• Sonuç bulunamadı

Arkeoloji MPPr -

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Arkeoloji MPPr -"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A r k e o l o j i

MPPr

-' " £ " - ' • y

SİVASTA GÖKMEDRESE

Yazp.li: Y. Mimar Samim OKTAY,

Beyaz taş ve renkli sırçalı Gökmedrese Topraktepe-nin doğu tarafında yüksek kavak ağaçları ve lekesiz mavi göğün altında kırmızı toprak üzerinde şahane duruyor. Yüksek kavak ağaçlaıile Topraktepe olmasa bu Selçukî eseri düzlüğe daha hâkim olacaktı.

G70 hicri 1217 milâdî Sahibiye veya Gökmedresenin inşa tarihidir. Bu tarih aynı zamanda Selçuk kültürünün pn yüksek olduğu bir devreyi de hatırlatır. Eser Vezir Sahip Ata Fahreddin tarafından inşa ettirilmiştir.

(2)

müsamahası mistikliğe varan bir tarzda bina organizas-yonunda kendini gösterir. Hücrelerin önünde revaklı bir kısım bulunuyor. İki küçük bir büyük eyvan binanın aksları üzerine yerleştirilmiştir. Bina plânda karıgılıklığa kf.rşı koyan bir iradenin yarattığı detaysızlık ve sadelik-ten doğmuş bir tavrı vardır. Medrese vaktile alt üst iki kat yapılmış sonra üst kat tamamen eski vaziyetini kay-betmiş. Altta bugün onüç hücre var. Kapının yanına dariilhadis ve mescit gelmektedir. Portay motifi minare-lere eklenmiş bina bedenine ise ne bir tezyinat ne de bil organik irtibat ile bağlanmamıştır. Adeta kapı ilâve bir unsur gibi ayrıdır. Minarelerin zemine kadar uzanan sokîü kısmında vahşî ve alışılmamış hendesî tezyinat. yaDüncı bir hava yaratmaktadır. Yaratanın mimarî bilgi-sindeki teknik zaafı, eseri mistiklikten kurtarıp cevvalliğe ve müsbetliğa sürükleyemez. Karışık forma meydan okuyan islâm kurunu vusta iptidaîliği onda pekâlâ görülür- (Eyvanlardan geçen koordineler) İç mekân inkişafı kapı aksı üzerinden düşünülmüştür. Acemden g e -Itn eyvan zevki avlunun küçük olmasına rağmen ihmal edilmemiştir. Süslerdeki en karışık şekiller bile icada

(3)

varamayan hendesî bir tekerrürle elde edilmiş bir stlizas-yonun neticesidir.

Selçuk ekolünde çok işlenmemiş portay motifi, işlen-memiş duvar önünde teşhir edilir. Minareler bu portayı

Düsbütün tebarüz ettirirler. Basık kemerli giriş ka-pısı üstünde stalâkiitli bir çadır portay motifini nazırlar. Bu boşluğun etrafı hendesî ve nebatî, tez-yinatla Türklerin şanbranl motifine benzer bir şe-kilde ihata edilir. Sanatkârın yaratma mizacım •.cmbih mahiyetinde gelenek bilgilerin tesiri vardır B u -nun için Prof. Ditz'iıı dediği gibi kaoı orijin bakımından Ermeni mimarisine dit olsada Selcukî kapısı kendine has bir karaktsr kazanmıştır. Selçuk: portaylarmm hepsi tetkik- edilecek olursa bu orijinlite kıtlığı hiçbir zaman koyu bir muhafazakârlık derecesinde değildir. Bu çağ-larda bilinen hendese aksiyomatiği ile mimar ancak akslar üzerinde en iptidaî amutları tekrarlamayı bilir. Bu yüzden iç mekân ölüdür. San'atkâı- vüs'at yaratmak

T*-Arzusunda bir ilerleme gösteremez. Bir taraftan da ilk

çağların basitliğinden islâm san'atmm süs kompozisyon- 1

larına doğru geçişi görülür. Medresenin kütlesindeki sertlik köşe kulelerde giderilmeğe gayret edilmesi b e y -hudedir. İnce ince süslenmiş ön yüzdeki kuleler mad-dîliklerini bu süsler yüzünden oldukça kaybediyor. Çünkü bu süslerin maddeyi hiçe sayarcasma ince, ince malzemeyi aşındırması asli kütleyi sarsmıyor. Süs adeta bir ton gibi renk gibi taşı sarıyor. Denilebilir ki bu hal mimariye avangar bir modernlik veriyor*. Fakat aslî ve riyazi hatlara bağlanması onu nede olsa kurunu vusta san atının talebesi yapıyor. Süslerde Bizans tesiri fazla görülüyor. Bilhassa kapı köşelerindeki sütuneuklarm baslıklarında kapı kenarlarr o kadar fazla bezenmiştir ki kütledeki soğuk tembihe mukabil portay sıcak bir ihsas veriyor. Bu modern sanatın kontrastlık kanununa çok uyar.

Kapının iki yan kısımlarında, solda (ameli üstat) sağda (Kalvuyani Konyevî) Konyalı Kalvuyan, yarata-nın ismini bize sunuyor,

r

MESLEK AHLAKI!..

Mimarlarımızın en büyük arzu-su yapılarımızda yerli malzeme kullanmaktır.

Temelinden çatısına kadar, en küçük teferruatı bile kendi malze-memizle inşa etmek emelimizdir;

Fakat, bu güzel isteği bir türlü hakikat yapamamaktayız. Son za -inanlarda yerli inşaat malzemesinin evsafı, o kadar bozulmuştur ki, hiç, bir mimar bu yüzden yerli malze-me kullanmak istemalze-memalze-mektedir!...

Bütiin madenî dökümler, son derecede ihmalkârane yapılmakta, daha kullanılmadan akıntı ve sı-zıntılara yol açmaktadır. .Musluk-çuluğumuz, toprak sanayiimiz, pik

imalâtımız, tesisat malzememiz,

çi-nilerimiz velhasıl, hemen her çeşit malzememiz ele almmıyacak kadar kötü imal ediliyor. Bu hal, meslek ahlâkının sukutuna bir misaldir. İmalâtçılar, katranla kapatılmış de-lik künkleri, kapanmayan musluk-ları, bir kaç ayda aşınan çinileri, kerpiçten farksız tuğlaları,

utan-madan, sıkılmadan yapılarımıza ve riyorlar.

Yapılarda denebilir ki, bugünkü ' kadar kötü malzeme kullanılmış de-ğildir!.

İstanbul'da yapı sanatı, naehil ellerde ne kadar piçleşti ise, malzeme de, o nispetle adîleşmiş ve kö -tüleşmistir.

Şehirde «yapı polisi» teşkilâtı-nın olmaması, malzeme kontrolü yapan bir «laboratuar» ın bulun-mayışı, sanayi kanunlarında ima-lâtın üzerinde ualâmeti farika» l mecburiyeti olmayışı, nihayet tek-niğe uymayan bu kötü malzemeyi imal edenler hakkında, cezaî hü-kümlerinin bulunmayışı, bir takım meslek ahlâkından mahrum< çapul-cu. zihniyetti insanlara, imkân ve

cesaret vermektedir.

Yapının çok pahalı olduğu şu devirde malzemenin dayanıksız ve fena olması millî serveti kemiren bir lı astalık halindedir.

Kötü niyetli sanayiciler ile, mücadele edilmesi ve meslek ah-lâkının yeniden tesisi için savaş-mak icap ediyor.

ZEKİ S A Y Â R

Referanslar

Benzer Belgeler

Siyasi ve Ekonomik Bağımsızlığımızın Kazanılması Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923... Lozan

Bu sanal gerçeklik uygulaması ya- zılımı sayesinde coğrafi olarak fark- lı yerlerde fakat aynı işletmenin ça- tısı altında çalışanlar, gerçek ortam- da bir araya gelmeden

Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İs- tanbul tarafından organize edilen ve dünyanın ilk üç boyutlu sanal savunma, havacılık, uzay ve sanayi fua- rı olan SAHA

Türkiye’nin ilk yerli ve mil- li tünel açma makinesi “Anado- lu” 2017’de üretilmişti, “Lale” ise 2019’da üretim bandından indiri- lerek Ergene Havzası Çevre Koru-

Hanbelî mezhebine göre kunûtun, sahih olan görüşe göre sessiz değil sesli okunması gerekir. Bu konu ile ilgili mezhep içerisinde herhangi bir ihtilaf

«Devletlû Kaptan Paşa hazretlerine Şeref-bahş sudur eden emir ve fermanı cenabı cihan penahiye imtisalen tersa- nei amirede Darağacında kâin bir bab çeşmenin

Her halde mimarimize, Türk karakterini, muhallebisi ka- şıklarmdaki ay yıldız motiflerini taklit ile, kale duvarları ha- cimlerini kopya ile, beton-arme binalara ahşap saçak ve

Türkiye’nin her geçen y ıl tarımda dışa bağımlılığının arttığını vurgulayan Günaydın, 2007’de tarım ürünü dış alımı ile satımı arasındaki farkın, “1