• Sonuç bulunamadı

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME"

Copied!
41
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Devamı

(2)

PSİKOMOTOR ALAN

 Psikomotor sözcüğünü Türkçe’de “Devimsel, Devinsel, Devinişsel, Devinimsel” gibi değişik kelimelerle de ifade edildiği görülür.

 Psikomotor Alan duyu organları zihin ve kasların birlikte çalışması sonucu ortaya çıkan davranışları içerir.

Psikomotor davranışlar zihin ve kasların ortak çalışması sonucu ortaya çıkan davranışlardır.

Yürümek, konuşmak, yazmak gibi günlük hayatımızda sürekli kullandığımız beceriler; dans etmek, gitar çalmak, futbol oynamak gibi uzmanlık gerektiren beceriler de psikomotor becerilerdir.

(3)

Psikomotor alan hedef davranışlar;

5 basamakta sınıflandırılır

1) ALGILAMA(UYARILMA)

2) KLAVUZ DENETİMİNDE YAPMA

3 )BECERİ HALİNE GETİRME

4)DURUMA UYDURMA

5) YARATMA(OLUŞTURMA)

(4)

o

o UYARILMA: Bireyin, zihin kas senkronizasyonunu gerektiren  bir işe,duyuları ve tüm vücüduyla hazır olduğu basamak.

o KLAVUZLA YAPMA: Bireyin, zihin kas senkronizasyonnunu  gerektiren bir işi, doğrudan ya da yönergeler doğrultusunda  yardım alarak yapabildiği basamak.

o BECERİ HALİNE GETİRME: Bireyin, zihin kas 

senkronizasyonnunu gerektiren bir işi, yardım almaksızın ve  işin gerektirdiği nitelikte yaptığı basamak.

o DURUMA UYDURMA: Bireyin, bir psiko‐motor becerisini, benzer nitelikte başka bir durumda kullanabildiği basamak.

o YARATMA: Bireyin, uzmanlaştığı alanda orjinal bir beceri  ortaya koyduğu basmak.

(5)

UYARILMA SEVİYESİ

Bu seviyede kişiden becerinin nasıl yapıldığını  izlemesi sonra da o davranışı yapması için hazır  konuma gelmesi beklenir.

Nitelikli davranış yazarken tanımak, izlemek, gözlemek, hazır duruma getirmek gibi fiiller 

kullanılarak cümleler anlamlaştırılabilir.

“İlgili alanda bulunan materyalleri duyu          organlarıyla tanıma/gözleme “ gibi ifadeler 

kullanılabilir.    

(6)

KLAVUZ DENETİMİNDE YAPMA, BECERİ HALİNE GETİRME,

DURUMA UYDURMA SEVİYELERİ

Bu seviyeler için sınama durumları ortak bir ölçütle oluşturulabilir.

Kişide gözlemeye karar verdiğimiz davranışları onun kazanıp  kazanmadığını belirlemek sınama durumunun kapsamı içindedir.

Nitelikli davranış yazarken, klavuz denetiminde yapma için  yapabilmek, ölçebilmek; beceri haline getirme için yapabilmek, yazabilmek, kurabilmek; duruma uydurma için 

yapabilmek(karşılaştığı yeni duruma uydurma) gibi fiiller kullanılarak  cümleler anlamlaştırılabilir.

“Alanıyla ilgili bir ortamda düzenek kurma/yapma/ölçme” gibi  ifadeler kullanılır.

(7)

OLUŞTURMA SEVİYESİ

Kişiden bu seviyede yeniden ortaya koyma, benzersiz yeni davranış oluşturması istenir.

Nitelikli davranış yazarken yapabilmek,

geliştirmek(kazanılan becerilerle özgün yapılar  geliştirme) gibi fiiller kullanılarak cümleler 

anlamlaştırılabilir.

“Kazanılan beceriler ve bilgiler ışığında yeni  deney düzeneği geliştirme/yapabilme” gibi  ifadeler kullanılır.

(8)

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME TABLOSU

HEDEF VE DAVRANIŞLAR

HAZIRLIK

KLAVUZ DENETİMİNDE       YAPABİLME

BECERİ HALİNE GETİREBİLME

DURUMA UYDURMA

YARATMA

(9)

PİAGET’İN ZİHİNSEL GELİŞİM KURAMI

• Piaget’in ölçme ve değerlendirmede vurgu yaptığı husus; 

‘’Ne bildiğimiz bilgisine nasıl ulaşacağız’’ dır.

• Piaget’e göre herbir öğrenci kendi kendine anlamlı öğrenmeyi, var  olan bilgi, deneyim veya kavramlarla ilişkilendirebilmelidir.

• Bu kurama göre çocuğun zihinsel gelişiminin doğuştan yetişkinliğe  kadar alacağı 4 farklı evre vardır. 

• Temel Kavramlar;

* Şema

* Adaptasyon (Özümseme‐Uyumsama)

* Denge

* Örgütleme

(10)

ŞEMA

Şema, çevreyle etkileşim sonucu oluşan, organize olmuş, kolaylıkla tekrar edilebilen davranış ve düşünce kalıplarıdır.

Çocuğun yeni gelen bilgileri yerleştirdiği çerçevedir.

Bilişsel gelişim tamamen mevcut şemalara

bağlıdır.

Bebeklerin doğuştan getirdikleri emme ve yakalama refleksleri ilk şemalardır.

(11)

ADAPTASYON (Uyum Sağlama)

Adaptasyon, daha önce kazanılmış bilgi, izlenim ve tecrübelerin sonraki yaşantıda nasıl kullanılacağının belirlenmesidir.

İki farklı süreci vardır:

ÖZÜMLEME ve UYUMSAMA

Bu iki süreç birbirini tamamlar niteliktedir.

(12)

ÖZÜMSEME (Asimilasyon)

• Bireyin yeni karşılaştığı durumları önceden var olan şemaların içine yerleştirmesidir.

ÖRNEK:

* İlk kez görülen bir

kaplana kedi demek.

* Zebraya çizgili at demek.

* Yumurtaya top demek.

UYUMSAMA

(Akomodasyon)

• Önceden var olan şemaların kapsam ve niteliklerini

değiştirme veya yeni şemalar oluşturmadır.

ÖRNEK:

*Kaplan vahşi bir hayvan.

Onunla kedi gibi oynanmaz.

* Zebra ayrı bir hayvan.

*Yumurta top değil, yere düşerse kırılır.

Özümsemede bilinenlerden yola çıkılarak genelleme yapılır.

Uyumsamada eski ile yeni arasındaki farklılıklar ayırt edilir.

(13)

DENGELEME

* • denge

* • dengesizlik

*

• yeniden denge (öğrenme)

Özümleme ve uyumsamanın etkileşimi sonucu, yeni karşılaştığı bir durumda bireyin kendinde var olan bilgi ve deneyimleri arasında denge kurmak için yaptığı zihinsel işlevlerdir.

(14)

ÖRGÜTLEME

Çocuk birbirinden bağımsız olarak öğrendiği bilgileri, birbirinden bağımsız bütünler olarak bırakmadan, onları birbiri ile ilişkilendirip yeni bir bilgiye ulaşır.

Böylece daha üst düzey ve daha dengeli zihinsel yapılar oluşur.

ÖRNEK:

Amcasının babasının kardeşi olduğunu öğrenen çocuk ikinci bir bilgiye ihtiyaç duymadan

dedesinin amcasının babası olduğunu bilir.

(15)

Piaget’in Zihinsel Gelişim Dönemleri

1. Duyusal-Motor Dönem (0-2) 2. İşlem Öncesi Dönem (2-7)

3. Somut İşlemler Dönemi (7-11) 4. Soyut İşlemler Dönemi

(11-Ergenliğin sonu)

(16)

1. Duyusal - Motor Dönem (0-2)

• DIŞ DÜNYAYI KEŞFETME (duyular, motor beceriler)

• Dönemin belirgin özelliklerinden birisi çocuğun eşya sürekliliği (object permanence) denilen yeteneği geliştirmesidir.

• Dönemin ortalarında çocuk gözü önündeki bir eşyayı gösterebilir.

Onunla ilgili davranışlar sergileyebilir.

• Eşyanın fiziksel yokluğunda çocuğun zihninde var olan bu düşünceye eşya sürekliliği denilmiştir.

(17)

2. İşlem Öncesi Dönem (2-7)

• Dil hızla gelişir 

• Ben merkezci düşünür 

• Animizm (canlandırmacılık) vardır

• Özelden özele akıl yürütme

• Odaklama

• Tek özelliğe göre sıralama ve sınıflama

• Hayal gücünü kullanarak oyun oynama

• Eşya ve olaylara nesnel (objective) bakmaya  başlama

• Tersine çevirememe

• Korunum kazanamama

(18)

3. Somut İşlemler Dönemi (7-11)

• İlköğretimin ilk beş yılına denk gelir.

• Bu dönemde bireyin sınıflama, sınıflandırma, karşılaştırma, dört işlem yapma ve dönüştürme gibi becerileri gelişir.

• İşlem öncesi dönemde çözülemeyen korunum problemleri bu dönemde çözülür.

• Tersine döndürme düşünce yapısı gelişir.

• Birkaç boyutu ele alarak sınıflama yapar.

• Ben merkezci düşünceden uzaklaşmaya başlarlar ve ikinci bir kişinin yerine kendilerini koyabilirler.

• Somut problemleri çözer.

• Odaktan kurtulma.

• İşlem öncesi dönem ile soyut işlemler dönemi arasında bir geçiş dönemidir.

(19)

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME TABLOSU

AMAÇ VE KAZANIMLAR DEĞERLENDİRME

Amaç; somut olayları, mantıksal ve

önceki bilgilerle ilişkilendirebilme. Somut İşlemler Dönemi

Kazanımlar (+) (.ι.) (‐)

Sınıflama Sıralama Korunum

(20)

FORMAL OPERASYON DÖNEMİNE  UYGUN ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 

Piaget formal operasyon dönem özelliklerini Hipotetik Düşünme

Kombinezonlu Düşünme Olasılıklı Düşünme

Değişkenleri Belirleme Ve Kontrol Etme Korelasyonel Düşünme

Oranlı Düşünme

olmak üzere 6 başlık altında toplanmıştır.

(21)

Birey ilk olarak hipotezleri kurar sonra sonuçları çıkarır. Bütün  bunlar sembolik , soyut seviyede olur. 

Piaget’in zihinsel gelişim kuramının son basamağı olan formal dönemine ait 6 düşünme süreci vardır.

(22)

1) HİPOTETİK DÜŞÜNME

Günlük hayatta veya eğitim öğretimde  karşılaşılan  bir sorunu çözmek için olası  çözüm yolları geliştirilip bunları belirli bir  düzene göre yapmayı sağlayan düşünme  sürecidir.

(23)

2) ORANLI DÜŞÜNME 

Değişkenler arasındaki ilişkileri 

karşılaştırmada  kullanılan zihinsel süreç  becerisidir.

Formal öğrenci , oran problemleri anlar ve  çözümler üretir. Fizikteki kaldıraçlar , 

matematikteki oran – orantı problemleri veya  kimya problemleri de oranlı düşünmeyi 

gerektirir.

(24)

3)DEĞİŞKENLERİ BELİRLEME VE  TANIMLAMA 

Bir olayda etkili olan faktörleri 

görebilmektedir.  Bu faktörleri bağımlı  

bağımsız ve kontrol edilen değişken olarak  görmek gerekmektedir. Bu süreçteki 

davranışlar öğrencilerin neden sonuç 

ilişkilerini kurma becerilerini kazandırdıktan  sonra gelişmeye başlar.

(25)

Bir olayı değiştiren değişkenleri belirleme ve  test etme  araştırma süreçleri için çok 

önemlidir.

Bağımsız değişken(değiştirilen değişken) Bir deneyde Araştırmacı tarafından bilinçli  olarak değiştirilen bir faktör veya koşuldur.

(26)

Bağımlı değişken (cevap veren değişken) Bir faktör ve koşuldaki değişiklikten 

etkilenebilecek  değişkendir.

Kontrol edilen değişken 

Araştırma boyunca değiştirilmeyen sabit  tutulan değişkenlere ise kontrol edilen 

değişkenler denir. Bir deneyde birden çok  kontrol edilen değişken olabilir.

(27)

4) Olasılıklı Düşünme 

Bir olayın ve hipotezin başlangıcından sonuç  evresine kadar bütün aşamalarda mümkün  olan her türlü olasılıkları düşünebilme 

yeteneğidir.

(28)

5) Kombinezonlu Düşünme 

Tanımlanmamış olsa bile bütün teorik veya  deneysel ilişkileri sistematik bir şekilde göz  önüne alan zihinsel beceridir.  

Formal öğrenci problemin çözümünü 

etkileyecek olası muhtemel faktörleri veya  kombinezonları hesaba katar.

(29)

Kombinezonlu düşünme birden fazla 

değişkenin etkileşiminin olası farklılık arz eden   rasgele sonuçlarının sayısıdır. Sistematik 

olasılıktır.

(30)

6) Korelasyonel Düşünme 

İki değişken arasındaki ilişkidir. Diğer bir  değişle değişkenlerin birbirini etkileme ve  birbirinden etkilenme dereceleridir.

Tek değişken tek başına neden etki arasında  korelasyon kurmada yeterli değildir. 

(31)

İki değişkenin pozitif veya negatif korelasyonu   neden sonuç arasında ileri bir inceleme fırsatı  verir. Bunlar arasında herhangi bir ilişki yoksa  korelasyon sıfırdır. 

(32)

Örnek: Kişinin kelime dağarcığı ile onu 

kullandığı kelimeler arasındaki ilişki pozitif  veya negatif korelasyon olabilir. Herhangi bir  ilişki yoksa korelasyon sıfırdır.  

(33)

Korelasyon ‐1 ile +1 arasında değer alır. 

Korelasyon 0 ‘ a yaklaştıkça düşer. ‐1 ve +1’ e  yaklaştıkça yükselir.  

‐1 negatif       0 nötr      pozitif +1   korelasyon        korelasyon       korelasyon

(34)

Pozitif korelasyon 

İki değişkenden biri artarken diğeri de artıyor  ise veya biri azalırken diğeri de azalıyor ise yani  aralarında doğru orantı var ise iki değişken 

arasında pozitif korelasyon vardır. 

Örnek: Düzenli ders çalışma değişkenleri ile sınav  başarısı değişkenleri  arasındaki ilişki  

Düzenli ders çalışma artıkça sınav başarısı artar. 

Bu iki değişken arasında yüksek derecede pozitif  korelasyon vardır.

(35)

Negatif  korelasyon 

İki değişkenden biri artarken diğeri azalıyor  ise veya biri azalırken diğeri artıyorsa yani 

aralarında ters orantı var ise iki değişken  arasında negatif korelasyon vardır.

Örnek: Egzersiz ile stres arasında negatif bir  korelasyon vardır. 

(36)

Nötr korelasyon  

İki değişkenden birinin artması veya  azalması diğerini etkilemiyor ise yani 

aralarında bir orantı yok ise iki değişken  arasında nötr korelasyon vardır.

Örnek: İnsanın parası ile ağırlığı arasındaki  korelasyon sıfırdır. Korelasyon olması için iki  değişkene ihtiyaç vardır. 

(37)

ALTERNATİF DEĞERLENDİRME 

YAKLAŞIMLARI

(38)

ALTERNATİF DEĞERLENDİRME  NEDİR VE NİÇİN YAPILMALIDIR?

(39)

ALTERNATİF DEĞERLENDİRMEDE  UYULMASI GEREKEN TEMEL İLKELER

(40)
(41)

TEŞEKKÜRLER

Referanslar

Benzer Belgeler

Üst düzey yönetici bilgi sistemleri Tepe yöneticileri için kurum içi ve kurum dışı grafiksel bilgiler. Uzman sistemler Spesifik konularda uzmanlık önerileri içeren yapay

İnsan yaşamının belli dönemlerinde planlı, programlı, destekli, genellikle bir belge ile sonuçlanan bireyde istenen yönde davranışların gelişmesi için uygulanan

Kavramsal olarak ortaya konan tartışmanın somut- laştırılması için 1991 yılında Tarım ve Köy İşleri Bakanlı- ğı tarafından toprak varlığı ve karakterinin tespitine

Öğretmen- lerin "dışadönüklük" ve "duygusal denge" kişilik özelliklerinin herhangi bir alt yaşam amacıyla anlamlı ilişki göstermediği sonucu göz

Hedeflenen sermaye: 1,200,000$ Toplanan sermaye: 1,200,000$ Destekleyici sayısı: 14 Destek türü: Sermaye (kar/zarar) ortaklığı Bağış Yoluyla Fonlama – Herkese Açık

Laparoskopik sleeve gastrektomi (LSG) son yıllarda primer bariatrik cerrahi yöntem olarak artan sıklıkla kullanılmaktadır. Literatürde, LSG’nin kısa dönem sonuçları

Yine başka bir çalışmada ise zihinsel engelli bireylerin denge becerileri üzerine kapalı kinetik zincir eğitim programının etkisi araştırılmış, elde edilen

Okul öncesi eğitiminden yararlanan 6 yaş çocuklarının özerklik algıları ile öğretmenlerin çocuklarda özerkliği etkileyen faktörler ve özerkliği