• Sonuç bulunamadı

Açılış Programı: Kültür Mirasını Koruma ve Restorasyon Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Günhan Danışman ı Anma Programı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Açılış Programı: Kültür Mirasını Koruma ve Restorasyon Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Günhan Danışman ı Anma Programı"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

15.1.8.3. Ek 3: Kültür Mirasını Koruma ve Restorasyon 2010 Yılı Programı

Amaç, Kapsam ve İçerik Üzerine

“Kültür mirası ve korunması” ile “onarım ve yenileme” alanlarına ilişkin önerilen çalışma programı, mesleki bilgi ve becerinin sürdürülebilirliğini sağlayan uzun erimli bir etkinlikler bütününün bir parçasıdır. Tarihin en erken dönemlerinden başlayarak yerleşime açılmış ve bağlı olarak sayısız mimari yapıtı barındıran ülkemizde taşınmaz kültür varlıklarının sayımından ve belgelenmesinden başlayarak korunup kollanması, sağlıklılaştırılıp varlıklarını sürdürmesinin sağlanması, mimarlık mesleğinin temel görev alanlarından biridir.

Programda mimarlık mirası konusunda bir üst bakışla sunulan eğitim birimleri, arkeolojiden kentsel yenilemeye uzanan bir bilgi alanında sürekli genişleyen birikimi ve uygulama modellerini aktarmak amacındadır. Gerek kuramsal ve tarihi bilginin gerekse araştırma ve uygulama

tekniklerinin durmaksızın yenilenen içeriğinden haberdar olmak, meslek insanlarının becerilerini yükseltmesinin yanı sıra kültür mirasının değerlendirilmesinde de bir üst düzeye ulaşılmasını sağlayacaktır.

Afife Batur Kültür Mirasını Koruma ve Restorasyon Çalışma Grubu adına

PROGRAM:

18 Ocak 2010, Pazartesi

Birinci Bölüm: Saat: 16.00

Açılış Programı: Kültür Mirasını Koruma ve Restorasyon Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr.

Günhan Danışman’ı Anma Programı Sunuş: Afife Batur

Bu program hazırlık sürecinde her zamanki gibi özverili katkılarıyla yer alan değerli Hocamız Prof. Dr. Günhan Danışman’ı programın açılış etkinliği sırasında aynı zamanda yıldönümüne

(2)

denk gelmesi nedeniyle anmayı düşündük. Bu nedenle açılış sırasında aynı çalışma grubundan Sayın Prof. Dr. Afife Batur yine kendisi gibi mimarlık tarihçisi olan meslektaşı hakkında bir sunuş yaptıktan sonra Kültür Mirasını Koruma ve Restorasyon programının bütünü hakkında tanıtıcı bir değerlendirme yapacak.

18 Ocak 2010, Pazartesi İkinci Bölüm: Saat: 18.00

Dersin adı: Türkiye Mimarlık Mirasına Bir Üst Bakış Sunuş: Doğan Kuban

Dersin içeriği: Kent kültürü ve bilincine giriş.

Açılış gününün davetli ilk sunuşunda, Türkiye’nin mimarlık tarihi konusundaki çalışmaları, deneyimi ve uluslararası nitelikteki birikimi ile önemli yapıtaşlarından biri haline gelmiş olan Sayın Prof. Doğan Kuban Türkiye’nin mimarlık mirasının kavranabilmesi için yıllardır ulusal ve uluslararası alanda yaptığı çalışmalardan hareketle belirlediği önemli noktaları ve göze batan konular arasında kalıp da gözden kaçan tarihi bilgileri, arka plan sırlarıyla birlikte tek bir mozaik panorama haline getirerek izleyenlerle paylaşacak.

27 Şubat 2010, Cumartesi

Saat: 16.00

Dersin adı: Kentsel Yenileme Sunuş: Kutgün Eyüpgiller

Dersin içeriği: Kentsel dönüşüm ifadesinin de değerlendirilmesi.

Günümüzde herkesin dilinde olan ancak, farklı amaç ve beklentilerle yer alan bu kavramın aslında yerli yerinde kullanıldığında ne anlama geleceği örnekleriyle birlikte aktarılacak. Bir kent eğer herhangi bir nedenle yeryüzünden tamamen yıkılıp silinmemişse kendini neden, nasıl ve

(3)

hangi koşullarla yeniler. Yenilerken kentin ve kentlilerin hafızası kaybolup zarar görmeden neden, nasıl ve hangi koşullarla dönüşür? Neden, nasıl ve hangi koşullarla direnir?

27 Mart 2010, Cumartesi

Saat: 16.00

Dersin adı: Restorasyon Kuramı ve Örnekler Sunuş: Deniz Mazlum

Dersin içeriği: Koruma, yenileme bağlamında uygulamalara kuramsal bakış: Tarihsel olarak koruma, koruma kavramları, kategorileri, yeni eğilimler, örnekler, koruma mevzuatı ve ülkemiz.

Çağdaş koruma ve restorasyon bilincinin geliştirilmesi.

Tarihi anıtların korunması ve restorasyonu konusundaki yaklaşım ve uygulamalar, 19. yüzyıldan başlayarak kuramsal bir çerçeve kazanmıştır. Bu anıtların nasıl algılandığını ve bir miras olarak nasıl değerlendirildiğini ortaya koyan çeşitli koruma kuramları, yüz yılı aşkın bir süre içinde evrilip gelişerek, 1964’te evrensel bir referans sayılan Venedik Tüzüğü’ne ulaşmıştır.

Fransız Viollet-le-Duc’ün restorasyonu bir koruma ya da onarma eylemi değil, bir yapıyı belirli bir zamanda hiç var olmadığı biçimiyle tam bitmiş bir yapı haline getirme uğraşı olarak

değerlendirmesi; İngiliz John Ruskin ile William Morris’in restorasyonu bir yapının başına gelebilecek en büyük yıkım sayarak tümüyle reddetmesi; İtalyan Giovannoni’nin bilimsel restorasyonun temellerini atan ve kentsel mirasa da yer veren yaklaşımı, koruma düşüncesinin gelişim çizgisi içinde önemli ana yollar olarak dikkati çekmektedir. Bu temel görüşlerden hareketle çeşitli biçimlerde oluşturulan sentezlerin de incelenmesi, koruma kuramının gelişimini kavramayı sağlamakta ve günümüzün farklı restorasyon yaklaşımlarının arka planını anlamaya olanak vermektedir.

28 Mart 2010, Pazar Saat: 18.00

(4)

Dersin adı: Restorasyon Kuramı ve Örnekler Sunuş: Zeynep Ahunbay

Dersin içeriği: Koruma, yenileme bağlamında uygulamalara kuramsal bakış: Tarihsel olarak koruma, koruma kavramları, kategorileri, yeni eğilimler, örnekler, koruma mevzuatı ve ülkemiz.

Çağdaş koruma ve restorasyon bilincinin geliştirilmesi.

“Çağdaş koruma kuramı ve uygulaması 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra büyük aşamalar kaydetmiştir. Venedik Tüzüğü’nü izleyerek ICOMOS tarafından ahşap yapılar, kentsel koruma, strüktür, arkeolojik miras konularında tüzükler oluşturularak uygulamaların tüm ülkelerde aynı ilkelere bağlı kalınarak gerçekleştirilebilmesi için yol gösterici rehberler oluşturulmuştur.

Uluslararası ilkeler UNESCO, Avrupa Konseyi, ICOMOS tüzüklerinde uygulamaları yönlendirici temel veriler olarak yerlerini almışlardır. Bu ilkeleri bilmek, benimsemek ve uygulanmaları için uygun ortamları yaratmak ve uygulamaları denetlemek Kültür Bakanlığı, belediyeler, meslek adamlarına düşmektedir.

“Yenilenemez bir kaynak olan kültür mirasımızın korunması, geleceğe aktarılması için koruma uygulamalarının uluslararası standartlara göre gerçekleştirilmesi hayati önem taşımaktadır.

Ülkemizde 1973’e kadar sit ölçeğinde tescil yapılamaması kentsel koruma kararlarının alınmasını geciktirmiş, birçok tarihi kent bu gecikme sonucu bütünlüğünü yitirmiştir. Hızla değişen, tahrip edilen kentsel, kırsal peyzaj, yeni yerleşmeler, yenileme yasalarının tehdidi altındaki arkeolojik ve endüstri mirasımızın korunması konuları ülke gündemindedir.

“Tüm insanlığın değer verdiği doğal ve kültürel mirasın korunması özen gerektiren bir konudur.

Ülkemizde Dünya Mirası Listesinde 9 yer bulunmaktadır. Buna aday listede bulunan yirmiyi aşkın yer de eklenince Dünya Mirası ölçütleri olan evrensel değer, özgünlük, bütünlük gibi kavramların ne olduklarını ve projelerde ve uygulamalarda bu değerlerin nasıl korunması gerektiği konuları hayati önem taşımaktadır. Sorunların üstesinden gelebilmek için, koruma projelerinin ve alan yönetimi planlarının hazırlanması ve uygulanması, denetlenmesi konularında donanımlı meslek adamlarına ve yöneticilere gerek duyulmaktadır.”

Zeynep Ahunbay

(5)

15-16 Mayıs 2010, Cumartesi-Pazar

Saat: 10.00-18.00

Dersin adı: Mimari Envanter

Sunuş: Afife Batur, Gül Köksal, Aygül Ağır

Dersin içeriği: Bir tam gün kuram: Değerlendirme ölçütleri. Kültür envanteri, mimari envanter kavramları. ICOMOS ve TÜBA envanter modelleri, alan çalışması örnekleri.

Alan çalışması için ara.

Bir tam gün alan çalışmalarını değerlendirme…

Planlamanın temel ilkesi, “neyi planlayacağını önceden bilmek”ten geçmektedir. Bir de bunun esas tamamlayıcı öğesi olan “nasıl bilmek”ten…

Neyi, nasıl planlayacağını bilecek düzeyde bilgi ve olgu birikimine sahip ve bunun da bir anlam bütünlüğü çerçevesinde bir araya gelmesiyle oluşa gelen envanter bilgi kuralları; ayrıca mimarlık özelinde bir kez daha anlam ve kavram bütünlüğü kazanır. Sıradan sayı değerleri, bir anda

hazineye dönüşür. “Korumanın ilk adımı tanımaktır” ilkesinden yola çıkarak, bilginin sistemli bir şekilde toplanması üzerine yoğunlaşılacaktır.

29 Mayıs 2010, Cumartesi

Saat: 10.00-18.00

Dersin adı: Restorasyon Uygulamalarının Yerinde İncelenmesi (Teknik Gezi) Sunuş: Gülsün Tanyeli

Dersin içeriği: Bir tam gün, en az iki örnek inceleme. Ülkemizde yapılan uygulamalara bakış:

uygulamada çıkan sorunlar, çözümler, örnekleriyle değerlendirme...

(6)

Restorasyon uygulamalarının yerinde incelenmesi, birebir restorasyon ilkeleri ve koruma kuramlarının da gözden geçirilmesi üzerine birlikte yeniden düşünme fırsatı sunulacaktır.

İki bölümlü bu teknik gezinin ilki.

30 Mayıs 2010, Pazar

Saat: 10.00-18.00

Dersin adı: Restorasyon Uygulamalarının Yerinde İncelenmesi (Teknik Gezi) Sunuş: Sevim Silay Aslan

Dersin içeriği: Bir tam gün, en az iki örnek inceleme. Ülkemizde yapılan uygulamalara bakış:

uygulamada çıkan sorunlar, çözümler, örnekleriyle değerlendirme...

Restorasyon uygulamalarının yerinde incelenmesi, birebir restorasyon ilkeleri ve koruma kuramlarının da gözden geçirilmesi üzerinde birlikte yeniden düşünme fırsatı sunar.

İki bölümlü bu teknik gezinin ikincisi.

19-20 Haziran 2010, Cumartesi-Pazar

Dersin adı: Örnekleriyle Anadolu Uygarlıkları (Gezi-İnceleme) Sunuş: Zeynep Kuban

İki günlük teknik gezide Hatti ve Hititlere ait yerleşimler gezilecektir. Bu özgün kültürleri tanıyabilmek için Alacahöyük, Hattuşa ve Yazılıkaya gibi ören yerlerindeki mimari kalıntılar ile Ankara ve Çorum müzelerinde bu kültürlere ait olan arkeolojik eserler incelenecektir.

18-19 Eylül 2010, Cumartesi-Pazar Saat: 16.00

Dersin adı: Mimari Miras Açısından Örnekleriyle 20. Yüzyıl Mimarlığı

(7)

Sunuş: Afife Batur – Gül Köksal

Dersin içeriği: İki tam gün… Bir günü teknik gezi.

Bir tam gün kuram dersi: İstanbul örnekleri üzerinden Türkiye 20. yy mimarlığına genel bakış.

Kimlik ve kültür mirası.

Birbirinin ardından gelse de mutlaka taşıdığı ayırt edici özelliklerden oluşmuş kimlikleri ile anılır her bir yüzyıl. Çok yakın zamanda geride bıraktığımız 20. yüzyıl ise bu konuda özel olarak öncekilerden çok daha fazla katmanlı, mimari kimlik yoğunluğuna sahiptir.

Mimarlık alanında sadece kendinden önceki geçmiş on dokuz yüzyılda değil, neredeyse ilk insan yerleşmelerinden bu yana tüm yapılaşmaların toplamından fazla sayıda yapı, birbirinden çok farklı kategoride yer alacak biçimde üretilmiştir bu yüzyılda.

Mimari değer açısından üretildiği anda miras kategorisine girenlerin yanı sıra tarihsel özellikleri nedeniyle biricik olmak hakkını elde eden çok büyük sayıda ve farklı alanlara yayılmış bir mimarlık mirasına sahiptir, 20. yüzyıl mimarlığı.

16 Ekim 2010, Cumartesi

Saat: 10.00-18.00

Dersin adı: Yeniden İşlevlendirme

Yürütücü önerisi: Yegân Kahya

Dersin içeriği: Tam gün/kullanım amacı ve/ya işlevi değişen yapı yenilemeye ilişkin değerlendirmeler, yapı stokunun değerlendirilmesi. Koruma-yenileme-yeniden kullanım ve katılımcı yöntemleri.

Mimari eserlerin kullananları ile birlikte yaşamaya çalışması, olumsuz koşullara direnmesi;

güncelliğin getirdiği ihtiyaçların karşılıklı olarak giderilmesi ile olanaklı, kimi işlevlerini yitirmiş yapılar için… İlk işlevlerini günümüzde aynen sürdürülebilir olmaktan çıkmış bu yapı grupları,

(8)

yine bazı temel ilkeler doğrultusunda yeniden ele alınmaları sırasında özenli davranılmayı hak etmektedirler… Örnekleriyle bu çalışmalarda gelinen düzeyi hep birlikte izleyeceğiz.

23 Ekim 2010, Cumartesi

Saat: 16.00

Dersin adı: Mimarlık, Kent ve Sanat Tarihi

Yürütücü önerisi: Doğan Kuban

Karşılıklı olarak benimsenmiş kurallı anlaşmanın ya da yazının bulunuşu, insanın uygarlık yolculuğunun başlangıcı olarak kabul edilir. Ancak bundan çok daha önce gerçekleşen bir başka uygarlaşma işareti de, birlikte ve kurallı yaşam alanı oluşturabilme medeni cesareti taşıyanların ilk yerleşmelerini oluşturmuş olmalarıdır. Tarih boyunca olgunlaşma aşamalarından geçilerek gelinen noktada artık kentleşme ilkesinin “ilkel barınma” ihtiyacı temelli değil, yaşamı zengin, keyifli ve yaşanılası bir dünya olarak tasarlayabilme yetisi ile bezenmiş, sanatsal eylemler bütününden etkilenerek oluşturulduğunu rahatça varsayabiliriz. Tüm bu eylemler bütününü bir arada tutabilen bir harç olarak mimarlık, ortaya koyduğu eserler kentlerin sanat tarihinin de yaşayan arşivini oluşturmaktadır.

23 Ekim 2010, Cumartesi

Saat: 19.00

Dersin adı: Mimarlık ve Arkeoloji Sunuş: Arzu Öztürk

Dersin içeriği: Mimari ve Arkeolojik bağlamlardan hareketle…

18. yy’da Avrupa’da arkeolojik araştırmalarda büyük bir artış olmuş, buna paralel olarak özellikle Yunanistan’da açığa çıkartılan anıtsal yapılar, mimarların antik yapılarla yoğun olarak ilgilenmesine ve ‘arkeolojik yapı araştırması’ adı altında bir uzmanlık alanının doğmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler sırasında Avrupa’da mimarlık eğitimi veren bazı kurumlarda antik yapı

(9)

araştırmaları ders programlarında yer almış ve ‘mimari çizim’ dersleri kapsamında klasik anlamda teknik resim bilgileri değil, tarihi yapı, özelliklede antik yapı çizimlerinin yapılması öncelik kazanmıştır. Bu bağlamda, ‘arkeolojik yapı araştırmaları’nın temelinde ‘rölöve’

bulunmaktadır. Türkiye’de ise arkeoloji bilimi özellikle Cumhuriyet sonrası hızlı bir gelişme gösterirken, arkeoloji içinde başlı başına bir uzmanlık alanı olan ‘arkeolojik yapı araştırması’ bu hızlı ilerlemeye paralel bir gelişme gösterememiştir. Ülkemizde arkeolojik çalışmalarda mimarın iki belirgin görevi ortaya çıkmaktadır: Birincisi, kazı sırasında ‘çizim’ yapmak, ikincisi koruma ve restorasyon projesi hazırlayıp gerekli finasman ve altyapı sağlandığı takdirde bu projeyi uygulamaktır. ‘Mimarlık ve arkeoloji’ konusu ele alınırken mimarlığın arkeoloji içindeki yeri, dünyada ve Türkiye’deki tarihsel gelişime paralel olarak irdelenecektir. ‘Arkeolojik yapı araştırması ve yöntemleri’ açıklanırken arkeolojik alanlarda kullanılan mimari belgeleme

yöntemleri rölöve ağırlıklı olarak ele alınacaktır. Bunun yanında arkeolojik alanlarda koruma ve restorasyon kuramları ve uygulamaları hakkında bilgi verilecektir.

27 Kasım 2010, Cumartesi

Saat: 16.00

Dersin adı: Yapı Ölçüm Teknikleri Sunuş: Oğuz Müftüoğlu

Dersin içeriği: Mimari belgeleme teknikleri.

Projeden yapıya olduğu kadar, zaman içinden geçerek gelmiş olan yapıdan da projeye doğru yapılan aktarımların sağlıklı olmasını sağlamak bilgi ve deneyimle beslenerek oluşan tekniğin yanlışsız kullanımına dayanmaktadır. En kısa yoldan en doğru aktarım yeteneğine dayanan teknik/ler zaman içinde farklı girdilerle zenginleşerek uzmanlık düzeyinde bir alana dönüşebilir.

18 Aralık 2010, Cumartesi

Saat: 16.00

Dersin adı: Kültür Varlıklarının Projelendirilmesi

(10)

Sunuş: Ayşe Akyıl

Dersin içeriği: Rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanması.

Hem doğrudan zamana karşı yarışan ve hem de zamandan bağımsız her türlü olumsuz koşula karşı ayakta kalmaya direnen muazzam bir tarihi ve kültürel yapı birikimine sahip bir ülkede yine bu yapılarla birlikte ve iç içe yaşıyoruz. Koruma ilkelerine bağlı olarak, tarihi ve kültürel dokuya yeniden zinde olarak yaşama şansı vermek konusunda çalışan mimarlar; aynı zamanda her bir eser için bir maraton koşucusu gibi zamana karşı yeniden ve yeniden yarışmaktadırlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu tür bir güven, korunan alanlardaki tür ve ekosistemler muhafaza edilirken, korunan alanların dışındaki aynı tür ve ekosistemlerin zarar görmesine yol açan çelişkili

• Genetik varyasyon populasyonda polimorfik lokusların oranı olarak da rapor edilebiliyor (yani bir bütün olarak populasyon içinde bir alelden daha fazlasının olduğu

Kenardan uzak orman içi habitatlarına gereksinim duyan türler (bir çok kuş türü) küçülen habitatla karşılaşacaklar ve bundan dolayı populasyon azalacaktır.. El değmemiş

Bir patojenin bitki ile temasa geçmesi yani onun üzerine gelip tutunmasıdır. Bitkiyle temasa geçen patojene inokulum denir. Yani inokulum hastalığa neden olan patojenin kendisi

Şekil ve şartları kanunda gösterilen Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının

• sıcak yüzey ile temas eden sütün suyu evapore olur • buharlaşan su hava akımıyla alınır. • tam yağlı ve yağsız

Etkin koruma işlemlerinin koruma uzmanları tarafından müze bünyesindeki koruma laboratuvarında, gerçekleştirilmesi ideal olandır. Ancak, her müzede donanımlı bir

 Aşıdan sonra, aşıya bağlı olarak ateş, döküntü gibi rahatsızlıklar görülebilir, bunların şiddetli olması halinde bebek/çocuk aşı yapılan sağlık kuruluşuna