• Sonuç bulunamadı

Çevre Bakan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çevre Bakan"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çevre Bakanı Fırtına Vadisi'nin özelliklerini biliyor mu? Böyle bir vadiye HES yapılmasına itiraz etmediği için bilmiyor olabilir mi? Belli ki Fırtına Vadisi'ni gözlerine kestirmişler. Bakanın Rize ve Trabzon'da birer vadiyi örnek seçip, "HES'ten önce ve sonra nasıl oluyor göstereceğiz" sözleri ise kanımızı dondurdu.

Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Habertürk kanalında HES'ler ve çevre üzerine yaptığı konuşmada yine klasiklerini sıraladı. HES'lerin gerekli olduğundan, HES'leri istemeyenleri dışarıdan birilerinin idare ettiğinden Tarkan'ı çok sevdiğinden ama "bu işlere bulaşmaması" gerektiğinden filan da bahsetti!

Bakan hızını alamayıp her zamanki gibi sözlerinin yanlış anlaşıldığından dem vurdu, medyayı suçladı ve Hasankeyf'e özel bir proje yapılacağını anlattı. Kimseyi mağdur etmeyeceklerini söyledi. Bir ara Balçiçek İlter Loç Vadisi'nde insanların HES'lerden rahatsız olduğunu hatırlattı ama bakan oralı olmadı.

Programdaki asıl inci ise bakanın, "Mesela Fırtına Vadisi'nde santral yapılmasını ister miydiniz?" sorusuna karşılık, " Elbette isterim, neden olmasın.." cevabını vermesi oldu. İlter'im, " Ama nasıl olur, bunu tersini söylemenizi

beklerdim" ısrarına rağmen bakan geri adım atmadı... Belli ki Fırtına Vadisi'ni gözlerine kestirmişler. Bakanın Rize ve Trabzon'da birer vadiyi örnek seçip, "HES'ten önce ve sonra nasıl oluyor göstereceğiz" sözleri ise kanımızı dondurdu.

Korumada öncelikli 100 alandan biri

Fırtına Vadisi, Fırtına Deresi'nin, Karadeniz kıyı çizgisinden başlayıp iç kısımlara doğru birden çok kola ayrılarak (Durak, Hemşin, Hala, Palovit, Elevit ve Tunca dereleri) Kaçkar Dağları'nın kuzey yamaçlarına kadar uzanmasıyla oluşuyor. Bölgede, alüviyal akarsu ormanları (kızılağaç), geniş yapraklı ılıman ormanlar (doğu kayını), iğne yapraklı doğu ladini ormanları, yapraklı ve karışık ormanlar, geniş alpin çayırlıklar ve kayalık habitatlar, nadir şimşir ormanları gibi Doğu Karadeniz'e özgü bütün habitatları burada bulmak mümkün.

Bu değerlerinden ötürü, Fırtına Vadisi ormanları, dünyada korumada öncelikli yüz alandan biri. Ayrıca bölge doğal sit alanı yani dokunulmaz, yapılaşma olamaz, inşaat yapılamaz, yol yapılamaz. Diğer ülkeler doğal alanlarını artırarak ve ekolojik politikalar üreterek sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken her nedense ülkemizde yeşili "yok etmek" için özel bir çaba sarf edilmesine anlam veremiyoruz.

Fırtına vadisi öyle bir biyolojik çeşitliliğe sahip ki Kaçkar Dağları ile birlikte 537 odunsu bitki, 136 kuş, 30 memeli, 21 sürüngen ve 116 endemik bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Fırtına, Hemşin ve çağlayan dereleri, her yıl

Karadeniz'den iç kısımlara göç ederek yumurtadan çıktıkları yere kadar yüzüp burada yumurtlayan dünyadaki tek denizalalarının da yuvası.

Fırtına ve Palovit vadileri, içerdikleri doğal yaşlı ormanlarla, hem bölgenin, hem de ülkenin en bozulmamış birkaç orman ekosistemi arasında değerlendiriliyor. Palovit Vadisi kendine özgü endemik bitki çeşitliliğinin yanı sıra barındırdığı hayvan türleriyle de doğa koruma açısından büyük önem taşıyor. Türkiye'de en yoğun bozayı

popülasyonun bulunduğu bölgelerden biri olan alanda, yaban domuzu, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban keçisi, kurt, tilki, çakal, yaban kedisi, vaşak, karaca ve porsuklar yaşıyor.

Vadi bütünüyle korunmalı

Tüm bölge hesapta birçok kanunla korunuyor Bern sözleşmesine taraf olan Türkiye bölgeyi koruma altına alacağını çok önceden taahhüt etmiş durumda. Ayrıca Türkiye yine imzaladığı AB katılım çerçevesinde "Avrupa'nın yaban hayatı ve doğal yaşama ortamlarının korunması" sözleşmesi ile endemik ve doğal yaşamı korumakla yükümlü. Kendi kanunlarımızla doğal kültür turizm ve varlıkları açısından bölge birinci derece doğal sit alanı ilan edilmiş durumda. Ancak bunlara rağmen Fırtına Vadisi'nin başı yeterince dertte. Milli Park ve SİT alanı fakat bugüne kadar bakanlık tarafından korunmamış bu çok özel vadi için şimdi değiştirilen SİT kanunu ile HES ve baraj kılıfı

hazırlanıyor. Herhalde koskoca Bakanlık bunları biliyordur ama asıl vahamet de bu değil mi zaten? Bilip de korumayan bir Bakanlık, üstelik en çevreci olduğunu iddia ediyorsa, eğer bunu yerine getirmemişse, ne yapması

(2)

gerektiğini biliyordur... Uğur BİRYOL

ubiryol@gmail.com

İstanbul - BİA Haber Merkezi 10 Ocak 2011, Pazartesi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yıllar önce Anadolu’yu işgal eden emperyalistler, bugün kurmuş oldukları şirketlerle ve yerli işbirlikçileriyle yeraltı zenginliklerimizi işgal etmişlerdir.. Bu i

İstanbul'da yaşayan Tokatlılar, Yeşilırmak Tozanlı çayı üzerinde yapılmak istenen 5 HES projesine karşı Taksim'de yürüyü ş düzenledi.Yeşilırmak Tozanlı

Açt ıkları dava kapsamında mahkemenin Selin 2 Regülatörü ve HES Projesi için "yürütmeyi durdurma" kararı verdi ğini ifade eden Ekşi, şunları söyledi: "Daha

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

savunurken, TOKİ ise hazırladığı raporda "plan notu değişikliğinin Gül-Keleşoğlu konsorsiyumunun satın aldığı parseller için geçerliyken Bahçe şehir

Projelerin, vadide geri dönülmez ekolojik sorunlar çıkaracağını, orman ekosistemine büyük zararlar vereceğini ve derelere yeterli su sa ğlanamayacağını öne süren

Cumhurbaşkanı Sezer, Yakın Doğu Üniversitesi'nde devam eden, "çevre: Yaşam ve Sürdürülebilirlik" konulu konferans nedeniyle Rektör Prof.. Hassan'a gönderdi ği