• Sonuç bulunamadı

TÜRKiYE'DE ZEKAT POTANSiYELi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKiYE'DE ZEKAT POTANSiYELi"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r

TARTıŞMALI

ILMI TOPLANTlLAR

DIZİSİ

TÜRKiYE'DE

ZEKAT POTANSiYELi

Doç. Dr. Ali ÖZEK

Doç. Dr. Beşir HAMİ'.f'OGULLARI

Prof. Dr. Sacid ADALI Tahsin SINAV

Prof. Dr. Mehmet BAYRAKDAR

Sıddık ENSARi . ı_-:ı:S"c--c-~-c··--x .<: " , , Ali B.ULAÇ

- - --

= ":

... ] ----....,_~~-- IS~\1

tsl.AMt lUMLtR ARASl1HMA VAKflYAYINIARl

Kamilpaşa Sokak, 7 Fatih-!stanbul/34260

Kocamustafapaşa V.D. 4819700022 Tel ; 523 54 57 - 523 74 36 - 533 oo 31'

(2)

TÜRKİYE'NİN TİCARET KESİMİNDE ZEKAT POTANSİYELİ

Tahsin SINAV

I - GİRİŞ:

Ticaret M allarının Zekatı

Bilindiği gibi; İslam'ın beş temelinden biri olan zekat, müs- lümanlar için mali bir ibadet olması hasebiyle, üzerinden sene geç-

miş, şer'! nisab miktarı bir mala sahip bulunan akil, baliğ, hür er- kek veya kadın her müslümanın üzerine farz-ı 'ayındır .

. Fakihler, ticaret işlerinde kullanılan servete ticaret malları

demektedirier. (Ticaret malı «el-'Ard, çoğul u el-'Urud'tur). Maliki Mezhebi hariç diğer üç mezhebe göre, altın, gümüş. ve paraların dışında kalan ve ticaret maksadıyla kullanılan her çeşit mala ti- caret malı adı verilir (*). Bu malların içerisine aletler, eşyalar, gi- yecekler, süs eşyaları ve mücevherat, hayvanlar, bitkiler, arazi ve evler, menkul ve gayr-i menkuller, diğer mallar girmektedir. Di-

ğer bir deyişle, «kar amacıyla alınıp- satılan her şey» ticaret ma-

lıdır. Asli ihtiyaç kavramına giren kullanma eşyası dışında kalan ve kfir sağlamak·maksadıyla alış- veriş için bulundurulan maldır,

ticaret malı. Burada niteleyici iki unsurun bulunduğunu görüyo- ruz:

(*) Maliki · Mezhebi'ne göre para halinde basılı olmayan altın ve gümüş

de ticaret malıdır. Bilezikler, yüzükler, küpeler v.s. ticaret malıdır.

(3)

84 1 TÖRKİYE':ÖE ZEKAT POTANSİYELİ

ı

-

Alım- satıma konu olması,

2 - Bu işlemin kar sağlamak amacıyla yapılmasıdır.

Herhangi bir şey, ticaret niyeti mevcut olduğu ve bu niyet bir amel ile yürütüldüğü takdirde, teknik olarak ticaret maddesi olur. Ainel kelimesi, icra veya ihmal yoluyla yapılan her iki hare- keti de kapsar. Alış- veriş sırasında hiçbir ticaret niyeti yoksa, mal,

-şahsi kullanım amacıyla satın alınmış sayılır. Öte yandan, daha önce kişisel amaçlarla kullanılan bir madde üzerine ticret niyeti yönelirse, bu, bir ticaret maddesi olur. Kısaca, bir mal üzerindeki tica:et niyeti devam ettiği sürece, ticaret malı sayılır (1).

Tüccarın sermayesi ya paradır, ya da para ile değerlendirile­

bilen eşyadır. Bu bakımdan para zeka,tında olduğu gibi ticaret

mallarının zekatında da z:ekat oranı kırkta bir (1/40), yani yüzde 2;5'tur. Sözkonusu zekat yükümlülüğü için bir yılın geçmesi, be- lirli bir nisaba erişmesi, borçtan fazla olması (borçlar düşüldük­

ten ı:ıonra nisabın aşılması), asli (zaruri) ihtiyaçların dışında ol-.

ması vb. gerekmektedir. Bu zekat, sadece kara değil, karla birlik- te tedavül eden sermaye üzerinden hesap edilir. Zekat, daima sene sonunda elde kalan, hükmen namı servetten verilir. Demirbaşlar

ise hükmeiı nami değildir. Kısaca zekat, sermaye ve demirbaş ol-

mayan servetten verilir. -

Ticaret mallarının yerleştirildiği tezgah ve takımlar, raf ve dolajllar, kepçe, testere, keser, ticaret için gerekli aletler ve terazi- ler, kavanoz, çuval ve tahıl ticareti yapanların kullandıkları tor- balar v,s., kısaca demirbaşlar ve ticaret mallarının bakımı ve ko-

ru:rimaları için gerekli malzeme ve araçlar, ticarete konu olmadık­

ları için zekat hesabının kapsamı dışındadırlar.

Apartman, dükkan, fabrika v.b. gayr-i menkullerden kira ge- liri sağlayanların zekdt mükellefiyeti de para zekatının hesabında olduğu gibi hesaplanacaktır. Bu tür gayr-i menkullerin ticareti- nin yapılması da yukarıda anlattıklarımızdan farklı değildir.

( ı l Dr. Yusuf El-Kardavi, İslam Hukukunda Zekat, C. ı, Kaylhan Y., 984, İst. s. 322-348; A. Ozek, H. Karaman, M. Akif Aydın, M. Erkal, İbadet ve Müessese Olarak Zekat, İslami İlimler Araştırma Vakfı Yayınları,

!st. 1984, s. 72-6; A. Ozek, Zekat Mükellefleri İçin Pratik Bilgiler, CBro- şürl, İst. 1986; M. Saim Yeprem, Oruç, İtikaf ve Zekat, İst. 1968, s.

67-69.

(4)

TİCARET KESİMİNDE ZEKAT POTANSİYELİ 1 85

Ticaret mallarının zekatı hesaplanırken borçların çıkarılacağı­

nı, matrahtan düşüleceğini söylemiştik. Buna karşılık alacaklar,

zekatın hesabında dikkatle alınacaktır. Zaten alacakları; sermaye

kavramının dışında tutmak mümkün gözükmemektedİr. Ancak

alacakların tahsil edilebilirlik niteliğini yıtirmemiş olması olduk- ça önemlidir, bu konuda. Hisse senetleri ve tahviller, kar ortaklığı

belgeleri, ya ortaklık statüsü ya da ticari mal niteliği (gelir sağ­

lamak için uygun zamanda sermaye piyasasına arz amacıyla elde

tutulduğunda) itibariyle zekata konu olmaktadırlar.

Ticaret mallarının nisab miktarının belirlenmesinde altın ve

gümüş ölçü alınmaktadır. 20 miskal altın ve 200 dirhem gümüş

nisab miktarının göstergesidir. Çeşitli kaynaklardı;ı farklı rakam- lar verilmekle birlikte bu ölçüler, 80,18 gram altın veya 561,3 gram

gümüş olarak günümüz·· tartı vezinlerine göre ifade edilmektedir (**). Ticaret mallarındaki % 2,5 oranındaki zekat borcunun nak- di veya ayni olarak ödenmesi mümkündür.

Tekrarlayacak olursak, zekat sermaye ve kardan biriikte he-

saplanır. Varsa stoklar da buna eklenir. Ticaret mallarının kıy­

metlendirilmesinde, fakihlerin çoğuna göre, üzerinden bir yıl ge- çen malın rayiç (satış) fiyatı asıldır. Dr. Yusuf El-Kardavı (2),

satış fiyatını toptan satış fiyatı olarak benimsemektedir. Ona gö- re, ihtiyaç anında rahatlıkla satılabilecek fiyat budur.

I I -TİCARET KESİMİ HAKKINDA BİR TAHLİL

Ülkemizin ticaret kesiminin tasviri ve ekonomik etkinliğini

belirleyebilmek için öncelikle Gayrısafi Milli Hasıla içirlde bu sek- törün payının görülmesinde yarar bulunmaktadır.

·Bilindiği gibi GSMH, bir memleketteki belirli bir dönem (ge- nellikle bir yıl) içinde istihsal edilen mal ve hizmetlerin, üretim

araçlarındaki aşınma ve eskimeyi karşılayanlar dahil, katma de-

ğerleri toplamı anlamına gelmektedir. GSMH'nın vasıtalı vergiler indirilineden evvelki miktarına piyasa fiyatlarına; vasıtalı vergiler indirildikten sonraki miktarına faktör fiyatlarına GSMH denir. Ca-

(**) 14/4/1987 tarihi itibariyle TL. tutarları:

80.18 X 11150= 894.007.- <Yaklaşık 900.000.- TL.l 561.3 X 167 = 93.737,10 TL.

( 2 ı Kardavi, a.g.e., C. ı, s. 346.

(5)

86 1 TÜRKİYE'DE ZEKAT POTANSİYELİ

ri ve sabit fiyatlarla GSMH da ayırt edilir. Sonuncu nicelik cari

yılın üretim miktarlarına temel kabul edilen bir yılın fiyatlarını

uygulamak suretiyle elde edilir. GSMH'da zamanla meyd,ana ge- len gerçek değişmeleri anlayabilmek için sabit fiyatıara dayanan

rakamları esas tutmak gerekir (3). Fakat biz, tahlilimizele sabit fiyatlarla GSMH rakamlarına ihtiyaç duymuyoruz. Cari fiyatlar, bizim için geçerli ve yeterli olmaktadır. Bu nedenle Tablo: l'de cari üretici fiyatlarıyla GSMH verilmektedir (***).

Tablo: l'deki rakamlardan yararlanarak GSMH içinde ticaret sektörünün payını gözlemleyebiliyoruz. Mesela : 1986 yılında,

GSMH ikinci tahminine göre, cari üretici fiyatlarıyla, GSMH 39.117 milyar lira olmuş, bunun 6.656 milyar lirası ticaret sektörü tara-

fından oluşturulmuştur. Bu durumda GSMH'nın % 1 7'si ticaret sektörü tarafından oluşturulmuş bulunmaktadır. Bu payla ticaret·

sektörü, sanayi sektörünelen sonra ikinci sırayı almakta, bu yapı­

sıyla tarımı geçmiş bulunmaktadır.

İktisatçılarca ticaret sektörü, tarım ve sanayinin~ türevi bir sektör olarak değerlendirilmektedir. Bu niteliği itibariyle, sınai

ve tarımsal üretim, ticaret sektörü eliyle piyasaya sunulmaktadır.

Bundan dolayı ticaret s1~ktörü, sanayi sektöründen sonra ya da daha dikkatli değerlendirildiğinde ilk sırada büyük zekat potan- siyeli gösteren sektör olarak nitelenebilir.

( 8 ) ö. C, Sarc, «Gayrisafi. Milli Hasıla, «Ak İktisat Ansiklopedisi, C. 1, Ak Yayınlan, İst. 197:3, s. 836.

(***) Türkiye'nin GSMH, Devlet İstatistik Enstitüsü'nün 1986 III. tahminine göre, cari fiyatlarla ~39 trilyon 190 milyar 480,1 milyon liradır.· 1968 fiyatlanyla ise 278 milyar 346,1 milyon lira olmuştur. Bk. İstanbUl Ti- caret Gazetesi, 3.4.19B7, s. 6.

(6)

TİCARET KESİMİNDE ZEKAT POTANSİYELİ/ 87

TABLO- TABLE: 1.

GSMH-GNP

(Cari Üretici Fiyatiariyle -Milyar TL.) lCurrent producers prices - Billion TL.l

1984 1985

Tanm CAgriculturel 3,465 ~.853

Sanayi (Jndustryl 5,333 8,753

İnşaat CConstructionl 717 1,045

Mesken CHousingl 793 1,149

Ticaret CTradel 3,176 4,761

Ulaşım CTransportationl 1,796 2,740

Mali Müesseseler 551 834

CFinancial institutionsl

Hizmet ve Serbest Meslek 1,012 1,523

CServices and self empU

İzafi ·Banka Hizmetleri (275) (416) CN ominal bank serv J

Toplam Sektörler 16,768 25,249

(Total of sectorsl

Devlet Hizmetleri 1,056 1,441

CGovetnment servicesl

G.S.Y.İ.H. 17,825 26,690

CGDPl

İthalat Vergisi 387 823

CTaxes on importsl

G.S.Y.İ.H. 18,212 27,509

Alıcı fiyatlan ile

CGDP by consumer pricesl

Dış Aıem Geliri 162 205

Cineome from Abroadl

18,374 27,715

Kaynak : 1966 2. Tahmin.

Source : August 1986 2 nd estimation.

I I I -TİCARET SEKTÖRÜNDE ZEKAT POTANSİYELİ

198'6 6,500 12,946 1,501 1,621 6,656 3,788 1,183

2,158

(589)

35,763

2,071

37,833

1,105

38,938

179

39,117

1) Türkiye ticaret sektöründeki zekat potansiyelini en az

~ hata ile hesaplayabilmek için tüm ticarı firmaların (hatta esnaf ve sanatkann) bililnçolannı ve kar- zarar tablolarını inceleyebil-

(7)

88 1 TÜRKİYE'DE ZEKAT POTANSİYELİ

memiz gerekmektedir. Hatta bununla da yetinmeyerek tek tek tüm

firmaların mülkiyet yapısını, hisse senedi adedini ve her ortağın

hisse senedi adedini bilmerniz, stok politikasını ve stok değerleme

yöntemini de bilgnerimize katmamız lüzumludur. Takdir edilir ki, bu kadar kapsamlı veri bankasını bulmak ve bu incelemeleri ya-

pıp sonuçlandırmak bugünkü şartlarda henüz Türkiye'de mümkün

değildir. Örnekleme yöntemi ile tahmin çalışması yapmak da bü- yük güçlükler göstermektedir. Henüz ticaret sektörünün bilanço-

ları üzerinde örnekleme iktisadi tahliller yapan eserler de yoktur ( 4). Bir anket ekibi oluşturularak istenen örnek verilerin bir prog- ram dahilinde toplanması da mümkün gözükmemektedİr. Çünkü, bilanço rakamlarının gizli tutulmasına veya bu konudaki bilgile- rin yaygınlaşmamasına ö~zen gösterilmektedir. Bu nedenle özel

araştırma ile istenen bilgilere ulaşılamamaktadır. Ancak DiE'nin

imkanlarından özel programlama ile yararlanılmasının ileride Sos- yal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları için mümkün olabilece-

ğini düşünmek istiyoruz.

Bilindiği gibi, muhasebe uygulamalarında bilançoların düzen- lenmesinde, aktif tablosunda mevcutlar ile alacaklar (ve varsa za- rar), pasif tablosunda bor1~lar (işletme dışı kaynaklar) ve öz ser- maye gösterilir. Aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark, müte-

şebbisin işletmeye mevzu varlığını (özsermayeyi) teşkil eder. ihti- yatlar ve kar ayrı gösterUseler dahi özsermayenin cüz'leri sayılır­

lar. Yani zarar varsa bunun aktif toplamindan çıkarılmasından

sonra bulunacak olan gerçek aktif toplamından, amortismanlar ve borçların toplamı çıkarıldığında özsermaye bulunmaktadır. Zekat

matrahının bulunması için sözkonusu özsermayeden demirbaşların düşülmesi de gerekmektedir. Ancak yukarıda belirtildiği gibi, bi-

lançoların incelenmesi mümkün olmadığından, bun_un yanında

karlar da bilinmediğinden demirbaşlar aşağıdaki tahlillerimizde ih- mal edilmiştir. (Diğer bir deyişle karlar ve ayrılan amortismanlar- la dengelendiği varsayılmı~ştır.) Bu söylediklerimizi öz olarak ifade edecek olursak, tüm firmalar, özkaynakla çalışmaktadır. Bu var-

sayımda borçlanma dışlanmaktadır. Bu durumu biraz açacak olur-

( 4 J Halbuki İSO !İstanbul Sanayi Odası> bu konuda çok güzel çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bunlar arasında, «Sanayide Fon Akımı ve Finans Yollanndaki Değişimler•; «500 Büyük Firma Araştırması»; «100 Büyük

Firmanın Satış ve Kadılık Değişmeleri (1979-1984}, Haziran, ı986»

bulunmaktadır. İstanbul Ticaret Odası ÜTOJ 'nın da böyle çalışmalar yapması umulur.

(8)

TİCARET KESİMİNDE ZEKAT POTANSİYELİ 1 89

sak, firmaların denge açıklarını borçla kapatmaları mümkün olmakla birlikte, karşı taraftan borç veren firmalar da buluna-

cağından ı::pakro anlamda borçlanmalar ihmal edilebilecektir. (Ala- cak- borç dengesi düşüncesiyle) (****).

Ticaret sektörünün stoklarının durağan olmayacağı düşünü­

lerek ilk tahlilde stoklar da ihmal edilmiştir. Çünkü stokların da özsermayeden karşılandıkları varsayılmıştır.

İstanbul Ticaret Odası'na bağlı firmalar açısından yapılacak

tahlilde, kamu-özel ayırımına, firma türlerine ve ortak sayılarına

djkkat edilmemiştir. Kayıtlı kuruluş sermayesi ortalamalarından

asli ihtiyaçlar ve giderlerin de düşülmesi yoluna gidilememiştir.

Zaten bu konularda bilgi de bulunmamaktadır. Kayıtlı sermaye

rakamlarında ve gizli tutulan karlarda çeşitli nedenlerle zaten bir

düşüklük bulunduğu varsayıldığından asli ihtiyaçlar ve giderler de ihmal edilmiştir.·

İstanbul Ticaret Odası'na ticari firmaların yılsonu bilanço-

ları üzerinde bilgisayara dayalı çalışmalar da oldukça sınırlı kal-

maktadır. Bunda üye sayısının çokluğunun cta payı vardır. Bu ne- denle zekat potansiyeli tahminine esas olacak Türkiye'yi kavrayan veya sınırh da olsa yeterli bilgileri aktaran 'çalışmalar olmadığın­

dan, yukarıda açıkladığımız varsayımlar altında çalışmak duru-

mundayız. Bu varsayımların belirlenmesinden, İstanbul Ticaret

Odası kayıtlarından bazı ipuçlarını yakalayabilmek amaçlan-

mıştır.

2) İstanbul Ticaret Odası'na Üye Firmaların Ortalama Ser- mayeleri Açısından Ticaret Kesiminde Zekat Potansiyeli

Yaklaşımı

İstanbul Ticaret Odası, Aylık Ekonomik Veriler adıyla önemli istatistik rakamları kitap halinde yayınlamaktadır. Bu istatistik- ler arasında Oda üyeleri ve sermayeleri hakkındaki istatistikler,

(****) Ticari firmaların enflasyonist ortamda paranın hızlı döndürülmesine mani olacak şekilde borç alıp vermelerinin diğer bir deyişle büyük miktarda ve uzun vadeli borç alıp vermelerinin (alacaklı - borçlu du- rumda kalmalarının) rasyonel olmaması nedeniyle zekat potansiyelini sermaye üzerinden talımine mani alacak yapısı göstermedikleri var-

sayılmıştır.

(9)

90 1 TÜRKİYE'DE ZEKAT POTANSİYELİ

çalışmamızda hareket noktası oluşturmaktadır. Ayrıca İstanbul

Ticaret Odası üyesi firmaların, Türkiye genelinde en az % 40'ı tem- sil ettikleri düşünülmüştür. Buradan giderek, tüm ticaret kesimi- nin zekat potansiyeli üzerinde bir tahmin yapacağız.

İTO Üyelerinin Ortalama Sermayeleri

Şubat, 1987 /TL.

Firma

Sayısı

Fert Firma 64.128

Şirket 53.508 Toplam 117.636

Üye Başına Ortalama Sermaye

1.683.766.- 69.491.565.-

Genel.Ortalama

33.857.383.-

Kaynak : İTO, «Aylık Ekonomik Veriler», Şubat, 1987, s. 44, 47.

İstanbul Ticaret Odası Bilgi İşlem Merkezi'nin hesapladığı

31.3.1987 tarihli verilere göre, şirket sayısı 53.882'ye çıkmış, şirket

sermayelerinin genel toplamı 3.790~714.497.145.- TL. olmuş, orta- lama sermayeleri ise 70.i!52.149.-'- TL. olarak hesaplanmıştır.

Bu verilerin zekat potansiyeli tahmin çalışmamızda rahat kul~

lanılabilmesi için (hesaplama kolaylığı açısından) yuvarlak olarak

değerlendirmeye katılması yoluna gidilmiştir. Buna göre olu_ştu­

rulan tablo aşağıdadır:

FertFirma

Şirketler

Sermaye Toplamı.

Fiı:'Ina Sayısı

64.128 53.882

Üye Başına Ortalama Sermaye

2.000.0dü.- 70.000.000.-

Toplam Sermaye

128.256.ooö.cıoo.-

3.771.740.ooo.ooo.- 3.899.996.000.000.-

Bu durumda İstanbul Ticaret Odası'na bağlı firmaların Tür- kiye genelinin %. 40'ını oluşturduklarını varsaydığımiza göre, tüm ticaret kesiminin özsermayesini orantı yoluyla hesapladığımızda

9:749.990.000.000.- TL. tutarını buluyoruz. Bunu varsayımlarımız doğrultusunda zekat matrahı olarak aldığımızda ( %> 2,5 ile çarpıl·

(10)

TİCARET KESİMİNDE ZEKAT POTANSİYELİ 1 g1

dığında) 243.749.750.000.- TL. tutarında zekat potansiyelini he- saplayabiliyoruz. Bunun yaklaşık olarak 250 milyar lira olabilece-

ğini söyleyebiliriz. (Yuvarlak olarak 10 trilyonluk matralıla bu ra-

kamı buluyoruz.)

Ancak, GSMH gerçekleşmeleri açısından değerlendirdiğiniiz

ticaret sektörünün ekonomik etkinliğine denk bir zekat potansiyeli

rakamı bulabildiğimizi sanmıyoruz. Buna rağmen eldeki verilerden giderek yaptığımız bu tahminin en azından gerçek zekat potansi- yelin(len fazla olmadığını söyleyebiliriz.

1980 yılında yapılan (DİE tarafından) Sanayi ve işyerleri Sa-

yımı'na benzer bir çalışmayla gerçek potansiyelin hesaplanabile-

ceğini 9elirtmeliyiz.

3) 1980 yılında Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından Sanayi ve işyerleri Sayımı gerçekleştirnmiş ve bunun ticaret sektörü ile ilgili sonuçları da yayınlanmıştır. 1986 yılı istatistik Yıllığı'nın 206 ve 207. sayfalarında yer alim <<Ticaret İşyerlerinin Çalışanlar Sayısı, Gayri Safi Satış Tutarı ve Hukuki Durumlarına Göre Da~

ğılımııı tablosundan aşağıdaki· tabloda yer alan değerler hesap-

lanmıştır:

Tablo :2 fooo.ooo.- TL.l

Katma Ödenen Yıllık K. Değer Yılsonu Toplam

Değer . Maaş ve Ücret Kalanı Stoku (3+41

(11 (21 (3=1~21 (41 198582

Top. Tic. 106236.7 7819.1 98417.6 100164.4 362311 Per. Tic. 166392.9 7314.5 159078.4 203232.6

Toplam 272629.6 15133.6 257496,0 303397.0 560893

Tabloda görülen hesaplama sonucunda 560.893.000.000.- TL.

tutarında yılsonu stoku ve katma değer bakiyesi tesbit edilmiştir.

Firmaların sermayeleri üzerinden yaptığımız tahmin sırasında kar ve stoklar varsayımlar gereği dışlanmıştı. Burada ise enflasyonist

gelişmeleri (kümülatif enflasyon oranını) de gözönünde bulundu- rarak ek bir zekat matrahı hesaplaması yerinde görülmüştür.

1980 yılından beri asgari enflasyon oranları toplamı % 300'ü

· bulduğu varsayılarak, bulduğumuz rakam, cari fiyatlara getiril-

(11)

92 1 TüRKİYE'DE ZEKAT POTANSİYELİ

meye çalışılmıştır. Buna göre 2.243~572.000.000.-TL. ek zekat mat-

rahı hesaplanmıştır. Bunun % 2,5'u 56.089.300.000.- .TL. tutmak-

.tadır.

Bu hesapların tümünde gerek varsayımlar, gerekse veriler açı­

sından hata payının bulunduğunu kabul ediyoruz.

SONUÇ

Tebliğimizde değerlendirme esasları belirtilen ticaret kesimin- de zekat potansiyeli tahmini sonuçlarını bir araya toplarsak 250 + 56

==

306 milyar liralık zekat potansiyeli hesaplanmıştır. Bu

rakamın ne derece gerçeği yansıttığı ise varsayımlarımızın doğru­

lanmasına bağlıdır. Bunun ise bugünkü şartlarda mümkün olma-

yacağını söylemeliyiz. Şunu da hemen belirtmeliyiz ki, ticaret. ke- simindeki zekat potansiyelinin hesapladığımızdan daha yüksek ol-

duğu kanısındayız (*).

(*) Tebliğimizde ticaret sektörünün sanayı ve tanm kesimlerfnin türevi ol-

duğunu belirtmiştik. Buna göre sanayi ve tanm üretimini ticaret sek- törünün dağıttığını, buradan hareketle de Gayri Safi MilliHasıla (GSMH) içinde sanayi ve tanm paylan toplamının bir ölçüde ticaret sektörünün sennayesi olarak değerlendinnenin mümkün olduğunu söyleyebiliriz.

Öyleyse, 1986 yılı 3. tahlillinine göre GSMH içinde tarım ve sanayi sek- törlerinin paylannı görmeliyiz:

GSMH

Sanayi Sektörü Tanm Sektörü Sanayi -Ta,rım

1986 3. Tahmin

39.190,4 Milyar TL.

12.788,9 6.631,9 19.420,9

Sözkonusu iki sektörün· toplam hacmini, ticaret sektörünün satın alıp piyasaya verdiği açıktır. Bu sektörün borçlanmasını dışlayacak olur- sak -inşaat ve konut inşaatı hariç- ticaret sektörünün 19.420,8 mily!J,r TL. özsennaye kullandığım söyleyebiliriz. Bu rakamı yuvarlak 20 tril- yon TL. olarak (1986 yılı itibariyle) düşünürsek, bunun % 2,5'i 500 mil- yar TL. etmektedir. ·

Referanslar

Benzer Belgeler

Memorial fiiflli Hastanesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, ‹stanbul Amaç: Çal›flmam›zda 11–14 haftalar aras›nda bipariyatel ça- p›n (BPD) gebelik günü

Buna göre çeşitlilik değeri yüksek olan bir ilde, çok sayıda ürün rekabetçi bir şekilde üretilip ihraç ediliyordur.. Aynı şekilde, çeşitliliği düşük

Eğer bunlar altın ve gümüş gibi nakit sayılınayıp da zekata tabi olmasalar, fakirler zekat nimetinden mahrum olacak, zenginler de (servetlerini bu yolla

İkili Oda Forumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Moldova Ticaret ve Sanayi Odası (CCİ RM) tarafından belirlenecek birer eş-başkan, ikişer

Çalışmanın üçüncü aşaması, Türkiye’nin yeraltında yüzeyden ilk 3 km derinlik içerisindeki jeotermal kaynak içeriğinin (hesaplanmış depolanmış ısı)

Tahavi 20 yaş ı na ulaş tı ğı nda, İ mam Ş afii’nin en önemli öğ rencilerinden olan dayı sı Müzeni’nin elindeki eserler vası tası yla Hanefi ictihadları na vakı f

İslam dininde temel ihtiyaçlarını karşılamış bir kişinin bu ihtiyaçlarından arta kalan mal miktarı 20 miskal (85 gram) altını aşar ise bu durumda bu kişi zengin kabul

O, bir zurna gibi duyulan çatlak sesi ile âlemi çekiş- I tirir, öfkesi kendi kendine kızışan hasbıhallerle sesi yüksele yüksele saat- z lerce söylenirdi.»