• Sonuç bulunamadı

30 EYLÜL 2012 TARĐHĐ ĐTĐBARĐYLE FĐNANSAL TABLOLARA AĐT DĐPNOTLAR (Tutarlar, aksi belirtilmedikçe, Türk Lirası ( TL ) olarak belirtilmiştir)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "30 EYLÜL 2012 TARĐHĐ ĐTĐBARĐYLE FĐNANSAL TABLOLARA AĐT DĐPNOTLAR (Tutarlar, aksi belirtilmedikçe, Türk Lirası ( TL ) olarak belirtilmiştir)"

Copied!
59
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

12 1. Genel Bilgiler

1.1. Ana şirketin adı ve grubun son sahibi

Euro Sigorta Anonim Şirketi (“Şirket”), Euro Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin bağlı ortaklığıdır.

1.2. Kuruluşun ikametgahı ve yasal yapısı, şirket olarak oluştuğu ülke ve kayıtlı büronun adresi (veya eğer kayıtlı büronun olduğu yerden farklıysa, faaliyetin sürdürüldüğü esas yer)

Euro Sigorta A.Ş. Yıldız Posta Cad. No: 17 Cerrahoğulları Đş Merkezi Kat:3 Esentepe, Đstanbul adresinde faaliyet göstermekte olup, TTK hükümlerine göre kurulmuş Anonim Şirket statüsündedir.

1.3. Đşletmenin fiili faaliyet konusu

Şirket, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile söz konusu kanunlarla ilgili resmi bildirileri doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmektedir. Şirket’in faaliyet gösterdiği branşlar; Yangın, Hastalık, Kara Araçları, Raylı Araçlar, Hava Araçları, Su Araçları, Nakliyat, Yangın ve Doğal Afetler, Genel Zararlar, Kara Araç Sorumlulukları, Hava Araç Sorumlulukları, Su Araç Sorumlulukları ve Diğer Finansal Kayıplar branşlarıdır.

1.4. Kuruluşun faaliyetlerinin ve esas çalışma alanlarının niteliklerinin açıklaması

Şirket, sigortacılık faaliyetlerini, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve yürürlükte olan tebliğlerde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde yürütmektedir.

1.5. Kategorileri itibarıyla dönem içinde çalışan personelin sayısı 30.09.2012 31.12.2011

Üst Düzey Yönetici 6 2

Yönetici 19 9

Memur 69 67

Toplam: 94 78

1.6. Üst düzey yöneticilere sağlanan ücret ve benzeri menfaatler 01.01. - 30.09.2012

01.01. - 31.12.2011

Yönetim Kurulu 57.772 79.850

Denetim Kurulu - -

Yöneticiler 1.365.548 710.723

Toplam 1.423.320 790.573

1.7. Finansal tablolarda; yatırım gelirlerinin ve faaliyet giderlerinin (personel, yönetim, araştırma geliştirme, pazarlama ve satış, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler ile diğer faaliyet giderleri) dağıtımında kullanılan anahtarlar

Şirket, yatırım gelirlerinin ve faaliyet giderlerinin dağıtımını Hazine Müsteşarlığı’nın 04.01.2008 tarihinde yayınlanan ve 01.01.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Sigortacılık Tek Düzen Hesap Planı Çerçevesinde Hazırlanmakta Olan Finansal Tablolarda Kullanılan Anahtarların Usul Ve Esaslarına Đlişkin Genelge (2008 – 1)”

ye uygun olarak yapılmıştır.

(2)

13

1.8. Finansal tabloların tek bir şirketi mi yoksa şirketler grubunu mu içerdiği Finansal tablolar yalnızca Euro Sigorta A.Ş. hakkındaki mali bilgileri içermektedir.

1.9. Raporlayan işletmenin adı veya diğer kimlik bilgileri ve bu bilgide önceki bilanço tarihinden beri olan değişiklikler

Adı / Ticari Unvanı Euro Sigorta A.Ş.

Yönetim Merkezi Adresi Yıldız Posta Cad. No: 17 Cerahoğulları Đş Merkezi Kat:3 Esentepe /ĐSTANBUL

Telefon +90(212) 274 10 10 – 288 38 68

Faks +90(212) 347 41 09

Đnternet Sayfası Adresi www.eurosigorta.com.tr Elektronik Posta Adresi info@eurosigorta.com.tr

Önceki bilanço tarihinden itibaren yukarıda yer alan kimlik bilgilerinde herhangi bir değişiklik olmamıştır.

1.10. TMS 10 Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar

Bilanço tarihinden sonraki olaylar, bilanço tarihi ile bilançonun yayınlanması için yetkilendirme tarihi arasında, Şirket lehine veya aleyhine ortaya çıkan olayları ifade eder.

Đlişikteki mali tablolarda, bilanço tarihinden sonraki düzeltme gerektiren olaylar kayda alınmıştır ve bilanço sonrası düzeltme gerektirmeyen olaylar dipnotlarda gösterilmiştir.

2. Önemli Muhasebe Politikalarının Özeti 2.1 Hazırlık Esasları

2.1.1 Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan temeller ve kullanılan özel muhasebe politikalarıyla ilgili bilgiler

Uygulanan Muhasebe Đlkeleri

Şirket finansal tablolarını, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın (“Hazine Müsteşarlığı”) sigorta ve reasürans şirketleri için öngördüğü esaslara göre hazırlamaktadır.

Finansal tablolar Hazine Müsteşarlığı tarafından, 30 Aralık 2004 tarih ve 25686 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılık Hesap Planı ve Đzahnamesi Hakkında Tebliğ(Sigortacılık Muhasebe Sistemi Tebliğ No:1) içerisinde yer alan Sigortacılık Hesap Planı uyarınca düzenlenmektedir. Düzenlenen finansal tabloların biçim ve içerikleri ile bunların açıklama ve dipnotları 14 Temmuz 2007 tarihli 26582 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe giren “ Sigorta ve Reasürans şirketleri ile Emeklilik Şirketlerinin Finansal Raporlamaları hakkında yönetmelik ve 18 Nisan 2008 tarihli 26851 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Finansal Tabloların Sunumu Hakkında Tebliğ” uyarınca belirlenmektedir.

(3)

14

2.1.1. Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan temeller ve kullanılan özel muhasebe politikalarıyla ilgili bilgiler (Devamı)

Şirket 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren faaliyetlerini, 14 Temmuz 2007 tarihinde yayımlanan ve 1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe giren “Sigorta ve Reasürans Şirketleri ile Emeklilik Şirketlerinin Finansal Raporlamaları Hakkında Yönetmelik” doğrultusunda, söz konusu yönetmelik ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (“TMSK”) tarafından açıklanan Türkiye Muhasebe Standartları(“TMS”) ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları(“TFRS”) ile Hazine Müsteşarlığı tarafından muhasebe ve finansal raporlama esaslarına ilişkin yayımlanan diğer yönetmelik, açıklama ve genelgeler çerçevesinde muhasebeleştirmektedir.

Yüksek Enflasyon Dönemlerinde Mali Tabloların Düzeltilmesi

Geçerli para birimi yüksek enflasyonlu bir ekonominin para birimi olan işletmelerin, konsolide finansal tabloları da dahil olmak üzere, tüm temel finansal tablolarında uygulanan Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlamada yüksek enflasyon, bir ülkenin, aşağıdakileri de içeren (bunlarla sınırlı kalmamak üzere) ekonomik özelliklerince belirlenir:

- Nüfusun çoğunluğu servetini parasal olmayan varlıklarda ya da nispeten istikrarlı bir yabancı para biriminde tutmayı tercih eder. Elde tutulan yerel para, satın alma gücünü korumak üzere hemen yatırıma dönüştürme vb suretiyle değerlendirilir.

- Nüfusun çoğunluğu parasal tutarları yerel para biriminden değil, nispeten istikrarlı bir döviz cinsinden dikkate alır. Fiyatlar da bu döviz cinsinden belirlenebilir.

- Kredili satış ve satın almalardaki fiyatlar; süre kısa bile olsa, kredi süresi boyunca satın alma gücünde beklenen zararları karşılayacak şekilde belirlenir.

- Faiz oranları, ücretler ve fiyatlar bir ‘fiyat endeksi’ne bağlıdır.

- Son üç yılın kümülatif enflasyon oranı %100’e yaklaşmakta ya da aşmaktadır.

(4)

15

2.1.1. Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan temeller ve kullanılan özel muhasebe politikalarıyla ilgili bilgiler (Devamı)

T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 4 Nisan 2005 tarihli ve 19387 numaralı yazısına istinaden, 31 Aralık 2004 tarihli mali tabloların, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 15 Kasım 2003 tarihli Mükerrer 25290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri XI No: 25 Sayılı “Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ”inde yer alan “Yüksek Enflasyon Dönemlerinde Mali Tabloların Düzeltilmesi” ile ilgili kısımdaki hükümlere göre düzeltilerek 2005 yılı açılışları yapılmıştır. T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın aynı yazısına istinaden 2005 yılında mali tabloların enflasyona göre düzeltilmesi uygulamasına son verilmiştir.

2.1.2. Finansal Tabloların Anlaşılması Đçin Uygun Olan Diğer Muhasebe Politikaları Teknik Karşılıklar:

Mali tablolarda teknik sigorta hesapları arasında yer alan kazanılmamış primler karşılığı, muallak hasar karşılıkları ve bu karşılıkların reasürör payları 14 Haziran 2007 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunan Sigortacılık Kanunu ile T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının 7 Ağustos 2007 tarihli “Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Teknik Karşılıklarına ve Bu Karşılıkların Yaratacağı Varlıklara Đlişkin Yönetmelik hükümlerine (18.10.2007 tarih ve 26664 sayılı Resmi Gazete yayımlanan “Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Teknik Karşılıklarına ve Bu Karşılıkların Yaratacağı Varlıklara Đlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 28.07.2010 tarih ve 27655 sayılı Resmi Gazete yayımlanan “Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Teknik Karşılıklarına ve Bu Karşılıkların Yaratacağı Varlıklara Đlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ) uygun olarak aşağıda belirtilen esaslara göre kayıtlara intikal ettirilmiştir.

- Kazanılmamış Primler Karşılığı (Cari Rizikolar Karşılığı)

Şirketler matematik karşılık ayrılan sigorta sözleşmeleri hariç diğer sözleşmeler için kazanılmamış primler karşılığı ayırmak zorundadır. Yıllık veya bir yıldan kısa süreli aralıklarla yenilenen sigorta teminatı içeren bir yıldan uzun süreli sigorta sözleşmelerinin yıllık sigorta teminatına karşılık gelen primleri için de kazanılmamış primler karşılığı ayrılır.

Ölüm, yaşama ve her ikisinin kapsandığı hem ölüm hem de yaşama ihtimallerine bağlı teminatlar ile bu teminatlara ek olarak verilen teminatlara ilişkin sözleşmeler hayat sigortası sözleşmesi sayılır ve bunlara ait primler hayat sigortası primi olarak kabul edilir.

Ek teminatların hayat sigortası sözleşmesi ile beraber paket sözleşme olarak verildiği hallerde, bu teminatlar birlikte verildiği hayat sigortası sözleşmelerinden tamamıyla bağımsız olarak değerlendirilir.

Kazanılmamış primler karşılığı, yürürlükte bulunan sigorta sözleşmeleri için tahakkuk etmiş primlerin herhangi bir komisyon veya diğer bir indirim yapılmaksızın brüt olarak, gün esasına göre ertesi hesap dönemi veya hesap dönemlerine sarkan kısmından oluşur. Yürürlükte bulunan yıllık hayat sigortaları ile süresi bir yılı aşan birikim priminin de alındığı hayat sigortalarında ise yazılan brüt primlerden varsa birikime ayrılan kısım düşüldükten sonra kalan tutarın takip eden dönem veya dönemlere sarkan kısmından oluşur.

Kazanılmamış primler karşılığının hesaplanması sırasında, sigorta teminatının başladığı gün ile bitiş günü yarım gün olarak dikkate alınır ve buna göre hesaplama yapılır.

(5)

16

2.1.2. Finansal Tabloların Anlaşılması Đçin Uygun Olan Diğer Muhasebe Politikaları (Devamı) - Kazanılmamış Primler Karşılığı (Cari Rizikolar Karşılığı)

Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen sözleşmeler için; üretime bağlı olarak tahakkukunun yapılması kaydıyla aracılara ödenen komisyonlar, reasüröre devredilen primler nedeniyle alınan komisyonlar, bölüşmesiz reasürans anlaşmaları için ödenen tutarlar ile tarifelerin ve sigorta sözleşmelerinin hazırlanması ve satışı için yapılan değişken üretim giderleri ve destek hizmetlerine ilişkin ödemelerin gelecek dönem veya dönemlere isabet eden kısmı ertelenmiş gelirler ve ertelenmiş giderler hesapları ile diğer ilgili hesaplar altında muhasebeleştirilir. Bir yıldan uzun süreli sigorta sözleşmeleri için gelir ve giderlerin ertelenmesine ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça ayrıca belirlenir. Her ne ad altında olursa olsun; sözleşmeye bağlı olarak verilmeyen ve sözleşmenin yürürlükten kalkmasına bağlı olarak iadeye konu olmayan teşvik, kârlılık ve benzeri komisyonlar ile giderler ertelenmiş gelir ve gider hesaplamalarında dikkate alınmaz.

Gün veya 1/24 esasına göre hesaplama yapılması mümkün olmayan reasürans ve retrosesyon işlemlerinde, kazanılmamış primler karşılığı 1/8 esasına göre ayrılabilir.

Belirli bir bitiş tarihi olmayan emtea nakliyat sigortası sözleşmelerinde, istatistiki verilere göre tahmini bitiş tarihlerinin tespit edilmesi ve buna göre kazanılmamış primler karşılığı ayrılması gerekmektedir. Bu hesabın yapılamaması durumunda, son üç ayda tahakkuk etmiş primlerin % 50'si kazanılmamış primler karşılığı olarak ayrılır.

Kazanılmamış primler karşılığı reasürör payı tutarının hesabında yürürlükte bulunan veya ilgili reasürans anlaşmalarının şartları dikkate alınır.

Net primin hesaplanmasında, bölüşmesiz reasürans anlaşmaları için ödenen tutarların ilgili döneme tekabül eden kısmı devredilen prim olarak telakki edilir.

Dövize endeksli sigorta sözleşmelerine ilişkin kazanılmamış primler karşılığının hesabı sırasında, sigorta sözleşmesinde ayrıca bir kur belirtilmemişse ilgili primin tahakkuk tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının Resmî Gazete’de ilan ettiği döviz satış kurları dikkate alınır.

Đlgili hesap yılı içerisinde; cari hesap dönemi itibarıyla finansal tablolar düzenlenirken Devreden Kazanılmamış Primler Karşılığı rakamı olarak, bir önceki hesap yılı sonunun finansal tablolarında yer alan Kazanılmamış Primler Karşılığı rakamı yazılmalı, dönem Kazanılmamış Primler Karşılığı olarak ise finansal tabloların düzenlendiği tarih itibarıyla yürürlükte olan sigorta sözleşme primlerinin gün esasına göre hesaplanarak bulunan kazanılmamış kısımları toplamı alınmalıdır.

(6)

17

2.1.2. Finansal Tabloların Anlaşılması Đçin Uygun Olan Diğer Muhasebe Politikaları (Devamı) - Muallak Tazminat Karşılığı

Şirketler, tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş ancak daha önceki hesap dönemlerinde veya cari hesap döneminde fiilen ödenmemiş tazminat bedelleri veya bu bedel hesaplanamamış ise tahmini bedelleri ile gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelleri için muallak tazminat karşılığı ayırmak zorundadır.

Tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş muallak tazminat karşılığının hesaplanması sırasında; hesaplanmış veya tahmin edilmiş eksper, bilirkişi, danışman, dava ve haberleşme giderleri de dahil olmak üzere tazminat dosyalarının tekemmülü için gerekli tüm gider payları dikkate alınır ve ilgili hesaplamalarda rücu, sovtaj ve benzeri gelir kalemleri tenzil edilemez. Halefiyet hakkının kazanılmış olması şartı ile uygulama esasları Müsteşarlıkça belirlenecek olan tahakkuk etmiş rücu, sovtaj ve benzeri gelir kalemleri bilançonun aktif tarafındaki ilgili alacak hesabının altında gösterilerek dönem geliri ile ilişkisi kurulur.

Hayat branşı hariç olmak üzere, tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş muallak tazminat karşılığı ile içeriği ve uygulama esasları Müsteşarlıkça belirlenen aktüeryal zincirleme merdiven yöntemleri kullanılarak bulunan tutar arasındaki fark gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelidir. Reasürans şirketlerinin özel şartları dikkate alınarak, bu şirketlerin kullanacakları aktüeryal zincirleme merdiven yönteminin içeriği ve hesaplanma aralığı ile ilgili olarak Müsteşarlık tarafından farklılaştırma yapılabilir.

Müsteşarlık, branşlar veya şirketler itibariyle belirleyeceği aktüeryal zincirleme merdiven yönteminin uygulanmasını isteyebilir. Şirketler her bir branş itibariyle kullanmakta oldukları aktüeryal zincirleme merdiven yöntemini finansal tablolarının dipnotlarında açıklar.

Hayat branşına ilişkin gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş muallak tazminat karşılığına ilişkin hesaplama esasları bu branşa ilişkin teminat tutarları dikkate alınacak şekilde Müsteşarlık tarafından belirlenir.

Gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedellerinin test edilebilmesi için ayrı bir hesaplama yapılır. Bu hesaplama sırasında hesap dönemi sonu rakamları son 12 ayı kapsayacak şekilde brüt olarak dikkate alınır. Bu tarihlerden önce meydana gelmiş ancak bu tarihlerden sonra ihbar edilmiş tazminatlar, gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelleri olarak kabul edilir. Gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedellerinin hesaplanması sırasında, sigorta ve reasürans şirketlerinin bu bedellerle ilgili olarak son 5 veya daha fazla yıllarda; bu tarihlerden önce meydana gelmiş ancak sonrasından rapor edilmiş tazminatların, bunlara ilişkin rücu, sovtaj ve benzeri gelir tahsilatlarının tenzil edilmesinden sonra kalan tutarlarının, söz konusu yıllara ilişkin prim üretimlerine bölünmesi suretiyle bulunan ağırlıklı ortalama dikkate alınır. Cari hesap dönemi için gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedeli, yukarıda belirtilen şekilde hesaplanmış olan ağırlıklı ortalama ile cari hesap döneminden önceki 12 aylık toplam brüt prim üretiminin çarpılması suretiyle bulunur.

Bu test yapılırken, gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedellerinin prim üzerinden ve tüm branşlar bazında hesaplanması gerekmektedir. Cari hesap dönemi veya daha önceki hesap dönemlerinde ihbar edilmiş olmakla birlikte cari hesap döneminde herhangi bir sebeple bu dönem muallaklarında bulunmayan ancak bir sonraki yıl yeniden işleme alınan muallak tazminata konu dosyalar da ilgili branşın gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelleri hesaplarına dahil edilir.

(7)

18

2.1.2. Finansal Tabloların Anlaşılması Đçin Uygun Olan Diğer Muhasebe Politikaları (Devamı) - Muallak Tazminat Karşılığı (Devamı)

Test sonucunda bulunan tutar ile üçüncü fıkrada belirtilen şekilde bulunan tutar branşların toplamı itibariyle kıyaslanır ve hangi tutar daha büyük ise bu yöntemin her bir branşına ilişkin tutarları gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tutar olarak finansal tablolara yansıtılır.

Yeni faaliyete başlanan branşlara ilişkin hesaplamalarda, faaliyete başlandığı tarihten itibaren beş yıl boyunca şirket aktüeri tarafından yapılan hesaplamalara göre gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş muallak tazminat karşılığı ile muallak tazminat karşılığı yeterlilik farkı hesaplanır. Ayrıca, hasar dosya adedi olarak yetersiz olduğuna karar verildiği için aktüer tarafından büyük hasar ayıklaması yapılan branşlarda da, ayıklanan büyük hasarlar için yeterlilik farkı hesaplanacaktır.

Yeni faaliyete başlanılan branşlar ile hasar adedi yetersizliği ile ilgili olarak aktüerler tarafından belirlenmiş muallak tazminat karşılıklarının yeterliliğinin ölçülmesi amacıyla, şirketler her hesap yılı sonunda branşlar itibarıyla brüt tutarlar üzerinden muallak tazminat karşılığı yeterlilik tablosunu Müsteşarlıkça belirlenen formatta düzenlemek ve hesap yılını takip eden on hafta içerisinde Müsteşarlığa göndermek zorundadır.

Her hesap yılı sonu itibariyle hazırlanacak bu tablo, şirketlerin ayırdığı muallak tazminat karşılığının, bu karşılıkların konusu olan dosyalara ilişkin olarak tüm gider payları da dahil olmak üzere fiilen ödemiş olduğu tazminat bedeli toplamına oranı olan muallak tazminat karşılığı yeterlilik oranını gösterir. Bu branşlara ilişkin muallak tazminat karşılığı yeterlilik oranının % 100’ün altında olması halinde, bu oran ile % 100 oranı arasındaki fark, cari yıl muallak tazminat karşılığı ile çarpılarak yeterlilik oranı fark tutarı bulunur. Yeterlilik oranı fark tutarı her bir branş için ayrı ayrı ilave edilerek cari yılda ayrılacak nihai muallak tazminat karşılığı hesaplanır.

Yeterlilik tablosu düzenlemesi sırasında ve muallak tazminat karşılığı hesabında; tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş, gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş muallak tazminatlar ile tüm gider payları dikkate alınır.

Muallak tazminat karşılığı reasürör tutarının hesabında, yürürlükte bulunan veya ilgili reasürans anlaşmalarının şartları dikkate alınır.

Şirketler ilk hasar ihbarı ile birlikte, muallak tazminat tutarları hesaben kesin olarak tespit edilmemiş ise, branşlar itibariyle ayırmış oldukları muallak tazminat tutarlarının son beş yıllık istatistiklere dayanan aktüeryal hesaplama sonuçları üzerinden muallak tazminat tutarlarını tahakkuk ettirerek dosya açarlar ve elde edilen bilgilere bağlı olarak her hesap dönemi sonu itibarıyla güncelleyerek yeterli miktarda karşılık ayrılmamış dosyalar için ilave karşılık ayırır veya fazla ayrılan karşılıklar için indirim yaparlar.

Muallak tazminat karşılığı tutarları ile gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedellerinin sözleşme bazında hesaplanması esas olmakla birlikte, reasürans şirketlerinin sigorta şirketlerinden sözleşme bazında bilgi alamadığı durumlarda, reasürans şirketleri sigorta şirketleri tarafından kendilerine bildirilen verileri esas alabilirler.

Tazminat bedelinin çek veya senet ile ödendiği durumlarda, çek veya senet tutarı ilgili banka tarafından sigortalıya ödeninceye kadar çek veya senet tutarı muallak tazminatlardan indirilemez.

(8)

19

2.1.2. Finansal Tabloların Anlaşılması Đçin Uygun Olan Diğer Muhasebe Politikaları (Devamı) - Muallak Tazminat Karşılığı (Devamı)

Dövize endeksli sigorta sözleşmelerine ilişkin tazminatlar öncelikle sözleşmede yazılı olan kurdan değerlenir.

Sözleşmede ayrıca bir kur belirtilmemişse, tazminatlar finansal tabloların düzenlendiği tarih itibariyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının Resmî Gazete’de ilan ettiği döviz satış kurlarına göre değerlenir.

Sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu tamirhane ve servise sigorta şirketince ödeme yapılması suretiyle araçların tamir ettirilmesi durumunda, araç tamir edilerek tazminat alacaklısına karşı yükümlülük yerine getirilmiş olduğundan, bu durumdaki dosyalar sigortalıya ibraname imzalatılmasından veya aracın sigortalıya teslimine dair belge verilmesinden sonra muallak tazminat karşılıklarından çıkarılarak ödenen tazminatlar hesabına dahil edilir. Tamire ilişkin bedeller; tamirhane veya servise ödeninceye kadar, ödenen tazminatlar hesabı karşılığında bilançonun pasif tarafındaki ayrı bir hesabın altında ilgili tamirhane veya servis hesabında izlenir. Ayrıca ilgili tamirhanenin veya servisin hesaplarında borçların hangi hesaplardan kaynaklandığı da gösterilir.

Sigortalıların, sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu sağlık kuruluşlarında bedeli sağlık kuruluşuna sigorta şirketince ödenmek suretiyle tedavi ettirilmesi durumunda, sigorta şirketi sigortalıya yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğundan, tedavi giderlerinin sigorta şirketince ödenmesi beklenmeden bu durumdaki dosyalar sigortalıya ibraname imzalatılmasından veya fatura tutarına provizyon verilmesinden sonra muallak tazminat karşılığından çıkarılarak ödenen tazminatlar hesabına dahil edilmelidir. Tedavi bedelleri, sağlık kuruluşuna ödeninceye kadar, ödenen tazminatlar hesabı karşılığında bilançonun pasif tarafındaki ayrı bir hesabın altında ilgili sağlık kuruluşu hesabında izlenir. Ayrıca ilgili sağlık kuruluşunun hesaplarında borçların hangi hesaplardan kaynaklandığı da gösterilir.

Kazanma ve kaybetme ihtimali değerlendirilmeksizin, dava aşamasında olan hasarlar için muallak tazminat karşılık rakamı olarak öncelikle dava değeri esas alınır. Ancak, sigortalı tarafından talep edilen gecikme faizi, mahkeme masrafı ve avukatlık ücreti gibi masraf kalemleri haricindeki tazminatın sigorta sözleşmesi teminat limitlerini aşması durumunda, şirketler aşan kısmı muallak tazminat tutarlarından indirmelidir. Dava değerine rağmen bilirkişi raporu veya bilirkişi atanana kadar eksperin hazırlamış olduğu rapor, fatura gibi kesin kanıtlara dayanılarak tespit edilen tazminat tutarına dönem sonuna kadar işlemiş gecikme faizi, avukatlık ücreti gibi masrafları da ilave ederek muallak tazminat karşılık tutarı belirlenir.

Tazminat ödemesine konu olmayan ve tazminat alacaklıları tarafından da takip edilmeyen hasarlar, zamanaşımı süresinin dolmasını takiben muallak tazminatlar arasından çıkarılarak gelir kaydedilmelidir.

Tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş muallak tazminat karşılığı ile içeriği ve uygulama esasları 30 Eylül 2010 tarihinden itibaren geçerli olan 20 Eylül 2010 tarih ve 2010/12 sayılı “Aktüeryal Zincirleme Merdiven Metoduna Đlişkin Genelge” (“Genelge”) ve ilgili düzenlemeler çerçevesinde belirlenmiş olan aktüeryal zincirleme merdiven yöntemleri kullanılarak bulunan tutar arasındaki fark gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedeli olarak muhasebeleştirilmektedir.

(9)

20

2.1.2. Finansal Tabloların Anlaşılması Đçin Uygun Olan Diğer Muhasebe Politikaları (Devamı) - Muallak Tazminat Karşılığı (Devamı)

30 Eylül 2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan Genelge’ye göre sigorta Şirketleri her branş için uygulama esasları değiştirilmiş olan aktüeryal zincirleme merdiven metodu (“Yeni AZMM”) hesaplamalarını Genelge’de öngörülmüş olan 5 ayrı yöntemi dikkate alarak ve gerçekleşen hasarlar (muallak ve ödenen hasarlar toplamı) üzerinden yapmaları gerekmektedir. Sigorta Şirketlerine, 30 Eylül 2010 itibarıyla ilk defa yapılacak olan Yeni AZMM hesaplamaları sonucunda her branş için söz konusu beş yöntemden kendi belirleyecekleri yöntemi seçme hakkı tanınmıştır. 30 Eylül 2010 tarihi itibarıyla yapılan Yeni AZMM hesaplamaları sonucunda, sigorta şirketleri her branş için kendi portföy yapılarına en uygun yöntemin hangisi olduğunu değerlendirerek 31 Aralık 2010 itibarıyla her branş için kullanacakları nihai yöntemi belirleyecek ve söz konusu yöntemi 3 yıl boyunca değiştirmeyeceklerdir. Söz konusu AZMM hesaplamaları yapılırken daha homojen bir veri setiyle hesaplama yapılabilmesini teminen büyük hasar olarak nitelendirilen uç hasarlar ayrı bir dosyada Genelge’de öngörülmüş olan istatistiki yöntemlerle elimine edilmiştir. Ayrıca söz konusu AZMM hesaplamaları brüt olarak yapılmakta ve Şirket’in yürürlükte bulunan veya ilgili reasürans anlaşmalarına bağlı olarak net tutarlar belirlenmektedir. Şirket, 30 Eylül 2010 tarihi itibariyle Zorunlu Trafik branşında tercih ettiği Münih Zinciri Yöntemini, (2011/18) sayılı genelgenin 13.üncü maddesi gereğince 31.12.2011 tarihi itibariyle üç yıl boyunca kullanmak üzere Standart yöntemine geçilmiştir. Diğer branşlarda ise 30 Eylül 2010 tarihi itibariyle Standart Yöntemini tercih etmiştir. Şirket, AZMM tablosunda, Zorunlu Trafik branşında 20 Eylül 2010 tarihli genelgede belirtildiği şekilde (Box Plot yöntemi ile) büyük hasar eliminasyonu yapmıştır.

Yeni AZMM hesaplamaları sonucunda bulunan gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelinin yeterliliğinin test edilebilmesi için ayrı bir hesaplama yapılır. Söz konusu test için yapılan hesaplama ile bulunacak olan gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelinin hesaplanması sırasında, bu bedellerle ilgili olarak son 5 yılda, bu tarihlerden önce meydana gelmiş ancak sonrasında rapor edilmiş tazminatlardan rücu, sovtaj ve benzeri gelir tahsilatlarının tenzil edilmesinden sonra kalan tutarlar ile söz konusu dönemlere ilişkin prim gelirleri dikkate alınır. Söz konusu hesaplama sonucunda bulunan ilave karşılık tutarı ile Yeni AZMM hesaplamaları sonucunda bulunan ilave karşılık tutarı branşların toplamı itibarıyla kıyaslanır ve daha yüksek karşılık öngören yöntemin sonuçları her bir branş için gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar olarak dikkate alınır. Bu çerçevede Şirket, söz konusu kıyaslamayı yapmış ve bunun sonucunda her bir branş için Yeni AZMM hesaplamalarına göre belirlenen tutarlar gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar karşılığı olarak tespit etmiştir. Bununla birlikte, finansal tablolara yansıtılacak olan gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar karşılığı tutarının belirlenmesinde, Genelge uyarınca, sadece 2010 yılı hesaplamalarına mahsus olarak, en az %80 inin dikkate alınması gerekmektedir. Gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar karşılığı hesaplamalarına istinaden bulunan tutarlar 2011 yılı hesaplamalarında en az %90 oranında dikkate alınabilinecek iken, 2012 yılında söz konusu tutarın tamamının dikkate alınması gerekmektedir.

Şirket, bilanço tarihi itibarıyla AZMM hesaplaması sonucunda hesaplanan ek karşılığın %97,5’ı dikkate alınarak bulunan 11.113.216.-TL net tutarı finansal tablolarına yansıtmıştır. Net IBNR tutarının hesaplaması branş bazında ve branşa özgü yapılmıştır. Yürürlükte bulunan reasürans anlaşmaları dikkate alınarak aktüeryal metotlar yardımıyla net IBNR tutarı hesaplanmıştır

(10)

21 - Muallak Tazminat Karşılığı (Devamı)

Branş bazında ve branşa özgü yöntem seçimleri yapılmıştır. Bütün branşlarda Standart Yöntemi seçilerek net IBNR tutarı hesaplanmıştır. Net IBNR tutarı yürürlükte bulunan reasürans anlaşmaları dikkate alınarak hesaplanmıştır.

- Devam Eden Riskler Karşılığı:

Sigorta sözleşmesinin süresi boyunca üstlenilen risk düzeyi ile kazanılan primlerin zamana bağlı dağılımının uyumlu olmadığı kabul edilen sigorta branşlarında, ayrıca kazanılmamış primler karşılığının şirketin taşıdığı risk ve beklenen masraf düzeyine göre yetersiz kalması halinde ayrılır.

Şirketler devam eden riskler karşılığı ayırırken, yürürlükte bulunan ve kazanılmamış primler karşılığı ayrılan sigorta sözleşmeleri dolayısıyla ortaya çıkabilecek tazminatların ilgili sözleşmeler için ayrılmış kazanılmamış primler karşılığından fazla olma ihtimaline karşı, her hesap dönemi itibarıyla, son 12 ayı kapsayacak şekilde yeterlilik testi yapmak zorundadır.

Bu test yapılırken, net kazanılmamış primler karşılığının beklenen net hasar prim oranı ile çarpılması gerekmektedir. Beklenen net hasar prim oranı, gerçekleşmiş hasarların (muallak tazminatlar (net) + ödenen tazminatlar (net) - devreden muallak tazminatlar (net)) kazanılmış prime (yazılan primler (net) + devreden kazanılmamış primler karşılığı (net)- kazanılmamış primler karşılığı (net)) bölünmesi suretiyle bulunur.

Müsteşarlıkça belirlenecek branşlar için beklenen hasar prim oranının % 95’in üzerinde olması halinde, % 95’i aşan oranın net kazanılmamış primler karşılığı ile çarpılması sonucunda bulunan tutar net devam eden riskler karşılığı, %95’i aşan oranın brüt kazanılmamış primler karşılığı ile çarpılması sonucunda bulunan tutar brüt devam eden riskler karşılığı olarak finansal tablolarda yer alır. Brüt tutar ile net tutar arasındaki fark ise reasürör payı olarak dikkate alınır. Bölüşmesiz reasürans anlaşmaları için ödenen tutarların ilgili döneme tekabül eden kısmı net prim hesabında devredilen prim olarak kabul edilir.

Devam eden riskler karşılığının hesabı sırasında kullanılan muallak tazminat karşılıklarının; tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş ve gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş muallak tazminatlar ile gider paylarını ve gerekli durumlarda muallak tazminat yeterlilik farkını içermesi gerekmektedir.

Şirketler kendi tarifelerini hazırlama ve bu tarifeleri güncelleme aşamasında devam eden riskler karşılığı tutarını dikkate almak zorundadır.

Yeni faaliyete başlanılan branşlarda devam eden riskler karşılığı, faaliyete başlanılmasını takip eden on ikinci ayın sonundan itibaren hesaplanır.

Devam riskler karşılığının hesaplamasının değiştirilen muallak tazminat karşılığı hesaplama yönteminin yaratacağı yanıltıcı etkiden arındırılmasını teminen, bir önceki dönemin muallak tazminat karşılığı’ da yeni yöntemle hesaplanmış ve devam eden riskler karşılığı hesaplanmasında yeni yönteme göre hesaplanmış devreden muallak tazminat karşılığı kullanılmıştır.

(11)

22 - Dengeleme Karşılığı:

Takip eden hesap dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek ve katastrofik riskleri karşılamak üzere ek teminatlar da dahil olmak üzere tüm branşlarda verilen kredi ve deprem teminatları için ayrılan karşılıktır.

Bu karşılık her bir yıla tekabül eden deprem ve kredi net primlerinin %12’si oranında hesaplanır. Net primin hesaplanmasında, bölüşmesiz reasürans anlaşmaları için ödenen tutarlar devredilen prim olarak telakki edilir.

Birden fazla branşı kapsayan bölüşmesiz reasürans anlaşmalarında devredilen prim tutarının deprem ve kredi branşlarına isabet eden kısmı, şirket tarafından başka bir hesaplama yöntemi öngörülmemişse, bu branşların toplam prim tutarı içerisindeki ağırlıkları dikkate alınarak belirlenir.

Reasürans şirketlerinin bölüşmeli ve bölüşmesiz esasta kabul ettikleri işlerde dengeleme karşılığı, her bir yıla tekabül eden deprem ve kredi net primlerinin % 12’si oranında hesaplanır. Reasürans şirketleri tarafından bölüşmesiz esasta kabul edilen işlerden sağlanan prim içindeki deprem ve kredi primi payı, bölüşmeli esasta kabul edilen işlerdeki deprem ve kredi prim payı nispetinde hesaplanır.

Karşılık ayrılmasına son beş finansal yılda yazılan net primlerin en yüksek tutarının %150’sine ulaşılıncaya kadar devam edilir. Beşinci yılın geçmesini müteakiben prim üretimi rakamına bağlı olarak karşılık rakamının bir önceki yılki bilançoda yer alan karşılık tutarına göre daha düşük çıkması durumunda aradaki fark özsermaye altında diğer kar yedekleri içerisinde gösterilir. Özsermayeye aktarılan bu tutar yedek olarak tutulabileceği gibi sermaye artırımına konu olabilir veya tazminat ödemelerinde kullanılabilir.

Vefat teminatının verildiği hayat sigortalarında dengeleme karşılığının hesabı sırasında şirketler kendi istatistik verilerini kullanacaklardır. Gerekli hesaplamayı yapabilecek veri seti bulunmayan şirketler vefat net priminin

%11’ini deprem primi kabul edecek ve bu tutarların %12’si oranında karşılık ayıracaklardır.

Depremin meydana gelmesi veya kredi branşında ilgili finansal yılda teknik zarar gerçekleşmesi durumunda, kredi ve deprem teminatları için ayrılan karşılıklar tazminat ödemelerinde kullanılabilir. Hasarın meydana gelmesi durumunda, reasüröre isabet eden miktarlar ile sözleşmede belirtilen muafiyet limitinin altında kalan miktarlar dengeleme karşılıklarından indirilemez.

Prim Geliri ve Hasarlar

Prim geliri yıl içinde tanzim edilen poliçe gelirlerinden oluşmaktadır. Kazanılmamış primler karşılığı, bilanço tarihinde yürürlükte bulunan poliçeler üzerinden gün esası dikkate alınarak hesaplanmıştır.

Hasarlar ödendikçe gider yazılmaktadır. Dönem sonunda rapor edilip henüz fiilen ödenmemiş hasarlar ile gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasarlar için muallak hasarlar karşılığı ayrılmaktadır. Muallak ve ödenen hasarların reasürör payları bu karşılıklar içerisinde netleştirilmektedir.

(12)

23

2.1.2. Finansal Tabloların Anlaşılması Đçin Uygun Olan Diğer Muhasebe Politikaları (Devamı) Rücü ve Sovtaj Gelirleri :

Şirket, Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlanan, 20 Eylül 2010 tarih ve 2010/13 sayılı “Rücu ve Sovtaj Gelirlerine Đlişkin Genelge”ye istinaden tazminat ödemesini gerçekleştirerek sigortalılarından ibraname veya ödemenin yapıldığına dair belgenin alınmış olunması ve karşı sigorta şirketine ya da 3. şahıslara bildirim yapılması kaydıyla, borçlu sigorta şirketinin teminat limitine kadar olan rücu alacağı tahakkuk ettirmektedir. Söz konusu tutarın tazminat ödemesini takip eden altı ay içerisinde karşı sigorta şirketinden veya dört ay içerisinde 3. şahıslardan tahsil edilememesi durumlarında bu alacaklar için alacak karşılığı ayrılmaktadır.

31 Aralık 2009 tarihi itibariyle Şirket, Hazine Müsteşarlığı’nın Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne gönderdiği 18.01.2005 tarih ve 3534 sayılı yazısı ile 03.02.2005 tarih ve 2005/315 sayılı yazısına istinaden, oluşan hasarlarla ilgili olarak rücu gelirlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmektedir. Söz konusu tutarların dışında oluşmuş rücu alacakları ise nazım hesaplarda gösterilmektedir. Ancak önceki yıllarda yapılan rücu tahakkuku tahsilat yapıldıkça iptal edilecektir. Sovtaj gelirleri ise tahsil edildikleri dönemde faaliyet sonuçlarına yansıtılmaktadır.

Sigortacılık Faaliyetlerinden Alacaklar

T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nca 26 Aralık 1994 tarihli ve 22153 no’lu Resmi Gazete’de yayımlanarak 1 Ocak 1995 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Sigorta ve Reasürans Şirketleri’nin Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca sigorta şirketleri, sigorta acenteleri ve sigortalılar nezdindeki prim alacaklarından muaccel olup da, iki ay içerisinde tahsil edilemeyen kısmının tamamı kadar prim alacak karşılığı ayırmaktaydı. 14 Haziran 2007 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu hükümleri arasında yer almaması nedeniyle prim alacak karşılığı ayrılması uygulamasına son verilmiştir. Cari ve geçmiş dönem itibarıyla ayrılmış olan karşılıkların kullanımı, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 4 Temmuz 2007 tarihli “Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Karşılıklarının 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu Hükümlerine Uyumunun Sağlanmasına Đlişkin Genelgesi” ile sigorta şirketlerinin inisiyatifine bırakılmıştır.

Şirket, şüpheli alacaklar için alacağın değerini ve niteliğini göz önünde bulundurarak idari ve kanuni takipteki alacaklar için karşılık ayırmaktadır.

(13)

24

2.1.2. Finansal Tabloların Anlaşılması Đçin Uygun Olan Diğer Muhasebe Politikaları (Devamı) Finansal Kiralama Đşlemleri

Kiralama - kiracı durumunda Şirket

Mülkiyete ait risk ve kazanımların önemli bir kısmının kiracıya ait olduğu kiralama işlemleri, finansal kiralama olarak sınıflandırılırken diğer kiralamalar faaliyet kiralaması olarak sınıflandırılır.

Finansal kiralamayla elde edilen varlıklar, kiralama tarihindeki varlığın makul değeri, ya da asgari kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı kullanılarak aktifleştirilir. Kiralayana karşı olan yükümlülük, bilançoda finansal kiralama yükümlülüğü olarak gösterilir. Finansal kiralama ödemeleri, finansman gideri ve finansal kiralama yükümlülüğündeki azalışı sağlayan anapara ödemesi olarak ayrılır ve böylelikle borcun geri kalan anapara bakiyesi üzerinden sabit bir oranda faiz hesaplanmasını sağlar. Finansal giderler, Şirket’in yukarıda ayrıntılarına yer verilen genel borçlanma politikası kapsamında gelir tablosuna kaydedilir.

Faaliyet kiralamaları için yapılan ödemeler, kira dönemi boyunca doğrusal yöntem ile gelir tablosuna kaydedilir.

Kur Değişiminin Etkileri

Şirket, yabancı para cinsinden varlıklarını bilanço tarihinde geçerli olan kurlarla değerlemektedir. Bu işlemlerden doğan kur farkı gelir ve giderleri, gelir tablosuna dahil edilmektedir. Yabancı para prim alacakları poliçe başlangıç tarihindeki döviz kuruyla değerlenmekte, kur farkı gelir veya gideri, tahsilat gerçekleştiğinde finansal tablolara yansıtılmaktadır.

Alacak ve Borç Reeskont Karşılığı

Alacak ve borçlar reeskonta tabi tutulmuştur. Bilanço tarihi itibariyle Türk Lirası senetli ve senetsiz alacak ve borçların reeskont edilmesinde kullanılan oran yılsonu 31 Aralık tarihli TRLĐBOR oranlarıdır. Yabancı para ile temsil edilen senetli ve senetsiz alacak ve borçların reeskont edilmesinde 31 Aralık tarihli LĐBOR oranları kullanılır ve bu oranlar yabancı para cinsine göre değişmektedir.

2.1.3. Kullanılan para birimi

Şirket’in finansal tabloları faaliyette bulundukları temel ekonomik çevrede geçerli olan para birimi (fonksiyonel para birimi) ile sunulmuştur. Đlişikte sunulan finansal tablolarda ve dipnotlarda yer alan tutarlar Türk Lirası (“TL”) olarak ifade edilmiştir.

2.1.4. Finansal tabloda sunulan tutarların yuvarlanma derecesi Finansal tablolarda tutarlar TL tam sayı olarak gösterilmişlerdir.

2.1.5. Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan ölçüm temeli (veya temelleri)

Finansal tabloların hazırlanmasında izlenen muhasebe politikaları ve kullanılan değerleme esasları, aşağıda yer alan 2.4 ila 2.23 no’lu dipnotlarda açıklanmaktadır.

(14)

25 2.1.6. Henüz uygulanmayan yeni standart ve yorumlar:

Şirket, 30 Haziran 2012 tarihinde geçerli ve uygulanması zorunlu olan TMSK tarafından yayımlanan tüm standartları ve Uluslararası Finansal Raporlama Yorumlama Komitesi’nin (“UFRYK”) tüm yorumlarını uygulamıştır.

30 Haziran 2012 tarihinde sona eren hesap dönemi itibarıyla henüz yürürlüğe girmemiş olan ve ilişikteki finansal tabloların hazırlanmasında uygulanmamış olunan yeni standartlar, standartlara ve yorumlara yapılan bir takım güncellemeler bulunmaktadır. TMSK tarafından 27 Nisan 2010 tarih ve 27564 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aşağıda kısaca özetlenen TFRS 9 – Finansal Araçlar standardı, TMS 39 – Finansal Araçlar:

Muhasebeleştirme ve Ölçme standardı yerine yeni düzenlemeler getirilmesini hedefleyen geniş kapsamlı bir projenin bir parçası olarak Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından Kasım 2009’da yayımlanmıştır.

Başlatılan bu proje ile birlikte finansal araçlara ilişkin finansal raporlamanın ilke bazlı ve daha az karmaşık bir hale getirilmesi hedeflenmiş ve projenin birinci fazı olan TFRS 9 ile finansal varlıkların raporlanması ile ilgili prensiplerin oluşturularak, finansal tablo okuyucularının işletmelerin gelecekteki nakit akımları hakkındaki belirsizlikleri, zamanlamaları ve tutarları konusunda kendi değerlendirmelerini oluşturabilmeleri için ilgili ve faydalı bilgilerin sağlanması amaçlanmıştır. TFRS 9, finansal varlıklar için gerçeğe uygun değerleri üzerinden ölçülen finansal varlıklar ve itfa edilmiş maliyet bedelleri üzerinden ölçülen finansal varlıklar olmak üzere iki ana müteakip ölçüm sınıflandırması getirmektedir. Bu sınıflamanın temeli işletmenin iş modeline ve finansal varlıkların sözleşmeye dayalı nakit akımlarının niteliklerine dayanmaktadır. Finansal varlıkların değer düşüklüğüne ve riskten korunma muhasebesine ilişkin TMS 39 içerisindeki düzenlemelerin devam edeceği belirtilmiştir.

•TFRS 9, 1 Ocak 2015 tarihi itibarıyla veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için yürürlüğe girecek olup, bu standardın erken uygulanmasına izin verilmektedir. 1 Ocak 2012 öncesinde başlayan raporlama dönemlerinde bu standardı uygulamaya başlayan işletmeler için geçmiş dönem finansal tablolarının yeniden düzenlenmesi şartı aranmamaktadır. Şirket, standardın finansal durumu ve performansı üzerine etkilerini değerlendirmektedir.

•Revize TFRS 13 “Gerçeğe Uygun Değerin Ölçümü” standardı gerçeğe uygun değerin TFRS kapsamında nasıl ölçüleceğini açıklamakla beraber, gerçeğe uygun değerin ne zaman kullanılabileceği ve/veya kullanılması gerektiği konusunda bir değişiklik getirmemektedir. Tüm gerçeğe uygun değer ölçümleri için rehber niteliğindedir. Yeni standart ayrıca, gerçeğe uygun değer ölçümleri ile ilgili ek açıklama yükümlülükleri getirmektedir. Bu standardın 1 Ocak 2013 ve sonrasında sona eren hesap dönemlerinde uygulanması mecburidir ve uygulama ileriye doğru uygulanacaktır. Ek açıklamaların sadece TFRS 13’ün uygulamaya başlandığı dönemden itibaren verilmesi gerekmektedir – yani önceki dönemlerle karşılaştırmalı açıklama gerekmemektedir. Şirket, düzeltilmiş standardın finansal durumu ve performansı üzerine etkilerini değerlendirmektedir.

•TMS 19 “Çalışanlara Sağlanan Faydalar” standardındaki değişiklik 1 Ocak 2013 ve sonrasında başlayan hesap dönemleri için geçerlidir ve erken uygulamaya izin verilmiştir. Bazı istisnalar dışında uygulama geriye dönük olarak yapılacaktır. Standartta yapılan değişiklik kapsamında birçok alanda açıklık getirilmiştir veya uygulamada değişiklik yapılmıştır. Yapılan birçok değişiklikten en önemlileri tazminat yükümlülüğü aralığı mekanizması uygulamasının kaldırılması ve kısa ve uzun vadeli personel sosyal hakları ayrımının artık personelin hak etmesi prensibine göre değil de yükümlülüğün tahmini ödeme tarihine göre belirlenmesidir.

Şirket, düzeltilmiş standardın finansal durumu ve performansı üzerine etkilerini değerlendirmektedir.

(15)

26 2.1.7. Henüz uygulanmayan yeni standart ve yorumlar(devamı)

Henüz yürürlükte olmayan ve finansal tablolara bir etkisinin olması beklenmeyen standart ve yorumlar

• TMS 1 “Finansal Tabloların Sunumu” standardındaki değişiklikler ise 1 Temmuz 2012 ve sonrasında başlayan hesap dönemleri için geçerlidir. Yapılan değişiklikler diğer kapsamlı gelir tablosunda gösterilen kalemlerin sadece gruplamasını değiştirmektedir. Đleriki bir tarihte gelir tablosuna sınıflanabilecek (veya geri döndürülebilecek) kalemler hiçbir zaman gelir tablosuna sınıflanamayacak kalemlerden ayrı gösterilecektir.

• TFRS 10 – Konsolide Finansal Tablolar; hangi yatırımların konsolide edilmesi gerektiğine yeni bir yaklaşım getiren ve yatırımlardaki kontrolün değerlendirilmesi için tek bir model sunan değişiklikleri kapsamaktadır. Đlgili değişiklik 1 Ocak 2013 ve sonrasındaki yıllık raporlama dönemleri için geçerlidir.

• TFRS 11 – Đş Ortaklıkları; UMS 31 – Đş Ortaklıklarındaki Paylar standardının yerini alacak olan ve iş ortaklıklarının yasal formu yerine hak ve yükümlülükleri üzerinde duran değişiklikleri içermektedir. Đlgili değişiklik 1 Ocak 2013 ve sonrasındaki yıllık raporlama dönemleri için geçerlidir.

• TFRS 12 – Diğer Đşletmelerdeki Paylara Đlişkin Açıklamalar; bağlı ortaklık, iştirak ve iş ortaklıklarında payları olan işletmeler için açıklama şartlarını belirten değişiklikleri kapsamaktadır. Đlgili değişiklik 1 Ocak 2013 ve sonrasındaki yıllık raporlama dönemleri için geçerlidir.

• TMS 27 – Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar; mevcut muhasebeleştirme ve açıklama yönlendirmelerine getirilen bazı açıklamaları içermektedir. Đlgili değişiklik 1 Ocak 2013 ve sonrasındaki yıllık raporlama dönemleri için geçerlidir.

• TMS 28 – Đştiraklerdeki Yatırımlar; müşterek kontrol edilen iştiraklere ilişkin bazı değişiklikleri içermektedir.

Đlgili değişiklik 1 Ocak 2013 ve sonrasındaki yıllık raporlama dönemleri için geçerlidir.

• TFRS 7 - Finansal Araçlar: Açıklamalar – Finansal Varlık ve Borçların Netleştirilmesi standardındaki değişiklik ile finansal tablo kullanıcılarına i) netleştirilen işlemlerin şirketin finansal durumuna etkilerinin ve muhtemel etkilerinin değerlendirilmesi için ve ii) TFRS’ye göre ve diğer genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre hazırlanmış finansal tabloların karşılaştırılması ve analiz edilmesi için faydalı bilgiler sunmaktadır. Bu değişiklik henüz Avrupa Birliği tarafından kabul edilmemiştir. Değişiklikler geriye dönük olarak 1 Ocak 2013 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri ve bu hesap dönemlerindeki ara dönemler için geçerlidir.

Değişiklik sadece açıklama esaslarını etkilemektedir.

• TMS 32 - Finansal Araçlar: Sunum - Finansal Varlık ve Borçların Netleştirilmesi standardındaki değişiklik

“muhasebeleştirilen tutarları netleştirme konusunda mevcut yasal bir hakkının bulunması” ifadesinin anlamına açıklık getirmekte ve TMS 32 netleştirme prensibinin eş zamanlı olarak gerçekleşmeyen ve brüt ödeme yapılan hesaplaşma (takas büroları gibi) sistemlerindeki uygulama alanına açıklık getirmektedir. Değişiklikler 1 Ocak 2014 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için geriye dönük olarak uygulanacaktır.

(16)

27

2.1.8. Muhasebe politikaları, muhasebe tahminlerinde değişiklikler ve hatalar

Muhasebe politikalarında yapılan önemli değişiklikler geriye dönük olarak uygulanır ve önceki dönem mali tabloları yeniden düzenlenir.

Finansal tabloların UMS’na göre hazırlanmasında Şirket yönetiminin, bilanço tarihi itibariyle, raporlanan varlık ve yükümlülük tutarlarını, vukuu muhtemel yükümlülük ve taahhütlerini ve raporlama dönemi itibariyle gelir ve gider tutarlarını etkileyecek varsayımlar ve tahminler yapması gerekmektedir. Buna bağlı olarak gerçekleşmiş sonuçlar tahminlerden farklı olabilir. Tahminler düzenli olarak gözden geçirilmekte, gerekli düzeltmeler yapılmakta ve gerçekleştikleri dönem gelir tablosunda raporlanmaktadır. Kullanılan tahminler, başlıca varlıkların değer düşüklüğü, maddi ve maddi olmayan varlıkların ekonomik ömürleri ve karşılıklar ile ilgilidir.

Şirket arazi arsaları ile binalarını geçmiş dönemlerde yeniden değerleme (ekspertiz değerleri) modeline göre değerlemiş, bu dönemde ise maliyet yöntemine geçmiştir.

Muhasebe hataları geriye dönük olarak uygulanır ve önceki dönem mali tabloları yeniden düzenlenir. Muhasebe tahminlerindeki değişiklikler, yalnızca bir döneme ilişkin ise, değişikliğin yapıldığı cari dönemde, gelecek dönemlere ilişkin ise, hem değişikliğin yapıldığı dönemde hem de gelecek dönemde, ileriye yönelik olarak uygulanır.

2.2 Konsolidasyon

Hazine Müsteşarlığı (“Müsteşarlık”) tarafından yayınlanan 2007/26 sayılı Bağlı Ortaklık, Birlikte Kontrol Edilen Ortaklık ve Đştiraklerin Muhasebeleştirilmesine Đlişkin Genelge ile bağlı ortaklık, birlikte kontrol edilen ortaklık ve iştiraklerin muhasebeleştirilmesine ilişkin olarak Müsteşarlık tarafından tebliğ çıkarılıncaya kadar, bağlı ortaklık, birlikte kontrol edilen ortaklık ve iştiraklerin muhasebeleştirilmesinin Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun ilgili düzenlemeleri çerçevesinde yapılması öngörülmüştür. Ayrıca, Müsteşarlık’ın 2008/33 sayılı Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin TMS ve TFRS Uygulamalarına Đlişkin Sektör Duyurusunun üçüncü maddesinde ise kullanılacak standardın TMS 28 – Đştiraklerdeki Yatırımlar standardı olduğu belirtilmektedir.

Diğer taraftan, 2008/9 sayılı Finansal Raporlama Kapsamında Müsteşarlık tarafından Hazırlanacak Tebliğlere Đlişkin Sektör Duyurusu’nun üçüncü maddesinde TMS 27 - Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar standardının uygulanmayacağı ifade edilmektedir. Bunlara ek olarak Müsteşarlık’ın 12 Ağustos 2008 tarihli 2008/37 sayılı Sigorta Ve Reasürans Đle Emeklilik Şirketlerinin Bağlı Ortaklık, Birlikte Kontrol Edilen Ortaklık Ve Đştiraklerdeki Yatırımlarının Bireysel Finansal Tablolarına Yansıtılmasına Đlişkin Sektör Duyurusu’nda “TMS 28 kapsamında, bağlı ortaklık, birlikte kontrol edilen ortaklık ve iştiraklerdeki yatırımların şirketlerin finansal tablolarına yansıtılmasında özkaynak yönteminin kullanılması esas olmakla birlikte, 2008/9 sayılı sektör duyurusunda ifade edildiği üzere, şirketler TMS 27’den muaf tutulmuş olmasına rağmen, bireysel finansal tablo hazırlanması sırasında bağlı ortaklık, birlikte kontrol edilen ortaklık ve iştiraklerdeki yatırımların TMS 27’nin 37’nci paragrafında belirtilen maliyet yöntemine veya TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme standardına uygun olarak muhasebeleştirilmesi mümkün bulunmaktadır.” ifadesi yer almaktadır. Yukarıda belirtilen duyurulara paralel olarak, Şirket bilanço tarihi itibarıyla iştirakini maliyet yöntemine göre muhasebeleştirmiştir.

(17)

28 2.3 Bölüm Raporlaması

Faaliyet alanı:

Đşletmenin tek bir ürün veya hizmet ya da birbiriyle ilişkili bir ürün veya hizmet grubu sunumunda faaliyetinde bulunan ve risk ve getiri açısından diğer faaliyet alanlarından farklı özellikler taşıyan, ayırt edilebilir bölümüdür.

Coğrafi bölüm:

Đşletmenin, belirli bir ekonomik çevrede ürün veya hizmet sunumu faaliyetinde bulunan ve başka bir ekonomik çevre içerisinde faaliyet gösteren bölümlerden farklı risk ve getiri özelliklerine sahip ayırt edilebilir bölümüdür.

Raporlanabilir bölüm:

Bölüm bilgileri açıklanması gerekli olan faaliyet alanı veya coğrafi bölümdür.

Şirket yangın, nakliyat, kaza, kara araçları, hava araçları, su araçları, genel zararlar, kara araçları sorumluluk ve genel sorumluluk branşlarında faaliyet göstermektedir. Söz konusu branşların risk ve getirileri farklı özellikler taşımaktadır. Branşlara ait bilgiler 5 no.lu Bölüm Bilgileri dipnotunda sunulmuştur.

2.4 Yabancı Para Karşılıkları

Şirket’in finansal tabloları faaliyette bulundukları temel ekonomik çevrede geçerli olan para birimi (fonksiyonel para birimi) ile sunulmuştur. Şirket mali tabloları, Şirket’in geçerli para birimi olan TL cinsinden ifade edilmiştir.

Şirket’in finansal tablolarının hazırlanması sırasında, yabancı para cinsinden (TL dışındaki para birimleri) gerçekleşen işlemler, işlem tarihindeki kurlar esas alınmak suretiyle kaydedilmektedir. Bilançoda yer alan dövize endeksli ve döviz parasal varlıklar ve yükümlülükler bilanço tarihinde geçerli olan kurlar kullanılarak Türk Lirası’na çevrilmektedir. Gerçeğe uygun değeri ile izlenmekte olan parasal olmayan kalemlerden yabancı para cinsinden kaydedilmiş olanlar, gerçeğe uygun değerin belirlendiği tarihteki kurlar esas alınmak suretiyle TL’ye çevrilmektedir.

(18)

29 2.5 Maddi Duran Varlıklar

Maddi duran varlıklar; mal veya hizmet üretimi veya arzında kullanılmak, veya idari amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere elde tutulan ve bir dönemden daha fazla kullanımı öngörülen fiziki kalemlerdir.

Maddi duran varlığın maliyet değeri; bir varlığın edinimi veya inşa edilmesi sırasında ödenen nakit veya nakit benzerlerinin tutarını veya bunlar dışındaki diğer ödemelerin gerçeğe uygun değerini ya da uygulanmasının mümkün olması durumunda ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade eder.

Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti, bu kalemle ilgili gelecekteki ekonomik yararların işletmeye aktarılmasının muhtemel olması ve ilgili kalemin maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi durumunda varlık olarak finansal tablolara yansıtılır.

Maddi duran varlıklarda muhasebe politikası olarak maliyet modeli veya yeniden değerleme modeli seçilir ve bu politika ilgili maddi duran varlık sınıfının tamamına uygular.

Şirket maddi duran varlıklarda maliyet modelini seçmiştir.

1 Ocak 2005 tarihinden önce satın alınan maddi varlıklar, UMS 29’a göre endekslenmiş tarihi satın alım maliyetlerinden ve bu tarihten sonra satın alınan maddi varlıklar, satın alım maliyeti değerinden, birikmiş amortisman ile kalıcı değer kayıpları düşülmüş olarak gösterilir.

Arazi ve yapılmakta olan yatırımlar dışında, maddi varlıkların, maliyet veya değerlenmiş tutarları, beklenen faydalı ömürlerine göre doğrusal amortisman yöntemi kullanılarak amortismana tabi tutulur. Beklenen faydalı ömür, kalıntı değer ve amortisman yöntemi, tahminlerde ortaya çıkan değişikliklerin olası etkilerini ileriye dönük olarak tespit etmek amacıyla her yıl gözden geçirilir.

Finansal kiralama ile alınan varlıklar, beklenen faydalı ömrünün veya söz konusu kiralama süresinin kısa olanı ile sahip olunan maddi varlıklarla aynı şekilde amortismana tabi tutulur.

Maddi varlıkların elden çıkartılması ya da bir maddi varlığın hizmetten alınması sonucu oluşan kar veya zarar satış hasılatı ile varlığın defter değeri arasındaki fark olarak belirlenerek, gelir tablosuna dahil edilir.

(19)

30 2.6 Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller

Mal ve hizmetlerin üretiminde yada tedarikinde veya idari amaçla kullanılmak veya işlerin normal seyri esnasında satılmak yerine, kira geliri veya değer artış kazancı ya da her ikisini birden elde etmek amacıyla (sahibi veya finansal kiralama sözleşmesine göre kiracı tarafından) elde tutulan arsa veya bina ya da binanın bir kısmı veya her ikisi yatırım amaçlı gayrimenkuller olarak sınıflandırılır.

Yatırım amaçlı bir gayrimenkul, gayrimenkulle ilgili gelecekteki ekonomik yararların işletmeye girişinin muhtemel olması ve yatırım amaçlı gayrimenkulün maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilir olması durumunda bir varlık olarak muhasebeleştirilir.

Muhasebeleştirme sırasında ölçme

Yatırım amaçlı gayrimenkuller başlangıçta maliyeti ile ölçülür. Đşlem maliyetleri de başlangıç ölçümüne dahil edilir.

Yatırım amaçlı gayrimenkuller muhasebeleştirme sonrasında gerçeğe uygun değer yöntemi veya maliyet yöntemi ile ölçülür. Seçilen yöntem tüm yatırım amaçlı gayrimenkullere uygulanır.

Gerçeğe Uygun Değer Yöntemi:

Yatırım amaçlı bir gayrimenkulün gerçeğe uygun değeri; karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

Yatırım amaçlı gayrimenkulün gerçeğe uygun değerindeki değişimden kaynaklanan kazanç veya kayıp, oluştuğu dönemde kâr veya zarara dahil edilir.

Maliyet Yöntemi:

Yatırım amaçlı bir gayrimenkulün maliyet değeri; bir varlığın edinimi veya inşa edilmesi sırasında ödenen nakit veya nakit benzerlerinin tutarını veya bunlar dışındaki diğer ödemelerin gerçeğe uygun değerini ya da uygulanmasının mümkün olması durumunda ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade eder.

Maliyet yönteminde maliyet modeli veya yeniden değerleme modeli seçilir ve seçilen model tüm yatırım amaçlı gayrimenkullere uygulanır.

Maliyet modelinde bir maddi duran varlık kalemi varlık olarak muhasebeleştirildikten sonra, finansal tablolarda maliyetinden birikmiş amortisman ve varsa birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten sonraki değeri ile gösterilir.

Yeniden değerleme modelinde; gerçeğe uygun değeri güvenilir olarak ölçülebilen bir maddi duran varlık kalemi, varlık olarak muhasebeleştirildikten sonra, yeniden değerlenmiş tutarı üzerinden gösterilir. Yeniden değerlenmiş tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden, müteakip birikmiş amortisman ve müteakip birikmiş değer düşüklüğü zararlarının indirilmesi suretiyle bulunan değerdir.

Şirket Yatırım amaçlı gayrimenkullerde maliyet modelini seçmiştir.

(20)

31 2.7 Maddi Olmayan Duran Varlıklar

Maddi olmayan duran varlıklar; fiziksel niteliği olmayan tanımlanabilir parasal olmayan varlıktır.

Maddi olmayan duran varlık, varlıkla ilişkilendirilen beklenilen gelecekteki ekonomik yararların işletme için gerçekleşmesinin muhtemel olması ve varlığın maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi durumunda muhasebeleştirilir.

Bir maddi olmayan duran varlık ilk muhasebeleştirilmesi sırasında maliyet bedeliyle ölçülür.

Maddi olmayan duran varlıklarda muhasebe politikası olarak maliyet yöntemi veya yeniden değerleme yöntemi seçilir. Bir maddi olmayan duran varlığın yeniden değerleme yöntemine göre muhasebeleştirilmesi durumunda, sınıfındaki diğer tüm varlıklar da, aktif bir piyasalarının bulunmaması durumu söz konusu olmadığı sürece, yine aynı yönteme göre muhasebeleştirilir.

Şirket maddi olmayan duran varlıklarda maliyet yöntemini seçmiştir.

Maddi olmayan duran varlıklar 1 Ocak 2005 tarihinden önce satın alınan kalemler UMS 29’a göre endekslenmiş tarihi satın alım maliyetlerinden ve bu tarihten sonra satın alınan kalemler satın alım maliyeti değerinden, birikmiş itfa ve tükenme payları ile kalıcı değer kayıpları düşülmüş olarak gösterilir.

Satın alınan maddi olmayan duran varlıklar, özellikle yazılımlar, beş yıllık faydalı ömürleri üzerinden doğrusal amortisman yöntemi kullanılarak itfa edilir. UMS 38’e göre, araştırma giderleri oluştuğu anda giderleştirilir.

Gelecekteki ürünlerle ilgili ve işletme bünyesinde oluşturulan maddi olmayan duran varlıklar, Şirket’e gelecekte ekonomik fayda sağlamasının mümkün olduğu durumlarda maliyet değerinden aktifleştirilmektedir. Aktifleştirme için gerekli koşullar sağlanamadığında, geliştirme maliyetleri oluştukları dönemde gelir tablosuna gider olarak kaydedilmektedir. Maliyet tutarı geliştirme için yapılan bütün direk maliyetleri ve geliştirme ile ilgili genel giderlerin uygun bir kısmını içermektedir. Geliştirme maliyetleri doğrusal amortisman yöntemi kullanılarak on yılda, üretimin başlangıcından modelin ve geliştirilen ünitenin parçalarının kullanım ömrü süresince itfa edilir.

2.8 Finansal Varlıklar

Finansal yatırımlar, gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan ve gerçeğe uygun değerinden kayıtlara alınan finansal varlıklar haricinde, gerçeğe uygun piyasa değerinden alım işlemiyle doğrudan ilişkilendirilebilen harcamalar düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden muhasebeleştirilir. Yatırımlar, yatırım araçlarının ilgili piyasa tarafından belirlenen süreye uygun olarak teslimatı koşulunu taşıyan bir kontrata bağlı olan işlem tarihinde kayıtlara alınır veya kayıtlardan çıkarılır.

Finansal varlıklar “gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar”, “vadesine kadar elde tutulacak yatırımlar”, “satılmaya hazır finansal varlıklar” ve “kredi ve alacaklar” olarak sınıflandırılır.

(21)

32 2.8 Finansal Varlıklar (devamı)

Etkin faiz yöntemi

Etkin faiz yöntemi, finansal varlığın itfa edilmiş maliyet ile değerlenmesi ve ilgili faiz gelirinin ilişkili olduğu döneme dağıtılması yöntemidir. Etkin faiz oranı; finansal aracın beklenen ömrü boyunca veya uygun olması durumunda daha kısa bir zaman dilimi süresince tahsil edilecek tahmini nakit toplamının, ilgili finansal varlığın tam olarak net bugünkü değerine indirgeyen orandır.

Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar dışında sınıflandırılan finansal varlıklar ile ilgili gelirler etkin faiz yöntemi kullanmak suretiyle hesaplanmaktadır.

Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar

Gerçeğe uygun değer farkı gelir tablosuna yansıtılan finansal varlıklar; alım-satım amacıyla elde tutulan finansal varlıklardır. Bir finansal varlık kısa vadede elden çıkarılması amacıyla edinildiği zaman söz konusu kategoride sınıflandırılır. Finansal riske karşı etkili bir koruma aracı olarak belirlenmemiş olan türev ürünleri teşkil eden bahse konu finansal varlıklar da gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar olarak sınıflandırılır.

Vadesine kadar elde tutulan finansal varlıklar

Şirket’in vadesine kadar elde tutma olanağı ve niyeti olduğu, sabit veya belirlenebilir bir ödeme planına sahip, sabit vadeli borçlanma araçları, vadesine kadar elde tutulacak yatırımlar olarak sınıflandırılır. Vadesine kadar elde tutulacak yatırımlar etkin faiz yöntemine göre itfa edilmiş maliyet bedelinden değer düşüklüğü tutarı düşülerek kayıtlara alınır ve ilgili gelirler etkin faiz yöntemi kullanılmak suretiyle hesaplanır.

Satılmaya hazır finansal varlıklar

Satılmaya hazır finansal varlıklar (a) vadesine kadar elde tutulacak finansal varlık olmayan veya (b) alım satım amaçlı finansal varlık olmayan finansal varlıklardan oluşmaktadır. Satılmaya hazır finansal varlıklar kayıtlara alındıktan sonra güvenilir bir şekilde ölçülebiliyor olması koşuluyla gerçeğe uygun değerleriyle değerlenmektedir. Gerçeğe uygun değeri güvenilir bir şekilde ölçülemeyen ve aktif bir piyasası olmayan menkul kıymetler maliyet değeriyle gösterilmektedir. Satılmaya hazır finansal varlıklara ilişkin kar veya zararlara ilgili dönemin gelir tablosunda yer verilmektedir. Bu tür varlıkların makul değerinde meydana gelen değişiklikler özkaynak hesapları içinde gösterilmektedir. Đlgili varlığın elden çıkarılması veya değer düşüklüğü olması durumunda özkaynak hesaplarındaki tutar kar / zarar olarak gelir tablosuna transfer edilir. Satılmaya hazır finansal varlık olarak sınıflandırılan özkaynak araçlarına yönelik yatırımlardan kaynaklanan ve gelir tablosunda muhasebeleştirilen değer düşüş karşılıkları, sonraki dönemlerde gelir tablosundan iptal edilemez.

Satılmaya hazır olarak sınıflandırılan özkaynak araçları haricinde, değer düşüklüğü zararı sonraki dönemde azalırsa ve azalış değer düşüklüğü zararının muhasebeleştirilmesi sonrasında meydana gelen bir olayla ilişkilendirilebiliyorsa, önceden muhasebeleştirilen değer düşüklüğü zararı gelir tablosunda iptal edilebilir.

(22)

33 2.8 Finansal Varlıklar (devamı)

Riski Hayat Poliçesi Sahiplerine Ait Finansal Varlıklar

Bu varlıklar satılmaya hazır ve vadeye kadar elde tutulacak finansal varlıklar olarak sınıflandırılmaktadır.

Satılmaya hazır sınıfında yer alan varlıklar rayiç değerle değerlenmekte; iskonto edilmiş değerden kaynaklanan değerleme farkı gelir tablosunda, rayiç değer ile iskonto edilmiş değer arasındaki farkın %5’i özsermaye altında, sigortalılara ait olan %95’i Sigortacılık Teknik Karşılıkları - Hayat Matematik Karşılığı hesabında muhasebeleştirilmektedir. Rayiç değeri bulunmayan varlıklar etkin faiz oranı kullanılarak iskonto edilmiş değerleriyle izlenmektedir.

Krediler ve alacaklar

Sabit ve belirlenebilir ödemeleri olan, piyasada işlem görmeyen ticari ve diğer alacaklar ve krediler bu kategoride sınıflandırılır. Krediler ve alacaklar etkin faiz yöntemi kullanılarak iskonto edilmiş maliyeti üzerinden değer düşüklüğü düşülerek gösterilir.

Đştirakler

Sermaye payı dikkate alınmaksızın sahip olunan oy hakkı veya yönetime katılma hakkının en az %20 oranında olduğu hisse senetlerinden oluşmaktadır. Bu kıymetlerin, kayıtlı değerleri ile güvenilir bir şekilde ölçülebiliyor olması koşuluyla rayiç değerleri arasındaki farklar özkaynak kalemlerine intikal ettirilmekte, piyasa rayici olan kıymetler aktifte piyasa rayiçleri ile, diğerleri ise kayıtlı değerleri ile gösterilmektedir.

2.9. Varlıklarda Değer Düşüklüğü

Finansal olmayan varlıklarda değer düşüklüğü

Şirket, her bilanço tarihinde maddi ve maddi olmayan varlıklarının, maliyet değerinden birikmiş amortismanlar ve itfa payları düşülerek bulunan defter değerine ilişkin değer kaybının olduğuna dair herhangi bir gösterge olup olmadığını değerlendirir. Eğer böyle bir gösterge mevcutsa, değer düşüklüğü tutarını belirleyebilmek için o varlığın geri kazanılabilir tutarı tahmin edilir. Varlığın tek başına geri kazanılabilir tutarının hesaplanmasının mümkün olmadığı durumlarda, o varlığın ait olduğu nakit üreten biriminin geri kazanılabilir tutarı hesaplanır.

Makul ve tutarlı bir dağılımın mümkün olduğu durumlarda, Şirket’in merkezi varlıkları nakit üreten bağımsız birimlere dağıtılır ya da makul ve tutarlı bir dağılımın mümkün olabileceği nakit üreten birimlerinin en küçük sınıfına tahsis edilir.

Geri kazanılabilir tutar, satış maliyetleri düşüldükten sonra elde edilen gerçeğe uygun değer veya kullanımdaki değerin büyük olanıdır. Kullanımdaki değer hesaplanırken, geleceğe ait tahmini nakit akımları, paranın zaman değeri ve varlığa özgü riskleri yansıtan vergi öncesi bir iskonto oranı kullanılarak bugünkü değerine indirilir.

Varlığın (veya nakit üreten birimin) geri kazanılabilir tutarının, defter değerinden daha az olması durumunda, varlığın (veya nakit üreten birimin) defter değeri, geri kazanılabilir tutarına indirilir. Bu durumda oluşan değer düşüklüğü kayıpları gelir tablosunda muhasebeleştirilir, ancak, ilgili varlığın yeniden değerlenmiş olması durumunda, değer düşüklüğü kaybı yeniden değerleme fonundan indirilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Şirket’in 31 Aralık 2009 ve 2008 tarihleri itibariyle kısa ve uzun vadeli diğer finansal yükümlülükleri bulunmamaktadır... Karşılık tutarları, Şirket’in ürettiği

(6) Diğer (Nakit akış riskinden korunma kazançları/kayıpları, Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımların diğer kapsamlı gelirinden kâr/zararda sınıflandırılacak

Finansal varlıklar, nakit ve nakit benzerleri, ticari alacaklar, finansal yatırımlar, diğer alacaklar, türev finansal varlıklar ve ilişkili taraflardan

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar dışındaki finansal varlık veya finansal varlık grupları, her bilanço tarihinde değer

Aşağıdaki tabloda Şirket’in yükümlülükleri iskonto edilmeden ve ödemesi gereken en erken tarihler esas alınarak hazırlanmıştır. Söz konusu yükümlülükler üzerinden

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar dışındaki finansal varlık veya finansal varlık grupları, her bilanço tarihinde değer

Finansal varlıklar, nakit ve nakit benzerleri, ticari alacaklar, finansal yatırımlar, diğer alacaklar, türev finansal varlıklar ve ilişkili taraflardan

Finansal varlıklar, nakit ve nakit benzerleri, ticari alacaklar, finansal yatırımlar, diğer alacaklar, türev finansal varlıklar ve ilişkili taraflardan alacaklardan