• Sonuç bulunamadı

24.01.2012’de Kartal İş Mahkemesi de işçilerin işe iadesine ve feshin sendikal nedenle gerçekleştiğinin kabulüne karar vermişti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "24.01.2012’de Kartal İş Mahkemesi de işçilerin işe iadesine ve feshin sendikal nedenle gerçekleştiğinin kabulüne karar vermişti"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Savranoğlu şirketine ait İstanbul-Kampana adlı firmaya ait görünen fabrikadan, sendika üyesi oldukları işverence öğrenilen 13 işçinin 2011 yılının 21 Mart’ında işten çıkarılmasıyla başlayan direniş hala devam ediyor. İstanbul'daki Kampana direnişinin 310. gününde Türkiye Deri-İş Sendikası İzmir Şubesi, Ekoloji Kolektifi, EGEÇEP, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi ve İMECE Derneği de ortak bir basın açıklaması ile direnişe destek verdi.

24.01.2012’de Kartal İş Mahkemesi de işçilerin işe iadesine ve feshin sendikal nedenle gerçekleştiğinin kabulüne karar vermişti. Ve böylece işçilerin örgütlenme özgürlüğüne yönelik haklı direnişi yargı tarafından da tescil edilmişti.

Yapılan basın açıklaması ise ekoloji örgütleri ve işçi sınıfı sendikalarının ortak örgütledikleri ve işten atılan işçilerin mücadelesi ile doğanın sömürüsü mücadelesini politik anlamda birleştiren bir faaliyet olması açısından ilk ve önemli bir adımdır. Bu nedenle 2 _ubat 2012’de yapılan bu basın açıklamasını da mücadelenin aksının ne olması gerektiğini imlemek ve tarihe not düşmek adına aktarmak gerekir:

“Savranoğlu Emeği de Doğayı da Sömürüyor

Savranoğlu şirketine ait İzmir Menemen’de bulunan işyerinde 2011 yılı Mayıs ayında başlayan sendikal faaliyetler sonucu Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında üç sendikalı işçi işten atıldı. Bunun üzerine işveren 30.09.2011 tarihinde fabrikasını kapattığını duyurarak sendikalı işçilerden kurtulmak amacıyla çalışmak isteyenlerin Kampana fabrikasında işbaşı yapabileceklerini duyurdu. 40 sendika üyesi işçi 3 Ekim’de İzmir’den İstanbul’a giderek işbaşı yaptı ancak İstanbul’a gittikleri ilk gün barınma sorununu çözemeyerek fabrikada konaklamak zorunda kaldılar. Bu zorunlu konaklama, işveren tarafından yeni bir “fırsata” dönüştürüldü: işyerini işgal gerekçesiyle işçiler işveren tarafından şikâyet edildi! İşe başladıktan 10 gün sonra 13 Ekim’de ise, işçiler, “sözde” işgal gerekçe gösterilerek işten atıldı. İzmir Menemen’de bulunan fabrikanın önüne geri dönen ve daha önce işten çıkarılan işçilerin başlattığı

direnişe katılan sendika üyeleri ile birlikte sayıları 40’ı aşan Menemen’deki direnişçiler hala emeklerinin özgürlüğü için nöbet tutuyor. Ve bugün Savranoğlu işçileri onurlu direnişlerinin 186. gününde.

Bu süre içerisinde sıkça işveren kaynaklı provakatif saldırılara maruz kalan işçiler hala direniş çadırında nöbet tutuyor. İşveren ise kapıya astığı yeni bir tabela arkasında sanki yeni bir şirkete ait yeni bir fabrika imiş gibi üretimini kesintisiz sürdürmeye devam ediyor.

_irketin maliyet oranlarını düşük tutabilmek adına fabrikadaki sağlıksız çalışma koşulları yüzünden üretim faaliyeti sırasında pek çok işçi sağlığını yitirerek çalışamaz raporu aldı. Ve birçok işçi bugün şirketin işçi sağlığını hiçe sayan

uygulamaları yüzünden emeğinden yararlanamıyor, üretimde bulunamıyor. Öte yandan fazla çalışmalar, sağlıksız iş koşulları ve sendikal örgütlenme özgürlüklerini bloke edecek tüm bu emek gaspı yanında şirket kâr uğruna doğayı da hiçe sayan uygulamalarına devam ediyor.

Savranoğlu şirketi 1993’ten bu yana Menemen ilinde faaliyetini sürdürürken sayısızca kez endüstriyel atıklarını çevreye doğrudan bırakmış ve yarattığı çevre kirliliğiyle Menemen halkının sağlığını ve bölgedeki ekosistemi tehlikeye atmıştır. _irket yıllar içerisinde kapasitesi artan üretiminden kaynaklanan tüm atıkları, arıtma altyapı tesisinden geçirilmeksizin kanalizasyon sisteminde izinsiz gerçekleştirilen gizli bir kapak yardımıyla kanalizasyona boşaltmaktadır. Yine şirket üretimde kullanılan boya artıklarını işçiler aracılığıyla varillerle doğrudan kanalizasyona döktürmektedir. _irketin mevzuata aykırı olarak insan sağlığını ve ekolojik dengeyi hiçe sayan ve aynı zamanda suç oluşturan eylemlerinin yarattığı çevre kirliliği, işletmenin hemen önünde bulunan Menemen Deresi boyunca uzanan simsiyah görüntüsüyle de dikkat çekiyor. Belediye şirketin mevzuata aykırı eylemleri karşısında fabrikanın taştığı yeni alanı da kapatmış durumda. Ancak şirket çevreyi kirletmeye, kimyasal atıklarını doğaya bırakmaya devam ediyor. Daha birkaç gün önce logarın taşması sonucu içerisinde pek çok kimyasal bulunduran atıksular Menemen yollarına saatlerce aktı.

_irketin daha fazla kâr elde etmek uğruna insan sağlığını ve ekolojik dengeyi hiçe sayan faaliyetlerinin devamı halinde Menemen ovası civarında oturan halkın sağlığı olumsuz yönde etkilenmeye; Menemen deresi ve İzmir Körfezi zehirli atıklarla kirletilmeye devam edecek. Aynı zamanda tarım alanlarının bulunduğu bölgede yetiştirilen ürünlere karışan zehirli kimyasal maddeler nesilden nesile aktarıldıkça insan sağlığı ve ekosistem açısından uzun vadede telafisi imkânsız zararlar da doğacak.

Bugün görüyoruz ki sermaye yalnızca emeği değil doğayı da eşzamanlı olarak sömürüyor. Yalnızca işçilerin sağlığını değil, üretim faaliyetine katılmayan halkın sağlığını da hiçe sayıyor. Doğayı sınırsız bir hammadde kaynağı olarak

(2)

tüketmeye devam ederken kötü çalışma koşullarıyla insanı var eden emeği de ucuz işgücü olarak kullanıyor. _irketin en az maliyetle en çok büyüme hırsı karşısında insanlar ve doğa bedava birer kaynak olarak sömürülmeye devam ediyor.

Bizler bugün burada Savranoğlu şirketinin çevreyi kasten kirletmek suçunu oluşturan eylemlerini şikâyet etmek için toplandık.

çağrımızdır!

Gün emeği ve doğayı sömürenlere karşı emekçi sınıflar ve ekoloji mücadelesi yürütenlerin dayanışma günüdür!

Emeği ve doğayı sömürenlere karşı Hopa’da, Solaklı’da, Gerze’de, Ulukışla’da, Kışladağ’da, Bergama’da, Aliağa’da ve Akkuyu’da süren mücadelemiz bugün Menemen’de bizler var oldukça devam edecek!

İşçiler, yoksullar ve doğa ortak mücadelemizle özgürleşecek!

Türkiye Deri-İş Sendikası İzmir _ubesi, Ekoloji Kolektifi, EGEÇEP, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi ve İMECE-DER”

*kolektif ekososyalist dergi 12. sayısında yayımlanmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

süreye ilişkin ücret işçiye ödenir. İşveren, iş arama izni esnasın- da işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın

Yapılan sistematik bir derlemede (Tay ve ark. 2018b), eğitimsel müdahalelerin toplumun çok bilmediği anksiyete ve yeme bozuklukları gibi ruhsal bozukluklar hakkında topluma

balığı, balon balığı, ve deniz anası türleri balıkçılık, turizm kadar, insan sağlığı açısından tehdit oluşturmaya başlamıştır...

1997 yılında kuruluş çalışmaları başlatılan KKTC Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesine Ekim 2006’da Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Ombudsman

/* önce oranlar listemizdeki başlığı çekiyoruz string olarak daha sonrada sayısal anlamda düzenleyerek down listemizde bulunan toplam borç ve kalan borcu ekledik. Substring

Dünyada 250 milyon insan çölleşmenin olumsuz etkilerinden direkt olarak etkilenirken, bir milyardan fazla insan ise çölleşme riski bulunan topraklarda yaşamını

Direnİstanbul Koordinasyonu, çevre ve doğa için mücadele eden herkesi 2 Ekim tarihinde IMF ve Dünya Bankası'nı protesto etmeye ça ğırdı Direnİstanbul Koordinasyonu

Annem bana “Al bunu Hayrettin komşu anneye götür” demez.. Ne der