• Sonuç bulunamadı

PLÂSTİK SANATLARIN SENTEZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "PLÂSTİK SANATLARIN SENTEZİ"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

« G R U P E S P A S »

İLHAN KOMAN Demontabl ve arzu edildiği kadar uzayabilen portatif seyyar esnaf

dükkânları eskizi

PLÂSTİK SANATLARIN SENTEZİ

Plâstik sanatların sentezi meselesi, üç seneden beri Av-rupa ve Cenubî Amerika memleketlerinin bazılarının, en ileri görüşlü mimar, ressam, heykeltraş ve mühendislerini son derece alâkadar etmektedir.

Plâstik sanatların esasını teşkil eden, mimarî, resim, heykeltraşi arasında işbirliğini temin ederek, Ürbanizmden Objeye kadar, yani, en büyük mikyastaki işten en küçüğü-ne kadar, inkitasız bir plâstik vahdeti tahakkuk ettirecek olan bu sentez meselesini, ilk olarak, modern mimarların en mühimlerinden biri olan Walter Gropius, 1919 da ele al-mış ve Weimarda «Staatliches Bauhaus»u kurmuştur. Ken-disinin «Yüksek İbda Mektebi» diye isimlendirdiği bu mek-tepte, Klee; teori dersi, Kandinsky; abstre kompozisyon der-si, Moholy - Nagy de muhtelif dersler verdiler. 1925 de Dessau'ya yerleşen «Bauhaus», nihayet, nasyonal - sosyalizmin kurbanı oldu ve faaliyetini durdurmak mecburiyetinde kal-dı.

Mimar, ressam ve heykeltraş olan Le Corbusier'nin bu mevzudaki ferdî araştırma ve tecrübelerinden başka, Paris-te «L'archiParis-tecture d'aujourd'hui» ve yeni ismiyle «Au-jourd'hui» mecmualarının sahibi, ressam, heykeltraş, mimar ve mühendis Andre BIoc, bu problemi daha geniş bir anla-yışla ele alarak, Fransada «Groupe Espace»ı kurdu. Üç se-ne evvel bir kaç kişiyle kurulan Fransız «Groupe Espace» inin buşün yüz elli âzası vardır. Groupe Espace anlayışı modern san'at muhitlerinde yirminci asır estetiğinin bir kur-tarıcısı telâkki edildi ve akabinde İsviçrede, İngilterede, İs-veç ve İtalyada mahallî Groupe Espace'lar teşekkül etti. Ve-nezuelâ'nın merkezi Caracas da inşa edilen «Çite Universi-taire»in mimarı Villanueva, Fransız Groupe Espace'ının yar-dımiyle bu sahada ilk tecrübeyi yaptı.

1955 senesinin Ocak ayında Türk «Groupe Espace» ını kuran, heykeltraş Hadi Bara, İlhan Koman ve D.P.L.G. mi-mar Tarık Carım, diğer teşekküllerle, bazı hususlarda aynı fikirde olmadıklarından, düşüncelerini bir yazı ile Andre Bloc'a bildirmişlerdir. Groupe Espace'ın Paristeki umumî toplantısında okunan ve tasvip edilen bu yazıyı aşağıda neş-rediyoruz.

Plâstik sanatlar sentezi meselesi hakkında, vaziyet ve düşüncelerimizi serahatla tayin etmeyi faydalı bulduk.

Bizim için sentez, resim ve heykelleri, en münasip ve elverişli olsa dahi, mimarî veya tabiî çerçeveler içine yer-leştirmekten ibaret değildir. Bu, nihayet, müze programı etüdüne ait bir meseledir. Fotografilerden gördüklerimize nazaran, bize öyle geliyor ki, Caracas'da ve bilhassa Biot'da (Biot'daki esasen bir açık hava sergisidir) ancak yukarı-da söylediğimiz meseleler tahakkuk ettirilmiştir. Bu fikir-lerimizle, kendilerini çok beğendiğimiz Caracas ve Biot sa-natkârlarının gayret ve çalışmalarını küçümsemeği hiç bir zaman düşünmediğimizi ilâve ederiz. Hakikî sentez, bizim için mimarî eserdedir ve doğuşunun ilk devrelerinde baş-lar. Daha doğrusu, kendi çerçeveleri içinde tasarlanmış mi-marî, resim ve heykeltraşi eserlerinin birbirleriyle ahenk-(Devamı sahife 24 de)

(2)

ARTHUR DOY

Loca

Mary Cassatt

(Baş tarafı sahife 21 de) leştirilmesi değil de, daha ziyade, ressam, heykeltraş ve mi-marın görüş ve düşüncelerinin bir tek eser üzerinde, spatial münasebetler plâstiğinin bir bütününde birleşmesidir. Bu düşünce belki, bugünkü anlaşılan mânada resim ve heykel-traşiniıı, birer muhtar sanat olduklarını inkâra sevkeder. Ne şövale resminden ne de abslre veya başka mevzulu hey-kellerden bahsetmediğimiz aşikârdır. Fikrimizce, konulacak yerler için düşünülmüş olsa dahi, figüratif bir freskin yeri-nen non-figüratif bir kompozisyon, yahut, bronzdan bir in-san heykelinin yerine organik veya hendesi bir volüm koy-mak kâfi değildir. Nihayet denilebilir ki, figüratif engeller-den kurtulmuş olan bu eserlerin çerçevelerine intibak etme şansları daha fazladır. Fakat problemin bu anlayışı, her za-man, klâsik denilen sanatın büyük devirlerinde gerçekleş-tirilmiş sentezden farksız, bir nevi (â posteriori) sentez ta-hakkuk ettirecektir. Başka bir şekilde söylenirse, sentezin mekanizmasının künhüne varmak, plâstik, inşaî, fonksiyo-nel düşüncelerin sentezinden doğmuş ve ifadesini teşkil eden unsurlarının, resim, mimarî, heykeltraşi olmayıp, za-man ve mekân içinde hudut çizen veya birbirine karşı koyan (kelimenin tam mânasiyle) renkli satıhlar olan, tam plâstik esere erişmek lâzımdır. Zaten, bu da bize, kül halinde plâs-tik sanatın, yani, urbanizmin, tarifine tekabül eder gibi gö-rünüyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kongre, balo ve spor gibi çeşitli faaliyetlere yarayacak olan salon azamî 3.375 kişi alacak büyüklüktedir.. balo Konferans Kongre boks tenis

O devirde âdet olduğu üzere «Ec- lectique» adını verebileceğimiz üslûp- ta Stockholmde yeni binalar yapılmış ol- saydı dünyanın diğer büyük şehirlerin- de meselâ

Yeni inşa edilen bu evin, gerek plâ- nında ve gerekse haricî mimarîsinde yeni malzeme ile iklim ve Japon âdetlerinin güzel birleşimini

Eski binanın ana duvarları muhafaza edilmiş, içi günümüzün en ileri teşhir bil- gisine göre tadil edilmiştir.

Milletlerarası Sanat Münekkitleri Cemiyetinin İstanbul Kon- gresi münasebetiyle açılmış olan Modern Türk resim ve heyke. sergisinde teşhir edilmiş ve geçen nüshamızda

Villanın plânı modern hayatın icaplarına cevap ve- rirken ,iç tezyin ve tefrişte tamamen Japon içtimaî hayatına uyulmuştur.. Japon evlerine malzeme, iklim ve yaşayış

Memleketimizin Ege ve Adana bölgeleri iklimine uygun olan bu inşa şekli, aydınlatma ve havalandırma bakımından güzel bir örnek teşkil etmektedir. İnşaat ah- şap olup çok

Onun her aydınlık baş- lı ferdi bilmeli ki; bizim zaten bütün davamız, ter temiz ve asri bir yurt kurmak olduğu, yeni.. işimiz içtimaî mimarlık, edebî mimarlık, sıhlıî