• Sonuç bulunamadı

Belediye’nin aldığı karar, halkın mağduriyetine çözüm yaratmak bir yana da ha mağdur olmasına yol açacaktır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Belediye’nin aldığı karar, halkın mağduriyetine çözüm yaratmak bir yana da ha mağdur olmasına yol açacaktır"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EKOLOJİ KOLEKTİFİ: SU KAYNAKLARININ TÜKENMESİNDEN ANKARALILAR DEĞİL, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SORUMLUDUR.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Belediye Encümeni’nin 1358 sayılı ve 18/05/2007 tarihli kararı incelendiğinde alınan acil tedbirlerin Küresel Isınma nedeniyle ortaya çıkan su kaynaklarındaki yetersizliklerle ilgili olduğu belirtilmekte, ancak kararda belirtilen önlemlerin hiçbiri su kıtlığına çözüm olabilecek önlemler olmadığı gibi susuzluk sorununun gerçek nedenlerini ve sorumlularını gizlemektedir. Belediye’nin almış olduğu karar, çevre sorunlarını “Ayşe Teyze’ye” havale eden çarpık kamu yönetimi anlayışının bir uzantısıdır.

BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son raporu, küresel ısınmanın doğada kendiliğinden ortaya çıkmadığını, insan eylemlerinin doğa üzerindeki bir sonucu olduğunu ve yanlış politikalar terk edilmeden insanlığın büyük bir felakete sürüklendiğini açıkça ortaya koydu.

Çevre ile ilgili politikaların enerji, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörlerde uygulanan politikalarla ilgili olduğu gözetilmelidir. Bir yandan küresel ısınmaya yol açan tesisleri sınırlayıcı önlemler alınmayarak hatta bu yatırımlar teşvik edilirken diğer yandan kamusal politikalardaki bu yanlışlığın faturası yurttaşlara çıkartılmaya çalışılmaktadır.

“Hortumla araç yıkamanın yasaklanmasına, ancak kova ile araba yıkanmasına müsaade edilmesi” ya da “halı, kilim ve benzeri eşyaların sokak ve caddelerde yıkanmasının yasaklanması” gibi çevre sorunları konusundaki uzmanların ve hukukçuların gülerek karşılayacakları sözde tedbirlerle susuzluk sorununa çözüm bulunamayacağı çok açıktır.

Belediye’nin almış olduğu karar, çevre sorunlarını “Ayşe Teyze’ye” havale eden çarpık kamu yönetimi anlayışının bir uzantısıdır.

Hukuk tekniği açısından da alınan karar son derece sorunludur. Belediye’nin aldığı karar, halkın mağduriyetine çözüm yaratmak bir yana da ha mağdur olmasına yol açacaktır. Kabahatler Kanunu’na göre zaten yasak olan davranışlara ayrıca zabıta marifetiyle Belediye’ye ceza kesme yetkisi verilerek önleyici tedbirler alınması anlaşılabilir bir durum değildir.

Kişi başına su kullanım oranları, aynı zamanda -OECD verilerinden de görüleceği gibi- toplumların refah seviyeleri ile doğrudan ilgilidir. Türkiye gibi ciddi gelir adaletsizliklerinin olduğu bir ülkede bu tarz uygulamalar ile yoksul kesimler aleyhine su hakkı gibi artık temel insan hakları arasında sayılan haklar konusunda büyük eşitsizlikler yaratılacaktır. Somut söylemek gerekirse; evinin önünde arabasını ya da halı ve kilimini yıkayan varoşlarda yaşayan yurttaş cezalandırılırken, parasıyla bu işlerini çok daha fazla su tüketerek yapan özel şirketlere gördürenlerle ilgili hiçbir kısıtlamaya gidilmektedir. Ayrıca ceza yazdırılan fiil muğlak olup bu durum karşısında yurttaşların belediye zabıtasının keyfi uygulamalarına maruz kalması kaçınılmazdır.

Bu tarz tedbirler yerine önemli su havzalarımızdaki, kirli sanayi yatırımlarını durdurmak ve denetimlerini arttırmak, kıyılarımızı ve nehirlerimizi kirleten sanayi kuruluşları ile ilgili ciddi yasal düzenlemeler getirmek daha faydalı olacaktır.

En azından belediyenin küresel ısınma ve su sorunu ile ilgili toplu taşımayı özendiren ya da atıksu arıtma ve yeniden kazanım tesisleri ile ilgili yatırımlar ve açılımlar yaratması daha doğru bir yerel yönetim anlayışı olacaktır.

Ekoloji Kolektifi adına Av. Mehmet HORUŞ 04.06.2007

(2)

KONU İLE İLGİLİ DİĞER HABERLER:

" "Başkent Bu Yıl Yemyeşil Bahçelere Hasret Kalacak

" "Ankara da Yaşanan Su Sorununun Suçlusu Bulundu! Küresel Isınma (TMMOB PMO)

" " " "'Su Miktarı Fazla Gösteriliyor'

" " " "'Amaç Para Kazanmak Mı?'

" " " "'Mazot Parası Almamız Lazım'

" " " Halı Yıkama Yasağı Getirildi

" " "Melih Gökçek'in Başkentin Su Kaynakları ile İlgili Yanlışları

Referanslar

Benzer Belgeler

KARAR NO 77 : Tekirdağ İli, Süleymanpaşa İlçesi, Eskicami Mahallesi, 700 ada, 37 ve 237 nolu parseller, 360 ada, 36-44-45 nolu parsellerde kayıtlı taşınmazlara

KARAR NO 28 : Tekirdağ Ġli, SüleymanpaĢa Ġlçesi, Eskicami Mahallesinde bulunan tapuda 1620 ada, 111 nolu parselin bulunduğu yol Tekirdağ BüyükĢehir

KARAR NO 145 : Tekirdağ İli, Süleymanpaşa İlçesi, Hürriyet Mahallesi, 2060 ada, 1 nolu parsel ve 2062 ada, 1 parsel numaralarında kayıtlı

Maddesi gereğince Belediye Başkanı 04 Temmuz 2012 tarih ve 689 sayılı Belediye Meclis Kararını “İmar Mevzuatına ve Plan bütünlüğüne aykırı

ç) Bahçe içerisinde veya bina giriş cephesinde toplu ticari tanıtım tabelası için uygun yer olmaması durumunda bina cephesinde zemin kat tabliye üst kotunu aşan veya

(teknik alt yapı alanı) alapının konut alanına dönüştürüldüğü,yasal ve pratikteki tanımı ve içeriği nedeni ile genel kararlar üreten bir Nazım İmar Planında

şeklinde plan notları düzenlenmiştir. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Çankaya Belediye Meclisi'nce alınan 2/3 ısrar kararı dava konusu edilmiş ve Ankara 8. Çankaya

Mamak Belediye Meclisi'nin 05.02.2007 tarih ve 133 sayılı kararı ile: dava konusu 619, 943, 1038, 557, 558, 559, 560, 561, 562, 563, 565 sayılı parsellerin olduğu yerin,