• Sonuç bulunamadı

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Coğrafya Bölümü, COG 245 Coğrafyada Temel Kavramlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Coğrafya Bölümü, COG 245 Coğrafyada Temel Kavramlar "

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Coğrafya Bölümü, COG 245 Coğrafyada Temel Kavramlar

Yer

Ders Notları (Hafta 10)

Dr. Erdem BEKAROĞLU

(2)

Yer

Coğrafi düşüncenin merkezinde yer alan kavramdan bir diğeri yerdir (place). Yer kavramının coğrafyadaki kullanımının tarihi her ne kadar eski olsa da, kavramın ayırt edici bir anlama kavuşması 1970’li yıllarda gerçekleşmiştir. Özellikle hümanist coğrafyacıların (örn. Yi-Fu Tuan) bu yıllardaki çalışmalarıyla mekan kavramından farklılaşan yer kavramı üç temel bileşene sahiptir. Bunlardan birincisi lokasyondur. Lokasyon, mekandaki mutlak bir noktaya işaret etmekte olup belirli koordinatlardan oluşmaktadır. Bu bağlamda, farklı lokasyonlar arasındaki mesafe mutlak anlamda ölçülebilir bir nitelik taşımaktadır. Yani, lokasyon, yerin nerede olduğunu göstermekte ve dünya üzerinde konumlandırılmasında kullanılmaktadır. Yer kavramının ikinci bileşeni yerelliktir. Yer kavramı bağlamında yerellik, sosyal ilişkilerin maddi boyutunu meydana getirmektedir. Binalar, sokaklar, caddeler, parklar vb. diğer gözle görülür tüm maddi unsurlar yerellik bağlamında ele alınmaktadır. Yer kavramının son bileşeni ise yer algısıdır. Yer algısı daha muğlak bir anlam taşımakta olsa da, temelde yerin çağrıştırdığı duygu ve hisleri ifade etmektedir. Yere ilişkin duygu ve hisler bireysel olabilmekte, bu bağlamda kişisel yaşam öyküsüne dayanabilmekte ya da paylaşıma konu olabilmektedir. Paylaşıma konu olan yer algısı esas olarak medya ve temsile dayanmaktadır.

Bu bakımdan, örneğin Paris, Los Angeles, Tahran gibi şehirler hakkında, söz konusu şehirlerde hiç bulunulmamış olunsa bile, bir dizi anlam (sinema, edebiyat, reklam ve tarih anlatıları vb. ile) üretilebilmektedir.

33.325° K, 44.442° D koordinatlarının işaret ettiği lokasyonu ele alalım. Bu koordinatlar mutlak mekan içerisindeki bir lokasyona işaret etmektedir. Koordinatlar küresel konumlandırma sisteminde konumlandırıldığında, işaret edilen lokasyonun Bağdat olduğu kolayca anlaşılır. Ancak, bu koordinatlar, bize o yerin sahip olduğu lokasyondan başka bir şey anlatmaz. Halbuki, Bağdat aynı zamanda bir yerelliğe, yani maddi bir yapıya sahiptir.

Bağdat’ın sahip olduğu camiiler, evler, pazar alanları, savaştan kalan harabeler ve barikatlar;

tüm bu ve benzeri maddi yapılar, söz konusu lokasyonun yerelliğini, yani kısmen oranın “yer”

olma özelliğini oluşturmaktadır. Belirli bir lokasyona ve belirli bir yerelliğe sahip Bağdat aynı

zamanda bir yer algısına sahiptir. Bağdat’la ilişkili olan algıların bazılar kişiseldir. Bu, orada

olanın bir Amerikan askeri, Şii ya da Hıristiyan olmasına göre değişebilir. Bundan başka,

Bağdat’ın algısında, orada olmakla ilintili olmayan; yani kişisel olmayan ama paylaşılan

anlamlar da vardır. Binlerce kilometre uzakta, son derece farklı bir “yer”de iken, TV

haberlerinde Bağdat’la ilgili görüntüleri görürüz ve bu bağlamda Bağdat’ın bir savaş alanı (ki

başkaları o alanda yaşar) olduğuna, tehlikeli bir yer olduğuna kanaat getirebiliriz. Bu

bağlamda, Bağdat, mutlak mekan içerisindeki bir nokta olma özelliğinin çok ötesine geçer. O,

(3)

bir lokasyona (mutlak mekanda bir pozisyona), bir yerelliğe (kültürel maddi unsurlara) ve bir anlama (kişisel ya da paylaşılan algılara) sahip bir yerdir.

Herhangi bir “yer”de o yerin yerelliği, anlamı ve o yerin pratik edilmesinden oluşan bir kombinasyonla karşılaşılır. Bunların içerisinde, belki de en çarpıcı olanı yerin ya da yerlerin ayırt edici bir yerelliğe sahip olmasıdır. New York gökdelenleri, Paris bulvarları, Los Angeles otobanları ile simgeleşir. Yer, çoğu zaman maddi yapısıyla öne çıkar. Eiffel Kulesi’ni düşünmek, Sydney’deki Opera Evi’ni düşünmek bunun için bir örnek olabilir. Daha gündelik bir bağlamda düşünüldüğünde, tüm dünyadaki yerleşimlerin bir maddi biçime sahip olduğu anlaşılabilir: Kütüphaneler, dükkanlar, sokak ve caddeler… Tüm bu maddi boyut içerisinde bir de bir akış, bir hareketlilik söz konusudur: İnsanların, malların, araçların hareketliliği. Bu bağlamda, her türlü yerin, mistik veya hayali yerlerin bile bir maddi boyuta sahip olduğunu görebiliriz: Bilim-kurgu ya da tamamıyla kurgu edebiyatındaki “yer”ler; tek tanrılı dinlerin cennet ve cehennem “yer”leri; hepsi, bir maddi boyuta sahiptir.

Anlam düşüncesi (yere ait algı), 1970’lerden beri hümanist coğrafya içerisinde merkezi önemdedir. Bu bağlamda, hümanist coğrafyacılar, lokasyona bir anlam boyutu katarak onu

“yer”e dönüştürmüşlerdir. Anlam, 33.325° K, 44.442° D ile “Bağdat” arasındaki farkı oluşturur. Bağdat’ı bombalayan silahlar 33.325° K, 44.442° D verisiyle doludur; ancak, Bağdat’a ilişkin bir anlamdan yoksundur. Yere ilişkin anlam kişisel; yaşam deneyimine, hatıralara ilişkin olabilir. Bir yer (örneğin 33.325° K, 44.442° D) birisini sevdiğimiz, sevdiğimiz birini kaybettiğimiz ya da en neşeli üniversite yıllarımızı geçirdiğimiz bir lokasyon olabilir. Aynı zamanda, yere ilişkin algı ve anlam, paylaşılan ve bu doğrultuda sosyal bir boyuta da sahiptir. Bu bağlamda New York’taki Dünya Ticaret Merkezi ve İkiz Kuleler, Amerikan gücü, kapitalist hegemonya, maskulenite açısından paylaşılan bir anlam dizgesine sahip olabilir. Belki de, 9/11 saldırısının buraya gerçekleşmesi, İkiz Kulelerin de paylaşılan bir yer algısına sahip olmasındandı. Yoksa, Arizona’daki bir çöl alanına dört tane uçağın düşürülmesi de pekala bir felaket olurdu. Ancak bir lokasyona, bir maddi boyuta ve en önemlisi de bir anlama sahip bir “yer”e saldırmak, sadece bir noktayı yıkmak değil, aynı zamanda simgesel bir boyuta sahip bir maddi boyuta saldırmak demekti. Dolayısıyla, saldırı yalnızca çelik konstrüksiyona değil ama en önemlisi anlama ilişkindi. Bu tip bir tabiata sahip yer algısı, kuşkusuz zaman içerisinde sabit ve herkes için mutlak bir anlama sahip değildir.

Değişir; yeni anlam boyutları kazanır.

Son olarak, yer, pratik edilir; yani, deneylenir. İnsanlar, bir “yer”de bir şeyler yaparlar,

eylerler. Ne yaptıkları ve nasıl eyledikleri, bir ölçüde, o “yer”in sahip olabileceği anlam için

önemlidir. Örneğin, Çanakkale, bir ulusun kurtuluş mücadelesi verdiği, büyük bir dünya

savaşının gidişatını değiştirdiği ve en önemlisi tarihsel olarak bir ulus olma kimliğini

(4)

yakaladığı bir yer olarak, farklı bir yerdir. O yer, tarihsel olarak çok farklı bir şekilde pratik edilmiştir. Bundan daha sıradan olarak, yer, günlük olarak deneylenen bir tabiata da sahiptir.

İnsanlar işe gider, alışveriş yapar, gezer, boş zaman harcar. İçerisinde eylediğimiz yerin anlamı, bu bağlamda, pratiklere ve pratiklerin düzenli bir şekilde tekrarına bağlıdır. Mekan, kullanılıp yaşandığında “yer” e dönüşür ve bu dönüşümde deneyim, yerin sahip olduğu anlam açısından çok önemlidir.

Maddi boyut, anlam ve pratik; bu üçü yer kavramı bağlamında birbiriyle ilintilidir, birbirinin içine geçmiştir. Yerelliği insanlar tarafından oluşturulan yer, o yerin alması/anımsatması/çağrıştırması istenilen anlama göre inşa edilir. Yerin anlamı, o yerin inşasında maddi boyuta eklemlendiğinde istikrarlı bir ölçü kazanır. Ancak, bu süreç çekişmeye de sahne olur. Yerin farklı insan ve gruplar özelinde farklı anlamlara sahip olması, maddi boyut üzerinde “yerin anlamı”na ilişkin bir mücadeleye dönebilir.

Buraya kadar örneklenen “yer”ler, çok farklı ölçeklerde olabilir. Küçük bir çocuk için oyun odasının bir köşesi, uzay istasyonunda görevli bir astronot için dünyanın kendisi bir yerdir.

Yararlanılan Kaynak: Cresswell, T. 2004. Place: A Short İntroduction. Blackwell: MA.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yarım asırdan beri fırçalanıp silinmekten yarı yarıya incelmiş ve aralarındaki zifti dökülmüş olan güverte tahtaları, sıcakta yan yatıp hızlı hızlı soluk alan

Tam dönüş; merkezlenen ardışık iki metin tümcesinin hem geriye dönük merkezleri hem de olası merkezleri farklı olduğunda oluşan geçiştir. Aşağıdaki örnek metin

Doğum sonrasında anne ve bebek arasında yaşanan fiziksel temas engelleri, anne ve be- beğin ilk temasına ilişkin olumsuz duygular, anne bebek ilişkisinde ve anne bebek arasın-

The pro cessing o f perso n and number features in turkish: An event related po tentials (erp) study1 The pro cessing o f perso n and number features in turkish: An event related

Süleymaniye Kütüphanesi, Milli Kütüphane ve İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi gibi geniş yazma eser koleksiyonlarına sahip kütüphanelerin yanı sıra Türkiye’nin

Bu doğrultuda Assos Antik kenti için bireylerin TripAdvisor, Ekşi Sözlük, Google Haritalar -Yorum ve Foursquare üzerinden yaptığı yorumlar bağlamında, incelenen

Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi, Antalya 1991, Bildiriler (Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Yayınları),

MEHMET A. KÖYMEN — Doktora tezinin konusu : "Kirman Selçukluları Tarihi„ - Selçuk tarihinin ana kaynaklarından biri olan bu eseri tercüme ederken mevzu ile alâkalı en