• Sonuç bulunamadı

HAZRETI ALI -SEMPOZYUM BILDIRILERI-

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HAZRETI ALI -SEMPOZYUM BILDIRILERI-"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DEÜ. İLAHİYAT FAKÜLTESi, . İZMİR İLAHİYAT FAKÜLTESi VAKFI

ve

. DİY ANET İŞ LERİ BAŞKANLI GI İZMİR İL MÜFTÜLÜGÜ

İşbirliğiyle Düzenlenen

• •

HAZRETI ALI

-SEMPOZYUM BILDIRILERI-

24-25 Ekim 2007

İZMİR- 2009

(2)

Hz. Ali'nin Kur'an'a

Yaptığı

Hizmetler

Öğr. Gör. Dr. Ziya ŞEN

"Hz. Ali1'nin Kur'an'a Yaptığı Hizmetler" adlı tebliğimizde şu hu- suslan ele almayı planlıyoruz:

Hz.

Ali'nin Katipliği,

Hz.

Ali'nin Kur'an-ı Kerim'i Cem Etmesi,

Hz.

Ali'nin Kur'an-ı Kerim' e Olan Vukufıyeti,

Hz.

Ali'nin Kıraati,

Hz.

Ali'nin Mushafı'nın Özellikleri,

Hz.

Ali'nin Mushafı'nın Şu

Anki

Durumu.

I. Katipliği

Hz.

Ali ismi, gerek Peygamberimiz'in vahiylerini yazan, gerekse

şahsına ve devlete ait diğer yazışmalannı kaydeden katipler arasında öne çıkmaktadır.2 Yani

Hz.

Ali, Peygamberimiz'e genel anlamda katiplik ve özel anlamda da vahiy katipliği yapmı§tır. Mesela, Hudeybiye antlaşmasını

bizzat

Hz.

Ali yazmı§tır.a.

Muhammed b. Selerne el-Kudai (ö. 454/1062)'den naklen Kettani,

Hz.

Peygamber'in vahyini

Hz.

Osman ile

Hz.·

Ali'nin yazdığım, bunlar

olmadığında ise, Ubey b. Ka'b ve Zeyd b. Sabit'in yazdığım söyler. 4

Süleym b. Kays el-Hilau yoluyla

Hz.

Ali' den rivayet edilen bir hadise

*

Dokuz Eylül Üniversitesi İliiliiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi.

1 Ali b. Ebi Talib b. Abdulmuttalib b. H~im b. Abdimenaf ismiyle anılan Hz. Ali'nin künyesi Ebu'l-Hasan'dır. İlk Müslümanlardan olup hisetten on sene önce doğdu. (İbn Hacer, el-İsabe, IV, 564) Hz. Ali, dört sene dokuz ay (Bir rivayete göre dört sene on ay. Bkz. İbn Habib, Kitabu'l-Muhabber, s. 17. Ba§ka bir rivayette dört yıl sekiz buçuk ay. Bkz. İbn Hacer, el-İsabe, IV, 570} iktidarda kaldı. (İbn Kuteybe, el-Ma' arif, s. 209) H. 40 senesinin sonunda, Ramazan ayınınonyedinci gecesinde (İbn Hacer, el-İsabe, IV, 570) 63 ya§ında iken vefat etti. (İbn Habib, Kitabu'l-Muhabber, s. 17).

2 Yakubi, Tarih, ll, 80; İbn Abdirabbih, el-İkdü'l-Ferid, lV, 215-216; İbn Abdilber, el-isti'ab, I, 69; İbn ManzCır, Muhatasaru Tarihi Dıma§k, Il, 331; Heysemi, Mecma'uz-Zeva'id, I, 153; İbn Hacer, Fethu'l-Bari, X, 27; Kastallani, İr§adu's-Sart,

VII, 450; Halebt, es-Stretü'l-Halebiyye, III, 422-423; ez-Zerkani, Menahilu'l-'İrfan, I, 369; Kettani, et-Teratibü'l-İdariyye, 1, 115; Salih, Mebahis, s. 69-70; Doğru!, Kur'an Nedir, s. 40-41; Caetani, İslam Tarihi, VII, 403. İbn Hazm, Cevamius-Sire, s. 26;

Zürkani, Şerhu Mevahibi'l-Ledünniyye, lll, 361; A'zami, Küttabu'n-Nebt, 34-35, 98-99. Hz. Osman ve Hz. Ali'nin, Hz. Peygamber'e bazen katiplik yaptıkları

konusunda bkz. Taberi, Tarthu'l-Umem ve'l-Mu!Cık, IJI, 173; İbnü'l-Esir, el-Kamil, Il, 313. .

3 Buhari, Sahth, ŞurCıt, 15, III, 181; Müslim, Sahth, Cihad, 90-93, Il, 1409-1410;

es-Suyuti, Tarthu'l-Hulefa, s. 185; Ethem Ruhi Fığlalı, Ali, DİA, II, 371.

4 Taberi, Tarihu'I-Umem, VI, 179; Kettani, et-Terattbü'l-İdariyye, I, 114-115.

(3)

.q

' ' '

,i

520 HAZRETİ ALİ -Sempozyum Bildirile ri-

göre Peygamberimiz, inen her ayeti Hz. Ali'ye okumu§ ve yazdırmı§, Hz.

Ali de kendi el yazısı ile ayetleri yazmı§hr.

Hz.

Peygamber kendisine ayetin te'vilini, tefsirini, nasihini, menslıhunu, muhkemini ve müte§ebihini

öğretmi§tir. Sonra Peygamber Efendimiz unutmasın diye kendisine dua etmi§ ve arhk ondan sonra

Hz.

Ali öğrendiği §eylerden bir harf dahi un-

utmamı§tır.5 Bu rivayette geçtiği gibi, Peygamberimiz'in inen her ayeti

Hz.

Ali'ye yazdırmı§ olması aklen mümkün değildir. Çünkü

Hz.

Ali sürekli Peygamberimiz ile beraber bir arada bulunmuyordu. Ancak bu rivayetlerden

Hz.

Ali'nin Peygamberimiz'in vahiylerini ve yazı§malarını

yazan sekreterleri arasında yer aldığı anla§ılmaktadır.

Il. Kur'an-ı Kerim'i Cem Etmesi

Bazı kaynaklarda Hz. Ebu Bekir,

Hz.

Ömer, Hz. Osman, Ubey b.

Ka'b ve İbn MesCıd'dan ba§ka Kur'an-ı Kerim'i ilk defa cem edenin

Hz.

Ali olduğu §eklinde bazı rivayetler vardır. Mesela, İbn Rebah,

Hz.

Peygamber hayatta iken Kur'an-ı Kerim'i §U dört ki§iden ba§kasının cem etmediğini

söyler:

Hz.

Ali, Hz. Osman, Ubey b. Ka'b ve İbn MesCıd.6 Ancak görebil-

diğimiz kadanyla §il kaynaklar bu konuya ayrı bir öenm vermi§lerdir. 7 Mesela, h. XI. asır alimlerinden Molla Muhsin el-Kfı§an!'ye göre, Kur' an' ı

iik toplayan §ahıs

Hz.

Ali'dir. Molla Muhsin, O'nun cem ettiği Kur'an'ın

tam olduğunu, onun tahrif ve deği§tirmeden beri bulunduğunu ifade eder.

el-Ka§anl, 'Kitabu's-Sarı fi Tefslri'l-Kur'an' adlı tefsirinin mukaddimesinde, el-Kumml' den §U rivayeti nakleder: "Resulullah vefat edeceği zaman

Hz.

Ali'yi yanına çağırıp ona şöyle demiştir: 'Ey Ali, Kur'an yatağıının

arkasında sayfalarda, ipek ve kırtas üzerinde duruyor. Onu al ve cem et. Yahudilerin Tevrat'ı zayi ettikleri gibi Kur'an'ı zayi et- meyiniz'. Bunun üzerine

Hz.

Ali de hemen oradan Kur'an'ı almı§ ve sarı

bir bezin içine sarıp mühürlemi§tir. Sonra da 'Vallahi, Kur'an'ı cem etmeden ri damı { elbisemi veya cübbemi) üzerime almayacağım' diye yemin etmi§tir". 8

EbCı Zerr el-Gıfarl'den nakledilen rivayete göre ise Peygamberimiz'in vasiyeti üzerine HZ. Ali, Resulullah Efendimiz'in vefatından sonra topladığı Kur'an-ı Kerim'i ensar ve muhacire göstermi§.

Hz.

Ebu Bekir Kur'an'ı almı§ ve baktığı ilk sayfada kendi arkada§larının ayıplarını anlatan ayetleri

5 el-Feydu'l-Kaşan!, Kitabu's-Safi, !, ı ı.

6 ez-Zehebi, Ma'rifetü'l-Kurrai'l-Kibar, I, ı 07.

7 Nöldeke, Hz. Ali'yi Kur'an toplayıcısı ve redaktörü olarak gösteren bütün rivayetlerin

şii uydurması olduğunu söyler. Ona göre Hz. Ali'nin kendisine ait bir Kur'an'ı olduğu

söylenemez. Bu konuda daha geniş bilgi için bkz. Nöldeke-Schwally, Kur'an Tarihi, s.

59-60.

8 el-Feydu'l-Kaşani, Kitabu's-Safi, I, 24; ez-Zehebi, et-Tefsir ve'l-Müfessirün, ll, ı57;

Kumm!, Tefsiru'l-Kummi, ll, 451. Ayrıca bkz. Yakübi, Tarih, ll, ı35-ı36; ez-Zencani, Tar!hu'l-Kur'an, s. 22-23.

(4)

VI. Otunun: Sosyal ve Kültürel Hayatta Hz. Ali 521

görmüş. Bunun üzerine

Hz.

Ömer ayağa kalkmış ve "Ey Ali, onu al, bizim ona ihtiyacımız yoktur" demiş,

Hz.

Ali de onu almış ve oradan

aynlmış. Sonra Zeyd b. Sabit gelmiş.

Hz.

Ömer ona "Ali bize bir Kur'an getirdi. Orada ensar ve muhaciri kötüleyen bazı ayetler vardı.

Senin bize bir Kur'an te'lif etmeni, oradan ensar ve muhacirin çirkinliklerini anlatan ayetleri kaldırınarn istiyoruz" demiş. Zeyd, bu teklifi kabul etmiş. Ancak daha sonra 'Ben Kur'an'ı sizin istediğiniz

gibi toplarsam, Ali de kendi te'lif ettiğini ortaya çıkarırsa bütün çabalarınız boşa gitmez mi?' demiş. Hz. Ömer: 'O halde çare ne- dir?' diye sormuş. Zeyd 'Siz çareyi daha iyi bilirsiniz' demiş.

Hz.

Ömer 'Onu öldürüp ondan kurtulmaktan başka çare yok' demiş ve Halid b. Velid vasıtası ile onu öldürmeyi planlamış. Fakat Halid bunu

yapamamış.9

Bu rivayetin uydurma olduğu apaçık meydandadır. Çünkü bu söz- lerin hiçbir ilmi değeri yoktur. İsiarnı savunmak için canlarını vermeye her zaman hazır olan ensar ve muhacirin ne kötülükleri vardı ki

Hz.

Ebu Bekir,

Hz

Ali'nin mushafını açar açmaz hemen muhacir ve ensarın kötülüklerini anlatan ayetlerle karşılaştı. İnsanlan düzeltmek için gelen Allah kelamı,

insanları rezil etmek için şahısiann kötülüklerini anlatmaz. Nasıl olur da

Hz.

Ali'nin o kadar üzerine titreyip sakladığı bu gizli mushaftan, ashabın kö- tülüklerini anlatan bir ayet dahi kalmaz.10 Son olarak,

Hz.

Ömer gibi bir

şahsiyet, Zeyd b. Sabit'i öldürmeyi ve bu için de Halid b. Velid'i aracı

etmeyi nasıl planlar. Dinen ve aklen böyle bir hadisenin zuhur etmiş ol-

ması mümkün müdür acaba.

Tabii bunun yanında sünni kaynaklarda da konu ile ilgili rivayetler yok değildir. Mesela, Bişr b. MusaOHavza b. HalifeOAvnOMuha:mmed b.

S!r!n kanalıyla İkrime'den konuyla ilgili olarak aktarılan şu rivayet bun- lardan biridir: "Ali, Ebfı Bekir'e biat edildikten sonra kendi evine çekildi. Ebfı Bekir'e şöyle denildi: 'Sana bey'at etmek istemedi'.

Ebfı Bekir ona haber yolladı ve şöyle dedi: 'Bana bey'at etmeyi istemedin mi'? Ali 'hayır, (öyle bir durum söz konusu değil)' dedi.

Ebfı Bekir: 'Öyleyse seni benden uzaklaştıran nedir'? dedi. Ali

'Ailah'ın kitabına ilaveler yapıldığım gördüm, Kur'an-ı Kerim'i cem edinceye kadar ridamı giymemeye karar verdim' dedi. Ebfı

Bekir de, 'Sen ne güzel düşünmüşsün'? dedi" .11 Ancak İbn Keslr, bu

9 el-Feydu'l-Ka§fmi, Kitabu's-Safi, l, 27; ez-Zehebi, et-Tefsir ve'l-MüfessirCın, ll, 157-158.

10 Geni§ bilgi için bkz. Süleyman Ate§, İmamiyye Şiası'nın Tefsir Anlayı§ı, A.Ü.İ.F.

Dergisi, 20, 1975, s. 154.

l l es-SuyCıti, el-İtkan, I, 164; Derveze, el-Kur'anü'l-Mecid, s. 51.

(5)

' ' '

·'

522 HAZREJİ ALI-Sempozyum Bildiri/eri-

rivayette inkita'(yani senedinde bir kopukluk) olduğunu söyler. 12 İbn Nedim'in 'Fihrist'inde geçen benzeri başka bir rivayete göre

Hz. Ali,

Peygamberimiz'in vefatı esnasında bazı ki§ileri telaş içerisinde görür ve bu yüzden Kur'an-ı Kerim'i cem edinceye kadar cü b besini giymeyeceğine dair yemin eder. Bundan .sonra Kur'an-ı Kerim'in cem'i tamamlanıncaya

kadar, üç gün evine kapanırP İbn Nedim'in belirttiğine göre, O'nun cerri

ettiği bu sahifeler Kur'an-ı Kerim'in cem edilen ilk mushafıdır. Bu mushaf bir süre Ehl-i Beyt imamlannın yanında kalır; İbn Nedim sözlerinin

devamında, kendisinin Ebu Hamza Ya'la Hamza el-Haseni'de,

Ali

b. Ebi Talib'in hattıyla yazılan bir mushaf gördüğünü ve bunun birkaç yaprağının düşmüş olduğunu söyler. O kitap, bir süre sonra Ali'den miras olarak

Hasan'ın çocuklarına kalmıştı.14 Şunu da hemen belirtelim ki

Hz.

Ali'nin daha sonra Ebu Bekir' e biat etmeme konusunda ısrar ettiğine dair hiçbir rivayetle karşılaşmadık. Vakidi,

Hz.

Peygamber'in kızı Fatıma'nın vefatından yetmiş beş gün sonra

Hz.

Ali'nin

Hz.

Ebu Bekir'e bey'at ettiğini

kaydeder.15

İbn Hacer bu rivayetle ilgili olarak,

Hz.

Ali'nin Peygamberimiz vefat _edince Kur'an-ı Kerim'i cem edinceye kadar Cuma namazı hariç cübbesini

giymeyeceğine dair yemin ettiği şeklinde geçen hadisin isoadındaki

kopukluktan dolayı zayıf olduğunu söyler. Eğer hadis sahih kabul edilse bile buradaki cem'den maksadın O'nun Kur'an-ı Kerim'i ezberlemesi . olduğunu ifade eder. 16 Müfessir Aıusi de, 'cem' kelimesinin bazen 'ezberleme' anlamına geldiğini söyler. Ona göre

Hz.

Ali'nin, Peygamberimiz vefat ettiğinde Kur'an-ı Kerim'i henüz cem etmediği şeklindeki rivayetlerden bazıları zayıf, bazılan uydurma, bazıları ise

doğrudur. Doğru olanlardaki cem ile kast edilen şey 'ezber'dirP Burada

şu noktayı da belirtmekte fayda millahaza ediyoruz: Metinde geçen mushaf terimi bizim açımızdan önem arz etmektedir. Buradaki 'mushaf

lafzını sadece Eş'as zikretmiştir ki o da 'Leyyinu'l-Hadis'tir.18 Genelde

12 İbn Kestr, Feda'Uü'l-Kur'an, s. 25.

13 Bu kadar kısa bir sürede Hz. Ali'ni Kur'an'ı yazamayacağı da belirtilmektedir. Bkz.

Berekat, Hakikatu Mushaf-ı Fatıma, s. 149.

14 İbn'ün-Nedim, ei-Fihrist,

s.

41-42; es-Suyuti, el-İtkan, I, 164-165. Ayrıca bkz. İbn Sa' d, et-Tabakat, ll, 338; Muttaki el-Hindi, Kenzü'l Ummal, ll, 584.

15 Vakıdi, Kitabu'r-Ridde, s. 80.

16 İbn Hacer, Fethu'l-Barl, X, 15; es-Suyuti, el-İtkan, 1, 164-165. Ayrıca bkz. İbn Sa' d, et-Tabakat, ·ıı, 338; Muttaki el-Hindi, Kenzü'l Ummal, ll, 584; John Burton, The Collection Of The Qur'an, s. 122.

17 Alusi, Ruhu'l-Me'ani, I, 22. Ayrıca bkz. Buhl, "Kur'an", İA, ıVI, 1001; John Burton, The Calleetion Of The Qur'an, s. 123.

18 Leyyin: Sertliğin zıttı yumuşaklık anlamına gelir. Birini övmek için kullanılan bir

sıfattır. (el-lsfahani, el-Müfredat, s. 461). Hadis ilminde ise kişinin rivayet ettiği

hadiste gevşeklik göstermesi ve dini yönden tam olmaması gibi anlamlara gelir.

(6)

VI. Otımım: Sosyal ve Kiiltiirel Hayatta Hz. Ali 523

raviler .:ıı_;ıı

e;r.i

~_,.. lafzını rivayet etmi§lerdir ki bu da 'ezberlemeyi

tamamlayıncaya kadar' demektir. Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen kimseye

.:ıı_;ıı c:~ .u denir.19 Bize göre de burada cem ile kast edilen §ey,

Hz.

Ali'nin

Kur'an-ı Kerim' i ezberlemesidir. Yukanda da belirttiğimiz gibi bu cem i§ini ilk yapanın

Hz.

Ali olduğuna dair rivayetlerin bazı §iller tarafından

uydurulmu§ olması mümkün gözükmektedir. Ancak hemen ifade edelim ki bu rivayetlerde

Hz.

Ali'nin §ahsi mushafını toplaması da kast edilmi§

olabilir.

III. Kur'an-ı Kerim'e VukUfiyeti

Hz.

Ali sahabe içerisinde ilmiyle temayüz eden ender §ahsiyetler- dendir. Kendisi ilk 3 halife döneminde herhangi bir idari görevde bu-

lunmamı§br. Medine oturup dini ilimlerle uğra§mışhr. Sahabe arasında

Kur' an, tefsir, hadis ve fıkıh alanında kendisini kabul ettirmi§ bir otoritedir.

Hz.

Peygamber tarafından Yemen' e kadı olarak gönderilmi§tir.2

°

Kur'an

ve hadis konusundaki bilgisinden dolayı

Hz.

Ebu Bekir ve

Hz.

Ömer döneminde dini ilimlerde kendisine danı§ılan kimse olmu§tur. Medinı:ıliler

içerisinde feraizi en iyi bilen ki§idir.21

Mesruk'tan naklen Müslim §öyle der: "Rasulullah (s.a.v)'ın as- habıyla görüştüm. İlimlerinin şu altı kişiye dayandığını gördüm:

Ali, Abdullah, Ömer, Zeyd · b. Sabit, Ubey b. Ka'b ve Ebu'd-Derda" .22 Bir defasında

Hz.

Peygamber kızı Falıma'ya "Ümme- timin en bilgili kişisi senin eşin Ali'dir" demi§tir.23

Hz.

Ali Pey- gamberimiz'den 586 hadis nakletmi§tir.24

Bu ilimler yanında

Hz.

Ali'nin Kur'an-ı Kerim ve ilimleri ·konusunda da derin bir bilgisi vardır.

Hz.

Ali, Kur'an-ı Kerim'in tamamını

Hz.

Pey- gamber hayatta iken ezberlemi§tir.25 Kur'an-ı Kerim konusundaki bilgi- sinden faydalanmak isteyenleri kendisine soru sormaya te§vik etmi§tir.26

Hz.

Ali ayetlerin manasını, inceliklerini, nerede, ne zaman ve kimler hak- kında nazil olduğunu da çok iyi biliyordu. Konuyla ilgili olarak İbn Sa' d,

(et-Tehanevi, Usul-i Hadis, s. 544.) Bu kişi tercihin birinci mertebesinde yer alır;

hadisi metrCık değildir; itibar için yazılır. (Koçyiğit, Hadis Istılahları, s. 205.) 19 İbn Ebi DavCıd, Kitabu'I-Mesahif, s. 10.

20 İbn Sa' d, et-Tabakat, II, 337.

21 İbn Abdilber, ei-İsti'ab fl Ma'rifeti'I-Ashab, III, 1105.

22 İbnü'I-Kayyim ei-Cevziyye, l'lamu'I-Muvakkiin, I, 16.

23 Heysemi, Mecmeuz Zevaid, IX, 114.

24 M. Yaşar Kandemir, Ali, DİA, ll, 375.

25 M. Yaşar Kandemir, Ali, DİA, ll, 375.

26 İbn Asakir, Tarihu Dimaşk, 42/398-399. İbn Asakir, Tarihi'nde Ali'den başka hiç kimse minberde "İki kapak arasını bana sorun" diyememiştir, diye naklediyor ve konuyla ilgili rivayetleri de burada zikrediyor.

(7)

524 HAZRETİ ALİ -Sempozyum Bildiri/eri-

Hz.

Ali' den §U rivayeti nakletmi§tir:

"Allah'a yemin ederim ki, hiçbir ayet nazil olmamıştır ki, ben onun, hangi hadise üzerine, nerede ve kim hakkında indirildiğini bilmiş olmayayım. Cenab-ı Allah, bana anlayışlı bir kalp, doğru

ve güzel bir lisan bahşetmiştir" .27

Hz.

Ali'nin Kur'an'a vukfıfiyetini anlatan §U üç noktayı burada kaydetmek istiyoruz:

1. Kendisi, Arapça'nın kaidelerini ilk koyan ki§idir. Bu sebeple

Kur'an'ın diline herkesten daha çok vakıf, Kur'an'ın belağatına, icazına ve hakikatine herkesten daha ziyade muttali idi.28

2. Asım'ın29 hacası Ebfı Abdirrahman es-Süleml,

Hz.

Ali'den daha güzel Kur'an okuyan birini görmediğini söyler.30

3.

Hz.

Ali Kur'an'ı Peygamberimiz'e arz edenlerden birisidir. Yani

Kur'an'ı bizzat

Hz.

Peygamber'den öğrenmi§tir.

Hz.

Ali'ye Kur'an'ı arz eden yani bizzat kendi huzurunda O'ndan Kur'an okuyanlardan bazıları ise §unlardır:

Ebu'l-Esved ed-Düell, Abdurrahman b. Ebi Leyla, Ebfı Abdirrahman es-Süleml ve Ebu's-Sıbteyn.31Hz. Ali'nin Kur'an-ı Kerim bilgisi kônusunda

§illerin önde gelen lider! erinden, aynı zamanda fakih ve muhaddislerinden biri olan Muhammed b. Hasan b. Ali et-Tfısi {ö. 460/1067), İbn Mesfıd'un yetmi§ sfıreyi

Hz.

Peygamber'den, diğerlerini ise

Hz.

Ali'den öğrendiğini

belirtir. 32 İbn Mesfıd, konuyla ilgili diğer bir ifadesinde §öyle demi§tir:

"Eğer Allah'ın kitabını benden daha iyi bilen birini bilseydim, uzun yollara -zahmetlere- düşecek olsam bile onun hizmetine

koşardım." Birisi ona: "Aii'yi nasıl buluyorsunuz?" diye sorduğunda,

27 İbn Sa'd, et-Tabakat, Il, 338. Suyuti ve İbn Abdilber'in rivayetinde ifade "hiçbir ayet yoktur ki ben onun gece veya gündüz, dağda veya ovada nazil olduğunu bilmiş olmayayım" şeklinde geçmektedir. Bu rivayetler için bkz. es-Suyuti, Tarihu'l-Hulefa, s. 185; İbn Abdilber, el-İsti'ab fi Ma'rifeti'l-Ashab, III, 1107.

28 es-Suyuti, Tarihu'l-Hulefa, s. 185; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakatü'l-Müfessirin), I, 220.

29 Ebu Bekr Asım b. Ebi'n-Necud {ö. 127/745), tabilndendir. Yedi kıraat imamın­

dandır. Kıraati Ebu Abdirrahman es-Sülemi vasıtasıyla Hz. Ali'den, Zir b. Hubeyş aracılığıyla da İbn Mesud'dan almışbr. Geniş bilgi için bkz. Mehmet Ali Sarı, Asım b.

Behdele, DİA, III, 475-476.

30 ez-Zehebi, Ma'rifetü'l-Kurrai'l-Kibar, I, 108; İbn Asakir, Tarihu Dimaşk, 42/401.

31 ez-Zehebi, Ma'rifetü'l-Kurrai'l-Kibar, I, 107; es-Suyuti, Tarihu'l- Hulefa, s. 168.

32 Rivayet şu şekilde geçmektedir: İbn Mesud şöyle demiştir: "Peygamber' e 70 sure okudum. Kur'an'ın geri kalan bölümünü insanların en hayırlısına okuyarak onu hatmettim". Kendisine bunun kim olduğu sorulduğunda: "O kişi Ali b. Ebi Tali b' dir", demiştir. İbn Asakir, Tarihu Dimaşk, 42/401. Ayrıca bkz. ez-Zencani, Tarihu'l-Kur'an, s. 14.

(8)

VI. Otımım: Sosyal ve Kültiirel Hayatta Hz. Ali 525

"Ben onunla başladım ve Kur'an'ı onun yanında öğrendim" ce-

vabını vermiştir.33

Hz.

Ali aynı zamanda büyük bir müfessirdir. Ümmü Selerne

Hz.

Peygamber'in şöyle söylediğini duyduğunu aktarır: "Ali, Kur'an ile beraberdir. Kur'an da Ali ile. (Cennetteki) havuzda bana gelmelerine kadar asla ayrılmazlar". 34 Münavt'nin nakline göre bu hadis,

Hz.

Ali'nin aynı zamanda Kur'an'ın tefsiri hususunda da ashabın en bilgili kişisi olduğuna delalet eder.35 Suyutl (ö. 911/1505) tefsir sahasında meşhur olan sahabilerin on kişi olduğunu ve bunlar içerisinde kendilerinden en çok tefsir rivayet edilenlerin

Hz.

Ali, Abdullah İbn

Mes'ud, Abdullah İbn Abbas ve Ubey b. Ka'b olduğunu belirtmiştir.36

Yine Suyun'nin bildirdiğine göre Ahmed b. Hanbel ve Hakim, sahih bir senedle Ebu Said el-Hudr!'den

Hz.

Peygamber'in şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir:

"Benim Kur'an'ın indirilişi üzerine savaştığım (mücadele

ettiğim) gibi, (eyAli) içinizden Kur'an'ın te'vili (yani yorumu ve

açıklaması) hakkında savaşacak kimseler olacaktır, deyince

Hz.

Peygamber'e bunlar Ebu Bekir ve Ömer midir? diye soruldu. Bunun üzerine

Hz.

Peygamber şöyle buyurdu:

-Hayır, (onlar değil), fakat savaşacak olan o kişi ayakkabı

dikicisi (Ali) dir"

Rivayet şu şekilde de geçmektedir:

"Ey Ali sen Kur'an'ın indirilişi konusunda savaştığın gibi

Kur'an'ın te'vili hakkında da savaşıyorsun".37

Peygamberimiz inen ayetleri bazen

Hz.

Ali'ye özel olarak bildirmiş ve

tebliğ etmek üzere O'na bazı özel görevler vermiştir. Mesela, Şuara suresi 214. ayet nazil olunca Peygamber Efendimiz Hz. Ali'yi çağırmış ve ayeti ona bildirmiştir.38

Hz.

Ali, Berae suresinin ilk 30 veya 40 ayetini halka okumak ve diğer bazı emirleri 39 tebliğ etmek üzere Peygamberimiz

33 İbn Asakir, Ta.rihu Dimaşk, 42/400.

34 es-SuyCıti, Tarihu'I-Hulefa, s. 173; el-Münavt, Feyzü'I-Kadlr Şerhu ei-Camiu's-Sağir, IV, 356.

35 ei-Münavt, Feyzü'I-Kadir Şerhu ei-Camiu's-Sağtr, IV, 356-357.

36 es-Suyu tl, el-ltkan, Il, 187.

37 es-SuyCıtt, Tfuihu'I-Hulefa, s. 173 38 Beğavl, Tefslru'l-Beğavi, III, 400.

39 Bu emirlerden bazıları şunlardır: Bu yıldan sonra müşrikler hac yapamayacaklar;

Kabe'ye mü'minlerden başkası ayak basamayacak; kimse Kabe'yi çıplak tavaf ete- meyecek; Allah ResCılü ile arasında anlaşması bulunanlar bu anlaşma süresi sona erinceye kadar şartlara uyacaklar; aralarında böyle bir anlaşma bulunmayanlar dört ay sonra tebliğ edilen şartlara uyacaklar. Bu konuda bkZ. Ethem Ruhi Fığlalı, İmam

(9)

526 HAZRETI ALl-Sempozyum Bildirile ri-

tarafından memur olarak Mina'ya gönderihni§tir.40

Anlatılanlardan anla§ıldığı üzere,

Hz.

Ali diğer ilim dallannda olduğu

gibi, Peygamberimiz'in tB§vik ve duaJ.anyla Kur'an'a ve Kur'an ilimlerine de ayn bir hassasiyet göstermi§ ve Kur' an tefsirinde temayüz eden as h ab

arasına girmi§tir.

IV. Kıraati

Hz.

Ali'nin Kur'an'daki bazı yerleri

Hz.

Osman'ın mushafından farklı

§ekilde okuduğu aktanlmaktadır. Ancak bunlar ya anlamı bozmayacak

§ekilde ufak-tefek farklılıklardır veya açıklayıcı mahiyette bir takım ilavelerdir ki bunlar kıraat değil tefsirdir. Bunlara Muhammed b. Abdiilah el-Mahrami-Müsher b. Abdilmelik-İsa b. Ömer b. Ata b. es-Saib-Ebu Abdirrahman kanalıyla gelen §U rivayetler örnek oJarak verilebilir:

Hz.

Ali 2. Bakara suresinin 285. ayetini §U §ekilde okumu§tur:

( .:ı _,.:.o _,.ı .;r-ı •. ı - -- ) J ~! ?'ı; ·1 'j •1 - j' '

)'""

.r'.:r-'·

- --41

Hz.

Ali'nin Asr suresini §U §ekilde okuduğu belirtilmektedir:

.ı-"'- ..,<l .) \...;)'ı .) l .r".ıJI Y•l j J .,...ı ı J

Ancak İbn Atiyye'ye göre

Hz.

Ali'ye nispet edilen bu rivayet, §U gerekçelerden dolayı uydurmadır:

a. Asım b. Ebi'n-Necud, Ebu Abdirrahman es-Sülemi'nin en önemli talebelerindendir. Sülemi ise

Hz.

Ali'nin talebelerindendir. Asım,

Hz.

Ali'nin bu ayeti aynen

Hz.

Osman mushafında yazıldığı gibi okuduğunu

söyler.

b.

Hz.

Ali,

Hz.

Osman'ın §ehadetinden sonra halifeliğe getirildi. Eğer

o bütün Müslümanların icma ettiği Osman mushafındaki (.,..,ıı ~ı_,;_,) aye- tinin eksik olduğunu dü§ünseydi bu yanlı§ı düzeltmek bir halife olarak kesinlikle onun göreviydi. Aksi halde o, kendi inançlarına ters dü§mܧ

olmakla suçlanırdı.

c.

Hz.

Os~an'ın çabaları sonucu ortaya çıkan mushaf bütün müslümaniann ittifakıyla desteklendi. Bizzat

Hz.

Ali buna hiç kimsenin bir itirazda bulunmadığını söylemi§tir. Eğer

Hz.

Ali bu i§ten memnun olma-

saydı, bunu kesinlikle yüksek sesle dile getirirdi.42 Kur'an ve onun kıraati

konusunda son derece hassas olan

Hz.

Ali'nin (>_,..;:.:... eU-.ı)43 ayetindeki

Ali, S. 38c39.

40 Nesai, Hasais, 88; Ahmed b. Hanbel, Müsned, lll, 283 (212); Ethem Ruhi Fığlalı, İmam Ali, s. 38-39.

41 İbn Eb! Davlıd, Kitabu'l-Mesahtf, s. 53.

42 Arthur Jeffery, Mukaddimetan fi Ulumi'l-Kur'an, s. 103-104; M. M. el-A'zami, Kur'an Tarihi, s. 209-210. ·

43 Vakıa 56/29. (Meyva dizili muzlar).

(10)

VI. Otu rum: Sosyal ve Kültürel Hayatta Hz. Ali. 527

ha'(c.l nın ayn (t) olarak okunmasına dahi nza göstermediği de ifade edilmektedir.44

Konumuzia ilgili son bir örnek olması bakımından Hı: Ali' nin, Yusuf surenin 30. ayetinde geçen ~ ayetini ~ §eklinde okuduğunu

belirtebiliriz.45 Görüldüğü üzere bunlar anlamı bozucu mahiyette değildir

ve bunlardan bazılan da tefsir niteliğinde olan açıklamalardır.

Kıraat ilimleri açısından son derece önem arz eden şu hususu be- lirterek O'nun kıraati konusunu tamamlamak istiyoruz: Kıraat-i Seb'a

imamlarından dört tanesinin okuyu§u

Hz.

Ali'ye dayanmaktadır.

Hz.

Ali'nin okuduğu kıraatin takipçisi olarak zikredilen dört kݧi §Unlardır:

1. Ebiı Amr O Nasr b. AsımO Yahya b. Ya'merO Ebu'l-Esved ed-Düeli[]

Hz.

Ali.

2. AsımO Ebu Abdurrahman es-SülemiO

Hz.

Ali.

3. HamzaO Cafer es-SadıkO Muhammed el-BakırO Ali Zey- nelabidinO HasanD

Hz.

Ali.

4. K.isaiO Cafer es-SadıkO Muhammed el-BakırO Ali ZeynelabidinO HasanD

Hz.

Ali.46

V. Mushafı'nın Özellikleri

Bazı kaynaklarda

Hz.

Ali'nin bir mushafının olduğu ve bunun §U an elimizde bulunan

Hz.

Osman Mushafından bazı yönlerden aynidığı iddia edilmektedir.47 Bu farklılıklan şu §ekilde özetleyebiliriz:

44 Şahin, Tiırihu'I-Kur'an, s. 238.

45 İbn Ebi Davlıd, Kitabu'l-Mesahlf, s. 333.

46 Şahin, Tarihu'l-Kur'an, s. 237.

47 Mushaflar hakkında bir ihtilaf olup olmadığı sorusuna, Kasım Ressi (ö. 246/860.

Zeydiyye içinde, mezhep esaslarını ilk olarak sisternalize eden, aklı öne çıkaran ve Mu'tezile esaslarını ilk benimseyen ki§idir. Eserleri: 'Medihu'I-Kur'ani'l-kebfr' ve

'Mesailu'l-Kasım'l. §öyle cevap vermiştir: "Ali b. Ebi Tiılib'in, Selman'ın ve Mikdad'ın hathyla/yazısıyla yazılmı§ mushafı gördüm. O, inzal edildiği gibi olup, Hasan oğul­

larından birinin yanındadır. İmam, imametini ilan ettiğinde siz onu okuyacaksınız. O mushafla elimizdeki mushaf arasında 'Katilu ve uktulu' gibi okunuş farkları dı§ında

bir fark yoktur. Surelerin dizili§i de aynıdır". Resst, Mesailu'l-Kasım, s. 631. (Mehmet Ümit, Kur'an'a Yönelik Tahrif iddialarına Zeydi Tepki, Hitit Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, 2006/1, c. 5, sayı: 9, ss. 73'den naklen).

Hut ise bu konuda şöyle der: "Hz. Ali'nin, bugünkü Kur'an'dan farklı bir düzene sahip başka bir mushafının olduğu §üphesizdir. ilim sahiplerince bu konunun kabul edilmi§

olması da bu konuda delil getirmekten bizleri alıkoymaktadır. Zira bazı fazlalıkların o mushafta varlığı doğrudur. Yalnız, bunlar kesinlikle Kur'an'ın aslından bir tahrif veya

eksiltıneye delalet etmemektedir. Sözün doğrusu şudur ki, bu zikredilen fazlalıklar

tevil ve tefsir unvanıyla hak kelamın yorumlanmasıydı veya bazı ayetterin açıklan­

ması maksadıyla vahiy olunmuş sözlerdi". (Ebu'I-Kasım el-Musevi ei-Hui, el-Beyan fi Tefsiri'l-Kur'an, s. 243} "Allah (c.c} tarafından vahiy unvanıyla gelen her ııey

(11)

528 HAZRETİ ALİ -Sempozyımı Bildiri/eri-

1. Bu mushaf nüzı11 sırasına göre tertib edilmiştir:

İbn Abbas'ın naklettiğine göre, Hz. Ali, Peygamberimiz'in vefatını müteakip evine kapanıp 6 ay içerisinde Kur'an'ı iniş sırasına göre tertip

etmiştir. Ancak bazı rivayetlerde bunun sadece 3 gün olduğu belirtilmek- tedir.48 Fakat bu kadar kısa sürede bu işin bitirilemeyeceği apaçık orta-

dadır.

İbn Hacer ve Kettani'nin kaydına göre Peygamberimiz'in vefatından sonra Kur'an'ı nüzul sırasına göre cem eden kişi

Hz.

Ali'dir.49 Şiaya göre de Kur' an,

Hz.

Ali'nin nüzul sırasına göre cem ettiği kitabın adıdır.50

Muhammed b. Yahya-Ahmed b. Muhammed İbn Mahbı1b Amr b.

Ebi'l-Mikdem kanalıyla Cabir'den nakledilen bir rivayette Ebu Cafer şöyle

demiştir: "Hiç kimsenazil olduğu gibi bütün Kur'an'ı topladığını

iddia edemez, şayet iddia ederse yalancıdır. Allah'ın indirdiği şekliyle Kur'an ancak Hz. Ali ve kendisinden sonra gelen imamlar tarafından toplanıp ezberlenmiştir" .51

Son olarak da bu konu hakkında İsmail Hakkı İzmirli'nin değerlen- dirmelerini vermek istiyoruz:

"Aliyyu'I-Murtaza irtihali Peygamberiyi müteakip tarih-i nüzul üzere sureleri toplamış idi. Bu tertipte ewela Mekkl sureler, sonra Medeni sureler

yazılmış idi... Mushafın nihayeti 'Fetih' sonra 'T ev be' sureleri ile hi tam buluyordu ... Aliyyu'l-Murtaza'nın tertibi ele geçmeciL Ali, Hz. Osman za-

manındaki Meclis-i Şura'da dahil idi... Şayet Mushaf-ı Osmanl'de zerre kadar bir tağayyur na münasip bir hareker görmüş olsaydı durmasına

imkan yok idi... "52

2. Bu mushafa önce mensı1h (nesh edilen) sonra nasih (nesh eden) ayetler yazılmıştır: Zencani de,

Hz.

Ali'nin Kur'an'ı yazarken önce mensı1h,

Kur'an'dan bir cüz olacak diye bir kural yoktur. Rivayetlerden elde edilen de §Udur, Ali (a.s)'ın fazlalıktan yazdıkları ayetterin tevil veya tefsiri konumundaydılar. Ama hiçbir rivayet bu fazlalıkların da ayet olduğuna delalet etmemektedir. Bazı

rivayetlerde münafıkların, Hz. Ali (a.s)'ın mushafında isimleriyle zikredildiği nakle- dilmi§ ise, bundan maksat, bu grubun isimlerinin ayetlerde değil, tefsir bölümünde

zikredilmiş olduğudur". (Ebu'l-Kasım el-Musevi el-Hui, el-Beyan fi Tefsiri'l-Kur'an, s.

244)

48 Ekrem Bereket, Hak!katu Mushaf-ı Fatıma, s. 149.

49 Kettan!, et-Terat!bü'l-İdariyye, I, 46; es-SuyCıt!, el-İtkan, I, 140; Zencan!, Tarihu'l-Kur'an, s. 26; Ekrem Bereket, Hak!katu Mushaf-ı Fatıma, s. 150.

50 ez-Zeheb!, et-Tefs!r ve'l-MüfessirCın, II, 17.

51 Kuleyn!, Usulü'! Kafi, I, 228.

52 İsmail Hakkı İzmirli, Tarih-i Kur'an, s. 14. Bu konudaki değerledirmeler için bkz.

Ömer D um lu, "İzmirli'nin Tarih-i Kur'an'ı Üzerine Bir Değerlendirme", İzmirli İsmail

Hakkı (Yayma Hazırlayanlar: Mehmet Şeker-Bülent Baloğlu) adlı eser içerisinde yer alan makale, s. 52-53.

(12)

VI. Otımım: Sosyal ve Kiiltiirel Hayatta Hz. Ali 529

sonra nasih ayetleri yazdığım söyler.53

3. Mushafta ayetlerin te'vili de yer almaktadıf'!:

Hz.

Ali bir defasında Talha'ya şöyle demiştir: "Ey Talha, Allah'ın

kulu Muhammed (s.a.v)'e indirdiği her ayet, Rasiilullah'ın yaz-

dırdığı şekilde te'viliyle birlikte benim yanımdadır" .55

4. Mushafta ayetlerin tenzili de yer almaktadır. Tenzil, Kur'an'ın

özüdür. Münafıklann ·isimlerinin zikredilmesi gibi nazil olan ayetlerin du- rumuyla ilgili hususlardır.56

5. Mushafta ayetlerin tefsir kabilinden bazı açıklamalanna da yer

verilmiştir. Şia'nın çoğunluğuna göre bu açıklamalar Kur'an'dan bir parça değildir. Ancak bunlar vahiy kanalıyla gelmiştir.57

6. Mushafta hak ve batıl ehlinin isimleri de yer almaktadır. Mesela, Beyyine suresinde babalarıyla birlikte Kureyş'ten 70 kişinin ismi zikre- dilmektedir. Ancak bunlar Kur'an'dan bir ayet değil, onun tefsiri mahiye- tinde açıklamalardır.58

7. Mushaf, Resulullah'ın imlası ve

Hz.

Ali'nin hattı ile yazılmıştır.59

Ancak ilk döneme ait kaynaklarda, bu Ali mushafı'nın sO.re tertibi

dışında diğer özelliklerine dair herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Bu sebepten dolayı, sadece sonraki kaynaklara dayanarak bu tür bilgilere

ulaşıyoruz. Fakat onlar da konuyla ilgili detaylı bilgilerden yoksundur.

Diğer taraftan bu bilgiler son dönemde yazılan özellikle şu kaynaklarda yer

almaktadır: Zencanl'nin 'Tarihu'l-Kur'an'ı, el-Hui'nin 'el-Beyan fi

Tefsiri'l-Kur'an'ı' ve Ekrem Bereket'in 'Hakikatu mushafı Fabma'

adlı eserleri. Bu eserler de ağırlıklı olarak şülere ait bakış açısını yansıtan kaynaklardır. Bu sebepten bu kaynaklardaki bilgilerin mezhep taassubuyla

yazılmış olabileceğini ve bunların doğruluğu konusunda bazı tereddütle- rimizin olduğunu belirtmek istiyoruz.

VI. Mushafı'nın Şu Anki Durumu

Hz.

Ali, kendine ait mushafı olan sahabiler arasında yer alır.60 Ancak

53 Zencant, T€ırihu'l-Kur'€ın, s. 26; Ekrem Bereket, Haklkatu Mushaf-ı Fatıma, s. 150.

54 Ebu'I-Kasım el-Musevi el-Hui, el-Beyan fi Tefsiri'l-Kur'an, s. 244-245

55 Zencanl, Tarihu'l-Kur'an, s. 26; Ekrem Bereket, Haktkatu Mushaf-ı Fatıma, s. 15i.

56 Ebu'I-Kasım el-Musevi el-Hui, el-Beyan fi Tefsiri'l-Kur'an, s. 244-245; Ekrem Bereket, Haktkatu Mushaf-ı Fatıma, s. 152.

57 Ebu'I-Kasım el-Musevi el-Hui, el-Beyan fi Tefsiri'l-Kur'an, s. 244-245; Zencanl, Tarihu'l-Kur'an, s. 26; Ekrem Bereket, Hakikatu Mushaf-ı Fatıma, s. 152. Bu konuda

ayrıca bkz. Mehmet Atalan, Şii Kaynaklarda Ali b. Ebi Ta)ib ve Hatıma Mushafı, Dini

Ara§tırmalar, c. 8, sayı: 23, Eylül-Aralık 2005, s. 104.

58 Ekrem Bereket, Hakikatu Mushaf-ı Fatıma, s. 153-154.

59 Ekrem Bereket, Hakikatu Mushaf-ı Fatıma, s. 154.

(13)

530 HAZRETİ ALİ -Sempozyıım Bildiri/eri-

İbn"Sirin'in "Keşke bu kitap elimize ulaşmış olsaydı, çünkü o kitap bir ilim hazinesidir"61 şeklindeki sözlerinden Ali mushafının günümüze

ulaşmadığı anlaşılmaktadır

Bununla beraber Hindistan Rampur' da Raza kütüphanesi koleksi- yonunda Kfıfi yazıyla yazılmış ve Ali b. Ebi Talib'e atfedilen bir mushaf

bulunduğundan bahsedilmektedir. Bu mushafta (c?) kelimesinin (")lç.) ve (.s--) kelimesinin (b-) olarak yazıldığı kaydedilmektedir.62 Zencanl de bu

mushafın Kfıfi hatla yazıldığını ve h. 1353'de, Zilhicce ayında Necefteki

"Daru'/ Kütübi'l Aleviyye" de bu mushafı gördüğünü söyler. Eserin so- nunda "Hicri kırk'da bunu Hz. Ali yazdı" şeklinde bir ibarenin yazılı olduğunu da ilave eder.63 Ancak bazı aşın şiiler, İmam mushafın kopyası olarak görünenbuzahir mushafı kabul etmezler.64 Onlara göre bu mushaf son imam Muhammed b. Hasan el-Mehdl'nin yanında bulunmaktadır.65

Diğer taraftan modem dönem alimlerinden Şeyh İsmail Mahdfım'un eserinde Kahire Mushafı olarak bilinen bir mushaftan bahsedilmektedir. O, esrinde "Kahire'deki Hz. Osman Mushafı" başlığı altında şu bilgilere yer

vermiştir: "Kahire'de Hz. Hüseyin Camii'nde eski dönemlere ait iki adet mushaf vardır. Bu mushaflardan birinin Hz. Osman'a diğe- -rinin de Hz. Ali'ye ait olduğu söylenir. Kahire'de bulunan bu

mushaflardan Hz. Osman'a ait olan mushafta 66tiıı ~:-.! aye- tinin üzerinde kan izleri olduğu aktanlır". 67 Bizim kanaatlıniz o yöndedir ki, zikredilen bu yerlerdeki mushaflar bizzat gidilip görülmeden ve bu mushaflardaki yazı karakteri

Hz.

Ali dönemiyle karşılaştırılmadan

bunlar konusunda kesin birşey söylemek doğru olmaz. Ancak son dönem Kur'an Tarihi araştırmacılarından olan Mısır'lı Abdussabur Şahin,

Hz.

Ali'nin kendisine ait özel bir mushafı olduğu fikrini kabul etmez. Ona göre

Hz.

Ali'nin mushafı denilen eser, kendisinin beğenip takdir ettiği imam mushaftan başkası değildir.68 Derveze de

Hz.

Ali'nin mushafının, tertip itibariyle bugünkü mushaftan farklı olduğu iddiasının ihtiyatla karşılanması gerektiğini söyler.69 Bazıları da

Hz.

Ali mushafının Kur'an-ı Kerim'in ek-

60 İbn Ebi Davud, Kitabu'I-Mesahif, s. 53

61 es-Suyuti, Tarihu'I-Hulefa, s. 185; ez-Zehebi, Ma'rifetü'I-Kurrai'I-Kibar, 1, 108.

62 M. M. ei-A'zami, Kur'an Tarihi, s. 178.

63 ez-Zencani, Tarihu'I-Kur'an, s. 46.

64 Şahin, Tarihu'I-Kur'an, s. 240.

65 Konuyla ilgili rivayetler için bkz. Mehmet Atalan, Şii Kaynaklarda Ali b. Ebi Talib ve

Hatıma Mushafı, Dini Ara§tırmalar, c. 8, sayı: 23, Eylül-Aralık 2005, s. 106-107.

66 "Allah onlara yeter" (Bakara 2/137) anlamına gelir.

67 Mahdum, Şeyh İsmail, Ti!trihu'I-Mushafi'I-Osman fi Ta§kent, Ta§kent 1391/1971, s.

21.

68 Şahin, Tarihu'I-Kur'an, s. 250.

69 Derveze, ei-Kur'anü'I-Mecid, s. 78-79.

(14)

VI. Otumm: Sosyal ve Kültürel Hayatta Hz. Ali 531

siltmiş ve fazlalaştınlmış bir şekli olarak kabul edilemeyeceğini ancak onun

değerli bilgi hazinelerini içerdiğini ve bunun Kur'an-ı Kerim'in bir tefsiri

niteliğinde olduğunu kaydetmektedirler.70 Bize göre de muhtemelen onun mushafından maksat, Ubey ve İbn Mesud gibi daha pek çok sahabenin sahip olduğu özel şahsi bir nüshadır.

Hz.

Ali, bu nüshayı kendisi için

oluşturmuş ve kenarlanna tefsir mahiyetinde bazı ilavelerde bulunmuştur.

Fakat daha sonraları kendisinin takipçileri ona ait çok farklı bir mushafın olduğu şeklinde bir imaj yaratmaya çalışmışlardır.

SONUÇ

"Hz. Ali'nin Kur'an'a Yaptığı Hizmetler" adlı tebliğimizden ulaş­

tığımız sonuçları kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:

Hz.

Ali, Peygamberimizin vahiylerini ve resını yazışmalannı yazan katipler arasında zikredilmektedir. Şahsen Kur'an'ın toplanması ve

çoğaltılması işinde resrrien bir görev almasa da, kendisinin Kur'an'a yap-

tığı hizmetler, Hz. Ebu Bekir ve

Hz.

Osman'ın yaptığı hizmetlerden hiç de az değildir.

Kendisinin Kur'an-ı Kerim'in yazımında, yazılı dokümanların bir araya getirilmesinde ve kıraatinde büyük emeğinin geçtini müşahede

etmekteyiz.

Hz.

Ali, Peygamberimiz'in vefatından sonra Kur'an-ı Kerim'in cem'i meselesiyle meşgul olduğu için bir süre

Hz.

Ebu Bekir' e biat edememiş ve bu toplama işi bittikten sonra hemen gelip biatını yapmıştır. Fakat bu- radaki toplama yani cem kelimesiyle O'nun Kur'an'ı ezberlemesi veya

şahsına ait oluşturduğu mushafın eksik kalan yönlerini tamamlaması kast

edilmiş olabilir.

Hz.

Ali, diğer ilimler yanında Kur'an-ı Kerim konusunda da derin bir vukfıfiyete sahipti. Ayetlerin ne zaman, nerede ve kimler hakkında nazil

olduğunu bildiğini söylüyordu. Kendisinin bizzat Peygamberimizden

öğrendiği için çok güzel Kur'an okuduğu aktanlır.

Diğer mushaf sahibi sahabiler gibi

Hz.

Ali'nin de kendisine ait bir

mushafının olduğu kanaatindeyiz. O, mushafına tefsir mahiyetinde· bazı ilavelerde bulunmuştur. Ancak,

Hz.

Osman'ınkinden farklı olarak bu mushaftaki sılreterin iniş sırasına göre sıralandığı şeklinde bazı rivayetler

vardır.

Haccac döneminde Kur'an-ı Kerim'in nokta ve hareketenınesini

yapacak öğrencileri yetiştirmesi ve Kur'an ilimleri ve Kur'an-ı Kerim'in tefsirine yaptığı katkılar, O'nun isminin her zaman Kur'an'la birlikte zik- redilmesine sebep olmuştur.

70 Berekat, Haktkatu Mushaf-ı Fatıma tnde'ş-Ş'ia, s. 158.

(15)

532 HAZRETİ ALİ -Sempozyum Bildiri/eri-

Bizler de Kur'an'a yaptığı hizmetlerden dolayı kendisini rahmetle

anıyoruz.

Başkan: Prof. Dr. Abdülhalık BAKlR

Kur'an'ın cem'i ile ilgili rivayetler çok Çe§itli ue tabiatıyla çelişkili bilgiler uar, fakat şunu söylemek lazım: Kur'an'ı toplama ue onu Mushaf haline getirmede;

eya/etiere göndererek Müslümaniann hizmetine sunmada kimler katkıda bu- lunduysa hepsinden Allah razı olsun. Bu işler, sadece bir kişinin yapacaŞı işler değil, o yüzden bütün sahabelerden Allah razı olsun.

İkinci konuşmacımız Öğr. Gör. Ebuzer Çeraği, "Hz. Ali'nin Aileye Bakışı ue Ailesine Karşı Davranış/an" başlıklı tebliğini sunacak. Bu konu da bizi çok ya-

kından ilgilendirmektedir. Aile hayatımızda Hz. Peygamber'in ue sahabilerin

dauranış/an çok önemli. Çünkü orası bir oku/dur, bir medresedir. Kapımızı ka-

patıp evimizde vicdanımızla baş başa kalıyoruz. Eşimize, çocuklanmıza nasıl

d9uranıyoruz? Adil miyiz, değil miyiz? İstişare uar yok mu? Biliyorsunuz Türk töresinde ta Hunlara dayanan bir geleneğimiz uar. Kadına bir değer verme uar.

Acaba bu güne geldiğimizde bu durum devam ediyor mu? Bunlar çok sancılı

meseleler, çok çetrefilli konular. İşte burada Ebuzer Bey'den çok güzel örnekler·

dinleyeceğiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Seçici Kurul Toplam Puanlama Formu A) Yarışma Bilgileri.

• İl/il içi bölge ve bölge yarışmalarının koordinasyonu il millî eğitim müdürlüğü ile birlikte koordinatör okul müdürlüklerince, Türkiye finalinin organizasyonu

(Bakara suresi, 98.ayet) D) “Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru

Bu durumda, med harfinden sonra lâzımî sükûn geldiği için medd-i lâzım olur.. Cezimli harflerin sükûnu da

12 Atik, Bilal, Kral ve Peygamber Olarak Davud (as) ve Süleyman (as) Kıssalarıyla Verilmek İstenen Mesajlar, (Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi, SBE,

‘ Sizin hepinizin yaratılmanız da yeniden diriltilmeniz de sadece bir tek kişinin yaratılması ve diriltilmesi gibidir; Allah her şeyi işitir, her şeyi

Bu ilim, Kur’ân harflerini zat ve sıfatlarına uygun, ihfâ, izhâr, iklâb ve idğâmlara riayet ederek okumanın yanında; kelimeleri medlûl ve mânâlarına yaraşır

Lîn harfinin bulunduğu kelime üzerinde vakıf yapıldığında (durulduğunda) lîn harfinden hemen sonra sükûn olduysa medd–i lîn meydana gelir ve lîn harfi uzatılarak