INTES
TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI
EYLÜL 2013
İNŞAAT SEKTÖRÜ
SORUNLAR VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 1
GİRİŞ:Ülkemiz gelişen, buna bağlı olarak ihtiyaçları artan bir ülke konumundadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, gelişimin ana eksenini ise kaçınılmaz olarak “inşaat” oluşturmaktadır. Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı
“inşaat”la atılmaktadır. Geleceğe güvenle yürüme kararlılığında olan bir ülke, bu yürüyüşüne hiç şüphe yok ki “inşaat”la başlayacaktır.
Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir.
İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200 den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olup, bu yaygın etki, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir.
İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ortalama yeni bir evde 150 farklı meslek kolunu ilgilendiren 23.000 parça bulunmaktadır. Hiçbir ekonomik faaliyetin bu kadar çok doğrudan ya da dolaylı etki doğurma gücü olmadığı dikkate alındığında sektörün lokomotif gücünün, gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilemez değeri daha açık olarak ortaya çıkmaktadır.
İnşaat sektörünün gelişmesinde hükümet politikalarının, uluslararası kredi kuruluşlarının, politika ve ekonomiyi etkileyen kararlarının doğrudan etkisi bulunmaktadır. Yatırım kararını veren ya da onu finanse eden otoritenin tercihi bu alanda faaliyette bulunan firmaları doğrudan etkilemektedir.
Yüksek oranlı - istikrarlı büyüme ve beraberinde istihdam yaratma ihtiyacı her zamankinden
daha fazla olan Türkiye ekonomisi için, inşaat sektörünün önemi her zamankinden daha
önemli hale gelmiştir.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 2
1. SEKTÖRÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Ülkemiz bugün güçlü ekonomiye geçiş sürecindedir. Türkiye dünyanın 16. ve Avrupa’nın 6. en büyük ekonomisidir. En hızlı gelişmekte olan 10 pazardan birisi olarak G-20’nin de üyesidir. OECD verilerine göre, 2017 yılında Türkiye, Çin ve Hindistan’dan sonra en yüksek büyüme oranına sahip üçüncü ülke olacaktır.
Sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla ve inşaat sektörü gelişme hızları-İktisadi faaliyet kollarına ve 1998 temel fiyatlarına göre veriler şöyledir:
YILLAR GSYİH GELİŞME HIZI (%) İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN
GELİŞME HIZI (%)
2005 8.4 9.3
2006 6,9 18.5
2007 4,7 5,7
2008 0,7 -8,1
2009 -4,8 -16,3
2010 9,2 18,3
2011 I. Çeyrek 12,4 15,7
2011 II. Çeyrek 9,3 13,5
2011 III. Çeyrek 8,7 10,7
2011 IV. Çeyrek 5,3 7,1
2011 Yıllık 8,8 11,5
2012 I. Çeyrek 3,3 2,4
2012 2. Çeyrek 2,9 -0,7
2012 3. Çeyrek 1,6 -0,7
2012 4. Çeyrek 1,4 1,5
2012 Yıllık 2,2 0,6
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 3
2013 1. Dönem 2,9 5,9
2013 2. Dönem 4,7 7,6
2013 6 aylık 3,7 6,8
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
Güçlü ekonomiye geçen bu süreçte ekonomimizde iç ve dış dinamiklerden kaynaklanan önemli dalgalanmalar olmuştur. Şöyle ki İnşaat sektörü 2001 krizinin ardından hızla küçülmüştür. Ancak 2002 yılından itibaren uygulanan istikrar programı ile toparlanma sürecine girmiştir. 2004 yılından itibaren sektör rekor oranda büyüme göstermiştir. 2006 yılında yüzde 18,5 büyüyen sektör, 2007 yılından itibaren durgunluk sürecine girmiştir.
2007 yılında konut talebindeki azalma, seçim dönemi ve ekonomik ve siyasi belirsizlikler durgunluk döneminde etkili olmuştur. 2006’daki yüksek performanslı büyümenin ardından sektör 2007 yılında yüzde 6,5 oranında ancak büyüyebilmiştir.
2007 yılı Ağustos ayında ABD’deki mortgage krizi ile başlayan finansal kriz, 2008 yılı Eylül ayından itibaren daha da derinleşerek global ölçekte bir ekonomik krize dönüşmüştür. Ülkemizde de 2007 yılında başlayan durgunluk 2008 yılında ekonomide çarkların tersine dönmesine yol açmıştır.
2009 yılında genel ekonomi küçülmeye devam etmiştir. Son çeyrekte özel kesim tüketim harcamalarındaki 4,7’lik artış ve kamu kesimi tüketim harcamalarındaki 17,9’luk artış küçülmenin şiddetini azaltmıştır.
Küresel krizinden ve ekonomik daralmadan en çok etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörü gelmiştir. 2008 yılını, inşaat sektörü yüzde 8,1 küçülme ile tamamlamıştır. 2009 yılına kriz beklentisi ile başlanılması inşaat sektörünü negatif yönde etkilemiştir. Özel sektör yatırımlarının durma noktasına gelmesi ile sektör ilk çeyrekte 18,6, ikinci çeyrekte 21,1, üçüncü çeyrekte 18,3, dördüncü çeyrekte ise 6,6 oranında küçülmüştür. Böylece yıllık bazda 16,3 oranında küçülme görülmüştür.
Bir önceki yılda görülen küçülmeye rağmen 2010 yılında da sektör yüksek oranlı büyüme performansı sergilemiştir. 2010 birinci çeyreğinde yüzde 8,3 büyüyen sektör, ikinci çeyrekte 20,4 oranında büyümüştür. Sektör son dönemde de büyüme ivmesini devam ettirerek yüzde 22,1 oranında büyüme
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 4
performansı sergilemiştir. Dördüncü dönemde 17,5 büyüyen inşaat sektörü 2010 yılını 17,1 oranında büyüme performansı ile kapamıştır.İnşaat sektörü 2011 yılının ilk altı ayında da yüksek oranlı büyümesini sürdürmüştür. Birinci çeyrekte 15,3, ikinci çeyrekte 13,0 oranında büyüme performansı göstermiştir. Üçüncü çeyrekten sonra büyüme oranlarında azalma olmuştur. İnşaat sektörü 2011 üçüncü çeyreğinde 11,0 oranında büyürken, 2011 dördüncü çeyreğinde 7,0 oranında büyüme performansı sergileyebilmiştir. Kamu sektörü inşaat harcamalarındaki daralma ve özel sektör tüketim harcamalarınız azalması inşaat sekörünün küçülmesinde etkili olmuştur. 2011 yılı sonunda tüketim ve kamu harcamalarındaki azalma ekonominin daralmasına dolayısıyla inşaat sektöründe küçülmeye neden olmuştur.
Bir taraftan bütçe disiplini nedeniyle kamu harcamalarındaki daralma, diğer taraftan tüketim harcamalarındaki düşüş süreci nedeni ile özel sektör yatırımlarındaki azalma, 2012 yılının ilk dokuz ayında sınırlı bir büyümeye neden olmuştur. 2011 üçüncü çeyreğide 10,4 oranında büyümeye karşılık 2012 yılı üçüncü çeyreğinde ancak 0,4 oranında büyüme gerçekleşebilmiştir.
Bütün dünyada ekonomik krizin en yoğun hissedildiği ve siyasi istikrarsızlığın yaşandığı 2012 yılında, Türkiye büyüme trendini sürdüren ender ülkeler arasında yer aldı. Son yıllarda istikrarlı şekilde büyüyen ülkemiz, küresel düzeyde yaşanan ekonomik krizin de etkisiyle yıl içinde büyüme hedefini revize etmek zorunda kaldı. Türkiye 2012 yılının dokuz aylık döneminde yüzde 2,6 oranında büyüdü.
Büyüme 2012 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 1.6 ile son 12 çeyreğin en düşük düzeyinde gerçekleşmiştir.
İnşaat sektörü de Türk ekonomisinde yaşanan bu daralmadan doğal olarak etkilendi. Türk ekonomisinin lokomotif sektörü olan ve 2011 yılında yüzde 11,3 büyüyen inşaat sektörü, 2012 yılının 9 ayında yüzde 1 büyümüştür. Dokuz aylık dönemde konut satışlarında yüzde 2,35 düşüş yaşandı. Bu dönemde 103 bin 543 konut el değiştirdi. Yapılan araştırmalar inşaat sektöründe maliyetlerin son 3 yılda yüzde 35 oranında arttığını ortaya koymaktadır. Sektördeki daralma ve artan maliyetler sektörün aktörlerini de olumsuz etkiliyor. 2011 yılında çok ciddi bir yükselişe imza atan inşaat sektörü, maalesef 2012 yılı hedeflerini, beklentilerini yakalamadı. Bu sonuçta ekonomiyi soğutmak için alınan tedbirlerin de etkisi olduğu yadsınamaz. Bu kapsamda 2012 yılında gerçekleşen büyüme oranı %0,6 olabildi.
2012 yılındaki durgunluğun ardından
inşaat sektörü 2013 yılının ilk çeyreğinde yeniden atağa
kalktı. Yüzde 5.9 büyümeye şantiyelerin daha az çalıştığı bir dönemde ulaşabildi.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 5 İkinci çeyrekte de inşaat sektöründeki istikrarlı büyüme devam etti. Yılın ilk çeyreğinde 5,9 büyüyen sektör ikinci çeyrekte de yüzde 7,6 büyümeyi yakaladı. Yılın ilk 6 ayında Türkiye ekonomisi, tahminlerin üzerinde yüzde 4,4 büyürken, inşaat sektörünün yüzde 6,8 büyümüştür.
İç talepteki toparlanmaya da bağlı olarak yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,7 büyüyen Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 4.4 büyümeyi yakalamıştır. 2012 yılını yüzde 1’in altında 0,6 büyüme ile kapatan inşaat sektörü, bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 5,9 ikinci çeyreğinde ise yüzde 7,6 büyümüştür.
Siyasi ve ekonomik istikrarın sürmesi halinde sektörde yılsonunda çift haneli büyüme rakamlarına ulaşılması beklenebilir.
Büyümede bu ivmenin yakalanmasında son dönemde hız kazanan ve 6 milyon konutu içeren kentsel dönüşüm çalışmaları da önemli rol oynamıştır. Öte yandan yılbaşında tam anlamıyla uygulamaya giren KDV oranlarındaki değişiklik ve sert geçmeyen kış mevsimi de inşaat sektöründeki bu büyümede etkili olmuştur
Kentsel dönüşüm bütün belirsizliklerine rağmen inşaat sektörünün tüm alt sektörlerine canlılık getirmiştir. İnşaat sektörünün geneline ivme katmıştır. Özellikle çimento, hazır beton ve tuğla gibi alt sektörlerde bu canlanmanın daha yoğun yaşanmıştır.
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Gelişme Hızları / cari fiyatlarla /1.000 TL
YILLAR İNŞAAT TOPLAM GSMH İNŞAATIN GSYİH
İÇİNDEKİ PAYI
2005 28.694.734 648.931.712 4,4
2006 35.849.263 758.390.785 4,7
2007 41.013.627 843.178.421 4,9
2008 44.657.644 950.534.251 4,7
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 6
2009 36.602.040 953.973.862 3,8
2010 45.669.500 1.098.799.348 4,2
2011 57 751 314 1 297 713 210 4,5
2011 I.Çeyrek
12 761 570
289 904 9984,4
2011 II. Çeyrek
15 283 843
317 392 1444,8
2011 III. Çeyrek
14 806 179
351 173 1224,2
2011 IV. Çeyrek
14 899 721
339 242 9474,4
2012 yıllık 61 806 870 1 416 816 801 4,4
2012 1. Çeyrek
15 046 298 325 164 904 4,6
2012 2. Çeyrek
16 696 997 349 599 630 4,7
2012 3. Çeyrek
15 056 935 376 419 314 4,0
2012 4. Çeyrek
61 806 870 364 177 484 4,2
2013 1. Çeyrek
16 616 472 355 021 553 4,7
2013 2. Çeyrek
18 561 033 385 112 808 4,8
2013 6 Aylık
35 177 505 740 134 361 4,8
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
İnşaat sektörünün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içerisindeki payının önemli olduğu bilinmektedir. Ancak sektör yeterince milli gelirden pay alamamaktadır. Cari fiyatlarla 2007’de inşaat sektörün GSYİH içerisindeki payı 4,9 olmuştur. 2009 yılında ise sektörün milli gelir içerisindeki payı 3,8’e düşmüştür.
2010 yılında ekonominin gelişme trendi içerisinde olması ve büyük inşaat projeleri nedeniyle sektörün payı yeniden artarak yüzde 4,1 olurken, 2011 yılında 4,5, 2012 yılında 4,4 olmuştur. 2013 yılının ilk yarışımda ise sektör milli gelirden 4,8 oranında pay alabilmiştir.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 7
Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumları /1.000 TL (Harcamala Yöntemiyle GSYİH Gelişme Hızı, (Cari Fiyatlarla) Yıllar G.Safi Sabit
Serm. Olş.
Kamu Sektörü
Makine İnşaat Özel Sektör Makine İnşaat
2006 121.093.003 24.766.514 4.540.526 20225987 96.326.489 53.469.099 42.857.389
2007 184.181.185 28.674.618 4.969.576 23.705.042 155.443.568 96.486.659 58.956.909 2008 189.094.334 36.725.067 6.653.631 30.071.436 152.369.267 92.147.661 60.221.606
2009 160.613.451 34.781.625 5.969.623 28.812.002 125.831.826 80.617.099 45.214.727
2010 207.815.565 43.406.876 6.656.300 36.750.576 164.408.689 108.677.222 55.731.467 2011
283 163 196 49 075 197 7 347 602 41 727 595 234 087 999 157 848 369 76 239 630
2011 I.Çeyrek 65 957 341 8 199 336 449 007 7 750 330 57 758 005 39 629 588 18 128 416
2011 II. Çeyrek 73 820 731 12 103 770 1 208 176 10 895 594 61 716 961 41 533 366 20 183 596
2011 III. Çeyrek 71 101 595 13 705 522 1 539 214 12 166 308 57 396 074 39 235 809 18 160 265
2011 IV. Çeyrek 72 283 529 15 066 569 4 151 206 10 915 363 57 216 960 37 449 606 19 767 353
2012 287 681 698 54 684 506 10 318 242 44 366 264 232 997 192 150 411 054 82 586 138
2012 I. Çeyrek 74 472 791 8 901 500 622 218 8 279 282 65 571 291 43 308 970 22 262 321
2012 2. Çeyrek 76 556 007 13 281 196 1 405 776 11 875 420 63 274 811 41 129 638 22 145 173
2012 3. Çeyrek 67 314 523 14 526 327 2 229 395 12 296 931 52 788 196 33 987 913 18 800 283
2012 4. Çeyrek 69 338 377 17 975 483 6 060 853 11 914 630 51 362 895 31 984 533 19 378 361
2013 1. Çeyrek 77.160.465 16.445.897 1.337.903 15.107.995 60.714.568 42.161.883 18.552.685
2013 2. Çeyrek 81.971.769 18.959.630 2.112.190 16.847.440 63.012.139 42.015.869 20.996.270
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 8
Kaynak: TÜİK, Ulusal Hesaplar Bülteni2013 yılının ikinci döneminde Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu % 3,7 oranında artmıştır 2012 yılının ikinci döneminde %1,5 oranında küçülen Gayri Safi Sabit Sermaye oluşumu birinci çeyrekte 2,7 oranında küçülmüştü. 2013 yılı birinci döneminde ise Gayri Safi Sabit Sermaye
Oluşumunda 3,3 oranında büyüme gerçekleşirken, ikinci dönemde 2,3 oranında büyüme olmuştur.
Veriler büyümenin özel tüketim harcamaları kanalı ile gerçekleştiğini göstermektedir. Yılın ilk yarısı için yerleşik olmayan hane halkının tüketimi % 24 oranında artış göstermiştir.
Bu dönemde özel sektör yatırımlarında fazla bir canlılık yaşanmamıştır. Yatırımlarda kamu sektörü ağırlıklı olmuştur.
Gayri Safi Sabit Sermaye oluşumu içerisinde kamu sektörü harcamaları yılın ilk yarısında % 55,4 oranında artmıştır. Kamu harcamaları içerisinde Makine ve Teçhizat % 59,0 oranında artarken, inşaat harcamaları % 54,9 oranında artmıştır.
Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu içerisinde özel sektör harcamaları ise 2013 yılı ilk yarısında % 4,6 oranında azalmıştır. Aynı dönemde Özel sektör makine teçhizat harcamaları % 2,8 oranında azalırken inşaat harcamaları % 8,8 oranında azalış göstermiştir.
Harcamalar yöntemiyle Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Gelişme Hızları (1998 fiyatlarıyla)
Yıl Gayri Safi
Sabit Sermaye Oluşumu
Kamu Sektörü
Makine- Teçhizat
İnşaat Özel Sektör
Makine- Teçhizat
İnşaat
2013 2. Çeyrek 3,7 36,7 40,6 36,0 -2,0 -1,5 -3,4
2013 1. çeyrek 0,2 81,9 105,2 79,7 -9,1 -7,1 -13,4
2012 yıllık
-2,5 8,9 41,2 1,3 -4,5 -6,6 0,4
2012 4. Çeyrek
0,7 -2,1 26,5 -4,2 1,0 -0,3 4,0
2012 3. Çeyrek -2,7 3,6 12,3 2,3 -3,6 -4,4 -1,7
2012 2. Çeyrek -4,2 6,5 52,2 -1,0 -6,2 -9,0 -0,3
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 9
2012 1. Çeyrek -3,8 21,4 47,8 7,4 -9,2 -13,5 -0,4
2011 18,0 -2,2 -7,3 -1,0 22,3 25,0 16,7
2010 30,5 17,7 12,2 19,1 33,6 42,8 17,7
2009 -19 -0,6 -13,3 3,4 -22,5 -22,9 -21,9
2008 -6,2 12,7 20,1 10,6 -9 -7 -12,4
2007 3,1 6,3 12,7 4,5 2,6 0,6 6,2
2006 13,3 2,6 -18,5 10,4 15 12,2 20,3
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
İŞGÜCÜ VERİLERİ
İnşaat Sektörü İstihdamı
Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılı Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 299 bin kişi artarak 2 milyon 525 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise 0,8 puanlık artış ile %8,8 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 0,8 puanlık artış ile %11, 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı ise 1,4 puanlık artış ile %17,1 oldu.
Haziran 2013 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2,6 puan azalarak %37,8 oldu. Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı %84,3’den %83,5’e, tarım dışı sektörlerde ise %25,2’den %22,9’a geriledi. Sosyal güvenlik kapsamında olmayan ücretli ve yevmiyeli çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 2,2 puan azalarak %20,9 oldu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısında 2013 yılı Haziran döneminde, bir önceki döneme göre 52 bin kişilik azalış, işsiz sayısında ise 15 bin kişilik artış meydana geldi.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 0,1 puanlık azalış ile
%51, istihdam oranı 0,2 puanlık azalış ile %46 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık artış ile %9,7 oldu. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerde en fazla artış 16 bin kişi ile hizmet sektöründe gerçekleşti.
İnşaat sektöründe istihdamın toplam istihdam içerisindeki payı Haziran 2013 döneminde % 9,78 olmuştur.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 10
2013 yılında son açıklanan Haziran ayı verilerine ilişkin gelimeler ise şöyle:Yıllar Tarım Dışı
İstihdam/kişi
İnşaat Sektörü/ kişi İnşaat Sektörü/Tarım Dışı İstihdam
2005 15.553.000 1.171.000 7,53%
2006 15.241.000 1.189.000 7,80%
2007 15.588.000 1.224.000 7,85%
2008 15.959.000 1.125.000 7,00 %
2009 16.324.000 1.297.000 7,94 %
2010 17.082.000 1.442.000 8,44 %
2011 18.079.000 1.512.000 8,36 %
2012 19.080.000 1.647.000 8,63 %
2012 Haziran 19.022.000 1 921.000 10,09%
2013 Haziran 19.845.000 1.942.000 9,78%
Kaynak: TUİK hane halkı işgücü istatistikleri,
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 11
2012 yılı dördüncü döneminde inşaat sektöründe istihdam rakamlarının görünümü
İktisadi faaliyet koluna ve Eğitim durumuna göre istihdam edilenler/ ( 1000 kişi)
İnşaat ve bayındırlık işleri
Toplam
Okuma-yazma bilmeyen 31 1.119
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen 99 1.166
İlkokul 755 8,814
Ortaokul veya dengi meslek okul 188 2,025
Genel lise 147 2,512
Lise dengi meslek okul 143 2,42
Yüksekokul veya fakülte 140 4,493
İlköğretim 206 2,272
Toplam 1.709 24,821
İktisadi faaliyet koluna ve Meslek grubuna göre istihdam edilenler/
( 1000 kişi)
İnşaat ve bayındırlık işleri Toplam
Kanun yapıcılar üst düzey yöneticiler ve müdürler
94 1.911
Profesyonel meslek mensupları 39 1.931
Yardımcı profesyonel meslek mensupları
58 1.575
Büro ve müşteri hizmetlerinde çalışan elemanlar
54 1.736
Hizmet ve satış elemanları 17 3.181
Nitelikli
tarım,hayvancılık,avcılık,ormancılık
0 4.868
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 12
ve su ürünlerinde çalışanlarSanatkarlar ve ilgili işlerde çalışanlar 876 3.208
Tesis ve makina operatörleri ve montajcılar
154 2.539
Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar
416 3.872
Toplam 1.709 24.821
İktisadi faaliyet koluna ve İşteki duruma göre istihdam edilenler/ ( 1000 kişi)
İnşaat ve bayındırlık işleri
Toplam
Ücretli veya maaşlı 1,4 15,619
İşveren 120 1,238
Kendi hesabına 170 4,695
Ücretsiz aile işçisi 19 3,268
Toplam 1,709 24.821
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu İnşaat Sektöründe Ciro % 11,5 arttı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi 2013 yılı I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %8,8 oranında arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %25,7 oranında arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi 2013 yılı I. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %2,4 oranında arttı. Takvim
etkilerinden arındırılmış İnşaat Üretim Endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,4 oranında arttı.
Üç Aylık İnşaat Sektörü Ciro Endeksi ve Değişim Oranları,
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 13
Yıl Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış
Endeks Çeyreklik değişim (%)
I II III IV I II III IV
TOPLAM
2008 117,7 120,5 126,3 119,6 1,4 2,3 4,9 -5,4
2009 113,7 109,4 99,8 101,9 -5,0 -3,7 -8,7 2,0
2010 95,8 101,6 101,6 99,1 -5,9 6,0 0,0 -2,4
2011 105,4 106,8 105,9 109,3 6,3 1,4 -0,9 3,2
2012 106,5 107,8 115,5 121,4 -2,6 1,2 7,2 5,1
2013 132,0 8,8
BİNA
2008 137,9 139,8 143,9 130,8 0,1 1,4 3,0 -9,1
2009 120,0 129,8 109,8 106,9 -8,3 8,2 - 15,4
-2,6
2010 103,0 99,9 101,0 99,2 -3,7 -2,9 1,0 -1,8
2011 112,2 113,6 107,6 114,6 13,1 1,3 -5,4 6,6
2012 115,5 113,3 124,7 129,1 0,8 -1,9 10,1 3,5
2013 128,6 -0,4
BİNA DIŞI
2008 91,9 96,0 106,0 112,1 6,3 4,5 10,4 5,7
2009 101,3 86,9 86,5 94,5 -9,6 - 14,2
-0,5 9,2
2010 90,1 106,6 102,8 99,0 -4,6 18,3 -3,6 -3,7
2011 96,1 99,3 104,2 101,3 -2,9 3,3 4,9 -2,9
2012 95,4 101,2 103,3 110,6 -5,7 6,1 2,0 7,1
2013 121,5 9,8
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 14
,
Kaynak :Türkiye İstatistik Kurumu
KONUT SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER
2013 yılının ilk altı ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların bina sayısı %10,7, yüzölçümü %4,2, değeri %7,5, daire sayısı %7,7 oranında arttı.
2012 yılının ilk altı ayında Yapı Ruhsatı verilen bina sayısı 48.984 iken, 2013 yılında 54.219 oldu.
2013 yılının ilk altı ayında Yapı Ruhsatına göre yapıların yüzölçümü 77 965 903 m2 iken; bunun 45 767 548 m2’si (%58,7) konut, 19 595 468 m2’si (%25,1) konut dışı ve 12 602 887 m2’si (16,2%) ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
Kullanım amaçlarına göre yapı ruhsatı verilen binalardan, İki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar % 18,3 “ikamet amaçlı binalar dışındaki diğer
binalar” gurubunda %3,4 oranında artış olmuştur.
Bir önceki döneme göre en fazla artış gösteren bina türü ise otel ve benzeri grubunda olmuştur. Söyleki 2012 yılında 2013 yılında bir önceki altı ayına göre yapı ruhsatı verilen otel ve benzeri grubunda %82,6 oranında artış olmuştur. Bu dönemde Ofis (işyeri) binaları grubunda 35,6 oranında artış gerçekleşmiştir.
Yapı Ruhsatı Verileri
Bina Sayısı Yüzölçümü
(m²)
Değer (TL)
Daire sayısı
2004 75 495 69 719 611 24 108 198 467 330 446
2005 114 254 106 424 587 40 529 421 744 546 618
2006 114 204 122 909 886 56 195 862 967 600 387
2007 105 865 124 132 360 61 709 610 627 581 696
2008 95 193 103 846 233 59 006 449 177 503 565
2009 92 342 100 726 544 54 367 862 313 518 475
2010 141 371 178 776 701 103 256 212 659 916 504
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 15
2011 100 327 123 639 732 80 801 643 949 645 655
2012. 1 Dönem 19.587
31 304 118 21 509 397 704 144 972
2013 1. Dönem 22.995 31 995 430 21 765 348 578 158 466
2012 2. Dönem 48 984 74 795 935 51 456 225 868 363 590
2013 2. dönem 54 219 77 965 903 55 320 059 271 391 699
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
Yapı Kullanma İzin Belgesi
2013 yılının ilk altı ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların bina sayısı %18,6, yüzölçümü %18,0, değeri %23,4, daire sayısı %21,7 oranında arttı.
2013 yılının ilk altı ayında Yapı Kullanma İzin Belgesine göre yapıların yüzölçümü 56 392 103 m2 iken;
bunun 35 087 722 m2’si (%62,2) konut, 13 685 659 m2’si (%24,3) konut dışı ve 7 618 722 m2’si (%13,5) ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
Bina Sayısı Yüzölçümü
(m²)
Değer (TL)
Daire sayısı
2004 40 792 31 028 172 10 306 575 645 164 994
2005 64 126 50 324 600 18 445 263 149 249 816
2006 73 383 57 207 320 25 050 689 452 295 389
2007 67 913 63 150 147 30 296 766 701 325 330
2008 76 069 70 957 036 39 002 256 405 357 286
2009 94 772 94 567 729 49 356 423 320 469 981
2010 81 952 85 438 877 47 465 954 812 429 591
2011 97 211 105 402 979 66 900 947 421 549 920
2011 1. dönem 18.992 21.073.476 12.619.673.525 106.487
2012 1. dönem 18.316 21.485.449 14.207.995.869 108.488
2011 2. dönem 44 467 48 712 555 29 980 020 485 251 643
2012 2. dönem 40 417 46 225 485 30 735 607 275 239 460
2011 3. Dönem 69,632 75.241.656 47.179.565.318 391.471
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 16
2012 3. Dönem 63.076 69.477.070 46.115.436.692 363.502
2011 4. Dönem 98.524 103.146.585 67.354.018.085 557.462
2012 4. Dönem 93.832 106.211.913 68.575.298.040 542.036
2012 1. Dönem 19 225 22 564 803 14 895 991 394 106 343
2013 1. Dönem 23 959 28 370 017 18 926 365 074 116 479
2012 2. Dönem 41 926 47 795 178 31 731 149 765 247 552
2013 2. Dönem 49 727 56 392 103 39 159 956 908 301 249
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
Yapi Sahipliğine Göre Yapilacak Yeni Ve Ilave Yapilar 2005 ve 2011 yılları arası dağılım aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Yıl Toplam Özel sektör Yapı kooperatifi Devlet sektörü
2005 Yapı sayısı 114 254 102 802 6 809 4 643
Yüzölçümü m2
106 424 587 87 973 288 7 218 013 11 233 286 Değer-TL 40 529 421 744 33 410 483 846 2 777 802 354 4 341 135 544
2006 Yapı sayısı 114 204 105 206 6 005 2 993
Yüzölçümü m2
122 909 886 102 733 264 10 798 286 9 378 336 Değer TL 56 195 862 967 47 031 892 287 4 891 295 986 4 272 674 694
2007 Yapı sayısı 106 659 96 840 5 194 4 625
Yüzölçümü m2
125 067 023 105 763 741 8 308 582 10 994 700 Değer TL 61 300 286 560 51 846 694 149 3 974 329 977 5 479 262 434
2008 Yapı sayısı 95 193 85 175 3 556 6 462
Yüzölçümü m2
103 846 233 82 567 705 6 084 524 15 194 004
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 17
Değer TL 59 006 449 177 46 943 638 432 3 432 728 485 8 630 082 2602009 Yapı sayısı 92 342 81 839 5 526 4 977
Yüzölçümü m2
100 726 544 79 963 328 6 936 646 13 826 570 Değer TL 54 367 862 313 43 186 496 663 3 692 214 873 7 489 150 777
2010 Yapı sayısı 132 589 119 377 6 114 7 098
Yüzölçümü m2
166 999 697 136 620 755 10 127 419 20 251 523 Değer TL 96 438 036 831 78 878 371 222 5 869 643 710 11 690 021 899
2011 Yapı sayısı 101 052 93 149 1 586 6 317
Yüzölçümü m2
124 302 942 103 952 886 3 021 288 17 328 768 Değer TL 81 243 893 808 67 957 234 221 1 913 179 511 11 373 480 076
2012 Yapı sayısı 102 986 94 968 1 440 6 578
Yüzölçümü
m2 151 967 705 122 812 905 2 586 307 26 568 493
Değer TL 104 257 398 761 83 865 337 980 1 770 627 189 18 621 433 592
İnşaat Sektörü İstihdam Endeksleri
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat İstihdam Endeksi 2013 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1,9 oranında azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat İstihdam Endeksi ise; bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5,9 oranında azaldı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Çalışılan Saat Endeksi 2013 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %2,0 oranında azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Çalışılan Saat Endeksi ise; bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5,9 oranında azaldı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Brüt Ücret-Maaş Endeksi 2013 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %2,9 oranında arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Brüt Ücret-Maaş Endeksi ise; bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %10,9 oranında arttı.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 18
Kaynak: Türkiye İstatistik KurumuYıl Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış
Endeks Çeyreklik değişim (%)
I II III IV I II III IV
Toplam
2008 123,7 125,8 119,3 115,4 -2,1 1,8 -5,2 -3,3 2009 101,4 96,6 96,2 96,5 -
12,1
-4,8 -0,3 0,2 2010 97,8 99,1 101,0 102,1 1,3 1,4 1,9 1,1 2011 102,7 102,8 102,9 103,7 0,6 0,2 0,1 0,7 2012 104,1 104,4 103,8 102,9 0,4 0,3 -0,5 -0,9
2013 101,9 -1,0
Bina
2008 144,0 143,5 132,8 125,3 -5,5 -0,3 -7,5 -5,6 2009 103,7 97,7 97,1 97,5 -
17,3
-5,8 -0,6 0,4 2010 97,7 98,2 101,2 103,2 0,3 0,5 3,1 2,0 2011 104,5 104,0 103,9 106,1 1,3 -0,5 0,0 2,0 2012 107,5 107,9 105,4 103,8 1,4 0,3 -2,3 -1,5
2013 103,7 -0,1
Bina Dışı
2008 98,9 103,9 102,7 104,8 0,0 5,1 -1,1 2,0 2009 98,2 94,4 95,4 94,9 -6,3 -3,9 1,1 -0,5 2010 97,5 98,7 101,4 102,1 2,7 1,2 2,7 0,7 2011 100,1 99,0 96,9 98,3 -1,9 -1,2 -2,1 1,5 2012 97,9 99,2 99,3 98,8 -0,4 1,4 0,0 -0,5
2013 97,7 96,7 -1,1 -0,4
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 19
Konut Satış İstatistikleri
2010 2011 IV.
Dönem
2012 2012 1.
dönem
2012 2.
Dönem
2013 1.
. Dönem
2013 2.
dönem Konut
Satış Sayısı
607.098 708 275 701 621 96 092 106 035 273 826 295 010
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu
2013 yılı 2. çeyreğinde Türkiye genelinde bir önceki çeyreğe göre %7,73 oranında artış gerçekleşmiştir.
2013 yılı ikinci döneminde 2012 yılı ikinci dönemine göre 1,78 oranında artış olmuştur.
Konut satışlarında İstanbul 62.119 konut satışı ile en yüksek paya (% 21,1) sahip oldu. İstanbul"u 36.217 konut satışı ile (% 12,3) Ankara, 19.177 konut satışı ile (% 6,5) İzmir izledi. Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı % 44 oldu.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 20
BÜTÇE VE YATIRIMLAR
Bütçe Ve Vergi Gelirleri
Yıllar Vergi Gelirleri / Bin TL
2005 119.627.000
2006 137.480.292
2007 158.152.898
2008 168.109.000
2009 172.416.575
2010 210.532.000
2011 253.765.000
2012 278.751.000
2013 Haziran 131.651.000
Kaynak: Maliye Bakanlığı Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu
2012 yılı Haziran ayında bütçe gelirleri 24 milyar 804 milyon TL iken 2013 yılının aynı ayında yüzde 26,6 oranında artarak 31 milyar 404 milyon TL olarak gerçekleşmiştir
2012 yılı Ocak-Haziran döneminde bütçe gelirleri 162 milyar 178 milyon TL iken 2013 yılının aynı döneminde yüzde 17,7 oranında artarak 190 milyar 934 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
2013 yılı Ocak-Haziran dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,7 oranında artarak 158 milyar 357 milyon TL olmuştur.
2013 yılı Ocak-Haziran döneminde genel bütçe vergi dışı diğer gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 oranında artarak 26 milyar 167 milyon TL olarak gerçekleşmiştir
Merkezi Yönetim Bütçesi Gelişmeleri
Merkezi yönetim bütçesi 2012 yılı Haziran ayında 6 milyar 270 milyon TL açık vermiş iken 2013 yılı Haziran ayında 1 milyar 199 milyon TL açık vermiştir
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 21
Merkezi yönetim bütçesi 2012 yılı Ocak-Haziran döneminde 6 milyar 703 milyon TL açık vermiş iken bu yılın aynı döneminde 3 milyar 63 milyon TL fazla vermiştir.2013 yılı Ocak-Haziran döneminde faiz dışı fazla 26 milyar 364 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
2012 yılı Ocak-Haziran döneminde 19,6 milyar TL faiz dışı fazla verilmiş iken bu yılın aynı döneminde 26,4 milyar TL faiz dışı fazla verilmiştir.
Bütçe Giderleri ve Yatırımların Bütçe İçindeki Payı
2013 yılı Ocak-Haziran döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 187 milyar 870 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
Personel giderleri, 2013 yılı Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,7 oranında artarak 48 milyar 956 milyon TL olmuştur.
2013 yılı Ocak-Haziran döneminde sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,3 oranında artarak 8 milyar 73 milyon TL olmuştur.
Sonuç olarak personel giderleri ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi için yapılan toplam harcamalar, 2013 yılı Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 5 milyar 883 milyon TL artmıştır.
2013 yılı Ocak-Haziran döneminde sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,3 oranında artışla 36 milyar 546 milyon TL transfer yapılmıştır. Aynı dönemde sosyal güvenlik primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından ödenmesi amacıyla yapılan transfer tutarı ise 3 milyar 527 milyon TL’dir.
Sermaye Giderleri
2012 yılı Ocak Haziran döneminde 7 milyar 220 milyon TL’lik sermaye gideri yapılırken yüzde 65,8 ‘lik artış ile 2013 yılı Ocak-Haziran döneminde 11 milyar 974 milyon TL sermaye gideri yapılmıştır.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 22
Sermaye giderlerinin toplam bütçe giderleri içerisindeki payıYıllar Başlangıç Ödenek Gerçekleşmeler Sermaye
Giderleri Bütçe Payı
2005 10.070.000.000 9.805.000.000 5,4
2006 12.451.901.000 12.097.000.000 6,5
2007 12.103.930.000 13.003.980.000 6,4
2008 11.775.030.000 18.516.000.000 7,7
2009 14.838.999.000 19.847.283.000 6,3
2010 18.924.425.000 25.907.000.000 8,8
2011 21.698.000.000 30.697.000.000 7,1
2012 21.698.000.000 34.185.000.000 9,4
2013 Haziran 33.489.000.000 11.974.000.000 35,8
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı
Sektörler İtibariyle Yatırım Kalemlerinin Dağılımı
Son yıllarda gerek kamu yatırımlarına tahsis edilen bütçe ödeneklerinin artması gerek yatırımlardaki rasyonelleştirme çalışmaları nedeni ile yatırımların tamamlanma süresi kısalmıştır. Zira ülkelerle ülkemiz arasındaki ve ülkemizdeki bölgeler arası, bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılması için önemli miktarlarda kamu yatırımı ihtiyacı bulunmaktadır.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 23
2012 yılı kamu yatırım uygulamalarında; sektörel, bölgesel ve proje bazındaki öncelikler dikkate alınarak ekonomik ve sosyal altyapıyı geliştirecek yatırımlara ağırlık verilmiştir. 2012 yılında, mahalli idare yatırımları ve yatırım işçilik giderleri hariç olmak üzere, ülkemizde; toplam tutarı 362 milyar TL, 2011 yılı sonu kümülatif harcaması 162,9 milyar TL ve 2012 yılı başlangıç ödeneği 38,2 milyar TL olan 2.622 kamu yatırım projesi yürütülmüştür.2012 Yılı Yatırım Programında yer alan 2.622 projenin 9,1 milyar TL tutarındaki 696 adedi yıl içinde başlanıp bitirilmesi programlanan yıllık projelerden oluşmaktadır. Ayrıca 2012 yılında toplam proje tutarı 8,2 milyar TL, 2011 yılı ödeneği 1,2 milyar TL olan 212 yeni çok yıllı proje yatırım programına dahil edilmiştir.
2012 yılında tahsis edilen 38,2 milyar TL tutarındaki yatırım ödeneğinin yüzde 73’üne karşılık gelen 27,8 milyar TL tutarındaki merkezi yönetim bütçesi yatırımlarından en büyük payı yüzde 23,9’luk pay ile ulaştırma-haberleşme sektörü almış, bu sektörü yüzde 21,1’le eğitim sektörü, yüzde 18,2’yle tarım sektörü takip etmiştir. Genel idare, güvenlik, adalet, içmesuyu, çevre, teknolojik araştırma gibi alt sektörlerin yer aldığı diğer kamu hizmetleri sektörünün payı ise yüzde 21’dir.
2012 yılında olduğu gibi kamu yatırımlarında rasyonelleşme çalışmalarına devam edilecektir. Bu kapsamda
2013 yılında, sektörel ve bölgesel önceliklerin yanı sıra devam eden projelerden;
2013 yılı içinde tamamlanarak ekonomiye kazandırılabilecek projelere,
Uygulamasında önemli fiziki gerçekleşme sağlanmış projelere,
Başlatılmış bulunan diğer projelerle bağlantılı veya eş zamanlı olarak yürütülmesi ve tamamlanması gereken projelere,
Mevcut sermaye stokunun daha etkin kullanılmasına ve korunmasına yönelik idame- yenileme, bakım-onarım, rehabilitasyon ve modernizasyon türü yatırım projelerine,
Afet risklerinin azaltılması ve afetlerin önlenmesi ile afet hasarlarının telafisine yönelik projelere,
e-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Bilgi Toplumu Stratejisiyle uyumlu projelere ağırlık verilecektir.
Tarım Sektörü Yatırımları
Türkiye'nin ekonomik olarak sulanabilir arazi 8,5 milyon hektar, sulanan alan ise 5,5 milyon hektardır.
Hedef 2023 yılına kadar ekonomik olarak sulanabilir arazimizin tamamını sulamaya açmaktır.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 24
2012 yılı sonuna kadar toplam olarak 44 adet büyük sulama tesisi tamamlanmıştır. .Ayrıca büyük sulama projeleri alanları dışında kalan kırsal kesimlerde kısa sürede sulu ziraate geçebilmek maksadıyla 1000 Günde 1000 Gölet Projesi uygulamaya konulmuştur.
12.12.2012 tarihinde büyük barajların da bulunduğu, 15 milyar TL’nin üzerinde yatırımla tamamlanan 112 tesisin açılışını yapılmıştır.
2013 yılında;
12 adet baraj,
39 adet sulama,
8 adet büyük taşkın,
13 adet içmesuyu tesisi
424 adet (küçük su işleri kapsamında) taşkın ve taşkın rusubat kontrol tesisleri, yer üstü suyu sulamaları ile gölet ve gölet sulamaları olmak üzere toplam 496 adet tesisin hizmete sunulması hedeflenmektedir.
2002-2013 Yılı İtibari İle Tarım Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay Yıllar Proje
Sayısı
Ayrılan Ödenek /100 TL
Toplam Yatırımlardan Ayrılan Pay
Tamamlanma Süresi/yıl
2002 402 800.000 8,37 27,1
2003 364 1.100.000 9,15 21,8
2004 350 1,167.450 9,75 23,72
2005 343 1.355.271 8,38 22,02
2006 292 1.336.525 7,63 15,26
2007 293 1.508.710 8,83 17,40
2008 289 1.468.741 8,57 20,7
2009 282 2.771.148 12,8 12,3
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 25
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Yıllık Yatırım Programları Raporu Enerji Sektörü Yatırımları
Türkiye gibi tüm dünyada nüfus giderek artmakta, değişen ve gelişen dünyada enerji talebi de o ölçüde artmaktadır.
Bu nedenle Türkiye’nin dünya ile rekabet edilebilirliğini korumak amacıyla enerji yatırımlarına ağırlık verilmektedir.
Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde geçtiğimiz 10 yıllık dönemde enerji talep artışının en hızlı gerçekleştiği ülke durumundadır.
Aynı şekilde ülkemiz, dünyada 2002 yılından bu yana elektrik ve doğalgazda Çin’den sonra en fazla talep artış hızına sahip ikinci büyük ekonomi olmuştur.
Ülkemizde, yüksek büyüme oranlarının sonucu olarak uzun yıllardan beri yıllık elektrik enerjisi tüketim artışı ortalama yüzde 7-8 seviyelerinde gerçekleşmiştir.
EÜAŞ verilerine göre 2002 yılında 129 milyar kWh olan elektrik üretimimiz, bir önceki yıla göre (229.39 milyar kW-saat) %4.23 artarak 239.1 milyar kW-saat olarak gerçekleşmiştir.
2012 yılında elektrik tüketimimiz ise bir önceki yıla (230.3 milyar kW-saat) göre %5.04 artarak 241.9 milyar kW-saat olarak gerçekleşmiştir.
2010 277 3.666.606 13,1 12,1
2011 298 4 548 530 15,1 10,7
2012 290 5.528.521 14,49 08,57
2013 290 5.724.368 12,50 08,72
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 26
Üretim kapasite projeksiyonlarına göre bu artış önümüzdeki on yıllık süreç içinde de devam edecek olup, yıllık ortalama talep artışının yüksek talep senaryosunda yüzde 7,5 ve düşük talep senaryosunda ise yüzde 6,5 seviyelerinde oluşması öngörülmektedir.Bu kapsamda 2013 yılında 255,0 Milyar kWh olması beklenen enerji talebinin 2015 yılında 303,1 Milyar kWh’e ulaşacağı tahmin edilmektedir
2002 yılında 31.846 MW olan elektrik enerjisi kurulu gücümüz 2012 yılında Eylül ayı sonu itibarıyla yüzde 75 artışla 55.633 MW’a yükselmiştir. Bu rakam Ekim ayı sonunda 55.785 MW’a ulaşmıştır.
2011 yılında işletmeye alınan santrallar ile elektrik enerjisi kurulu gücümüze 3.387 MW’lık kapasite eklenmiştir. Ayrıca ülkemizde 2002 yılında 300 olan elektrik üretim santrali sayısı, 2011 yılı sonu itibarıyla 643’e, 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla ise 743’e yükselmiş olup 2012 yılı içerisinde 2.874 MW’lık kapasite artışı olmuştur.
Kaynaklar açısından bakıldığında, 2012 yılı itibariyle (geçici rakamlardır), toplam elektrik üretiminin
%43.1’i doğalgazdan, %15.4’ü yerli kömürden, %24.2’si hidrolik kaynaklardan, %12.1’i ithal kömürden, %2’si sıvı yakıtlardan, %2.4’ü rüzgardan ve %0.6’sı jeotermal ve biyogazdan sağlanmıştır.
2011 yılı ile kıyaslandığında özellikle ithal kömür ve hidrolik kaynaklardan yararlanma oranı artarken, linyit ve doğalgazın oranlarında düşme görülmüştür. EÜAŞ’ın bu üretimde 2010 yılında sahip olduğu pay %45.2’den, 2011 yılında %40.4’e, 2012 yılında ise %38’e düşerken, geri kalan
%62’lik üretim ise özel sektör tarafından karşılanmaktadır
2002’de 41.933 km olan elektrik iletim hattımız yapılan yatırımlarla 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla 49.993 km’ye çıkarılmıştır.
Doğal gazın kullanılmaya başlandığı 1987 yılında 500 milyon sm3 olan yıllık yurtiçi doğal gaz tüketimimizin 2012 yılı bitimine kadar 48,5 milyar sm3 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Öte yandan 2002 yılında 4.510 km olan doğal gaz iletim boru hattı uzunluğu, devam eden hatların tamamlanarak işletmeye alınması ile bugün itibarıyla 12.215 km’ye ulaşmıştır.
Elektrik üretiminde de doğal gazın önemli bir ağırlığa sahip olduğu görülmektedir. 2005-2010 döneminde doğal gazın elektrik üretimindeki payı yüzde 45 ile yüzde 50 arasında seyretmiş, 2011 yılında ise bu oran yüzde 45 olarak gerçekleşmiştir.
Doğal gazda yaklaşık yüzde 98 oranında dışa bağımlı olunması, önemli bir arz güvenliği riski oluşturmaktadır. Bu nedenle doğal gaz arzı sağlamaya yönelik olarak Boru Hatları ile depolama tesisleri alanında yatırımlar yapılmaktadır. Devam eden doğal gaz iletim boru hatlarının
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 27
tamamlanarak işletmeye alınması ile 2012 yılı sonunda ise boru hatlarımızın yaklaşık 12.290 km’ye ulaştırılması hedeflenmektedir.Yenilenebilir enerji kaynakları
Elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynakların payını artırmak ve doğal gazın payını azaltmak, arz güvenliğinin temini açısından önemli görülmektedir.
Bu kapsamda;
2023 yılı kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payının yüzde 30’a çıkarılması, 2023 yılı kadar teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek hidroelektrik potansiyelimizin tamamının elektrik enerjisi üretiminde kullanılması,
Rüzgar enerjisi kurulu gücünün 2023 yılına kadar 20.000 MW'a çıkarılması,
600 MW'lık jeotermal potansiyelimizin tümünün 2023 yılına kadar işletmeye alınması, Hedeflenmiştir.
Ayrıca 2023 yılında elektrik enerjisi kurulu güç kapasitemizin 100 bin MW’a ve toplam elektrik enerjisi üretimimizin 500 milyar kWh’e yükseltilmesi hedeflenmektedir.
2002 yılında 12.241 MW olan hidrolik kurulu gücümüz yüzde 49 artışla 2012 yılı Ekim sonu itibarıyla 18.747 MW’a ulaşmıştır. Bugün itibarıyla ekonomik kategoride olduğu belirlenen 140 milyar kWh/yıllık Türkiye hidrolik enerji potansiyelinin yüzde 37’lik kısmı işletmede, yüzde 21’lik kısmı (özel teşebbüs tarafından yapımı sürdürülen projeler dahil) ise inşa halindedir.
İNTES’in de bu konuda üzerinde hassasiyetle durduğu ülkemizin teknik ve ekonomik hidroelektrik potansiyelinin yeniden belirlenmesine yönelik çalışmalara devam edilecektir.
Ülkemiz enerji sektörünün 2023 yılına kadarki toplam yatırım ihtiyacının 120-130 milyar doları aşacağı tahmin edilmektedir. Artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için ihtiyaç duyulan yatırımların mümkün olduğu kadar özel sektör tarafından yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmalar yürütülmektedir.
Zira Türkiye’nin enerji piyasanın serbestleştirilmesi için özelleştirme çalışmaları yürütülmüş, yapılan çalışmalarla elektrik kurulu gücünde özel sektörün payı 2002’de yüzde 34 iken, bugün yüzde 56 düzeyine ulaşmıştır.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 28
Özel sektöre açılan elektrik üretim sektöründe özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yürürlüğe konulan yasal düzenlemelerin de etkisiyle, hidroelektrik santral (HES) yapmak üzere Ocak 2013 itibariyle 12,515 MW’lık 560 santral lisans almış durumdadır2012 yılı Ekim sonu itibarıyla özel sektöre ait toplam 2.450 MW kurulu gücünde, 159 yeni veya ünite ilavesi yapılan santralın geçici kabulleri yapılmış ve işletmeye alma izni verilmiştir.
Bu santralların; 1.590 MW’lık kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından, 35 MW’ı Kömür+Linyit+İthal Kömür ve kalan 825 MW’ı doğal gaz yakıtlı santrallardan oluşmaktadır. Enerji sektöründeki yüksek oranlı talep artışını karşılamada en önemli stratejlerimizden biri rekabete dayalı yatırım ortamının geliştirilmesidir.
2002-2013 Yılı İtibari İle Enerji Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay Yıl Proje
Sayısı
Ayrılan Ödenek/1000 TL
Toplam Yatırımlardan Ayrılan Pay
Tamamlanma Süresi/Yıl
2002 108 2.060.000 20,9 11,9
2003 97 2.655.750 21,1 10,2
2004 91 2.032.475 16,90 11,9
2005 97 2.725.552 16,80 8,9
2006 104 2.489.125 14,20 8,1
2007 95 2.545.885 14,90 8,8
2008 101 2.408.570 14,00 8,8
2009 116 2.815.149 13,00 7,9
2010 127 3.376.100 12,10 6,8
2011 152 3.133.027 10,01 5,3
2012 168 3.732.935 09,78 4,9
2013 199 4.921.000 9,40 3,9
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 29
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Yıllık Yatırım Programları Raporu Ulaştırma Sektörü Yatırımları
KARAYOLU ULAŞIMI
Ülkemizde Sadece 6 ilini bölünmüş yolla birbirine bağlayan Türkiye’den bugün 74 iline bölünmüş yol götüren bir Türkiye’ye gelmiştir.
İnşa edilen bölünmüş yol uzunluğu on yıl içerisinde 16 bin kilometreye ulaşmıştır. Yapılan bölünmüş yolların, yakıt ve zaman tasarrufunun ekonomimize yıllık katkısı 14,4 milyarı bulmuştur. Yollar konfor ve can güvenliğini sağlayacak şekilde inşa edilmektedir.
2013 yılı başı itibarıyla köy yolları hariç devlet ve il yolları ağının uzunluğu toplam 65.499 km’dir.
2011 yılı başında 2.225 km olan otoyol uzunluğu 2013 yılı başında 2.236 km’ye ulaşmıştır.
Karayolu Ulaştırmasında Hedef
2023 yılında Türkiye’nin otoyol ağ uzunluğu 7.827 km’ye bölünmüş yol uzunluğu ise 29.000 km’ye erişecektir. Böylece toplamda bölünmüş yol uzunluğu 36.827 km’ye (Yol ağımızın % 53’ü), toplam yol ağımız ise tamamı BSK Kaplamalı olmak üzere 70.000 km’ye ulaşacaktır
Avrupa’yı, Kafkaslara, Ortadoğu’ya ve Orta Asya’ya bağlayan, köprü konumundaki Türkiye’nin, batıdan doğuya kesintisiz ulaşım imkânını sağlayacak otoyol ağı 2023 yılına kadar planlanmış olup Yap-İşlet-Devret modeliyle 5.550 km uzunluğundaki 15 adet projenin yapımı gerçekleştirilecektir
HAVAYOLU ULAŞIMI
Havacılık sektöründe de Bölgesel Havacılık Politikası ile havacılığımızın özel sektör işletmelerine açılmasıyla birlikte oluşan rekabet ortamı sayesinde bugün Türkiye bölgesinin en önemli havayolu merkezlerinden biri haline geldi.
2002 yılında iç hatlarda sadece THY tarafından 2 Merkezden 25 noktaya gerçekleştirilen uçuşlar, bugün 7 havayolu şirketi tarafından 7 merkezden 48 noktaya gerçekleştirilmektedir
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 30
2003 yılında yurt dışında 60 noktaya uçuyor iken, bugün yurt dışında 92 ülkede tam 192 noktaya uçulmaktadır.Uçuş ağımıza 10 yıl içinde iç hatlarda 23 yeni nokta eklenmiş, 16 milyona yakın vatandaşımız ilk kez uçakla tanışmıştır.
Yurtdışı uçuş noktası sayımız 200’ün üzerine çıkarak Türkiye bugün uçuş ağındaki nokta sayısı itibariyle dünyanın ilk 10 ülkesi içinde yer almaktadır.
DENİZCİLİK
Denizcilikte 22,5 milyon deadweigt tonluk filo kapasitesi ile dünyada 15’inci sıraya yükseldik. Kara listedeki denizciliğimiz beş yıldır artık beyaz listede yer almaktadır.
HABERLEŞME
Haberleşme sektöründe de ülkemizde çarpıcı gelişmeleri görmekteyiz. Haberleşme sektörünü rekabete açmak suretiyle 645 lisanslı, 406 işletmeci bugün faaliyet göstermektedir.
2003 yılında 23 milyon cep telefonu abone sayısı bugün 68 milyona ulaşarak yaklaşık 3 kat artmıştır.
Ülkede olmayan geniş bant erişimi bugün mobil sabit 20 milyon civarına ulaşmıştır, 3’üncü nesil GSM abone sayısı 40 milyonu bulmuştur.
İletişim altyapısının İnternet kullanıcı sayısı bakımından dünyada 12’nci, Avrupa’da 5’inci sıraya yükseldiğini ifade etmek isterim.
DEMİRYOLLARI ULAŞIMI
2003 yılından bu yana öncelikli sektör olarak görülen demiryollarına 2003 yılında 251 milyon TL ödenek ayrılmışken, bu rakam 2012 yılında 16 kat artarak yaklaşık 4,1 milyar TL’ye ulaşmıştır.
Yüksek hızlı tren projeleri, mevcut sistemin iyileştirilmesi, ileri demiryolu sanayinin geliştirilmesi ve yeniden yapılanma ana hedefleri doğrultusunda son 10 yılda yaklaşık 80 proje hayata geçirilmiştir.
Demiryollarında Yüksek Hızlı Tren projelerini devreye alarak Türkiye’yi dünyada 8’nci, Avrupa’da 6’ncı yüksek hızlı tren işletmecisi ülke konumuna getirilmiştir.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 31
100. yılına kadar ise her 150 km’de bir YHT istasyonu hedefi ile 10 bin kilometre YHT hattı, 4 bin km konvansiyonel hat ile toplam hat uzunluğu 26 bin km’ye ulaşacaktır.2002-2013 Yılı İtibari İle Ulaştırma Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay Yıl Proje Sayısı Ayrılan Ödenek Toplam
Yatırımlardan Ayrılan Pay
Tamamlanma Süresi/Yıl
2002 380 2.332.500 23,70 7,61
2003 346 2.871.850 23,00 8,74
2004 345 3.086.546 25,70 8,60
2005 368 5 025 603 31,00 7,9
2006 336 5 395 253 30,70 6,9
2007 371 3 890 509 22,70 9,4
2008 368 3 911 817 22,80 9,3
2009 364 5 091 326 23,60 8,6
2010 373 7.744.744 27,80 6,3
2011 383 8.537.880 27,10 6,3
2012 420 12.031.164 31,52 6,6
2013 428 13.515.096 29,60 6,04
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Yıllık Yatırım Programı
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 32
TÜKETİCİ ve SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSİ
Tüketici Güven Endeksi
Tüketici Güven Endeksi 2013 Ağustos ayında bir önceki aya göre %1,6 oranında azaldı; Temmuz ayında 78,5 olan endeks Ağustos ayında 77,2 değerine düştü.
Temmuz ayında 105,1 olan genel ekonomik durum beklentisi endeksi bir önceki aya göre %2 oranında azalarak, Ağustos ayında 103 değerine düştü. Bu azalış, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durumun daha iyi olacağı yönünde beklentisi olan tüketicilerin sayısının bir önceki aya göre azaldığını göstermektedir..
Dönem Tüketici Güven Endeksi
Bir önceki yıla göre değişim
2005 99.45
2006 92,04
2007 93,89
2008 69,90
2009 78,79
2010 90,99
2011 92,0
2012 89,0
2013 ocak 75,8
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Sayfa 33
2013 Şubat 76,7
2013 mart 74,9
2013 Nisan
75,6
2013 Mayıs
77,5
2013 Haziran
76,2
2013 Temmuz
78,5
2013 Ağustos
77,2
Kaynak: Türkiye İstatistik KurumuAğustos döneminde Konut satın alma eğilimleri bir önceki döneme göre %14,3 oranında azalmıştır.
İnşaat Sektörü Güven Endeksi
İnşaat sektörü güven endeksi %4 azaldı
İnşaat sektörü güven endeksindeki azalış, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi değerlendirmelerindeki kötüleşmeden kaynaklandı. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi alt endeksi Haziran ayında bir önceki aya göre %4,8 oranında düşerken, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi %3,5 oranında azaldı İnşaat sektörü eğilimine ilişkin soru bazında endeksler Bir Önceki Aya Göre Değişim Tablosu
Yıl Ay İnşaat
Sektörü Güven Endeksi
İnşaat faaliyetleri*
Alınan siparişlerin mevcut düzeyi
Toplam çalışan sayısı beklentisi*
Satış fiyatları beklentisi*
2011 2 2,7 -9,5 -0,4 4,8 0,7
3 -4,6 2,1 -13,1 0,7 3,8