• Sonuç bulunamadı

"Sevdiini Yenerek Alan Gen Kz Motifi" ve Trk Halk Hikayeleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Sevdiini Yenerek Alan Gen Kz Motifi" ve Trk Halk Hikayeleri"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mi·LLi

FOLKLOR

ü,

Ayhk Türk

Dünyası

Folklor Dergisi

2 8 6 7 24. 18

iÇİNDEKİLER

t'

HalkAnlatılarınınEpik Kurallan : .

AxeIOLRlK

Anadolu'da TürkBakırcılıkSanatının Gelişimi .

Prof Dr. Tuncer GÜLENSOY

Bize Gelen Kitaplar .

uıuıFalklor

Kazak HalkAkınıarında(Şairlerinde)Rüya Motifi .

Dr. Metin ERGUN

Bize Gelen Dergiler ~...14

Milli Falklor

Çmgıl: Eskişehir'de KullanılanBrrNazarlık 15

Yrd. Doç. Dr. Ali Osman ÖZTURK

Trabzon YöresiAğıtları .

Yrd. Doç. Dr. Ali ÇELİK

SediğiniYenerekAlan GençKızMotifi ve Türk Halk Hikayeleri ...

4!1 hd.Doç. Dr.NerınköSE

Erzurum'daAŞıkkahvesiGeleneği 31

Dr.DilauerDÜZGÜN . . Orta Toroslar ve Makedonya Yörükleri

HalkİnançlarıKarşılaştınna8ı-i 34

. Dr.YaşarKaya KALAFAT

Yakutistan'da Folklor Faaliyetleri 37

Doç. Dr. Yuriy VAS!LYEV/ AliAbbas ÇINAR

AşıkEtkiiri'de Ovgü ve Yergi 42

Yrd. Doç. Dr. Hayrettin RAYMAN

Gökçeli.AşıkELESGER , 45

Prof Dr. MaarifeHACIYEVA / ŞahinKÖKTÜRK

Özbek Destan Terennüm Düzeni 50

Muhamme~anRECEPOV

Propp Metodunun Türk HalkMüziği Araştınnalarında

UygulanmasıÜzerine :Bir Deneme' 53

CemGÜRDAL

GrupçalışmasınınOrtayaÇıkardığıBir Güzel Kitap:

"Risaletü'n-Nushıyye" ~ ,... 56

Yrd. Doç. Dr. M. Ocal OGUZ

Hayat 58

AşıkAli Rahmani

'Türk HalkŞiiri" 59

Zekeriya KARADA VUT

Yozgat Manileri 63

.• .Y'

risri AD!KT!

Çıgborek 64

(2)

İnsan topluluklarınınüierindeyaşa­

dıkları coğrafyanın,otopluluğun kültü-rüyle ilgisi bilinmektedir. Nitekim iklim, bitkiörtüsü,denizler, madenler v.b. şart

ve imkt:nlarinsanlarınyerleşmeve göç hareketlerine, hukuki ve dini davranış­ larına,sanayişekillerine,hayattarzına

v.b. kütlürel faaliyetlerine tesir eder-ler.

m

İştekültürlerin meydanaçıkması­ na: sebep olan bu tabii şartların,söz ko-nusu hayattarzınaayak uydunnaya ça-lışan birçok insan tiplerini yaratacağı, muhakkaktır.Zira her sosyal çevre, ken-di özelliklerine uygun insan tipini zorun-lukılar.Zateninsanlarınbirbaşka ifa-deyle insan topluluklarının hayatına

yön veren unsurlar, içinde yeraldıkları

toplumun temelleriniteşkil etmektedir-ler (2, s: 13).

Nitekim Türkler'in İslamiyeti kabu-lünden önce avcılıkve akıncılığın teme-liniteşkil ettiğihayatlarındaideal erkek tipi "alp tipi" idi. Hareketin hakim

oldu-ğu, insanınıkuvvetli ve cesaretliolmaya

sevkeden atlı-göçebemedeniyetinin en yüksekörneğiolan bu tip, Oğuz'da, Ma-nas'ta ve Dede Korkutkahramanlarında

tam manasıylavücut bulmuştur(2, s:

12-18,47-65,66-111).Aynı şartların ha-kimolduğuçevredeerkeğiylebirlikte

ya-şayan kadınında buvasıfları taşımasın­

dan daha tabiibirşeyolamazdı.Nitekim bu dönemde Türkkadınıalp tipine

yak-laşır:Erkek gibi ata biner, ok atar,kılıç kullanırve gerektiğinde düşmanla

çar-pışır. Ayrıca sürekli hareket halinde olan bu hayat tarzında kadın, yerleşik

medeniyetlerde görüldüğügibi bir aşk

ve zevk konusudeğildir.Zira göçebelikte, muhayyilenin gelişmesini sağlayan

"emin ve durgun hayat" yoktur. Bunun

yanındadini ve sosyal baskılarda

ka-24

dınla erkeğin eş değerdegörülmesini he-nüzengellememiştir.Kısacasıinsani de-.

ğerinen büyüğü "his ve hayal" değil, "kahramanlık" tır. Bu anlayışınhakim

olduğubir hayatşeklinin erkeğigibi,

ka-dında da bu vasfın aranmasını,tabii görmek gerekir (3, s; 41-42). Nitekim Kam Püre Beyoğluna "Oğuz'dakimin

kızını alıvereyim"diye sorduğunda Bey-rek "baba, bana öyle bir LQ.Z al ki ben ye-rimden kalkmadan o kalkmış olmalı;

ben kara koç atıma binmeden obinmiş olmalı;ben hasmımavarmadan o, bana

başgetirmeli" (4, s:68)diye cevap verir.

KanglıKocaoğluKanTuralı'nınistediği

kız daaynıbuvasıflardadır(4, s: 129).

Her ikikahramanınınbabalarına

verdi-ği cevap, "eş olarak istedikleri kızların

kendileri gibi cesur, kuvvetli bir yiğit

özellikteolduğu"(4,s:68, 129)şeklinde­

dir.

Tanzimat sonrası edebiyatımızda

Halide Edip'inromanlarında karşımıza

çıkan(S)"erkek gibi iradeli ve güçlü

ka-dıntipi"nin ilkörneğiniyinedestanıarı­ mızdagörmekteyiz. Çünküşehirve köy-lerdeolduğugibi tabii ve suni hiçbirşey­

le korunmayan bu konar-göçer dönemde

düşman,erkek kadar kadınıda tehdit etmektedir. Bu sebeple o da, erkeğigibi kuvvetli ve cesur olmakzorundadır. Ni-tekim, babasıTrabzon Tekürü tarafın­

dan gönderilenaltıyüzkafirin geldiğini

gören Selcan Hatun sevdiğini uyandırır

ve onun önüne geçerek at üstündeçarpı­ şır. Hatta Kan Turalı'nın yaralandığın

görünce tekbaşınabir bölük askerikılı­ cıyla safdışı bırakır(4,s:142-144). Göçe-be hayatın şartları kadının, erkeğinin

kuvvetini denemesine bile yol açtığı

olur. Mesela Banı Çiçek, beşikkertme

nişanlısıBeyrek'inotağı tarafına geldi-Milli

Folklor

(3)

ğini görünce kendisini "nişanlısının

da-dısı" olarak tanıtırve "gel, seninle ava

çıkalım: Eğer senin.atınbenimatımı ge-çerse, onunkini de geçer. ük atalım: Eğerbeni geçersen, onu da geçersin.

Gü-reşelim. Eğerbeni yenersen, onu da ye-nersin" der. Bunun üzerine ikisi de ata binip, meydanaçıkarlar(4, s: 66).

Tahmin edileceğigibi göçebe hayata cevap veren ve ilk örneklerini bir geçiş

dönemi olarak kabul edilen (6) Dede Korkut'ta gördüğümüz"erkek gibi güçlü

kadıntipi'nin halk hikayelerimize de

te-siredeceği şüphesizdir. Bazıhikayeleriri

varyantları dahil olmak üzere 60'tan fazla anlatı üzerinde yaptığımız incele-me sonucunda 13 hikayede tesbitettiği­

miz bu durum, değişik şekillerde karşı­ mıza çıkmaktadır.

*Yukarıdada bahsedildiği gibi Bey-rek'inbeşikkertme adaklısı BanıÇiçek ile Kanturalı'nınsevgilisi Selcan Hatun, bey kızlarıdır. İşte bu özellik, halk hi-kayelerinderastladığımzsöz konusu tip-lerin bir kısmına aksetmişolup ekseri-yeti padişahya da bey kızlarıdır:

Mah-büb Hanım, YaralıMahmut hikayesinde GenceHükümdarının(7, s: 44)""Mahmut Pehlivan'da ise Acem Şahı'nın(8, s: 5); Nergis Sultan, İmranKalesi Kralı'nın

(9, s: 2); Mahmihri(Iü,s.I), Arap Üzengi

adıverilmiyer- ünlü bir beyin (11, s: 33)

kızıdır. Bu gruba dahil edeceğimiziki

kahramanınbabalarındanise bahsedil-memektedir: Nitekim Peri Hanım,Tif- ' liz'den Memmed Bey'in (12, s.I), Esmer

Hanım da Fas padişahının(13, s: 29) (14, s: 7); Derebeyi Ahmet'inkarısı da Horasan padişahının kızkardeşleridir.

Hikayede bu konu ile ilgili bilgi verilme-mesini anlatıcının unutkanlığıya da dinleyiciyi sıkmamakiçin bu kısmı

al-mamasıve sadeceanlatıda'bir rol üstle-nenkahramanı tanıtmakistemesiyle il-giliolduğunutahmin ediyoruz.

Bu tür kadınlarınüç tanesi ise yol-dan gelen geçeni öldürüp, kelleleriniyı­ ğanbir haydut şeklinde karşımıza çık­ maktadır:Mesela ancak Mahmut'un

ye-nebildiği Zülf-i Perişan (15, s: 63); Deli

Becan'ın ve Nevruz Bey'in üçüncü eşi

olankadınkahraman (17, s: 11) bu gru-ba girerler.

Bukahramanlarınbirçoğununailesi

hakkındahiç bir bilgiverilmediğini gö-rüyoruz. İstanbul varyantıolan Beyböy-rek Hikayesi'ndeki ElkavakKızı'nın sa-dece "Çin Maçin şehrinde

oturdu-ğundan bahsedilmiştir(6, s: 148).

An-cak onun bir konakta ikamet ediyor

ol-ması, -hikayede sözü edilmeyen- bir be-yin kızı olduğunu düşündürmektedir.

Nevruz Bey'in riiy'asında aşık olduğu

HintPadişahınınkızını alıp, memleketi-ne dönüşteyol üzerindeki bir kalede

ras-taladığıkahraman da bu özelliği taşı­

maktadır(7, s: 5-6). Bahsedilmemekle birlikte kaynağı Dede Korkut'taki

"Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı'

hikayesindeki SelcanHattın'unKan

Tu-ralı'dan önce düşmanı altetmesi" (A, s: 142-148) ne gerigittiğinitesbitettiğimiz

bu motifhakkındakibilginin eksik

olu-şunuhem bazı konularınbir anlatıdan diğerinegeçerken bünyesinde meydana gelen değişikliklere,hem de anlatıcının

unutkanlığına bağlamak gerektiğini

dü-şünüyoruz. Gülfizar'ı bulmasında Şah

Ismail'eyardımedenArab-ıZengin (18, s: 2)e gelince:Lakabından başkakendisi

hakkında bilgi bulamadığımız

Gülfi-zar'ın, Şah İsmailhikayesinin bir

var-yantı olması,beykızı olduğuyolundaki bilginin anlatıcı tarafından unutulduğu

için ya da anlatının kısalığıda dikkate

alınacakolursa -teferruata yer verme-mek- düşüncesiyle atıldığıntahmin edi-yoruz.

*Araştırmakonumuz olan erkek gibi güçlükadınlar'ınbirkısmı, lakaplarıyla

karşımıza çıkarlar:Zülf-i Perişan(15, s: 64), Şah İsmail'dekiArap Üzengi (11, s: 33) ile hikayenin birvaryantıolan Gülfi-zar'daki Arap Üzengi'nin değişikbir şe­ kilde söylenişibelki deyanlış anlaşımışı

olan gerekArab-ıZengin (18, s: 17) Es-merHanım(13lve Bey Böyrek'in Çin Ma-çin'e aramak üzere gittiğiElkavakKızı

(6, s: 148) gibi

Söz konusukadın kahramanların ek-seriyeti ise, gerçek isimleriyle görülmek-tedirler. BirbirininvaryantıolanYaralı

Mahmut(7l ile MahmutPehlivan'v'ın sev-gilileri Mahbüb Hanım, Mahmihri'J'", PeriHanım(12l,Zehra Sultan(l6l ile Ner-gis Sultan(9lbu grubumeydana getirirler.

(4)

Hemenhepsi de birer harami, haydut tipini temsil eden üç kadın ise isiİ(lsiz

olarakkarşımıza çıkmaktadırlar: D~re­

beyi Ahmet'inkarısı(14)ile SevdakaıJ:1 6)

ve Nevruz Bey'deki(l7) harami gibi... , * Gelelim bu tür kahramankadınla­ rın hikayenin asıl kahramanıile olan

yakınlıkderecesine: Söz konusu kadın­

lar bazen hikaye kahramanınıngörür görmez aşık olduğu,gelecekteki eşidir:

Her iki varyantındadaŞahın hazinesin-deki çanıçırak taşımalmak için Gence'ye giden Mahmut,savaş alanındateke tek

dövüştüğüMahbüb Hanım'a,Saka Sü-leyman da esiraldığıNergis Sultan'a bir

görüşte aşıkolurlar ve hikaye, onların düğünleriyleson bulur (7, s: 89, 8, s: 6, 16).

.Bunlarınekseriyetisevdiğiniaramak için yollaradüşen asılkahramanın her-hangi bir vesile ilekarşısına çıkan,daha sonra da eşlerindenbiriolan kadınlar­

dır.Nitekini Arap Üzengi,Gülizar'ı ara-yan Şah İsmail'in(11, s: 33); kale beyi-ninkızı rüyasında aşık olduğuHint

pa-dişahinın kızımbulmak için yola çıkan

Nevruz Bey'in (17, s: 5); Arab-ı Zengin

Gülfizar'ınpeşindengidenŞah İsmail'in (18, s: 5); Esmer Sultan Mehriban

Sultan'ıaramayagiden LatifŞah'ın(13, s: 29-30); Zehra Sultan daGülnaz'ı ara-yanSevdakar'ın(l6)eşleridirler.

Bu tür güçlü kuvvetlikadınların

ba-zılarınınhikayenin erkekkahramanının

gurbeteçıkmasınasebepteşkileden tip-ler olduğuda görülür. Mesela Elkavak

Kızı,Bey Böyrek'in evlenmek üzere

ara-dığı,o sebeple yolaçıktığı(6, s: 148-153); Peri HanımMehemmed Bey'in bir

gö-rüşte aşık olduğusözlüsüdür(12, s: 1-2); Mahmihri de Hurşit'inav esnasında

pe-şine düştüğü geyiğin girdiği çadırda gö-rüp aşık olduğu,ancak ağabeyleri razı

olmadığıiçin o ülkedenkaçırılanyörük

kızıdır(10, s: 1-2).

Sadece iki hikayedekarşımıza çıktığı

üzere hikaye kahramamyla duygusal hiçbirbağıolmayan kahramankadınlar

da vardır: Sevgilisini aramaya giden Mahmut'un teke teksavaştığıZülf-i

Pe-rişan(15, s: 63-64); Horasanpadişahının karısıileoğlunabakankızkardeşi, Dere-beyi Ahmet'inkarısı(14, s: 8) gibi ...

26

*Söz konusu kadın kahramanların

bu vasıflarıylahikayede hangi sebebe

bağlıolarak ortaya çıktığına,bir _başka

ifadeyle anlatınınerkek kahramamyla

nasıl karşılaştığınabakıldığında, olduk-ça ilginç birdurunıla karşı karşıya

kal-dığımızıgörürüz:

Hikayelerin ekseriyetinde bu tür

ka-dınlarlaerkek kahraman teke tek bir sa-vunma, bir savaşamnda.karşılaşırlar.

Nitekim her iki varyantındada"şahın

hazinesindekiçamçırak taşlarınıalmak üzere Gence'ye gelen Mahmut (ya da Mahmut Pehlivan) ile, babasının ordu-sunun baş pehlivanıolan Mahbüb Ha-mm (7, s: 8, s: 5-6);haracınıyollamak is-temeyen BuharaKrallığınaaitorduların

başındakiSüleymanŞahile İmran ülke-sikralının kızıve ordununbaşındaolan Nergis Sultan (9, s: 31); beraberinde sev-gilisi olduğuhalde memleketine dönen Nevruz Bey'le yol üzerinde bir kale de

yaşayan (adıbellideğil)genç kız(17, s:

ıo-11); Sevdakar'ıkorumak isteyen Deli Becen ile haramikız(16, s: 26) ilk defa buşekildebirbirlerini görürler.

-.Güçlükadınların istemediğine var-mamak, sevdiği ile evlenmek için bu

vasfınıortaya koyduğuda olmaktadır.

Me-sela Mahmihri, zorla düğünü kuru-lan Kahraman Bey'i, Hurşit'eolan sevgi-si yüzünde öldürür (10, s: 11-12); amca

oğlu Hurşit'iseven amapadişahgücüne

karşı gelemediğiiçinşehzadeMehmet'e verilen PeriHanım, nişanlısımbirkılıç­

la yere yıkarakmemleketine kaçar (12, s: 6).

Pehlivankadınlarınerkek kahrama-mn yolunun üzerine çıkmasıylada

kar-şılaştıklarıve kadın kahramanın"daha sonra açıklayacaklarıbir sebep yüzün-den imtihan olmak" maksadıyla çarpış­ tıklarıda vakidir. Tıpkısevgilisini ara-yan Bey Böyrek'le Elkavak Kızı'nın

gü-reşmeleri (6, s: 153); Mahmut ile Zülf-i

Perişan'ın(15, s: 62-63) veŞah İsmailile Arap Üzerıgi'nin(11, s: 32-33) kılıçları

ve gürzleriyle birbirleriyle boy ölçüşme­

leri gibi ...

Sadece bir hikayede gördüğümüz

üzere sevgilisini kurtarmak amacıyla karşımıza çıkanpehlivan kadınlarda söz konusudur. Nitekim Esmer Sultan,

(5)

ordularının başpehlivanı İsfendiyar'ı ye-nen ve ağabeyi tarafındanidam edilmek üzere olan LatifŞah'abir görüşte aşık olduğuiçin eellada öyle bir tokat çeker ki, herkes biradam geri çekilii(13, s: 30). Üzerinde çalıştığımızmetinlerin bir tanesinde ise kadın kahramanın vasfını,

gücünü ortaya koyan bir durum

olma-yıp, söz konusukahramanınsadece

gö-rünüşününve kuvvetinintasviri yapıl­

maktadır.Nitekim Horasanpadişahının

kızkardeşinp"kafasina vurduğu

ada-mıngözlerim çıkaracakkadar güçlü ve

yapılı" (14, s:17) olduğundan bahsedil-mekte ise de, bu özelliğini kullandığım

göremiyoruz. .

*

Araştırmakonumuz olan'kadınların

birkısmı,hikayenin asıl kahramanının

zor anlarında ona yardımeden bir ka-rakter olarakkarşımıza çı;arlar. Nite-kim Mahmihri,düğünlerikurulan amca

oğlu Karaman Bey'in, sevgilisi Hurşit

Bey'e bir zararvereceğinisezince herke-sinuyuduğu sırada; başınıgövdesinden

ayırır(10, s: 12); Esmer Sultan bir

gö-rüşte aşık olduğuLatifŞahgibi biryiği­

din ölmesine izini vermezVEl darağacın­

dan kurtarır(13, s: 30); Derebeyi Ah-met'inkarısı, ağabeyiHorasanpadişahı­

rnnkarısınaeviniaçar;oğlunuda kendi

çocuğugibi büyütür (14, s: 7-10). Arab-i Zengin ve Gülfizar'la birlikte uyuyan

Şah İsmail'iöldürmek isteyenpadişahın

ordularınıgeri püskürtür (18, s: 8). Söz konusukadınların "kahramının

yarıındaolma" vasıflarını, onunlakarşı­

laşıp aşıkolduktan sonra-kazandıkları­

na da şahitoluyoruz, Mesela Gence

hü-kümdarının kızı Mlihbub Hanım lle Mahmut,düşmaniki kuvvetin

pehlivan-ları olarak teke tekdövüştükleri sırada

birbirlerineaşıkolurlar..Bunun üzerine Mahbüb, hazinelerindeki"çamçıraktaş­

ları"mMahmut'a verdirir (7, s: 48-49).

Aşıklık imtihanında başa güreşenArap

Üzengi ile Şah İsmail, güreş yaptıkları

sıradabirbirlerineaşıkolurlar. O andan . itibaren hikaye boyunca "Şah .İsmail'fn

sevgilisiGülizar'ı bulmasıiçin ona des-tek olur (11, s: 31-36).

Bu tür güçlü kuvvetli kadınların

kahramana yardım etmediği, aksine Mahmut'un yolunaçıkanZülfü Perişan

(15, s: 63-64); yanından sık sıkkaçarak

üzüntülüanlaryaşatanve Hurşit'i

sev-diğiiçin ,Mehmed'i herfırsattaterkeden Peri Hanım(12, s: 4-10); and ettikleri bir konu yüzünden Nevruz Beyle boy

öl-çüşen kaledeki genç kadın(17, s: 6; s: 153), Bey Böyrek (6, s: 153) ya da hara-milik ettiğiiçin Sevdakar'ınyolunu ke-sen gençkız(16, s: 25) da görüldüğügibi yolundanalıkeyduğuda olmaktadır.

İncelediğimizhikayeleriri iki tanesin-de pehlivan kadınların kahramanların yanında mı, karşısında mı olduundan hiç bahsedilmemektedir: Mahmut

Pehli-van'ınbir görüşte aşık olduğuMahbüb

Hanımile SüleymanŞah'ınsözlüsü Ner-gis Sultan'ın misalolduğubu durumun

anlatıcının unutmasıya da çevrenin ilgi durumuyla alakaholduğunusaniyoruz.

Söz konusukahramanlarınbirkısmı "kendisiniyenenerkeğinkarısı olacağı­

na dair" yeminetmişbir tip olarak orta-ya çıkmaktadır.Nitekim Arap Üzengi

Şah İsmail'e(11, s: 33), Elkavak Kızı

Bey Böyrek'e (6, s: 153); Zülfi Perişanve (her ikivaryantındada) MahbübHanım

Mahmut (ya da MahmutPehlivanıa(15, s: 63; 8, s: 6)karşılıklı dövüşüp yenildik-ten sonra yeminleriniaçıklarlar.

Sadece Nevruz Bey hikayelerinde

gördüğümüzüzere kadınkahraman (bu· hikayede haramikız) anlatının asıl

kah-ramanıilegörüşmekistemesinin sebebi-ni" benim de bir vadim var" (17, s: 9)

şeklinde açıklarsa da, bu yeminin neye dairolduğubellideğildir.

*İncelediğimiz12 hikayenin -birkaçı

müstesna hemen hepsinde bu tür kadın kahramanların kıyafet değiştirmiş ola-rakkarşımıza çıktığınıgörüyoruz. Türk halk hikayeciliğininkarakteristikvasfı

olan "tebdil-ikıyafet",söz konusukadın­ ların çeşitli defalar-tamnmamak

için-başvurduklarıbir yololarak görülmekte-dir.

Kadın kahramanların bir kısmı

"arap"kılığındaortayaçıkarlar: Şah İs­

mail"leaşıklıkkabiliyeti konusunda

söy-leştiktensonragüreşen"bir dudağı yer-de bir dudağıgökte arap'unyenilip yü-zündeki arap maskesiniçıkarınca aslın­

da ünlü bir beyin "güzeller güzeli kızı" olduğuortayaçıkar(ll, s: 31-33); önüne

(6)

çıkanı kırıpgeçiren "zenci", Mahmut ile teke tekyaptığı vuruşmasonunda

öldü-rüleceği sıradayüzündeki peçesinia~r

ve "güzel Zülf-iPerişan"meydanaçıkar

(15, s: 62-63). Şah İsmailhikayesinin bir

varyantıolan "Gülfizar"daki 'birdudağı

yerde, birdudağıgökte" diye tarif edilen

"arapın aslında kız olduğunuortaya ko-yacak birvuruşmadan bahsedilmemek-te, olan"Arab-ıZengin denilen bir arap

kız"olarak söz edilmemektedir (18,s:7). Büyük bir ihtimalleanlatıcının

unut-masıya da önemsememesiyle ilgili olan bu durumun yanındasöz konusu tiple-rin birlofimıda rakibiylegüreşmekveya

kılıçla savaşmakiçin pehlivankıyafetle­

rini, 'giyerek meydana çıkan, son anda

göğsünüaçarak "erkekdeğil kız olduğu­

nu" isbat eden tiplerdir: Her iki

varyan-tındada Gence Şahınının kızı Mahbub Sultan ( 7, s: 45; 8, s:6), İnırankalesinde oturan kralkızıNergis Sultan ( 9, s: 3-4) Bey Böyrek'in Çin Maçiri'dearayıp

bul-duğu Elkavak Kızı (6, s:153-154) gibi. Birkıyafetdeğiştirmedengüreşen kişi­

ningöğsünü açıp kadın olduğunu göster-mesi'nden (17, 8:5-6) söz edilmesinden

dolayı yukarıdaifade edilen sebebe da-yanarak-bu gruba dahil ediyoruz.

"Pehlivan kılığındaki kadınlar"dan sayabileceğimiz diğerbir tip, Mehmet Bey'innişanlısıPeri Hanımolup, "Key-guvat" takma adıylabilinen namlıbir

pehlivandır.Onunkadın olduğunun dür-bünle inceleyen Gul Yusuf tarafından

ortayaçıkarılmasınıancak "hikayeye re-el bir motif eklenmesi" şeklinde açıkla­

yabiliriz (12, s:6);

*

Araştırmamız sonucunda bu tür

kadın kahramanlarınekseriyeti,karşısı­

naçıkanherkesi yenip öldürdükleri hal-de, hikayeninasıl kahramanı karşısında

epeyce direndikten sonrayerıilirler. Ni-tekim Mahbüb Hanım Mahmut'a (7, s:48; 8, s:6), Nergis Sultan Şah Süley-man'a (9, s:31), Zülf-i PerişanMahmut'a

(Lô, s:62-63), Arap ÜzengiŞah İsmail'e (11, s:33), -adıbelli olmayan- bir kalede

yaşayan kız Nevruz Bey'e C17, s:6) uzun süreuğraştıktansonramağlupolurlar. Her ne kadar BeyBörek'in Elkavakkızı

yenmesi, atın sahibine "kızın tılsımını, açıklaması"yla(6, s:153-154) mümkün

28

olmuşsa da, anlatıcınınmasal

unsurla-rıyla zenginleştirdiğibu duruma baka-rak söz konusukahramanı "aşık kahra-mana yenik düşen pehlivan kadınlar"

grubuna dahil edebiliriz. "Dede Kor-\. kut'taki Bamsı Beyrek'in sözlüsü Banı

Çiçek'i,yenmesi" (4, s:66) motifinin ay-nen aksettiğinigösteren bu durumdan

başkahikayeleriri sadece bir tanesinde

rastladığmızüzere, söz konusukadınla­ rın yenildiğiniya da yendiğinikonu eden bir 9lay yoktur. Mesela, aslında

Horasan padişahınınkızkardeşiolan Derebeyi Mehmet'in karısı iriyarı ve güçlüyumruklara sahip birpehlivandır. Ancak onunhiçbir kimseyle dövüştüğü­

nügöremiyoruz.Kısacasısöz konusu

ka-dınınbuvasfısadece tasvir halinde

kal-mış;herhangi bir şekildefonksiyona

dö-külmemiştir(14, s:7).

Hikayeleriri bazılarındagüçlü kuv-vetlikarşılarındaolanerkeğiyendikleri deolmaktadır.Bir yerde"kadının erkek-ten daha çok ön plana çıkması"demek olan bu durumun -Tıpkı Yaralı Mah-mut'unteşekkülündegördüğümüzüzere

(19, s: 160-161) hikayenin birkadın

ta-rafındantasnif edilmiş olması kadar, anlatımın aşkyönünün daha ağır

bas-masısebebiyle- kadınmeclislerinde de .

söylenmiş olmasından kaynaklanmış

olabileceğini düşünüyoruz. Örnek vere-cekolursak: Esmer Sultan, LatifŞah gi-bi gi-birkahramanın asılmasına-biraz da ona aşık olduğu için- dayanamaz ve eellada attığıbir yumrukla yere serer (13, s: 30); Mahmihri, sevgilisi ve sevgisi

uğruna nişanlısıGaraman Beyi "yürü-ken "yürü-kendisine dokunduğunu"bahene ederek gövdesini ikiye bölüverir (10, s: 12); Arap kızı, .Gülfizar'ıalmaya gelen

Yörükbeyinin içinde sevgilisiyle uyuyan Şah İsmail'ezarar vermemesi için,

gön-derdiği ordularıgeri püskurtür 518, s: 8) ve fırsatını bulduğubir anda da öldürür (18, s: 10). .

İncelememiz sırasındakahraman

ka-dınlarınbazen yendiklerini, bazen yenil-diklerini de tesbit ettik. Nitekim Peri Hanımhikayeninbazıyerlerinde gelene geçene göz açtırmayan "Keyguvat" adlı

ünlü bir pehlivan (12, s: 6-7), bazen de Mehmet Bey'e teslim etmek için Deli

(7)

Becan'laBatmangılıç kadınınkolundan tutup sürükleyerek götürdükleri (12, s: 11) bir tiptir;kısayoldan sevgilisine

ka-vuşmak isteyip ıssız bir geçide giren Sevdakar'ınönüne çıkanharami başı

kadın, o güne kadar kılıcındankimse

kurtulamadığıhalde Deli Becan'ı yene-mez ve ölür (16, s: 26).

Türk halk hikayelerinde tesbitettiği­

miz söz konusu kadın kahramanların

ekseriyeti fizik güçleriyle karşımıza çı­

karlar: Konusunu Dede Korkut'taki

"KanıPüreOğlu BamsıBeyrek"ten alan Bey Böyrek1n bulmak maksadıylayolla-ra düştüğü Elkavak Kızı'nınomzuna

atıp yürüdüğügürzü,Bey Böyrek'in

kal-dığı konağavurunca "pilav gibi yığıvere­

cek" kendisi gibi yüzlercesinintakasını

bileaçamayacağıkadar büyük ve ağırdır

(6, s: 152), Arap Üzengi (11, s: 31-33) ve Zülf-i perişan(15, s: 62-63) bir dudağı

yerde, birdudağıgökte her çıkanı öldü-ren, kimseye aman vermeyenkadınlar­

dır. Arab-ıZengin, tekbaşına kırk kişi­

lik bir asker grubunu yaralayarak geri püskürtür (18, s: 8). Nergis Sultan baba-sı İnıran kralının ordulannın(9, s: 2-3), Mahbüb Hanım(7, s: 47; 8, s: 6-7) Gence ordusununbaşpehlivanlan olup,sırtlan

yeregelmemiş,çok iyikılıçkullanan

ka-dınlardır.Mehmet Bey'innişanlısıPeri

Hanım, kırk kişiyibirdenkılıçtan geçi-rebilecek ve önüne çıkanherkesiyıkabi­

lecek kuvvette, Keyguvatadıyla tanınan

bir pehlivandır(12, s: 6). Sevdakar'ın

geçtiğiyolu tutan ve üstlerineyürüdüğü

anda Deli Becan tarafındanöldürülen harami (16, s: 26) ile Nevruz bey memle-ketine dönerken onu vuruşmayadavet edenkız(17, s: 5-6)karşısına çıkan her-kesi öldürüp gövdelerini bir yere,

kafala-rınıayn yere koyabilecek yapıdadırlar.

Fas padişahının kızkardeşi cengaver-liğinehayrankaldığıveaşık olduğu,

or-dulannın baş pehlivanını öldürdüğüiçin

asılmasıemredilen LatifŞah'ınölmesini istemeyen EsmerSultan'ıneelladaattığı

tokat, onu yeredüşürür(13, s: 30). Dere-beyi Ahmet'inkızkardeşinin hışmından

korkmayan insan yoktur. Zira onun bir

yumruğu, karşısındakiningözünü kör eder, ölümüne sebep olur (14, s: 7). Mah-mihrikılıcını,bir darbeyleinsanın

başı-nıgövdesinden ayıracakkadar iyi

kulla-nırve çok kuvvetlidir (10, s: 12),

Bu tür kadınlarıniçinde sevdikleri erkekleri bir başka kadınla(ya da bir-den fazla kadınla) paylaşacakkadar fedakar: aşıksevgiliyi birlikte arayacak kadar iradeli,mantığıduygulannaağır

basan tipler de vardır.Daha sonlan

"ge-rektiğinde sevgisinden feragat eden

ka-dınlar"olarakgöreceğimiztiplerin

men-şeiolan bukadınlarınen güzelörneğini

"Şah İsmail"degörüyoruz: Arap Üzengi ve Gülperi, Gülizar'ıarayan sevgilileri-nin en büyük yardımcısıdırlar.Esmer Sultan LatifŞah'ın Mihriban Sultan'a

kavuşmasındabüyük yaran

dokunacak-tır(13, s: 30-40), Nevruz Bey'in ilk eşi

Hintpadişahınınkızı,onun ikikadın da-haalınasını,bizzatteşvikeder(17, s: 5-6), Sadece bir hiküyede gördüğümüz

üzere saz çalma ve şiir söyleme yani

aşıklıkkabiliyeti kuvvetli olankadınlar

da vardır.Mesela Arap Üzengi Şah İs­ mail'lekarşılıklıolaraksöyleşirlerve

ye-nişemezler(11, s: 31-32).

Anlaşılacağıüzere ilk örneklerini De-de Korkut hikayelerinDe-degördüğümüzve sürdürülen hayattarzınınbirgereği ola-rak ortayaçıkanerkek gibi güçlükadın­ larınekseriyeti bey ya da hükümdarkız­ larıya dakardeşleridirler.Birkısmının

"harami" olarakkarşımıza çlKinasınıise göçebe bir toplumunyerleşikhayata ge-çerkenyaşadıklan bozulmanıerkek tipi kadarkadıntipine yansımasıylaaçıkla­

yabiliriz. Nitekim encanlı örneğini

Kö-roğlu'nda gördüğümüz (2, s: 192) "baç alarak geçinen harami" tipininkadınla­

ra da aksetmesinden daha tabiibirşey

olamaz.

Söz konusu kadınlarbazen Iakapla-nyla, bazen de gerçek isimleriyle görü-lürler.İzleribugün de görülen ve

kayna-ğınıneski boyteşkilatımızageri gittiği­

ne inandığımız buuygulamanın yanısı­

ra, yaptıklan işin icabıgörülmemeyi ve bilinmemeyi hedef alan "harami"lerin isimsiz olarak ortayaçıkmalarıise, daha çok gerçek hayatla ve anlatıcısının, unutkanlığı ya da önemsememesi ile il-gili olabilir.

Halk hikayelerimizde gördüğümüz

(8)

ha-riç- hemen' hepsi, hikayeninasıl

kahra-manlarındanolan erkekle duygusal bir

bağı vardır:Bunlar bazen kahramanın

görür görmez aşık olduğu; bazen her-hangi bir vesile ilekarşısına çıkıp daha sonraeşlerindenbiri olan, bazen de gur-beteçıkmasınasebepteşkil edenkadın­ lardır.

Gelelim bu türkadınların güreş tut-maktaki ve kılıç kullanmaktaki maha-retlerini ortaya koyma sebeplerine: Ol-dukça değişiksebeplerebağlıolarak or-tayaçıkanbu durum erkekkahramanın

ya gurbete gitmesi sebebiyle; ya da

sev-mediğilpri ile evlenmemek ve sevdiğini

kurtarmak v.b. sebeplerle ilgilidir. Bu tiplerin hikayenin erkekkahramanlarıy­

la tesadüfen karşılaştıkları,hatta bu özelliklerini ortaya koyacak bir duru-mun söz konusuolmadığıda vakidir.

Halk hikayelerimizdeki pehlivan

ka-dınların ekseriyeti anlatının asıl erkek

kahramanlarınınzor anlarında karşısı­

na çıkarlarve genellikle ona yardımcı

bir karaktertaşırlar. Bunların yanında kahramanınyapmak istediği işe engel olan hatta ona zarar verenleri de yok

de-ğildir. , ,

Halk hikayelerinin genel karakteri olan "tebdil-i kiyafet", söz konusukadın

kahramalarında başvurduklarıbir yol-dur. Bazeniriyarıve güçlü kuvvetli bir "arap", ekseriyetle de "her güreştiğini

yereyıkanvekılıç kullanıpok atan cen-gaver"şeklinde gördüğümüzbukadınlar

göçebe hayatın, birbaşkaifadeyle des-tan dönemimizin halk hikayelerimize olanuzantısı durumundadırlar.

O ana kadar yenilgi nedir bilmeyen söz konusu yapıdatesbit edilen bu

ka-dınların içinde son derece iradeli, fedakar tiplere hatta sazçalıp söylemek-, te üstün yeteneği sahip olanlarınada

rastlıyoruz.

Çoksayıdahikayeyi tarayarak ve söz konusu tiplerin yer aldığıpek az anlatı

üzerinde çalışarak yaptığımızbu incele-me, izleri görülmekle birlikte göçebe

ha-yatınyerini alanyerleşikhayattarzırıın

ifadesi olanaşıkhikayelerimizde,anlatı­

daki konunun karakterine ve yeni sosyal

hayatın şartlarına uymuş olarak

görül-mektedi't."'Kahramanlık"la,"aşık";

bir-30

leştirenhikayelerde tesbitettiğimiz(15, s: 55) bu tiplerin "hemcinslerininkinden

farklıveerkeğinkinebenzer" güçleri, da-ha değişikve çeşitli özellikleri

kazan-mış; bazılarındagünümüzdeki örnekleri-ne biraz dahayaklaşmıştır.

NOTLAR

ı. KAFESOGLU,İbrahim,"Türk Milli Kül-türü",Boğaziçi Yayınları, İstanbul,1986,

s: 26. .

2. KAPLAN, Mehmet, "Tip Tahlilleri",

Dergalf'Yayınları,İstanbul,1985. 3. KAPLAN, Mehmet, "TürkEdebiyatı

Üze-rindeAraştırmalar",Dede Korkut

Kita-bında Kadın. .

4. ERGİN,Muharrem, "Dede Korkut

Kita-bı", BoğaziçiYayınları, İstanubl,1986. 5. KÖSE, Nerin, "Halide Edip Adıvar'ın

EserlerindeKadınTIpleri", D.T.C.F. Türk dili ve Ed. Bölümü, Lisans Tezi, Ankara, 1980.

6. BORATAV, Pertev Naili, "Folklor ve Ede-biyat", AdamYayınları, İstanbul,1983, Cilt: II.

7. MAKAS, Zeynelabidin, "YaralıMahmut ile Mahbı1b Hanım Hikayesi, Atatürk Üniv. Ed. Fak. Türk dili ve Ed. Bölümü, Erzurum, 1979 (Doktora önçalışması).

8. "Mahmut Pehlivan", Ege Üniversitesi Türk Dili ve Ed. BölümüArşivi,Dosya No:VI-7.

9. "SiyahŞah",Ege Üniv. Türk Dili ve Ed. BölümüArşivi,Dosya no: VII-1, s:2. 10."Hurşit ile Mahmihri", Ege Üniv, Türk

, Dili ve Ed. BöL.Arşivi, Dosya no: IV-3, s: 1-2.

11. GüNEY, Rezzan, "Şah İsmail",Yeditepe

Yayınları, İstanbul,1960.

12. "Mehmet ile PeriHanım",Ege Üniv. Türk Dili ve Ed. BölümüArşivi,Dosya no: VI-3. 13. "LatifŞah",Ege.Üniv., Türk Dili ve Ed.

BölümüArşivi,Dosya no: II-b.

14. "NedimŞahile' Gülsefa" Ege Üniv. Türk Dili ve Ed. BöL.Arşivi,Dosya no: 1-3. 15. TÜRKMEN, Fikret Dr. Adnan ŞENO­

CAK, "Elif ile Mahmut", TFA, Gazi Üni.

Basın YayınYüksek OkuluBasımevi, An-.kara, 1984.

16. "Sevdakar'', Ege Üniv. Türk Dili ve Ed. BölümüArşivi,Dosya no: Vfll-L

17. "Nevruz Bey", Ege Üniv. Türk Dili ve Ed. BöL.Arşivi,Dosya no: IV-14.

18. "Gülfizer" Ege Univ. Türk Dili ve Ed. BöL.

Arşivi,Dosya no: IX-14.

19. BORATAV, Pertev Naili, "Halk Hikaye-, leri ve Halk Hikayeciliği",Milli Eğitim

Basımevi.Ankara, 1946.

Referanslar

Benzer Belgeler

Romanya Kralı ise, son Almanya İmparatoru ve Prusya Kralı nın mensub bulunduğu Hohenzollern hanedanı prenslerinden olub 93 Harbi'nden bir müd­ det evvel ve

im zasını kullanan Esendal 1952 yılında öldü.. Taha

Aman keklik, yaman keklik, çil keklik Çık dağların başına öt keklik.. Gag gag gubarak, gag gag gubarak çil keklik aman Çık dağların başına öt

Metinlerimizde geçen güvercin şeklindeki ölüm ruhları ile ölüm meleği Azrail arasında bir ilişki kurulmuş olmalı ki; Duha Koca Oğlu Deli Dumrul boyunda Azrail, bir

Karir Bölgesi Alevi Zazalarında her Cuma akşamı Ceminde Türk Ordusuna, Atatürk’e, ana ve babaya dua edilir. Her güneş doğuşunda Alevi Zaza ana ve babasına da dua eder.

Bu inanç ve uygulama Varto yöresi Alevi inançlı Zaza larında bir kült oluşmuş olup, Türk kültürlü diğer Anadolu kesimlerinde inancın çeşitli versiyonları vardır..

Avuzun üzerine Anadolu’da olduğu gibi güney ve kuzey Azerbaycan’da da toz şeker dökülerek yenilir.. Kars yerel ağzında kelle, iri büyük ezilmemiş kalıp

Çocukla İlgili Cinsiyet Bildirmeyen (Nötr) Sözcükler: Abaga, ağu kurdu, ahtıg, ana kuzusu, apalak, araştırma görevlisi, asistan, aşıktaş, bacaksız, bağır, bala,