Dr.Þ.Öner ÞAVK

Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalý

09100-AYDIN

Tel :(256) 212 00 20 / 124 E-posta :osavk@hotmail.com Geliþ Tarihi : 10.07.2002

Kabul Tarihi : 20.08.2002

Referanslar

Benzer Belgeler

The images, conveyed via mass communication tool, are backed by verbal and written forms and the audience are told that they are faced with the reality itself.. Marie-José Mondzain,

Çal›flman›n amac›, alg›lanan örgütsel deste¤in ve lider- üye etkilefliminin ifl tatmini, örgütsel özdeflleflme, örgütsel gü- ven ve iflten ayr›lma

When two groups were compared with each other, the rate of decrease was significantly higher in the treatment group given splint, exercise, and laser therapy than in the

In the studies on Children's literature domain, 'according to the child' perspective is an important determinant. Offering to our children and young people better quality books, must

Kalitesinin belirlenmesi soyut bir sektör olan (Güzel ve Kotan, 2013: 14) hizmet sektöründe faaliyet gösteren Dedeman Konya Hotel & Convention Center gibi kurumsal

Çalışmamızda, literatürle uyumlu olarak NDH yüksek hasta grubumuzda erkek hasta oranı ve ortalama kan basıncı değerleri yüksekti ve vücut kitle indeksi ile

The papers submitted shall be published with the final decision of the Publication Board, following the “can be published” approval of the three experts in the field. Au- thors

After 72 hours tarhana fermentation process, the highest phytic acid loss was determined with 50 % barley flour addition, and the lowest phytic acid content was also found