BAHAİLİK
Bahailik, İslam’ın Şiilik mezhebinin Şeyhilik
tarikatından türemiş eklektik bir dini harekettir.
1853 yılında kurulan Bahai Dini, bugün en hızlı yayılan dünya dinleri arasında sayılmaktadır. Yaklaşık 232 ülke ve bunlara bağlı bölgelerde yaşayan inananlarıyla,
coğrafi yayılımı açısından Hıristiyanlıktan sonra en yaygın ikinci dindir. Bahailer 116.000 yerleşim
biriminde yaşamakta ve böylece dünya vatandaşlığı ideallerine bağlılıklarını yansıtmaktadırlar.
Bahailiğin Önderleri
• Bahai Dini'nin kurucusu Bahaullah (1817-1892) İran'ın soylu bir ailesinden gelmektedir.
Bahailer Bahaullah’ı, Allah'ın yeni ve bağımsız bir elçisi olduğuna inanırlar. Yaşamı, yaptığı işler ve yarattığı etki, Hz. İbrahim, Hz. Krişna, Hz. Zerdüşt, Hz. Buda, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz.
Muhammed ile benzerlik göstermektedir.
Bahailerin inancına göre, Hz. Bahaullah İlahi
Elçiler zincirinin yeni bir halkasıdır.
Bahailiğin Önderleri
• Bab
• Bahaliğin ortaya çıkışı Mirza Ali Muhammedle
başlamıştır. Şeyhilik tarikatına mensup olan Mirza Ali Muhammed, kendisinin Şiilerin beklediği Mehdiye
açılan “Bab” (kapı) olduğunu iddia etmiştir. Bu nedenle onun kurduğu harekete “Babîlik” adı verilmiştir. Daha sonra kendisinin bizzat mehdi olduğunu ilan eden
Mirza Ali Muhammed, El-Beyan adında bir kitap yazmış ve bu kitabın Kur’an-ı Kerim’i neshettiğini ileri
sürmüştür.
Bahaullah
• Mirza Ali Muhammed’in 1850’de ölümünden sonra
yerine geçen Mirza Hüseyin Ali (1817-1892) bu hareketi daha da ileri götürmüştür. O, Mirza Muhammed Ali’nin geleceğini söylediği kimsenin kendisi olduğunu ilan
etmiş ve Babîleri kendi etrafında toplanmaya çağırmıştır.
Daha sonra “Bahâullah” adını alan Mirza Hüseyin Ali’yle bu hareket, Bahaîlik adını almıştır. Osmanlı Padişahı
sultan Aziz’in fermanıyla Akka’ya sürgün edilen Mirza Hüseyin Ali, yerine büyük oğlu Abbas Efendi’yi bırakarak 1892 yılında orada ölmüştür.
Abdülbaha
• Abdulbaha lakabıyla anılan Abbas Efendi, Bahaîliğin kısa sürede Mısır, Avrupa ve
Amerika’ya nüfuz etmesini sağlamıştır. 28 Kasım 1921’de Hayfa’daki ölümünden önce
yerini büyük torunu Şevki Efendi’ye bırakmıştır.
Şevki Efendi
• 1897’de Akka’da doğan Şevki Efendi, Beyrut’ta ve İngiltere’de Oxford Üniversitesi’de öğrenim görmüştür. 1937’de Amerikalı Bahailerden bir ailenin kızıyla evlenen Şevki Efendi, 1957 yılındaki ölümüne kadar
Bahaîliğin yayılması için çalışmıştır. Onun yerine geçecek bir halefi olmadığı için Bahaîlik, İsrail’in Hayfa kentinde kurulan “Umumi Adalet Evi”
tarafından idare edilmeye başlanmıştır. Şevki Efendi, Dünyanın çeşitli yerlerindeki Bahailerden oluşan 27 kişiyi Bahai dinini korumak ve yaymak için atadı (Emrin Elleri) ve bu kişiler Şevki Efendinin ölümünden sonra Yüce Adalet Evi'nin kurulmasına kadar geçen sürede Bahailere kılavuzluk ettiler.
• Bahailik, bütün dünyada “mahfil” adı verilen kurumlarla
teşkilatlandırılmıştır. Mahfiller, merkezî mahfiller ve mahallî mahfiller olarak yapılandırılmıştır.
Yüce Adalet Evi
• Bahai dininin yetkili tek yasama organı ve Bahai toplumunun ruhani rehberi, dünya Bahaileri arasından seçilen dokuz kişiden oluşan, Yüce Adalet Evi'dir. Adalet Evi üyeleri her beş yılda bir tüm dünya Bahaileri arasından seçilirler. İlk kez 1963 yılında
seçilen seçilen Adalet Evi'ne bizzat Bahaullah tarafından yasama yetkisi verilmiş ve kararlarında yanılmazlık vaat edilmiştir.
• Adalet Evi, Bahai dünya toplumunun ruhani ve idari
etkinliklerini yönetmenin yanı sıra, Hayfa ve Akka'da bulunan kutsal yerlerin korunması ve geliştirilmesi ile de ilgilenmektedir.
Bahailiğin İnanç ve İbadet Yapısı
• Bağımsız orijinal bir din iddiasında olan Bahailik’te, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam’dan derlenerek oluşturulmuş bir takım itikadî ve amelî esaslar bulunmaktadır.
• Bahaîlere göre, Allah’a, kitaplarına, resullerine, Bâb’a ve Bahâullaha’a inanmak, iman esaslarındandır.
• Ahirete iman yoktur.
• On beş yaşını tamamlayan herkes, yetmiş yaşına kadar
Bahailiğin dinî hükümleriyle sorumludur. Bu dinî hükümler;
namaz, oruç, hac, zekat ve kutsal metinlerin okunmasıdır.
Bahaîlerin kutsal kitabı, Bahaullah’ın yazdığı Kitab-ı Akdes’tir.
Bahailiğin İlkeleri
Bahaîliğin bir takım genel ilkeleri bulunmaktadır. Bu ilkeler;
1. insanların birliği,
2. bütün dinlerin birliği, 3. dil ve yayın birliği, 4. kadın-erkek eşitliği,
5. her türlü taassubun terkedilmesi,
6. din ile bilim arasında ahengin sağlanması, 7. zorunlu genel öğrenim ve
8. dünya barışından oluşmaktadır
Kutsal Kitaplar
• El-Beyan
• Kitabul İkan
• Kitabul Akdes
• Nebil Tarihi
• Bahai Kutsal Günleri
Bahai Dini’nde ruhban sınıfı, ayinler veya cemaat namazı yoktur. Bahai Kutsal Günlerde, genellikle dualar, bazen de başka dinlerin yazıları ve Bahai tarihinden söz konusu Kutsal Gün ile ilgili olan bölümler okunur. Kutsal Günler sıklıkla müzik, dans, tiyatro ve el sanatları gibi sanatsal katkılar ve yerel geleneklere paralel olarak ikramlar içerir.
Türkiye’de Bahailik
• II. Dünya Savaşı’ndan itibaren dünyada hızla yayılmayan başlayan Bahaîlik, bugün tüm dünyada 5.000.000
civarında taraftar kazanmıştır. Bahaîler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de misyonerlik faaliyetlerini
sürdürmektedirler. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarla,
İstanbul’da bir merkezî mahfil olmak üzere 48 ilde mahallî mahfiller oluşturulmuştur. Bu mahfillere bağlı 5.500
civarında Bahaî’nin bulunduğu ileri sürülmektedir. En yoğun olarak bulundukları il Sivas’tır. 1990 yılı itibarıyla Sivas’ta 580 Bahaî’nin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
• Resmî makamlarca bir din olarak onaylanmayan
Bahailiğin Türkiye’deki faaliyetleri serbest bir şekilde devam etmektedir. Bahaîler; dinlerin birliği, evrensel kardeşlik, kadın-erkek eşitliği, Bahaîlik-bilim ahengi, şiddet karşıtlığı gibi iddialarla propagandalarını
yürütmektedirler. Onların iddiasına göre Bahaîlik, Türkiye’nin laik yapısına en uygun dindir. Bu konuda Atatürk’ü de istismar etmektedirler. Güya Atatürk, İslâm’ı bırakıp evrensel bir dünya dini araştırılmasını istemiştir.