Yazma Eğitimi
Dr. Öğr. Ü. Ayşegül Bayraktar
Dil becerilerinin önemi:
Bir toplumun dili o toplumun hafızasıdır. Bireyin toplumla
anlaşabilmesi için o topluluğun
iletişim araçları olan konuşma, yazma, okuma ve dinleme etkinliklerini en iyi şekilde yerine getirmesi
gerekmektedir.
Yazma nedir?
Herhangi bir konuda duygu, hayal ya da özgün fikirleri belli bir düzen ve bütünlük içinde
yazıya geçirme işine “yazma” denir. Yazma,
bilginin elde edilmesi ve bilginin ifade edilmesi ile ilgili süreçlerden oluşan bir beceridir.
Yazma, üst düzeyde düşünme aracı, düşünme üzerinde düşünce, düşünceleri ifade
edebilmek için gerekli sembol ve işaretleri
kurallara uygun kullanma ve okunaklı olarak
düşünce üretebilmektir. Yazma eğitimi, bir
terim haline gelmiş kompozisyon kelimesi ile
Yazma nedir?
Yazma kavramı genel olarak; sahip olduğumuz duygu, düşünce ve
görüşleri zihnimizde yapılandırıp, sembol ve işaretler kullanarak dilin kurallarına uygun şekilde yazıya
dökme işi olarak tanımlanabilir.
Yazma nedir?
İfade edici dil becerilerinden olan yazma becerisi bireyin akademik, kültürel ve sosyal yaşamında en çok ihtiyaç duyduğu becerilerden olup
modern toplumun en önemli gereksinimlerinden biridir. Bu nedenle öğretim ile geliştirilen
psikomotor bir beceri olan yazının öğretimi, eğitimcilerin üzerinde durduğu en önemli
konulardan biridir. Çünkü çocukluk yıllarında
kazanılan bu beceri, birey tarafından hayatı
boyunca kullanılmaktadır.
Yazma nedir?
Yazı yazmak zor, belli bir birikim ve bilgi isteyen bir uğraştır. Bu zor uğraşı,
bireylerin isteyerek ve severek
yapabilecekleri alışkanlığa dönüştürmenin yolu, ilköğretimde verilen yazma
becerisine yönelik eğitime bağlıdır. Diğer bir deyişle, öğrencilerin duygu, düşünce, izlenim, tasarı ve yaşadıklarını doğru ve etkili bir biçimde geliştirme eğitimine
bağlıdır.
Yazmama nedenleri:
Yazma sürecindeki dil bilgisi kurallarına dair korkular, duygu ve düşünceleri kâğıda
dökememe, düşünme süreçlerinin yeteri kadar gelişmemiş olması gibi sebeplerden dolayı yazma becerisi diğer dil becerilerine nazaran daha geç gelişir. Öğretim
sürecinde öğrenciye destek olma,
düzeltme, izleme ve değerlendirme gibi
süreçlerde yapılan hatalar bu gelişimi
olumsuz yönde etkileyebilir.
Yazmama nedenleri:
Yazma becerisi diğer dil becerilerine göre daha yavaş gelişmektedir. Geleneksel
yazılı anlatım anlayışında yazının içeriğinden çok dış görünüşünü
değerlendirmek daha kolay olduğundan, yazılı anlatım sürecini izleme ve
değerlendirme etkinliklerine yeteri kadar yer verilmemektedir. Bu da yazma
becerisinin gelişimini olumsuz yönde
etkilemektedir.
Yazma eğitiminin amaçları:
Yazma sürecini içselleştirmek, yazma istek ve zevkini kazanmak,
Yazmada bilgi vermek yanında okuyanların zevk almasını da sağlamak
Doğru yazma sorumluluğu kazandırmak
Metin oluşturmak için öğrencilere gerekli becerileri kazandırmak
Yazım kurallarını öğretmek
Öğrencilere yazım türlerini tanıtmak, kendilerini yazılı olarak ifade etme ve yaratıcı yazılar yazmalarını sağlamak
Yazarken olaylara, düşüncelere, gerekli ve mantıklı bir düzen
verebilmek
Yazma eğitiminin amaçları:
Duyuru, dilekçe ve mektubu biçim ve anlatım özelliklerine uygun yazabilmek
Yaratıcılık isteyen öykü, roman, oyun ve benzeri türler için konu bulmaya, bunları iyi bir düzenleme ve etkili bir
anlatımla yazmaya alışmak
Yazılı olarak üretilen metinlerde paragraf yapısı ile anlatım çerçevelerinin nasıl ilişkilendiğini öğrenebilmek
Bir yapıtı, bir düşünce ya da görüşü açıklayan, tartışan eleştirel yazılar yazmaya alışmak
Kendisinin ya da başkasının yazısını okuyup yazım, anlatım
ve anlam yönlerinden düzeltme alışkanlığı kazanmak
Yazma için gerekli olanlar:
Sağlam ve zengin bir kelime hazinesine sahip olmak,
Bol ve dikkatli okumak,
İyi bir gözlemci olmak,
Başarıya niyetli, azimli ve bir amaca sahip olmak,
Dilin özelliklerini ve inceliklerini
bilmek,
Yazma için gerekli olanlar:
Geniş düşünmek ve bol hayal kurmak,
Duygu ve düşünceleri mantıklı ve ahenkli bir düzen içinde sunmak,
Özgün olmak,
Yazma işini zevkle yapmak,
Bilgi birikimi ve kültürel zenginliğe sahip olmak,
Yaşam deneyimine sahip olmak,
Yazma için gerekli olanlar:
Türkçeyi etkin ve doğru bir biçimde kullanabiliyor olmak,
Yazma konusunda teknik bilgiye sahip olmak,
Olaylara farklı bakış açılarından bakarak sebep- sonuç ilişkisi kurmak,
Analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmek,
Farklı olay ve düşünceleri birtakım ölçütler
doğrultusunda ayıklayabilmek,
Öneriler:
Yazının dış görünüşünden çok, içeriğine önem verilmelidir.
Çocuğun şevki kırılmadan düzeltilmeli, teşvik edilmelidir.
Yazma becerisi insanların doğuştan getirdiği bir beceri
değildir. Okuma becerisinde olduğu gibi yazma becerisinin de geliştirilmesi düzenli ve sürekli yazı yazma etkinliğiyle sağlanır.
Öğrencilerden düzenli olarak günlük ya da anı defteri tutmaları, mektup, yemek tarifi, senaryolar yazmaları,
rapor hazırlamaları, sınıf gazetesi çıkarmaları istenebilir. Bu
tür etkinlikler öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmeye
yardımcı olabilir.
Öneriler:
Yapılacak yazma çalışmalarında öğrencilere
sadece atasözü, vecize verip isteme yerine, duygu ve düşünce dünyasını harekete geçirecek açık
uçlu konular öğrencilerle birlikte belirlenmelidir.
Konu belirlemem yanında, öğrencilerin yazmayı severek, isteyerek yapacakları sebepler
geliştirilmeli, ortam oluşturulmalıdır.
Sınıf kitaplığı oluşturup kitapları öğrencilerle
birlikte düzenlemek.
Yazma öğretiminde dikkat edilmesi gerekenler:
Yazma becerisi yazı yazmayla öğrenilir.
Öğrencilerin kendi düzeylerine uygun duygu, yaşantı ve
bilgilerini anlatma olanağı verecek konular seçilmeli, bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Yazma çalışmalarında öğrenci daima merkezde olmalıdır.
Yazma çalışmaları yaşamla ilişkilendirilmelidir.
Dil bilgisi kuralları, yazma etkinlikleri içinde teori ve
uygulamanın bir arada uygulandığı bütüncül bir yapıda verilmelidir.
Öğrenci yazısına karşı sorumluluk bilincinde olmalıdır.
Yazma öğretiminde dikkat edilmesi gerekenler:
Yazılan yazılar sınıf ortamında yapıcı bir yaklaşımla kritik edilmelidir.
Öğrenci yazısına karşı duyarlı olmalıdır.
Sınıfta yazmaya isek havası oluşturulmalıdır. Bu hava, yazanları isteklendirerek, çekingenleri
yüreklendirerek, yazdıklarını birbirlerine
okutarak, yazma yarışmaları düzenleyerek, sınıf
ve okul gazetesine yazılar yazdırılarak, gazete ya
da dergi çıkartılarak yaratılabilir.
Fransa’da genç yazarların “niçin yazıyorsunuz?” sorusuna
verdikleri cevapların yayınlandığı dergiden alıntı:
Kendimi anlatmak
Varlığımı duymak
Bir sıkıntıdan kendimi kurtarmak
Toplumsal bir zorunluluk olarak yazı:
İnsan, tek başına yaşayan bir varlık değildir. Başka insanlarla iletişim ve
etkileşim halinde bulunan bir varlık olan insan içinde yaşadığı toplumdan ve onun yarattığı isteklerden de etkilenir. İnsanın içinde yaşadığı toplumun bir üyesi olması, yazmayı kişisel bir zorunluluk olduğu
kadar toplumsal bir zorunluluk haline de
getirmiştir.
John Donne’nin şiiri:
Hiç kimse bir ADA,
Kendi başına bir bütün değildir;
Her insan KITA’nın bir parçası, BÜTÜN’ün bir bölüğüdür; DENİZ
Senin ya da dostlarından birinin EV’ini Dağlık bir burnu, bir balçık toprağını alıp Götürse AVRUPA o denli küçülür;
Herhangi bir kimsenin ÖLÜMÜ de Beni eksiltir, çünkü ben İNSANLIK’la
İlgiliyim; öyleyse adam gösterip, çanlar kimin için çalıyor, diye sordurma; onlar SENİN için çalıyor
Uğraşsal bir zorunluluk olarak yazı: