• Sonuç bulunamadı

Kafay› Üflütmüfl Romal›lar... Yaflam

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kafay› Üflütmüfl Romal›lar... Yaflam"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Biz çocukken, nazara geldi¤ini zanne-denler tedavi için kurflun döktürürlerdi. T›pk› türbe önünde dua etmek gibi, kur-flun dökmenin de ‹slam’da yeri yoktur; ama günlük yaflam›m›zda torpil yapt›rma-ya o kadar al›flm›fl›z ki, bu huyumuzu en ulu divana kadar tafl›maktan çekinmiyo-ruz. Küçükken bana da kurflun döküldü-¤ünü çok iyi an›ms›yorum. Akl›n›za "Sizin neyinize nazar de¤sin ki?" kabilinden bir soru geliyorsa, bunu bana de¤il rahmetli nineme yöneltmeniz daha do¤ru olurdu. Üstüme örtülen çarflaf›n alt›nda heyecan-la beklerken, eritilmifl metalin suyheyecan-la te-mas etti¤i zaman ç›kan "hisssss!" sesi hâ-lâ kulaklar›mdad›r. Tabii adet oldu¤u üze-re, sanki kaya alt›nda ezilmifl bir ahtapo-tu and›ran metalin bulundu¤u tastan flifa niyetine birkaç yudum su içirildi¤imi de unutmamak gerekir. Bu flifal› suyun beni nas›l etkiledi¤ini kestirmek güç; ama e¤er mahallenizde yang›n ç›kt›¤›nda içinizde karfl› koyulmaz bir keman çalma arzusu olufluyorsa, büyük bir olas›l›kla siz de ay-ni beay-nim gibi o flifal› sudan içmifl olabilir-siniz. Asl›nda, Roma yanarken ‹mparator Neron’un gerçekten keman çald›¤›na dair elimizde güvenli bir kan›t yok; e¤er ger-çekten öyle bir delilik yapm›flsa, büyük bir olas›l›kla çald›¤› minik bir arpe benze-yen "lir"dir. ‹ster keman ister yayl› tanbur çals›nlar, Roma asilzadeleri aras›nda "ka-fay› üflütenlerin" say›s› beklenenin çok üstünde. ‹mparator Caligula’n›n yan›n-da Neron neredeyse ak›ll› birisine benziyor. Caligula o kadar deliymifl ki, kendini tanr› ilan etmifl, hazine-ye gelir sa¤lamak için senatör ha-n›mlar›n› sokak kad›n› gibi

çal›flt›r-m›fl, bütün bunlar yetmiyormufl gibi at›n› meclise senatör olarak sokmufl!

“Peki ama”, diyeceksiniz, “o zamanlar ne bugünkü ‹stanbul ya da Ankara’dakine benzer bir trafik, ne de SSK hastanelerin-de muayene olmak için saatlerce bekle-mek, ne de devlet dairelerinde ‘Bugün git, yar›n gel’ olmad›¤›na göre Roma’l›la-r›n neden kafay› üflüttüklerini anlamakta güçlük çekiyorum.” Hakl›s›n›z; ama son y›llarda ortaya at›lan bir tez, bu soruya aç›kl›k getirdi: Uzmanlara göre, eski Ro-ma’daki akli dengesizli¤in en büyük nede-ni kurflun.

Kurflun, insano¤lunun ilk keflfetti¤i

elementlerden biridir. Zor paslanan, daya-n›kl› ve kolayca flekillendirilebilen kurflu-nun bu özellikleri eski Romal›lar›n gözün-den kaçm›yor ve k›sa zamanda su tafl›ma-s› kurflundan imâl edilen borularla yap›l-maya bafllan›yor. (Kurflunun kimyasal semboli Pb zaten eski Latincede plum-bum [tesisatc›, borucu] kelimesinden kay-naklan›r.) Hernekadar kurflun borulardan akan su hendekten veya tafl oluklardan akana göre çok daha temiz görünse de kurflunun çok toksik bir madde olmas›, bu suyu içenin zehirlenmesine neden ola-bilir. Zehir, özellikle sinir sistemini, mide ve ba¤›rsaklarla, kan yapan dokular› etki-ler. Hastan›n rengi solar, kolayca sinirle-nir, s›k s›k kab›z olur. Kurflun zehirlenme-si, çocuklarda beyni etkileyip felç, körlük

ve sa¤›rl›¤a yol açabilir.

Roma’l›lar›n yemek içmeye ne kadar düflkün olduklar›n› duy-muflsunuzdur. Zaman›n en po-püler içkilerinden biri, kurflun f›-ç›larda saklanan "sapa" dedikleri üzümsu-yu. Romal›lar sapay› hem içki, hem de ye-meklerine tad vermek için salça olarak kullan›yorlarm›fl.

E¤er siz de benim gibi çevre tarihine merakl›ysan›z, bir çevre sorunu ortaya ç›k-t›¤› zaman k›sa bir süre sonra bu konuda bir "uyaran›n" da ortaya ç›kt›¤›n›, fakat ço-¤unlu¤un bu uyarana genellikle kulak as-mad›¤›n› ö¤renirsiniz. Örne¤in, ormanlar›n yok edilmesinin, erozyon dahil ne gibi fela-ketlere yol açabilece¤ini, ünlü filozof Efla-tun MÖ 5. yüzy›lda uyarm›flt›. Yine ayn› za-manlarda, Romal› Tacitus, kendisi mühen-dis oldu¤u halde, afl›r› baraj yap›m›na kar-fl› ç›karak örnek bir ekolojik tav›r

sergile-Yaflam

104Haziran 2003 B‹L‹MveTEKN‹K

S a r g u n A . T o n t

(2)

miflti. Bugünlerde gündemden düflmeyen hava kirlili¤inin sa¤l›¤›m›z› nas›l etkileyebi-lece¤ini, ‹ngiliz bilimadam› John Evelyn 17. yüzy›lda belirtmifl, atmosfere at›lan gazlar›n bir gün küresel ›s›nmaya yol aça-bilece¤i, bundan yüz y›l önce fiziksel kim-yan›n babas› Svante Arhenius taraf›ndan ortaya at›lm›flt›. Kurflun konusunda durum pek farkl› de¤il. Bu kez uyar›y› yapan Mar-cus Vitruvius Pollio (MÖ 1. yüzy›l) ad›nda bir mühendis: "Kurflunla çal›flanlar›n beniz-leri soluk olur. Kurflun, dökülürken havay-la kar›fl›r, ortaya pis kokulu gazhavay-lar ç›kar ve bu gazlar kiflinin vücuduna girerek uzuvlar-daki kan› çalarlar. Bu nedenden ötürü, sa¤l›k aç›s›ndan su, kurflun borularla tafl›n-mamal›d›r." (http://www.rad-ford.edu/~wkovarik/lead/quotes.html)

Eski mühendislerin günümüzdekiler-den ne kadar de¤iflik bir çevre e¤itimi al-d›klar›n›, do¤rusu çok merak ediyorum; ama biz yolumuza devam edelim. Romal› doktor Bernardo Ramazzini, 1700 y›l›nda yazd›¤› bir kitapta kurflun madenlerinde çal›flanlar›n hayalet ve kötü ruhlarla karfl›-laflt›klar›ndan bahseder ve Amerikal› Ben-jamin Franklin (18. yüzy›l) kurflun zehir-lenmesinin 60 y›l öncesinden beri bilindi-¤ini, fakat koruma yöntemlerinin al›nma-d›¤›ndan yak›n›r. Bu uyar›lara flimdi oldu-¤u gibi o zaman da en ünlü popüler bilim dergisi olan Scientific American dergisi 1852 y›l›nda son noktay› koyuyor:" Kur-flun hangi maddeyle kar›flt›r›l›rsa kar›flt›-r›ls›n, sa¤l›¤a zararl›d›r".

1920’li y›llarda petrole kurflun kar›flt›-r›l›nca motorun çok daha üstün bir per-formans verdi¤i anlafl›l›yor ve dolay›s›yla tekrar alevleniyor. Harvard Üniversite-si’nden Prof. Alice Hamilton’›n bafl›n› çekti¤i bir grup akademisyen, petrole kurflun yerine alkol eklenirse ayn› üstün performans›n elde edilebilece¤ini iddia ediyor. Bu öneriye General Motors flirke-tinin bafl› Thomas Midgley s›cak bakar-ken, büyük petrol flirketleri karfl› ç›k›yor. Midgley’in sonradan fikir de¤ifltirip kur-flunlu benzini desteklemesi, ortal›¤› daha da kar›flt›r›yor ve Prof. Hamilton, zama-n›n en büyük petrolcülerinden biri olan Charles F. Kettering’e "Sen bir katilsin!" demekten bile çekinmiyor. K›sacas›, ABD’de petrole kurflun eklenmesi bundan ancak 20 y›l kadar önce yasaklanabiliyor. Petrolün ne kadar yayg›n bir flekilde kul-lan›ld›¤›n›, kaza ve dikkatsizlik sonucu ne kadar kolayl›kla yay›l›p çevreyi kirletebile-ce¤ini gözönüne al›rsan›z zarar›n boyutla-r› kendili¤inden ortaya ç›kar.

Gelelim ülkemizdeki geliflmelere: Kay-seri-Kültepe’de yap›lan kaz›lar MÖ 2000 y›llar›nda Anadolu’dan kurflun, gümüfl, bak›r ve alt›n›n Mezopotamya’ya ihraç ve oradan da kalay ithal edildi¤ini gösteri-yor. Truva’da yap›lan kaz›larda bulunan kurflun parçalar›n›n, MÖ 500 y›llar›nda, belki de daha öncelerden beri iflletildi¤i bilinen Balya madenlerinden geldi¤i düflü-nülüyor. (Z.Akyol ve H. Pehlivano¤lu, Ma-den Etüd ve Arama Dairesi 50. Y›l Sem-pozyumu Bildirileri, s:45-53). Madencilik alan›nda bu kadar eski bir geçmifli olan ülkemizde, kurflunun çok yayg›n bir flekil-de kullan›ld›¤› gün gibi aflikâr.

Ülke genelinde kurflun kirlenmesinin ne boyutlara ulaflt›¤›n› kestirmek güç. Eli-mize geçen birkaç bilgi pek rahatlat›c›. AG‹T'e (Avrupa Güvenlik ve ‹flbirli¤i Tefl-kilat›) göre, Porsuk ve Sakarya bu aç›dan Avrupa'n›n en kirli nehirleriymifl. Avrupa standartlar›na göre kurflun s›n›r› litrede 10 mikrogram oldu¤u halde, Porsuk'ta 13,67, Sakarya'da ise 10,33 mikrogram-m›fl.

Tabii, o zaman akla gelen soru: Roma ‹mparatorlu¤u’nun sonunu getiren kur-flun, atalar›m›z› nas›l etkiledi? Zaman dar-l›¤› yüzünden Osmanl› saraylar›nda kur-flun borular›n veya f›ç›lar›n ne zaman dev-reye girdi¤ini ve ne kadar kullan›ld›¤›n› ö¤renemedik. Osmanl› hanedan›ndan çok de¤erli sultanlar›n ç›kt›¤›ndan kimsenin flüphesi olmas›n; ama, arada s›rada da ol-sa delilik aç›s›ndan Romal› imparatorlar› aratmayacak olanlar da ç›kmam›fl de¤il. Örne¤in, Birinci Ahmed’in yerine tahta geçen Birinci Mustafa, Divan-› Huma-yun'da taz› gibi z›plamaya bay›l›rm›fl. Di-¤er bir e¤lencesi de vezirlerin kavuklar›n›

bafllar›ndan eliyle ç›kart›p yerde yuvarla-makm›fl. Romal› Caligula’n›n at›n› senatör yapt›¤›ndan yukar›da bahsetmifltik; ayn› flekilde at›na çok düflkün olan Deli ‹bra-him ise, sandala at›ndan inmeden binme-ye çal›flm›fl fakat baflar›l› olamam›fl. Bu sultan›n deli lakâb›n› ne kadar haketti¤i-ni, saray›n havuzundaki bal›klar› para ata-rak beslemeye çal›flmas›ndan anl›yoruz. Saray› kemersiz bir entari giyerek akflam-lar› gizlice terkeden Dördüncü Murat, so-kaklarda deliler gibi dolafl›p önüne geleni k›l›çtan geçirirmifl. Mustafa ve ‹brahim hakk›nda fazla bilgimiz yok; ama Murat’›n flaraba düflkün bir hükümdar oldu¤unu bi-liyoruz. E¤er Osmanl›lar flarab› Romal›lar gibi yap›yorsa, bu delili¤in kayna¤› kur-flun olabilir. Umar›z genç tarihçilerimiz-den birisi bu konuda bir araflt›rma baflla-tarak bizleri ayd›nlat›r.

Di¤er birçok çevre sorununda oldu¤u gibi kurflun konusunda da ifller siyah ve-ya beve-yaz de¤il. Günümüzde duvardaki bo-yalardan tutun, elektrik malzemelerine kadar say›s›z endüstriyel üründe kullan›-lan kurflunun tehlikesi dikkat edildi¤i tak-dirde s›f›ra indirilmese bile, zarars›z bir boyuta indirebilir. S›ras› gelmiflken, en tehlikeli kurflunun tabanca namlusundan ç›kt›¤›n› söylemekte fayda var. Bütün bu yazd›klar›m›z› gözönüne alarak "Yar üstü-ne yar seveni" ille de kurflunlamak iste-yen bayanlar, silah çekmek yerine yavuk-lular›na kurflun döktürsün ve tabii "flifal›" sudan içirmeyi de ihmal etmesinler. Fakat acele edin; çünkü benim cefakâr bisikle-tim Düldül, gelecek seçimleri kazan›r ka-zanmaz kurflun döktürmeyi yasak eden bir kanunu meclise getirecek. Bizden söy-lemesi.

105

Referanslar

Benzer Belgeler

Ankara Büyük şehir Belediyesi ASKİ Genel Müdürlüğü, şehre içme suyu getiren ana isale hattında dün meydana gelen patlamadan sonra ar ızanın giderilmesinin 3 gün

Kendisi de eski bir ASK İ çalışanı olan Hacı Baydar ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından ilk kez 1969 yılında oluşturulan Işıklı Baraj

Gorulmus olan; kat'i olarak belli olan, belli, olculu, tayin ve .tespit olunmus kararlastmlrms.. Mesinden yaptlm1~ hayvanlara kullamlan

Klor sekonder dezenfektanlardan biridir, ancak klor eklenmesinden önce biyolojik olarak etkin bir ön filtrasyon yapılmadığı takdirde ozonlama işlem sonucu oluşan

Eski Arecibo gökbilimcisi olan Emma- nual Momjian’sa, bu molekülleri göre- bilmemiz için Arp 220’de bunlardan çok miktarda olmas› gerekti¤ini öne sürüyor ve flöyle

California Üniversitesi’nden (Berkeley) gezegen avc›lar›, daha önce çevresinde iki gaz devi gezegen belirlenmifl olan Gliese 876 adl› y›ld›z›n çevresinde dola- nan bir

- Eddy: Akarsuyun içinde ak›nt›ya karfl› engel oluflturan her cismin hemen arkas›nda ya da nehir kenarlar›ndaki girintilerde akarsuyun yüzeyinde bir ters ak›nt›

A¤r›yla ilgili kal›t›msal bozukluklarla ilgili olarak yap›lan birkaç yeni çal›flmaysa, “Nav1.7” ad› verilen ve duyu sinirlerinde oldukça bol bulunan bir..