• Sonuç bulunamadı

Vitaminler ve Etki Mekanizmaları. Doç.Dr. Emine DIRAMAN OMÜ Fen-Ed. Fakültesi Biyoloji Moleküler Biyoloji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Vitaminler ve Etki Mekanizmaları. Doç.Dr. Emine DIRAMAN OMÜ Fen-Ed. Fakültesi Biyoloji Moleküler Biyoloji"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vitaminler ve Etki Mekanizmaları

Doç.Dr. Emine DIRAMAN

OMÜ Fen-Ed. Fakültesi

B

iyoloji

∕ Moleküler Biyoloji

(2)

Tanımı

Vitaminler;

- doğal olarak besinler içerisinde yer alan, - normal metabolizmada esansiyel olan,

- büyüme, çoğalma ve sağlığın devamı için gerekli, - biyokimyasal fonksiyon için çok az miktarları ile etki yapan

dış kaynaklı organik bileşiklerdir.

(3)

• Çok az miktarlarına gereksinim duyulur. Vücut ağırlığının her ünitesi için µgr veya mgr olarak hesaplanır. Fakat diğer besin maddelerine olan

günlük gereksinim vücut ağırlığının her ünitesi için gr, kg veya kalori olarak hesaplanır,

• Enzim aktivitesinde “koenzim” olarak görev alırlar ve bu nedenle biyokatalizör maddelerdir,

• Parenteral yoldan veya sindirim kanalı ile vücuda dahil olabilirler.

(4)

• Canlılar için hayati önemi olan bir dizi kimyasal bileşiğin ortak adı olup Fransızca"vitamine"

kelimesinden gelmektedir.

• Latince’de vita = yaşam/hayat

• Latince’de aminum = amin

• Vitamin kelimesi ilk kez Polonyalı Biyokimyacı

Casimur Funk tarafından 1911'de ifade edilmiştir

(5)

Tarihçe

Vitaminlerle ilgili gerçek bilimsel çalışmalara 20.y.y.'ın başında başlanmıştır. 19. y.y.'ın sonlarına kadar insan ve hayvanların besin gereksinimlerinin yalnız protein, yağ, karbohidrat, inorganik tuzlar ve sudan oluştuğu kabul ediliyordu.

Eskiden beri klinik belirtileri ile tanınan skorbüt, beriberi ve pellegra gibi hastalıkların bazı besinsel faktörlerin yetmezliğinden olduğu kuşkusu vardı. Fakat nedeni tam olarak kanıtlanamıyordu.

(6)

• Bunun nedeni de

- bu çeşit besinsel faktörlerin besinlerdeki miktarının çok az olması

- organizmanın, bu maddelerin çok az miktarına gereksinim duyması

dolayısıyla

- araştırıcıların dikkatlerini çekmemesinden ileri gelmekteydi.

(7)

- 1911 yılında Casimur Funk,

•pirinç kabuğundan beriberiyi önleyici ve tedavi edici kristalin şeklinde bir madde izole etmeyi başarmış.

Azot içerdiği için de bu maddeye hayat amini anlamına gelen ''vitamin'' adını vermiştir.

Daha sonra yapılan çalışmalarla vitaminlerin

çeşitleri bulunmuştur.

(8)

• Özellikleri

• Vitaminlerin hormon ve enzimlerle ilişkisi

(9)

Dünyada vitaminlerin dikkate alınan özellikleri I. Biyoyararlanım (Bioavailability)

II. Dayanıklık (Stability)

III. Çözünürlük (Solubility)

IV. Zehirlilik (Toxicity)

(10)

Vitaminlerin isimlendirilmeleri

Alfabetik olarak:

Kimyasal yapılarına göre:

Fizyolojik Etkilerine göre:

(11)

Vitamin yetersizlikleri

Organizmada belirli bir vitamin eksikliği yaşamsal olayların aksamasına neden olur.

Vitaminler, gerekli olan miktarın altında alındığı zaman hipovitaminöz belirtiler oluşur. Buna hipovitaminozis deniz.

Yalnız bir vitamin eksikliğinde oluşan hastalık haline

avitaminozis, birçok vitamin eksikliğinden oluşan hastalık haline de poliavitaminozis denir. Fakat bir vitamine ilişkin

hipovitaminöz durumu çok nadir görülür. Çünkü çok az da olsa vitamine rastlanılır. Bu nedenle hipovitaminozler çoğunlukla birçok vitaminin aynı zamanda eksikliğiyle ilişkilidir.

(12)

Hipovitaminoziste; genç hayvanlarda organ ve doku

büyüme bozuklukları, çevre ile ilgisizlik, enfeksiyonlara karşı direnç azalır. Yetişkinlerde ise aktivite ve verimde azalma görülür.

Vitaminler, normal gereksinimden fazla alınması nedeniyle organizmada aşırı derecede toplanırlar ve hipervitaminozis durumu gözlenir.

Normal beslenen insanlarda hipervitaminoz görülmez. Ancak deney yoluyla veya tedavi amacıyla oluşabilir. Yalnız vit.D ve vit.A ya ilişkin hipervitaminoz durumları gözlendiği belirtilmiştir.

(13)

Vitaminlerin eksiklik nedenleri

1. Yoksulluk, iştahsızlık, kusma, alkolizme bağlı olarak yetersiz besin alınımı, gastrointestinal hastalıklar veya eksik dişten dolayı yetersiz besin alınmasından;

2. İshal, pankreas yetmezliği, sarılık, yağlı ishal, pernisyöz anemi, çölyak hastalığı, fistül veya kısa devreli barsak ameliyatlarından dolayı

emiliminin bozulmasından;

3. Karaciğer hastalıklarında olduğu gibi vitaminlerin kullanılması ve depolanmasının bozulmasından;

(14)

4. Böbrek hastalıklarında ve laktasyon süresinde vitamin atılımının artmasından;

5. Enfeksiyon, hipertiroidizm, gebelik, büyüme veya karbonhidrat atılımından vitamin gereksiniminin çoğalmasındandır.

Sayılan bu durumların çoğu geçici olup B kompleks ve C vitaminlerine ilişkin yetmezlik ortaya çıkar. Fakat kronik bir durumda oluşabilir. Böyle bir durumda yağda eriyen vitaminlere ilişkin yetmezliklerde ortaya çıkabilir ve bunlara eklenebilir.

(15)

Vitamin Gereksiniminin arttığı durumlar

Gebelik Laktasyon Büyüme

Diyet Ateşli Hastalıkları

Vücutta metabolik olayların Metabolizmanın hızlandığı hızlandığı fizyolojik durumlar patolojik durumlar

(16)

VİTAMİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

Yağda Çözünen vitaminler Suda Çözünen vitaminler A Vitamini

D Vitamini

E Vitamini B grubu vitaminler C vitamini K Vitamini Tiamin (Vit. B1) (Askorbik Asit) Riboflavin (Vit. B2)

Vitamin Benzeri Besinler Pridoksin (Vit. B6)

İnozitol Niasin (Nikotinik Asit) (Vit. B3) Kolin Pantotenik Asit (Vit. B5)

Karnitin Biotin (Vit. B7, Vit. H) α- Lipoik Asit Folik Asit

PABA (p-aminobenzoat) Siyanokobalamin (Vit. B12) Koenzim Q (Ubiquinon)

Referanslar

Benzer Belgeler

İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi Ve Kamu Yönetimi H***C* B*G***

Antikodon tRNA'nın diğer bir kolunda yer alır (Şekil 5.5). Belli bir antikodon taşıyan bir tRNA sadece belli bir amino asiti taşır. Bir amino asitin hangi tRNA’ya

Hücre tipleri, prokaryatik ve ökaryotik hücreler, mitoz ve mayoz bolunmeler, kromozomlar, hucre organelleri, hücrelerin moleküler birleşimi, hücre bileşenlerinin

• Bundan dolayı daha detaylı bir haritalama için belirteç yoğunluğunun arttırılması adına restriksiyon bölgelerinin yerleşimleri belirlenmelidir...

• Endonükleazlar: DNA veya RNA moleküllerinin içindeki fosfodiester bağlarından kesim yapan nükleazlar. • Ekzonükleazlar: DNA veya RNA moleküllerinin uçlarından

b) Anlamsız (nonsense) mutasyonlar: DNA üzerinde bir baz çifti değişimi sonucu mRNA'da normalde bir amino asiti kodlayan bir kodonun yerine bir sonlanma ko- donunun (UAG, UAA,

2007 yılında lisans eğitimine başlayan bölümümüz, Moleküler Biyoloji ve Genetik bilimlerinin çeşitli alt dallarında teorik ve uygulamalı bilgilerle donatılmış,

Assyriella escheriana MOUSSON 1874 VE Assyriella guttata OLIVIER 1804 GASTROPODA PULMONATA nın Sindirim Sistemlerinin Karşılaştırmalı Anatomi ve Histolojisi. Assyriella