Bir granit ocağı
Aberdeen graniti hafif gri renktedir. Bütün dünyada olduğu gibi, inşaatta sağlamlık esas olan bütün yapılarda kullanılmaktadır. Bu yazı granit çıkaran ve işliyen taşçılar hakkında kısa bir ma- lûmattan ibarettir.
İskoçyamn kuzey-doğu kısmında şimal deni- zine uzanan bir yanmada mevcut olup burası gra- nit sanatının merkezidir. Burası çok sert bir mem- lekettir. Her ne kadar, yarım adanın şimal kısmın- da kumlu sahiller ve bunların karşısında yine
•kumdan adacıklar mevcutsa da, bütün bu havali- nin altı tamamen granittir. Memleketin dahiline doğru uzanan münlbit vadiler dahi granit sırtlar ve tepelerle çevrilmiş ve bu vadiler deki küçük çiftliklerin birçok yerleri dahi tarlalardan topla;
nan granitlerle örtülmüştür.,
Buralarda başka bir geçim yolu bulunmadı- ğına göre, yerli ahalinin taşçılıkla geçinmesinde şaşılacak bir nokta yoktur. Bununla beraber, 18 inci asırdan evvel ne Aberdeende ve ne de etrafın- da mühim bir taşçılık sanatı bulunmuyordu.
Nefsi Aberdeen şehrinde evler ahşaptan yapılırdı.
Fakat 1723 te Aberdeende çıkan bir yangın pek çok ahşap evleri silip süpürdüğünden, şehrin beledi- yesi, evlerin ya granitten, veya diğer taşlardan ya- pılmasını mecburî kılmıştır. Bu mecburiyet gra- nitçilik sanatının birden bire parlamasına sebep olmuştur. Aberdeende ilk büyük granit bina, o za- man hastane olarak yapılan ve halen okul olarak kullanılan Robert Gordon Kollejidir. .
İlk zamanlarda granitçilik çok iptidaî bir tarzda yapılmakta olup el matkapları bile kulla-
Y a p ı G e r e ç l e r i :
mlmıyordu, ve büyük granit parçaları kazmalarla çıkarılıyordu. Fakat gittikçe yeni yeni usuller bu- lundu ve tatbik edildi. Granitleri patlatma usulü 1829 senesinde Aberdeenli Alexander Macdonald tarafndan daha iyi esaslar üzerinde yeniden keş- i'olundu. Granitler kumla parlatılmaktadır. Hava ile işliyen âletler daha sonraları getirtilmiş olup bunlar yalnız kayaları patlatmak için delik delmek- te 'kullanılmayıp taşlan yontmada dahi kullanıl- maktadır. Büyüklükte dünyanın ikinci granit bina- sı olan Marischal Kolelji hava ile işliyen âletlerin ilk defa istimalinde yapılmış olup, burada granit- ten yapılan muazzam tezyinat, işçilerin yeni alet- lerden son derecede memnun kaldıklarını göster- mektedir.
Bir erkek sanatı olan graııitçilik bir çok sa- natkârlar yetiştirmiş ve bunlar da dünyanın her tarafından davet edilmişlerdir. Ellerinde ustalık- tan başka hiç bir sermayesi bulunmıyan bu adam- lar dünyanın en uzak köşelerine, bilhassa Birleşik Amerika Devletlerine giderek granitçilikte çalış- mışlardır. Aberdeenshirede küçük bir köy olan Kemnayda, Amerikada bir hısım ve akrabası bu- lunmayan bir aileye rastlamak hemen hemen mümkün değildir.
19 uncu asrın ortalarında, Aberdeenli bir şah- sın Odessa şehrini kaldırım taşlariyle döşemeği taahhüt etmesi üzerine, bir çok granit ustası çoluk çocuklariyle Rusyaya giderek uzunca bir müddet orada kalmışlar dır. Buenos Aires'in de büyük bi- nalarından bazıları Aberdeen granitinden nümune aldıkları gibi. Hamburgun belediye binası temelle- ri de Aberdeen granitinden yapılmış ve Kanada ve Avustralvada bulunan bir çok binalar da menşe- leriııi Aberdeenden almışlardır.
Granit sanatının en enteresan kısmı yontucu- luktur. Burada kullanılan aletler en basit ve her- kesin bildiği şeylerdir, ve yontucu sanatım da kim- seden gizlemeden açıktan açığa, herkesin gözü - nünde yapmaktadır. Bununla beraber, belki de son derecede basit grünmesinden dolayı onun ma- haretinin sırrım kimse anlıyamamaktadır.
Granit yontucusu güneşten, rüzgârdan, yağ- mur ve kardan kendini muhafaza için, kendisinin yaptığı küçük bir çatı altında çalışır. Ocaktan ken- disine granit taşı getirildiği zaman hiç memnun kalmaz, ve belki de işe yaramaz şeyler gönderiyor diye, ocakta çalışan adama küfreder.
Granit parçası ne kadar iyi olursa olsun mut- laka bir bahane, bir kusur bulur.
Bununla beraber o, bu «işe yaramaz» şeyler üzerinde çalışmaya baslar. Onun yapacağı iş, en az
Granitin yanlışı
enerji sarfiyle gayri muntazam taşları yontarak in- tizama sokmak ve muayyen büyüklükte ve hen- desî bir şekilde bir çok parçalar yapmaktır. Usta- nın en esrarlı hüneri taşm nereden yarılacağım ve- ya nasıl kırılacağım bilmesidir. Granit tıpkı si- yah mermer gibi bir çok tabakalardan müteşekkil- dir. Fakat bu tabakalar arasındaki çizgiyi, tecrü- besi sayesinde, yalnız granit ustası görebilir. Ha-
Graııitin kesilişi