Dün Dikili’de dağıtılan ve altın madeninin yayın organı olan Bugün Gazetesi’ndeki çıkan “Dikili'de Şok İhale Kıyağı” başlıklı haberde Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven muhatap alınarak hedef gösterildi.
Osman Özgüven; “Bu gazete ve bu gazeteye açıklama yapanların altın madeninin tetikçiliğini yaptığını inanıyorum.” dedikten sonra,“Bu gibi söylemler ve haberlerle bizi yıldıramazlar. Bizim dürüstlüğümüzü, namusluluğumuzu
anlatacak değiliz. Onlar kendilerine istihdam yaratıyoruz, şu kadar işçi çalıştırıyoruz.” diyorlar. Onlar kendilerine fedai, koruma, polis yetiştiriyorlar.” dedi.
Bugün Gazetesi’nde çıkan “ DİKİLİ’DE ŞOK İHALE KIYAĞI” başlıklı habere karşı gazetemiz Ajans Dikili’ye açıklamada bulunan Osman Özgüven şöyle konuştu:
“Madencilerin gazetesi olan ‘Bugün’ gazetesi her gün Dikili’ye iki üç tane gelirken bugün binlerce getirilip dağıtılıyor. Belli ki bir haberden ziyade kişiye yönelik bir saldırı. Ancak bildiğiniz gibi Ovacık’ta, Dikili
yamaçlarından Çanakkale’ye kadar olan Kaz Dağları’nda altın çıkartma çabaları var. Halkın karşı koymasına rağmen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporları çıkartılıyor. Belediye Başkanları olarak buna karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Mücadele etmek için Belediye Başkanı olmak gerekmiyor. Yaşam hakkı olan herkes bunun mücadelesini vermek zorunda, bu insanlık görevidir. Bunları çıkaracakları altın için, çam ağaçları gidecek, daha fazla gelir getiren ve dünyanın en büyük oksijen kaynağı olan Kaz Dağları yok edilecektir. Altın yada kum çıkarılır. Ben bunun kavgasını yapacak değilim. Fakat Danıştay ve diğer kurumlarca insanlığa zararları tespit edilmiş defalarca kapanmış, bu şekilde halkı yok etmeye yönelik çabalarına karşın bizde halkımızın insanca yaşayabilmesi, rahatça nefes alabilmesi, temiz sudan ve havadan yararlanabilmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Belediye Başkanı olmasak da mücadelemizi vereceğiz. Belediye Başkanları ve o bölgenin muhtarları ile
mücadelemize devam edeceğiz. Bu misillemedir. Başka türlü bunun izahı olamaz.” dedikten sonra mahkemesi devam eden konuların bu şekilde gündeme getirilmesi son derece ahlaksızlıktır.” dedi.
Özgüven; “Mahkemesi devam eden konuların gündeme getirilmesi ahlaksızlıktır”
“Türkiye kıyıları en iyi korunan bir kent. Ama “Dikili kıyıları yağmalanıyor” diye haber yapacaklarmış. İnsanları ve televizyonlarıyla bütün Türkiye’deki kıyıları hep birlikte gezebiliriz. Dünyanın en uzun kumsalı bulunduğu ve korunduğu bir yer Dikili. Bunu tüm Dünya ve onlarda biliyor. Ortaya attıkları konuları ispatlamak durumundalar. Temizlik işleriyle, onunla bununla, birde mahkemesi devam eden konuların bu şekilde gündeme getirilmesi son derece ahlaksızlık. Bende bunları dava konusu yaptım ve avukata da söyledim. Gelinen noktada politik olarak yenilgiye uğramış insanların hazımsızlığı yatıyor. Bu hazımsızlığı başka şeylerle telafi etsinler. Halkı zarara uğratıp, halka zarar veriyorlar. Bu bana verilecek bir zarar değil. Aynı olayı “Jeotermal gelmeyecek, para yatırmayın” diyerek insanları Jeotermalden uzaklaştırmaya çalıştılar. Jeotermal dolara bağlı olmayan ulusal enerji. Bundan yararlanmaya
çalışıyoruz. Buna karşı çıkanlar, doğalgazı savunan insanlar. Dünyanın hiçbir yerinde daha önce kendisinin savunduğu bir olayı, başkasının yaptığı zaman karşı çıkan kişiye ne denir bilmiyorum. Bunun ismini onlar koysunlar. Jeotermali biz getireceğiz diyorlardı. Fakat biz getirdik” diyen Özgüven, “Destek verin güç verin. Daha önce getirdikleri çürük borularla halka verdikleri zararları insanlara unutturamazlar”
Osman Özgüven; “EVET HERŞEYİ YAPARLAR”
Parası olan her şeyi yapar diyen Osman Özgüven konuşmasını şöyle son verdi.
“Altın Madeni çok zengin, çok paraları var her şeyi yaparlar. Evet her şeyi yaparlar. Ama biz insanız bizim
merkezimizde insan var. Biz insanları seviyoruz. İnsanların yaşam hakları var. Biz yaşam hakkını savunuyoruz. 10 yada 20 sene sonra kanserli insanların dolaşmasını değil, sağlıklı insanların dolaşmasını istiyoruz. Bu bakımdan bu gibi söylemler ve haberlerle bizi yıldıramazlar. Biz dürüstlüğümüzü namusluluğumuzu anlatacak değiliz. Onlar kendilerine “istihdam yaratıyoruz, şu kadar işçi çalıştırıyoruz” diyorlar. İnsanlara verdikleri parayı da gördük. Onlar kendilerine fedai, koruma, polis yetiştiriyorlar. Bu bakımdan Belediye Başkanı olmak gerekmiyor bunun mücadelesini vermek için ben Belediye Başkanı olarak diğer Belediye Başkanı ve muhtarlarımız ile birlikte insanca yaşamak amacıyla çam fıstığını koruma çabalarımızı sürdüreceğiz. Yapılan her türlü yanlışın karşısına dikileceğiz” diyerek sözlerine son verdi.
