• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Tarım Ve Gıda Đşyerlerinde Sorumlu Yöneticiliğin Başarısına Etki Eden Đşletme Özelliklerinin Analizi*

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye’de Tarım Ve Gıda Đşyerlerinde Sorumlu Yöneticiliğin Başarısına Etki Eden Đşletme Özelliklerinin Analizi*"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye’de Tarım Ve Gıda Đşyerlerinde Sorumlu Yöneticiliğin Başarısına Etki Eden Đşletme Özelliklerinin Analizi*

Fahri YAVUZ1 Adem AKSOY1 Đrfan Okan GÜLER1 Mustafa TERĐN1 ÖZET

Bu çalışmada, Türkiye gıda sektöründe çalışan sorumlu yöneticilerin bulunduğu işletmelerle yapılan anketlere daylı olarak mevcut durum, sorunlar, başarıya etki eden faktörler ve çözüm önerileri ortaya koyulacaktır. Çalışmanın materyalini, sorumlu yöneticilerin çalıştığı işletmelerle yapılan 1125 anketten elde edilen veriler oluşturmaktadır. Anketler, belirlenmiş olan 16 ilde bire bir gerçekleştirilmiştir. Belirlenen iller Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Bursa, Çorum, Denizli, Erzurum, Gaziantep, Đstanbul, Đzmir, Đzmit, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri ve Trabzon’dur.

Elde edilen veriler, Cross Tabing Sınırlı Bağımlı Değişken Regresyon Modeli olarak bilinen Probit prosedürü kullanılarak tahmin edilmiştir. Đşletmelerin sağlık ve hijyen şartlarına uyma durumu, işletmede çalışan sorumlu yönetici açısından başarı olduğu varsayılarak bu başarıya etki eden faktörlerin etkileri belirlenmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre; gıda güvenliği belge sayısı, yöneticiliğe inanmak, ilk izin şartlarına uymak ve yöneticinin önlem alması gibi özellikler ise işletmenin sağlık koşullarına uyması açısından yöneticinin başarısını olumlu etkileyen faktörler olarak tespit edilmiştir. Tüm bu sonuçlar dahilinde sistemin iyileştirilebilmesi için başarıyı olumlu etkileyen özelliklerin geliştirilmesinin gerekliliği düşünülmektedir. Sorumlu Yöneticilik yapan kişiler için bir standart getirilmesi, verilecek olan meslek içi eğitimler neticesinde; yöneticinin bilgisini geliştirip, yasa ve yönetmelikleri yorumlama yeteneğini artırarak sahada daha başarılı olması sağlanabilir.

Anahtar Kelimeler: Türkiye, sorumlu yöneticilik, tarım ve gıda işletmeleri, probit, hijyen

Analysıs Of Busıness Attrıbutes That Affect The Success Of Responsıble Manager In Agrıcultural And Food Enterprıses

ABSTRACT

The relationship between real/legal individuals that produce and process in line with regulations in food and agricultural enterprises and responsible managers who are in charge technically in front of law and graduated from related departments of universities at undergraduate or associate degree relay on “Decree Law on Production, Consumption and Control of Food” enacted in 28 June 1995 and enhanced in June 5, 2004. The objective of this study is to determine current positions, problems of responsible managers and solutions to the problems arising by analyzing working conditions, their relationships with enterprises where they work and professional satisfaction. For this purpose, a survey study was conducted with 1125 mainly food processing and marketing enterprises. Using the data collected by this survey study, statistical summary graphic, crosstie tabulation and limited dependent variable regression analysis were conducted.

According to the results, it is determined that the features of enterprises such as being in the west, being food processing unit, having more food safety certificate and believing the necessity of the profession conducted by responsible managers has affected the enterprises to be successful in terms of providing health and hygiene conditions in their enterprises. All this results proved that thy system of responsible manager has settled down, necessity of the profession was accepted and to improve the system, the factors improving the system must be enhanced.

Key words: Turkey, agriculture and food enterprises, responsible manager, hygiene, probit

GĐRĐŞ

Toplumsal refah ve kalkınmanın öncelikle sağlıklı fertlerle kurulabileceği inancının yaygınlaşması doğrultusunda, tüm dünyada artan bir hızla sağlıklı yaşam

*Tarımsal Kalkınma Vakfı tarafından yürütülen, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın desteklediği; Sorumlu Yöneticiliğin Sektörde Mevcut Durumunun ve Sorunlarının Tespiti ve Çözüm Önerilerinin Araştırılması Projesi verileri kullanılmıştır.

1 Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 25240 Erzurum

(2)

koşulları oluşturulmaya çalışılmaktadır. Günümüz insanını tehdit eden sağlık sorunlarının başında da gıda güvenliği konusu gelmektedir.

Đdeal gıda üretimini sağlamak amacı ile gıdaların üretim, işleme, saklama, taşıma ve dağıtım aşamalarında gerekli kurallara uyulması ve tedbirlerin alınması olarak tanımlanabilecek olan gıda güvenliği konusunda, tüm dünyada gittikçe artan riskler belirmektedir. Gelişen teknolojiye bağlı olarak oluşan çevresel kirlilik, nüfustaki dengesiz artış, küreselleşme ve yaşam kalitesinden tüketim alışkanlıklarına uzanan tesirleri, eğitim ve gelir düzeyindeki yetersizlikler, gıda üretim birimlerinde taşeronlaşma ve gerekli iyileştirici yatırımların yapılamaması, yetersiz mevzuat, denetim uygulamalarının ve yasal güvencenin eksikliği gibi nedenler, gıda güvenliğini tehdit eden unsurlar olarak gösterilebilir (Giray ve Soysal, 2007).

Türkiye’de de bu risklere karşı 1930 yılından beri çeşitli tedbirler alınmakta ve buna bağlı kanunlar çıkarılmaktadır. Ancak bunların amaçlanan seviyeye bir türlü ulaşamadığı göze çarpmaktadır. Bunun sebepleri arasında kararlılığın oluşmaması, denetimlerdeki yetersizlik ve ehil olmayan personel çalıştırılması, gerekli standartların sağlanamaması, risk değerlendirmelerinin yapılamaması, eğitim eksikliği gibi nedenler sayılabilir. 1995’ten itibaren bu konu üzerinde daha dikkatli olunmaya çalışıldığı görülür.

Bu noktada atılan en önemli adım “Sorumlu Yöneticilik” kavramının kanunlarca tanınmış olmasıdır. Đlk olarak 28.06.1995 tarihinde çıkarılan 560 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname” ile gıda bilimi konusunda eğitim almamış kişilerin, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının açacağı kurslardan geçirilerek belge almaları şartıyla sorumlu yönetici olabilmelerinin yolu açılır.

Ancak yasanın profesyonel uygulamada önemli kusurlara neden olduğu kanaatinin yerleşmesi yeni düzenlemeleri zorunlu kılmış ve 05.06.2004 tarihinde çıkarılan 5179 sayılı Gıda Kanunuyla da gıda işletmelerinin niteliklerine göre bu alanda eğitim almış üniversite mezunu kişileri çalıştırmaları zorunluluğu getirilmiştir. Aynı zamanda yeni yasa ile denetim ve kontrol yetkisi Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığı'na verilmiştir. Sonuçta daha etkili bir gıda güvenliği mücadelesi başlatılmış ve bu anlamda da sorumlu yöneticilere daha önemli görevler yüklenmiştir.

Bugün yasaların belirlediği tanımıyla “sorumlu yönetici”: Gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemelerin “Gıda Mevzuatı”na uygunluğunun sağlanmasında ve böylece tüketiciye güvenilir ve kaliteli gıdanın arzında önemli sorumlulukları olan, gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten işyerlerinde istihdamı devlet tarafından zorunlu kılınan bir teknik elemandır.

Her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin teknik ve hijyenik şekilde üretim, işleme, muhafaza, depolama, pazarlama ve halkın gereği gibi beslenmesini sağlamak, üretici ve tüketici menfaatleriyle halk sağlığını korumak üzere gıda maddelerinin üretiminde kullanılan her türlü ham, yarı mamul ve mamul gıda maddeleri ile gıda işlemeye yardımcı maddeler ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin güvenliğine ilişkin özelliklerinin tespit edilmesi, gıda maddeleri üreten ve satan işyerlerinin asgari teknik ve hijyenik şartlarının belirlenmesi, gıda maddeleri ile ilgili hizmetler ile denetimine dair usul ve esasların belirlenmesi, gerekli raporların tutulması ve sektör çalışanlarının iş ve bedensel sağlığının denetimi sorumlu yöneticinin görevleri arasındadır (Anonim, 2009a).

Anılan sorumlulukların uygulanabilmesi için sorumlu yöneticinin istihdamı, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, aksaklıkların giderilmesi ve gıda güvenliğinin tam olarak sağlanabilmesi için çeşitli kurumlara farklı görevler düşmektedir. Bu kurumun sağlıklı biçimde işletilebilmesi için de uygun çalışma koşullarının sağlanması ve gerekli analizlerin yapılması gerekmektedir.

Bugün Türkiye’de 28.000 adet gıda işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 22.000’i kayıt altına alınabilmiştir.

(3)

Gıda işletmeleri kendi aralarında Birinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler, Đkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler ve Üçüncü Sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler olmak üzere üçe ayrılmıştır.

Bu işletmelerin hepsinde gıda mühendisi olduğu varsayılırsa yaklaşık 20.000 sorumlu yönetici istihdam edilmektedir (Anonim 2009b). Türkiye’deki kanunların sorumlu yöneticilere yüklediği sorumluluklar ile yaptırım gücü ve yetkiler teorik açıdan düzelme göstermektedir, ancak pratikteki uygulamaların olumsuz şekillerde gerçekleştiği bilinen bir gerçektir. Bunun sebeplerinden birisi de gıda işletmelerinde denetim hakkının birçok kurumda olması ve bu kurumlar aralarındaki koordinasyon eksikliğidir. Bu anlamda oluşan sıkıntılar doğrudan işletme sahibine ve sorumlu yöneticiye yansımaktadır. Türkiye’de genellikle sorumlu yöneticilerin görev aldıkları işletmelerde çok önemli görevler yapmaları gerekirken, çeşitli nedenlerle meseleye sadece geçim kaynağı olarak bakmaları; işletmelerin ise sadece kanunlar açısından sorumlu yönetici çalıştırma zorunluluğunu yerine getirmeye yönelik bakış açıları, gıda üretimlerinin standartlar dışında yapılmasına neden olabilmektedir.

Anlaşıldığı gibi son dönemlerde önemi daha çok anlaşılan ve üzerinde dikkatle durulması gereken konulardan biri gıdalar ve üretimleridir. Sağlıklı bir üretim ve dağıtım zinciri için, ziraî ilaçlama ve tohumculuk alanları; mezbahalar gibi farklı gıda üretim dallarında gerekli denetimlerin yapılması gerekmektedir. Bu denetimlerin sağlıklı biçimde yürütülebilmesi, sektörel iyileştirme ve düzenlemelerin yapılabilmesi için gıda işyerlerinde sorumlu yöneticilere ihtiyaç vardır.

Sorumlu yöneticilik faaliyetinin düzenli işleyebilmesi için de bu yöneticilerin sorunlarının gerek çalışma belgelerini düzenleyen yetkili makamların, gerek tüketici derneklerinin ve gerekse konuyla ilgili diğer resmi ve sivil kurumların etkinlikle ve koordineli bir biçimde çalışması, bunu yaparken de bilimsel veriler ışığında çözüm önerileri üretmeleri zaruridir.

Bu çalışmada Türkiye’de gıda sektöründe çalışan sorumlu yöneticilerin sorunlarına, çalışma koşullarına ve başarılarına etki eden faktörlerin incelenmesi ve mevcut sorunlarla daha etkili mücadele edilebilme yollarının tespiti amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, Türkiye gıda sektöründe çalışan sorumlu yöneticilerin çeşitli açılardan çalışma şartları, sorumlu oldukları kurumlarla ilişkileri ve mesleki memnuniyetleri incelenerek mevcut durumları, sorunları ve bu sorunlara bağlı çözüm önerileri ortaya koyulmaya çalışılmıştır.

MATERYAL ve YÖNTEM

Çalışmanın ana materyalini, sorumlu yöneticilerin çalıştığı işletmelerle yapılan 22 soruluk yine 1125 anketten elde edilen veriler oluşturmaktadır. Bu ham veriler excell dosyalarına işlenerek analize uygun hale getirilmiştir. Anketler, meslek odaları temsilcilerinin ve konunun uzmanı olan kişilerin görüşleri ışığında hazırlanarak, belirlenmiş olan 16 ilde bire bir gerçekleştirilmiştir. Bu iller Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Bursa, Çorum, Denizli, Erzurum, Gaziantep, Đstanbul, Đzmir, Đzmit, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri ve Trabzon’dur. Elde edilen veriler, Sınırlı Bağımlı Değişken Regresyon Modeli olarak bilinen probit uygulamasıyla tahmin edilmiştir.

Sorumlu yöneticilerin işletmelere yaptırımda bulunabilme becerisine etki eden faktörler tahmin edilerek başarı üzerine etki eden özellikler tespit edilmiştir. Ayrıca işletmelerin sağlık ve hijyen şartlarına uyma durumu, işletmede çalışan sorumlu yönetici açısından başarı olduğu varsayılarak bu başarıya etki eden faktörlerin etkileri belirlenmiştir.

Regresyon analizinde, açıklanmak istenen bağımlı bir değişkenle, bu değişkeni açıkladığı varsayılan bir veya daha fazla bağımsız değişken arasındaki kantitatif ilişki tahmin edilip, istatistiksel açıdan incelenmeye çalışılır (Miran 1992).

Probit modelinde, bir olayın olma veya olmama durumu ele alınarak; olayın olma durumunda bağımlı değişken “1”, olmama durumunda ise “0” değerini almaktadır (Gujarati 1995; Yavuz 2001).

(4)

Araştırmada bağımlı değişken; işletmelerin sağlık ve hijyen şartlarına uyma veya uymama durumu olarak ele alınmıştır.

D15 = f (C0, C1 , C2 , C4,D2 , D3, D4,D6, D7, D10) Burada;

D15: Đşletmelerin sağlık ve hijyen şartlarına uyma durumu (bağımlı değişken) Bağımsız Değişkenler:

C0: Bölge (Batı:1, Doğu:0)

C1: Đşletme tipi (Gıda:1, Diğerleri:0) C2: Đşletme büyüklüğü (çalışan sayısı) C4: Gıda güvenliği belge sayısınız nedir?

D2: Sorumlu yöneticilik olmalı mı? (Evet:1, Hayır:0) D3: Đşletme izin aldığı haliyle mi çalışıyor? (Var:1, Yok:0) D4: Uyarılar dikkate alınır mı? (Evet:1, Hayır:0)

D6: Aldığınız maaş nedir? (TL)

D7: Yönetici önlem alıyor mu? (Evet:1, Hayır:0)

D10: Belirlenen ücretin tamamı ödeniyor mu? (Evet:1, Hayır:0) ARAŞTIRMA BULGULARI

Đşletmelerle ilgili özellikler

Đşletmelerin faaliyette bulundukları şehirlerin bölgelere ve büyüklüklerine göre dağılımı incelendiğinde işletmelerin % 51,1’i (575 işletme) batıda, % 48,9’u (550 işletme) doğuda, % 71,1’i (800 işletme) büyükşehirlerde ve % 28,9’u (325 işletme) ise normal şehirlerde bulunmaktadır (Tablo 1). Đşletme büyüklüklerinin bölgelere göre dağılımı incelendiğinde doğu bölgesinde bulunan işletmelerin daha küçük, batıda bulunan işletmelerin daha büyük oldukları söylenebilir. 26–100 işçiye sahip işletmelerin % 27’si doğuda, % 73’ü ise batıda bulunmaktadır. Batıdaki 5’ten küçük ve 6–10 büyüklüğündeki işletmelerin oranı (% 38.8 ve % 40.9) ortalamadan (%51.1) küçük iken; doğudaki 5’ten küçük ve 6–10 büyüklüğündeki işletmelerin oranı (% 61.2 ve % 59.1), ortalamadan (%

48.9) büyüktür. Aynı şekilde işletme büyüklükleri büyükşehirlerde daha büyüktür.

Đşletme büyülüğü 11–25 arasında olan işletmelerin % 94.4’ü büyükşehirde, % 5.6’sı ise normal şehirlerde faaliyette bulunmaktadır.

Tablo 1. Đşletmelerin Bölge ve Şehirlere Göre Dağılımı

Bölge Şehir

Đşletme

Büyüklüğü Doğu Batı Toplam Şehir Büyükşehir Toplam

<5 61,2 38,8 100 33,3 66,7 100

6–10 59,1 40,9 100 46,4 53,6 100

11–25 18,4 81,6 100 5,6 94,4 100

26–100 27,0 73,0 100 0,0 100,0 100

101-> 0,0 100,0 100 0,0 100,0 100

Ort. 48,9 51,1 100 28,9 71,1 100

Kaynak: Orijinal hesaplamalar

Tablo 2’ye bakıldığında işletmelerin % 49’u (251 işletme) unlu mamuller, % 12’si (134 işletme) et ürünleri, %8,5’i (96 işletme) süt ürünleri, % 2,3’ü (26 işletme) konserve ve % 28,3’ü (318 işletme) diğer alanlarda faaliyet göstermektedir. Đşletme büyüklüklerin işletmelerin faaliyet alanlarına göre dağılımı incelendiğinde, işletme büyüklüğü 5’ten küçük işletmelerin büyük bir kısmı (% 61.5) unlu mamuller alanında faaliyet göstermektedir. Süt ve ürünlerinde faaliyet gösteren ve işletme büyüklüğü 11-25 arasında olan işletmelerin oranı (%10.1) süt ve ürünlerinde faaliyet gösteren işletmelerin ortalamasından (%8.5) büyüktür. Đşletme büyüklükleri arttıkça unlu mamuller, süt ve ürünleri, et ve ürünleri ve konserve alanlarında faaliyet gösteren işletmelerin oranları giderek azalırken diğer alanlarda faaliyet gösteren işletmelerin oranları artmaktadır.

(5)

Tablo 2. Đşletmelerin Đşletme Tiplerine Göre Dağılımı Đşletme Büyüklüğü Unlu

mamuller

Süt ve ürünleri

Et ve ürünleri

Konserve Diğer Toplam

<5 61,5 9,0 10,0 1,8 17,7 100

6–10 55,8 9,4 15,5 2,5 16,9 100

11–25 20,7 10,1 11,1 4,5 53,6 100

26–100 31,1 3,3 11,5 0,8 53,3 100

101-> 14,3 0,0 0,0 0,0 85,7 100

Ort. 49,0 8,5 12,0 2,3 28,3 100

Kaynak: Orijinal hesaplamalar

Đşletmelerin yarıdan fazlası % 51,9’u (584 işletme) gıda güvenliği ile ilgili herhangi bir belgeye sahip değildir (Tablo 3). Bu oranın oldukça düşük olması gerekirken bu denli yüksek çıkması ülkemizde gıda sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin kurumsal bir kimlik kazanmadığını ve uluslar arası geçerliliği olan kalite ve güvenlik belgelerinden yoksun geleneksel yöntemlerle üretimde bulunduklarını göstermektedir. Bu durum ülkemiz gıda sektörü açısından son derece üzücü bir durumdur. Đşletme büyüklüklerine göre işletmelerin sahip oldukları belge sayıları incelendiğinde 5’ten küçük işletmelerin % 64.4’ünde, 6-10 büyüklüğündeki işletmelerin % 59.4’ünde ve 11-25 büyüklüğündeki işletmelerin % 28.5’inde herhangi bir belge bulunmamaktadır. Bir belgeye sahip olan işletmelerde işletme büyüklüğü 5’ten küçük ve 6-10 büyüklüğündeki işletmeler ortalamadan daha yüksek bir orana sahiptir. Đki belgeye sahip olan işletmelerde ise işletme büyüklüğü 5’ten küçük ve 6-10 büyüklüğündeki işletmeler ortalamadan daha düşük bir orana sahiptir. Đşletme büyüklüğü 101 den büyük işletmelerin 2 adet belgeye sahip olduğu tespit edilmiştir.

Tablo 3.Đşletmelerin Sahip Olunan Kalite Belge Sayısına Göre Dağılımı

Đşletme Büyüklüğü 0 1 2 3 4+ Toplam

<5 64,4 11,8 19,7 2,7 1,4 100

6–10 59,4 9,9 25,4 2,5 2,8 100

11–25 28,5 5,6 60,3 5,6 0,0 100

26–100 27,9 7,4 53,3 10,7 0,1 100

101-> 0,0 0,0 100,0 0,0 0,0 100

Ort. 51,9 9,5 33,2 3,9 1,5 100

Kaynak: Orijinal hesaplamalar

Tablo 4’de işletmelerin % 43,2’si (486 işletme) sorumlu yöneticilik mesleğinin kesinlikle olması gerektiğini belirtmiştir. Đşletmelerin % 31,9’u (59 işletme) sorumlu yöneticilik mesleğinin olması gerektiğini ancak geliştirilmesi gerektiğini, % 16,5’i (186 işletme) sorumlu yöneticiliğin olması gerektiğini ve devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini, % 4,9’u (55 işletme) sorumlu yöneticiliğin katkı sağlamadığını ve % 3,5’i (39 işletme) sorumlu yöneticilik mesleğinin kesinlikle olmaması gerekmediğini vurgulamıştır. Đşletmelerin büyük çoğunluğu sorumlu yöneticilik mesleğinin olması gerektiğini, çok küçük bir kısmı ise bu mesleğin olmaması ve katkı sağlamadığını belirtmiştir. Bu durum işletmelerin sorumlu yöneticiliğin gereksinimi konusunda yeterli bilinç düzeyine ulaştığını göstermektedir. Đşletme büyülüğüne göre yöneticilik mesleğinin olup olmaması değerlendirildiğinde, 101 ve üzeri büyüklüğündeki işletmelerin % 66,7’si bu mesleğin kesinlikle olması gerektiğini belirtmiştir. Kesinlikle bu meslek olmalı ve kesinlikle bu meslek olmamalı tercihlerine en yüksek oranlar 101 ve üzeri büyüklükteki işletmelerde görülmektedir. Bu durum tezat oluşturmaktadır. Sorumlu yöneticilik mesleğinin geliştirilmesi gerektiği de önemli düzeyde (%31,9) vurgulanmaktadır.

Sorumlu yöneticilik mesleğinin devlet tarafından desteklenmesi gerektiği 5’ten küçük ve 6-10 büyüklüğündeki işletmelerde ortalamadan yüksek olarak gerçekleşmiştir.

(6)

Tablo 4. Đşletmelerin Yöneticilik Mesleği Olmalı mı Sorusuna Cevapalara Göre Dağılımı Đşletme

Büyüklüğü Evet

Evet, geliştirilmeli

Evet, devlet desteklemeli

Katkısı görünmüyor

Hayır,

yok Toplam

<5 33,6 34,7 20,4 7,0 4,3 100

6–10 42,5 29,0 18,0 6,4 4,1 100

11–25 62,6 24,0 12,3 0,6 0,6 100

26–100 47,5 46,0 6,6 0,0 0,0 100

101-> 66,7 9,5 4,8 0,0 19,0 100

Ort. 43,2 31,9 16,5 4,9 3,5 100

Kaynak: Orijinal hesaplamalar

Đşletmelerin % 75,9’u (854 işletme) izin aldığı haliyle, % 20,5’i (231 işletme) kısmen izin aldığı haliyle faaliyette bulunmaktadır (Tablo 5). Đşletmelerin % 3,6’sı (40 işletme) ise izin aldığı faaliyet dışında faaliyette bulunmaktadır. Đşletmelerin % 75,3’ü ruhsatsız ve merdiven altı olarak tabir edilen işletmeleri ihbar ederken, % 24,7’si’i bu tür işletmeleri ihbar etmemektedir. Đşletme büyüklüklerine göre işletmelerin izin aldığı haliyle çalışıp çalışmadıkları incelendiğinde; izin aldığı haliyle çalışan işletmelerin ağırlıklı olarak büyük işletmeler olduğu söylenebilir. Đşletme büyüklüğü 5 ten küçük işletmelerde izin aldığı haliyle çalışma oranı % 73,9 iken bu oran 101 ve üzeri işletmelerde % 85,7’dir. Đzin aldığı halin dışında çalışan işletmelerin ortalaması 3,6 ve işletme büyüklüğü 5 ten küçük olan işletmelerde bu oran ortalamadan yüksektir. Đşletme büyüklüğüne göre, merdiven altı işletmeleri şikayet etme oranı en yüksek (% 100,0) 101 ve üzeri işletme büyüklüğüne sahip işletmeler iken; merdiven altı işletmeleri şikâyet etmeme oranı en yüksek (% 37,4) işletme büyüklüğü 5’ten küçük olan işletmelerdir.

Tablo 5. Đşletmeler Đzin Şartlarında mı Çalışıyor ve Merdiven Altı Đşletmeleri Đhbar Durumu Đşletme izin aldığı haliyle mi çalışıyor

Merdiven altı işletmeleri ihbar eder misiniz?

Đşletme Büyüklüğü

Evet Kısmen Hayır Toplam Hayır Evet Toplam

<5 73,9 19,7 6,3 100 37,4 62,6 100

6–10 76,8 21,0 2,2 100 16,6 83,4 100

11–25 73,7 24,0 2,2 100 20,7 79,3 100

26–100 82,0 18,0 0,0 100 13,1 86,7 100

101-> 85,7 14,2 0,0 100 0,0 100,0 100

Ort. 75,9 20,5 3,6 100 24,7 75,3 100

Kaynak: Orijinal hesaplamalar

Tablo 6’da ifade edildiği üzere; işletmecilerin %66,9’u sorumlu yöneticilerin uyarılarını tamamen dikkate almakta; %31’i ise kısmen uyarılara uymaktadır. Sorumlu yöneticilerin uyarılarına uymayan işletmeler ise sadece %2,1’lik küçük bir kısımdır.

Sorumlu yöneticilerin işletmelerdeki problemlere dair önlem aldığını ifade edenlerin sayısı %92,1 olarak ifade edilmiştir. 5 kişiden az istihdamın olduğu işletmelerde; sorumlu yöneticinin uyarılarını dikkate alanların oranı %59,9’dur. Đstihdamın 100 kişiden fazla olduğu işletmelerde ise; yöneticinin uyarıları tüm işletmeciler tarafından dikkate alınmaktadır. Đstihdam sayısının artması, üretimde profesyonelleşmeyi işaret edeceğinden; profesyonel düzeyde üretim yapan işletmelerde eksiklikleri önleyebilmek için sorumlu yöneticilerin görüşlerinin önemsendiği düşünülebilir. Yöneticilerin önlem alma durumu ise bütün işletmelerde %90 seviyesinin üzerinde yer almaktadır.

Yöneticilerin üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirme konusunda gayretli olduğu söylenebilir.

(7)

Tablo 6. Sorumlu Yöneticiyi Dikkate Alma ve Önlem Alma Durumuna Göre Dağılımı Yöneticinin uyarılarını dikkate alıyor musunuz? Yönetici önlem alıyor mu?

Đşletme

Büyüklüğü Evet Kısmen Hayır Toplam Hayır Evet Toplam

<5 59,9 38,1 2,0 100 8,8 91,2 100

6–10 64,1 32,9 3,0 100 9,9 90,1 100

11–25 74,3 23,5 2,2 100 5,1 94,9 100

26–100 84,4 15,6 0,0 100 2,5 97,5 100

101-> 100,0 0,0 0,0 100 9,5 90,5 100

Ort. 66,9 31,0 2,1 100 7,9 92,1 100

Kaynak: Orijinal hesaplamalar

Tablo 7’de işletmecilerden %57’sinin, yöneticilerinin maaşlarını zamanında ödediği ifade edilmiştir. %58 oranında işletmecinin, yöneticilerinin sigorta primlerini yatırdığı ve işletmecilerin %63’ünün de yöneticilerine belirlenen ücreti ödediği tespit edilmiştir. 5 kişiden az istihdamı olan işletmelerin %50,8’inde yönetici maaşlarının zamanında ödendiği; 100 kişiden fazla istihdamı olan işletmelerde ise bu oranın %80,9’a kadar çıktığı belirtilmiştir. Sigorta primlerinin yatırılmasına; 5 kişiden az istihdamı olan işletmelerde %48 oranında dikkat edilirken, 100 kişiden fazla istihdamı olan işletmelerde

%81 oranında dikkat edilmektedir. Maaşların tamamının ödenmesine ise; 5 kişiden az olan işletmelerde %54,2 oranında, 100 kişiden fazla işletmelerde ise %85,7 oranında dikkat edilmektedir.

Tablo 7. Maaşın Zamanında ve Tamamının Ödenmesi, Sigorta Primlerinin Yatırılması Durumu Maaşı zamanında ödeme Sigorta primlerini yatırma Maaşın tamamını ödeme Đşletme

Büyüklüğü Hayır Biraz

gecikiyor Evet Toplam Hayır Gecikmeli Evet Toplam Evet Biraz altında

Çok

altında Toplam

<5 12,7 36,5 50,8 100 19,3 32,7 48,0 100 54,2 34,9 10,9 100

6–10 3,0 46,1 50,8 100 12,4 37,6 50,0 100 63,0 33,4 3,6 100

11–25 3,9 29,1 67,0 100 2,2 21,8 76,0 100 73,7 21,8 4,5 100

26–100 0,0 19,7 80,3 100 7,4 6,6 86,1 100 73,8 23,0 3,2 100

101-> 0,0 19,1 80,9 100 0,0 19,0 81,0 100 85,7 9,5 4,8 100

Ort. 6,6 36,3 57,1 100 12,7 29,4 57,9 100 62,8 30,6 6,6 100

Kaynak: Orijinal hesaplamalar

Regresyon Analiz Sonuçları

Đşletmelerin sağlık ve hijyen şartlarına uyma durumu, işletmede çalışan sorumlu yönetici açısından başarı olduğu varsayılarak bu başarıya etki eden faktörlerin etkileri tahmin edilmiştir.

Model, iyi bir örnek sayısı ve yüksek açıklayıcılıkla tahmin edilmiştir (Tablo 8).

Başarıyı etkileyen bağımsız değişkenlerin işaretleri doğrudur. Değişken katsayılarının hepsi %1, %5 ve %10 önem seviyelerinde istatistiksel olarak anlamlıdır. Batı bölgesinde bulunmak, gıda işletmesi olmak, denetlenen işletmedeki gıda güvenliği belge sayısının fazlalığı, yöneticiliğe inanmak, ilk izin şartlarına uygun halde faaliyetini sürdürmek, maaş durumunun yeterli olması ve belirlenen ücretin eksiksiz ve zamanında ödenmesi, yöneticinin gerekli önlemleri alması, işletmenin hijyen şartlarını yani işletme başarısını olumlu etkilerken, işletmenin büyüklüğü, yapılan uyarıları dikkate almamak gibi faktörler ise belirtilen başarıyı olumsuz etkilemektedir. Yine buradaki olumsuz etkiler bertaraf edilerek ve olumlu etkiler öne çıkarılarak başarı artırılabilir.

(8)

Tablo 8. Đşletmenin hijyen şartlarına uyma açısından regresyon analizi

Değişken Katsayı Standart Hata t Değeri P Değeri

C0 C1 C2 C4 D2 D3 D4 D6 D7 D10

.06208041 .17569312 -.00082763 .03618277 .17296882 .18854985 -.12125314

.25398761 .08940867 .14306143

.03741477 .03054648 .00030096 .01907535 .03486519 .03961217 .03477988 .04827929 .05230662 .03368734

1.659 5.752 -2.750 1.897 4.961 4.760 -3.486 5.261 1.709 4.247

.0971 .0000 .0060 .0578 .0000 .0000 .0005 .0000 .0874 .0000

Sabit -.12643807 .02462696 -5.134 .0000

R2 = 0.99

Kaynak: Orijinal hesaplamalar

SONUÇ VE ÖNERĐLER

Analiz sonuçlarına göre, Đşletmelerin çoğunluğunun sırasıyla unlu mamuller (%30), et ürünleri (%16), süt ürünleri (%12) ürettiği; işletmelerin önemli bir kısmının (%51) sertifikasız, %33’ünün sadece bir gıda güvenlik sertifikasına sahip olduğu; yine işletmelerin %56’sı sorumlu yöneticisinden memnun olduğunu, %43’ü kesinlikle, %49’u ise şartlı olarak sorumlu yöneticiliğin olması gerektiğine inandığını ifade etmiştir.

Batı bölgesinde bulunmak, gıda işletmesi olmak, denetlenen işletmedeki gıda güvenliği belge sayısının fazlalığı, yöneticiliğe inanmak ve sorumluluk duygusuna sahip olmak, ilk izin şartlarına uymakişletmeler tarafından yeterli maaş verilmesi ve belirlenen ücretin eksiksiz ve zamanında ödenmesi, yöneticinin gerekli önlemleri alması, işletmenin hijyen şartlarını yani işletme başarısını olumlu etkileyen faktörler olarak görünmüştür.

Tüm bu sonuçlar neticesinde Sorumlu Yöneticilik müessesesinin yerleştiği, bu kurumun gerekliliğine inanıldığı, sistemin iyileştirilmesi için başarıyı olumlu etkileyen faktörlerin daha da geliştirilmesi gerektiği saptanmıştır. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, istihdam ve kadro sorunlarının düzenlenmesi, gıda güvenliği kontrolünün gerekliliğinin toplumca tanınması ve kabul edilmesi de faaliyetlerin ve iş kalitesinin iyileştirilmesinde etkili olacağı düşünülmektedir.

KAYNAKLAR

Anonim, 2009a. Gıda Sektöründe Sorumlu Yöneticinin El Kitabı, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası.

Anonim, 2009b. Sorumlu Yöneticiliğin Sektörde Mevcut Durumunun Ve Sorunlarının Tespiti Ve Çözüm Önerilerinin Araştırılması Projesi, Tarımsal Kalkınma Vakfı/

Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığı, Ankara 2009.

Giray, H., Soysal, A.; 2007. Türkiye’de Gıda Güvenliği ve Mevzuatı, TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni,: 6, s. 485-490

Gujarati, N.D., 1995. Basic Econometrics. Third Edition. McGraw-Hill USA.

Miran, B., 1992. Regresyon Analizinde Ortaya Çıkabilecek Hatalar ve Bazı Çözüm Önerileri. Tarım Ekonomisi Dergisi, http://journal.tarekoder.org/webfolders/files/

1992_01_11.pdf (24.07.2010)

Yavuz, F., 2001. Ekonometri Teori ve Uygulama Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Yayınları No: 185, Erzurum.

Referanslar

Benzer Belgeler

Büyük ormansızlaşma, su kıtlığı, toprak kaybı ve yüksek düzeyde sera gazı emisyonlarına neden olan yüksek girdili, kaynak yoğun tarım sistemleri sürdürülebilir gıda

Diyet ile alınan gıdalar içerisinde bulunan biyolojik veya kimyasal maddeler ve bunların etmenleri veya içerisinde bulunan metabolitleri sonucu oluşan hastalık tablosu halk

Yeterli yiyecek (gıda güvenliği) bulun- mayan bir yerde insanlar daima yiyeceğin sağlıklı olmasına daha az önem verir. Örneğin, Uganda’da yaşayan insanların

olarak politikamız; YARI MAMUL (KREMALAR, SOSLAR, VB.), MAMUL (KAPLAMALI BİSKÜVİ, KAPLAMASIZ BİSKÜVİ, DOLGULU BİSKÜVİ, MİLFÖY HA- MURLU ÜRÜNLER, ÇEŞNİLİ VE SADE

Orman alanlarının azalmasında özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde çoğunlukla kırsal fakirlik ve yerel nüfusun baskısı ile bunlara bağlı olarak yasa

Afrikanın yoksul ülkelerinden Senegal’in Cumhurbaşkanı Abdulaye Vade, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) “para ziyanl ığı” olarak

TEMETTU 30.06.2004 tarihinden itibaren sermaye artırımı ve/veya temettü ödemesi nedeniyle ilgili hakları kullanılmış olarak işlem görecek, &#34;Yeni&#34;

TAKASBANK Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri I, No:26 sayılı Tebliği'nin Ek:2 maddesi gereğince; hisse senetleri Borsada işlem gören ortaklıkların Kurul kaydında olan ancak