• Sonuç bulunamadı

T. C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T. C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI"

Copied!
453
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI

SOSYOLOJİ BÖLÜM VE ANA BİLİM DALLARINDA YAPILMIŞ TEZ ÇALIŞMALARININ TEMATİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Celalettin YANIK

DANIŞMAN: Yrd. Doç. Dr. Bedri MERMUTLU

BURSA – 2006

(2)

T.C.

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

... ... ait ...

... adlõ çalõşma, jürimiz tarafõndan ... Anabilim / Anasanat Dalõ, ... Bilim Dalõnda Yüksek Lisans/

Doktora/ Sanatta Yeterlik tezi olarak kabul edilmiştir.

İMZA

Başkan ...

Akademik Ünvanõ, Adõ Soyadõ

İMZA

Üye (Danõşman)... ...

Akademik Ünvanõ, Adõ Soyadõ

İMZA

İMZA

Üye... Üye... ...

Akademik Ünvanõ, Adõ Soyadõ Akademik Ünvanõ, Adõ Soyadõ

(3)

ÖZET

Bu çalõşmada, Türkiye’deki Üniversitelerin Sosyoloji Bölümlerinde yapõlan lisans, yüksek lisans ve doktora tezleri, sosyolojinin ülkemizde akademik bir disiplin olarak üniversitelerdeki görünümünü çeşitli açõlardan saptamak amacõyla incelenmektedir. Çalõşmanõn bu amaca ulaşmak için izlediği iki yol bulunmaktadõr. İlk olarak, üniversitelerin Sosyoloji Bölümlerinde yapõlmõş olan tezler, ampirik bir araştõrma neticesinde derlenmiş, ikinci olarak ise, bu ampirik veriler, ülkemizdeki sosyoloji çalõşmalarõ ve sosyoloji disiplini hakkõnda teorik bir perspektifin geliştirilebilmesi için inceleme nesnesi olarak ele alõnmõştõr. Bu şekliyle çalõşma, Türkiye’de akademik bir disiplin olarak sosyolojiye ilişkin, ampirik dayanaklõ bir meta- sosyolojisi denemesi olma hedefindedir.

ABSTRACT

In this study, the theses of bachelor of arts and sciences, master and Phd thesiss carried out at the Depertmants of Sociology at the universities in Tukey have been analyzed in order to determine with various respects the profile of Sociology at universities as an academic discipline. There are two ways adopted in this study to reach that aim. Initially, the theses completed at the depertmants of Sociology at universities have been dealt with as a result of an emprical findings have been focused as data so as to improve a theoretical perspective relevant to the Discipline of Sociology. The study in this manner aims to function as a sample of meta-sociology based on emprical findings relevant to Sociology in Turkey as an academic discipline.

ANAHTAR KELİMELER

Sosyoloji, Türkiye’de Sosyoloji, Türkiye Üniversitelerindeki Sosyoloji Tezleri, Meta- Sosyoloji.

KEY WORDS

Sociology, Sociology in Turkey, Sociological Theses in Turkish Universities, Meta- Sociology.

(4)

ÖNSÖZ

Bu çalõşmada üniversitelerimizin Sosyoloji Bölümleri’nde hazõrlanan Sosyoloji tezleri incelenmektedir. Çalõşmanõn birbirine bağlõ iki ana amacõ bulunmaktadõr. İlk olarak yapõlmak istenen, üniversitelerimizin sosyoloji bölümlerinde hazõrlanan tezlerin bibliyografyalarõnõn çõkarõlmasõ olup, bu amaçla, üniversitelerde gerçekleştirildiği şekliyle, Türkiye’de akademik bir disiplin olarak sosyolojiye dair ampirik tabanlõ bir bilgi verilerek, bu disiplinin üniversitelerimizin sosyoloji bölümlerinde gerçekleşen bir etkinlik olarak ana hatlarõyla sõnõrlarõ gösterilmek, çerçevesi çizilmek istenmektedir. Bu hedef tez çalõşmasõnõn üçüncü bölümünün konusu olmaktadõr. Üniversitelerimizin sosyoloji bölümlerinde hazõrlanmõş olan sosyoloji tezlerinin bibliyografik dökümünün yapõlmasõ, bu çalõşmada sunulduğu ve ele alõndõğõ şekliyle, ülkemizde ilk defa gerçekleştirilmekte olan bir çabadõr. Bu çabanõn bir taraftan, akademik bir disiplin olarak sosyolojide ne türden konularõn ve problemlerin ele alõndõğõ sorusuna yanõt vermesi beklenmekte, diğer taraftan ise sosyoloji topluluğu arasõndaki bilgi akõşõnõ ve iletişimini daha belirgin ve güçlü kõlmasõ hedeflenmektedir. Çalõşmanõn bu amacõyla uygunluk içinde, fakat bu amaçtan daha kapsamlõ ikinci ana amacõ ise, ampirik dayanaklõ ilkinin aksine, teorik bir dayanağa veya persperktife sahiptir ki, bir tür meta- sosyoloji denemesi niteliğindedir. Çalõşmanõn dördüncü bölümü bu amacõn gerçekleştirilmesine ayrõlmõş olup, üniversitelerimizin sosyoloji bölümlerinde hazõrlanmõş tezlerin sosyolojik bir bakõş açõsõndan değerlendirilmesi ve yorumlanmasõ gerçekleştirilmek istenmiştir. Bu tezin bir yüksek lisans tezi olmasõ ve bu bağlamda kapsamõnõn ve sõnõrlarõnõn çok fazla geniş tutulamamasõ, ayrõca da daha geniş ve yoğun araştõrmalarõn gerekmesi dolayõsõyla henüz tam anlamõyla geliştirilemeyen bu bölüm, ülkemizde akademik bir disiplin olarak sosyolojiye ilişkin, sosyolojik bir bakõş

(5)

geliştirmeyi hedefleyerek, sõnõrlõ da olsa bir meta-sosyoloji denemesi anlamõnõ taşõmaktadõr.

Çalõşmanõn özellikle sosyoloji tezlerinin derlenmesi aşamasõnda büyük güçlüklerle karşõlaşõlmõştõr. Bu güçlükler bir taraftan, tez derleme etkinliğinin çoğu kez üniversitelere gidilmesini gerektirmesi nedeniyle ekonomik problemlerden, diğer taraftan ise, kimi üniversitelerin merkez kütüphanelerinde görevli olan memurlarõn olumsuz tutumlarõndan, kimi üniversite kütüphanelerinde sosyoloji tezlerinin tasnifinde problemler bulunmasõndan ve bazõ üniversitelerin kütüphanelerinde ise söz konusu tezlerin artõk muhafaza edil(e)memesinden kaynaklanmaktadõr.

Bu çalõşmanõn hazõrlanmasõ sürecinde bir çok kişinin emeği geçmiştir ve burada kõsaca da olsa bu kişilerin isimlerinin anõlmasõ bir gerekliliktir. Her şeyden önce belirtilmesi gerekir ki, eğer ailemin hem maddi hem de manevi desteği ve sürekli yüreklendirici tutumlarõ olmasaydõ, bu çalõşma hiçbir şekilde vücuda gelemezdi.

Çalõşmanõn entelektüel omurgasõnõn yerli yerine oturmasõnda, tez süreci boyunca hiçbir emeğini esirgememiş olan danõşman hocam Yrd. Doç. Dr. Bedri MERMUTLU’nun paha biçilmez katkõlarõ olmuştur. Gösterdiği anlayõş, tez metnini olağanüstü bir dikkatle incelemesi, her türlü yapõcõ eleştirisi ve kõymetli entelektüel birikimini benimle paylaşmasõ olmasa, bu çalõşma bugünkü halini kesinlikle alamazdõ. Tez çalõşmasõnõn üniversitelerin sosyoloji bölümlerinde hazõrlanan tezlerin derlenmesi aşamasõnda bir çok değerli hocamõn katkõsõ olmuştur. İlk olarak, Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanõ, çok değerli hocam Prof. Dr. Fügen BERKAY’a teşekkürü bir borç bilirim.

Özellikle diğer üniversitelerde görevli bulunan bölüm öğretim üyeleriyle iletişime geçme aşamasõnda kendisinin gösterdiği çok değerli yardõmlar olmasa, bu çalõşmanõn hazõrlanmasõ çok daha güç olacaktõ. Ayrõca, İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Vehbi BAYHAN’a, Fõrat Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ömer AYTAÇ’a, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ertan EĞRİBEL’e, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. H. Bayram KAÇMAZOĞLU’na ve Arş. Gör. Fatih ARSLAN’a tezlerin derlenmesi esnasõnda gösterdikleri incelikli ve çok değerli katkõlarõndan dolayõ teşekkürü bir borç bilirim. Sayõlan bu kişilerden Doç. Dr.

(6)

Vehbi BAYHAN’a özellikle bir gönül borcunu ifade etmek isterim. İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde yapõlan tezlerin elde edilme sürecinde büyük yardõmlarõ olmasõ haricinde, çalõşma süreci içerisinde değerli yönlendirmelerinden ve düşünsel katkõlarõndan çok fazla yararlandõm. Kendisine her şey için müteşekkirim. Son olarak ise, Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden Arş. Gör. Ümit ÖZTÜRK’e tez metninin düzeltilmesinde gösterdiği değerli yardõmlarõndan dolayõ teşekkürü bir borç bilirim.

Yine Felsefe Bölümü’nden Öğr. Gör. Ayşe Gül ÇIVGIN’a gösterdiği özel yardõmlardan dolayõ teşekkürü bir borç bilirim. Özellikle bir arkadaştan daha çok, kendisini kardeşimden de öte saydõğõm Ümit ÖZTÜRK’e, çalõşma boyunca hem yardõmlarõ, hem de motive edici tutumlarõndan dolayõ ayrõca teşekkür ederim. Bu çalõşmanõn bütün değerli kõsõmlarõ söz konusu kişilere, bütün kusurlarõ ise bana aittir.

Celalettin YANIK

BURSA, 2006.

(7)

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM... 11

SOSYOLOJİNİN BİR DİSİPLİN OLARAK BATI’DAKİ VE TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİ ... 11

1. SOSYOLOJİNİN BATIDAKİ GELİŞİMİ ...11

1. 1. Sosyolojinin Doğuşunun Tarihsel Temelleri...11

1. 1. 1. Fransõz devrimi ...12

1. 1. 2. Sanayi devrimi ...14

1. 2. İlk Dönem Sosyologlar ...16

1. 2. 1. Auguste Comte...16

1. 2. 2. Emile Durkheim...17

1. 2. 3. Karl Marx ...18

1. 3. 1945 Sonrasõ Sosyolojinin Gelişimi...20

2. SOSYOLOJİNİN TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİ...23

2. 1. 1900’lerden 1933 Üniversite Reformuna Kadar Olan Dönemde Türk Sosyolojisi: Teorik Temeller...23

2. 2. Üniversite Reformu ve Türk Sosyolojisi...27

2. 3. 1940 Dönemi Türk Sosyolojisi...29

2. 4. 1950-60 Arasõ Türk Sosyolojisi...31

2. 5. 1970 Yõllarõ Türk Sosyolojisi ...33

2. 6. 1980 ve Sonrasõ Türk Sosyolojisi ...33

2. 7. Türk Sosyolojisi Üzerine Genel Bir Değerlendirme...34

İKİNCİ BÖLÜM ... 35

BİLİMSEL VE AKADEMİK BİR ÇALIŞMA OLARAK TEZ ... 35

(8)

1. TEZ NEDİR?...35

2. TEZİN OLUŞUMUNDAKİ ETMENLER ...36

2. 1. Sosyoloji Tezlerinde Tez Danõşmanõnõn Etkisi ...36

2. 2. Sosyoloji Tezlerinde Siyasal, Ekonomik ve Diğer Toplumsal Değişim Süreçlerinin Etkisi ...38

2. 3. Sosyoloji Tezlerinin Konu Belirleniminde Üniversitelerin Kurulu Bulunduklarõ Kentlerin Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Durumlarõnõn Etkisi ...39

2. 4. Sosyoloji Tezlerinin Konu Belirleniminde Tez Öğrencilerinin Sahip Olduklarõ Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Durumun Etkisi ...40

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM... 41

ÜNİVERSİTELERİMİZİN SOSYOLOJİ BÖLÜMLERİNDE YAPILAN TEZLER ... 41

A. SOSYOLOJİ VE SOSYOLOGLAR ...41

1. GENEL SOSYOLOJİ VE METODOLOJİ ALANINDAKİ TEZLER ...41

1. 1. Genel Sosyoloji ve Metodoloji Alanõndaki Lisans Tezleri ...41

1. 2. Genel Sosyoloji ve Metodoloji Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...44

1. 3. Genel Sosyoloji ve Metodoloji Alanõndaki Doktora Tezleri...47

2. SOSYOLOGLAR, SOSYAL TEORİSYENLER VE AYDINLARIN İNCELENMESİ ÜZERİNE OLAN TEZLER ...48

2. 1. Sosyologlar, Sosyal Teorisyenler ve Aydõnlarõn İncelenmesi Üzerine Olan Lisans Tezleri ...48

2. 2. Sosyologlar, Sosyal Teorisyenler ve Aydõnlarõn İncelenmesi Üzerine Olan Yüksek Lisans Tezleri ...55

2. 3. Sosyologlar, Sosyal Teorisyenler ve Aydõnlarõn İncelenmesi Üzerine Olan Doktora Tezleri...60

B. AİLE...61

1. AİLE SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...61

1. 1. Aile Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...61

1. 2. Aile Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...70

1. 3. Aile Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...77

2. FEMİNİZM/KADIN KONULU TEZLER ...78

2. 1. Feminizm/Kadõn Konulu Lisans Tezleri...78

2. 2. Feminizm/Kadõn Konulu Yüksek Lisans Tezleri ...82

(9)

2. 3. Feminizm/Kadõn Konulu Doktora Tezleri ...91

3. ÇOCUKLUK VE GENÇLİK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...93

3. 1. Çocukluk ve Gençlik Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...93

3. 2. Çocukluk ve Gençlik Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...99

3. 3. Çocukluk ve Gençlik Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...100

4. YAŞLILIK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...102

4. 1. Yaşlõlõk Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...102

4. 2. Yaşlõlõk Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...102

4. 3. Yaşlõlõk Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...103

C. DİN...103

1. DİN SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...103

1. 1. Din Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...103

1. 2. Din Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...106

1. 3. Din Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...108

D. EKONOMİ ...109

1. EKONOMİ SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...109

1. 1. Ekonomi Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...109

1. 2. Ekonomi Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...109

1. 3. Ekonomi Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...111

2. ÇALIŞMA VE ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...112

2.1. Çalõşma ve Endüstri Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...112

2. 2. Çalõşma ve Endüstri Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...122

2. 3. Çalõşma ve Endüstri Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...128

3. TÜKETİM SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...131

3. 1. Tüketim Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...131

3. 2. Tüketim Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...132

3. 3. Tüketim Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...133

E. SİYASET...134

1. SİYASET SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...134

1. 1. Siyaset Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...134

1. 2. Siyaset Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...143

1. 3. Siyaset Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...152

2. AVRUPA BİRLİĞİ KONULU TEZLER...154

(10)

2. 1. Avrupa Birliği Konulu Yüksek Lisans Tezleri...154

2. 2. Avrupa Birliği Konulu Doktora Tezleri...155

F. EĞİTİM ...155

1. EĞİTİM SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...155

1. 1. Eğitim Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...155

1. 2. Eğitim Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...162

1. 3. Eğitim Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...168

2. DİL VE EDEBİYAT SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...169

2. 1. Dil ve Edebiyat Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...169

2. 2. Dil ve Edebiyat Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...175

2. 3. Dil ve Edebiyat Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...178

3. BİLGİ SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...178

3. 1. Bilgi Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...178

3. 2. Bilgi Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...178

3. 3. Bilgi Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...181

4. İLETİŞİM SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...182

4. 1. İletişim Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...182

4. 2. İletişim Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...189

4. 3. İletişim Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...193

G. SERBEST ZAMAN...195

1. SERBEST ZAMANLAR SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...195

1. 1. Serbest Zamanlar Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...195

1. 2. Serbest Zamanlar Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...196

2. SANAT/SİNEMA SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...196

2. 1. Sanat/Sinema Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...196

2. 2. Sanat/Sinema Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...197

2. 3. Sanat/Sinema Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...199

3. SPOR SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...200

3. 1. Spor Sosyololojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...200

3. 2. Spor Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...200

3. 3. Spor Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...200

4. TURİZM SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...201

4. 1. Turizm Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...201

(11)

4. 2. Turizm Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...202

4. 3. Turizm Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...203

H. TOPLUMSAL HAREKETLER VE TOPLUMSAL DEĞİŞME...204

1. ÇEVRECİLİK KONULU TEZLER...204

1. 1. Çevrecilik Konulu Lisans Tezleri...204

1. 2. Çevrecilik Konulu Yüksek Lisans Tezleri ...204

1. 3. Çevrecilik Konulu Doktora Tezleri ...205

2. İSLAMCILIK KONULU TEZLER ...205

2. 1. İslamcõlõk Konulu Lisans Tezleri...205

2. 2. İslamcõlõk Konulu Yüksek Lisans Tezleri...206

2. 3. İslamcõlõk Konulu Doktora Tezleri ...209

3. KİMLİK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...210

3. 1. Kimlik Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...210

3. 2. Kimlik Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...210

3. 3. Kimlik Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...212

4. KÜRESELLEŞME KONULU TEZLER...213

4. 1. Küreselleşme Konulu Lisans Tezleri ...213

4. 2. Küreselleşme Konulu Yüksek Lisans Tezleri ...213

4. 3. Küreselleşme Konulu Doktora Tezleri ...215

5. MODERNİZM/POST-MODERNİZM KONULU TEZLER ...215

5. 1. Modernizm/Post-Modernizm Konulu Lisans Tezleri ...215

5. 2. Modernizm/Post-Modernizm Konulu Yüksek Lisans Tezleri ...215

5. 3. Modernizm/Post-Modernizm Konulu Doktora Tezleri...217

6. POPÜLER KÜLTÜR KONULU TEZLER...217

6. 1. Popüler Kültür Konulu Lisans Tezleri...217

6. 2. Popüler Kültür Konulu Yüksek Lisans Tezleri ...218

6. 3. Popüler Kültür Konulu Doktora Tezleri ...219

7. TOPLUMSAL YAPI, TOPLUMSAL DEĞİŞME VE GÖÇ KONULU TEZLER ...219

7. 1. Toplumsal Yapõ, Toplumsal Değişme ve Göç Konulu Lisans Tezleri ...219

7. 2. Toplumsal Yapõ, Toplumsal Değişme ve Göç Konulu Yüksek Lisans Tezleri ...228

7. 3. Toplumsal Yapõ, Toplumsal Değişme ve Göç Konulu Doktora Tezleri...235

I. YERLEŞİM ...238

(12)

1. KÖY SOSYOLOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...238

1. 1. Köy Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...238

1. 2. Köy Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...275

1. 3. Köy Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...278

2. KENT SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...278

2. 1. Kent Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...278

2. 2. Kent Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...285

2. 3. Kent Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...289

3. SOSYAL ANTROPOLOJİ ALANINDAKİ TEZLER ...291

3. 1. Sosyal Antropoloji Alanõndaki Lisans Tezleri ...291

3. 2. Sosyal Antropoloji Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...294

3. 3. Sosyal Antropoloji Alanõndaki Doktora Tezleri...295

J. HUKUK VE SUÇ ...297

1. HUKUK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER...297

1. 1. Hukuk Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...297

1. 2. Hukuk Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...297

2. SUÇ SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...298

2. 1. Suç Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri...298

2. 2. Suç Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...303

2. 3. Suç Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri ...307

K. YAPI ...308

1. KURUMLAR (KURULUŞLAR) SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...308

1. 1. Kurumlar (Kuruluşlar) Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...308

1. 2. Kurumlar (Kuruluşlar) Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...309

1. 3. Kurumlar (Kuruluşlar) Sosyolojisi Alanõndaki Doktora Tezleri...310

2. ÖRGÜT SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLER ...310

2. 1. Örgüt Sosyolojisi Alanõndaki Lisans Tezleri ...310

2. 2. Örgüt Sosyolojisi Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri...310

L. SAĞLIK ...312

1. MEDİKAL SOSYOLOJİ ALANINDAKİ TEZLER ...312

1. 1. Medikal Sosyoloji Alanõndaki Lisans Tezleri ...312

1. 2. Medikal Sosyoloji Alanõndaki Yüksek Lisans Tezleri ...313

1. 3. Medikal Sosyoloji Alanõndaki Doktora Tezleri...314

(13)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM... 316

ÜLKEMİZ SOSYOLOJİ BÖLÜMLERİNDE YAPILAN TEZLERİN TEMATİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ... 316

1. AİLE SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ...316 2. BİLGİ SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ..320 3. ÇALIŞMA SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...322 4. ÇEVRECİLİK KONULU TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ...325 5. DİN SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ...326 6. DİL VE EDEBİYAT SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN

DEĞERLENDİRİLMESİ ...329 7. EĞİTİM SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...335 8. EKONOMİ SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...337 9. ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN

DEĞERLENDİRİLMESİ ...339 10. FEMİNİZM/KADIN KONULU TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...341 11. GENÇLİK VE ÇOCUKLUK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN

DEĞERLENDİRİLMESİ ...343 12. HUKUK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...346 13. İLETİŞİM SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN

DEĞERLENDİRİLMESİ ...347 14. İSLAMCILIK KONULU TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ...352 15. KENT SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ354 16. KİMLİK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...359 17. KÖY SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ..362

(14)

18. KURUMLAR (KURULUŞLAR) SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN

DEĞERLENDİRİLMESİ ...367

19. KÜRESELLEŞME VE MODERNİZM/POST-MODERNİZM KONULU TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ...368

20. MEDİKAL SOSYOLOJİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...370

21. ÖRGÜT SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...371

22. POPÜLER KÜLTÜR KONULU TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...372

23. SİYASET SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...374

24. SOSYAL ANTROPLOJİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...376

25. SUÇ SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ..379

26. TOPLUMSAL YAPI VE TOPLUMSAL DEĞİŞME KONULU TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...383

27. TURİZM SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...390

28. TÜKETİM SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...393

29. TÜRK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ394 30. YAŞLILIK SOSYOLOJİSİ ALANINDAKİ TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ...396

31. YENİ SOSYOLOJİ ALANLARINDA YAPILAN TEZLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: AVRUPA BİRLİĞİ KONULU TEZLER, BOŞ ZAMANLAR, SPOR, SANAT/SİNEMA SOSYOLOJİSİ ALANLARINDAKİ TEZLER...398

31. 1. Avrupa Birliği Konulu Tezlerin Değerlendirilmesi...398

31. 2. Serbest Zamanlar Sosyolojisi Konulu Tezlerin Değerlendirilmesi ...399

31. 3. Sanat Sosyolojisi Konulu Tezlerin Değerlendirilmesi...400

SONUÇ ... 403

(15)

KAYNAKÇA ... 407

İNDEKS... 413

1. 1 TEZ YAZARLARININ SOYADLARINA GÖRE... 413

1. 2 TEZ DANIŞMANLARININ ADLARINA GÖRE... 434

ÖZGEÇMİŞ... 438

(16)

GİRİŞ

Günümüzde sõk sõk dile getirildiği gibi bir “bilgi çağõ”nda yaşamaktayõz. Görsel, yazõlõ ve hem görsel hem de yazõlõ iletişim araçlarõnõn her yaşam alanõnõ doldurmasõyla daha fazla “bilgi-siz” hareket edilememekte, sanki derin ve gizemli bir şekilde ilk entelektüellerin insan için biçtiği yaşam önerisi nihayet bin yõldan sonra ilk ve bu denli manidar bir biçimde insan varlõğõnda kendine yer bulmaktadõr. Sokrates’in

“Sorgulanmamõş yaşam yaşanmaya değmez”, Aristoteles’in “Her insan doğuştan bilmek ister” sözleri, sanki günümüz insanõnõn en temel iç güdüsünü derinden tanõmlamakta, 20. ve 21. yüzyõl toplumsal süreçlerinde bilgi denilen o belirgin fenomenin oynadõğõ role çok öncelerden bir ön hazõrlõk olarak dikkat çekmektedir. Ancak şu da bir gerçektir ki, günümüzde bilgiye yüklenen anlamla, daha ilk entelektüellerin bilgiye yüklediği anlam pek de örtüşür görünmemektedir. Çünkü hem bu entelektüellerin, hem de daha sonraki yüzyõllarõn entelektüellerinin “bilgi”den anladõklarõ, belki çok fazla söylendiği gibi, “hakiki bilgi, gerçek bilgi” vb. nitelemelerle anõlabilir. Oysa günümüzde “bilgi”

derken, bu terime bir “hakikat/gerçek” nitelemesi eklemek, pek de gerek duyulan bir şey olmamaktadõr. Bilindiği gibi, “hakikat veya gerçek”, terimlerinde belirgin olarak

“sabitlik, değişmezlik, sarsõlmazlõk” gibi anlam çağrõşõmlarõ bulunmaktadõr. Buna karşõlõk ise hakikatinden veya gerçekliğinden arõndõrõlmõş günümüz “bilgi”sinde, veya artõk hakikatin ya da gerçeğin “fazlalõk olduğu”, Baudrillard’õn ironik betimlemesinde söylendiği gibi, gerçekliğin “aşõldõğõ” günümüz “bilgi”sinde, sabitlik, durağanlõk veya sarsõlmazlõktan daha çok, “değişkenlik, akõşkanlõk ve hareketlilik” gibi anlam içerikleri söz konusu edilmektedir.

Bilgi teriminin anlam içeriğinin değişmesi, belki de bilginin “büyüsünün bozulmasõ”, elbetteki eleştirilebilir ve entelektüeller tarafõndan çeşitli vesilelerle hem eleştirilmiş, hem de eleştirilmeye devam edilmektedir. Ancak şu nokta belirtilmelidir ki,

(17)

her ne kadar entelektüel anlamõ içinde bilgi kendisi için bir “amaç”, günümüzdeki anlamõ içinde bir “araç” olarak değerlendirilse de, bilginin “toplumsal bir işlevi”vinin olduğu düşüncesi günümüze kadar pek de fazla değişmemiştir. Bir başka ifadeyle, her iki anlamõ içerisinde de bilginin, ister doğrudan ister dolaylõ olarak toplumla ilişkili olduğu söylensin, toplumsal süreçlerin belirgin olarak düzenleyicisi, yönlendiricisi olduğu ifade edilebilir. Bu bağlamda, daha önceki devirlerden farklõ olarak, günümüzde bilginin insan yaşamõnõ ve toplumsal hareketliliği belirlemesinin görülmemiş derecede arttõğõ söylenebilir. Artõk seyahat ederken turist broşürlerinden bilgi alõnmakta ve nereye gidileceği bu şekilde “belirlenmekte”, televizyon izlerken gazete eklerinden bilgi edinilmekte ve bu sayede ne seyredileceğine “karar verilmekte”, televizyon reklamlarõ sayesinde hangi ürünün ne derecede kullanõlõşlõ olduğu “öğrenilmekte”, gazetelerdeki eleştiri yazõlarõyla hangi şarkõnõn, hangi filmin, hangi tiyatro oyunun iyi ve ilgiye değer olduğundan “haberdar olunmakta”, yine gazeteler, televizyon kanallarõ ve internet üzerinden gündem “takip edilmekte”, internetten kitap satan yayõnevleri sayesinde hangi kitabõn okunmaya değer olduğu elektronik posta adreslerine “gönderilmekte”, tõbbi araştõrmalar sayesinde insanõn genetik şifresi “çözülmekte, çözümlenmekte”, üniversitede araştõrma yapan bir akademisyen internette yer alan veri tabanlarõndan uzmanlõk alanõyla ilgili olarak neler yapõldõğõnõ “görmekte” ve buralardan on-line olarak bilgisel bir biçimde “donanmakta”tõr. Bu süreç ister eleştirilsin, ister yüceltilsin, istenirse de çekimser bir tutumla bu olup bitmelere yaklaşõlsõn, toplumsal yaşamõn en sõradan, en ücra alanlarõndan, toplumsal yaşamõn en değerli ve göz önündeki alanlarõna kadar bilgi ve bilgilenmek, günümüz insanõnõ ve onun toplumsal yapõp etmelerini sürekli olarak belirlemektedir. Bu bağlamda McLuhan’õn ifadesinden yararlanõlarak denilebilir ki, “the knowledge/information is the message”.

Bu çalõşma esas olarak, toplumsal alana ilişkin bu tür bir belirlemeden kaynaklanmaktadõr. Bilgi ve bilgilenmenin toplumsal yaşam üzerindeki belirleyici etkisi göz önüne alõnarak, günümüz toplumunun her alandaki bilgi ihtiyacõ çalõşmanõn teorik çerçevesine yerleştirilmekte, bu ana teorik çerçevenin bir uzantõsõ olarak da ülkemiz üniversitelerinde sosyoloji bölümlerinde araştõrma yapan, özel olarak da bir sosyoloji tezi hazõrlayan araştõrmacõlara (ister akademisyen olsun, ister akademi topluluğu dõşõnda yer alsõn), çalõşmalarõnõn oluşumu öncesi, kendi alanlarõnõn, özel bir tanõtõcõsõ kabul

(18)

edilebilecek, bir tür “ön-bilgisi” verilmek istenmektedir. Bu bağlamda, “Üniversitelerin Sosyoloji Bölümlerinde Yapõlmõş Tezlerinin Tematik Yorumu” adlõ çalõşmanõn amacõ, Türkiye’de Üniversitelerin Sosyoloji Bölümlerinde hazõrlanmõş olan tezleri çeşitli bağlamlarda incelemektir. Burada tasarlandõğõ şekliyle ise inceleme, hem belirli bir yönüyle ampirik bir araştõrma, hem de teorik bir açõlõma sahip bir çalõşma olma hedefini gütmektedir. Aynõ zamanda tez çalõşmasõnõn bütününde açõğa çõkacağõ gibi, ampirik ve teorik boyutlarõ olan bu tezin, “sosyolojinin sosyolojisi” veya bir “meta/üst sosyoloji”

olmak bakõmõndan, ülkemizdeki sosyoloji literatürüne özel bir anlamda katkõda bulunmasõ hedeflenmektedir.

Üniversitelerin sosyoloji bölümlerinde akademik araştõrma yapan sosyologlar açõsõndan önemli bir sorun, üzerinde incelemede bulunulacak konunun daha önceki dönemlerde incelenip incelenmediğidir. Bu sorun ise birbiriyle ilgili iki alt-ögeden oluşmaktadõr. Bir sosyoloji tezi hazõrlamak ve bu şekilde belirli bir sosyoloji problemini konu edinmek, hem aynõ zamanda “kolektif”, yani bir tez danõşmanõ eşliğinde söz konusu alan içinde yapõlan diğer çalõşmalarla etkileşim halinde gerçekleşmesi gereken bir çaba, hem de “bireysel” bir çabadõr. Tez danõşmanõnõn katkõsõ, yeni bir çalõşma hazõrlamayõ deneyen kişiye profesyonel bir yardõm anlamõnõ taşõmaktadõr ve daha çok danõşman-tez öğrencisi ilişkisi içinde biçimlenmektedir. Kolektif boyutun diğer bileşeni ise, alanda yapõlan çalõşmalardan haberdar olma ve dolayõsõyla alandaki çalõşmalarla etkileşim içinde olma, bir yönüyle bilimsel bir topluluktaki bilgi akõşõ ile ilgiliyken, diğer yönüyle de tez çalõşmasõnõn bireysel çaba kõsmõyla ilgilidir. Bilgi akõşõ açõsõndan bakõldõğõnda kolektif boyut, sosyoloji alanõnõn herhangi bir disiplininde çalõşma yapacak araştõrmacõ için, kendi konusu bağlamõnda bir kaynak olma işlevi görmektedir. Bu bağlamda belirli bir konunun incelenmesi sürecinde, o konu alanõnda yapõlan diğer tezleri inceleme veya en azõndan bunlardan haberdar olma, hem tez çalõşmasõnõn daha derin ve entelektüel bir bağlama oturmasõna, hem de tez hazõrlayõcõsõnõn kendi alanõ içinde yapõlan diğer çalõşmalar sayesinde entelektüel formasyonunun oluşmasõna hizmet etmektedir. Bu durum diğer taraftan, bir tez hazõrlayan kişinin oluşturduğu çalõşmanõn özgünlüğünü saptamak için aynõ zamanda bir ölçüt olma işlevi de görmektedir ki, bu da tez çalõşmasõnõn bireysel boyutuyla ilgilidir. O halde denilebilir ki, belirli bir konu üzerinde inceleme gerçekleştirecek bir araştõrmacõnõn kendi alanõndaki çalõşmalardan

(19)

genel ve ilgili olduğu kadarõyla da özel olarak haberdar olmasõ, hem yapacağõ çalõşmayõ sağlam bir entelektüel bir zemine oturtmasõna yarayacak, hem de çalõşmasõna özgünlük sağlamada bir işlev sağlayacaktõr. Bu anlamda, Sosyoloji Bölümleri bulunan üniversitelerimizde yapõlan ve akademik inceleme/araştõrma olarak adlandõrõlan tezlerin tez bibliyografyalarõnõn oluşturulmasõ, sosyologlar için önemli bir eksikliğin giderilmesi anlamõnõ taşõmaktadõr. Bunun yanõnda, özellikle ülkemizde akademik sosyoloji araştõrmalarõnõn belirgin bir biçimde üniversite kurumlarõnda yapõlmakta oluşu ve maalesef üniversitelerde hazõrlanan çalõşmalarõn üniversite dõşõna çeşitli nedenlerle pek fazla yansõyamamasõ, söz konusu çalõşmamõza, Türkiye’deki sosyoloji araştõrmalarõnõn bir dökümünü çõkarmak bağlamõnda ayrõ bir önem katmaktadõr.

Sosyoloji bölümü bulunan üniversitelerimizde, Sosyoloji Bölümleri kurulmuş olduklarõ tarihten itibaren “lisans dönemi bitirme”, “yüksek lisans”, “doktora” ve

“doçentlik” tezleri yapõlmõştõr ve yapõlmaya da devam etmektedir.1 Sosyoloji bölümlerinde yapõlmõş olan bu tezlerin elektronik ortamda yayõnlanmamõş olmasõ, sosyoloji alanõnda akademik incelemede bulunan sosyologlarõn bu tezlere kolayca ulaşamamasõna neden olmaktadõr. Üniversitelerin sosyoloji bölümlerinde akademik incelemede bulunan sosyoloğun diğer üniversitelerde yapõlan tez çalõşmalarõndan haberdar olamamasõ, akademisyen topluluğu arasõnda bilgi iletişimini kõsõtlamaktadõr.

Bu durumun bir diğer sonucu ise, aynõ konunun aynõ şekilde, benzer içerik ve temellendirmelerle bazõ durumlarda tekrar çalõşõlmasõyla meydana gelen bir özgünlük eksikliği ve akademik araştõrmalarõn dar bir alanda sõnõrlõ kalmasõdõr.

Ülkemiz üniversitelerinde hazõrlanan sosyoloji tezleri, üniversitelerin merkez kütüphanelerinde bulunmakta olup, ancak araştõrmacõlarõn bu üniversitelerin merkez kütüphanelerine gitmeleri suretiyle inceleme yapõlabilmektedir. Üniversitelerin merkez kütüphanelerinde ise, yapõlmõş olan tezler maalesef iyi bir şekilde muhafaza

1 Lisans dönemi bitirme tezleri, Sosyoloji bölümlerimizden İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde sosyoloji kürsüsünün kurulmasõndan 1982 yõlõna kadar, yüksek lisans tezi kategorisinde kabul edilmiştir.

Bu tezler İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde sõralõ bir şekilde bulunmaktadõr. Lisans dönemi bitirme tezi uygulamasõna İnönü ve Fõrat Üniversiteleri devam etmektedir. Ankara ve Hacettepe Üniversitelerinin Sosyoloji Bölümlerinde yapõlmõş olan lisans dönemi bitirme tezleri, 2002 yõlõnda geri dönüşüm amaçlõ olarak SEKA kurumuna gönderilmiştir. Bu duruma bağlõ olarak incelememizde Ankara ve Hacettepe Sosyoloji Bölümlerinde yapõlmõş lisans dönemi bitirme tezlerine yer verilememiştir.

(20)

edilememektedir.2 Örneğin bazõ sosyoloji tezleri tez katalogunda yer almasõna rağmen, tez raflarõnda yer almamaktadõr.3 Üniversitelerin merkez kütüphanelerinde görevli memurlar ise, akademik incelemede bulunan araştõrmacõlara incelemelerinde ihtiyaçlarõ olan yardõmõ ne yazõk ki esirgemektedirler.4

1982 yõlõnda Yüksek Öğretim Kurumu’nun kurulmasõyla birlikte üniversitelerimizin idari yapõlanmasõnda bir takõm değişikliklere gidilmiştir. Bu değişikliklerden biri de, üniversitelerde yapõlan akademik tezlerin Yüksek Öğretim Kurumu’nda Bilgi-İşlem Dairesi’nde sistemli bir şekilde tasnif edilmeye başlanmasõdõr.

Bu sayede üniversitelerin Sosyoloji Bölümleri’nde yapõlmõş olan tezler, Yüksek Öğretim Kurumu’nun elektronik adresinde “tezler, üniversite, enstitü, tez konusu, tezi yapanõn adõ-soyadõ, tez danõşmanõ, tezin yapõldõğõ tarih” başlõklarõ altõnda akademisyenlerin incelemesine sunulmuştur. Ancak, Sosyoloji tezleri başlõğõnda yapõlacak bir incelemede, Sosyoloji ana bilim dalõnda yapõlmamõş olan, fakat sosyolojik içeriğe sahip tezler de yer almaktadõr. Bu sõnõflamadaki bir başka sorun ise, Sosyoloji ana bilim dalõ bulunmayan üniversitelerde yapõlmõş olan sosyolojik içeriğe sahip tezlerin de Sosyoloji tezleri başlõğõ altõnda verilmekte oluşudur. Daha önceki dönemlerde yapõlmõş olan Sosyoloji tezlerini araştõrmak isteyen bir akademisyen açõsõndan karşõlaşõlan temel problemlerden biri bu durumda, Yüksek Öğretim Kurumu’nun elektronik ortamõnda yayõnlanmakta olan tezler içerisinden hangi tezin Sosyoloji ana bilim dalõnda yapõlmõş olduğunun ayõrdõna varamamak, daha önce yapõlan tezlere ulaşamamak ve kendi alanõndaki akademik çalõşmalardan haberdar olamamaktõr.

Sosyoloji tezlerinin tematik açõdan incelenmesi üzerine olan bu çalõşmamõzda, Sosyoloji alanõnda yaşanan bu ve benzeri sorunlarõn giderilmesi amaç edinilmiştir.

Sosyoloji bölümlerinde yapõlmõş olan tezlere dair bibliyografik çalõşmalarõn yapõlmamasõ, sosyoloji bölümlerinde incelemelerde bulunan akademisyenler arasõnda

2 Orta Doğu Teknik Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde Sosyoloji alanõnda yapõlmõş olan doktora tezleri dağõnõk, adeta gelişigüzel bir biçimde bir odaya yerleştirilmiş bulunmaktadõr. Burada çalõşma yapacak olan bir akademisyen tozlu raflar arasõndan tezlere ulaşõp ancak bu sayede incelemede bulunabilir.

3 Örneğin, Hacettepe Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde tez katalogunda Serim Timur’un “Türkiye’de Aile Yapõsõ” adlõ tezi yer almasõna rağmen, tezlerin bulunduğu raflarda bu teze rastlanamamõştõr.

4 Araştõrmalarõmõn üniversitelerin merkez kütüphanelerinde tezlere ulaşõlmasõ aşamasõnda, özellikle İstanbul, Boğaziçi ve Ortadoğu Teknik Üniversitelerindeki kütüphane görevlilerinden yardõm almakta oldukça zorlandõm.

(21)

bir iletişimsizliğe neden olmaktadõr.5 Daha önceki dönemlerde yapõlmõş olan tezlerin bibliyografik olarak dökümünün yapõlmasõ, Sosyoloji topluluğu arasõnda bilgi akõşõnõn hõzlanmasõna ve iletişimin artmasõna, Sosyoloji tezlerinin konu seçiminde dar bir alanla sõnõrlõ kalmamasõna, gereksiz tekrarlarõn önlenmesine, araştõrmalarõn kapsamõnõn genişlemesine olanak tanõmaktadõr.

Bu çalõşmada, Sosyoloji ana bilim dallarõnda yapõlmõş olan tezler tematik açõdan değerlendirilmiştir. Sosyoloji bölümleri dõşõnda sosyolojik içeriğe sahip tezler de yapõlmõştõr. Bu tür tezler araştõrmamõz içerisine alõnmamõştõr. Bu durum çalõşmanõn kapsamõnõn genişlemesine yol açacağõndan, sadece Sosyoloji ana bilim dallarõnda yapõlan tezlerle sõnõrlõ kalõnmõştõr.

Çalõşma dört ana bölüme ayrõlarak hazõrlanmõştõr. İlk bölümde sosyoloji disiplininin tarihsel gelişim sürecine ve bu sürecin ülkemizdeki yansõmalarõna ana hatlarõyla değinilmektedir. Bu bölüm iki alt bölüme ayrõlõp, ilk alt bölümde Sosyoloji disiplininin doğuşunun tarihsel arka planõ analiz edilmekte, bu arka plan dahilinde Sosyolojinin ilk sosyologlar tarafõndan ne gibi problemlere bir çözüm arayõşõ olarak konumlanan bir disiplin olduğu serimlenmektedir. Kendi içinde yine üç alt kõsõma ayrõlan bu alt bölümün ilk kõsmõnda, Sosyolojinin doğuşundaki iki toplumsal dönüm noktasõ, Fransõz Devrimi ve Sanayi Devrimi sosyolojiye yansõmalarõ bakõmõndan ele alõnmakta, ikinci alt kõsmõnda ise bu temelden yola çõkõlarak Comte, Durkheim, Marx ve Weber gibi sosyolojinin kurucu babalarõ incelenmektedir. Üçüncü alt kõsõm ise sosyoloji alanõndaki çağdaş gelişmelerle ana hatlarõnda bir bağ kurma denemesidir. İlk bölümün ikinci alt bölümüne gelindiğinde ise, Sosyolojinin bir disiplin olarak Batõ’da doğuşu ve gelişimiyle, ülkemizin entellektüel hayatõna nasõl yansõdõğõ çözümlenmektedir. Bu ikinci bölüm kendi içinde alt bölümlere ayrõlmakta olup, her alt bölüm ile sosyolojinin ülkemiz tarihi ve entelektüel düşünce süreçlerindeki yeri ana hatlarõyla gösterilmek istenmektedir. Bu bağlamda, ilk alt bölümle sosyolojinin Osmanlõ toplumuna girişi, toplumsal bir perspektif çerçevesinde ele alõnmakta, takip eden alt bölümle 1933 üniversite reformu sürecinde Sosyolojinin ülkemizde edindiği yer gösterilmekte, takip eden diğer bölümlerle de 90’lõ yõllara kadar ülkemizde Sosyolojinin

5 Ertan Eğribel ve Ufuk Özcan’õn hazõrladõklarõ Sosyoloji Yõllõğõ adlõ kitap(lar) sosyoloji alanõnda yaşanan bu eksikliklerin giderilmesine yönelik bir çalõşmadõr.

(22)

akademik bir disiplin olarak entelektüel hayattaki yeri ana hatlarõyla serimlenmektedir.

Bu bölümde amacõmõz, Sosyolojinin batõdaki gelişiminin düşünsel çerçevesini vererek, ülkemizdeki Sosyoloji çalõşmalarõyla bir bağ kurma düşüncesi çerçevesinde biçimlendirmektir. Böylece bir taraftan Sosyolojinin ülkemize girişi, ülkemiz üniversitelerinde yer edişi vb. konular tarihsel-toplumsal bir perspektif dahilinde sunulmakta, diğer taraftan ise çalõşmanõn esas kõsmõ olan, üniversitelerimizde yapõlmõş olan tezlerin değerlendirilmesi bölümüne, bir ön hazõrlõk oluşturulmak istenmektedir.

Çalõşmanõn ikinci bölümü ise diğer bölümlere nazaran daha kõsa bir bölüm olmakta, burada, bilimsel ve akademik bir çalõşma olarak “tez”, konusu altõnda, ana hatlarõyla, tez nedir? ve tez oluşumundaki etmenler nelerdir, sorularõna yanõt aranmaktadõr. Bölüm iki alt bölüme ayrõlmõş olup, ilk alt bölümde, bir tez nedir?, sorusu yanõtlanmaktadõr. Diğer alt bölümde ise, ilk alt bölümle ilişki içinde, bir tezin oluşum süreçleri, tez sürecine etki eden faktörler çerçevesinde incelenmektedir. Bu bölümün temel özelliği, bilimsel ve akademik bir çalõşma olan tezin, sosyolojik bir perspektife uygun olarak çözümlenmek istenmesinde yatmaktadõr. Bu bağlamda, bir yandan tez hakkõnda ve tez çalõşmasõ süreçlerine ilişkin bilgi verilirken, diğer yandan bu bilgiler, sosyolojik bir dayanak çerçevesinde yer alacak şekilde kompoze edilmektedir. Bu bölüm, aynõ zamanda, tez süreçlerinin işleyişinin çözümlenmesi bağlamõnda, çalõşmanõn değerlendirme kõsmõna bir kaynak olma işlevi görecektir.

Çalõşmanõn üçüncü ve ana bölümü, üniversitelerimizin sosyoloji bölümlerinde yapõlmõş olan tezlerin tasnifine ayrõlmaktadõr. Tez çalõşmasõnõn omurgasõ sayõlabilecek bu bölüm, kendi içinde alt bölümlere ayrõlmõş olup, her alt bölümde belirli bir sosyoloji disiplinindeki/alanõndaki/konusundaki tezler sõnõflandõrõlmaktadõr. Çalõşmanõn ampirik dayanaklõ temel kõsmõnõ teşkil eden bu bölümle, üniversitelerimizin sosyoloji bölümlerinde yapõlmõş olan tezler, ilk defa bu kadar kapsamlõ bir biçimde bir araya getirilmiştir. Bu bağlamda, akademik bir çalõşma olarak sosyolojinin ülkemizdeki görünümü, deyim yerindeyse bu tasnifle büyük oranda ortaya dökülmektedir. Bu bölüm, kapsamõ ve çalõşma içindeki konumu açõsõndan, gerek akademi içindeki gerekse de akademi-dõşõndaki, Türkiye sosyolojisi çalõşmalarõ içerisinde bir taraftan meta-sosyoloji çalõşmalarõna amprik bir katkõ, diğer taraftan da Türkiye’deki sosyolojinin, sosyolojik bir perspektiften incelenmesine yönelik teorik bir çalõşma için, temel bir veri kaynağõ

(23)

olmak işlevindedir. Bu bölümün oluşturulmasõ ve sosyoloji bölümlerinde yapõlan tezlerin tasnif edilip ilk defa ülkenin neredeyse bütün üniversitelerini kapsayacak şekilde sõralanmõş olmasõ, çalõşmanõn en yük getirici bölümünü oluşturmuştur. Tezlerin üniversitelerden toplanmasõ süreci büyük bir zorluğu da beraberinde getirmiştir. Bu durum, özellikle İstanbul Üniversitesi tezlerinin incelenmesi ve dökümünün yapõlmasõnda kõsmi bir eksikliğe neden olmuştur. Bu üniveritede hazõrlanan tezlerin bir kõsmõna ulaşõlamamõş, ulaşõlanlarõn bir kõsmõnõn ise tez danõşmanlarõ belirlenememiştir.

Yine kimi üniversitelerde hazõrlanan tezlerin incelenmesi ve tasnif edilmesi yolunda, gerekli değişikliklerle, aynõ problem kendini göstermekte, fakat bu üniversitelerde İstanbul Üniversitesi tezlerine nazaran söz konusu durum çok daha sõnõrlõ kalmaktadõr.

Bunun yanõnda, daha önce belirtildiği gibi, kimi üniversitelerin sosyoloji bölümlerinde hazõrlanan bazõ tezler ise, kaynağõ bilinmeyen ve bizim de pek anlam veremediğimiz bir nedenle, geri dönüşüm amaçlõ SEKA kurumuna gönderilmiş olduklarõndan dolayõ, çalõşmada yer alamamõştõr.

Bu bölümdeki tezlerin toplanma sürecine ve tasnif edilen tezlere kõsaca değinilirse, tezlerin önemli bir bölümünün üniversitelerin merkez kütüphanalerine gidilerek elde edildiği belirtilmelidir. Örneğin, Boğaziçi Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi (bu üniversite tezlerinin derlenmesinde aynõ zamanda bölüm öğretim üyelerinden yardõm alõnmõştõr), Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi tezleri bu şekilde elde edilmiştir. Burada, özellikle Mimar Sinan Üniversitesindeki kütüphane görevlilerinin olumlu katkõlarõnõ saymak bir gerekliliktir. Söz konusu görevliler, üniversitede yapõlan tezlerin sõralõ olarak tasniflenmesinde büyük yardõm sağlamõşlardõr.

Belirtilen üniversitelere gidilmesinin yanõnda, İnönü ve Fõrat Üniversitelerine bizzat gidilmemiş olup, bu üniversitelerdeki tezler, bölüm öğretim üyelerinin değerli yardõmlarõyla elde edilmiştir. İnönü Üniversitesindeki tezler Yrd. Doç. Dr. Vehbi Bayhan’õn, Fõrat Üniversitesindeki tezler ise Yrd. Doç. Dr. Ömer Aytaç’õn çok değerli katkõlarõ neticesinde elde edilmiştir. Ayrõca İstanbul Üniversitesi kütüphanesine bizzat gidilmiş ancak bir takõm olumsuzluklar nedeniyle buradaki tezlerin elde edilmesinde güçlüklerle karşõlaşõlmõştõr. Bu üniversitedeki tezler büyük oranda Prof. Dr. Korkut Tuna’nõn “75. Yõlõnda Türkiye’de Sosyoloji” çalõşmasõyla karşõlaştõrõlarak çalõşmaya

(24)

dahil edilmiştir. Ayrõca bu üniversitedeki tezlerin değerlendirilmesi sürecinde, bölüm öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ertan Eğribel’in değerli yol göstericiliğinden yararlanõlmõştõr. Bunlarõn yanõnda, Cumhuriyet Üniversitesine hem bizzat gidilmiş, hem de bölüm öğretim görevlilerinden Prof. Dr. H. Bayram Kaçmazoğlu’ndan değerli yardõmlar alõnmõştõr. Öte yandan Sakarya Üniversitesindeki tezler ise, bu bölümün Sosyal Bilimler Enstitüsünün internet sayfalarõndan elde edilmiştir. Ayrõca, Dicle Üniversitesi, Muğla Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümlerinde yapõlan tezler, ya bu üniversitelerin internet adreslerinden veya YÖK internet adresinden, ya da her iki ortamdan yararlanõlarak derlenmiştir. Bunlarõn yanõnda her üniversitede yapõlan tezler için, özellikle son on-on beş yõllõk geçmişi olan tezler bağlamõnda, kimi zaman bir kontrol amacõ, kimi zaman da elde edilemeyen tezlerin çalõşmaya dahil edilmesi bağlamõnda, YÖK’ün internet adresinden yararlanõlmõştõr.

Bu bölümde, Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Fõrat Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Kõrõkkale Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Muğla Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Yüzüncü Yõl Üniversitesi Sosyoloji Bölümlerinde yapõlan tezler yer almaktadõr. Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tezlerinin tamamõ derlenememiş, bu bölümde yapõlan tezlerin bazõlarõnõn danõşmanlarõ bulunamamõştõr. İstanbul Üniversitesi ve İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölümlerinden, ilkinin lisans tezlerinin danõşmanlarõ, ikincisinin ise bazõ lisans tezlerinin danõşmanlarõ bilinmemektedir.

Çalõşmanõn dördüncü bölümü ise, önceki bölümlerde serimlenmesi yapõlmõş ampirik verilerin, önceki bölümlerde aktarõlmõş teorik içerikli bölümlerden de yararlanõlarak, bütünsel bir değerlendirmeyi sunmaktadõr. Bu bölümde, üçüncü bölümde sõnõflanmõş olan tezler tematik olarak değerlendirilmektedir. Değerlendirme, her alt- disiplin veya alanõ/konu başlõğõnõ kapsamasa da, bunlarõn önemli bir bölümünü içermektedir. Çalõşmanõn ulaşmak istediği sonuca temel oluşturan bu bölümde, yine sõrasõyla belirli sosyoloji disiplinindeki veya konusundaki tezler başlangõcõndan günümüze kadar sosyolojik bir persperktif içerisinde değerlendirilmekte, bir taraftan

(25)

sosyoloji bölümlerinde hazõrlanan tezlere ilişkin kimi bilgiler verilmekte, diğer taraftan ise tezler çeşitli açõlardan ele alõnmaktadõr. Bu bağlamda, sosyolojinin ana disiplini/konusu olarak kabul edilen ve aynõ zamanda ülkemiz üniversitelerinde ağõrlõklõ olarak çalõşõlan disiplinlere/konulara ilişkin ilkin kõsa bir ön bilgi verilmiş, daha sonra bu alanlarda yapõlan tezlerin değerlendirilmesine geçilmiştir. Bunun yanõnda ise, kimi disiplinler/konular yakõn bağlarõndan dolayõ birlikte ele alõnmõş, aynõ zamanda da ülkemizde de gelişimi yeni olan bazõ başka disiplinleri/konularõ yine aynõ çatõ altõnda ele alma yoluna gidilmiştir. Bu bölüm ve yapõlan değerlendirmeler, bir tür meta- sosyoloji çalõşmasõ olma anlamõ taşõmakta, içeriklendirmelerde de görüleceği üzere ülkemizdeki sosyoloji ve sosyoloji çalõşmalarõ, akademik bir toplulukta yer almalarõ bakõmõndan incelenmektedir. Bir başka ifadeyle bu bölüm, ülkemiz akademik topluluğunda gerçekleştirilen sosyoloji çalõşmalarõnõn, sosyolojik bir bakõş açõsõyla incelenmesinden oluşmaktadõr.

(26)

BİRİNCİ BÖLÜM

SOSYOLOJİNİN BİR DİSİPLİN OLARAK BATI’DAKİ VE TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİ

1. SOSYOLOJİNİN BATIDAKİ GELİŞİMİ

1. 1. Sosyolojinin Doğuşunun Tarihsel Temelleri

Doğal dünyadan ayrõ bir varoluş alanõ olarak oluşan toplumsal dünyayõ, sistematik ve ampirik olarak inceleyen sosyoloji, Avrupa’da onsekizinci yüzyõlõn sonu, ondokuzuncu yüzyõlõn başõnda, yaşanan siyasal ve ekonomik dönüşümlerin/değişimlerin sonucunda, özellikle bu oluşumlarõn getirdiği bir belirsizlik ortamõnda doğmuş bir disiplindir. Toplumsal alanda yaşanan belirsizlik, aynõ zamanda, sosyolojinin doğuşunun nedeninin arandõğõ bir soruda zorunlu olarak dikkate alõnmasõ gereken en önemli bileşenlerden biri, belki de en önemlisidir. Bilindiği gibi sosyolojinin doğuşunda aktif rol oynayan ilk dönem sosyologlar, toplumsal alanda meydana gelen bir takõm değişimlerin ve bu değişimler sonucunda oluşan belirsizliklerin ortadan kaldõrõlmasõ ve toplumsal “düzenin” sağlanmasõna yönelik çabalarla sosyoloji etkinliğinin ilk ürünlerini vermeye başlamõşlardõr. Bu dönem sosyologlarõna göre, toplumu oluşturan en önemli unsur, çatõşmadan çok “düzen”dir. Toplumsal düzenin sağlanmasõyla, toplumda birliktelik, karşõlõklõ bağõmlõlõk sağlanacaktõr. Bu anlamda toplum, “farklõlõktan daha çok karşõlõklõ bağõmlõlõktõr.”6

Siyasal ve ekonomik dönüşümlerle birlikte, toplumsal alanda derin bir farklõlaşma, buna bağlõ olarak da bir çatõşmanõn yaşandõğõ dönemin Avrupa’sõnda, sosyologlarõn oluşan bu çatõşma ve kaotik durumun yerine, denge ve düzenin hakim

6 Arslan, Hüsamettin, Epistemik Cemaat, Paradigma Yayõnlarõ, İstanbul, 1992, s. 25.

(27)

olduğu toplumsal bir model oluşturmaya dönük çabalarõ, aynõ zamanda sosyolojinin bir bilim olarak kurulmasõnõ sağlamõştõr. Başka bir ifadeyle sosyolojinin, Avrupa’daki iki büyük devrimin (Sanayi ve Fransõz Devrimi) meydana getirdiği ilk değişiklikler dizisiyle ilgilenen diğer bilim dallarõ (siyaset, felsefe v.b.) gibi varlõk alanõna çõktõğõ, bu devrimlerin ortaya çõkõş şartlarõnõ ve muhtemel sonuçlarõnõ anlama çabasõndan oluştuğu belirtilebilir.7 Nispet’in de vurguladõğõ üzere, Avrupa sosyolojisinin temel fikirleri en iyi şekilde, eski rejimin, sanayileşme ve devrimsel demokrasi atõlõmlarõ altõnda kalõp yõkõlmasõyla, ondokuzuncu yüzyõlõn başõnda oluşan düzen problemine bir yanõt olarak anlaşõlabilir.8

Sosyoloji biliminin doğuşuna olanak veren Avrupa’daki siyasal ve ekonomik dönüşümlerin/değişimlerin neler olduğunun açõklanmasõ, bu bağlamda, sosyolojinin ortaya çõktõğõ toplumsal yapõyõ ve dönemi anlamak, dolayõsõyla sosyoloji hakkõnda daha doğru bir algõlama perspektifi oluşturmak bakõmõndan önemli bir girişim olacaktõr. Bir başka ifade ile, sosyolojinin gelişmesini net bir açõdan belirlemeye çalõşmak, bir anlamda sosyolojik yöntemin belirli boyutlarõyla sosyolojinin kendisine uygulanmasõnõ zorunlu kõlmakta, sosyolojiyi anlamak için bu disiplinin gelişme dönemlerine ilişkin bir çözümlemeyi gerektirmektedir. Söz konusu değişmelerin oluşmasõnõ sağlayan ve hem toplumsal yapõnõn değişmesine, hem de sosyoloji gibi bir disiplinin doğmasõna neden olan iki önemli devrim bulunmaktadõr: Fransõz Devrimi ve Sanayi Devrimi. İlkinin sonunda toplumsal alandaki siyasal yapõlanmada, ikincisinin sonunda ise toplumun ekonomik yapõsõnda belirgin ve daha fazla göz ardõ edilemeyen bir değişme yaşanmõştõr.

1. 1. 1. Fransõz devrimi

1789 Fransõz Devrimi, Avrupa’daki siyasal değişim süreçlerinde yeni ve farklõ bir açõlõmõn başlangõcõnõ oluşturmaktaydõ. Bu dönemin siyasal ortamõ ise, topluluğun doğasõ, iktidarõn konumu, bireyin kitle toplumunun doğuşundaki rolü gibi zengin temalardan meydana gelmekteydi. Bilindiği gibi, devrim öncesinde eski rejim akrabalõk, toplumsal sõnõf, din, yerel topluluk ve monarşi üzerine kuruluydu. Ancak Devrim, Avrupa’da modern siyasal sorunlarõ algõlamanõn oluşumunda, önceki dönemin (eski

7 Bkz.: Giddens, Anthony, Sosyoloji. Eleştirel Bir Yaklaşõm, çev. M. Ruhi Esengün ve İsmail Öğretir, Birey Yayõncõlõk, 3. Baskõ, İstanbul, 1994, s. 17-18.

8 Nisbet, Robert A., The Sociological Tradition, Heinamann Books,London, 1980, s. 31.

(28)

rejimin) getirilerinden farklõ bir siyasal yapõlanmaya dayandõğõ için, bir değişiklik meydana getirmiştir. Bu şekilde, özellikle monarşik, aristokratik ve yerel topluluklara dayalõ bir siyasal yapõlanmanõn hakim olduğu bir rejim ve bunun belirlediği bir toplumsal yaşam ufkundan, bireyin ön plana çõktõğõ, hatta yerel topluluklara dayalõ siyasal oluşumlarõn ötesinde demokratik bir iradenin baskõn bir unsur olduğu bir döneme, “modern” bir döneme geçiş yaşanmõştõr.9

Fransõz Devrimi’nin modern toplumda meydana getirdiği değişikliklerden en önemlilerinden biri, belki de en önemlisi, siyasal alanda etkin olmaya başlayan demokratik eğilimlerdir. Demokratik yaşam ve getirilerinin etkin olmasõ, beraberinde eski rejime dayalõ siyasal yapõlanmanõn değişimini/dönüşümünü hõzlandõrmõştõr. Ancak öte yandan devrim sonrasõnda, gelenek ile akõl ve hukuk, din ile devlet arasõnda siyasal alanda bir çatõşma da ortaya çõkmõştõr. Din ile devlet arasõndaki çatõşma süreci sonucunda, bireylerin dinsel bağlõlõklarõndan meydana gelen geleneksel ve toplulukçu yapõ, yerini ulus temelinde devlet ve tüm bireylerin buluştuğu merkeziyetçi bir yönetime bõrakõp, toplumdaki bireylere hukuksal düzen içinde birbiriyle eşit olmalarõna olanak sağlayan bir siyasal yapõlanma ortaya çõkarmõştõr.

Sosyolojinin kurucu babalarõ, Fransõz Devrimi ve doğan yeni toplumsal ilişkiler sisteminden yoğun olarak hem etkilenip hem de esinlenerek, sosyolojik teorilerini az önce sözü edilen belirsizlik ortamõ içerisinde oluşturmuşlardõr. Saint-Simon ve Auguste Comte, bir taraftan Devrim sonucunda toplumsal alanda meydana gelen dönüşümlerin, nasõl ve hangi bağlamlarda gerçekleştiğini çözümlemeye çalõşõrlarken, diğer taraftan da bu çözümlemelerinden, söz konusu dönüşümlerden kaynaklanan toplumsal sorunlarõn nasõl aşõlabileceğine yönelik çõkarõmlarda bulunmayõ denemişlerdir. Cemil Meriç’in belirttiği üzere, Saint-Simon’a göre eski düzen ile yeni düzen bir arada yaşayamazdõ, çünkü eski düzene bağlõ rejimin amacõ fetih, yeni düzene dayalõ rejiminki ise üretimdi.

Eski rejim için diğer milletler yok edilmesi gereken birer düşmanken, yenisi için iş arkadaşlarõydõ.10 Dolayõsõyla, sõk sõk söylendiği gibi, birinin bayrağõ dogma, diğerinin ise akõldõ. Bu durumda ise bir çatõşma yaşanmasõ kaçõnõlmazdõ. Saint-Simon’un yanõnda, toplumlarõn gelişimini üç hal kanunuyla açõklayan Comte ise, teolojik ve

9 Nisbet, Robert A., a.g.e., s. 31.

10 Meriç, Cemil, İlk Sosyolog İlk Sosyalist: Saint-Simon, İletişim Yayõnlarõ, İstanbul, 1995., s. 44.

(29)

metafizik aşamadan sonra gelen pozitif aşamanõn devrimler ile birlikte oluşan toplumsal hayata tekabül ettiğini vurgulamaktadõr.11 Saint-Simon ve Comte’un ayrõmlarõnõn etkisi, bir başka ifadeyle eski ve yeni toplumsal düzenlerin birbirleriyle karşõtlõk içinde toplumsal yapõya yansõdõğõ düşüncesi, sosyolojinin kurulmasõna katkõsõ olan bir çok sosyologda da görünüşe çõkmaktadõr. Örneğin, Weber’in sosyolojik çözümlemelerinin temellerini oluşturan geleneksel, karizmatik ve rasyonelite tipolojisinde bu anlayõş bulunmakta, Weber’in rasyonel aşamasõ, devrimlerin meydana getirdiği modern toplumsal yapõyla ilişkili olmaktadõr.12 Öte taraftan Tönnies’in topluluk ile toplum dikatomisinde, “topluluk”un dini ve monarşik bir yapõlanmadan meydana geldiği, Avrupa’nõn kaderinde bir dönüm noktasõ olan devrimler ile birlikte ise “toplum”un oluştuğu vurgulanmaktadõr. Bunlarõn yanõnda, Durkheim’õn mekanik ve organik dayanõşmaya dayalõ ayrõmõ, Marx’õn toplumsal-tarihsel süreçleri ilkel komünal biçimden modern kapitalist döneme kadar ayrõmlaştõrma çabasõ, bu dönemin toplumsal süreçlerinin algõlanmasõna yönelik çabalarõ içermektedir.

İlk dönem sosyologlar, Fransõz Devrimi’yle birlikte yaşanan siyasal ve toplumsal değişimin hangi bağlamda gerçekleştiğinin anlaşõlmasõna ve analiz edilmesine yönelik teorik açõklamalarõnda, oluşan bu yeni toplumsal ve siyasal yapõyõ insanlõk tarihi açõsõndan ulaşõlmasõ hedeflenen nihai aşama olarak vurgulamõşlardõr.

1. 1. 2. Sanayi devrimi

Yukarõda da değinildiği gibi, devrim öncesi eski rejimin üretim anlayõşõ fetihe dayalõydõ. Aynõ zamanda bu dönem, tarõmsal ekonominin ağõr bastõğõ bir yapõlanma içerisindeydi. Modern siyasi paradigma ile birlikte üretim alanõnda ise büyük farklõlõklar meydana gelmiştir. Bu değişiklikleri ifade eden endüstri devrimi, beşeri güç ve ustalõğõn makinelerde kullanõlmasõndan; canlõ güç kaynaklarõnõn, su değirmeni, fakat her şeyden çok buhar makinesi gibi cansõz güç kaynaklarõyla, geleneksel olarak kullanõlan hammaddelerin yeni, daha bereketli hammaddelerle yer değiştirmesinden ve toplu çalõşmanõn nezaret altõndaki birimlerde örgütlenmesini sağlayan yapõlardan (fabrika

11 Coser, Lewis A., Masters of Sociological Thougt. Ideas in Historical and Social Context, Second Edition, Harcourt Brace Jovanovich, Inc., s. 7.

12 Nisbet, Robert A., a.g.e., s. 33.

(30)

sistemi) meydana gelmekteydi.13 Bu anlamda kapitalist ekonomik yapõlanma, mekanik bir üretimin gerçekleştirildiği fabrikasyona dayanmaktaydõ. Fabrika sahipleri eski aristokratlarõn yerini alan kapitalistlerdi ve bu kapitalistlerin oluşturduğu ekonomik sistem ise, büyük oranda kâr etmek amacõyla üretime, meta hizmetlerin mübadelesine yönelik özel mülkiyet ve sermaye kullanõmõna dayanan ekonomik bir temele bağlõ olmaktaydõ. Geçimlik ekonomiden fabrikasyon üretimine geçiş, Avrupa’da meta dolaşõmõnõn daha önceki dönemlere göre görülmemiş bir oranda artmasõyla sonuçlanmõştõr. Meta üretiminin yaygõn hale gelmesindeki önemli bir faktör olarak fabrikasyona dayalõ üretimin şehirlerde yaygõnlaşmasõ gösterilebilir. Fabrikalarõn şehirlerde kurulmasõ sonuç olarak, kõrsal alanlarda yaşamakta/çalõşmakta olan topluluklarõn şehirlere göç etmesine neden olmuştur. Bir başka ifadeyle, büyümeyle ve imalatõn eski dağõnõk biçimlerinin fabrika üretimine dönüşmesiyle birlikte nüfusta ve demografyada yeni bir yapõlanma ortaya çõkmõş, bu şekilde, aşõrõ kalabalõk, derme çatma, kirli ve gürültülü yeni endüstriyel şehirler türemiş, yaşanan göç sonuçta mekansal yõğõlmalara neden olmuştur. Bir toplumsal mekan olarak fabrikalarda çalõşan işçilerin oluşturduğu birliktelik, getirdiği sorunlarõn yanõnda, sõnõf bilincinin de oluşumuna olanak tanõmõştõr. İşçi sõnõfõnõn oluşumu, kapitalistlerin fabrikalarda uyguladõklarõ zorlamalar, yerleşilen mekanõn yaşam standartlarõndaki düşüklük gibi etkenlerden kaynaklanmõş, ancak bu olumsuz koşullar, işçi gruplarõnõn da bir anlamda siyasal olarak örgütlenmesine kapõ aralamõştõr. İşçiler, üretimin gerçekleştirildiği fabrika mekanlarõnõn sahipleri olan “baca aristokratlarõ”na meydan okumaktaydõlar.14 Sõnõfsal çatõşmalarõn köklenmesi bir taraftan toplumsal alanda gerçekleşmeye devam ederken, Comte, Durkheim, Weber ve Marx’õn incelemeleri de bu konuda yoğunlaşarak sosyolojinin toplumsal süreçleri çözümlemesinde belirleyici olmaktaydõ.

Oluşan yeni kapitalist ekonomik sistemin ve sanayinin ihtiyaç duyduğu bazõ hizmetlerin karşõlanabilmesi için, ekonomik amaçlõ çok büyük bürokrasiler ortaya çõkmõştõr.15 Öte taraftan bürokratik yapõlanma, merkeziyetçi bir siyasi yapõlanmayõ da gerekli kõlmaktaydõ. Sonuç olarak, merkeziyetçi siyasi yapõlanma ve ekonomik sistem

13 Landes, David S., Kapitalizmin Doğuşu, çev. S. E. Gündüz, İnsan Yayõnlarõ, İstanbul, 1995, s. 22.

14 Landes, David S., a.g.e., s. 25.

15 Ritzer, George, “Sosyoloji Teorisinin Gelişiminde Toplumsal ve Entelektüel Güçler”, Sosyo-Ekonomik Perspektif, der. ve çev. Uğur Dolgun, Asa Kitabevi, Bursa, 2001, s. 35.

(31)

anlayõşõ, eski dönemden farklõ bir yapõlanma düzleminde Avrupa’da yaşanan değişimlerin birer göstergesi konumundaydõ. Bu bağlamda, klasik dönem sosyologlarõ, Devrimler sonucunda oluşan toplumsal alandaki hareketlilik yanõnda, yeni oluşan siyasal ve ekonomik yapõlanmalar üzerine de incelemelerde bulunmaktaydõ.

1. 2. İlk Dönem Sosyologlar 1. 2. 1. Auguste Comte

Comte, Avrupa’da devrimler sonucunda oluşan kaotik duruma ilişkin olarak açõklamalarda bulunan ve aynõ zamanda sosyolojinin de kurucusu sayõlan önemli bir sosyologtur. Comte toplumlarõn tarihsel gelişimini evrimsel bir şemayla açõklamaya çalõşõr. Bu amaçla Comte toplumlarõn tarih içerisinde aldõklarõ şekilleri, çeşitli tipolojiler yoluyla çözümler ve yaşadõğõ dönemde meydana gelen değişimleri ise pozitif aşamanõn bir göstergesi olarak ilan eder. Comte’a göre toplumlarõn tarih içersinde gösterdiği değişim aşamalarõ ise teolojik, metafizik ve pozitif aşamalardõr. Teolojik aşamada, insan zihni tüm fenomenleri, doğaüstü varlõklara gönderme yaparak açõklar. Bu dönemde, Comte’a göre, topluma din adamlarõnca hükmedilmekte, toplum askerlerce yönetilmektedir. Metafizik aşamada ise, insan zihni, mutlak kuvvetleri, hakiki varlõklarõn tüm fenomenlerin ürettiği düşüncesiyle açõklamaya çalõşõr. Bu aşamada ise, topluma kilise ve yasa koyucular tarafõndan hükmedilmektedir. İnsanlõk tarihinin en son aşamasõ olan pozitif aşamada ise, mutlak kuvvetler ya da hakiki varlõklar aşõlmakta, insan doğayõ inceleyip araştõrarak buradan elde ettiği veriler bağlamõnda düşüncesinin temellerini ortaya koymaktadõr. Pozitif aşamada, bilim adamlarõ teolojik aşamadaki teologlarõn, metafizik aşamadaki din adamlarõnõn yerini alõr. Bilim adamlarõ, teologlarõn ve din adamlarõnõn hükümranlõğõnõ sona erdirerek, pozitif dönemde kendi hükümranlõğõnõ sanayicilerle paylaşmaktadõrlar. Bu dönemde ayrõca, bilim adamlarõnõn teologlarõn yerini almasõ gibi, sanayiciler, yani girişimciler de (fabrika müdürleri, bankacõlar) kumandanlarõn yerini almõşlardõr.

Comte’un kurduğu sosyoloji bilimi, “toplumlarõn tarihsel planda geçirmiş olduğu evrimi açõklayõp gelecekte meydana gelecek değişimlerle ilgili olarak öngörüde

(32)

bulunabilecek olan doğa bilimine benzer bir bilim oluşturmayõ amaçlamaktaydõ.”16 Sosyoloji Comte’a göre, “toplumsal problemlere dair rasyonel ve bilimsel çözümler”

sağlayacaktõr.17 Sosyoloji Auguste Comte’a göre, doğa bilimleriyle aynõ türden bir bilme etkinliği olup, toplumsal ilişkiler sonucunda oluşan düzenin değişmeyen kanunlarõnõn bulunmasõna yönelik bir çabayõ içermektedir. Comte sosyolojisinin “özgün konusu, bir bütün olarak toplum, toplumsal bir sistem olarak tanõmlanan toplumdur” ve aynõ zamanda bu toplum, “sanayileşme yönünde evrim geçiren bir sistem şeklinde kavramsallaştõrõlmõş özerk bir nesne”dir18 ki, buna göre sosyoloji, “toplumsal sistemin çeşitli parçalarõnõn hareketinin ve reaksiyonunun soruşturulmasõnõ içerir. Tek tek öğeler, bütünle ilişkileri ve birleşimleri içerisinde analiz edilmelidir.”19

1. 2. 2. Emile Durkheim

Sosyolojinin Comte’tan sonraki en önemli ismi sayõlan Emile Durkheim, toplumsal düzensizliği anlamaya çalõşan ve toplumsal çelişkileri düzene koymak için sosyolojik çözümlemenin gerekliliğine inanan bir diğer sosyologdur. Edward Tiryakian’õn ifadesiyle Durkheim, “Fransõz (…) toplumsal yeniden yapõlanõşõnõn havasõnõ belirgin şekilde taşõyan 19. yüzyõl sosyoloji geleneğini miras almõştõr.”20 Durkheim, Fransa’da 1789 Devrimi’nin toplumsal alanda yol açtõğõ belirsizliğin ve bu belirsizliğe bağlõ olarak siyasal alandaki yeniden yapõlanõş üzerine teorik açõklamalarda bulunan bir sosyolojik bir perspektif sunmuştur. Sosyolojinin kurucusu sayõlan Comte’un bir ardõlõ olarak, toplumdaki kaotik ortamõ anlamaya çalõşan Durkheim, söz konusu durumu anomik bir durum olarak nitelemiştir. Ona göre anomi, toplumdaki düzensizliğin siyasal ve ekonomik alanda yansõmasõ sonucunda oluşmaktadõr. Anomik durum toplumun sancõlõ bir krizle ya da ani geçişlerle sarsõldõğõ bir zamanda meydana gelen bir durum, normlarõn olmadõğõ bir durumdur. Sosyoloji bilimi, toplumun yasalarõnõ saptayarak anomik durumun ortadan kalkmasõnõ sağlar. Toplumsal yasalar sayesinde normal ile anormal, sağlõklõ ile patolojik durum birbirinden ayrõlõr. Bu

16 Coser, Lewis A., a.g.e., s. 4.

17 Boran, Behice, “Sociology in Retrospect”, The American Journal of Sociology, vol. 52, no. 4. (Jan., 1947), s. 312.

18 Bkz.: Swingwood, Alan, Sosyolojik Düşüncenin Kõsa Tarihi, çev: Osman Akõnhay, Bilim ve Sanat Yayõnlarõ, Ankara, 1998, s. 71.

19 Bkz.: Swingwood, Alan, a.g.e., s. 63-64.

20 Tiryakian, Edward A., “Emile Durkheim”, Sosyolojik Çözümlemenin Tarihi, çev. C. Tokluoğlu, der.

Mete Tuncay, Aydõn Uğur, Ayraç Yayõnevi, Ankara. 2002, s. 193.

(33)

anlamda, Durkheim’a göre toplum, gerekli düzenin sağlanmasõ için, farklõ unsurlarõn bir birliktelik içinde buluşmasõ gereken, organik bir bütün olarak kavramsallaştõrõlmaktadõr.

Durkheim’a göre toplum, bireylerin tek tek toplamõndan oluşmaz, onlarõn toplamõndan daha fazla bir şey ifade eder. Birey, toplumun doğuşunda bir rol üstlenebilmekte, fakat toplumun var olabilmesi için çok sayõda bireyin bir arada etkileşimde bulunmasõ gerekmektedir. Bu anlamda, Durkheim’da toplum, sosyolojinin en önemli inceleme nesnesi olup, sosyal bir fenomen olarak toplumsal olgular, sosyolojinin temel sorunu olarak kabul edilir. Toplumun bireyler tarafõndan nasõl oluşturduğu sorunu, Durkheim’õn tarihsel bir şema ortaya koymasõyla yanõt bulmuştur.

Comte gibi Durkheim da, toplumun ortaya çõkõşõnõ, evrensel bir şemayla açõklamaya çalõşmõştõr. Buna göre, tarihsel olarak bakõldõğõnda toplumlar, mekanik dayanõşmadan organik dayanõşmaya doğru bir evrim geçirirler. Mekanik dayanõşmada bireyler arasõnda bir benzeşme bulunmakta, ancak farklõlaşma en alt düzeyde olmaktadõr. Aynõ topluluğun üyeleri, aynõ değerlere katõldõklarõndan dolayõ, bireyler arasõnda bir benzeşme meydana gelmekte, bir farklõlaşma ise yaşanmamaktadõr. Toplumsal alanda bir farklõlõğõn yaşanmaya başlandõğõ aşama ise Durkheim’a göre, organik topluma geçişin bir göstergesidir. Emile Durkheim yaşadõğõ dönemi organik dayanõşma aşamasõ olarak adlandõrõrken/nitelerken, aynõ zamanda modern toplumsal yapõlanmayõ da açõklamaya çalõşõr. Bu dönemde farklõlaşmalarõn yaşandõğõ, toplumsal yaşantõnõn bu farklõlaşmalarõn bir sonucu olarak meydana geldiğini ifade eder. Bu bağlamda, Emile Durkheim ilk modernite sosyologu olarak adlandõrõlabilir.

1. 2. 3. Karl Marx

Karl Marx, sosyal bilim alanõndaki yapõtlarõnda ortaya koyduğu teorik açõklamalarõyla büyük bir etki yaratmõş. Kapitalizm üzerine toplumsal ve ekonomik çözümlemelerde bulunmuştur. Kapitalizm, fabrikasyona ve fabrikalardaki seri üretim sonucunda oluşturulan endüstriyel ürünlerin ulusal ya da uluslararasõ boyutta ticaretinin gerçekleştirildiği bir sisteme dayanmaktadõr. Modern dünya Marx’a göre, kapitalist toplumsal yapõ olarak kavramsallaştõrõlmaktadõr. Kapitalist ekonomik sistem içerisinde ise en önemli öge Marx’a göre işçi sõnõfõdõr. Çünkü işçi sõnõfõ emeğini ortaya koyarak, bir başka ifade ile emeğini satarak, toplumsal yaşantõsõnõ devam ettirirken, aynõ

Referanslar

Benzer Belgeler

Geçmiş deneyimleri hatırlamak için kodlama sırasında kullanılan şemalar ile hatırlama sırasında kullanılan mevcut şemalar (bellek yapıları) aynı

Halk Sağlığı Hemşireliği alanında doktora yapmış olmak, anne ve çocuk sağlığı ile ilgili hemşirelik çalışmaları olmak.. Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik Halk Sağlığı

London School of Economics, Michigan State University, New York University, Purdue University, UCLA,. UC Berkeley, University

Kız ve erkek öğrenciler için ayrı ayrı olan bu evlerde “ablalar” ve “ağabeyler” öğrencilere rahat bir ortam sağlıyor, düzenli yemek çıkıyor, derslere

k) Staj Yeri Tanıtım Formu: Bayındır Meslek Yüksekokulu Program staj sorumlusu tarafından onaylanan staj yapılacak kurum/kuruluşun tanımlanması için kullanılan formu,

Boğaziçi Üniversitesi Çevre Kulübü, 07 Mayıs 2010 Cuma günü saat 10:00-11:00 arasında Kilyos Necmettin Tanyolaç Salonu‘nda ―Bir Fidan, Bir Kitap, Bir

•MECA 593 Yüksek Lisansta Yönlendirilmiş Çalışmalar I (2 kredi). •MECA 594 Yüksek Lisansta Yönlendirilmiş Çalışmalar II

Bu çalışmanın amacı, yaşamın her alanında giderek artan bir öneme sahip enerji konusunu, sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde temiz ve yenilenebilir enerji