• Sonuç bulunamadı

Ayıba Karşı Tekeffülde Tazminat İstemi ve Zamanaşımı 1. GİRİŞ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ayıba Karşı Tekeffülde Tazminat İstemi ve Zamanaşımı 1. GİRİŞ"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

“Ayıba Karşı Tekeffülde Tazminat İstemi ve Zamanaşımı”

1. GİRİŞ

Eser sözleşmesi ile yüklenici iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında bir eser meydana getirmeyi ve meydana getirdiği bu eseri iş sahibine teslim etmeyi üstlenir. Yüklenicinin teslim edeceği eseri sözleşmede kararlaştırıldığı üzere eksiksiz ve ayıpsız olarak tamamlayıp iş sahibine teslim etmesi gerekir. Teslim edilen eserin ayıplı olması halinde yüklenicinin ayıba karşı tekeffül borcu söz konusu olur. İş sahibi ayıptan kaynaklı hakları kanunun aradığı şartları yerine getirmek suretiyle kullanabilir.

Çalışmamızda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca iş sahibinin ayıba karşı tekeffülden kaynaklı haklarını kullanabileceğini düzenlemiştir. Buna göre iş sahibi; sözleşmeden dönme, bedelin indirilmesi, eserin onarımı ve tazminat talep etme hakları bulunmaktadır. Bunlardan ilk üçü seçimlik talepler olup, iş sahibi bunlardan birini kullanabilir; ancak, iş sahibinin seçim yetkisi, bu imkânların her biri için TBK m. 475’de öngörülen şartların gerçekleşmesi şartıyla sınırlıdır. Buna karşılık ayıbı takip eden zararlara ilişkin tazminat talebi tek başına yahut seçilen diğer imkanlarla (dönme, bedelin indirilmesi veya onarılma) birlikte ileri sürülebilir.

İş sahibinin tazminat talep hakkının şartları incelenirken eserin ayıplı olması koşulu, iş sahibinin zarara uğramış olması, eserdeki ayıp ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunması, yüklenicinin kusurlu olması ve yüklenicinin kusurunun ispatı ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ayrıca yüklenicinin kusurlu olması başlığı altında yüklenicinin kusursuz sorumluluğunun kabul edildiği yüklenicinin ifa yardımcılarının davranışından doğan kusursuz sorumluluğu ve yüklenicinin sağladığı malzemedeki ayıpların yol açtığı zararlardan doğan kusursuz sorumluluğu da ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu hakları kullanmanın tabi olduğu zamanaşımı süreleri üzerinde durulmuştur.

2. AYIBA KARŞI TEKEFFÜLDE TAZMİNAT İSTEMİ VE ZAMANAŞIMI 2.1 GENEL OLARAK

Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan doğan sorumluluk borcu TBK m. 474-478’de düzenlenmiştir. Ayıp, eserin sözleşmeyle taahhüt edilen veya dürüstlük kuralı gereğince kendisinden beklenen vasıfları taşımamasıdır1

.

Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan dolayı sorumlu olabilmesi için her şeyden önce eserin tamamlanarak iş sahibine teslim edilmiş olması gerekir 2

. Yüklenicinin ayıptan sorumluluğuna gidebilmek için eserin ayıplı teslimi yanında eserdeki ayıbın iş sahibine yüklenememesi gerekir3

. TBK m. 476’ya göre, “Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, iş sahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple iş sahibine yüklenebilecek olursa iş sahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz”. İş sahibinin kusuru ile ayıp arasında illiyet bağı varsa, iş sahibinin ayıptan doğan seçimlik hakları doğrudan doğruya etkileneceği gibi tazminat isteme hakkı da kısmen veya tamamen ortadan kalkar4

. Ayıp bizzat yükleniciden kaynaklanabileceği gibi, yardımcısından da kaynaklanabilir5

. Ayrıca, yüklenicinin ayıptan sorumluluğuna gidebilmek için, iş sahibinin, kendisine teslim edilen eseri gözden geçirme ve bildirim külfetlerini yerine getirmiş olması gerekir6

.

TBK m. 475, ayıptan doğan sorumluluğa ilişkin yukarıda açıklanan şartların gerçekleşmesi halinde, iş sahibine;

sözleşmeden dönme, bedelin indirilmesi, eserin onarımı ve

1 ARAL, Fahrettin/AYRANCI, Hasan: "Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri", 10. Bası, Yetkin Yayınlar, Ankara 2014, s.

374); EREN, Fikret: "Borçlar Hukuku Özel Hükümler", Yetkin Yayınları, Ankara 2014, s. 628; TANDOĞAN, Haluk:

"Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri", C.I/1, 5. Baskı, İstanbul 1985; C.I/2, Ankara 1985; C.II, Ankara 1987, s. 629.

2 EREN, Fikret: "Borçlar Hukuku Özel Hükümler", Yetkin Yayınları, Ankara 2014, s. 628; TANDOĞAN, Haluk:

"Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri", C.I/1, 5. Baskı, İstanbul 1985; C.I/2, Ankara 1985; C.II, Ankara 1987, s. 160;

ARAL, Fahrettin/AYRANCI, Hasan: "Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri", 10. Bası, Yetkin Yayınlar, Ankara 2014, s.

374; AYDOĞDU, Murat/KAHVECİ, Nalan: "Türk Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri (Sözleşmeler Hukuku), Adalet Yayınevi 2. Baskı, Ankara 2014, s. 760.

3 ARAL/AYRANCI, s. 374; EREN, s. 629. 4 EREN, s. 629-630; ARAL/AYRANCI, s. 374-375; TANDOĞAN, II, s. 161 vd. 5 TANDOĞAN II, s.161 vd; EREN, s. 628; ARAL/AYRANCI, s. 374. 6 TANDOĞAN II, s.161 vd; EREN, s. 628- 634 vd; ARAL/AYRANCI, s. 374 vd.

2

(2)

tazminat talep etme haklarını tanımaktadır. Bunlardan ilk üçü seçimlik talepler olup, iş sahibi bunlardan birini kullanabilir; ancak, iş sahibinin seçim yetkisi, bu imkânların her biri için TBK m. 475’de öngörülen şartların gerçekleşmesi şartıyla sınırlıdır. Buna karşılık ayıbı takip eden zararlara ilişkin tazminat talebi tek başına yahut seçilen diğer imkanlarla (dönme, bedelin indirilmesi veya onarılma) birlikte ileri sürülebilir7

.

Ayıptan doğan dönme, bedelin indirilmesi veya onarım haklarının kullanılması için yüklenicinin kusurlu olması şart değildir; bunlardan dolayı yüklenici kusursuz sorumluluk ilkesine göre sorumludur. Buna karşılık yüklenici, ayıbı takip eden zararda, kusuru bulunduğu takdirde tazminat ödemekle yükümlüdür8

. 2.2 İŞ SAHİBİNİN TAZMİNAT TALEP ETME HAKKI

TBK m. 475/I ve II ayıplı eser tesliminden dolayı iş sahibine, sözleşmeden dönme, bedelin indirilmesi veya eserin onarılmasını isteme haklarının yanında ayrıca, yüklenicinin kusuru varsa ayıplı eserin sebep olduğu zararın tazminini talep etme hakkı da tanımaktadır. Bu maddede öngörülen tazminat talep etme hakkı, sözleşmeden dönme, bedelin indirilmesi veya onarım talebi yerine kullanılacak bir hak değildir9

. Yani seçimlik hakların yerine geçen seçimlik bir hak değildir. Zararın tazminini isteme hakkı, bu üç seçimlik hakka eklenen (kümülatif) bir hak olarak istenebileceği gibi yalnız başına da istenebilir10

.

İş sahibinin yükleniciden tazminat isteyebilmesinin şartları; eserin ayıplı olması, iş sahibinin zarara uğramış olması, eserdeki ayıpla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması ve yüklenicinin kusurudur.

7 ARAL/AYRANCI, s. 379. 8 ARAL/AYRANCI, s. 379. 9 ŞAHİN, Turan: "Borçlar Kanunu Ve 6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu Kapsamında Yüklenicinin Ayıba Karşı Tekeffül Borcu", Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (SDÜHFD) Cilt: I, Sayı 2, Yıl 2011, Vol: I, No 2, Year 2011, ISPARTA, s. 148; YAVUZ, Cevdet/ACAR, Faruk/ÖZEN, Burak: "Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler", 9. Baskı, İstanbul 2014, s. 565;

ARAL/AYRANCI, s. 384. 10 ŞAHİN, s. 148; EREN, s. 647; TANDOĞAN II, s.204 vd; ARAL/AYRANCI, s. 384;

SEÇİLİ, s. 182-183.

3

(3)

2.2.1 Eserin Ayıplı Olması

İş sahibinin yüklenicinin ayıptan sorumluluğuna gidebilmesi ve tazminat talep edebilmesi için kendisine teslim edilen eserin sözleşmeyle taahhüt edilen veya dürüstlük kuralı gereğince kendisinden beklenen vasıfları taşımaması yani ayıplı olması gerekir11

.

2.2.2 İş Sahibinin Zarara Uğramış Olması

TBK m. 475/II’ye göre iş sahibi yükleniciden eserin ayıplı olması halini takip eden (ayıp sonucu doğan) zararı talep edebilir. Bizzat eserin ayıplı olmasından kaynaklanan zarar tazminatın kapsamına dahil değildir. Bizzat eserin kendisinin ayıplı olmasından kaynaklanan zarar (kıymet düşüklüğü), TBK m. 475/II’de belirtilen ‘ücrette indirim’

hakkının kullanılması sonucu bedelin indirilmesi yoluyla karşılanabilir12

. Oysa ayıp sonucu uğranılan zarar (takip eden zarar-Mangelfolgeschaden), bu hakların kullanılmasına rağmen karşılanamayan ve ayıbın yol açtığı eserdeki değer düşüklüğü dışında kalan her türlü zarardır13

. Ayıbı takip eden zarar fiili zarar şeklinde ortaya çıkabileceği gibi kar mahrumiyeti şeklinde de ortaya çıkabilir. Ayıp sonucu uğranılan zararın tazmininde amaçlanan, eserin ayıplı ifası dolayısıyla, iş sahibinin diğer mal veya şahsi değerlerinde meydana gelen ek zararların (maddi, şahsi veya kazanç kayıpları) karşılanmasıdır14

.

Ayıbı takip eden zarar kategorisine; yeni inşa edilen evin ayıbı giderilinceye kadar uğranılan kira kaybı, iş sahibinin uzman bir kişiye eseri incelettirmek için yaptığı masraf, ayıplı evdeki ayıbın giderilmesine kadar ödenen kira kaybı, ayıplı bir duman borusunun yangına ve hasara sebep olması, ayıp sebebiyle iş sahibinin hammaddelerinin yanması, iyi bir şekilde

11 ARAL/AYRANCI, s. 374; EREN, s. 629. 12 AKÇA, MERVE: "Eser Sözleşmesinde İş Sahibinin Ayıptan Dolayı Sözleşmeden Dönme Hakkı", Bahçeşehir Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2012, s. 183. 13 BURCUOĞLU, Haluk: "Eser Sözleşmesinde İş sahibinin Ayıba Karşı Tekeffülden doğan hakları ve Özellikle Bu hakların Kullanılabilmesi İçin Uygulaması Gereken Süreler", (Tandoğan'a Armağan, Ankara 1990, s. 283-332), s. 299;

YAVUZ/ACAR/ÖZEN, s. 566; TANDOĞAN, II. s. 204; YALÇINDURAN, Türker: "Alt İstisna (Taşeronluk) Sözleşmeleri, Ankara 2000, s. 138-139; ŞENOCAK, Zarife: "Eser Sözleşmelerinde Ayıbın Giderilmesini İsteme Hakkı", Ankara 2002, s. 65; ZEVKLİLER, Aydın/GÖKYAYLA, Emre: "Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, Ankara 2015, 15. Baskı, Turhan Kitabevi, s. 558; EREN, s. 647; AYDOĞDU, Murat/KAHVECİ, Nalan: "Türk Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri (Sözleşmeler Hukuku), Adalet Yayınevi 2. Baskı, Ankara 2014, s. 763; SEÇİLİ, Özer: "İnşaat Sözleşmelerinde Müteahhidin Sorumluluğu", İstanbul 1978, s. 182-183; ARAL/AYRANCI, s. 384;

AYDOĞDU/KAHVECİ, s. 763. 14 SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 182. 4

(4)

onarılan şeyin piyasa (satış) değerinin azalması15

, çatının akması yüzünden bina içinde bulunan eşyanın zarar görmesi, takip eden zarar niteliği taşır ve giderilmesi istenebilir16

.

TBK m. 125'de sözleşmeden dönme üzerine olumsuz zararın (ifaya olan çıkar kaybı) istenebileceği yönünde genel kural bulunmaktadır. Özel bir düzenleme bulunmayan hallerde de uygulama alanı bulacak olan TBK m. 125 uyarınca, ifaya olan çıkar kaybı talep edilmişse, ayıp sebebiyle istenebilecek tazminatın kapsamına artık, ifaya olan çıkar kayıpları sokulamayacaktır. Burada tazmini istenecek olan, ayıpsız ifaya olan çıkar kaybı dışındaki, ayıplı ifadan doğan zararlardır17

. Başka bir deyişle, ayıp sonucu ortaya çıkan zararlar, sözleşmeden dönme, ücret indirimi veya onarım hakkının kullanılmasına rağmen giderilemeyen ve sebebini eserdeki ayıbın teşkil ettiği zararlardır18

. Bu sebeple, yüklenicinin veya yardımcılarının ayıplı ifa dışındaki sözleşmeye aykırı davranışlarından (özellikle eserin geç teslim edilmesi halinde), özen borcuna aykırılıklarından veya eserin kullanılma biçimiyle ilgili olarak iş sahibini uyarmamalarından doğan zararlar ayıp sonucu uğranılan zarar kapsamının dışında kalacaktır19

.

Öz’e göre 20

, bu tür zararlar, genel olarak sözleşmenin hüküm ifade edeceğine güvenilmiş bulunmanın ötesinde, TBK m. 475 hükmü uyarınca doğrudan ayıplı eser tesliminden kaynaklanmaktadır. Bu da, bu tür zararların gerçek anlamda bir olumsuz zarar sayılmasını engeller. Bu özelliğinin bir sonucu olarak, iş sahibi sözleşmeden dönme yoluna gitmeden de bu tür zararlarının tazminini talep edebilecektir. Doktrinde21

bu zarar türü, ayıbın sonradan bir sonucu olarak ortaya çıkan, fakat bu sonuç nedeniyle eserin değerinde düşüklük yaratan ‘her türlü zarar’ olarak da tanımlanmaktadır.

Yüklenicinin ayıbı takip eden zararlardan sorumluluğunu, onun kusurlu olması şartına bağlayan TBK m. 475/II, satış sözleşmesinden (TBK m. 229/I, b.3 ve II) farklı olarak, bu hususta doğrudan zarar ve dolaylı zarar ayrımı yapmamıştır22

. Yani, satış sözleşmesinden farklı olarak

15 TANDOĞAN II, s.205; ARAL/AYRANCI, s. 384; AYDOĞDU/KAHVECİ, s. 763. 16 ZEVKLİLER, Aydın/GÖKYAYLA, s. 558. 17 ÖZ, Dönme, s. 294; AYDEMİR, s. 248 vd. 18 UÇAR, s. 211.

19 TANDOĞAN, Özel Borç İlişkileri, s. 204-105. 20 ÖZ, Dönme, s. 293. 21 SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s.

182,183; ÖZ, Dönme, s. 292; TANDOĞAN, Özel Borç İlişkileri, s. 204. 22 ZEVKLİLER, Aydın/GÖKYAYLA, s. 559;

ARAL/AYRANCI, s. 385.

5

(5)

eser sözleşmesinde doğrudan zarar, dolaylı zarar ayırımı bulunmamaktadır. Doğrudan zarar, zarar verici olayın ilk ve en yakın sonucu olan zarardır. Dolaylı zarar ise, zarar verici olayın ilk ve en yakın sonucuna bağlı olan ve ondan doğan zarardır. Satış sözleşmesinde TBK m.229’da yapılmış bulunan doğrudan zarar, dolaylı zarar ayırımına ilişkin hüküm kıyasen de olsa burada uygulanamaz. Dolayısıyla, uygun illiyet bağı içinde kalmak ve kusurlu olmak şartıyla yüklenici, iş sahibinin ayıplı eser teslimi nedeniyle uğramış olduğu hem doğrudan hem de dolaylı zararlarından sorumludur23

.

Eğer iş sahibi tarafından yükleniciden diğer seçimlik haklardan biri kullanılmadan sadece tazminat talep edilmişse, TBK m. 113 gereğince ayıp yüzünden malvarlığında meydana gelen eksilme (örneğin ayıbın sonucu olan zarar) yanında ayıp yüzünden ortaya çıkan değer farkı da talep edilebilir24

.

İş sahibinin, TBK m.475/II uyarınca genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı tutulmuştur. Dolayısıyla, şartları gerçekleşmişse, eser sözleşmesinde de ayıptan sorumlulukla genel hükümlere göre sorumluluk hükümleri birbiriyle yarışabilir25

. Aynı şekilde tazminat isteme hakkının haksız fiilden doğan sorumlulukla da yarışması mümkündür26

.

2.2.3 Eserdeki Ayıp ile Zarar Arasında Uygun İlliyet Bağı Bulunması

Eserdeki ayıp ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Dolayısıyla, olayların olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine göre eserdeki ayıp, niteliği itibariyle somut olayda gerçekleşen türden bir zararı meydana getirmeye elverişli olmalıdır. Eserdeki ayıbın uygun sonucu olmayan zararlar tazmin edilmez27

.

23 EREN, s. 648. 24 ZEVKLİLER/GÖKYAYLA, s. 559. 25 EREN, s. 648. 26 GÜMÜŞ, II, sh,71; EREN, s. 648. 27 EREN, s. 647; ŞAHİN, s. 149.

6

(6)

2.2.4 Yüklenicinin Kusurlu Olması

Türk Borçlar Kanunu’nun 475’inci maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme, ücret indirimi ve onarım hakkının kullanılması için yüklenicinin kusurlu olması şart değilken, eserde ortaya çıkan ayıplardan dolayı tazminat istenebilmesi için, yüklenicinin kusurlu olması şartı aranmaktadır. Fakat kanun koyucu, bazı istisnai hallerde (kusursuz sorumluluk hallerinde) kusur aranmaksızın tazmin borcu doğabileceğini düzenlemiştir. Bu gibi hallerde bir kişiyi kusuru bulunmasa dahi karşı tarafın zararını tazminle yükümlü tutmak mümkündür28

.

Eser sözleşmesinde, eserin ayıplı olmasından dolayı tazminat talep edilebilmesi için, kusurun ispat külfetinin kimde olduğu tartışmalıdır. Doktrindeki bir görüşün sahiplerine göre29

, kusurun mevcut olduğunu iş sahibinin ispat etmesi gereklidir. Çünkü, eserin ayıplı olmasından doğan hukuki sonuçlar, eser sözleşmesine ait hükümlerde oldukça geniş düzenlenmiştir. Bu sebeple burada, TBK m. 112 hükmündeki karine uygulama alanı bulmamalı ve satım sözleşmesinin aksine yüklenicinin kusurlu olduğu iş sahibi tarafından ispatlanmalıdır. Bizim de katıldığımız diğer bir görüşün sahiplerine göre ise30

, ayıp sonucu uğranılan zarar, sözleşmeden doğan bir tazminat talebi doğurur.

Dolayısıyla TBK m. 112 hükmündeki genel kural burada da uygulama alanı bulacak ve yüklenici ancak kusuru olmadığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulacaktır. TBK m. 112’nin gerekçesine göre de, sözleşmeyi ihlalden kaynaklanan tazminat taleplerinde ispat yükü tazminat borçlusunda olmalıdır. Zira, zarara yol açan borç ihlalinin nasıl ve hangi koşullarda olduğu tazminat borçlusu tarafından daha iyi bilinmektedir. Aynı şekilde, sözleşmenin uzman tarafı olmayan iş sahibine uzman olmadığı bir konuda ispat külfeti yüklemek de hakkaniyete aykırı düşecektir.

İstisnai olarak kabul edilen kusursuz sorumluluk hallerinde, yüklenici kusuru bulunmasa dahi iş sahibinin zararını tazminle yükümlü yükümlüdür. Bu istisnai haller;

28 ÖZ, Dönme, s. 271. 29 UÇAR, s. 220. 30 TUNÇOMAĞ, Özel Hükümler, s. 1035; SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 185; ÖZ, Dönme, s. 282; TANDOĞAN, Özel Borç İlişkileri, s. 205; BURCUOĞLU, s. 300;

KARAHASAN, Genel Hükümler, s. 1131.

7

(7)

2.2.4.1 Yüklenicinin İfa Yardımcılarının Davranışından Doğan Kusursuz Sorumluluğu

Ayıbı takip eden zararların yüklenicinin yardımcılarının davranışından ileri gelmesi halinde, TBK m. 116 uyarınca kusursuz sorumluluk söz konusu olur31

.

Yüklenici, sözleşmenin ifası sırasında kullandığı yardımcı şahısların vermiş oldukları ayıbı takip eden zarardan dolayı iş sahibine karşı, TBK m. 116 hükmü uyarınca sorumludur32

. Söz konusu maddeye göre yüklenici, ortaya çıkan zararda, kusuru olmadığını ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Bu hükümde, kusursuz sorumluluk hali düzenlenmiştir. Dolayısıyla, meydana gelen zararda yüklenicinin kusuru olmasa da sorumluluğu doğacaktır33

. Burada dikkat edilmesi gereken şey, borcun ifasında yardımcı kişi kullanılmasının borca aykırı olması ile yüklenicinin yardımcı kişiyi seçerken özen göstermemiş olmasının farklı olduğudur. TBK m. 471/II’ye göre, yüklenici, şahsi yeteneklerinin önemli olmadığı işleri başkasına da yaptırabilir. Eğer yüklenici, bizzat kendisinin yapması gereken bir işi başkasına devretmişse, TBK m. 112 uyarınca sorumlu olacaktır34

. Ayrıca, iş sahibi yüklenicinin uygun olmadığı halde işi bir başkasına yaptırmasından dolayı, yükleniciden alt yüklenicinin işten uzaklaştırılmasını da isteyebilir 35

. TBK m. 116 anlamında ifa yardımcısı sayılmak için, yükleniciyle aralarındaki hukuki ilişkinin niteliğinin önemi yoktur.

İfa yardımcıları, yükleniciye hizmet sözleşmesiyle bağlı, onun emir ve talimatları altında çalışan kimseler olabileceği gibi, üzerine aldıkları işi bağımsız biçimde yürüten alt yükleniciler de olabilir. Hatta bu ifa yardımcıları ile yükleniciler arasında hiçbir hukuki bağ da bulunmayabilir. Bu konuda yüklenicinin işi ifası için yardım etmelerine rıza göstermesi yeterlidir36

.

31 ARAL/AYRANCI, s. 385. 32 ARAL/AYRANCI, s. 385.Mülga BK m. 100 ve BK m. 55 arasındaki farklar için bkz.

Zarife ŞENOCAK, Borçlunun İfa Yardımcılarından Dolayı Sorumluluğu, s. 136 vd; Ahmet M. KILIÇOĞLU, Müteahhidin Eseri Şahsen Yapma Veya Kendi İdaresi Altında Yaptırma Borcu, AÜHFD, C.: 32, Y.: 1975, s. 192. 33 ŞENOCAK, İfa Yardımcısı, s. 209 vd; GÖKYAYLA, Ek İş, s. 152; SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 125 vd.;

EREN, İnşaat Sözleşmeleri, s. 67. 34 KILIÇOĞLU, Müteahhidin İdaresi, s. 197. 35 TANDOĞAN, Özel Borç İlişkileri, s. 92. 36 ŞENOCAK, İfa Yardımcısı, s. 58- 75; ÖZ, Dönme, s. 273; SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 127.

8

(8)

Yüklenicinin, ifa yardımcısının verdiği zarardan sorumlu tutulabilmesinin diğer bir şartı da, ifa yardımcısının bu zarara neden olan davranışı ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının olmasıdır37

.

TBK m. 116 hükmü emredici bir düzenleme olmayıp yedek hukuk kuralı olduğundan, yüklenici ve iş sahibi önceden anlaşarak, ifa yardımcılarının vereceği zararlardan dolayı sorumluluğu kısmen veya tamamen bertaraf edebilirler.

Ancak bu tarz bir sorumsuzluk anlaşmasında dahi, yüklenicinin, ifa yardımcısını seçmede veya ona talimat vermede bizzat kendi kusuru varsa sorumluluktan kurtulamayacaktır. Ayrıca, uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüz olacaktır (TBK m. 116/3) 38

.

2.2.4.2 Yüklenicinin, Sağladığı Malzemedeki Ayıpların Yol Açtığı Zararlardan Doğan Kusursuz Sorumluluğu TBK m. 472, yüklenicinin eserde kullandığı malzemenin iyi cinsten olması hususunda satıcı gibi olduğunu düzenlenmiştir. Satış sözleşmelerine ilişkin TBK m. 229 hükmünün, eser sözleşmesinde de uygulanması durumunda yüklenici, kendi sağladığı malzemenin elverişsizliği yüzünden eserde bir ayıp meydana gelmesinden dolayı, malzemenin bu sonuca yol açacağını bilemeyecek durumda olsa dahi sorumlu olacaktır. TBK m. 229'da düzenlenen kusursuz sorumluluk hükmü yalnızca, TBK m. 472/I hükmünün yaptığı yollama kapsamında uygulanacak, bunun dışında kıyasen eser sözleşmesine uygulanamayacaktır. İş sahibinin, malzemedeki elverişsizlik dışında ileri süreceği tazminat taleplerinde daima yüklenicinin kusuru aranmalıdır39

.

37 SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 127. 38 OĞUZMAN, s. 368. 39 SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 187- 188.

9

(9)

2.2.5 Yüklenicinin Kusurunun Belirlenmesi Ve İspatı

Yüklenici, ayıplı eserin sebep olduğu zararlardan kusur sorumluluk kurallarına göre sorumludur 40

.Yüklenicinin tazminat ödeme borcunun doğması için temel koşul kusurlu olmasıdır.

Kusur, kast şeklinde ortaya çıkabileceği gibi, ihmal şeklinde de ortaya çıkabilir. İhmal, ister hafif ister ağır olsun, objektif nitelikte olmalıdır41

. Yüklenici ancak tamamen kusursuzsa tazminat ödeme borcundan kurtulabilecektir.

Dolayısıyla, yüklenicinin hafif ihmali bulunsa dahi sözleşmeden dönen iş sahibi tazminata hak kazanabilecektir.

Yüklenicinin kusurunun ağırlığı yalnızca hükmedilecek tazminatın miktarını etkileyecektir 42

. Mülga Borçlar Kanunu’nda, yüklenicinin eser sözleşmesindeki sorumluluğu açısından, “işçinin hizmet sözleşmesindeki mesuliyetine dair hükümlere” atıf vardı (mülga BK m. 356/1). Böylece, yükleniciden, hizmet sözleşmesinde işçiden beklenen derecede özen göstermesi beklenmekteydi. Öğretide, yüklenicinin sorumluluğunun, işçinin hizmet sözleşmesindeki sorumluğundan daha ağır olması gerektiği savunulmaktaydı 43

. TBK m. 471/II'de bu durum açıklığa kavuşturulmuş ve “Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır” şeklinde düzenlenmiştir.

Buna göre yüklenicinin eserdeki ayıbın yol açtığı zararlarda kusuru olup olmadığı belirlenirken diğer yüklenicilerin o konudaki davranışı esas alınacaktır. Keza, eğer yüklenici tacir ise, TTK m. 20 hükmüne göre, “basiretli bir iş adamı gibi” hareket etmek zorundadır. Artık, hizmet sözleşmesine yapılan atıf nedeniyle, iş sahibinin sözleşme kurulurken bilmesi gereken kişisel özellikler dikkate alınarak kusur değerlendirilmesi yapılmayacaktır44

.

Yüklenicinin kusuru, iş görme faaliyetlerinden önce veya sonra meydana çıkabilir. Yüklenicinin kusurlu olup olmadığının belirlenmesinin tespitine yarayan yüklenicinin özen borcu, daha eser sözleşmesi kurulurken başlar.

Yüklenici, bir işi alırken, uzmanlık alanı ve

40 ŞAHİN, s. 149; EREN, s. 648. 41 EREN, s. 648. 42 ÖZ, Dönme, s. 276. 43 SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s.

93 ve 153. 44 ÖZ, Yeni Borçlar Kanunu, s. 109.

10

(10)

bilgisinin o iş için yeterli olup olmadığını tartmalıdır. Yüklenicinin bu hususta objektif bir sorumluluğu olduğundan, kendi yeteneklerini bilmemesi onu sorumluluktan kurtarmaya yetmez. İş sahibinin, sözleşmeyi kurarken yanılmasına sebep olan bu tür davranışlar sözleşme görüşmeleri sırasındaki kusur (culpa in contrahendo) görünümündedir45

. Bu durumda iş sahibini sözleşmeden dönerek, uğradığı olumsuz zararının tazminini isteyebilir. Bunun yanında yüklenici, işin görülmesi esnasında da aynı özen ve dikkati göstermek zorundadır. Yüklenici, çalıştırdığı kişileri seçmede ve talimat vermede aynı bilgi ve özen çerçevesinde hareket etmelidir. Aynı şekilde müteahhit, iş sahibinin önlem alması gereken bir durumda onu derhal uyarmalıdır46

.

Yüklenici, ayıp sonucu doğan zarardan, TBK m. 112 hükmü uyarınca kusursuzluğunu ispat etmedikçe sorumludur.

Buna göre, TBK m. 112 genel hükmü burada da uygulama alanı bulacak ve yüklenici ancak kusuru olmadığını kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilecektir47

.

Yüklenicinin eserdeki açık ayıbı bilmesi ve bunu iş sahibine kasten bildirmemesi durumunda iş sahibinin bundan dolayı uğradığı zararların tazmininin, ayıp sonucu uğranılan zarar kapsamında olup olmadığı tartışmalıdır. Bir görüş sahibine göre48

, bu tür zararlar ayıp sonucu uğranılan zarar kapsamı dışında kalırlar, yüklenicinin bildiği bir ayıbı gizlemesi özen borcunun ihlali anlamı taşır. Dolayısıyla, bu tür zararlar ancak TBK'nın genel hükümlerine göre tazmin edilebilir.

Bizim de katıldığımız diğer bir görüş sahibine göre49

, bu konuda bir ayrım yapılmalıdır. Eğer ortaya çıkan zarar, bildirilmeyen ayıba bağlı bir zarar ise, TBK m. 475 hükmü çerçevesinde tazmin edilmelidir. Çünkü buradaki bildirmeme başlı başına yüklenicinin bir kusuru olarak kabul edilmeli ve artık ayıbın meydana gelmesinde yüklenicinin kusurlu olup olmadığı araştırılmamalıdır. Buna karşılık, iş sahibinin uğradığı zarar, bildirmemeye bağlı bir zarar ise, ancak bu takdirde ortaya çıkan zarar TBK m. 471 ve TBK m. 112’ye göre tazmin edilmelidir.

45 SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 94. 46 Müteahhidin iş sahibine yapacağı uyarı ile sorumluluktan kurtulabilmesi için, bu bildirimin doğacak zararın sonuçlarını gösterir biçimde açık olması gerekir. Bkz. SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 107. 47 TANDOĞAN, Özel Borç İlişkileri, s. 205, TUNÇOMAĞ, Özel Hükümler, s. 1035;

ÖZ, Dönme, s. 282 vd.; SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 185. 48 TANDOĞAN, Özel Borç İlişkileri, s. 206. 49 SELİÇİ, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 184.

11

(11)

3. AYIPTAN DOĞAN DAVALARIN TABİ OLDUĞU ZAMANAŞIMI

Eser sözleşmesinde, eserin ayıplı olmasından dolayı iş sahibi lehine doğan dava haklarının tabi olduğu zamanaşımı süreleri TBK m. 478’de düzenlenmiştir. TBK md.478 ile beraber, eski Borçlar Kanunu m. 363’deki kendisine ayıplı mal teslim edilen alıcının, ayıptan doğan haklarının tabi olduğu zamanaşımı süresine yollama yapılmasından vazgeçilmiş, çeşitli ihtimaller ve eserin niteliğine bakılarak her birinin tabi olduğu zamanaşımı süresi farklı biçimde düzenlenmiştir. Eski BK md, 363, Satış sözleşmesindeki ayıbı üstlenme borcuna atıf yapmaktaydı.

TBK m. 478'e göre, "yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden itibaren, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Buna karşılık taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar." Buna göre TBK m. 478 iki türlü zamanaşımı süresi olduğunu düzenlemektedir. Bunlar; olağan zamanaşımı süresi ile olağanüstü zamanaşımı süresidir. Olağan zamanaşımı süresi, iki ve beş yıldır. Taşınmaz yapılar dışındaki eserde, özellikle taşınır ve gayri maddi eserlerde iki yıllık süre geçerlidir. İki yıllık süre, eserin tesliminden itibaren işlemeye başlar. Ayıp ister açık ister gizli ayıp olsun süre, daima iki yıldır. Sürenin işlemeye başlaması için iş sahibinin teslim edilen eserdeki ayıbı öğrenmesi şart değildir50

. Taşınmaz yapılardaki olağan süre ise, teslimden itibaren beş yıldır. Toprağa devamlı şekilde bağlı olan taşınmaz yapı eserlerindeki ayıplar, iki yıl içinde jeolojik ve atmosferik şartlar dolayısıyla genellikle ortaya çıkmaz. Bu nedenle bunlarda beş yıllık olağan süre öngörülmüştür51

.

Olağanüstü zamanaşımı süresi ise, yirmi yıldır. Yüklenici, iş sahibini ağır kusurlu olarak, mesela ayıbı ondan kasten gizlemiş yahut onu bilerek isteyerek aldatmış ise (gizlenmiş ayıp), ayıptan sorumluluk yirmi yılda zamanaşımına uğrar52

. Yirmi yıl gibi uzun bir zamanaşımı

50AYDOĞDU/KAHVECİ, s. 764; Naklen, EREN, s. 648; YAVUZ/ACAR/ÖZEN, "Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler", 9. Baskı, İstanbul 2014, s. 1001; ZEVKLİLER/GÖKYAYLA, s. 524 vd; ARAL/AYRANCI, s. 365; GÜMÜŞ, II, sh. 71; ZEVKLİLER/GÖKYAYLA, s. 559-560. 51 ZEVKLİLER/GÖKYAYLA, s. 559-560; EREN, s. 648-649;

AYDOĞDU/KAHVECİ, s. 764.

52 ZEVKLİLER/GÖKYAYLA, s. 559-560; EREN, s. 648-649 (Gautschi-BK OR Art.371, N.12a; Zindel/Pulver- BSK OR Art.371, N.4; Bühler-ZK OR Art.371, N.35); AYDOĞDU/KAHVECİ, s. 764.

12

(12)

süresinin kabul edilmesinde, 1999 depreminden sonra karşılaşılan uyuşmazlıkların etkisi olduğu düşünülmektedir.

Hükümde adi iş, ticari iş ayrımı da yapılmamıştır. Ayıbı üstlenme borcundan doğan sorumluluğun zamanaşımı, önceki Borçlar Kanununda farklı düzenlenmişti. Önceki Borçlar Kanunu’nun 363. maddesinde, satış sözleşmesindeki ayıbı üstlenme borcuna ilişkin hükme yollama yapılıyordu. Bu da bazı tartışmalara sebep oluyordu. Bugünkü gibi eser sözleşmesinden doğan bütün davalar kural olarak beş yıllık zamanaşımına bağlıydı. (EBK 126/b.4; TBK 147/b.6 ). Bu sonuç, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında ifade edilmişti (Yargıtay HGK, 22.03.1995, E. 1995/15-31, K.

1995/196, Yargıtay 15. HD. 31.05.1988, 3682/2136 (YKD., 1989/1, s. 81 ). Bu kararlara göre 01.01.1957 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile Önceki Borçlar Kanunu 126 hükmüne eklenen dördüncü bend uyarınca (karş.

TBK 147/b.6), eser sözleşmelerinden doğan davalar, kural olarak beş yıllık zamanaşımına bağlıydı. Bu kanun hükmünün yaptığı düzenleme nedeniyle önceki hükümde yer alan Önceki Borçlar Kanunu’nun 126. maddesi hükmünde öngörülen, satış sözleşmesindeki zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı hususu, zımnen yürürlükten kalkmıştı. Sadece, yüklenici kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve özellikle ayıplı malzeme kullanmış yahut ayıplı bir iş meydana getirmiş ise on yıllık genel zamanaşımı (eBK m. 125) süresi uygulanmalıydı. Yine bu karar göre, bu süreler işin tesliminden itibaren başlıyor ve eserin taşınır ya da taşınmaz olması sonucu değiştirmiyordu. Fakat bu görüş eleştiriliyordu. Aksi görüş sahiplerine göre (TANDOĞAN, II. s. 228 vd; YAVUZ, Borçlar, s. 479; TUNÇOMAĞ, Özel, s. 1037-1038). Borçlar Kanunu 126. maddesinin dördüncü bent hükmü, Borçlar Kanununun 363.maddesi hükmünü ortadan kaldırmamıştır. Bu yüzden taşınır eserlerde Borçlar Kanunu 363.maddesi hükmünün atfı gereği; ticari olmayan eser sözleşmesinde açık ya da gizli ayıplarda bir yıl, ticari eser sözleşmesinde altı aylık zamanaşımı süreleri uygulanmalıydı. Taşınmaz yapılarda ise yine beş yıllık zamanaşımı uygulanmalıydı (eBK m. 363). Hile halinde, her durum için on yıllık süre uygulanmalıydı (eBK 125). Yeni Türk Borçlar Kanununda konu açıklığa kavuştuğu için, bu tartışmada önemini yitirmiştir 53

.

TBK m. 478’de düzenlenmiş olan süreler, hak düşürücü süre değil, zamanaşımı süreleridir. Bu nedenle, bu sürelerin hesaplanmasına, zamanaşımının durması veya kesilmesine ilişkin genel zamanaşımı hükümleri uygulanır54

. Zamanaşımı kabulden itibaren değil, eserin iş

53 ZEVKLİLER/GÖKYAYLA, s. 559-560. 54 ARAL/AYRANCI, s. 385.

13

(13)

sahibi tarafından teslim alınmasından itibaren işlemeye başlar. Zamanaşımı süresi sözleşme ile değiştirilemez. TBK md. 148 burada uygulanamaz. Teslim olgusunun iskan (oturma) iznine bağlandığı durumlarda, zamanaşımı süresi, iskan izninin alındığı tarihten itibaren başlar 55

. Düzenlenmiş olan zamanaşımı süreleri yalnız iş sahibinin ayıplı eser teslimi nedeniyle yükleniciye karşı açacağı davalarda uygulanır. Buna karşılık yüklenicilerin açacakları davalarda bu hükümler uygulanmaz56

.

TBK 147/b.6 hükmüne göre yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan bedel alacağı 5 yıllık zamanaşımına tabidir57

.

Tüketici durumundaki kişilere hizmet verilerek bir eser yaratılmış ve eser ayıplı ise, bu durumda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır (TKHK). Yasa uyarınca, satılan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde, tüketici sözleşmeden dönmeyi veya ayıplı malı geri vererek ayıpsız olanı ile değiştirilmesini veya ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirilmesini ya da malın ücretsiz olarak onarılmasını isteyebilir. TKHK uyarınca ayıplı hizmette başvurulabilecek seçenekler, "sözleşmeden dönme", “hizmetin yeniden görülmesini isteme",

"ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımını isteme” ya da "ayıp dolayısıyla doğan değer eksikliği oranında bedelden indirim yapılmasını isteme" olabilir. Satılan maldaki ayıp dolayısıyla alıcıya tanınmış bulunan bu seçeneklerin, bir kısmına, ayıplı hizmetler (eser) yönünden başvurma olanağı bazı hallerde bulunmayabilir. Örneğin, bir duvarın badanalanması ya da bir yerin temizlenmesi halinde, bu hizmetin ayıplı olması nedeniyle geri verilmesi düşünülemez. Aynı şekilde bu hizmetin yenisiyle değiştirilmesi de söz konusu edilemez. Tüketici, hizmetin ayıplı olduğunu bilerek almışsa, örneğin, boyanan duvarda yer yer dalgalar bulunduğunu görerek bunu kabullenmişse artık ayıbın neden olduğu zararlar dışında yüklenicinin sorumluluğu yoluna başvuramaz. İş sahibinin tüketici durumunda olduğu ilişkilerde, yüklenici daha uzun bir süre için garanti vermemişse, ayıplı hizmet veya ayıplı maldan dolayı yapılacak talepler, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, eserin teslimi

55 Yarg. HGK, 27.06.2012, E. 2012/15-165, K. 2012/408 (BİLGEN, s. 408 ); Yarg. 15. HD. 24.06.1997, 2943/3246 (YKD, 1997/11, s. 1756-1757). 56 EREN, s. 648-649 (Zindel/Pulver -BSK OR Art.371, N.5; Bühler-ZK OR Art.371, N.10); AYDOĞDU/KAHVECİ, s. 764.

57 AYDOĞDU/KAHVECİ, s. 764.

14

(14)

tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına bağlıdır. Ancak, yüklenici ayıbı hile ile gizlenmişse, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz58

.

4. AYIPTAN SORUMLULUĞU KALDIRAN VEYA SINIRLAYAN ANLAŞMALAR

Ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümler, düzenleyici hükümler oldukları için taraflar ilke olarak sorumsuzluk anlaşması yapabilirler59

. Ancak, yüklenici eseri ayıplı olarak teslim etmekte ağır kusurlu ise, sorumsuzluk anlaşması hükümsüzdür. Mesela yüklenici, eserdeki ayıbı iş sahibini aldatmak suretiyle gizlemişse, ağır kusur şartı gerçekleştiği için yapılan sorumsuzluk anlaşması batıldır. Aynı şekilde TBK m. 115 ve 116’da öngörülen hallerde de sorumsuzluk anlaşması geçersizdir60

.

58 ZEVKLİLER/GÖKYAYLA, s. 560. 59 EREN, s. 649-650. 60 EREN s. 650.

15 SONUÇ

Eser sözleşmesinde eserin ayıpsız olarak meydana getirilmesini sağlama borcu yüklenicinin asli edim yükümünün kapsamında ve eseri teslim borcunun tamamlayıcısı niteliğinde olan bir borçtur. Yüklenicinin ayıpsız eserin teslimi konusundaki asli edim yükümlülüğünün ihlali ayıba karşı tekeffül sorumluluğunu doğurmaktadır. Ayıba karşı tekeffülün şartlarından ilki eserin tamamlanarak teslim edilmiş olmasıdır. İkinci şart olarak teslim edilen eserin ayıplı olmasıdır. Ayıba karşı tekeffülün üçüncü şartı ise iş sahibince muayene ve ihbar yükümlülüklerinin yerine getirilmiş olmasıdır.

İş sahibinin ayıba karşı tekeffülden doğan seçimlik hakları TBK md. 475’da düzenleme alanı bulmuştur. Bu bağlamda iş sahibi teslim edilen eseri muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmesi kaydıyla sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. İş sahibi sözleşmeden dönme hakkı dışında eserin ücretsiz olarak onarılmasını veya bedelin indirilmesini isteme hakkına da sahiptir. İş sahibinin bu haklarını zamanaşımı süresi içerisinde kullanması gerekir.

Çalışma kapsamında iş sahibinin tazminat talep hakkının şartları incelenirken eserin ayıplı olması koşulu, iş sahibinin zarara uğramış olması, eserdeki ayıp ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunması, yüklenicinin kusurlu olması ve yüklenicinin kusurunun ispatı ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ayrıca yüklenicinin kusurlu olması başlığı altında yüklenicinin kusursuz sorumluluğunun kabul edildiği yüklenicinin ifa yardımcılarının davranışından doğan kusursuz sorumluluğu ve yüklenicinin sağladığı malzemedeki ayıpların yol açtığı zararlardan doğan kusursuz sorumluluğu da ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu hakları kullanmanın tabi olduğu olağan ve olağanüstü zamanaşımı süreleri üzerinde durulmuştur.

16

KAYNAKÇA

AKÇA, MERVE: "Eser Sözleşmesinde İş Sahibinin Ayıptan Dolayı Sözleşmeden Dönme Hakkı", Bahçeşehir Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2012. ARAL, Fahrettin/AYRANCI, Hasan: "Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri", 10. Bası, Yetkin Yayınlar, Ankara 2014.

AYDOĞDU, Murat/KAHVECİ, Nalan: "Türk Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri (Sözleşmeler Hukuku), Adalet Yayınevi 2. Baskı, Ankara 2014. BURCUOĞLU, Haluk: "Eser Sözleşmesinde İş sahibinin Ayıba Karşı Tekeffülden doğan hakları ve Özellikle Bu hakların Kullanılabilmesi İçin Uygulaması Gereken Süreler", (Tandoğan'a Armağan, Ankara 1990, s. 283-332).

EREN, Fikret: "Borçlar Hukuku Özel Hükümler", Yetkin Yayınları, Ankara 2014. GÜMÜŞ, M. Alper: "Borçlar Hukuku, Özel Hükümler", Cilt I, 3. Bası İstanbul 2013, Cilt II, 3. Bası İstanbul 2014. KARAHASAN M. R., 2003, Türk borçlar hukuku genel hükümler, öğreti, yargıtay kararları, ilgili mevzuat, C. 2, Ankara (Genel Hükümler). KILIÇOĞLU, Ahmet M.: "Müteahhidin Eseri Şahsen Yapma Veya Kendi İdaresi Altında Yaptırma Borcu", AÜHFD, C.: 32, Y.: 1975. ÖZ M.

T.: "İş sahibinin eser sözleşmesinden dönmesi, bayındırlık işleri şartnamesinin ilgili hükümleri ile birlikte, İstanbul 1989, (Dönme). ÖZ M. T.: "Yeni borçlar kanununun getirdiği başlıca değişiklikler ve yenilikler", İstanbul 2011, (Yeni Borçlar Kanunu). SEÇİLİ, Özer: "İnşaat Sözleşmelerinde Müteahhidin Sorumluluğu", İstanbul 1978. ŞAHİN, Turan:

"Borçlar Kanunu Ve 6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu Kapsamında Yüklenicinin Ayıba Karşı Tekeffül Borcu", Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (SDÜHFD) Cilt: I, Sayı 2, Yıl 2011, Vol: I, No 2, Year 2011, ISPARTA. ŞENOCAK, Zarife: "Eser Sözleşmelerinde Ayıbın Giderilmesini İsteme Hakkı", Ankara 2002. ŞENOCAK, Zarife: " Borçlunun ifa yardımcılarından dolayı sorumluluğu, Ankara 1995 (İfa Yardımcısı). TANDOĞAN, Haluk:

"Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri", C.I/1, 5. Baskı, İstanbul 1985; C.I/2, Ankara 1985; C.II, Ankara 1987.

(15)

17

TUNÇOMAĞ K., 1977, Türk borçlar hukuku özel borç ilişkileri, C. 2, İstanbul (Özel Hükümler). UÇAR A., 2003, İstisna sözleşmesinde müteahhidin ayıba karşı tekeffül borcu, Ankara. YALÇINDURAN, Türker: "Alt İstisna (Taşeronluk) Sözleşmeleri, Ankara 2000.

YAVUZ, Cevdet/ACAR, Faruk/ÖZEN, Burak: "Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler", 9. Baskı, İstanbul 2014. ZEVKLİLER, Aydın/GÖKYAYLA, Emre: "Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, Ankara 2015, 15. Baskı, Turhan Kitabevi.

18

Referanslar

Benzer Belgeler

LC50 soluma, sıçan: 220 ppm / 4H LD50 oral, sıçan: 382 mg/kg LD50 cilt, sıçan: 500 mg/kg 11.1 Göz ile teması halinde.. Göze teması halinde

5.2 Madde veya karışımdan kaynaklanan özel tehlikeler Daha başka önemli bilgi mevcut değildir.. 5.3 Yangınla mücadele edenler için tavsiyeler Özel

5.2 Madde veya karışımdan kaynaklanan özel tehlikeler Daha başka önemli bilgi mevcut değildir.. 5.3 Yangınla mücadele edenler için tavsiyeler Özel

5.2 Madde veya karışımdan kaynaklanan özel tehlikeler Daha başka önemli bilgi mevcut değildir.. 5.3 Yangınla mücadele edenler için tavsiyeler Özel

Derhal Tıbbi Yardım gereği ve gereken özel tedavilerin endikasyonu : Daha başka önemli bilgi mevcut değildir.. Yangınla

Testlerin yapılmamış olması nedeni ile ürün / hazırlanmış madde / kimyasal karışım için lâzım olan eldiven imalatında kullanılması gereken malzeme ile ilgili herhangi

Testlerin yapılmamış olması nedeni ile ürün / hazırlanmış madde / kimyasal karışım için lâzım olan eldiven imalatında kullanılması gereken malzeme ile ilgili herhangi

Tehlikeli maddeler ve müstahzarlara ilişkin Güvenlik Bilgi Formlarının Hazırlanması ve Dağıtılması hakkında Yönetmelik ( 26 ARALIK 2008 tarih ve 27092)’e uygun