• Sonuç bulunamadı

Aort Kapak Replasmanından Sonra Izlenen . Assendan Aort Disseksiyonu Olgu Sunumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aort Kapak Replasmanından Sonra Izlenen . Assendan Aort Disseksiyonu Olgu Sunumu "

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tiirk Kardiyol Dem Arş 2002; 30: 123-126

Aort Kapak Replasmanından Sonra Izlenen . Assendan Aort Disseksiyonu Olgu Sunumu

Y. Doç. Dr. Aytül BELGİ, Dr. Umuttan DOGAN, Y. Doç. Dr. Hüseyin YILMAZ, Prof. Dr. Oktay SANCAKTAR

Akdeni: Üniversitesi T1p Fakiiilesi Kardiyoloji Anabilim Dali, Antalya

ÖZET

Aort kapak rep/asmamm (AKR) izleyen assendan aort elis- seksiyol/U (AAD ), nadir fak(l{ oldukça öldiiriicii h ir komp- likasyondw. Assendan aort dilatasyomr ile birlikte aort kapak patolojisi olan hastalara uygulanacak optimal cer- rahi tedavi tartrşmalld1r. Prostetik kapak takilmasi Sira-

suıda aort kökii belirgin geniş o/cm hastalarda, assendan aort replasmam zorunlu iken, orta derece eli/atasyon du- rumunda cerrahi strateji halen kesin değildir. Assendan aortu di/(l{e olan hastalarda, AKR tek başuıa aort köklin- de genişlemeyi önleyemeyebilir. Aort kapak operasyonu s1rasmda hafif-orta derecede aort dilatasyomr olan olgu- da, operasyondan 8 ay sonra, asemptomatik AAD ve aort dilatasyonunda belirgin ilerleme tespit edildi. Tiirk Kardi- yol Dem Arş 2002; 30: 123-126

Anahtar kelime/er: Aort kapak replasmam, assendan aort disseksiyonu

Assendan aortu geniş olan ve aort kapak patolojisi nedeniyle kapak replasmanı geçiren hastalar, geç dö- nem assendan aorı diseksionu (AAD) riski taşımak­

tadır. Bu komplikasyon, nadir görülmekle birlikte (%0.6), hayatı tehdit edici önemli bir sorundur (1).

Operasyondan sonra aorl çapındaki artış ve disseksi- yonun nedeni tam anlaşılamamakla birlikte, predis- pozan faktörler üzerinde durulmaktadır (ıl. D isseksi- yon durumunda yapılacak ikinci operasyonda morta- lite yüksektir (%35-40) (2). Bu nedenle ilk operasyon

sırasında cerrahi stratejiler iyi belirlenmelidir. Kesin bir görüş birliği alınasa da, aort kapak patolojisi ne- deniyle operasyonu planlanan ve assendan aoıtu ge-

niş bulunan hastalara , kapakla birlikte assendan aort

replasmanı önerilmektedir (3,4,5). Aort kapak replas-

manı(AKR) geçiren bir hastada, operasyondan kısa

süre sonra, assendan aort çapında belirgin artma ve buna eşlik eden AAD tespit ettik. Nadir bir kampli- kasyon olması nedeniyle yayınlamayı uygun gördük.

Hızlı ilerleme göstermesi ve sessiz seyretmesi nede- niyle olgunun ilginç olduğunu düşünüyoruz.

Alındığı tarih: 23 Temmuz, revizyon 4 Aralık 2001

Yazışma adresi: Dr. Aytül Belgi, Akdeniz Üniversitesi Tıp

Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı 07070 Antalya Tlf.: (0242) 227 4343 1 55355 Faks: (0242) 227 9911 E-posta: aybe168@hotmail.coın

OLGU BİLDİRİMİ

47 yaşındaki kadın hasta, ustos 2000'de, nefes darlığı, göğüs ağrısı şikayet i ile kardiyoloji polikliniğine başvurdu.

Öyküsünde 1 O yaşında akut romatizmal ateş vardı. Fizik inceleme ve ekokardiyografik değerlendirme sonucu ciddi romatizmal aort darlığı ve hafif derecede aort yetmezliği

tespit edildi. Kalp kateterizasyonu ve koroner angiografi

sonrasında, 23 no St Jude mekanik protez kapak ile AKR

yapıldı. Operasyon sırasında assendan aort duvarı normal olarak izlendi. Romatiznıal tutulum gösteren aorıun üç

kapakçıklı olduğu belirlendi. Operasyondan sonra herhan- gi bir kamplikasyon izlenmeyen olguda postoperarif 7.

günde yapılan transtorasik ekokardiyografide, sol vent- rikülün sistolik çapı, diyastolik çapı ve sistolik fonksiyonu normal olarak değerlendirildi. Assendan aort çapı 50 mm, mekanik aort kapak maksiınal gradient 23 mmHg, orta- lama gradient 10 mmHg ölçüldü. Operasyondan 8 ay son- ra, rutin kontrol için başvuran hasta polikliniktc değer­

lendirildi. Fizik muaycnede; şuur açık, nabız 72/dk (ritmik), kan basıncı 130/80ııımHg, solunum sayısı: 16/dk ve ateş:36.5 derece idi. Kardiyak oskultasyonda mekanik protez kapak sesi dışında ek ses ve üfürüm duyulmadı.

Solumını ve diğer sistem muayene bulguları normal idi.

Periferik nabızları normal olarak alındı. Elektrokardi- yografide, normal sinus ritmi, sol vcntrikül hiperirofisi voltaj kriterleri mevcuttu. Akciğer grafisinde assendan aortada belirgin genişleme izlendi. Operasyon öncesi çe- kilen akciğer grafisi ile kıyaslandığında, assendaıı aorıa çapının arttığı saptandı.Yapılan transtorasik ekokardiyog- rafi incelemesinde assendan aorta çapı 65mm olarak öl- çüldü ve aort kapağının 2 cm üzerinden başlayan d isseksi- yon flebi izlendi. Suprasternal bölgeden yapılan incele- mede, mekanik kapağın 2 cm üzerinden başlayan d isseksi- yon un, arkus aortaya kadar uzandığı belirlendi. Disseksi- yon seviyesinin belirlenmesi amacıyla transözofajiyal eko- kardiyografi incelemesi yapıldı. Dessendan aorıayı içer- meyen, assendan aortadan arkus aortaya kadar uzanan elis- seksiyon ve intimal yırtık yeri izlendi (Şekil!). incele- melerde mekanik kapak fonksiyonları normal bulundu.

Bilgisayarlı tornagrafisi incelemesi, ekokardiyografi ve- rilerini do.truladı ve assendan aort çapı 68mm ölçüldü

(Şekil 2). Olçüm değerleri operasyon öncesi bulgularla kı­

yaslandığında, aort kapak replasnıanından önce SOmm öl- çülen assendan aort çapında belirgin ilerleme olduğu gö- rüldü (Şekil 3). Bu bulgularla hastaya, assendan aorta rep-

lasmanı planlandı. Mortalite oranı nedeniyle cerrahi teda- viyi kabul etmeyen hastaya, beta blokör tedavi verildi ve tansiyon takibi önerildi. Olguda anevrizma ilerlemesi ve disseksiyon gelişiminden sorumlu olabilecek risk faktörü tespit edilmedi (hipcrtansiyon, bağ dokusu hastalığı). Dis- seksiyon tanısından 6 ay sonra yapılan kontrolde, klinik

yakınma izlenınedi ve fizik muayene bulgularında değişik-

(2)

Tiirk Kardiyol Dem Arş 2002; 30: 123-126

lik saptanmadı. Tansiyon takip çizelgesinde değerlerin narınal sınırlar inele olduğu izlendi.

Şekil I. Transözofajiyal ekokardiyografi incelemesinde dis:,eksi- yon llcbi ve intimal yınılına yeri izlcnnıckıedir.

Şekil 2. Aorı aorı kapak replasnıanıııdan 8 ay sonra yapılan bilgi·

sayarlı tomografi iııcclenıesinde, assendan aorıa seviyesinde belir- gin genişleme ve disseksiyon izlenmektedir. Asscndan aorı çapı 68nıııı ölçiilmiiştür. Disscksiyon hattı oklarl:ı işaretlenmiştir.

Şekil 3. Aorı kapak replasıııanından önce yapılan bilgisayarlı to·

mografi incelemesinde, assendan aorı hafif-orta derecede geniş izlenmiş ve SOnını ölçülmüştür.

124

TARTIŞMA

Aort kapak hastalığı nedeniyle kapak replasınanı ge- çiren hastalar, geç dönem aort ancvriznıası ve AAD riski taşımaktadır. Bu hastalarda AAD %0.6 veya daha az oranda bildirilmektedir (1). Etiyolojide, ka- pak hastalığına bağlı patolojik akımların yarallığı

hemodinamik stres, kazanılmış veya doğumsal duvar patolojileri ileri sürülmektedir. Aort darlığı nedeniy- le AKR olan hastaların bazılarında aort genişliğinde

ilerleme önlenebilirken, bazılarında anevrizma ve disseksiyon gelişmesi bu faktörlerin tek bına açık­

layıcı olmadığını göstermektedir (6). Mekanik kapak tipleri arasında fark incelendiğinde; aort duvarına doğru yarallığı jet akını nedeniyle, tekli disk kapağın

risk oluşturduğu ileri sürülmüştür (7). Bir çalışmada.

aort yetmezliğine bağlı aort kapak operasyonu, siste- mik hipertansiyon, çıkan aort çapı predispozan fak- tör olarak bildirilmiştir Ol. Carre! ve ark. <lll, operas- yondan sonra farklı segmentlerde gelişen aort clis- seksiyonu nedeniyle doku faktörünün önemini vur-

gulanıışlardır. Morfolojik analiz çalışmalarında kis- tik ınedial nekrozisin etken olabileceği gösterilmiş­

tir. Klima ve ark.(9) yaşla birlikte aort daınar duva-

rında kistik değişikliklerin izlendini, ancak ancv-

rizınalı hastalarda bu miktarın daha fazla olduğunu göstermişlerdir. Olguda, kapak replasınanı sonrası gelişebilecek aort disseksiyonu için, hafif-orta dere- ce aort dilatasyonu dışmda predispozan faktör sap-

tannıaınıştır.Orta yaş grubunda olan olguda, hiper- tansiyon, bağ dokusu hastalığı olmamasma, operas- yon sırasında aort duvarı normal izlenmesine rağ­

men postoperarif dönemde aort clisseksiyonu izlen-

miştir.

AAD genellikle aort dilatasyonuncla progresyon ile birlikte izlenir. Bununla birlikte, bazı hastalarda (özellikle sistemik hipertansiyonu olanlarda) progre- sif dilatasyon olmadan disseksiyon görülebileceği

bildirilmekteelir (2)_ Aort disseksiyonu genellikle semptomatiktir, ancak aseınptoınatik nadir vakalar bilclirilmektedir<IO). Klinik ve ilerlemedeki farklılık­

lar göz önüne alındığında, sıkı hasta takibinin önemi ortaya çıkmaktadır. Olguda klinik yakınına izlenıne­

miş, aorta çapındaki hızlı ilerleme ve AAD, yakın

poliklinik takibi ile saptanmıştır.

Aort kapak operasyonu olan hastaların izleminele gö- rülen aort anevrizınası ve AAD, yüksek cerrahi mor- talite nedeniyle önemli sorun oluşturmaktadır. Aort

(3)

A. Belgi ve ark.: Aort Kapak Replasmaii/IU!an So1ıra İ:lenen As.1·endcuı Aort Disseksiym111 Olgu Stililllilli

anevrizmasında operasyon mortaliresi daha şük

iken (% 15), AAD'da bu oran yaklık 3 kez artmak-

tadır (2). Bu nedenle aort kapağı değiştirilecek hasta-

ların cerrahi stratejileri önemlidir. Günümüzde çıkan

aort çapı 50mm olan Marfan'lı hastalarda, aort kapa-

ğı ile birlikte profilaktik aort replasnıanı önerilirken,

diğer hastalara cerrahi yaklaşım halen tartışmalıdır (ll). Yapılan çalışmalarda genellikle çıkan aorıa ça-

pının önemi vurgulanmaktadır. Baçalışmalarda,

geç dönem komplikasyonları önlemek için, assendan aortu 40mm'den geniş hastalara aortaplasti öneril- mektedir (12). Ancak aortaplasti sonrayapılan takip

çalışmalarında aort dilarasyon rekurrensi yüksek bu-

lunmuş ve birçok hastada bu yöntemin uygun olma-

ğı düşünülmüştür (13). Yapılan diğer çalışmalarda,

daha genaort çapları için aort replasmanı öneril- mektedir. Pieters ve ark.(3) 50 ının, Milano ve ark.

(4) 55mnı den geniş aort çapını, aort değişim endi- kasyonu olarak bildirmektedir. Aort çapı yanında eş­

lik eden aort yetmezliği, aort duvar frajilitesi ve du- var inceliğinin risk faktörü olarak değerlendirildiği

bir araştırmada, 2 ve daha fazla risk faktörü ve 43 mm elen geniş aort çakombine operasyon endikas- yonu olarak belirtilmektedir (5). Hastazda, çıkan

aorta çapının sınırcia olması nedeniyle, AKR sırasın­

da kombine cerrahi şünülmemiştir. Aort kapak

replasmanı, aort darlığına yönelik hemodinamik stresi düzelimesine karşın, aort dilatasyonunu ve elis- seksiyonunu önleyememiştir.

Son yıllarda stentsiz biyoprotez kapaklar ile yapılan çalışmalarda, bu kapakların hemodinamik özellikle- ri, stentli ve mekanik kapaklara göre daha üstün bu-

lunmuştur (14,15). Kapak yapısından stentin eliminas- yonu, kapağa yansıyan doku geriliminin azalmasına

ve durabilitenin artmasına neden olur. Stentsiz bi- yoprotez kapaklarda, efektif orifis alanı, stentli bi- yoprotcz ve mekanik kapaklara göre daha fazladır ve bu avantaj küçük ölçekli kapaklarda daha belirgin- dir. Diğer kapaklara göre daha şük basınç gradien- t i ve daha geniş efektif orifis alanı, AKR'dan sonra izlenen komplikasyonların önlenmesinde etkili ola- bilir. Stentsiz biyoprotez kapak kullanılan hastalarda

yapılacak uzun dönem takip çalışmaları, bu konuya

açıklık getirecektir. Kapak durabiliresini arliıran tek- nolojik gelişmeler, stentsiz biyoprotez kapak kulla-

nunını arıtırdıkça, takip çalışmaları kolaylaşacaktır.

Mekanik ve biyolojik yapay kapaklar tüm avantajia-

rına rağmen, fizyolojik ve fonksiyonel olarak doğal

kapak mükemmelliğine sahip değildir. Bu nedenle, aort kapak cerrahisinde homogreft kullanımına ilgi

artmıştır (16,17). Donor sayısın az, saklama teknik- lerinin oldukça pahalı olması, homogreftlerin ülke- mizde kullanınıını oldukça kısıtlamaktadır. Aort ka-

pağı ile birlikte aorı kökünün ele kullamına olanak veren homogreftlerin kullanımına ait tecrübe arttık­

ça, yaşam kalitesi ve komplikasyonlar üzerine olan etkileri ortaya çıkacakr.

Sonuç olarak; AKR planlanan hastalarda, aort çapı

ve risk faktörleri birlikte değerlendirilmelidir. Çıkan

aortu belirgin geniş ve risk faktörü olan olgularda

aoıt kapağı ile birlikte çıkan aort replasmanı, aort

genişliği sınırcia olan olgularda, sık ekokarcliyogral'ik takip ve bulgulara göre elektif cerrahi (Dacron greft, Bentali veya modifikasyonları) uygun gözükmek- tedir. Assendan aortanın daha ki.içük çapları için, daha az agresif alternatif yöntemlerin geliştirilmesi

ile, bu kamplikasyon oranını azalacağını düşünebi­

liriz.

KAYNAKLAR

1. Pieters FA, Widdershoven JW, Gerardy AC, et al:

Risk of aorıic dissection after aorıic valve replaceınenı.

Aın J Cardiol 1 993;72: 1043-7

2. Prenger K, Pieters F, Clıeriex E: Aorıic clisscction af- ler aoı·ıic valve replacement: Ineidence anel coıısequcnces

for rategy. J Carcl Surg 1 994; 9: 495-8

3. Picters FA, Widdershoven JW, Gerardy AC, et al:

Risk of aortic clissection afıer aorıic valve replacemenı.

Aın J Cardiol 1993;72: 1043-7

4. Milano A, Pratali S, De Caı·Jo M, et al: Asceııcling aorıa clissecıion afıer aortic valve replaccment. J Hearı

Valve Dis 1998 ;7: 75-80

5. Kodolitsch Y, Siınic O, Schwartz A, et al: Predicıors

of proxiınal aorıic dissccıioıı at ıhe time of aorıic valve

replaceıııenı. Circulaıioıı. 1 999; 100: 11-287

6. Gott VL, Gillinov AM, Pycritz RE, ct al: Aortic rooı replaccnıent. Risk factor analysis of a sevenıeen year ex- perience wiılı 270 paıients. J Thorac Cardiovasc Surg

ı 995; ı 09:536-45

7. Aoyagi S, Kosuga K, Akashi H, et al: Aorıic rooı rcp-

lnccnıenı wiılı a composiıe graf'ı: resulis of 69 operaıions

in 66 patieııts. Ann Thorac Surg 1994;58: ı 469-75 8. Carre! T, von Segesscr L, Jenni R, et al: Dealing wiı dilaıed ascending aorta during aortic valvc replaceınenı: advanıages of conservative surgical approach. Eur J Cardi-

oıhoracSurg 1991;5:137-43

9. Klima T, Spjut HJ, Coelho A, et al: The morplıology of ascending aortic ancurysms. Hum Pathol 1 983; 14:810-7

(4)

illrk 1\.Gr{ffyO/ Uem l'ıi"Ş LVVL; .w: 1 LJ-1 LU

10. Mautncr JP, Selmler G, Dictz R, ct al: Painless aor- tic dissection: the problem of early diagnosis. A case re- port. Z Kardial 1988; 77: 474-75

ll. Coady MA, Rizzo JA, Hammond GL, et al: What is the appropriatc size eriterian for rcsecıion of ıhorasic aor- tic aııeurysms? J Thorac Cardivasc Surg 1997; I I 3:476-9 I 12. Barnett MG, Fiore AC, Vaca KJ, et al: Tailoring

aortaplasıy for repair of fusiform ascending aortic ane- urysm Ann Thorac Surg I 995; 59:447-5 I

13. Egloff L, Rothlin M, Kugelmeier J, et al: The ascen- ding aoı1ic aneurysm: Replacement or repair? Ann Thorac Surg 1982; 34: I 17-24

14. Greve HH, Farah I, Everlien M: Comparisian of

126

three different types of stentlcss valves: full root or sub- coronary. Ann Thorac Surg 200 I; 7 I: 293-6

15. David TE, Puscınann R, Ivanov J, et al: Aortic val- ve rcplacement with stentless and stented porcine valvcs;

A casc-march study. J Thorac Cardivasc Surg 1998; I 16:

236-41

16. Niwaya K, Knott-Craig CJ, Santangclo K, Lane MM, Chandrasekaran K, Elkins RC: Advantage of au- tograft and homograft valvc rcplacemcnt for coıııplex aor- tic valve endocarditis. Ann Thorac Surg I 999; 67: I 603-8 17. Dossche KM, de la Riviere AB, Morshuis WJ, et al:

Cryopreserved aortic allografts for aortic root rcconstructi- on: A single institution's experience. Ann Thorac Surg

1999; 67: 1617-22

Referanslar

Benzer Belgeler

Ekokardiyografide; aort kapak triküspit yap›da, aort kökü: 3.5 cm, assandan aort 5.0 cm, fibrotik ya- p›l› aort kapakta 3(+) aort yetmezli¤i, 33 mm Hg gra- diyentli

Ciddi aort darlığı olan geleneksel cerrahi için yüksek riskli olarak kabul edilen hastalarda transkateter aort kapak imp- lantasyonu (TAVİ), yeni bir tedavi yöntemi olarak

Bu yazıda diseksiyon nedeniyle çıkan aort replasmanı yapılan ve daha sonra aort koarktasyonu tamiri için ikinci kez ameliyat edilen bir olgu sunuldu..

Aort duvarının primer leiyomyosarkomu: Olgu sunumu Primary leiomyosarcoma of the aortic wall: a case report.. Murat Öncel, 1 Yüksel Dereli, 2 Nihan

Katip Çelebi Üniversitesi İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği,

(A) İkiboyutlu ve (B) üçboyutlu transtorasik ekokardiyografi ile diyastolde kısa eksen görüntüde ve transözofageal ekokardiyografi ile (C) diyastolde ve (D) sistolde aort kapağa

Antibiyoterapiye rağmen yüksek ateşin devam etmesi üzerine, iki gün sonra yapılan transözofageal ekokardiyografide (TÖE) aort kapağının biküspit olduğu ve sağ

AY’nin eþlik ettiði çýkan aort anevrizmalarýnda (AAA) 1990’lý yýllarýn baþýna kadar aort kapak ve çýkan aortanýn birlikte deðiþtirilmesi yöntemi tek çözüm