Tiirk Kordiyat Dern Arş 2000: 28: 752-756
Supravalvüler Aort Stenozlu Dokuz Vakanın Değerlendirilmesi
Uz. Dr. Özlem M
. BOSTAN, Doç. Dr. Ergün ÇİLUludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Çocuk Kardiyo/oji Bilim Dalı, Bursa
ÖZET
Bu çalışmada 1994-1999 yılları arasmda tmusı konulan supravalvüler aort stenoz'lu (SVAS) dokuz hasta retros-
pekıif olarak değerlendirildi.
Altısı erkek, üçii kız olan !tasta/arın, tam konulduğunda yaşları 1-15 yaş (ortalama 6.4
±
5.3 yaş) arasındaydı.Williams sendromlu SVAS hastalarında tam konulma yaşı
4.8
±
3.6 yıl, diğerSVAS hastalarında ise 8.5±
6.9 yılidi. Erkek hastaların beşinde Williams sendromıma ait ti- pik klinik bulgular mevcutken, diğer dört hasta fenatip olarak normaldi. iki hastanl/Zda birinci dereceden akra-
balık mevcullu (kardeş çocukları). Ekokardiyografik ça-
lışmada darlık bölgesinde gradient 38-180 mmHg arasın
da, ortalama 95±45 mmHg olarak ölçiildü. Yedi hastaya
yapılan kalp kateterizasyonu SOlll/Cu darlık bölgesindeki gradient ise 35-200 mmHg arasmda, ortalama 98±50 mmHg olarak tespit edildi. Anjiokardiografide, yedi has- tada supravalviiler bölgede kum saati şeklinde darlık gö- rüldü. Beş hastaya cerrahi tedavi uygulandı. Hastalardan biri ameliyattan sonra erken dönemde kaybedilc/i. Diğer bir hastada ise, ameliyat sonrası izlemele aort gradienti- nin gittikçe artması üzerine tekrar kalp kateterizasyonu
yapıldı ve 80 mmHg grac/ie/11 ölçüldü.
Aort stenozunun diğer tiplerine göre c/alta nadir olan SVAS, klinik olarak; Williams sendromunun eşlik euiği
vakalar, otoıomal dominant geçiş gösteren ailesel vakalar ve sporadik vakalar olarak görülebilir. Her iiç vaka şekli
ni içeren bu çalışmada, supravalviiler aort stenoıu1tun bulguları, tanı konulma yaşı ve geç tam alma nedenleri li- teratür gözden geçiri/erek incelenmiştir.
Anahtar kelimeler: Suprava/vüler aort stenow, Williams sendromu
Supravalvü
ler aort stenozu(SV AS),
çıkan aortanıntokat veya diffüz şekilde
olabilen konj
enital darlığıdır (1). Patolojik anatomisi ilk olarak 1842'de Chee-
vers
tarafından tanımlanmıştır (2).W
illiams 1961 'de,ci
n yüzü olarak da ifade edilentipik yüz görünümü,
mental retardasyon ve SVAS'ınbirli kte
görüldüğüdört
hasta bildirmiştir (3).SV AS
ayrıca,otozomal
dominant kahtım gösterenailesel
tipteve
sporadikvakalar
şeklinde de görülmektedir (4).Alıııdığı tarih: 9 Şubat 2000, revizyon 24 Ekim 2QOO
Yazışma adresi: Doç. Dr. Ergün Çil, Uludağ Universilesi Tıp
Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk
K:ırdiyoloji Bilim Dalı, Görükle, 16059 Bursa Tlf: (0224) 442 8694 Faks: (0224) 442 8143
Bu çalışmada, beşi Williams sendromu bulgularına
sahip, SV
AS tanısıalan
dokuz hasta klinik ve labo- ratuar
bulguları, tanı konulma yaşlarıve
tanı konui- mada gecikme nedenleriyönünden
incelenmiştir.HASTALAR ve BULGULAR
Çocuk Kardiyoloji Polikliniği'ne 1994-1999 yılları arasın
da başvuran ve SV AS tanısı alan dokuz hastanın altısı
erkek, üçü kız idi. Tanı konulduğunda yaşları 1-15 yaş
(ortalama 6.4 ± 5.3 yaş) arasllldaydı. Williams sendromlu SYAS hastalarında tanı konulma yaşı 4.8 ± 3.6 yıl, diğer
SY AS hastalarında ise 8.5 ± 6.9 yıl idi. Hastaların ilk doktora başvurma ile tanı konulmaları arasında geçen süre 2.1 ± 2.2 yıl idi. Bu süre Williams sendromunda 1.6 ± 1.6
yıl, diğer SY AS olgularında 2.8 ± 3.0 yıl idi. Non- Williams SYAS'lı hastalardan ikisi kardeş çocukları idi.
Erkek hastaların beşinde Williams sendromuna ait tipik bulgular olan, orta hatta birleşen kaşlar, kısa palpebral fisslirler, lıipertelorizm, burun kökünde basıklık, sıra
bismus, inguinal herni, diş anomalileri, burun deliklerinin öne doğru dönük oluşu, geniş üst dudak ve çeşitli dere- celerde zcka geriliği mevcuttu. Dört hasta ise yüz görü- nümü ve zeka düzeyi olarak normald i. Williams sendromu
bulguları olan hasıalarımız mental reıardasyon, inguinal herni ve inmemiş testis gibi nedenlerle başvurdukları sağ
lık merkezlerinde üfürüm sapıanarak bölümümüze gön-
derilmişti. Diğer Williams olmayan dört hasta ise kardi- yovasküler sistem dışı çeşitli nedenlerle başvurdukları
doktorlar tarafllldan üflirüm duyularak gönderildi. Bunla-
rın bir kısmllla daha önce kardiyolojik incelemelerin yapıl
dığı ve kendilerine herhangi bir problem bulunmadığının söylendiği öğrenildi.
Yapılan fizik muayenede,
7
hastada suprasternal ve sup- raklavikuler bölgede tril saptandı. Oskültasyonda ise, has-taların hepsinde aort odağında belirgin olmak üzere, her iki omuza ve boyuna yayılan 3/6 ile 5/6 şiddeti arasında değişen sistolik ejeksiyon üflirlimli duyuldu. Hastaların te- lekardiografileri normaldi. Altı hastanlll elektrokardiogra-
fisiııde sol ventrikül hiperirofisi mevcuttu. Ekokardiyogra- fik çalışmada altı hastada sol ventrikül hiperirofisi bulgu-
ları görüldü. Parasternal uzun eksende yapılan çalışmada,
8 hastada sinotubuler birleşim yerinde daralma sapıandı (Şekil 1 ). Bir hastada ekojenitenin iyi olmaması nedeniyle bu bölge görülemedi ve tanı anjiyokardiyografi ile konul- du. Juguler bölgeden CW Doppler'le yapılan çalışmada, darlık bölgesinde gradient 38-180 mmHg arasında ortala- ma 95±45 mmHg olarak ölçüldü (Tablo 1 ). Hastaların ye- disi ne sağ-sol kalp kateterizasyonu ve anjiyokardiyografi
uygulandı. Sol kalp kateterizasyonunda darlık bölgesinde gradient 35-200 mmHg arasında, ortalama 98±50 mmHg
Ö. M. Bostan ve ark.: Supravalvuler Aort Stenoz!tı Dokuz V akanlll Değerlendirilmesi
!}ckil l. İki boyuılu ekok<1rdiyografide uzun eksende. sinoıubuler bölgede darlık görülmekıedir.
olarak saptandı. Anjiyokardiyografide ise hastaların tü- münde supravalvüler bölgede kum saati şeklinde daralma görüldü (Şekil 2). Ek anomali olarak, sekiz hastada MYP ve mitral yetersizliği, dört hastada hafif aort yetersizliği,
iki hastada hafif periferik pulmoner dar! ık, iki hastada bi- küspid aorta, bir hastada brakiosefalik arter ve sol karotis
konnıniste de darlık saptandı. Williams sendromlu hastala-
rın tamamında MYP+MY mevcuttu Ayrıca dört hastada sol koroner arterde, bir hastada her iki koroner arterde ge-
nişleme saptandı (Şekil 2).
Supravalvüler aort stenozlu beş hastaya cerrahi tedavi uy-
gulandı. Yeni tanı konulan ve kalp kateterizasyonu yapılan
bir hastaya cerrahi tedavi kararı alınırken, 35 mmHg gradi- ent saptanan bir hasta şimdilik izleme alındı. Ekokardiyog- rafi ile tanı konulan iki hastaya ise kalp kateterizasyonu planlandı. Üç hastaya yama ile genişletme, iki hastaya ise dar segmentin rezeksiyonu ve uç-uca anastomoz uygulan-
dı. Williams sendromlu bir hasta ameliyat sonrası düşük
kalp debisi nedeniyle erken dönemde kaybedildi. Ameliyat
sonrası izlemdesadece bir hastadaaort gradient i artış gös-
Şekil 2. Sol venıriküle sağ oblik pozisyonda yupılan anjiogralidc.
suprav:ılvüler bölgede kum suuıi şeklinde darulm<~ (sol ok) ve sol koroner arıerde genişleme (sağ ok) görülmekıedir.
terdi. Dört yıl önce ameliyat olan bu hastaya ikinci kez kalp kateterizasyonu uygulandı ve darlık bölgesinde 80 mmHg gradient saptandı. Diğer hastalarda ise izlenıde be- lirgin bir gradient artışı saptanmadı.
TARTIŞMA
Aort stenozunun
diğertiplerine göre daha nadir gö- rülen SV AS, klin
ik olarak üç şekildeortaya
çıkar.Wi
lliams sendromuile b
irlikte görülme sıklığı%28- 50 , normal yüz görünümü ve zeka düzeyi
ile giden,orozoınal
dominant
geçişgösteren ailesel
şekli%20, yine normal yüz görü
nümüve zeka düzeyine sah
ips poradik vakalar
şeklindegörü lme
sıklığı %50 ola-rak
bildirilmiştir (4).Bizim
hastalarımızın beşindeWilliams sendromu
bulgularıbi
rlikte idi.
İkihasta-
mız kardeş çocuklarıydı. İki hastamız ise sporadik vaka olarak kabul edild
i.Hastalarımızın
ilk doktora
başvurmave üfürüm duy- ma ile,
tanı almaları arasındaortala ma 2.1
yılgibi uzun bir sürenin
olduğugörüldü. Bu süre W
illiamssendromlu hastalarda 1.6
yıl, diğerhastalarda ise 2.8
yıl idi. Hastalarımız
iki alt gruba
ayrılarak tanıkonulma
yaşları incelendiğinde,Wi
lliams sendromu ile birlikte görülen SVAS
olgularında tanınındaha e rken
yaşlarda konulduğu görülmüştür(4.8 ± 3.6
yıla karşı
8.5 ± 6.9
yıl).Vaka
sayısının azlığınede- niyle bu rakamlar
arasında istatistiksel
anlamlıfark-
lılık saptanamamış
olmakla birl ikte literatürde de be nzer
şekildeWilliams sendromu olmayan hasta
- larda tanıgöreceli olarak geç
konulmaktadır. Kardeş çocuklarıolan ik
i vaka dışında,Wi
lliams sendromu o
lmayan diğeriki
vakanın tanı konulduklarında1 4 ve 15
yaşında olduklarıgörül mek tedi r.
AyrıcaWilliams send romu olmayan SV AS
hastalarında tanının30
yaşınakadar
geeikebildiğibildiri lmek - tedir
(5). Dağlarve
arkadaşlarının (6) bildirdiği8
SVAS'Iı
olgun un
yaş ortalamaları14.5 ± 7
yıldır.SV
AS'Iıhasta la rda
tanınıngecikme nedenlerinden birisi, aort
darlığınaait gradientin
yavaş artmasıve ço k yüksek
değerlere ulaşmadan yakınmayayol
açmaması
olab ilir.
Hastalarıınııda gördüğümüz diğerbir neden de, tek klinik bulgu olan üfüri.im nedeniyle götürüldükleri
doktorların, hastanınya-
kınması olmanıası
nedeniyle tabloya fazla önem ver-
ınenıeleridir. Bazı
has talara ekokardiyografi
yapıl masına karşın,deneyim
eksikliği, seyrek görülen bir
hastalık olması
nedeniyle akla getirilmemesi,
ekoje-Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000: 28: 752-756
Tablo 1. Supravalvülcr aort stenozlu hastaların klinik özellikleri
H asta
Yaş/ Tanı TanıdaWilliams Aile
Eşlikeden kardiak an amaliler Aort
gradieııtiAmel iyat Sonuç
No C ins
Yaşıgecikme Sendromu öyküsü ( kaleler)
Şekli(yıl) (yıl) (yıl) bulguları
mmHg
ı
10/E
43.5 + Yok MVPtMY +periferik PStA Y
200Yama ile
İzleıııdegradient
80mmHg oldu .
genişlcınıe
2. K ez amel iyat
kararı alındı.2
ll/E
8o + Yok MVPtMY 55 Yama ilc Ameliyat
sonrası gradienı18 mmHg.
Klinik i z lc m dc.
3 3.5/E
22 + Yok MVPtMY+AY 80 R ezeksiyon ve uç· Ameliyat
sonrasıe rken
uca
anasıaınozdönemde ex.
4
15/E
9o + Y o k MVPtMY
68Yama ile
gcnişleınıeAmeli yat
sonrası gradienı20 mmHg.
K linik izlemde 5 5.5/E
ı2.5 + Yok MVP+MY
+Biküspiı Aorıa38(Eko) - K a lp kate terizasyon
plandı.6
14/K 14 o Yok MVPtMYtAY 103
-Acil ameli yat
kararı alındı.7
2.5/K 2.5
2Var Yok
70(Eko)
-Kalp
kaıcıerizasyonu planlandı.8 15/K 1 5
7Yok MVP+AY+B rakiosef alik arter ve 1 35 Rezeksiyon ve u ç- Ameliyat
sonrasıgradient 40 mmHg.
sol
karoıis koınıııünisıe darlık9
5/E 2.5 2 Var H afif peri ferik PS, MVPtMY
nite
bozukluğugibi nedenlerle supravalvüler bölge- nin iyi
değerlendirilemeıneside
tanıgecikmesine yol açabilmektedir. Williams sendromlu hastalarda ise bu sendroma özgü bir klinik bulgu olan
aşırıürkek- li k, ajitasyon gibi nedenler (4) ve ekoje nite bozuklu-
ğu
iyi bir ekokardiyografik
çalışmayıengelleyere k
tanı
gecikmesine yol açabilirken, mental retardas- yon, strabismus, inguina l he rni gibi ek patolojiler
hastayı
doktora ve hastan eye daha
sıkgetirtmekte ve
tanının
görece) i olarak
diğerSY
AS'lıhastalardan nispeten daha erken
konulmasınayol açabilm ek- tedir.
Hastaların
%89'unda ek kard iyak bu lgu (Williams sendromlu hastalarda %100,
diğer SVAS'lıhastalar- da %75)
saptandı(Tab lo 1).
Yapılan çalışınalardasupravalvüler aort ste nozlu
hastalarınüçte iki sinde valvüler, supravalvüler ve periferik tipte pulmoner stenoz, mitral valv prolapsusu, biküspid aorta, sub- valvüler aort stenozu, aort koarktasyonu, patent duk- tus arterioz us gibi ek kardiyak anomaliler de bildiril-
miştir
(7-13).
Ayrıcakoroner arterierin
ostiumlarındave arkus
damarlarındada
darlıklarsaptanabilir (1,4,9,14, 1 5).
Çalışmamızdaki olgularıyedis ine kalp kateterizasyonu ve anjiografi
yapılınasına karşınan- ca k ikisinde hafif periferik pu lmoner stenoz tespit edildi (%22).
Hastalarımızdanbirinde anjiokardi-
u ca anas tomoz K linik izlem de.
35
-Klinik
izleıııde.yografik
çalışmadabrakiosefalik arter ve sol karotis kornuniste
darlıktespit ed ildi.
Sol kalp anjiografisinde tüm hastalarda, supravalvü- ler aort stenozunun literatürde en
sıkgörül en tipi olarak bildirilen (%50-75) si netübüler
birleşimye- rinde kum saati
şeklindedaralma görüldü.
Yapılanpato lojik
çalışmalardabu bölgede, media
tabakasında
kalıniaşmave displazi tespit
edilmiştir.Bunun so- nucu olarak hemodinamik strese
gerektiğigibi cevap
veremediği
için
darlıktaprogresif bir artma görülü r (14-16). Anji okardiyografik ince le mede
ayrıcadört hastada sol koroner arterde, bir hastada ise he r iki koroner arte rde
genişlemetespit ed ildi.
Çeşitli çalışmalarda koroner arter
çıkışlarında darlıkyoksa, artan sistolik
basınca bağlıolarak koroner arterlerde anev-
rizınaya
kadar varab ilen
genişlemeler olabileceği bildirilmiştir (ı,4,9,15, 16).
Hastalardan
beşinecerrahi tedavi
uygulandı.Üç has- taya yama il e
genişletme,iki hastaya ise dar segmen- tin
çıkarılmasıve uç uca
anastaınoz yapıldı.Supra- valvü ler aort stenozunda amel iyat
sonrasımortalite
oranı
%5 olarak
bildirilmiştir(4). Williams sendrom- lu 3.5
yaşındakibir
hastaınızoperasyon
sonrasıe r- ken dönemde kaybedildi. Mortalite nedeni otopsi ya-
pılamadığı
iç in tam olarak tespit edilememesine kar-
Ö. M. Bostan ve ark.: Supraı•a/vuler Aort Stenozlu Dokuz Vakamn Değerlendirilmesi
şın, düşük
ka
lp debisi gelişen hastada koroner hasar-dan
şüphelenildi.Anatomik defektin
yapısındando-
layı
balon anjiyoplasti etkili bir tedavi olarak görül- mez
(1).Bu nedenle
hastalarımızınhiç bi
rineanji- yoplasti de
nenmedi.Yapılan çeşitli çalışmalarda,
izole supravalvüler aort
stenozunun otozornal dominant
kalıtımla geçtiği,fa- kat
değişikpenetrasyonla r
gösterebileceğibildiril-
ıniştir (17-19).Bu tablo ya yolaçan patoloj inin ise
elastin geninin bulunduğu7qll.23 bölgesindeki gen delesyonuna
bağlı olduğu,klinik ve kardiyevasküler
bulguların
ortaya
çıkışınınise elastin geninin bulun-
duğu kromozoın
bölgesindeki etkilenen
alanın genişliğine bağlı olduğu gösterilmiştir (19-21). Vakaları
ınızdan ikisi kardeş çocuklarıydı. Geniş kapsamlı
in- cele me
yapılarnamasına rağmen,anne-baba ve kar-
deş taramasında başka
vakaya
rastlanmadı.Değişik
klinik tiplerde görülebilen s uprava lvuler aort stenozu ile ilgili ülkemizde, özellikle Williams sendromunun
eşlik ettiği vakalarıkapsayan
çeşitli çalışmalarmevcuttur
(5,6,11-13,22,23).Bunun
yanı sıraailesel vakalarda
bildirilmiştir (24).Bu
çalışmalardada benzer bulgu
lar elde
edilmiştir.S upravalvüle r aort stenozunun
her üç kliniktipini içeren bu
çalışmada,tüm olgulard a
tanıkonu
lmada gecikme m evcutken, vaka
sayısı kısıtlı olmasına bağlıolarak istatistiksel
anlamlılık taşırnamasına karşın,Willi ams sendromu öze lliklerini
taşıyanhas- ta
larda tanınınnispeten daha
erken yaşlardakonul a-
bildiği
dikkatimi
zi çekmiştir.Bunun muhtemel ne- denleri, Williams sendromunun tipik yüz
görünümüile daha kolay
tanınınasıve ilave klinik
bulgularıne- deniyle
sağlık kuruluşlarınadaha erken ve daha faz la
başvurmasıdır.
William sendromu
dışıSV
AS'lıhas-
taları erken tanımak
için ise, aort stenozunun klinik
bulgularını taşıyan
hastalarda,
hastanınyüz görünü- mü norm al ols a
bile, supravalvüler bölgenin dahadikkatli incelenmes inin gere kli
olduğu,ekojenite bo-
zukluğu
nede niyle bu bölgenin hiç
görülemediğidu- rumlarda
bazıolgularda transözofaj iyal
ekokardi-yografi veya anjiografi ye gerek
olabileceği sonucunavarılmıştır.
KAYNAKLAR
ı. Friedman WF: Aortic stenosis. Emmanouilides G, Rie- menschneider TA, Alien HO, Gutgesell HP (eds). Heart Disease in Infants, Children, and Adolescent (5th ed) Vol Tl. Baltimore: Williams and Wilkins, 1995. p. ı 087
2. Chevers N: Observations on the diseases of orifice and val ves of the aorta. Guys Ho sp Rep 1 842;7 :387
3. Williams JCP, Barratt-Boyes BG, Lowe JB: Supra- valvular aortic stenosis. Circulation 1961 ;24: 13 1 ı -8 4. Latson LA: Aortic stenosis: Yalvar, supravalvar, and fibromuscular subvalvar. Gaı·son A, Srieker JT, Fisher DJ, Neish SR (eds). The Science and Practice of Pediatric Car-
dioıogy (2nd ed) Vol I. Baltimore: Williams and Wilkins,
ı 998. p. ı 257
S. Ozergin U, Sunam GS, Yeniterzi M, Yüksek T, So- lak T, Solak H: Supravaıvular aortic stenosis without Williams syndrome. Thorac Cardiovasc Surg ı 996;
44:219-21
6.
Dağlar B, Kırali K, Yakut N, ve ark: Konjenital sup- ravalvüler aort stenozunun tek sinüs aortoplasti tekniği ileonarımı : Orta-uzun dönem sonuçları. Göğüs Kalp ve Da- mar Cerrahisi Dergisi. 1 999; 7: 223-8
7. Hallidie-Smith KA, Karas S: Cardiac anomalies in Williams-Beuren syndrome. Arch Dis Child 1988;53:809-
13
8. Wessel A, Pankau R, Keçecioğlu D, Ruschewski W, Bursch JH: Three decades of follow-up of aortic and pul- monary vascular lesions in the Williams-Beuren syndro- me. Am J Med Genet 1994;52:297-301
9. Kim YM, Yoo SJ, Choi JY, Kim SH, Bae EJ, Lee YT: Natural course of supravalvar aortic stenosis and pe- ripheral pulmonary artery stenosis in Williams' syndrome.
Cardiol Young. 1999; 9:37-41
10. Zalzstein E, Moes CA, Musewe NN, Freedom RM:
Spectrum of cardiovascular anomalies in Williams-Beuren syndrome. Pediatr Cardiol 1991; 12:219-23
ll.
Samanit ÜB, Sarıoğlu A, Saltık L, Ertuğrul E: Wil- liams sendromlu çocuklarda klinik ve kardiyovaskliler bul- gular. Türk Kardiyoloji Dern Arş 1 997;25:375-8 1 12. Akçoral A, Özaksoy D, Oran B, Narin N, Çevik N: A new and rare fom1 of Williams' syndrome. Acta Paediat- rica Japonica 1992; 35:247-5113. Narin N, Özyürek R, Bakiler AR, Parlar A, Arca- soy M, Köprübaşı F: Williams syndrome and subaorıic
stenosis. Clin Genet 1993;44:223
14. O'Connor WN, Davis JB Jr, Geissler R, Cottrill CM, Noonan JA, Todd EP: Supravalvular aortic steno- sis. Clinical and patholojic observations in six patients.
Arch Pathol Lab Med 1 985; 109: ı 79
l S.
Van Son JAM, Edwards WD, Danielson GK: Patho- logy of coronary arteries, myocardium and great arteries in supravalvular aorıic stenosis: Report of five cases withimpıications for surgical treatment. J Thoracic Cardiovasc Surg 1994;ı08:21-8
16. Van Son JAM, Danielson GK, Puga FJ, et al: Sup- ravalvular aortic stenosis: long-term results of surgical tre- atment. J Thoracic Cardiovasc Surg 1994; ı 07:103-1 ı 5 17. Chiarella F, Bl'icarelli FO, Lupi G, Bellotti P, Do-
ınenicucu S, Vecchio C: Familial supravalvular aoıtic ste- nosis:a genetic study. J Med Genet ı989;26:86-92
Türk Kordiyat Dem Arş 2000: 28: 752-756
18. Schmidt MA, Ensing GJ, Michels V V,Carter GA, Hagler DJ, Feldt RH: Aıııosonıal rlominant supravalvular aortic stenosis: large three-generatian family. Am J Med Genel 1989;32:384-9
19. Morris CA, Loker
J,
Ensing G, Stock AD: Supraval- vular aortic stenosis coseggragates with a familial 6;7ıranslocation which distrupıs the elastin gene. Am J Med Genel 1993;46:737-44
20. Lowery MC, Morris CA, Ewart A, et al: Strong car- relatin of elastin deleıions, detected by FISH, with Willi- ams syndrome: evaluation of 235 patients. Anı J Hum Ge- net 1995;57:49-53
21. Olson TM, Michels V V, Lindor NM, et al: Autoso-
ınal dominant supravalvular aortic stenosis: localization to chromosoıne 7. Hum M ol Genel 1 993;2:869-73
22. Özer S, Şenocak F, Öztunç F, ve ark. Williams send- romlu dört vakanın kardiyolojik bulguları. Çocuk Sağlığı
ve Hastalıkları Dergisi 1993; 36:263-73
23. Çit E, Şenkaya I, Cengiz M: Kritik supravalvüler aort
darlıklı bir Williams-Beuren Sendromu. Türk Kardiyoloji
Derneği Arşiv i 1 995; 23:299-301
24. Bilgiç A, Çağlar M, Tuncalı T, Sarıkayalar F: Pato- lojik bulguları yönünden özellik gösteren ailevi supraval- vüler aort sıcnozu. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 1978;21:162-72