• Sonuç bulunamadı

ÖABT COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ DENEME SINAVI TG-2 ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÖABT COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ DENEME SINAVI TG-2 ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖABT

DENEME SINAVI

COĞRAFYA

ÖĞRETMENLİĞİ

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

TG-2

(2)
(3)

TG-2. DENEME Coğrafya

Öğretmenliği

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI

ÖABT

ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ ÇÖZÜMLER

3

Diğer sayfaya geçiniz.

1. B Araştırmanın test edilebilen ve tekrarlanabilen ampi- rik ve duyu organlarıyla algılanabilen gözlemlere da- yanması gerektiği ve sonuçta bilimsel kanunlara ya da teorilere ulaşılmasının amaçlandığı epistemolojik yaklaşımdır.

Coğrafyacılar bilimsel yöntemi kullanarak toplumla- rın sosyal ve mekânsal organizasyonlarına yönelik bilimsel kanunlar ve modeller üretirler. Fikirleri pozi- tivist kuramı çerçevesindeki görüşlerdir.

Ancak fenomonolojik bakışa göre ise, gerçekli- ğin kendiliği diye bir şey olamaz. Gerçeklik, her za- man kendine yönelmiş bir bilinç tarafından bilinendir.

Bu durumda; Dünya hiçbir zaman doğrudan tecrü- be edilemez. Sahip olduğumuz kavram zenginliğine bağlı olarak dünya hakkında sahip olduğumuz fikir- ler aracılığı ile tecrübe edilebilir. Gerçeklik bizim ona yüklediğimiz anlama gelir. Kuramı pozitivist değil fe- nomonolojik anlayışı yansıtır.

2. C Alexander Von Humbolt, fiziki Coğrafya’nın kurucu- su olarak tanınır. Avrupa, Asya ve Amerika’da birçok bilimsel amaçlı gezi gözlem yapmıştır. Bu gezile- rin bilimsel sonucu olarak, yer şekilleri, iklim ve do- ğal bitki örtüsü arasındaki ilişkinin farkına varmıştır.

Araştırmalarını Cosmos adlı 4 ciltlik bir eserde topla- maya çalışmış ama eserini tamamlamaya ömrü yet- memiştir.

3. C Büyük iklim değişimleri, yeni volkan dağı oluşumu, aşındırma-biriktirme faaliyetlerindeki artış ve jeo- senklinallerde tortullaşmanın artması gibi tektonik hareketler levhaların üzerindeki yükü etkileyebile- ceğinden dolayı izostatik denge üzerinde belirleyici olurlar. Ancak atmosferik basınç değişimin bu denge üzerinde citti bir etkisinden söz edilemez.

4. D

Haritadaki izohipslere bir değer verilirse,

I (0) ve V’ in (0) yükseltileri aynıdır.

En yüksek (5) ile en alçak noktalar (0) arasındaki fark III

‘ün (5) yükseltisi ile aynıdır.

II (2) ve IV’ ün (2) yükseltileri aynıdır.

II’nin (2) I (0)ve V (0) ile olan yükselti farkı aynıdır.

Ancak IV’ün (2) kıyı (0) ve zirve (5) ile yükselti farkı aynı değildir.

5. A Richter deprem şiddetini 8 kategoride incelemiştir.

6. D Termik ekvator büyük oranda ekvatorun kuzeyinden geçmesinin temel nedeni Kuzey Yarımküre’de kara oranının fazla oluşu ve buna bağlı olarak yıllık sıcak- lık ortalamalarının daha yüksek olmasıdır.

7. E Sentripetal sistem radyal sistemin tam tersidir.

Çevreden merkeze doğru uzanan akarsular bu tip drenajlar oluşturup bir göl veya bataklık alanları bes- lemektedirler.

8. B Termik sıcaklık terselmesi ile birlikte ağır ve soğuk havanın derin vadilere dolmasıyla kışın, ilkbahar ve yaz başlarında soğuk hava içinde oluşan sisler arı- zalı ve yüksek alanlarda meydana gelir. Bu durum- da verilen seçeneklerden Doğu Karadeniz dağları bu sis oluşumu için diğerlerine göre daha ideal saha du- rumundadır.

9. A I - Dantritik, II - Radyal akarsu drenaj tipleridir.

10. E Rüzgâr ve denizdeki akıntıları ile kuzey - güney yö- nünde sıcaklık taşınması en fazla alçak enlemlerde değil 20° - 60 ° enlemlerinde yani daha çok orta en- lemlerde gerçekleşir. Diğer seçenekte verilen ısınma olayları doğrudur.

11. E Jips - alçı yapımında kullanılmaktadır. Seramik ya- pımında daha çok kil minerallerinden kaolinit kul- lanılmaktadır. Diğer seçeneklerde verilen kullanım alanları doğrudur.

12. D Su buharının iklim ve yaşam üzerindeki etkileri şu şekilde özetlenebilir:

• Su buharı yağışların olmasını sağlar.

• Sıcaklık üzerinde dengeleyici bir rol oynayarak fazla ısınma ve soğumayı önler.

• Havadaki su buharı boğazımızın ve derimizin fazla kurumasına engel olur.

• Hava içinde bakteri, mantar gibi mikroorganizmala- rın yaşamasına olanak sağlar.

• Ancak su buharının güneşten gelen zararlı ışınların absorbe etme özelliği yoktur.

13. C Kondansasyon: Atmosferde göze görülmeyen su bu- harının gözle görülür hâle gelerek sis veya bulutları oluşturur.

Süblimasyon: Havadaki su buharı sıcaklık 0 dere- cenin altına düştüğünde doğrudan doğruya buz iğ- necikleri hâline geçer.

Yoğunlaşma Çekirdeği: Havadaki su buharının te- mas ederek yoğunlaşabilindiği küçük taneciklerdir.

(4)

TG-2. DENEME Coğrafya

Öğretmenliği

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI

14. E Samyeli sıcak ve kuru bir rüzgar olduğu için Mak- simum nem artar. Bağıl nem azalır. Toprakta kuru- ma görülür. Evaporasyon da artış görülür. Ancak yaz mevsimi zaten olgunlaşmış ve hasat zamanı gelmiş tahıl tarımında erken olgunlaşma değil kuruma görü- lür.

15. E Grafik 0-10 derecelerde etkili olan ekvatoral iklimi yansıtmaktadır. Bu yüzden suptrobikal değil tropikal alanlarda etkilidir. Bu alanlarda Yıllık sıcaklık ortala- ması 20 °C ’nin üstündedir. Yıllık ve günlük sıcaklık farkları çok az olup 1–2 °C civarındadır. Bu durumun nedeni dünyanın şekli dolayısıyla Güneş ışınlarının bütün yıl ekvatora dik ve dike yakın açıyla düşme- sidir. Her mevsim yağışlıdır. Yağışlar konveksiyonel karakterdedir. Yıllık yağış miktarı 2000 mm.nin üze- rindedir.

16. C

17. B Antalya Bölümünün litolojik yani kayaç yapısı karst olduğu için akarsular katı malzemeden daha çok eriyik taşımaktadır. Bu durumda delta ovası oluşu- munda en büyük engel olmuştur. Ayrıca kıyının sığ olmaması da bu durumu zorlaştırıcı diğer bir etken olmuştur. Ancak belirgin bir gel git akıntısı veya güç- lü bir deniz akıntısının olmadığı bu kıyılarda delta oluşmamasının nedenleri arasında olmayacaktır.

18. D Türkiye’de gevşek ve dağınık dokulu mahalleler Ka- radeniz bölgesinde, buna karşılık toplu strüktüre sa- hip mahalleler ise Doğu Anadolu ve kısmen Akdeniz bölgelerinde rastlanır. İç Anadolu ise daha çok toplu mahallelerin yaygınca görüldüğü yerlerdir.

19. B Çiftliklere daha çok Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde yaygın olarak rastlanır. Bu yer- leşmeler genişçe bir toprak mülkiyeti içinde bir veya birkaç ailenin hem geçimini hem de ikametini sağlar.

Kasaba ve şehrin içine kadar idari bir sistem olarak giren ve birden fazla iskan grubunun birleşmesi ile meydana gelmiş bir yerleşme ünitelerine ise mahalle denilmektedir.

20. D Dünyada kentleşme oranının en geri olduğu bölge- ler, Güney ve Güneydoğu Asya’dır. Kentleşme ora- nının en yüksek olduğu bölge Kuzey Amerika, Doğu Asya (Japonya, Güney Kore)’dır. Son yıllarda Güney Amerika hızlı bir kentleşme sürecine girmiştir. Özel- likle başkentler, çok hızlı bir gelişme göstererek ülke nüfusunun toplandığı merkezler hâline gelmiştir.

21. E Son yıllarda Suriye ve Irak’tan Türkiye’ye yoğun bir şekille mülteci göçü yaşanmaktadır. Bu göçler Yuna- nistan veya Bulgaristan üzerinden başta Almanya ol- mak üzere Batı Avrupa ülkelerine de yapılmakta olup Yemen ile Türkiye arasında günümüzde herhangi bir mülteci göçü yaşanmamaktadır.

22. C Nüfus sayımlarında de facto yöntem hazır nüfus an- lamına da gelmektedir. Bu yöntemde sayım günün- de kişiler nerede bulunuyorlarsa, oranın nüfusuna dâhil olmaktadır. De jure denilen yöntemde ise sa- yım esnasında kişi nerede bulunurlarsa bulunsun, esas oturduğu yerde sayılır.

23. C Rize’de, Yusufeli’nde ve Iğdır’da görülen dar alanlı iklim değişimleri yani mikro klimalardır.

24. B Cumhuriyetin ilk yıllarında en fazla göçmen 425.000 kişi ile Yunanistan‟dan gelmesine karşılık Bulgaris- tan göçmenlerinin payı 915.000 kişi ile bu ülkeyi geç- miş ve % 42’ye ulaşmıştır. Yugoslavya göçmenleri 562.000 kişi % 26, Romanya 210 bin kişi %10, Eski SSCB, Afganistan ve Çin gibi ülkelerden gelenlerin oranı ise %2.5 civarında gerçekleşmiştir.

25. B En önemli demir yataklarımız, Divriği (Sivas) ve Hasan Çelebi (Malatya)’dedir. İkinci bir yatak ise Kayseri’den Kahramanmaraş’a kadar uzanan saha- da yer almaktadır. Bunun yanında demir; Bitlis Ma- sifi, Sakarya, Eskişehir, Edremit–Eymir, Ayvalık, Simav, Kastamonu ve Düzce dolaylarında da bulun- maktadır. Ancak Doğu Karadeniz ve Antalya bölüm- lerinde çok önemli demir yatakları yoktur.

26. C Grafiğe bakıldığında 1985 yılına kadar artan tahıl ekim alanlarının 1990 ve 2005 yıllarında daralma ya- şadığı görülecektir. Yani “ekim alanları miktarı sürek- li artış göstermiştir.” Yargısına ulaşılamaz.

27. E Seyfe Gölü milli parkı -Kırşehir, Kasatura Körfezi mil- li parkı - Kırklareli ve Kasnak Meşesi milli parkı Ispar- ta il sınırlarında bulunmaktadır

28. C Fransa, İspanya ve Hollanda gibi gelişmiş Batı Av- rupa ülkelerinde modern yani entasif tarım ve hay- vancılık metotları yaygın olduğu için birim alandan alınan verimlilik ekstansif yöntemlerin yaygın olduğu geri kalmış ülkelere göre çok daha fazladır.

29. E Mackinder “Heartland, yeryüzünün en büyük doğal kalesidir. Sibirya’da başlar, Orta Asya ve Volga Hav- zasını kapsar.” Teorisini ileri sürmüştür. Haushofer

“Doğada sadece güçlü olanlar ayakta kalırlar. Güç- süz olanlar ölmeye mahkumdur. “Teorisini ileri sür- müştür. Spykman “Dünya’nın Kalbini kenar devletler ile çevrilmesi gerekir.” Teorisini ileri sürmüştür.

(5)

TG-2. DENEME Coğrafya

Öğretmenliği

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI

5

Diğer sayfaya geçiniz.

30. A Kömür gibi termik santrallerde yakıt veya damıtma yoluyla sentetik petrol üretimi için kullanılabilen ve daha çok Anadolu’nun batı yarısında yer alan (Bey- pazarı, Seyitömer, Göynük, Ulukısla, Mengen, Bah- çecik ve Burhaniye) bitümlü şist madeni yaklasık 1,1 milyar ton rezerve sahiptir.

31. A Yeni Gine, Solomon Adaları, Yeni Kaledonya ve Fiji.

Melanezya grubunda iken Marshall Adaları ise Mik- ronezya grubuna dahil adalardır.

32. C Çelik üretiminde, önemli ölçüde manganez kulla- nılmaktadır. Buna ek olarak çelik fırınlarında kok gibi materyallerin saflaştırılması için büyük miktar- da manganez gereklidir. Yumuşak olduğundan tel hâline getirilebilir. Tungsten’in çeliğe dahil edilmesi, çeliğin yüksek sıcaklıkta sert ve dayanıklı olmasını sağlar. Ergime sıcaklığı yüksektir. Az miktarda çeliği ilâve edilmesiyle yapılan molibdenli çelik (olly stell) ağırlığına oranla dayanıklı şoklara karşı yüksek de- recede dirençlidir.

33. A ABD’de belli bir büyüklüğe sahip, ikametgâh, ahır, yem ve tarımsal araç-gereç depoları ve benzeri ya- pılardan oluşan, tarla-bahçe ve otlakları da içeren tarım ve hayvancılık işletmelerine farmstead denil- mektedir.

34. C

Türkiye’nin 14 Sulak Alan Ramsar Listesi:

1. Göksu Deltası (Mersin, 28.05.1994 tarih ve 21943 sa- yılı Resmi Gazete)

2. Manyas Gölü (Balıkesir, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)

3. Burdur Gölü (Burdur, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)

4. Seyfe Gölü (Kırşehir, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)

5. Sultan Sazlığı (Kayseri, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)

6. Uluabat Gölü (Bursa, 15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete)

7. Gediz Deltası (İzmir, 15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete)

8. Kızılırmak Deltası (Samsun, 15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete)

9. Akyatan Lagünü (Adana, 15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete)

10. Yumurtalık Lagünü (Adana, 09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazete)

11. Meke Maarı (Konya, 09.02.2005 tarih ve 25722 sayı- lı Resmi Gazete)

12. Kızören Obruğu (Konya, 09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazete)

13. Kuyucuk Gölü (Kars, 20.06.2009 tarih ve 27264 sa- yılı Resmi Gazete)

14. Nemrut Kalderası (Bitlis, 31.01.2013 tarih ve 28545 sayılı Resmi Gazete)

35. C Fiğ, nohut ve mercimek topraktaki nemi buğdaya göre daha az kullanacağı ve azot bağlayıcı özellikle- ri olduğu için nöbetleşe tarımında kullanılması daha uygundur. Fasülyenin ise su yani nem istegi fazladır.

36. E Amazon, Ren, Volga, Dinyepr, Ren, Thames, Ganj, Nil, Parana, Yang-Çe gibi birçok nehir üzerinde ta- şımacılık yapılır. Ancak Aral Gölü’ne dökülen rejimi düzensiz olan Amuderya Nehri’nde taşımacılık yapı- lamamaktadır.

37. B Makilik ve engebeli arazilerde kıl keçiciliği yaygındır.

Tiftik keçisi endemiktir Ankara, Eskişehir ve Siirt’te yetiştirilmektedir.

38. A Almanya’da Ruhr kömür havzasındaki Essen, Gü- ney Afrika’da Johannesburg, petrol sahalarında Bakü, Orta Doğu’da Küveyt, Musul, Dubai, Abudabi, Abadan vb. madencilik fonksiyonu gelişmiş kentler- dir. Ancak Bangkok daha çok liman-ticaret ve turizm fonksiyonları gelişmiş olan kenttir.

39. E Yatağan termik elektrik santrali linyitle çalıştığı için dış ticarette bağımlılığı arttırmaz. Ancak diğerleri do- ğalgazla çalışmaktadır. Dolayısıyla bunlardaki üre- tim artışı dış bağımlılığıda arttıracaktır.

40. B G-7 örgütüne 1998’de kabul edilip 2014 yılında ihraç edilen ülke Rusya’dır. İhraç sebebi ise Ukrayna-Kı- rım üzerindeki politikaları olmuştur.

41. A Haritaya göre; I-Meksika, II- Panama ve III Küba’dır.

42. C (I) - Marn (II) - Konglomera (III) - Breş (IV) - Çakıltaşı (V) - Puding

43. B Richter ölçeğine göre en küçük depremin büyüklüğü 1.5, en şiddetlisi ise 9’dur. Bu ölçeğine göre deprem büyüklüğü bir kat arttığında boşalan enerji miktarı da 30 kat fazla olur.

44. C Wiechert-Gutenberg süreksizliği çekirdek-manto sınırı olarak da bilinen süreksizliktir. Yeryüzünden 2900 km derinlikte yer alan bu zonda cisimlerin yo- ğunluğu artar, P- dalgalarının hızı düşer, S-dalgaları sınır bölgesini geçemez.

Mohorovičić (Moha) süreksizliği, yerkabuğu ile man- to arasında sismik dalgaların uğradığı değişiklik so- nucu o bölgede bir değişim olduğunun saptanması sonucunda, bu duruma verilmiş olan addır.

Lehman (L) süreksizliği Dünya’nın dış çekirdek ve iç çekirdek arasında yer alan süreksizliktir.

(6)

TG-2. DENEME Coğrafya

Öğretmenliği

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI

45. D Kuzey Anadolu dağ kuşağı Sakarya, Kızılırmak ve Yeşilırmak tarafından yarılmıştır. Aynı şekilde güney- deki Toros Dağları; Fırat, Dicle, Ceyhan nehirleri ve Zapsuyu tarafından yarılmıştır. Ancak Susurluk akar- suyunun geçtiği arazide yarılan belirgin bir kütlr ol- madığı için andesedat oluşumlara pek rastlanmaz.

46. E Monoklinal arazi üzerindeki yüzey şekillerine ait ör- nekler, orojenik kuşaklarımızın kenarlarında Yıldız (Istranca) dağlarının güney etekleri ile Ergene Neh- ri arasında, Kuzey Anadolu Dağları’nın kenarlarında Sinop, Olur (Erzurum), Yenice-Devrek dolaylarında ve Tortum Gölü ile Çoruh Vadisi arasında, Toros dağ kuşağında Mersin’in kuzeydoğusunda, kısmen Mut havzasında, Malatya güneyinde Yeşilyurt-Malatya ile Akçadağ-Darande arasında, Muş Ovası’nın ku- zeyinde, Tunceli kenti ve çevresinde görülür. Ayrıca Güneydoğu Toros Dağları’nın güney kesiminde Çu- kurca civarında tipik monoklinal yapıya ait örnekler görülür.Ancak sade yer şekillerine sahip belirgin dağ kuşakları görülmeyen Güney Marmara’da bu tip şe- killendirmeye diğerlerine göre daha az rastlanır.

47. E Göl havzasındaki bitki durumu suyun tadı veya kim- yasallığını etkilemez.

48. D Toprakta su iki şekilde tutulur: Adhesion, toprak par- çacıklarının çekim kuvveti ile toprak yüzeyinde tutu- lan sudur. Kohezyon ise toprak boşlukları arasında su moleküllerinin birbirini çekmesi ile tutulan sudur.

49. E Gleyleşme: Taban suyu seviyesinin yüksek olduğu drenajı bozuk sahalarda meydana gelir. Toprakta yeşilimsi, mavimsi ve boz renkler hâkim durumda- dır. Devamlı su şartlarında toprak, hidrojen iyon kon- santrasyonunun artması ile asitleşir. Bu topraklara su drene edildiği taktirde tarıma uygun hâle gelebi- lir. Ancak kurak bölgelerde yetersiz yağıştan dolayı, toprakta kalsiyum ve diğer değerli katyonlar yıkan- maması gleyleşme değil kireçlenme (kalsifikasyon) süreçlerindendir.

50. B Bu topraklar eski sistemdeki alüvyal, kolüvyal, rego- sol, litosol ile devamlı veya yılın büyük bir bölümünde su altında kalan hidromorfik toprakları içerir. Bu top- raklara ülkemizde, toprakların sürekli olarak aşındığı dağlık alanlarımızda, delta oluşumunun ve alüvyon- laşmanın sürekli olarak devam ettiği ovalarımızda rastlanır. Dolayısıyla İç Anadolu’da bu tip topraklara çok fazla rastlanmaz.

51. B Afganistan, Alp-Himalaya dağ sisteminde yer alan Hindukuş dağları önemli bir dağ kuşağıdır. Nü- fusu Peştunlar, Tacikler , Hazarlar ve Özbekler oluşturur.%79’u tarım, %6’sı sanayi ve %15’i hizmet sektörüyle yer almaktadır. Ancak Muson iklimi de- ğil karasal iklime sahip olan ülkede kışlar çok soğuk, yazlar sıcak geçer.

52. A Yeni Gine, Solomon Adaları, Yeni Kaledonya ve Fiji.

Melanezya grubunda iken Marshall Adaları ise Mik- ronezya grubuna dahil adalardır.

53. A Oksijen ve azot havada daima olup miktarı değişme- yen gazlardır. Ancak diğerleri farklı koşullarda değiş- ken oranlarda bulunmaktadır.

54. A Kayaç döngüsü aşağıdaki tablodaki gibi gerçekleş- mektedir.

55. C Hürmüz Boğazı = Basra Körfezi * Umman Denizi, Süveyş Kanalı = Kızıldeniz * Akdeniz,

Panama Kanalı = Atlas Okyanusu * Büyük Okyanus, Cebelitarık Boğazı = Akdeniz * Atlas Okyanusu, Bab-ül Mendep Boğazı = Hint Okyanusu * Kızıldeniz 56. C I ve II Kuzey Anadolu fay hattında, IV ve V Doğu Ana- dolu fay hattında bulunmaktadır. Ancak III ile işaretli Taşeli Platosu faylardan uzak deprem riskinin daha düşük olduğu yerdir.

57. A Akdeniz iklim kuşağında bulunan Türkiye ormanları- nın klimaks tipi olan kızılçam özellikle Akdeniz, Ege ve Marmara ormanlarında geniş yer tutmaktadır.

58. E İlk periyodik sayım dönemi 1935 yılında gerçekleş- miştir. Hatay nüfusu ilk defa 1940 sayım döneminde yer almıştır. 1960’a kadar nüfuslanmayı teşvik edici politikalar izlenmiştir. 1950 ve 1960 arasında nüfus artış hızı en yüksek seviyelerdedir. Ancak 1940 ve 1945 yılları arasında nüfusta azalma değil nüfus ar- tış hızında düşme görülmüştür. Yani bu yıllar arasın- da nüfus diğer yıllara göre daha az artmıştır.

59. D

I. Doğalgaz - Hamitabat, II. Linyit - Yatağan,

III. Taşkömürü - Çatalağzı ve V. Asfaltit - Silopi’dir.

Ancak IV. ile işaretli Afşin-Elbistan termik santrali petrol- le değil linyitle çalışmaktadır.

(7)

TG-2. DENEME Coğrafya

Öğretmenliği

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI

7

Diğer sayfaya geçiniz.

60. E Türkiye linyit bakımından zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir. Ancak kalitesiz olduğu için dış satışta yeri yoktur.

61. E Cemal öğretmenin örnekleri önce yakın çevreden sonra Türkiye ve Dünya’dan vermesi yakından uza- ğa ilkesini dikkate aldığını gösterir.

62. A Altı şapkalı düşünme tekniğinde kötümser rol üstle- nen yargıç cübbesi de denilen siyah şapkadır.

63. C Öğretmen konu ile ilgili tartışmayı arazi çalışması sı- rasında yapmış olsa arazi çalışma becerisi amacına daha iyi ulaşırdı.

64. B CDÖP genel amaçları arasında iklim değişikliği hak- kında duyarlılık kazanması yer almamaktadır.

65. B Meltem rüzgarları uygulama ile deneysel olarak an- latılmıştır.

66. A Toprakları fiziksel ve kimyasal özellikleri bakımından analiz etme pedolojinin inceleme konusuna girmek- tedir.

67. E Mavi renkli şapka, düşüncelerin sistematize edildiği şapkadır. Bu şapkada düşünce düşünülür ve tüm sü- reç gözden geçirilir.

68. E “Kökte seçeneklere ipucu verecek ifadeler bulunma- malıdır.” maddesi, çoktan seçmeli sorularda dikkat edilmesi gereken bir kuraldır. Soruda ise eşleştirmeli maddeler sorulmuştur.

69. A Planlar öğrenci merkezlidir ve uygulanabilir etkinlik- lere dayanır

70. C “Nasıl ve neden” soruları, analiz ve yorumlama aşa- masına karşılık gelmektedir.

71. B Job’un sınıflandırması içinde amprik arazi çalışmala- rı bulunmamaktadır.

72. E İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve uluslarara- sı toplumdaki etkiliği 12. Sınıf-Çevre ve Toplum öğ- renme alanında yer alan “Çevre yönetimi ve koruma açısından çevresel örgütlerin etkinliklerini değerlen- dirir.” kazanımı kapsamında işlenmesi gereken bir konudur.

73. D Bir yere ilişkin konum ve koordinat belirlemede ha- rita, dijital harita, cetvel ve GPS cihazı kullanılabi- lir. Ancak basınç ölçen barometrenin kullanımda yeri yoktur.

74. A Probleme dayalı öğretme yönteminde; katı bir disip- lin yoktur. Öğrenci öğrenmenin bireysel sorumlulu- ğunu alır. Öğrenci merkezli öğrenme esastır. Genel problem çözme becerileri düzenli bir şekilde öğretilir.

Ancak bilginin öğrencilere otokratik bir biçimde öğre- tilmesi anlatım yönteminin özelliklerindendir.

75. A Olay ve olguları algılama, gözlem becerisi kapsa- mındadır. Diğer seçenekler, coğrafyaya diğer bece- rileri grupları kapsamındadır.

Çözüm Bitti.

(8)

•R1Y2B•

Referanslar

Benzer Belgeler

Sınıfta; şiir, hikâye, anı, deneme, tiyatro, sohbet (söyleşi), gezi yazısı, biyografi; 8. Sınıfta; şiir, hikâye, anı, makale, roman, deneme, sohbet (söyleşi),

B Soruda hakkında bazı bilgiler verilen tarihçi Marc Bloch’tur.. Marc Bloch, karşılaştırmalı tarih anlayı- şının

Öğrenci ondalık basamak sayısı fazla olan sayı- nın daha büyük olacağı

C) Çözümün doğruluğunu kontrol etme (Doğru) D) Problemi diğer alanlar ile ilişkilendirme (Yanlış) E) Çözüm için uygun strateji belirleme

E Nitrit bakterileri kemosentez yapabilmek için amonyağı oksitlemek sonucu açığa çıkan enerjiyi kullanarak besin sentezi olayını gerçekleştirmek-

Öğrenciler temel düzeyde öncelikle “Atomun yekpa- re/bölünmez olmadığına işaret eden bulguları de- ğerlendirir” daha sonra “Atom altı taneciklerin temel

D Sosyal katılım, Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nın özel becerileri arasında yer

D Sözlü tarih tekniğinin en önemli yanı, kaynak olarak ders kitabının kullanılmasının ötesinde öğrencinin görüşme yöntemini kullanarak birincil kaynaklarla