-11-
ÖLÜM SONRASI HAYAT
• İnsan hayatının ölümle sona ermediği düşüncesi, teistik dinlerdeki temel kabullerden birisidir. İslam dininde ahiret inancı, temel iman esaslarından biri olup, çoğu kez Tanrı ile iman bile beraber zikredilecek kadar önem taşır.
• Ölüm sonrası hayatın mahiyeti konusunda Müslüman düşünürler arasında bazı görüş ayrılıkları mevcuttur.
• Bu konudaki görüş ayrılıklarını sağlıklı bir şekilde değerlendirmek için kişisel kimlik hakkındaki görüşlerden haberdar olmak gerekir.
Kişisel Kimlik Meselesi
• Ölüm sonrası hayatın mahiyetine yönelik söylemlerde bulunmak için insanın ne ile insan olduğu, insanın kişisel kimliğini/benliğini sağlayan temel ölçütün ne olduğu gibi soruları cevaplamak gerekir.
• Kişisel kimlik konusunda üç kriter ön plana çıkmaktadır:
• Beden Kriteri: Buna göre, insan bedeni-fiziki özellikleri ile insandır.
• Hafıza Kriteri: Bu yaklaşıma göre, kişinin ayniyetini koruyabilmesi için bellek-hafıza sürekliliğine sahip olması gerekir.
• Nefs Kriteri: İnsanın kişisel kimliğinin temeli nefstir.
• Teist gelenekte ölüm sonrası hayatın nasıl gerçekleşeceğine dair üç temel görüş mevcuttur:
• Bunlardan ilki, Nefsin ölümsüzlüğü ya da Bedensiz Hayat olarak adlandırılır. Batı felsefesinde Platon, Descartes, Kant ve Swinburne gibi filozofların kabul ettiği bu anlayışı İslam geleneğinde İbn Sina savunmuştur. Düalist anlayışı benimseyen İbn Sina’ya göre insan bedeni değil nefsi ile insandır. Beden sadece nefsin yönettiği bir araçtır ve ölümle beraber yok olacaktır. Nefs ise varlığını sürdürecektir.
• Kelamcıların çoğunun kabul ettiği ikinci bir görüş Bedenlerin Diriltilmesi ya da Cismani Haşr olarak adlandırılır. Bu görüşe göre ölümden sonra bu dünyadaki bedenlerin aynısı ahiret hayatında yeniden diriltilecektir.
Buna göre insan bedeni ile insandır ve nefsin bedenden ayrı varlığı söz konusu olmadığı için kendi başına varlığını sürdürmesi mümkün değildir.
• Üçüncü bir görüş ise Nefsin Yeniden Bedenle Birleşeceği görüşü olarak adlandırılmaktadır. Bu görüşün en önemli savunucusu Gazalî’dir. Ona göre, nefsin varlığını kabul etmeden ölümden sonraki hayatı açıklamak mümkün değildir. Ölüm ile beden yok olmakta, fakat nefs varlığını sürdürmektedir. Ölümden sonraki hayatta Tanrı ölümsüz nefsleri herhangi bir beden ile yeniden birleştirecektir.