• Sonuç bulunamadı

Açıklamalı Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Açıklamalı Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Açıklamalı

Eğitim Yönetimi Terimleri

Sözlüğü

Prof. Dr. Ali BALCI

5. Baskı

(2)

Prof. Dr. Ali BALCI

AÇIKLAMALI EĞİTİM YÖNETİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ISBN 978-605-364-074-5

DOI 10.14527/9786053640745 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarına aittir.

© 2020, PEGEM AKADEMİ

Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic.

A.Ş.ye aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt ya da başka yöntemlerle ço- ğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz.

Pegem Akademi Yayıncılık, 1998 yılından bugüne uluslararası düzeyde düzenli faa- liyet yürüten uluslararası akademik bir yayınevidir. Yayımladığı kitaplar; Yükse- köğretim Kurulunca tanınan yükseköğretim kurumlarının kataloglarında yer almak- tadır. Dünyadaki en büyük çevrimiçi kamu erişim kataloğu olan WorldCat ve ayrıca Türkiye’de kurulan Turcademy.com ve Pegemindeks.net tarafından yayınları taranmaktadır, indekslenmektedir. Aynı alanda farklı yazarlara ait 1000’in üzerinde yayını bulunmaktadır. Pegem Akademi Yayınları ile ilgili detaylı bilgilere http://pegem.

net adresinden ulaşılabilmektedir.

1. Baskı: Ocak 2005, Ankara 5. Baskı: Şubat 2020, Ankara Yayın-Proje: Şehriban Türlüdür Dizgi-Grafik Tasarım: Tuğba Kaplan

Kapak Tasarımı: Pegem Akademi

Baskı: Ay-bay Kırtasiye İnşaat Gıda Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti.

Çetin Emeç Bulvarı 1314. Cadde No: 37A-B Çankaya/ANKARA Tel: (0312) 472 58 55

Yayıncı Sertifika No: 36306 Matbaa Sertifika No: 46661

İletişim

Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay/ANKARA Yayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51 Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60

İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net WhatsApp Hattı: 0538 594 92 40

(3)

ÖN SÖZ

İnsanlar, kavram ve terimlerle düşünür, fikir yürütür, iletişim kurarlar. Pek tabii ki düşünme, akıl yürütme, iletişim kurma gibi sü- reçlerin hayata geçirilmesi için de kavram ve terimlerde ortaklaşma sağlanmalıdır. Bu ortaklaşma, bir taraf-tan aynı olay ve oluşumlarda aynı kavram ve terimlerin kullanılması, öte yandan da bu kavram ve terimlere aynı- benzer anlamların yüklenmesiyle oluşur. Top-lumda belli alt kültür ya da grupların, kendilerine özgü kavram ve terimler, diğer bir anlatımla bir terminoloji oluşturdukları görülür. Özellikle de meslek grup-larında bunu açıklıkla görmek mümkündür. Öyle ki bir meslekte kavram ve terimlere, gündelik kullanımları dışında farklı- değişik anlamlar yüklenmiştir. Böylece “jargon” adı verilen, bu meslek grubuna özgü adeta bir terminoloji- bir dil meydana gel- miştir. Dolayısıyla da bir meslekte mensupların sağlıklı diyalog ve iletişime girebilmeleri, mesleğin sorunlarına çözüm getirebilmeleri, iletişim-de bulunabilmeleri, mesleğin bu alt dilini, kendine özgü ter- minolojisini bilmele-rini, sonra da yaşantılarına geçirebilmeleriyle mümkündür.

Tıpkı diğer meslekler için söz konusu olduğu gibi Eğitim Yöne- timinin de bir akademik çalışma alanı ve bir meslek olarak kendine özgü bir dili, terminolojisi vardır.

Özellikle de Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekono-

misi (EYTEPE) Tez-siz Yüksek Lisans Programı öğrencileri, ge-

nelde yönetim, özelde de eğitim yönetimi özgeçmişi bulunmayan

öğretmenlik alan ya da branşlarından gelmek-tedir. Dolayısıyla bu

öğrencilerin eğitim yönetimi konu ve sorunlarını çalışabilmeleri,

onları tartışabilmeleri, çözüm getirebilmeleri için öncelikle alanın

terminolojisine hakim olmaları beklenmektedir. İşte bu sözlük başta

EYTEPE tezsiz yüksek lisans programı öğrencileri yanında Eğitim

Yönetimi ve Teftişi yüksek lisans ve doktora programları öğrencile-

rinin bu ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlanmıştır. Sözlüğün bir

dereceye dek de Eğitim Ekonomisi ve Planlaması yüksek lisans ve

(4)

iv

Açıklamalı Eğitim Yönetim Terimleri Sözlüğü

doktora programları öğrencilerinin ihtiyaçlarını karşılayabileceği söylenebilir. Sözlüğün ayrıca alanın akademisyen ve pratisyen-leri- ne yararlı olabileceği beklenmektedir. Sözlükte alfabetik sıra içinde alanın kavram ve terimleri, İngilizce karşılıkları ile birlikte verilmiş, sonra da gerekli açıklamalar yapılmıştır. Sözlüğün sonunda Tükçe ve İngilizce dizinler verilmiştir.

Bir deneme niteliğindeki sözlüğün gelişmesi, meslektaş ve öğ- rencilerinin yapıcı eleştirileriyle mümkün olabilecektir. Öğrencile- rim ve meslektaşlarımın bunu benden esirgememelerini diliyor, söz- lüğün yararlı olmasını diliyorum.

Prof. Dr. Ali BALCI

2006 Ankara

(5)

İÇİNDEKİLER

Ön Söz ... iii

Türkçe-İngilizce Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü ...1

Kaynaklar ...278

Eğitim Yönetimi Terimlerinin Türkçe-İngilizce Dizini ...282

Eğitim Yönetimi Terimlerinin İngilizce-Türkçe Dizini ...306

(6)
(7)

A

Adalet (Justice): Eşit toplumsal koşullar ve imkanlar içinde tüm in- sanların özgürce ve çok yönlü ge- lişmesini, eşit hak ve sorumluluğun paylaşıldığı bir toplumda bireylerin yaratıcı olarak iş görebilmesini, herkese temel eşit hak ve ödevler tanınmış olmasını, bireyin eylemleri- nin toplum tarafından güvence altına alınmasını öngören hukuk ve etik il- kesi (Demirtaş ve Güneş 2002).

Adalet yaklaşımı (Justice app- roach): Örgütte alınan kararların, yapılan uygulamaların, bunların sonucunda doğacak fayada ve ma- liyetin birey ve gruplar arasında eşit dağıtılması sorununu konu edinen iş ahlakı anlayışı.

Adams’ın eşitlik güdüleme kura- mı (Adams’s equality motivating theory): Çalışanların, örgüte ver- dikleri karşılığında örgütün onlara verdikleri arasında denge görmeleri halinde işlerini daha istekli yapa- caklarını (güdüleneceklerini) öngö- ren güdüleme kuramı.

Aday (Candidate): Bir iş ya da gö- reve talip olan, başvuran ya da baş- kalarınca gösterilen kimse.

Aday memur (Candidate on pro- bation): Kamu hizmetine yeni gir- miş yetiştirilmekte ve denenmekte olan devlet memuru.

Adokrasi (Adhocracy): Bürokrasi- ye alternatif olarak geliştirilmiş bir yönetim sistemi olup geçici iş ta- kımları, akıcı iş sorumlulukları, az sayıda kural ve merkezileşmemiş (decentralized) yetki gibi boyutları bulunmaktadır. Bir yönetim sistemi olarak adokrasinin karakteristikleri arasında; genelde kısa dönemlilik, planların kapsamadığı çeşitli du- rumlar, informellik, belirsizce tanım- lanmış sorumluluklar, sıklıkla ürün ya da müşteri bölümlenmesi, sık- lıkla yerinden yönetimli, katılmacı, genel denetim ve sonuç yönelimli olma gelmektedir (Hampton 1977).

Açık artırma (Auction, open bid- ding): Tek satıcıya karşılık birkaç ya da pek çok alıcının olması duru- mudur. Tek satıcı genelde mal sahi- bi adına hareket eden profesyonel bir aracıdır. Açık artırmada mal en yüksek fiyatı veren müşteriye satı- lır. Satıcı alıcılar arasıda rekabeti körükleyerek fiyatı yükseltmeyi he- defler.

Açık bütçe politikası (Deficit fi- nancing): Hükümetlerin işsizliği ve ekonomik durgunluğu önlemek üzere bütçe açığını bir ekonomi politikası olarak benimsemeleridir.

Açık veren ya da ekonomik ya da ekonomik politika gereği açık verdi-

(8)

2

Açıklamalı Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü

rilen bütçede kamu harcamaları ile normal devlet gelirleri (vergi, resim, harç vb.) arasındaki fark borçlanma ile karşılanır (Büyük Ekonomi An- siklopedisi.

Açık ciro (Blank endorsement):

Genellikle emre yazılı senetlerde saklı hakların üçüncü bir şahsa devredilmesine” ciro” denir. Hami- linin adının belirtilmediği ciroya ise beyaz ciro ya da açık ciro denir.

Açık ciro senedin hamiline yazılı senet gibi tedavül edilmesine imkan verir; ciro edilenin adı boş bırakıl- mak süretiyle yapılır. Açık ciroda hamil; açık ciroyu kendi adına ya da bir başkası adına doldurarak tam ciro haline getirebilir, açık cironun altına yalnız imzasını koyarak yeni bir açık ciro yapabilir, açık cironun altını imzalayarak senedi tam ciro ile devredebilir, üzerine hiçbir şey yazmadan senedi hamile imiş gibi devredebilir (Büyük Ekonomi Ansik- lopedisi (BEA)).

Açık çek (Blank check): Üzerinde ödenecek miktar dışında konulması gerekli tüm unsurların (çek kelime- si, tediye emri, muhatabın adı,, tan- zim tarihi,, keşidecinin imzası) yer aldığı çeklere denir.

Açık düşünceli: (Open-minded, liberal- minded): Önyargılardan uzak düşünebilen, başkalarının da doğru düşünebileceğini kabul eden, bağnaz olmayan.

Açık eksiltme (Dutch auction, tender): Normal açık eksiltme, monopson koşulları altında yapılır.

Monopsonda tek alıcıya karşılık re- kabet eden satıcılar bulunur. Satıcı- lar fiyat kırarak rekabet ederler. Bu türden açık eksiltme mal ve hizmet alımlarında uygulanır. Açık eksilt- mede genelde en düşük fiyatı veren malını ya da hizmetini satar ya da kiralar. Bazen açık eksiltmeye giren satıcılar aralarında anlaşarak fiili karteleşmeyi yaratırlar. Tek alıcı ile fiili kartelleşme ile satıcıların aynı piyasada karşılaşmasında monop- son durumu ortadan kalkar; iki yanlı monopol oluşur (BEA).

Açık eğitim (open education):

Ders konuları, öğretim stratejileri ile araç ve yöntemlerinde klasik sınır- landırmaların kaldırılarak öğretmen ve öğrenci arasında daha katılımcı, demokratik ilişkilerin kurulmasını savunan eğitim yaklaşımı.

Açık hava eğitimi (Open –air education): Büyük şehirlerin bazı sakıncaları ile fiziksel bakımdan gelişememiş ve iyi beslenememiş, bazı sağlık sorunu olan çocukları açık temiz hava ve güneşten yarar- landırma etkinlikleri ile bu amaçla açılan okul ve sınıflar.

Açık işsizlik (Open unemployment):

Çalışma istek ve yeteneğine sahip oldukları halde piyasada oluşmuş ücret düzeyinde iş bulamayanların toplamıdır.

(9)

3

Açıklamalı Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü

Açık kapı politikası (open door policiy): Bir örgütte çalışanlara, günün her saatinde sorunlarını çat kapı yöneticilerine iletme ve onlarla görüşme olanağı sağlayan yönetim anlayış ve uygulaması.

Açıklayıcı model (Explitive mo- del): Klasik yönetim kuramcıların- dan özellikle de Fayol’un ilkeleri ile Weber’in ideal bürokrasi ilkelerinin bütünleştirilmesi- bağdaştırılması sonucu oluşan modeldir. Model ör- gütlerin, çevreleriyle ilişkilerinin he- men hemen hiç olmadığı ve karar- lılık- belirlilik koşullarının egemen olduğu teknik sorunlarının çözümü- nü konu edinir. Modele göre yöne- ticiler, bütün değişkenleri kontrol edebileceklerinden örgütün amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek üze- re eldeki kaynakları etkili biçimde kullanmaktan sorumludurlar. Örgüt mekanik bir yapıya sahiptir. Bu ya- pıda temel ve işlevsel amaçların saptanması gereklidir. Sonra da bu amaçlara ulaşmak üzere yönetsel ve teknik görevlerle planlama ve uyumlaştırma için uyulması gerek- li kural ve süreçler belirlenmelidir.

Bunların uygulanması katı bir oto- rite yapısı ile mümkündür. İletişim kanalları ve bireysel roller ayrıntılı ve nettir; bireysel ve keyfi davranış- lara olanak tanımaz. Arzu edilen ör- gütsel davranışları sağlamak üzere kontrol ve revizyon sistemleri uygu- lanır. Model rasyonelliğe, açıklığa, düzenliliğe dayanır (BEA).

Açık oturum (Open session):

Daha önceden kararlaştırılmış belli bir konunun uzmanlarca, belli bir yer ve süre içinde, izleyiciler önünde tar- tışılmasıdır. Açık oturum eğitimsel, toplumsal, siyasal, ekonomik hemen her konuda düzenlenebilir. Açık otu- rum konusu, katılacak uzmanlar ya da konuşmacılar, yer ve süresi önce- den ilan edilir. Uzman ya da konuş- macılar izleyenlerin önünde örneğin bir masa etrafında oturarak, başka- nın yönetiminde görüşlerini sıra ile anlatırlar. Açık oturumda tartışılan konuda kesin sonuçlara ulaşmaktan çok konunun değişik boyutlarının ortaya konulması, izleyenlere bir düşünce kazandırılması, hatta ken- dilerinin bireysel olarak bir sonuca gitmelerinin sağlanması hedeflenir.

Açık öğretim (Open teaching):

Klasik ve geleneksel sınıf öğretimi dışında öğretmen ve öğrencinin yüz yüze gelmeden kitap, radyo, teyp, televizyon, video, kapalı devre tele- vizyon sistemi, tele konferans ve in- ternet gibi bilişim ve iletişim araçları yardımıyla yapılan öğretim.

Açık sistem (Open system): Ya- şama ve büyümesi, çevresiyle sü- rekli ilişki kurmasına bağlı olan, bu çerçevede çevresinden girdi (enerji, bilgi, hammadde vb.) alan ve çevre- sine çıktı/ ürün sunan bir sistemdir.

Bütün sosyal sistemler açık sistem- lerdir. Esasen Yüzde Yüz açık ya da kapalı bir sistem olmaz. Sistemin açıklığı, bir derece meselesidir.

(10)

4

Açıklamalı Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü

Açık sistemlerin ortak özellik- leri (Common characters of open systems): (1) Girdi ithali, (2) Enerji dönüşümü, (3) Dönüştürül- müş enerjinin ihracı, (4) Sistemin olayların çemberi olarak görülme- si, (5) Negatif entropi (sistemin ihtiyacından fazla enerji ithal et- mesi ve fazlasını sıkıntılı anlarda kullanmak üzere depolaması), (6) Enformasyon kontrol mekanizmala- rı; enformasyon girdisi, geri besle- me ve sürecin kodlanmasını içerir.

Sistemin sadece ürün üretmede kullanacağı girdi alması söz konu- su değil aynı zamanda çevre ile il- gili enformasyon alır. Geri besleme çevre ile ilgili enformasyon sağla- manın yanında sistemin düzenli çalışmasını sağlar. Geri besleme olmazsa sistemin sapmaları düzel- tilemez, sistemin dengesi kaybolur ve örgüt ölür. Örgüt her türden gir- diye açık değildir; seçici davranır.

(7) Sürekli denge ve homoestasis (homoestasis=değişmezlik): Siste- min sürekli girdi ithali neticesinde dengesinin bozulur gibi olması;

ancak değişmeye neden olan güç- leri kontrol etmek ya da nötr hale getirmek suretiyle özelliğini aynen korumasıdır. Sürekli denge tam bir hareketsizlik ya da denge durumu değildir. Deyim yerinde ise sistem belli bir salınma gösterirse de bu salınma onun dengesini bozamaz;

sistemin de sınırları kaybolmaz.

Sistemin homostasis hali sistemin kaybolan dengesini yeniden kur- ması, kendi kendini tamir etmesidir.

(8) Rol farklılaşması ve spesifik-

leşme; sistem büyür ve gelişirken rol farklılaşması ve fonksiyonların spesifikleşmesi yönünde bir eğili- min oluşmasıdır. (9) Eşsonuçluluk:

Sistemin hedefine birçok yol ya da alternatifle ulaşabilmesidir. “Bütün yollar Romaya çıkar.”

Açık toplum (Open society): Belli dogmalara saplanıp kalmayan, sü- rekli araştırma ve kendini yenileme çabası içinde olan, sürekli kendini geliştiren, değişimi gelişmenin mo- toru gören bir toplum.

Açıklayıcı araştırma (Explanatory research): Bir olay ya da sorunun gerçek neden ya da nedenlerini or- taya koymak amacıyla yapılan bir araştırma. Gerçek anlamda açıkla- yıcı araştırmalar ancak çok değiş- kenlerin çok sıkı kontrol edilebildiği, araştırmanın iç geçerlik düzeyinin yüksek olduğu gerçek deneysel de- senlerle yapılabilir.

Açımlayıcı yöntem (Explatory met- hod): Bir konuda yapılan başlangıç niteliğindeki araştırma. Açımlayıcı araştırma, asıl araştırmanın verileri- nin dağılımının görülmesine, özellikle de değişkenlerinin bulunmasına ve kapalı uçlu yapılmasına olanak sağ- lar. Bugüne dek araştırılma şansı ol- mamış bakir konuların araştırılmasın- da ilk olarak açımlayıcı bir araştırma yapmak önemli bir stratejidir.

Adli soruşturma (Judicial inves- tigation): Ceza kanunları ile ceza hükümlü özel kanunlarda açık ola-

Referanslar

Benzer Belgeler

A düzeyi koruyucu kıyafet (İng. emergency sheltering ) ...19 acil çağrı (İng. emergency) ...20 acil durum hizmeti (İng. emergency service) ...20 acil durum planlaması

• “ Kamu kaynaklarıyla desteklenen araştırmalardan üretilen yayınlara açık erişim için yasal düzenlemeler yapılmalı, ulusal ve kurumsal açık erişim politikaları

İdari ihtiyaçlar, tasarruf imkânı ve siber güvenlik gereksinimleri doğrultusunda, halen her kurumda müstakil olarak işletilmekte olan veri merkezlerinin tek bir çatı

• Henüz Açık Bilim düzenlemeleri yok (TÜBİTAK Açık Bilim Komitesi, 2015-- ). • Fon sağlayıcıların Açık Erişim

tüm yayınlara ve araştırma verilerine açık erişim yasayla düzenlenmeli. • Kamu destekli araştırma yayınları ve verileri yönetimi alt yapısı kurulmalı,

Akademik Bilişim 2014, 5-7 Şubat 20134 Mersin.. Türkiye Ulusal

atıf avantajı için): https://peerj.com/preprints/1.pdf Bilkent’te Kütüphanecilik Seminerleri, 17 Aralık 2013, Ankara.. 47. Niçin

Ulusal Açık Erişim Çalıştayı, 21-22 Ekim 2013, İYTE, Urla, İzmir.