• Sonuç bulunamadı

Orhan Veli

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Orhan Veli"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ORHAN i m i

Sabahattin Kudret AKSAL

TNört yıl oldu Orhan Veli 81e-

^ li, o günden bugüne sözü

ediliyoı boyuna, ünü gittikçe genişliyor, daha da genişliye- cek. Ama hemen söylemeli. Ö- lüm tanıtmadı Orhan Veli’yi, daha yaşarken adı çok geçen bir şair, bir yazardı. «Yazık ol­ du Süleyman efendiye» mısraı­ nı söylediği günden beri, daha doğrusu Nurullah Ataç bir ga­ zeteye verdiği konuşmada en sevdiği mısraın bu olduğunu söylediği günden beri üzerinde tartışılıyordu. Sonra bu tartış­ malar hızını yitirmişti de, değe ri günden güne yerleşmiye, sağlamlaşmıya başlamıştı. Ölü­ müne yakın artık «acaib şiirler yazan» bir kişi diye değil, sa­ dece bir şair, zincirin bir hal­ kası gibi, sadece sıraya girmiş bir şair diye biliniyordu. Ge­ ne, şunu da hemen belirtmeli. Sıraya girmiş bir şair derken Orhan Veli’nin, îlk yenilikle­ rinden, ilk çıkış noktasından vazgeçerek şiirin geleneklerine uyduğu için sıraya girmiş sa­ yıldığını söylemek istemiyo­ rum. Şiire getirdiği yeni bir anlayışı, yeni bir havayı tuttur muş, şiirin böyle de olabilece­ ğini, şiirlerinin, çevresine ilk önceleri acaib gelen yanının, aslında şiirin aranması gere­ ken yeni değerleri olduğunu kabul ettirmişti. Sıraya girişi çevresinde bulduğu bir zevke katılarak değil, getirdiği bir zevki çevresinin de zevki ya­ parak oldu.

Yaşarken de tanınıyordu, bi­ liniyordu, ama gene de ölüm ününe bir şeyler kattı demek yanlış olmaz. Ölüm yaydı ünü­ nü, edebiyatla öyle yakından ilgisi olmıyan kişilere de götür dü. Bunca yıl sanki perdenin arkasında hazırlanan eşsiz bir oyun, bir anda, ölümünün .du­ yulduğu gün aydınlığa çıkmış, geniş bir seyirci topluluğuna gösterilmiye başlanmıştı. Bir İngiliz şairi «Bir gece içinde tanındım ben. Bir sabah uya­ nınca ünümün bütün Londra’­ yı tuttuğunu gördüm» gibiler- •den bir şey söyler. Orhan Ve- li’ninki de bir bakıma öyle ol­ du. Sadece o yayılmıya, yerleş­ miye başlayacağı bir sürenin başlangıcı olan o sabahı gör­ medi. Bugün çoğunluğun be­ nimsediği bir şair sayılıyor.

Belirtilmesi gereken bir şey daha var. Ölüm sadece, Orhan Veli’nin ününü geniş bir çev­

reye yaymakla kalmadı. Sağlam laştırdı. «Yokuş», «Ağacım», «Kitabei Sengi Mezar» gibi ye­ ni bir zevkin şiirlerini yazdığı zamanlar, üzerinde çok tartışı­ lan bir şairdi ama gün geçtik­ çe değeri benimsenmiye yüz tut muştu, yukarda da söylediğim gibi. Ama bu tartışmaların son artıkları, değeri üstüne ikilik­ te kalan düşünceler, sürüp gi­ diyordu. Ölümünün değerini çoğunluğa yayması bütün bun­ ları da ortadan kaldırdı. Ölü­ mün böyle bir özelliği var sa­ nat eri için. Güçsüzünü büsbü­ tün unutturuyor da güçlüsünün belirmesine yardım ediyor.

Niçin bu kadar durdum ölü­ mün Orhan Veli’nin ününe yap tığı etkinin üzerinde? Bence edebiyatımızın son yıllarda ö- nemle üzerinde durulması ge­ reken bir olayı bir kere, son­ ra da sadece Orhan Veli’nin hi kâyesi değil, bir bakıma şiiri­ mizin hikâyesi de ondan. Or­ han Veli’yi bir şair, iyi bir şa­ ir gibi göremeyiz sadece. Biraz bilerek yüklendiği, biraz da o- layların gelişi bir durumu da­ ha vardı. Sadece şiir söylemek le ya da şiirinin güzel olması­ na çalışmakla kalmıyor, yeni bir zevkin, benimsediği bir şiir düzeninin yerleşmesine, yayıl­ masına çalışıyordu. Bir başka deyimle kendi şair macerasıy­ la şiirimizin macerasını birleş­ tirmişti. Bir sanat eri için sana tının böyle bölünmez bir yanı olabilmek, kişiliği bakımından gelişmesiyle sanatının gelişme sini bir tutabilmek, bu denk gidişi sürdürebilmek o sanat erinin değerini en iyi anlatan bir özellik diye biliniyor. Bu­ nun böyle olduğunu, her ger­ çek sanat erinin çağının sana­ tının gelişmesinde bir halka gibi durduğunu sanat tarihinin bir çok örneği de bize göster­ miyor mu ?

«Bir gece içinde tanındım ben. Bir sabah uyanınca ünü­ mün çevremi tuttuğunu gör­ düm» diyebileceği sabahı gör­ medi Orhan Veli. Çünkü İngiliz şairi gibi yaşadığında olmadı bu iş. Ama Orhan Veli’nin ö- lümünün ertesi günü yeni şii­ rimiz ı^Bir gece içinde biraz daha yayıldım ben, biraz daha benimsendim. Çoğunlukça da­ ha bir bilindim. Daha da sağ­ lamlaştım» diye düşünmüş ol­ malı.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

— Kitabın önemli bir kısmını oluşturan Celal’in köşe ya­ zıları yüzünden değil yalnız, yazanla okuyan, anlatanla din­ leyen, yazmakla hatırlamak temalarına sık

Hem mimar hem ressam olan sanatçının Ayasofya minaresinden yaptığı ilginç bir resimde, sur önünde yer alan bu kutu gibi evler, bütün tat­ lılığı ile

Saydam ’ın başbakanlığı bittikten sonra da sık sık hatırlanan ve çoğu zaman geçerliliğini kaybetmeyen bu sözün sahibi Refik Saydam, 19 M ayıs 1919’da

A case of a diabetic patient with unregulated blood glucose level and penetra- ting injury caused by a bony meat and followed by formation of retropharyngeal emphysema, abscess

Olgu Sunumu: Eagle Sendromu (Uzamış Stiloid Çıkıntı Çıkıntı Çıkıntı Çıkıntı)))) Case Report: Eagle’s Syndrome (Elongated Styloid

Serbest kemik greftleri de plağa ek- lenebilir veya plak revaskülarize kemik greftleri için bir temel olarak kullanılabilir (5).. Biz de ol- gumuza titanyum mesh ve kondil

Ve inanıyorum ki, herkes çok iyi nörolog olur, çok büyük cil­ diyeci olur, çok iyi röntgenci olur, çok iyi dahiliyeci olur, çok iyi cerrah olur, ama psikiyatr olmak

Çalışmamızda iki grup ara- sında anlamlı fark olmamakla birlikte, deney grubun- da sigara kullananlarda depresyon puanının daha yüksek olduğu; her iki grupta sigara