Ekpresyonist tablolar
• Aşağıda yer alacak tablo ve metinlerin hepsi
•
• http://www.leblebitozu.com/bilmeniz-gereken- 14-ekspresyonist-ressam-ve-tablolari/
• Websitesinden alıntıdır. Dünyadaki
empresyonizm örneklerini tanıtmak için
kullanılmıştır.
10. Otto Mueller (1874 – 1930)
• Landscape With Yellow Nudes, 1919
• Alman dışavurumculuğunun Brücke grubunun bir üyesi olan Mueller, resimleri ve sanat anlayışı ile Alman dışavurumculuğu içinde, hatta kendi grubu içinde bile biraz izole bir konuma
sahiptir. Romantik bir dışavurumcu, Brücke’nin gölgesindeki ressam, bastırılmış dışavurumcu, çingene ressamı gibi alçaltıcı sıfatlarla anılan ve kendini geliştirmemiş olmakla suçlanan
Mueller, sakin, mütevazı ve iddiasız tavrıyla, kabına sığmayan diğer Brücke üyelerinden ve başka dışavurumculardan çok ayrı bir kişilik gösterir. Aynı fark Brücke’nin diğer üyelerinin sert
resim üslubu ve renk kullanımı ile Mueller’in dingin üslubu ve sakin renkleri arasında da görülmektedir.
11. Wassily Kandinsky (1866 – 1944)
• Wassily Kandinsky, Der Blaue Reiter yıllığının kapak resmi
• Der Blaue Reiter (Mavi Süvari): Franz Marc’ın ve Wassily Kandinsky’nin öncülüğünde kurulan grubun kuramsal
temelini atmak büyük oranda Kandinsky’ee düşer.
Gerçekliğin tasvirine dayalı estetik anlayışa karşı tepkisi onu tümüyle maddi ve doğal gerçekliğe bağlılığı reddetmeye
sürükler. Böylece Kandinsky her türden figüratif çizimin
reddiyesi olan soyutlamanın öncüsü haline gelir. Grup adını bu topluluğun katalogu olan, Kandinsky ve Marc tarafından kaleme alınan Sanat Almanak’ının ilk sayısının kapağında yer alan Kandinsky’e ait atlı resimden almıştır.
12. Franz Marc (1880 – 1916)
• Little Yellow Horses, 1912
• Kandinsky ile beraber Der Blaue Reiter grubunu kurmuşlardır.
Marc doğaya panteist yaklaşmıştır. Güzel görünümün ardındaki güçlü yasaları gösterebilmek için doğa görünümüne bağlı
kalamamayı, onu yıkmayı, biçimleri renk titreşimleriyle vermeyi amaçlamıştır. Duyuların yanılgısından kurtulma, varlığın özünü, onun bölünmezliğini, renk-biçim-içerik bütünlüğüyle verme Marc’ın sanatının ereği olmuştur. Soyut resme gelinceye kadar Marc hep hayvan resmi yapmıştır. Ona göre yaratılışın en saf, an arı varlığı hayvan, doğanın devingen güçlerinin duyumsanarak yaşanan dünyanın simgesidir.
13. Paul Klee (1879 – 1940)
• Versunkene Landschaft, 1918
• Paul Klee sanat yaşamını çağdaşlarıyla aynı aşamada devam ettirdi.
Ancak o kendi birikimini, içsel dışavurumunu anlatan farklı bir tarz olarak sunmaya çalıştı. İlk eserlerinde iç-dış dünya arasındaki köprü kurulmasını düşündü. Ensor ve Van Gogh’da çizginin bağımsız yaratıcı özelliğini görüp, dışavurumunu temelde çizgiye indirgedi.
Klee “Doğaya yönelik çalışmalarımla taze bir güç kazanmış olarak yeniden kendime özgü doğaçtan yaratma ortamına atak bir giriş yapabilirim. Artık doğaya dolaylı olarak bağlandığımdan, ruha baskı yapan şeylere bir biçim vermeyi yeniden deneyebilirim.” der. 1909’dan sonra, arınmış düşgücünden doğmuş olağanüstü gergin, sinirli
vuruşlarla resimler yaptı. Bunlarda duygular, ruh durumları ve düş deneyimleri kendi içlerinde uyum sağ lıyordu.
14. Alexej von Jawlensky (1864 – 1941)
• Schokko with Red Hat, 1909
• Rus asıllı Jawlensky, yalın yüz betimlemeleri ile öne çıkan
resimler yapmıştır. Resimlerin de aradığı oluşum değişim gibi kavramlar değil tüm bunların üstünde olan bağlayıcı ilkeyi aramış ve aradığını da maddeden arınmış ve tinselleşmiş
yüzlerde bulmuştur. Bu resimlerde sanatçı, insan yüzünü her şeyden soyutlayarak sadece birkaç renkle inandığı haç biçimiyle veriyor. Güçlü bir inançtan kaynaklanan bu resimler adeta bir ikondur. Rengin bir nesneyi betimlemek için kullanılmadığını, nesnenin, sanatçının duygularını ve “nesnelerin özünü” ortaya koyan bir renk yapısı için olanak sağladığını düşünüyordu.