• Sonuç bulunamadı

Murat Kalafat Ziraat Müh. Türkiye de Hindi Sektörünün Dünü, Bugünü, Yarını

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Murat Kalafat Ziraat Müh. Türkiye de Hindi Sektörünün Dünü, Bugünü, Yarını"

Copied!
37
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Murat Kalafat Ziraat Müh.

Türkiye’de Hindi Sektörünün Dünü, Bugünü, Yarını

(2)

Ülkedeki hindi yetiştiriciliği 1950’lerden de eskilere dayansa da bu üretim amatör bahçe yetiştiriciliğinden ve küçük çaptaki yetiştiricilikten ibarettir.

Ülkemizde Devlet Üretme Çiftlikleri (DÜÇ) 1950 yılında kurulmuştur.

Bu çiftliklerde çeşitli üretim birimlerinin yanında zamanla hindi palazı üretimi de yapılmaya başlanmıştır.

DÜÇ’leri 1950 – 2003 yılları arasında yılda ortalama 650 – 700 bin hindi palazı üreterek satış ve dağıtımını gerçekleştirmiştir.

Ülkede hindi eti üretiminde dönüm noktası 1995 yılında Bolu’da özel sektöre ait ilk hindi eti üreten entegre firmanın kurulmasıyla gerçekleşmiştir. Bu firmanın kuruluşunu takiben özel sektöre ait ikinci bir firma daha İzmir ili civarında kurulmuştur.

Türkiye’deki Hindi Yetiştiriciliğinin Yakın Tarihçesi

Türkiye’deki Hindi Yetiştiriciliğinin

Yakın Tarihçesi

(3)

Özellikle 1995 – 2000 yıllarında mevcut kümes ve barınaklar üretim için kullanılırken, elde edilen hızlı üretim artışıyla birlikte son on yılda hindi yetiştiriciliği amacıyla projeli olarak inşa edilen son derece modern, hijyenik, biyogüvenlik standartları ve teknik kapasiteleri yüksek kümesler ortaya çıkmaya başlamıştır.

Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu’nun başarısından da destek alarak 2007 yılının başında ülkemizin başlıca hindi üreticisi firmaların (Bolca, Banvit, Pınar, Eskar ve Alpin) temsilcileri tarafından Hindi Üreticileri Platformu kurulmuştur.

Bu platform hindi etinin sağlıklı, hijyenik ve üstün kalite standartlarında üretildiğini halkımıza anlatmak, tanıtım ve reklam çalışmaları yaparak tüketim alışkanlığı edindirmek, ortaya çıkabilecek sorunlarda birlikte fikir üreterek daha doğru ve iyi çözüm sonuçlarına ulaşılmasını sağlamak amacı ile kurulmuştur.

Türkiye’deki Hindi Yetiştiriciliğinin Yakın Tarihçesi

Türkiye’deki Hindi Yetiştiriciliğinin

Yakın Tarihçesi

(4)

Ülke Üretim Rakamları

Ülkemizde hindi varlığı 1986 – 1996 yılları arasında 3 – 3,2 milyon aralığında değişim göstermiştir. 1996 yılından itibaren entansif üretimin artışı ve DÜÇ’lerindeki üretimin azalarak bitmesine paralel olarak hindi varlığımız 2006 yılı sonunda 4.000.000 adete ulaşmıştır.

2010 yılında 5,5 milyon adete dayanmıştır.

1995 yılından itibaren artış gösteren hindi eti üretimi 2002 yılında ekonomik kriz nedeniyle bir miktar düşüş yaşamıştır. Daha sonra tekrar toparlanarak 2005’te 53.530 tona ulaşmıştır.

Ancak, üretimdeki bu artış 2006 yılında kuş gribi krizi nedeniyle düşük kapasiteli birçok firma üretimden çekilmiş ve bir düşüş yaşanmıştır.

(5)

Üretim 2007 yılında 33.000 tona kadar düşmüştür. Daha sonra toparlanmaya çalışılsa da 2008 yılında ülkemizde de hissedilmeye başlanan küresel kriz bu toparlanma sürecini yavaşlatmıştır. 2010 yılı atılım yılı olmuş ve ülke üretimi 46.000 ton karkas seviyesine ulaşmıştır.

2007 yılı için de tüketim kişi başına 470 gr dolayındadır.

İhracat açısından 2000 yılından bu yana artış görülmekle birlikte 2000’de 33 ton olan bu rakam 2005 yılında 1929tona yükselmiştir.

2006 yılında gerileme yaşanmış ve 1200 tonluk ihracat gerçekleştirilmiştir. Hindi eti ithalatı bakımından 2000 yılı haricinde neredeyse hiç ithalat yapılmamıştır.

Ülke Üretim Rakamları

(6)

Ülke Üretim Rakamları

2.6463.223

2.678

9.577

18.270 23.265

38.991

24.582

34.078

45.348 53.530

45.750

33.000

35.000

30.000 46.000

0 10.000 20.000 30.000 40.000 50.000 60.000

ÜRETİM (Ton)

(7)

Farklı yetiştiricilik sistemleri uygulanmaktadır. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı hepsi içeri – hepsi dışarı sistemidir. Bu sistemde işletmedeki kümesler yakın aralıklarla, yaş farklılıkları en az olacak şekilde doldurulmakta ve aynı şekilde yaş sırasına göre kesime alınmaktadır. Hindiler kuluçka çıkışlarından kesime kadar aynı binada yetiştirilmektedir.

Diğer bir sistem, hindiler 6 haftalık yaşa kadar büyütme kümesinde bakılmakta, bu yaşa ulaştıklarında aynı çiftlik içerisindeki daha büyük bir kümese ya da semirtme kümesleri olarak adlandırılan başka bir çiftliğe taşınmaktadırlar. Bu sistem işletme alanının etkili kullanımı için geliştirilmiş bir plan olup, işletme içerisinde farklı yaşlardan hayvanların bulunması gibi bir dezavantajı da vardır.

Yetiştirme Sistemleri

(8)

MODERN VE BİYOGÜVENLİK SEVİYESİ YÜKSEK BİR HİNDİ ÇİFTLİĞİ

(9)

Yumurtadan çıkan hindi civcivler için hazırlanmış modern bir hindi kümesi

(10)

2 – 3 Haftalık Hindi Palazları

(11)

Kesime Hazır Dişi Hindiler

(12)

Kesime Hazır Erkek Hindiler

(13)

BOLU’DA MODERN BİR HİNDİ KESİMHANESİ

(14)
(15)
(16)
(17)
(18)

Üretim modeli olarak ülkede sözleşmeli yetiştiricilik modeli benimsenmiştir. Entegre firmalar kuluçkalık yumurta ithal etmekte, bu yumurtaları kuluçkahanelerine yerleştirmekte ve elde ettikleri hindi civcivlerini aşılama, gaga kesimi ve cinsiyet ayrımı işlemlerini yaptıktan sonra sözleşmeli olarak çalıştıkları kümeslere sevk etmektedirler.

Yetiştiriciler ısınma, bakım, çevre koşullarının düzgün şekilde ayarlanması ve biyogüvenlik konularından sorumlu olmaktadırlar.

Entegre firmalar tüketilen yem rasyonlarını da kendi fabrikalarında uygun şekilde formüle etmekte ve kümeslere taşımaktadırlar.

Yetiştirme Sistemleri

(19)

Yetiştirme Sistemleri

Yetiştirme süresi boyunca hindilerin periyodik kontrolleri, aşılama programları ve gerekli görülmesi halinde ilaç kullanımı firma veteriner hekim ve ziraat mühendislerinin kontrolünde gerçekleştirilmektedir.

Yetiştirme süresi sonunda hayvanlar entegre tesisin kesimhanesine sevk edilir. Burada, Kesim, soğutma ve paketleme işlemleri hijyenik şartlarda gerçekleştirilmektedir. Bu uygulamaların hepsi Tarım Bakanlığı tarafından kontrol edilmektedir.

(20)

Dünyada ve Ülkemizde Hindi Eti Üretim Rakamları

Dünya hindi eti üretimi 5 milyon ton civarındadır. Toplam kanatlı eti üretiminde hindi eti üretim miktarı % 10 – 15’lik pay sahibidir.

Türkiye 2010 yılı itibarıyla 46.000 tonluk üretime sahiptir.

En yüksek hindi eti üretimi ABD.’de gerçekleştirilmektedir. Üretim 2005 yılı itibarıyla 2.464.000 ton olarak tespit edilmiştir. Bu ülkeyi Fransa 633.000 ton ve Almanya 384.000 tonluk üretimle izlemektedir. Dördüncü sırada 299.000 ton ile İtalya ve 5. sırada da 275.000 tonluk hindi eti üretimiyle Brezilya yer almaktadır.

(21)

Dünyada Hindi Eti Üretim Rakamları

0 500 1.000 1.500 2.000 2.500 3.000

1 2 3 4 5 6

AB-25 Brezilya Kanada

Rusya Federasyonu Meksika

Güney Afrika Cum.

Diğerleri ABD

(22)

Türkiye’de Hini Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Hindi yetiştiriciliğinde tüketilen yemin et üretiminde maliyete etkisi

% 65-75 seviyelerinde olmaktadır. Bu yemi oluşturan hammaddelerin yarısından fazlasını enerji ve protein ihtiyacının karşılanması bakımından kolaylık sağlayan mısır ve soya oluşturmaktadır. Bu hammaddelerden mısır yaklaşık %30, soya da

%90 oranında ithal edilmektedir. Uluslar arası piyasalara göre bu iki hammadde neredeyse iki kat pahalıya mal olmaktadır. Bu da yem maliyetini ve dolayısıyla da et üretim maliyetini artırmaktadır.

ABD’de etanol üretimi amacıyla mısırın kullanımının yaygınlaşacak olması bu ürünün fiyatını artıracağı gibi soya üreticisi çiftliklerin de mısır üretimine yönelmesine neden olabilir. (Lyons, 2007).

Türkiye’de Hindi Yetiştiriciliğinde

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

(23)

Bu gibi gelişmelerle her iki hammaddenin de kanatlı yemlerinde kullanımı için temin imkânlarının azalacağı ve zorlaşacağı gibi fiyatlarının da yükseleceği kaçınılmazdır. Bu nedenle ulusal tarım politikasıyla en kısa zamanda mısır ve soya ekimi desteklenmeli, bunlara ikame olacak buğday, arpa, tritikale, sorgum, yulaf ekimi planlanmalı ve gerekirse bu hammaddelerin sindirimini kolaylaştıracak enzimler devlet desteğiyle sağlanmalıdır.

Bu iki hammaddenin hayvan yemi olarak üretilmesi şartıyla düşük faizli kredi kullandırılmalıdır. Üretimin yetersizliği durumunda yem hammaddesi ithalatında gümrük alınmaması ya da çok düşük oranlarda alınması da üretim fiyatlarında %10-15 oranlarında düşüş sağlayarak faydalı olacaktır.

Türkiye’de Hindi Yetiştiriciliğinde

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

(24)

GDO’lu tohum kullanımı ve bu tohumlardan üretilen yem ham maddelerinin yem kaynağı olarak kullanılması ile ilgili ulusal ve uluslar arası kurallar yem hammaddesi teminini zora sokmaktadır.

Bu konuda Ulusal çıkarlarımız dikkate alınarak sektörü zora sokmayacak kanun ve yönetmelikler önceden hazırlanmalıdır.

Kuluçkalık hindi yumurtalarının tamamına yakını ithal edilmektedir.

Bu ithalatta kullanılan %20’lik yüksek vergi oranlarının %1’e düşürülmesi üretim maliyetlerini düşürecek ve entegre kuruluşlara destek olacaktır.

Aynı zamanda özel sektöre ait damızlıkçı firmaların kurulmasına yönelik teşviklerin artırılması ve kuluçkalık yumurta temininde dış bağımlılığın azaltılması gerekmektedir.

Türkiye’de Hindi Yetiştiriciliğinde

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

(25)

Hindi yetiştiriciliği, ülke politikası belirlenirken tavukçuluğa paralel olarak ele alınmamaktadır. Belirli düzeylere ulaşmış olan tavukçulukta desteklemeler ve kümes inşaatında düşük faizli krediler kullandırılmaktadır.

Oysaki hindi yetiştiriciliği ve hindi eti üretimi önümüzdeki yıllarda artmaya devam edecektir. Bu artış hızını desteklemek için yeni yatırımlar ile mevcut yatırımların geliştirilmesinde düşük faizli kredi kullandırılması ve benzer desteklemelerin sağlanması uygun olacaktır.

2010 Yılında Ziraat Bankası aracılığıyla kullandırılan iki yılı ödemesiz beş yılda ödemeli tavukçuluk yatırım kredilerinde hindicilik, tavuktan ayrılarak hem kullandırılan kredi limiti hem de uygulanan faiz oranlarında( tavukta 1,5 milyon TL, % 6 faizli, Hindide 360 bin TL % 9 faizli) hindiciliğe anlaşılmaz bir şekilde haksızlık yapılmıştır.

Türkiye’de Hindi Yetiştiriciliğinde

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

(26)

6 ay gibi uzun bir yetiştirme dönemi gerektiren hindi yetiştiriciliğinde sermaye gereksinimi gerek ilk yatırım, gerekse de yetiştirme dönemi süresi boyunca yüksek miktarlardadır. Bu üretimin artırılması ve teşvik edilmesi için de düşük faizli işletme kredisi kullandırılması uygun olacaktır.

Ülkede hindi eti tüketimi Avrupa ülkelerinin ve gelişmiş ülkelerin çok altındadır. Tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi, hindi etinin sağlıklı beslenme açısından gerekliliği özel sektöre ait firmalarca yapılan reklam ve tanıtımlarla olduğu kadar, resmi kurumlar tarafından da gerçekleştirilmeli ve halk hindi eti tüketmeye özendirilmelidir.

Türkiye’de Hindi Yetiştiriciliğinde

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

(27)

İhracatın yok denecek kadar az olduğu ülkemizde, AB uygunluk normları yakalanmış olup dünya standartlarında üretim yapılmaktadır. Sektör yakın gelecekte AB ülkelerinin talebi doğrultusunda bu ülkelere ihracata başlayacaktır. Bu da kuşkusuz girdilerin artışıyla beraber üretime destek olacaktır.

Dünyadaki kanatlı eti ithalatının 1/3’ü Türkiye’nin komşu ülkeleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Bundan dolayı Ortadoğu ülkelerine, Kafkas ülkelerine ve Türk ülkelerine ihracat yolunun açılması devlet ve özel sektör işbirliğiyle ivedilikle gerçekleştirilmelidir.

AB ülkelerinde ve ABD’de her ton kanatlı eti üretimi için yüksek miktarlarda sübvansiyonlar verilmektedir. Bu da ihracattaki problemlerin başlarında yer almaktadır. Buna karşılık ülkede üretime verilen sübvansiyonların artırılması yolunda çalışmalar yapılmalıdır.

Türkiye’de Hindi Yetiştiriciliğinde

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

(28)

Marmara, Batı Karadeniz ve Ege Bölgeleri tavuk ve hindi yetiştiriciliğinin yoğun ve iç içe yapıldığı bölgelerdir. Bu bölgelerde işletmeler arası bulaşma riskini azaltacak önlemler alınması, biyogüvenlik unsurlarına daha dikkatle yaklaşılması ve aşı programlarının oluşturulmasında ortak hareket edilerek çok dikkatli olunması gerekmektedir.

Özel sektöre ait tek bir araştırma geliştirme kuruluşu bulunmaktadır(ARGE A.Ş). Bu şekilde yayınlar hazırlayan, araştırmaları destekleyen, gelişmeleri takip eden kuruluşların sayıca artması yararlı olacaktır. Bu gibi kuruluşların üniversitelerin ziraat ve veteriner fakülteleriyle birlikte projeler hazırlaması ve çalışması sağlanmalıdır.

Türkiye’de Hindi Yetiştiriciliğinde

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

(29)

İşletmelerin kurulma aşamasında çevreye en az olumsuz etki yapacağı, biyogüvenlik bakımından sorunsuz olan yerlerde kurulumuna izin verilmesi gerekmektedir. İzin alarak kurulmuş olan işletmelerin de sıkı şekilde denetlenmesi gerekmektedir.

Ülkede genel olarak uygulanmakta olan sözleşmeli üretim modelinin politika haline getirilmesi hem entegre kuruluşların yatırım maliyetlerini düşürecek hem de yetiştiricilik yoluyla üretime katılan firmalara gelir sağlayarak ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır.

Kuşkusuz önümüzdeki yıllarda insan sağlığının ön planda olduğu bir dönem yaşanacaktır. Bu bakımdan da kolesterol düzeyi düşük, az yağlı, kendine has bir aroması olan hindi etinin gerek bütün, gerekse de parça et olarak tüketimi giderek artacaktır. İleri işlenmiş et üretiminde fiyat düşürücü etkisinin olması bu üretimi daha değerli kılmaktadır.

Türkiye’de Hindi Yetiştiriciliğinde

Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

(30)

Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada ülkemizde hindi etinin Tavuk eti tüketenlerin % 25’lik kısmı tarafından tüketildiğini göstermiştir. Bu oran dikkate alındığında hindi eti kullanma alışkanlığı olan kişilerin gerçek tüketimlerinin 3-4 kg olduğunu göstermektedir. Bu pazarın ne kadar yüksek potansiyeli olduğunun işareti olarak görülmelidir.

Kesim çağındaki dişi hindilerin 9 Kg, erkek hindilerin 16 Kg kesildiğini düşünürsek 4-5 ay gibi kısa bir sürede binlerce ton kuzu etine denk kıymetli protein kaynağını üretmek, beslemek mümkün olmaktadır. Bu yönüyle özellikle son yıllarda ülkemizde yaşanan kırmızı et sorununu çok kısa sürede çözmede etkin bir üretim dalı olarak görülmeli ve kullanılmalıdır. Sırf bu yönüyle bile üretim ve tüketimi her türlü teşvik edilmeli, sözleşmeli yetiştiricilik desteklenmelidir.

Üretim ve Tüketimi Artırmak İçin

Neler Yapılmalıdır

(31)

Sözleşmeli üretim istikrarlı bir modeldir. Hijyenik ve kontrollü üretim sayesinde gıda güvenliği sağlanır. Ancak bütün bu süreç içersinde mali yükümlülük entegre üzerinde olduğu için, entegrelere mali kolaylıklar sağlanmalıdır.

Tüketici hakları gibi, üretici hakları da bir kavram olarak ele alınmalı et satışlarında (tarımsal üretimin hepsinde) marketlerin geç ödeme alışkanlıkları yasalarla düzenlenmelidir.

Üretim ve Tüketimi Artırmak İçin

Neler Yapılmalıdır

(32)

Üretim ve Tüketimi Artırmak İçin Neler Yapılmalıdır

Çiftlik yapılaşması ve ruhsatlandırılmalarında her türlü prim ve harç ödemeleri yüksek tutulma eğiliminden uzaklaşılmalı, yatırımlarda bu yük hafifletilmelidir.

Aynı zamanda giderek globalleşen ve iş yoğunluğu artan dünyamızda vakit darlığından dolayı, “hazır yemek” olarak adlandırılan hızlı yemek yapmaya elverişli, bir et olması da bir başka avantajıdır. Bu da hindi etini tüketim çeşitliliği bakımından farklı zevklere hitap edebilen bir ürün haline getirmektedir. Aynı şekilde raflarda daha çeşitli ürünün tüketicilere sunulması bu ete duyulan ilginin de artmasına neden olacaktır.

(33)

İhracata Yönelik Şansımız

Hindi etinin göğüs eti oranının yüksek oluşu Avrupa ülkelerindeki talebe yönlendirildiğinde ciddi fiyat avantajı sağlayacaktır. Bu Türkiye AB üyeliği ve genel kanatlı eti ihracatı ile gelişecek bir süreç olarak görülmektedir.

Üretim girdilerinin özellikle yem girdilerinin düşürülmesi önemli bir faktördür. Doğu ülkeleri ve özellikle komşularımıza şansımız daha açık ve istenilen seviyede olmasa da ihracat olmaktadır. AB ve ABD de özellikle yem maliyetinin ucuzluğu ve sağlanan teşviklerle uygun koşullarda hindiyi buralara sağlamaktadır. Bu aşamada Devletimizin teşvikleri bu şansımızı artıracaktır.

(34)

Sonuç

Sağlıklı ve besleyici olan hindi eti, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de üretim ve tüketim miktarlarını artırarak üretimdeki yerini sağlamlaştıracak, aranan bir ürün olma özelliğini koruyacaktır.

Hindi eti üretimi kanatlı eti üretimi içersinde gelecek vaat eden bir üretim koludur. Gerek üretimin otomasyona uygunluğu ve gerekse ihtiva ettiği besi değerlerinin sağlığı, ayrıca but etinin kırmızı et oluşu nedeniyle ülkemizde de haklı bir gelecek beklemektedir.

Domuz etinin kullanılmadığı ülkelerde Hindi eti alternatif bir protein kaynağıdır ve ülkemizde de Domuz eti kullanılmamaktadır.

İsrail domuz eti tüketmediğinden fert başı tüketim 20 Kg civarına kadar çıkmıştır. Ülkemizde henüz 0,5 Kg civarındadır.

Büyük baş kırmızı et üretimimizin henüz yeterince gelişmediği dikkate alındığında, tavuk etinden öteye başka bir et arzulandığında hindi eti tercih edilmektedir.

(35)

Gelişmiş ülkelerde hindi eti tüketimi kanatlı eti tüketiminin % 10 – 15’i arasında bir orana sahiptir. 1.600.000 ton olan kanatlı eti üretimimizin % 10 – 15’i hindi eti olabileceğini varsaydığımızda, yalnız ülkemiz için dahi 200.000 tonluk bir hindi eti üretim projeksiyonu karşımıza çıkmaktadır.

Özellikle dünyamızdaki iklim değişiklikleri, kurak periyotların anons edilmesi, tarımsal üretimin maliyetlerini artırmaktadır. Oysa hayvansal protein üretiminde en ucuz yolun kanatlı eti üretimi olduğu ve bunda hindinin de haklı bir avantajı olduğu son günlerin oldukça işitilen yorumlarıdır.

Üretim esnasında göğüs eti oranının yüksek oluşu gelişmiş ülkelerdeki talebe yönlendirildiğinde ciddi fiyat avantajları oluştuğu için ihracat şansı daima yüksektir.

Sonuç

(36)

SOFRANIZDAN EKSİK

ETMEYİN

(37)

TEŞEKKÜR EDERİM

Referanslar

Benzer Belgeler

• Erkek ve bazı yaşlı dişilerde göğüs ve boynun birleşim yerinde bir demet siyah kıl (sakal) var.. Hindi

1 T.R.T Aktif Burun/göz damlası, sprey, içme suyu. 7 ND Aktif Burun/göz damlası, sprey,

Kısa etkililere göre avantajı dalgalanmaların olmamasıdır ancak kullanımını kısıtlayan en önemli faktör herhangi bir kontrendikasyon veya komplikasyon ortaya

Anglo Amerikan Kataloglama Kuralları ikinci edisyonuna göre bir eserin nitelemesine ilişkin kuralların örneklerle anlatılması öğrencilere uygulamalı

22 Endemik iyot eksikliği bölgesi olarak kabul edilen Doğu Karadeniz bölgesinde yapılan ve 2017 yılında yayınlanan bir çalışmada, guatr nedeni ile ameliyat olan

Pastırma Pudrası Karalahana Tozu Yoğurt Cipsleri Yoğurt Tozu Portakal Pudrası Havuç Pudrası Domates Kabuğu Tozu Limon Tozu Aydın Deve Sucuğu Tozu Kırmızı Pancar

Pulmoner hipertansiyon hastalığının ortalama hayatta kalma süresi 2.8 yıl olarak be- Pulmonary arterial hypertension (PAH) is a rare disease with incidence of approximately two to

Son söz olarak uygulama detayları ve kontrol kriterlerinin belirtilen esaslarda muayene kuruluşları tarafından kontrol aşamalarında uygulanması tüm sektör