• Sonuç bulunamadı

Abdülhak Şinasi Hisar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Abdülhak Şinasi Hisar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S

/f¿r 3

... ... .

SAYFA:

%

TAKVİMDEN

BİR YAPRAK

Abdiilhak

Şinâsi H isar j

S S

Ç günlük dinlenmeden sonra bir bayram ertesi okuyucu- 5

tarımın huzuruna bayrama ait intiba’larımı anlatan bir ya- :

zı ile çıkmak isterdim, fakat arife günü yetmiş senelik bir §

dostumun beyin kanaması ile vefatı teessürümün bu sütunda iz- §

harına vesile oldu.

Bu yetmiş senelik dost kendisinden bahsedilmeğe değer bir |

şahsiyettir. Akrabalıktan çok daha sağlam olan muarefemiz ailevî

\

bir yakınlığa dayanır.

|

Benden iki yaş büyük olan Abdülhak Şinâsi'nin pederi rical-

\

den Hüsam efendinin oğlu Mahmut bey, valdesi de Tepedelenli =

zade Muhtar beyin kızı Neyyir hanım efendi idi.

Abdülhak Şinâsi ile kardeşi Selim Nüzlıeti yetiştiren bu na- =

zik, münevver ve asil kadındır.

f

Ruınelihisarındaki yalıları evim gibi idi. istediğim zaman gi-

\

der, günlerce kalırdım. Ziyaretlerimin arası uzarsa valdesi sitem

\

ederdi.

Şinâsi, daha pek genç yaşında edebiyata, bilhassa Fransız

\

edebiyatına meraklı idi. Yalının denize nazır büyük bir odasını |

kütüphane olarak tanzim etmiş en büyük ediblerin külliyatını =

getirtmiş, hepsini okur ve kitapları haşiyelerle doldururdu. Onda =

en kuvvetli bir edibi inceleyecek, haddeden geçirecek bir tenkid

l

kudreti vardı. Duvarları tavanlara kadar kitap dolu bu odada ne §

münazaralar olmuştur.

jj

Fikret,«Aşiyân» ı yaptırmadan evvel yalı komşusu olduğu için =

Şinâsi ile görüşürdü. Kendisine bir iki defa rastladım, Mehmet =

Rauf, Süleyman Nazif, Refik Halit, Ahmet Haşim ekseriya orada jj

toplanırdık.

§

Şinâsi, Mutlakiyet devrinde Fransaya kaçtı. Yalıdan sandal-

\

la ayrılmış ve bir ecnebi şilebine binmişti. İkinci Meşrutiyetin iia- I

nuıa kadar Pariste kaldı, orada siyasetten ziyade ilimle meşgul §

oldu. Fakat yazmıyordu. Esaslı yazı hayatına mütareke senele- §

rinde başladı.

=

İlk romanı olan «Fahim bey ve biz» biraz «Flober» in «Buvar ve Pe- jj kiişe» sini ve daha kuvvetle «Prust» u hatırlatır.

Kitap halinde intişar eden bu eserinde vak’a yoktur, fakat o kadar jj kuvvetli tasvirler, tahliller vardır ki kitabı size dikkatle okutur ve kp- \ layca hazmettirir. .§ Abdiilhak Şinâsi, istaııbıılıı yazaıı bir romancıdır. «Boğaziçi mehtap- i ları», «Çanılıcadaki eniştemiz» hep istanbulu tereninim eden eserlerdir. ; Abdülhak Şinâsiniıı eserlerinde yaşattığı tipler arasında çok yakın- = dan tanıdıklarını vardır. Meselâ «Fahim bey ve biz» de bir «Huriye ha- = mm» tasviri vardır:

«Bu, yüzü çirkin, fakat zekâsı keskin kadının biraz kapanık evimize § haricin seslerini hattâ haykırışlarını duyuracak ve osurduğumuz odanın jj bir kanapesiııde yatan hasta annemin fikirlerini havalandıracak canlı ge- s vezeliğini bilirdim. O, bir zurna gibi duyulan çatlak sesi ile âlemi çekiş- I tirir, öfkesi kendi kendine kızışan hasbıhallerle sesi yüksele yüksele saat- z lerce söylenirdi.» jj

Dedikten soııra onun edasıyla anlatır:

«Beceriksiz mi beceriksiz, pısırık mı pısırık!.. A, ne yapayım ben = böyle erkeği, onıııı bilgisi de, iyiliği de kendinin olsun...» jjj

Burada şu güzel tahlile bakın:

«Ya? Fahim beyden böyle bahsolunabilir mi idi? Bunları duymakla jj gönlüm kırıldı ve biraz kendime gelmek içiıı düşündüm ki hayatımızın jj ve tabiatımızın varlıklarına ve hususiyetlerine hariçten bakanlara bun- | lar çok kere zoraki ve gülünç gözükebildikleri halde insanların derin jj hassasiyet tabakalarına nüfuz edilince bu hareketlerin ve bu hislerin ih- = lirama lâyık bir şeye delâlet edebilecekleri görülür.»

«Boğaziçi mehtapları» baştan başa sazı ile sözü ile bir ihtişam devrini § oya gibi işleyen ve yaşatan bir şiirdir.

Abdülhak Şinâsi, Yahya Kemali çok severdi. Pariste beraber bulun- 5 muşlar ve ikisi de memlekete avdet ettikten sonra bu gençlik senelerinin § batıralım beraber yaşamışlardı.

Yahya Kemalin vefatı onu çok müteessir etti. «Yalıya Kemale veda’» z adlı eserinde oııdan bütün hususiyetleri, nükteleri, edebî veçheleri ile z ban sedef ve yazdığı kitabın her satırından, her kelimesinden hüzün ve § elem taşar.

Yahya Kemalin son söz olarak Bâki’ııin:

Allahadır tevekkülümüz, i’timâdımız | mısraını söylediğini yazar. Abdülhak Şinâsi de bu vesile ile aynı mısraı jj tekrar etmiyor mu?

tlllltllf İlil IIH IHI İt İt IIIII t IIII lllll IIII || || III || lliym || || || 1,1111,111,11111! |,| 1 1 1 1 1 1 , 1 1 1 , 1 1 1 , 1 1 1 1 1 l i , *

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

* 0 0 1 5 0 5 4 7 8 0 0 6 ıı ıt ım ıı ıt ıı ım m ım ıı ıt v *

Referanslar

Benzer Belgeler

İncelenen iki yazma etkinliği ortak çerçeve metni A1 düzeyi yazılı anlatım, genel yeterliği “Basılı tek tip sözcükleri ve kısa metinleri bakarak yazabilir.”

Spinocerebellar ataxia type 8 (SCA8) is reported to be caused by an unstable CTG repeat expansion in the 3’ untranslated region of a novel gene, KLHL1AS, on chromosome

“...Abdullah Cevdet Bey’in, bu sözlerini işittik­ ten sonra, Elaziz de bu adama rey değil, selam bile verecek Türk ve müslüman çıkmayacağına şüphe etmiyoruz (...)

Deramliner’›n kendisi kadar ilginç bir baflka uçak da, parçalar›n› Eve- rett’teki montaj fabrikas›na tafl›mak için kullan›lmakta olan özel yap›m kar-

N işantaşı’nda Milli Rea­ sürans Çarşısfnın arka tarafında küçücük, kendi halinde ama rengarenk bir bar var.. Öğlen yemeği ve tabii akşam ye­ meği de

IYazar yine de İstanbul konusun­ da rüya gördüğünü dolaylı yol­ dan itiraf edecek ve musiki din­ lemeyi nihayet rüya görmeye benzetecektir.. ÜŞEN Eşref Bey

Önemli olan antibiyotik kullanımı gerektiren ABRS ile antibiyotik kullanımının gerekmediği VRS ve basit, komplike olmayan soğuk algınlığı ayırıcı

Girişimler: Hastanın daha rahat uyuyabilmesi için gürültü ve seslerin azaltılmasına yönelik girişimler planlandı, uyku saatleri tekrar gözden geçirildi, gündüz