• Sonuç bulunamadı

KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI (LİSANS)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI (LİSANS)"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KPSS

DENEME DENEME

SINAVI SINAVI

ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

3

EĞİTİM BİLİMLERİ

(LİSANS)

(2)
(3)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI ÇÖZÜMLER

1. D Bütünlük ilkesi, öğretim sürecinin öğrencilerin bi- lişsel, duyuşsal ve devinişsel tüm yönlerini geliş- tirecek yapıda düzenlenmesi gerektiğini savunur.

Soru kökünde de bu öğretim ilkesi vurgulanmak- tadır.

2. B Soru öncülünde bahsedilen öğrenme sürecinin proje yöntemine örnek oluşturduğu söylenebi- lir. Bu yöntemde öğrencilerin yaşamsal sorunla- ra bilimsel araştırmalar iler çözümler geliştirmeleri ve bunları somut ürünlere dönüştürüp sunmaları beklenir.

3. C Bir gün boyunca gerçekleştirdiği faaliyetleri gün- lük tutarak değerlendirebilen bir bireyin, öze dö- nük zekâ boyutunun daha fazla gelişmiş olduğu söylenebilir. Bu zekâ boyutu bireyin kendi faaliyet- lerini değerlendirmesini, güçlü ve zayıf yönlerini tanımasını ifade eder.

4. A Öğrencilerin dersin konusuyla ilgili hazırlanan görseller üzerinden tartışmalar gerçekleştirme- lerini, bu şekilde onlarda var olan kavram yanıl- gılarının ortaya çıkarılıp giderilmeye çalışıldığı öğretim uygulaması kavramsal karikatürdür. Soru öncülünde bahsedilenler de bu tekniğin kullanıldı- ğını göstermektedir.

5. C Öncülde verilenler incelendiğinde I, II ve IV numa- ralı ifadelerin etkili ödev verme ilkeleri arasında yer aldığı söylenebilir. Ancak ödevin boş zaman doldurmak ya da davranış kontrolü amacıyla kul- lanılması uygun değildir.

6. E Öğretim sürecinin birden çok öğretmen ve uzma- nın iş birliği ile planlanması ve uygulanması ekiple (takımla) öğretim olarak ifade edilir. Soru öncülün- de bahsedilen sürecinde bu uygulamaya örnek oluşturduğu görülmektedir.

(4)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 7. A B, C, D ve E seçeneklerinde belirtilen davranışla-

rı sergileyen bir öğretmenin öğrencilerinin öğren- me güdülerini artıracağı söylenebilir. Ancak tüm öğrencilerin aynı hızla öğrenmelerini beklemek bi- reysel fakların göz ardı edilmesine ve öğrencilerin derse olan ilgilerinin azalmasına neden olur.

8. D Soru öncülünde özellikleri vurgulanan iş birlikli öğrenme tekniği takım destekli bireyselleştirme- dir. Bu teknikte öğrenciler gruplarında bireysel çalışmalar yapar ve süreç ekip çalışmalarıyla da desteklenir.

9. C Öğretimin başında uygun koşullar sağlandığında, her öğrencinin önceden belirlenen düzeye ulaşa- bileceğini savunan model tam öğrenmedir. Diğer seçeneklerde verilen yaklaşımlar ise öğrenciler arasındaki bireysel farklara saygı duyar.

10. D Seçeneklerde verilen yöntem ve teknikler dikka- te alındığında gösteri deneylerinde öğrencilerin aktif öğrenme süreçleri diğerlerine göre daha az- dır. Çünkü gösteri deneylerinde uygulamayı öğ- retmen gerçekleştirir ve gerekli açıklamaları bu uygulama üzerinden yapar.

11. B Sunuş yoluyla öğretimde öğretmen düzenlemiş olduğu içeriği tümdengelime dayalı şekilde öğ- rencilerine aktarır. Bu yaklaşımın uygulandığı sü- reçlerde A, C, D ve E seçeneklerinde yer alan düzenlemelerin yapılması uygun olur. Ancak bi- lişsel ağırlıklı öğrenmelerin gerçekleştirilmesinde kullanılan bu yaklaşımda devinişsel giriş davra- nışlarının kontrol edilmesi gerekmez.

12. E A, B, C ve D seçeneklerinde verilenlerin iş birlik- li öğrenme süreçlerinin eğitsel faydaları arasında yer aldığı söylenebilir. Ancak bu yaklaşım ve bu- nun gibi diğer öğrenci merkezli yaklaşımlarda öğ- retmenlerin görev ve sorumlulukları artış gösterir.

(5)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 13. D Öğrencilerinin bilgi ve becerilerini sınıf içi etkinlik-

lerle özgün problemlerin çözümünde kullanıp kul- lanamadıklarını belirlemek isteyen bir öğretmenin, seçenekler arasında yer alan problem çözme yön- temini kullanması en az etkili olur. Çünkü problem çözme yönteminde öğrencilerin sınıf dışı kaynak- lara da ulaşıp araştırma yapmaları beklenir.

14. B Gezi etkinlikleri gerçekleştirilirken alınacak karar- larda ve belirlenecek kurallarda öğrencilerin gö- rüşlerine de yer verilmesi onların etkinliğe katılma isteklerinin artmasını sağlayacaktır.

15. C Öğrenmeyi etkileyen en önemli faktörün öğrenci- nin mevcut bilgi birikimi olduğunu ifade eden ve yeni bilgilerle daha önceki bilgilerin kendi içinde tutarlı bir ilişkiye sahip olması gerektiğini vurgula- yan yaklaşım anlamlı öğrenmedir. Bu yaklaşımda öğretmenlerin yeni bilgileri sunuş yoluyla önceki bilgilerle ilişkilendirmesi beklenir.

16. E A, B, C ve D seçeneklerinde verilenlerin yapılan- dırmacı anlayışa uygun görüşler olduğu söylenir.

Ancak birey merkezli anlayışın benimsendiği bu öğrenme yaklaşımında bilginin öğrenciler tarafın- dan yapılandırılması amaçlanır.

17. B Soru öncülünde bahsedilenler dikkate alındığında söz konusu öğrencinin Gagne’nin öğrenme ürün- lerinden bilişsel stratejiye uygun davranışlar ser- gilediği söylenebilir. Bilişsel strateji, bireyin kendi öğrenme süreçlerini yönetmesini ve yeni öğrenme yolları geliştirmesini ifade eder. Öz düzenleme ise benzer davranışları ifade etmesine rağmen aktif öğrenme yaklaşımı kapsamındaki bir kavramdır.

18. A Öğrencinin yeni hipotezler ortaya atması ve ak- tif şekilde birincil bilgi kaynaklarına ulaşması ya- pılandırmacı öğrenmenin 5E modelinin keşfetme aşamasında gerçekleşir. Bu aşamada öğrenci öğ- renme merakını karşılamak için araştırmalar ya- par ve veriler toplar.

(6)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 19. A Keşif yoluyla öğrenme süreçlerinde B, C, D ve E

seçeneklerinde verilenlerin yapılması uygundur.

Ancak bu yaklaşımda kavram ve ilkeler öğrencile- re hazır şekilde verilmez, onlar tarafından bulun- ması istenir.

20. D A, B, C ve E seçeneklerinde verilenler gösterip yaptırma yoluyla öğrenmenin temel özellikleri ara- sında yer alır. Ancak öğrencilerin gözlem ve taklit yoluyla öğrenme gerçekleştirdikleri bu yöntemde üst düzey düşünme becerilerinin gelişmesi bek- lenmez.

21. B Öğrencilerin gruplar halinde eş zamanlı etkinlik- lerde dönüşümlü çalıştıkları ve başlanmış bir işi sürdürdükleri öğretim tekniği istasyondur. Bu tek- nikte özellikle öğrencilerin yaratıcılıklarının geliş- mesi beklenir.

22. E Demokratik öğretmen tutumunun benimsenmiş olduğu bir sınıfta öğrencilerin görüşlerine değer verilir ve yargılayıcı bir üslup yerine problemleri doğru tanımlama anlayışı benimsenir.

23. A B, C, D ve E seçeneklerinde verilenler sınıf içi et- kili iletişim için doğru işlemler değildir. Ancak öğ- retmenlerin istenmeyen davranışlar hakkında öğrencilerle bire bir görüşmeleri onları kendilerini kötü hissetmelerini engeller ve uygun bir davranış olur.

24. E A, B, C ve D seçeneklerinde verilenler öğretmen- lik mesleğinin yeterlikleri arasında gösterilebilir.

Ancak çağdaş eğitim anlayışı öğretmenlerin sü- rekli olarak gelişime ve değişime açık olmalarını bekler.

(7)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 25. B Rekabetçi sınıf ortamlarında öğrenciler birbirleriy-

le yarışır ve bireysel başarılar ön planda tutulur.

Bundan dolayı öğrencilerin birbirlerine yardımcı olmaları beklenmez.

26. C Öğretmenlerin istenmeyen davranışlar karşısında davranışın niteliğine uygun olarak tepkiler geliş- tirmesi gerekir. Bundan dolayı davranışın niteliği özel bir durum içerdiğinde öğrencilerin rencide ol- mamaları için onlarla bu konunun yalnız kalınarak görüşülmesi gerekir.

27. E Soru öncülünde özellikleri vurgulanan eğitim tek- nolojisi hipermedyadır. Geleneksel kitap ve yazılı metinlerin belli kısıtlılıkları bulunmaktadır. Bundan dolayı bilgisayar teknolojisi yardımıyla, bu sınırlı- lıkları ortadan kaldıran ve dinamik şekilde içerikler arasında köprüler oluşturmaya olanak sağlayan hipermadyalar oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Hi- permedyalar, öğrencilerin herhangi bir konu ile il- gili bilgiye erişirken bir yandan da o konudaki farklı içeriklere köprüler vasıtası ile geçiş yapma olana- ğına sahip olmalarını sağlar. Böylece bilgi edin- mede doğrusal bir şekilde ilerlemek durumunda kalınmadan ilişkili farklı bilgilere erişim olanağına sağlanmış olur.

28. E Edgar Dale tarafından oluşturulan yaşantı konisi şu şekildedir.

Bu koniye göre, öğrencilerinin etkili öğrenmeler gerçekleştirmelerini isteyen bir öğretmenin taba- na daha yakın yaşantılardan yararlanması gere- kir.

29. D Dersinde içeriğin yer aldığı defter, kitap gibi un- surları yansıtarak konuyu işlemek isteyen bir öğ- retmenin opak projektörünü kullanması gerekir.

Bu cihazla saydam olmayan kağıt üzerindeki bil- gilerin yansıtılmasını sağlar.

30. A B, C, D ve E seçeneklerin verilen araç gereçle- rin öğrenciler ve öğretmen arasındaki etkileşime imkân vereceği söylenebilir. Ancak hareketsiz re- simler durağan araçlardır ve bu etkileşimi sağla- maz.

Sözel sembollerle

edinilen yaşantılar

Görsel sembollerle

edinilen yaşantılar Radyo, plak, şerit, resimlerle edinilen

yaşantılar Hareketli resimlerle

edinilen yaşantılar Televizyonla edinilen

yaşantılar Sergiler yardımıyla edinilen

yaşantılar Geziler yoluyla edinilen yaşantılar Gösteriler yoluyla edinilen yaşantılar

Dramatizasyonla edinilen yaşantılar Model ve numunelerle edinilen yaşantılar

(Simülasyonlar)

Doğrudan doğruya edinilen maksatlı yaşantılar Göz ya da kulakla

Gözle Göz ya da kulakla

Göz ve kulakla

Basitten Somutta

n Bütün duyu organlar ı

Kendi kendine edinilen

Çok sayıda duyu organıyla edinilenden Kendi kendine edinilenden Başk

alarının yardımıy

la e dinile

n Karmaşığa Soyut

a Az sayıda duyu organıyla edinilene Başkalarının yardımıyla edinilene

(8)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 31. B Görsel tasarımında renk kullanımına ilişkin olarak

A, C, D ve E seçeneklerinde belirtilenler doğru bil- gilerdir. Ancak görsellerde yazı ve zeminin birbir- lerine göre zıt renklerle oluşturulması gerekir.

32. D Türk Dili ve Edebiyatı dersinde şiir ve romanın bir- birinden farklı yönlerini belirleyebilen bir öğrenci, Bloom’un bilişsel alan sınıflamasına göre analiz düzeyinde bir davranış sergilemiş olur. Analiz dü- zeyinde öğrencilerin bilgileri parçalar halinde çö- zümlemeleri ve incelemeleri beklenir.

33. A Bir öğretim programı tasarısı hazırlanırken çalış- ma grubu;

• Eğitim süreci sonunda ortaya çıkacağı düşünülen ürün tanımlanmış mı? (Hedef)

• Kapsam konu alanındaki çağdaş bulgulara daya- lı mı? (İçerik)

• Öğrenci merkezli etkinlikler ve öğretim teknolojile- ri kullanılıyor mu? (Eğitim durumları)

• Toplumun gereksinimleri doğru belirlenmiş mi?

(İhtiyaç belirleme)

sorularına cevaplar aramıştır. Bu doğrultuda de- ğerlendirme ögesine yönelik bir işlem yapıldığı söylenemez.

34. E Soru öncülünde öğretmenin pek çok öğretim de- ğişkeninden yararlandığı görülmektedir. Ancak soru kökünde öğrenci cevabına karşılık gülümse- mesinin hangi işlevi yerine getirdiği sorulmaktadır.

Öğrencilerin istendik davranışlarına karşı sunulan olumlu uyarıcılar pekiştireç işlevini yerine getirir.

35. B Soru öncülünde verilen bilgiler daimici eğitim anlayışı ile ilişkilidir. Bu eğitim anlayışı, bireyin evrensel nitelikteki doğrular ile yaşama yani yetiş- kinliğe hazırlanması gerektiğini savunur.

36. C Program geliştirme süreci; planlama, tasarlama, deneme, değerlendirme, düzeltme ve yaygınlaş- tırma aşamalarından oluşur. Bu aşamalardan tasarlama işlemi kapsamında programın temel ögeleri oluşturulur. Bu temel ögelerden ilki ise he- deflerdir.

(9)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 37. D Bir testin güçlük düzeyi; testin gruba zor mu kolay

mı geldiği konusunda bize fikir verir.

Testin otlama güçlüğünü bulabilmek için, her bir maddenin güçlük düzeyini bulup, toplayıp madde sayısına bölmemiz gerekir.

• Madde g lüç ü€ü( )Pj =n d N^ h/

• n(d): maddeye doğru cevap verenlerin sayısı • N: Sınıf mevcudu

• Testin Ortalama = (Pj1 + Pj2 + Pj3 + Pj4 + Pj5) / Madde Sayısı Güçlüğü

= [(100/120+95/120+74/120+65/120+26/120)]/5

= [(100+95+74+65+26)/120]/5

= [360/120]/5 = 0,60

38. B Değerlendirme; Ölçme sonuçlarının bir ölçütle (kriterle) karşılaştırılıp, bir karar verme, yargıda bulunma sürecidir.

I. de bir değerlendirme yoktur, sadece gözlem so- nucunun ifade edilmesi vardır. Yani burada, ölçme cümlesi vardır. “Sonuncu oldu” ifadesi bir karar değildir.

II. işe başlama koşulu (kriteri- ölçütü) en az beş yıl deneyim. Bu şartı sağlayanların işe başlama- sı bir karardır.

III. Yine bir özelliği gözlemlemek ve gözlem sonu- cunu sayı ya da sembolle ifade etmektir. Ölçme cümlesidir.

39. C ‘Uzaktan eğitimde geçirdikleri gün sayısı’ değiş- keni nicel bir değişkendir. Gün sayısı, tam sayı değerleri alır, virgüllü, küsuratlı, ondalıklı değerler almaz. Yani Süreksiz bir değişkendir. Ara değer- ler alsa da kısıtlıdır.

40. B Bir öğrencinin sınıf içerisindeki bağıl başarısını tespit edebilmek için (z puanı)sınavdan aldığı ham puan ile birlikte, sınıfın hap puan ortalamasının ve sınavın standart sapma miktarının bilinmesi gerekir.

ö€ › / tan

z=^ renci puan -aritmetik ortalama sh dart sapma Diğerlerine ihtiyaç yoktur.

41. A Günlük sınava hazırlanma süresi (SHS) ile günlük sosyal medya kullanım süresi (SMKS) arasında yüksek negatif bir ilişki var. Çünkü birisinin artış miktarı, diğerinin ise önemli ölçüde azalmasına neden oluyor. (birebir değil, birebir olması için, her ikisinin aldığı değerlerin tamamen aynı olması ge- rekirdi ve saçılım bir doğru üzerinde olurdu.) Günlük sosyal medya kullanımı süresi (SMKS) ile sınava yönelik kaygı düzeyi(SYKD) arasında yük- sek doğrusal (pozitif) ilişki var. Çünkü birisinin ar- tış miktarı, diğerinin de önemli ölçüde artmasına neden oluyor.

42. D E1, öğrencilerin gelişimine uygun olduğu ve kap- samı sınırlı olduğu için uygundur.

E2. Öğrencilerin gelişim düzeylerinin çok üzerin- de olduğundan gerçekçi bir ödev değildir.

A1, kapsamı çok geniş olduğu için uygun değildir.

A2, kapsamı makul ve öğrencilerin gelişim düze- yine uygun olduğu için uygundur.

(10)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 43. C Her bir test için mutlak başarı yüzdesini hesapla-

yalım:

MBY = (aritmetik ortlama/madde sayısı) x 100 MBYFel = (30/40) x 100 = 75

MBYİng = (87/100) x 100 = 87 MBYTür = (45/50) x 100 = 90 MBYMat = (16/25) x 100 = 64 MBYTar = (15/20) x 100 = 75

Grubun Mutlak Başarı Yüzdesinin en yüksek (en başarılı) olduğu ders Türkçedir.

44. D Testteki maddelerin ortalama güçlüğü ile bir ön- ceki soruda çözümü olan testin mutlak başarı yüzdesi ile yorumlanabilir. Çünkü madde güçlük indeksi 0 ile 1 arasında değer alır.

Maddelerin

Ortalama (P) = aritmetik ortalama / madde sayısı Güçlüğü

Dikkat edilirse burada 100 ile çarpım yoktur. Dola- yısıyla, bir önceki çözüme baktığımızda matema- tik dersindeki soruların ortalama güçlüğü 0,64 ile en düşüktür.

45. D D seçeneği, sınavın geçerliğini olumsuz etkiler, yani düşürür. Sınav ile ölçülmek istenen özellik haricinde başka davranışları ya da özellikleri pu- anlamaya dâhil etmek testin amacına zarar verir.

Diğer seçenekler testin geçerliğine olumlu katkı sunarlar.

46. E Öğretmen, başlangıçta testini, kapsamı dengeli bir şekilde ölçen sorulardan oluşturmak istemiştir.

Diğer bir ifadeyle testin kapsam geçerliliği, man- tıksal (rasyonel) yöntemle sağlanmaya çalışılmış- tır.

Ancak, üçüncü konu ile ilgili soruların ayırt edici- liklerinin düşük olması nedeniyle teste bu konu- dan sorulara yer vermemiş; ayırt ediciliği yüksek ikinci konudan beş yerine on soru sormuştur. Bu durumda, testin kapsam geçerliliği azalmıştır.

Ayırt edicilik, temelde geçerlilikle ilgili bir durum olmasına karşın, bir testte ayırt ediciliği yüksek madde sayısının artması, testin daha homojen bir yapıya kavuşması nedeniyle iç tutarlılık katsayısı- na olumlu yönde katkı sağlar.

Ayrıca şu yönüyle de değerlendirilebilir:

İkinci konudan beş yerine on maddeye yer ve- rilmesi, testteki soruların ölçtüğü konu itibariyle benzeşme (homojenleşme) düzeylerinin arttığını gösterir. Yani iç tutarlılık anlamında güvenirlik

47. A Ölçme: Bir özelliğin gözlemlenip gözlem sonucu- nun sayı/sembol ile ifade edilmesi sürecidir.

Üç türlüdür:

Doğrudan: Bir özellik ölçülürken araya başka bir değişken girmeden yapılan ölçmedir. Mesela, bo- yun mezura ile, kütlenin eşit kollu terazi ile ölçü- mü. Ayrıca varlıkların isimleri ile ifade edilmesi de doğrudan ölçmedir. Duyu organları ile yapılan ölç- meler de doğrudan ölçmeye örnektir.

Dolaylı: Bir özellik ölçülürken araya başka bir de- ğişken girmesi ile yapılan ölçmedir. Hatta bazı özelliklerin doğrudan ölçülmesi mümkün olmaz, mecburen dolaylı ölçmek gerekir. Bilişsel, du- yuşsal özellikler dolaylı ölçülmek zorundadır. Bu özellikleri ölçtüğü düşünülen testlerle ölçme işle- mi yapılır.

Değerlendirme: Ölçme sonucunun bir ölçütle karşılaştırılıp bir karara varma sürecidir.

Değerlendirme türleri:

1. Ölçütüne göre: a. Mutlak b. Bağıl

2. Amacına göre: a. Tanılayıcı b. Biçimlendirici c.

Düzey belirleyici

Mutlak: Kesin, net olan, gruptan gruba değişme- yen, otorite tarafından belirlenmiş mutlak ölçüte göre yapılan mutlak değerlendirme. Burada öğ- retmen, kendisinin belirlediği belli bir sıcaklık de- ğerine göre karar vermektedir. Gruptan gruba ya da kişiden kişiye değişmeyen bir ölçüte göre de- ğerlendirme yapmaktadır.

Bağıl: Gruptan gruba ya da kişiden kişiye deği- şen bir ölçüte göre yapılan değerlendirmedir.

48. A Sabit: Tüm ölçme sonuçlarına aynı miktarda ve aynı yönde karışır. Özellikle eğitimde genellikle kaynağı yönü bellidir. Örneğin; tüm öğrencilerin puanlarına 10 ar puan eklemek.

Sistematik (yanlılık): Ölçme sonuçlarına bir sis- tem ya da bir anlayış dâhilinde karışan hatadır.

Özellikle eğitimde genellikle kaynağı yönü bellidir.

Örneğin; bazı öğrencilerin puanlarına 10 ar puan eklemek ya da tüm öğrencilerin kendi puanlarının

%10 u kadar puanını eksik vermek.

Tesadüfi(rastlantısal- random): ölçme sonuç- larına kaynağı, miktarı yönü belli olmayan ve değişken olan hataların karışmasıdır. Örneğin yorgunluktan, dikkatsizlikten, bıkkınlıktan kaynak- lı olarak ölçmelere hata karışmasıdır. Kimine faz- ladan kimine eksikten kimine hiç karışmayabilir.

(11)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 49. D Gelişim sürecinde belli özelliklerin veya becerile-

rin kazanılması açısından organizmanın çevresel faktörlerin etkisine en açık olduğu zaman aralıkla- rına kritik dönem denmektedir. Kritik döneminde kazanılamayan bir özelliğin sonradan kazanılması çok zor veya imkânsız olmaktadır. Fiziksel gelişim açısından da doğum öncesi dönemin ilk üç aylık kısmı kritik dönem olarak nitelendirilmektedir ve söz konusu durum da daha çok bu kavramla iliiş- kilidir.

50. E Piaget’nin zihinsel gelişim kuramına göre çocu- ğun başkalarının bakış açılarını göz önüne ala- mayıp her şeyi kendine göre değerlendirmesine benmerkezcilik denmektedir. Ali’nin söz konusu sözleri de benmerkezcilikle açıklanabilir. Çünkü kendi sevdiği oyuncağın başkaları tarafından da sevilmesi gerektiğini düşünmektedir.

51. B Piaget’nin zihinsel gelişim kuramına göre çocu- ğun kendi yaşantılarından hareketle iki özel du- rum arasında kurulamayacak bağlantılar kurup bu yönde hatalı çıkarımlar yapmasına özelden özele akıl yürütme denir. Ahmet de “baklava yapmak” ile

“bayram olması” arasında ilişki kurarak bu doğrul- tuda bir çıkarım yapmıştır. Dolayısıyla onun söz konusu tepkisi özelden özele akıl yürütme kavra- mıyla açıklanabilir.

52. D Bedensel yapıdaki değişimlerin incelendiği fizik- sel gelişim alanı ile hareket becerilerindeki de- ğişimlerin incelendiği psikomotor gelişim alanı birbiriyle doğrudan bağlantılıdır. Dolayısıyla D se- çeneğindeki ifade doğruyken diğer seçeneklerde- ki ifadeler yanlıştır.

53. C Kohlberg’in ahlak gelişimi kuramına göre gelenek ötesi ahlak anlayışı eşitlik, adalet, demokrasi gibi değerlerin önemsendiği bir seviyedir. Dolayısıyla C seçeneğindeki ifade gelenek ötesi ahlak anlayı- şını yansıtmaktadır.

54. B Okul öncesi dönemde çocuk merak duygusunu gidermeye çalışır ve bu nedenle her şeye dair so- rular sorma eğilimindedir. Çocuğun soruları uy- gun şekilde yanıtlandığında girişimcilik özelliği gelişmekte aksi durumda çocuk suçluluk duygu- suna kapılmaktadır. Verilen parçada da annesinin tavrı Işıl’ın öncelikle suçluluk duygusunu yaşama- sına yol açacaktır.

55. E Maslow’a göre kendini gerçekleştirme sürecin- deki bireyler kendilerini oldukları gibi kabul eder- ler ve başkalarına benzeme eğilimi göstermezler.

Dolayısıyla E seçeneğindeki kendini gerçekleştir- me sürecindeki bireylerde gözlenmesi beklenen özelliklerden değildir.

56. D Erikson’un psikososyal gelişişm kuramına göre bi- reyin kendine ve çevresindekilere faydalı olması durumunda üretkenlik yani verimlilik duygusu or- taya çıkar. Söz konusu durumda Emin Bey’in de bu duyguyu kazanması beklenir.

(12)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 57. C Zihinsel gelişim sürecinde çocuğun bir nesneyi

görmese bile onun var olduğunu bilmesine nesne devamlılığı denmektedir ve nesne devamlılığının kazanılması çocuğun belleğini kullanmaya başla- dığının göstergesidir. Dolayısıyla söz konusu du- rumda Mehmet’in nesne devamlılığını kazanmış olduğu yani belleğini kullanmaya başlamış olduğu söylenebilir.

58. A Organizmanın çevresiyle etkileşimine bağlı ola- rak edindikleri yaşantı kavramıyla açıklanır ve Nazlı’nın söz konusu durumu da daha çok bu kav- ramla ilişkilidir.

59. C Organizmanın davranışlarının sonuçlarına dair bilgi sahibi olması geri bildirim kavramıyla ifade edilmektedir ve geri bildirim sayesinde organiz- ma eksiklerini, hatalarını görüp bunları gidererek daha etkili öğrenmeler gerçekleştirebilmektedir.

Söz konusu durumda Teoman Bey’in de bu un- surdan yararlanmaya çalıştığı söylenebilir.

60. A Organizmanın uyarıcıları alma düzeyine genel uyarılmışlık hali denmektedir ve genel uyarılmışlık hali açlık, uykusuzluk, yorgunluk gibi durumlardan etkilenmektedir. Dolayısıyla Sinan’ın söz konusu durumu bu kavramla ilişkilendirilebilir.

61. B Organizmanın yaptığı bir davranışın istenmedik bir sonuç vermesine bağlı olarak o davranışı sür- dürmemesine ceza denmektedir. Suat’ın o sine- ma salonuna gitmemesi de ceza kavramına örnek oluşturmaktadır.

62. E Organizmanın koşulsuz bir uyarıcıyla aynı anda eşleşen iki nötr uyarıcıdan yalnızca birine koşul- lanmasına gölgeleme denmektedir. Söz konusu durum da bu süreçle açıklanır.

(13)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 63. B Klasik koşullanma yoluyla öğrenme organizmanın

önceleri tepki göstermediği bir uyarıcıya onunla geçirdiği bir yaşantıdan sonra tepki gösterir hale gelmesi sürecini anlatmaktadır. Dolayısıyla B se- çeneğindekinin klasik koşullanma yoluyla öğren- meye örnek oluşturduğu söylenebilir.

64. E Sonradan öğrenilen bir bilginin akla gelmesi ne- deniyle önceden öğrenilen bir bilginin hatırlana- mamasına geriye ket vurma denmektedir. Söz konusu öğrencinin yaşadığı sıkıntı da bu kavram- la açıklanabilir.

65. B Gestalt kuramına göre insanlar aynı anda karşı- laştıkları uyarıcılardan ön planda tuttuklarını şekil diğerlerini zemin olarak algılama eğilimindedirler.

Nergis Hanım’ın sözleri de bu kavramla ilişkilen- dirilebilir. Çünkü kızı şekil olmuş diğer göstericiler zemin olmuştur.

66. A Öğrenmenin davranışın sonuçlarına bağlı olarak şekillenmesi süreci davranışçı kuramların söy- lemlerindendir. Dolayısıyla A seçeneğindeki ifade davranışçı kuramların söylemlerine uygundur. Di- ğer seçeneklerdeki ifadeler ise bilişsel kuramların söylemleridir.

67. B Pekiştirme yapılırken zamanlamaya dikkat edil- mesi gerekir. Yani pekiştirme istendik davranışın hemen ardından yapıldığında etkili olmaktadır.

Söz konusu durumda da Hatice Hanım, pekiştir- meyi zamanında yapmadığından amacına ulaşa- mamıştır.

68. B Sosyal öğrenme kuramında bireyin bir davranışı başarabileceğine ilişkin inancına öz yeterlik algısı denmektedir. Verilen durumdan hareketle de Ali Bey’in öz yeterlik algısının zayıf olduğunu söyle- mek mümkündür.

(14)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 69. E Öğrenme sürecinin öğrenci merkezli şekilde ve

öğrencilerin bireysel özellikleri göz önüne alınarak gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan öğrenme kuramı insancıl kuramdır. Söz konusu durumda da Gizem Hanım’ın bu kuramın söylemlerini be- nimsemiş olduğu söylenebilir.

70. C Sosyal öğrenme kuramına göre bireyin davranış- larını planlayıp programlama becerisi öz düzen- leme kapasitesi ile ilgilidir. Söz konusu durumda Aysu’da da bu özelliğin geliştiği söylenebilir.

71. E Öğrenci kişilik hizmetleri öğretim ve yönetim hiz- metlerinden ayrı bir hizmet grubudur. Öğrenci ki- şilik hizmetleri kapsamında; sağlık, sosyal yardım, rehberlik, sosyo – kültürel, özel yetiştirme ve özel eğitim hizmetleri sunulur. Bu hizmetleri içinde yer alan özel eğitim hizmetleri, akranlarından anlam- lı düzeyde farklılık gösteren öğrencilere sunulma- sı gereken bir hizmettir. Bir öğrencinin özel eğitim hizmetlerinden faydalanabilmesi için öncelikle ta- nılanmasının yapılması gerekir. Okulların öğren- cilere yönelik tanı koyması söz konusu olamaz.

Özel eğitime ilişkin tanı koyma rehberlik ve araş- tırma merkezlerinin görevidir. Bu yönüyle okullar kendi başlarına özel eğitim kararı alamaz. Soru- nun doğru cevabı E seçeneği olmalıdır.

72. C Okullarda sunulan rehberlik hizmetleri; rehber- lik ve psikolojik danışma hizmetleri olarak iki ana başlık altında ele alınabilir. Bu hizmetlerden psi- kolojik danışma, sadece psikolojik danışmanlar tarafından sunulmalıdır. Özellikle duygusal konu- larda ve bireyin gelişimini doğrudan etkileyebile- cek konularda psikolojik danışmanların çalışması daha uygundur. Kendini çirkin gören ve yalnız his- seden bir öğrencinin psikolojik danışmaya ihtiyacı vardır. Ancak sınıf rehber öğretmeni olan Bilgi Ha- nım, öğrencisine psikolojik danışma hizmetini su- namayacağı için öğrencisini bu hizmeti alması için rehberlik servisine sevk etmesi uygun olacaktır.

73. D Rehberlik hizmetlerinin sunulmasında uyulma- sı gereken kurallar vardır. Bu kurallar rehberliğin ilkeleri olarak adlandırılır. Rehberlik ilkelerinden gizlilik ilkesi; yapılan çalışmaların ve paylaşılan bilgilerin başka kimselerle paylaşılmaması an- lamındadır. Ancak öğrencinin hayati bir durumu veya istismar söz konusuysa yapılan paylaşımlar gizlilik ilkesinin ihlali sayılmaz. Cinsel istismar ya- şanması durumunda öğrencinin onayı olmasa da elde edilen bilgilerden gerekli olanlar paylaşılma- lıdır. Sorunun doğru cevabı D seçeneği olmalıdır.

74. D Toplumsal hayatta meydana gelen bazı geliş- meler ve değişiklikler rehberlik hizmetlerine olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Rehberliğin ortaya çık- masına neden olan bu gelişmeler rehberliğin te- melleri olarak adlandırılır. Rehberliğin temelleri;

felsefi, sosyolojik ve psikolojik temeller olarak alt başlıklara ayrılmıştır. Şehirleşme, iş hayatındaki zorluklar, kuşak çatışması, kültürel yozlaşma gibi nedenler sosyolojik temeller arasında yer alır. Se- çenekler incelendiğinde D seçeneğinde verilen durumun rehberliği ortaya çıkaran sosyolojik te- meller arasında yer aldığı görülecektir.

(15)

MURAT YAYINLARIMURAT YAYINLARI 75. B Öğrencilerin başarılı olabilmeleri için sahip olma-

ları gereken becerilerden biri de not tutmadır. Not tutmak demek öğretmenin her söylediğinin aynen yazılması demek değildir. Not tutuma sürecinde öğrencilerin öğretmeni iyi bir şekilde dinlemesi ve kendi anladığı biçimiyle not tutmaları beklenir. Bu nedenle Sabri Bey’in öğrencilerinden söylediği her şeyi yazmalarını istemesi doğru bir öneri ola- maz. Sorunun doğru cevabı B seçeneği olmalıdır.

76. B Gelişimsel kuramlar içinde yer alan Super’ın ben- lik kuramında, mesleki gelişim süreci beş dönem- de ele alınır. Bu dönemlerden ilki 0 – 14 yaşlarını kapsayan büyüme dönemidir. Daha sonra 14 – 24 yaşlarını kapsayan araştırma, 24 – 44 yaşlarını kapsayan yerleşme, 44 – 64 yaşlarını kapsayan koruma ve 64 yaş ve sonrasına denk gelen çöküş aşamaları yer alır. Araştırma basamağı da; 14 – 17 yaşlarını kapsayan deneme, 18 – 21 yaşlarını kapsayan geçiş ve 21 – 24 yaşlarına karşılık ge- len sınama alt basamaklarına ayrılır. Sınama ba- samağında bireyler, seçtiğim meslek bana uygun mu sorusuna cevap ararlar. Eğer uygun olmadığı- nı düşünüyorlarsa, mesleki tercihlerinde değişikli- ğe gidebilirler. Soru kökünde Toprak, mesleğinin kendine uygun olmadığını düşünmüş ve mes- leki tercihinde değişikliğe gitmiştir. Bu durum Toprak’ın araştırma döneminin sınama basama- ğında olduğunu göstermektedir. Sorunun cevabı B seçeneği olmalıdır.

77. C JoHari penceresinde dört farklı alan vardır. Bu alanlar; açık, gizli, kör ve karanlık alanlardır. Açık alan rahatlıkla paylaşılan özelliklerin, gizli alan saklanılan özelliklerin, karanlık alan ise bilinçal- tında yer alan özelliklerin yer aldığı alandır. Kör alanda ise bireylerin farkında olmadıkları özellik- leri yer alır. Cimri birinin kendini cömert sanma- sı kör alanda olduğunu gösterir. Soru kökünde verilen durumda Mehmet Bey, kendini yeterince tanımamaktadır. Bu nedenle kör alanda olduğu söylenebilir.

78. A Kime göre ben neyim, öğrencilerin yakın çevre- lerinin (arkadaşlarının, ailesinin öğretmenlerinin) gözünden kendilerini nasıl gördüklerinin belir- lenmesi amacıyla uygulanır. Hazırlanan formlara

“çalışkan biriyim” gibi çeşitli kişilik özellikleri yazı- lır ve öğrencilerden kime göre verilen özelliklere sahip olduklarını düşündükleri sorulur. Bu sayede öğrencilerin yakın çevrelerinin gözünden kendile- rini nasıl gördükleri bilgisine ulaşılmış olur. Soru kökünde öğretmen, öğrencilerinin ailelerinin ve öğretmenlerin gözünden kendilerini başarısız gör- düğü bilgisi paylaşılmıştır. Bu bilgiye ulaşmada öğretmen kime göre ben neyim tekniğini kullan- mıştır.

79. E Ülke genelindeki rehberlik hizmetleri hazırlanan yönetmeliklere ve mevzuata uygun olarak yürütü- lür. Rehberlik hizmetleri yönetmeliğine göre, okul rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinden en üst dü- zeyde sorumlu, okul müdürleridir. Okul müdürleri rehberlik hizmetlerinin planlanmasından, amacı- na uygun yürütülmesinden, rehberlik servislerinin kurulmasından ve gerekli donanımın sağlanma- sından sorumludurlar. Aynı zamanda rehberlik hizmetlerinin daha etkili sunulması için oluşturu- lan okul psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri yürütme komisyonunu oluşturmak ve toplantıları- na başkanlık yapmak da okul müdürünün görevle- ri arasındadır.

80. A Özel eğitim hizmetlerinde sınıf öğretmenlerinin birçok görevi vardır. Ancak bireysel gelişim ra- poru hazırlamak sınıf öğretmenlerinin görevleri arasında yer almaz. Özel eğitim hizmeti alan öğ- rencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programındaki kazanımları ne ölçüde kazandıklarının, sunulan özel eğitim hizmetlerinin ne ölçüde işe yaradığı- nın belirlenmesi amacıyla bireysel gelişim raporu hazırlanır. Aile ve öğretmenlerle görüşerek birey- sel gelişim raporunu hazırlamak, psikolojik danış- manların görevidir.

(16)

Referanslar

Benzer Belgeler

 Aşağıda karışık olarak verilen kelimelerle anlamlı ve kurallı cümleler oluşturalım... Oluşan cümleleri 5

•Öğrencilerin matematiksel gösterimleri oluşturabilmeleri için matematiksel kavramları anlamaları ve matematiksel becerileri, işlemleri uygulamaları gerekir.3.

Çanakkale Duru Akşam Hava Yolu Denizli Belgin Sabah Kara Yolu Elazığ Orhan.. Hava Yolu Trabzon Aybüke Akşam

1970’li yılların başlarında Lübnan’ın Beyrut şehrinde kurulan ASALA (Er- menistan Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu) kendisini Uluslararası Devrim

Adım: Öncüldeki açıklamalara göre en çok şiiri okuyan kişi Can ol- duğu için ve Ebru’nun her şiirinden sonra Can’ın şiiri gelir, Can’ın bir şi- irinden

Seçenekleri incelediğimizde T mar- kalı pantolonların ikinci durumda ilk rafta olabileceği, R markalı pantolon- ların M markalı pantolonların bir alt rafında bulunduğu,

Öncül olarak verilen “Rastgele okuduğumuz bir kitap, her zaman yararlanabileceğimiz benzeri ol- mayan bir zenginliktir.” cümlesi ile rastgele okumanın okuyana

Regresyon katsayısı  yx olan populasyondan n birey içeren örnekler çekilse ve regresyon katsayıları hesaplansa, hesaplanan regresyon katsayıları (b yx ’ler)