KPSS
Pegem
Pegem Pegem Pegem
Pegem Pegem
Pegem Pegem Pegem Pegem
Pegem Pegem Pegem
Pegem
Pegem
Editör: Savaş DOĞAN
Editör: Savaş DOĞAN KPSS Türkçe ISBN 978-605-364-071-4
Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.
© Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti’ye aittir.
Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.
Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır.
Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz.
12. Baskı
Proje-Yayın Yönetmeni: Arzu Doğan Dizgi-Grafik Tasarım: Selda Kılıç Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Tuna Matbaacılık A.Ş.
(Ankara-0312-278 34 84)
YAYINEVİ DAĞITIM
adakale sokak 4/1 yenişehir-ankara tel: +90 312 4306750-51 (pbx) belgeç: +90 312 4354460 gsm: 0506 3451936 - 0541 9104545 - 0533
2055230 e-ileti: pegem@pegem.net
sağlık sokak 17/a yenişehir-ankara tel: +90 312 4345424 belgeç: +90 312 4313738 gsm: 0506 3451937 - 0541 4345424 - 0533 2055231 e-ileti: siparis@pegem.net
YAZIŞMA
internet:
P.K.175 06442 yenişehir-ankara
Değerli Adaylar;
Bu kitap Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Genel Yetenek Testinde
önemli bir yer tutan “Türkçe” kapsamındaki 30 soruyu etkili bir şekilde çözebilmeniz amacıyla hazırlanmıştır.
Kitap, sorulmuş ve sorulması olası soruların titizlikle incelenmesiyle meydana getirilmiş olup;
■ Sözcükte Anlam,
■ Cümlede Anlam,
■ Paragrafta Anlam,
■ Ses Bilgisi,
■ Yapı Bilgisi,
■ Sözcük Türleri,
■ Cümle Bilgisi,
■ Yazım Kuralları,
■ Noktalama İşaretleri ve
■ Anlatım Bozuklukları bölümlerinden oluşmaktadır.
Kitapta; bölümlerin sınav formatına uygun ve soru çözümünü kolaylaştıracak bir şekilde ele alınma- sına ve bilgilerin açık ve anlaşılır bir dille ifade edilmesine, bilginin resim, şekil, şemalarla somut-
laştırılmasına, kavram haritaları, tablolar, grafik ve etkinliklerle akılda kalıcı biçimde sunulması-na özen gösterilmiştir.
Her ünitenin sonunda,
■ bulmaca,
■ çözümlü testler,
■ cevaplı testler ve
■ çıkmış sorulara;
kitabın sonunda ise, Türkçe’nin tamamını kapsayan 3 deneme sınavına yer verilmiştir.
Bu kitabın hazırlanmasında yardım, destek ve katkılarını esirgemeyen meslektaşlarıma,
PEGEM AKADEMİ yayınevi ve dershanesi çalışanlarına ve öğrencilerime teşekkürü bir borç bilirim.
Bu kitap, uzun bir birikimin ve yoğun bir emeğin ürünüdür. Kitapla ilgili görüş ve önerileriniz bu ürünün niteliğini daha da arttıracaktır. Değerli görüş ve önerilerinizi lütfen bizimle
pegem@pegem.net aracılığıyla paylaşınız.Kitabın çalışmalarınızda yararlı olması dileğiyle, KPSS’de ve meslek hayatınızda başarılar.
Savaş Doğan
SUNU
v K P S S
İÇİNDEKİLER
1. BÖLÜM Sözcükte Anlam
Sözcüğün Anlam Özellikleri ...3
Gerçek Anlam ...4
Mecaz Anlam ...6
Terim (Terimsel) Anlam ...7
Mecaza Dayalı Söz Sanatları ...8
Benzetme (Teşbih) ...8
Kişileştirme (Teşhis) ...9
Eğretileme (İstiare) ...10
Kinaye (Değinmece) ... 11
Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması) ...12
Dokundurma (Tariz) ...13
Mübalağa (Abartma) ...13
Dolaylama ...14
Güzel Adlandırma ...15
Sözcükler Arasındaki Anlam İlişkileri ...15
Eş ya da Yakın Anlamlı Sözcükler ...15
Karşıt (Zıt) Anlamlı Sözcükler ...16
Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler ...17
Somut ve Soyut Anlamlı Sözcükler ...18
Nitel-Nicel Anlamlı Sözcükler ...18
Genel-Özel İlişkili Sözcükler ...19
Yansıma Sözcükler ...20
Kalıplaşmış Söz Öbekleri ...20
İkilemeler ...20
Pekiştirmeler ...21
Deyimler ...22
Atasözleri ...24
Kalıplaşmamış Söz Öbekleri ...26
Bulmaca...29
Çözümlü Test ...30
Cevaplı Test ...35
Çıkmış Sorular ...38
2. BÖLÜM Cümlede Anlam
Cümlenin Yorumu ... 47Cümlenin İletisi ... 47
K P S S vi
Cümlede Vurgu ... 48
Eş Ya Da Yakın Anlamlı Cümleler ... 48
Anlamca Çelişen Cümleler ... 49
Cümle Analizi ... 50
Anlamlarına Göre Cümleler ... 51
Olumlu Cümleler ... 51
Olumsuz Cümleler ... 52
Soru Cümleleri ... 53
Ünlem Cümleleri ... 53
Emir Cümleleri ... 53
İçerdiği Duygu, Düşünce ve Duruma Göre Cümleler ... 54
Çıkarım ... 54
Kanıksama ... 54
Saptama ... 55
Beğenme - Takdir ... 55
Yakınma - Sitem ... 56
Pişmanlık ... 57
Ön Yargı ... 58
Tahmin - Olasılık ... 58
Varsayım ... 59
Şaşırma ... 59
Kuşku ... 60
Uyarı ... 60
Öneri ... 61
Anlatım Özelliklerine Göre Cümleler ... 61
Öznel ve Nesnel Anlatım ... 61
Neden Cümleleri ... 63
Amaç Cümleleri ... 63
Koşul (Şart) Cümleleri ... 64
Tanım Cümleleri ... 65
Karşılaştırma Cümleleri ... 65
İçerik ve Üslup (Biçem) Bildiren Cümleler ... 66
Doğrudan Anlatım Cümleleri ... 66
Dolaylı Anlatım Cümleleri ... 67
Cümlenin Yapısı ... 68
Cümle Tamamlama ... 68
Cümle Oluşturma ... 69
Bulmaca... 70
Çözümlü Test ... 71
Cevaplı Test ... 76
Çıkmış Sorular ... 79
vii K P S S
3. BÖLÜM Paragrafta Anlam
Paragraf Sorularının Genel Özellikleri ve Çözümünde Dikkat Edilecek
Hususlar ... 89
Paragrafın Yapısı ... 89
Paragrafın Bölümleri ... 89
Paragrafın Yapısıyla İlgili Soru Tipleri ... 91
Paragrafın İçeriği ... 95
Konu ... 95
Ana Düşünce ... 95
Yardımcı Düşünceler ... 96
Paragrafta Anlatım Özellikleri ... 97
Anlatım Biçimleri ... 97
Açıklayıcı Anlatım ... 97
Tartışmacı Anlatım ... 97
Betimleyici Anlatım ... 97
Öyküleyici Anlatım (Öyküleme) ... 98
Düşünceyi Geliştirme Yolları ... 99
Tanımlama ... 100
Karşılaştırma ... 100
Örnekleme ... 100
Tanık Gösterme (Alıntılama) ... 100
Sayısal Verilerden Yararlanma ... 101
Duyulardan Yararlanma ... 101
Kişileştirme ... 101
Benzetme ... 101
Anlatım Nitelikleri ... 106
Özgünlük ... 106
Özlülük (Yoğunluk) ... 106
Yalınlık (Sadelik) ... 106
Akıcılık ... 107
Sürükleyicilik ... 107
Açıklık ... 107
Duruluk ... 107
Tutarlılık ... 107
Bulmaca... 108
Çözümlü Test ... 109
Cevaplı Test ... 115
Çıkmış Sorular ... 119
K P S S viii
4. BÖLÜM Ses Bilgisi
Ses Olayları ... 139
Sert Sessizlerin Yumuşaması ... 139
Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşme) ... 140
Ses Düşmesi ... 140
Ses Türemesi ... 142
Ulama ... 143
Dudak Ünsüzlerinin Benzeşmesi ... 144
Ses Daralması (Ünlü Daralması) ... 144
Bulmaca... 145
Çözümlü Test ... 146
Cevaplı Test ... 149
Çıkmış Soru ... 151
5. BÖLÜM Yapı Bilgisi
Kökler ...155Ekler ...156
Yapım Ekleri ...156
Çekim Ekleri ...158
Yapılarına Göre Sözcükler ...159
Bulmaca ...161
Çözümlü Test ...162
Cevaplı Test ...166
Çıkmış Soru ...169
6. BÖLÜM Sözcük Türleri
İsim (Ad) ...173İsmin Hâlleri ...173
İsim Tamlamaları ...174
Zamir (Adıl) ...176
Sıfat (Ön Ad)...176
Zarf (Belirteç) ...177
Edat (İlgeç) ...178
Bağlaç...178
Ünlem ...179
Fiiler (Eylemler) ...179
ix K P S S
Çekimli Fiiller ...179
Fiillerde Olumsuzluk ...183
Fiillerde Anlam (Zaman) Kayması ...183
Fiillerde Çatı ...184
Bulmaca...189
Çözümlü Test ...190
Cevaplı Test ...193
Çıkmış Sorular ...195
7. BÖLÜM Cümle Bilgisi
Cümle Türleri ... 203Yüklemlerine Göre Cümleler ... 203
Öğe Dizilişine Göre Cümleler ... 203
Yapılarına Göre Cümleler ... 206
Cümlenin Öğeleri ... 207
Yüklem ... 207
Özne ... 207
Nesne ... 208
Dolaylı Tümleç ... 208
Zarf Tümleci ... 209
Edat Tümleci ... 209
Bulmaca... 210
Çözümlü Test ...211
Cevaplı Test ... 214
Çıkmış Sorular ... 215
8. BÖLÜM Yazım Kuralları
Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler ...219Kısaltmaların Yazımı ...225
Sayıların Yazılımı ...227
Deyimlerin ve İkilemelerin Yazılımı ...228
Birleşik Kelimelerin Yazılışı ...229
Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler ...229
Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler ...231
Bağlaç Olan “Ne... Ne”nin Yazımı...237
Soru Eki “Mı, Mi, Mu, Mü”nün Yazımı ...237
Hece Yapısı ve Satır Sonunda Kelimelerin Bölünmesi ...238
Mastar Eklerinin Yazımı Yazılışı ...239
“İken” Sözcüğünün Yazımı ...239
“İle”nin Ek Olarak Yazımı Yazılışı ...239
K P S S x
Ek Fiil Olan “İdi, İmiş, İse”nin Yazımı ...239
Pekiştirmeli Sıfatların Yazılışı ...240
Yabancı Özel Adların Yazımı ...240
Ses Olaylarıyla İlgili Yazım Kuralları ...240
Bulmaca...243
Çözümlü Test ...244
Cevaplı Test ...249
Çıkmış Sorular ...251
9. BÖLÜM Noktalama İşaretleri
Nokta ( . ) ...255Virgül ( , ) ...256
Noktalı Virgül ( ; ) ...258
İki Nokta ( : ) ...259
Üç Nokta ( ... ) ...260
Soru İşareti ( ? ) ...261
Ünlem İşareti ( ! ) ...262
Kısa Çizgi ( - ) ...263
Uzun Çizgi (–) ...264
Tırnak İşareti ( “ ” ) ...265
Parantez ( ) ...266
Kesme İşareti ( ’ ) ...267
Bulmaca ...271
Çözümlü Test ...272
Cevaplı Test ...277
Çıkmış Sorular ...279
10. BÖLÜM Anlatım Bozuklukları
Anlama Dayalı Anlatım Bozuklukları ...285Gereksiz Sözcük Kullanımı ...285
Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanımı ...286
Yanlış Sözcük Kullanımı ...286
Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanımı ...287
Deyim-Atasözü Yanlışları ...288
Anlam Belirsizliği ...288
Yapıya Dayalı Anlatım Bozuklukları ... 289
Özne-Yüklem Uyuşmazlığı ... 289
Özne Eksikliği ... 290
Yüklem Eksikliği ... 291
xi K P S S
Çatı Uyuşmazlığı ... 291
Nesne Eksikliği ... 292
Dolaylı Tümleç Eksikliği ... 292
Edat Tümleci Eksikliği ... 294
Tamlama Yanlışları ... 294
Eklerle İlgili Yanlışlar ... 295
Sözcüklerin Yanlış Eyleme Bağlanması ... 296
Bulmaca... 297
Çözümlü Test ... 298
Cevaplı Test ... 303
Çıkmış Sorular ... 305
Deneme - 1 ... 310
Deneme - 2 ... 316
Deneme - 3 ... 321
Bulmaca Çözümleri ...326
1 K P S S
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011
6 2 3 3 5 4 2 5 2 3
G EÇMİŞ Y ILLARDA Ç IKMIŞ S ORULAR A NALİZ T ABLOSU
"Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır."
LUDWİG WİTTGENSTEİN
S ÖZCÜKTE A NLAM
SÖZCÜĞÜN ANLAM ÖZELLİKLERİ MECAZA DAYALI SÖZ SANATLARI
SÖZCÜKLER ARASINDAKİ ANLAM İLİŞKİLERİ KALIPLAŞMIŞ SÖZ ÖBEKLERİ
KALIPLAŞMAMIŞ SÖZ ÖBEKLERİ
DEDE KORKUT HİKÂYELERİ
Dede Korkut Hikâyeleri (Hakaniye Türkçesi: Kitab-ı Dedem Korkut Alâ Lisan-ı Tâife-i Oğuz- han), Oğuz Türklerinin en bilinen epik destanlarındandır.
Bu türün ilk örnekleri 15. ve 16. yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Dede Korkut kitabındaki hikâyeler tarih boyunca dilden dile, anlatıcıdan anlatıcıya aktarılan bir sözlü gelenek ürünüdür. Bu sü- reç içerisinde değişikliklere uğrayan hikâyeler 16. yüzyılda yazıya geçirilmişlerdir.Eserde na- zım ve nesir bir arada verilmiştir.
Dede Korkut biyografisi
Dede Korkut destanların ilk anlatıcısıdır. Dede Korkut, hikâyelerinde veli bir kişi olarak ortaya çıkar. Oğuzlar önemli meseleleri ona danışırlar. Keramet sahibi olduğuna inanılır. Gelecekten haberler verdiği söylenir. Ozan ve kamdır. Oğuzname’de, Dede Korkut’un 295 yıl yaşadığı ve İslam dini peygamberi Hz. Muhammed’e elçi olarak gönderildiği anlatılmaktadır. Oğuz Han’a vezirlik yapmış olduğu da bilinir. Kopuz çalıp, hikmetli sözler söyler. Kopuzuna da kendine duyulduğu gibi saygı duyulur. Bazı rivayetlerde ise İshak Peygamberin soyundan olduğu söy- lenir. 9 ila 11. yüzyıllarda Türkistan’ın Aral Gölü bölgesinde Sir-Derya nehrinin Aral Gölüne döküldüğü yerde doğduğu, Ürgeç Dede adında bir oğlu olduğu ve bu bölgelerde hüküm süren Türk hakanlarına danışmanlık yaptığı destanlarından anlaşılmaktadır. 570-632 yılları arasın- da (Hz.Muhammed zamanında) yaşadığı da rivayet edilir. Kıpçakların ve Hristiyanlar’ın Oğuz Türkleriyle yaptığı mücadeleler Dede Korkut Hikayeleri’nin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Dede Korkut hikâyelerinden hep olay bittikten sonra çıkar bir destan söyler ve dua eder.
Dede Korkut destanlarında yer alan eski Türk gelenekleri
Hikayelerin hepsinin bir toyla (eğlenceyle) başlaması eski bir Türk geleneğinin göstergesidir.
Çocuklara ad verilirken yaptıkları işin gözetilmesi de eski bir Türk geleneği olarak kabul edil- melidir. Örneğin Boğaç Han, ismini boğayı öldürmesiyle almıştır. Toy etme ( Toplantı yapıp karar verme) : Oğuzlar mühim konularda karar vermek için toplantı yaparlardı; «Kudretli Oğuz beylerini hep çağırdılar evlerine getirdiler. Ağır misafirlik eylediler.»
3 K P S S
1. BÖLÜM
SÖZCÜKTE ANLAM
SÖZCÜĞÜN ANLAM ÖZELLİKLERİ
Anlamı olan ya da anlamı olmadığı halde cümle kuruluşunda görev üstlenen ses birliklerine “sözcük” denir.
Dilimizde bazı sözcükler tek bir kavramı karşılarken bazıları ise birden çok anlam karşılar.
Tek anlamlı sözcükler: Sadece bir kavramı karşılayan sözcüklerdir. Örneğin, “kal- dırım, testere, tencere” sözcüklerinin tek anlamı vardır:
kaldırım: Yollarda taşlarla yapılan döşeme:
“Araba bozuk kaldırımların üstünde sallanıyor, devrilecek gibi oluyordu.”
testere: Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç:
“Ağaç testeresiyle koca kütükleri doğradı tek başına.”
tencere: İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap:
“Bir çocuğa tencere getirmesini tembihliyordu.”
(TDK, 2005) Yukarıdaki sözcüklerin başka anlamlara gelebilecek kullanımı yoktur.
Çok anlamlı sözcükler: Kullanıldığı yere ve duruma göre birden çok anlam ka- zanabilen sözcüklerdir. Örneğin, “düşmek” sözcüğü kullanıldığı yere göre birçok anlam kazanabilir:
düşmek:
1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek:
“Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor.”
2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek:
“Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım.”
3. Yere devrilmek, yere serilmek:
“Çocuk koşarken yere düştü.”
4. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
5. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
6. Yağmak:
“Dağlara kar düştü.”
7. Vurmak, değmek, rastlamak:
“İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyordu.”
K P S S 4
8. Vakti gelmeden ölü doğmak.
9. Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak:
“Kitabın yeni baskısında buradan bir kelime düşmüş.”
10. Eksilmek:
“Gündelikleri yarı yarıya düşmüştü.”
(TDK, 2005) Görüldüğü gibi, “düşmek” sözcüğü kullanıldığı yere göre çok farklı anlamlar kazan- mıştır. Sözcüğün yukarıda belirtilenler dışında da kazandığı birçok anlam vardır.
Dilimizde sözcüklerin kullanıldıkları cümleye göre kazandıkları farklı anlamlara
“yan anlam” ya da “mecaz anlam” kullanımı denir.
Dilimizdeki sözcüklerin çoğunluğu çok anlamlıdır, yani gerçek anlamlarının dışında kullanılmaya uygundur. İhtiyaçlar arttıkça ya yeni sözcükler üretilmiş ya da var olan sözcüklere yeni anlamlar yüklenmiştir.
Gerçek Anlam
Temel Anlam
Bir sözcüğün, akla gelen ilk anlamına temel anlam denir. Bir sözcük tek başına kullanıldığında o sözcüğün temel anlamı akla gelir.
ağız: Sindirim sisteminin başlangıcı olan, üst ve alt çene arasındaki boşluk.
“Ağzındaki lokmayı bir türlü yutamıyordu.”
boyun: Gövdenin başla omuz arasında kalan kısmı.
“Sabaha kadar boynum ağrıdı.”
durmak: Hareketsiz kalmak, kımıldamamak.
“Babası odanın ortasında durup biraz düşündü.”
Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi temel anlamda kullanılmıştır?
A) Çevresindekilerin sevgisini kazanan mükemmel bir insandı babam.
B) Onu, herkese örnek olan tavırları ile tanıdık.
C) Güneş doğmadan bir saat kadar önce yola çıktık.
D) Bu sevimli çocuğa hemen kanım kaynadı.
E) Dalları çıplak ağaçların arasında bir süre oturduk.
B seçeneğinde “tavır” sözcüğü “davranış, vaziyet, hâl” anlamlarında olmak üzere temel anlamıyla kullanılmıştır. Diğer seçeneklerdeki sözcükler mecaz ve yan anlamda kullanıl- mıştır.
Cevap B
5 K P S S
“Kaçmak” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde temel anlamda kullanıl- mıştır?
A) Bu mavi sanki biraz yeşile kaçıyor.
B) Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın.
C) Bir aydır alacaklılardan kaçıyor dükkân sahibi.
D) Bütün gün havuzdan çıkmayınca kulağına su kaçmış.
E) Odanın halısı biraz sağa kaçmış.
“Kaçmak” sözcüğünün temel anlamı “hızla koşup bir yere saklanmak”tır. Bu anlam da B seçeneğinde kullanılmıştır.
Cevap B
Yan Anlam
Bir sözcüğün temel anlamının dışında, ancak temel anlamıyla ilişkili olarak kazan- dığı diğer anlamlardır.
“Baş” sözcüğünün temel anlamı: İnsan ve hayvan bedenlerinin en yukarı kısmı;
beyin, göz, kulak, ağız, burun gibi organlarının toplandığı en mühim kısmı:
Dilberin başında siyah saç olur.
“Baş” sözcüğünün, gerçek anlamıyla bağlantılı olarak kazandığı yeni anlamları yani yan anlamları ise aşağıda verilmiştir:
Bir şeyin en yukarısı, en yüksek noktası:
Çıkam dağlar başına, vatana doğru bakam.
Bir şeyin başladığı, çıkıp yayıldığı yer, kaynak:
Bu sonbahar başında bir gün onunla Beykoz çayırına gittik.
Bir şeyin yanı, yakını, çevresi:
Fakat nedendir Ya Rab bu susuzluğumuz/Suyu gürül gürül akan çeşme başında.
Yukarıya, üste gelen yön:
Yatağın başına oturmuş ağlıyordu.
Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kul- lanılmıştır?
A) Acıyla zevki kullanmayı öğrenirsek başarılı oluruz.
B) Araştırmacılar tarafından incelenen hayvanlar serbest bırakıldı.
C) Alabildiğince yeşilliğin uzandığı güzel bir köydü ilk burası.
D) Aynı zamanda güzel kumaştan bir boyun atkısı vardı.
E) Bilgi edinme yollarını öğrenmeyen insan genellikle hazır bilgiyi tercih eder.
C seçeneğindeki “uzanmak” sözcüğünün temel anlamı “boylu boyunca yatmak” tır. Verilen cümlede ise “bir alana yayılmak” anlamında, yani yan anlamda kullanılmıştır.
Cevap C
K P S S 6
KPSS’de “temel anlam” ve “yan anlam” ayrımı sorulmamaktadır. KPSS’de
“gerçek anlam” ve “mecaz anlam” ayrımı sorulmaktadır. Böyle bir soruyla karşılaşıldığında, seçenekler arasında yan anlamda kullanılmış bir sözcük de verilebileceği için dikkatli olunmalıdır. Yan anlam, temel anlamla bir şekil- de ilişkilidir; oysa mecaz anlam tamamen düşsel, gerçek dışı bir anlamdır.
Mecaz Anlam
Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen sıyrılarak kazandığı yeni anlama me- caz anlam denir.
Sıcak sözcüğünün aşağıdaki gerçek ve mecaz anlamdaki kullanımlarını karşılaş- tırınız:
Sıcak sobanın yanında uzun uzun sohbet ettiler.
(Gerçek anlam: Yakmayacak derecede ısı veren, üşümeyi önleyecek kadar ısıtan) Müdür, öğrencilerini çok sıcak karşıladı.
(Mecaz anlam: Dostça olan, sevgiyle dolu olan, şefkatli)
Örnekte görüldüğü gibi mecaz anlamlı kullanımlarda, sözcük farklı bir anlama geç- miştir.
Aşağıdaki altı çizili sözcükler mecaz anlamda kullanılmıştır:
Feryadı bırak, kendine gel çünkü zaman dar.
“Dar” sözcüğü, “yetersiz, az” anlamında kullanılmış.
Gülen gözlerinin manası derin
“Derin” sözcüğü, “anlaşılması, kavranılması zor” anlamında kullanılmış.
Bu sözlerinle hepimizi çok kırdın.
“Kırmak” sözcüğü “gücendirmek, üzmek, incitmek” anlamında kullanılmıştır.
Aldanma cahilin kuru sözüne.
“Kuru” sözcüğü “soğuk, sevimsiz, hissiz” anlamında kullanılmıştır.
Mecaz anlam; sadece sözcükte değil, bir söz öbeğinde (yani bir sözcük grubunda), bir deyimde, argoda ya da atasözünde de görülebilir:
Ona gerçekleri anlata anlata dilimde tüy bitti.
Çocukların o halini görünce içim cız ediyor.
Bu işi de alamazsak topu dikeriz.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
Kaymağı seven mandayı yanında taşır.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Körler memleketinde şaşılar padişah olur.
Acemi katır, kapı önünde yük indirir.
Ağaca balta vurmuşlar, sapı bedenimden demiş.
7 K P S S
Temel, yan ve mecaz anlam ilişkisini daha iyi anlayabilmek için aşağıdaki tabloyu inceleyiniz:
Sözcük
Gerçek Anlam Mecaz Anlam
Temel Anlam Yan Anlam 1. Çene
kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlar- dan her biri
2. Çark, testere, tarak, vb. çentikli şeylerdeki çıkıntılardan her biri 3. Sarımsak dilimi,
karanfil vb.nde dişe benzetilen tane 4. Bazı dantel ve
işlemelerin kenarla- rındaki yuvarlak sivri bölüm
5. Güçlü olduğunu belli etmek, tehdit etmek
(diş göstermek) 6. Kötülük yapmak
için fırsat beklemek (diş bilemek) 7. Zorla veya inatla
istediğini yaptırmak (diş geçirmek)
“Diş” sözcüğünün anlamları (TDK, 2005)
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) Gelecek hafta bugün yine buluşalım, dedi.
B) Az sonra beyaz at üstünde gelin göründü.
C) Çocuğu uyutmak için odaya götürdü.
D) Bu boş sözleri dinlemekten bıkmıştı.
E) Akrabalarını görmek, onlarla konuşmak istiyordu.
A, B, C ve E seçeneklerindeki altı çizili sözcükler mecaz anlamda kullanılmamıştır. D’de
“boş” sözcüğü mecaz anlamıyla kullanılmıştır. “Boş” sözcüğünün gerçek anlamı “içinde bir şey olmayan”dır. Bu sözcük, D seçeneğindeki cümlede, gerçek anlamının dışında “değer- siz, bir işe yaramayan” anlamında kullanıldığı için mecaz anlamdadır.
Cevap D
Terim (Terimsel) Anlam
Bir bilim, sanat, spor ve meslek dalıyla ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir.
Matematik terimleri:
açı, üçgen, dikdörtgen, üslü sayılar...
Edebiyat terimleri:
roman, öykü, anı, kafiye, aruz...
Dil bilgisi terimleri:
isim, kök, gövde, fiil, zamir...
Spor terimleri:
pota, minder, skor, penaltı...
Hukuk terimleri:
dava, mahkeme, yargıç, sanık...
K P S S 8
Öğretmenimiz bu hafta açıları anlattı.
(matematik terimi)
Güreşçilerimiz minderde başarılı olamadılar.
(spor terimi)
Sanatçı tiz sesiyle izleyenleri büyüledi
(müzik terimi)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim kullanılmıştır?
A) Adam iki dakika nefes aldırmıyordu bize.
B) Arkadaşıma laf yok, o mert mi mert biridir.
C) Başarılı olmak için yardımlaşmak şarttır.
D) Düşünceleriyle herkese örnek oluyordu.
E) Her şiirin cümle yapısı ve hece ölçüsü farklıdır.
E seçeneğindeki “hece ölçüsü” ifadesi şiirle, daha da genellenirse, edebiyatla ilgili bir ifade olduğu için terim anlamlıdır.
Cevap E
Bazı sözcüklerin terim anlamlı olup olmadığı sözcüğün kullanıldığı cümleye göre değişir:
İzlediğimiz oyunun birinci perdesi daha güzeldi.
(terim) Odanın perdesini yıkatmak istiyor.
(terim anlamlı değil)
MECAZA DAYALI SÖZ SANATLARI
1. Benzetme (Teşbih)
Bir nesnenin, varlığın niteliğini daha etkili biçimde anlatmak için daha belirgin niteli- ği olan bir varlıktan yararlanma yöntemine “benzetme” denir. Tam bir benzetmede dört öge bulunur. Fakat bütün öğelerin kullanılması şart değildir.
“Zeytin gibi siyah göz” örneğinde şu ögeler vardır:
Benzeyen: Asıl anlatılmak istenen, yani benzetmeye konu olan varlık: göz Benzetilen: Benzeyenin kendisine benzetildiği varlık: zeytin
Benzetme Yönü: Benzeyenin benzetilene hangi yönden benzediği: siyah Benzetme Edatı: Cümleye benzetme anlamı katan sözcük: gibi
Selvi gibi uzun boy
benzetilen benzetme benzetme benzeyen edatı yönü
Kar gibi beyaz çamaşırlar
benzetilen benzetme benzetme benzeyen edatı yönü
Tilki gibi kurnaz çocuk
benzetilen benzetme benzetme benzeyen edatı yönü
9 K P S S
(I) Edebiyat sevgisi olmayınca, kişi ister politikacı, ister bilgin, ister mühendis, ister hekim olsun gerçek bir aydın sayılmaz. (II) Doğru dürüst düşünemez.
(III) İyiyi kötüyü birbirinden ayıramaz. (IV) Batı’nın önemli politika adamlarını incelerseniz hepsinin sanata, edebiyata yakınlıklarını, o konularda yazdıkları yazıların, yaptıkları konuşmaların değerli birer çalışma olduğunu görürsünüz.
(V) General de Gaulle’ün anıları bir edebiyat anıtıdır; Mitterant’ın konuşmala- rı, kitapları da…
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetme yapılmış- tır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
V. cümlede “Gaulle’ün anıları bir edebiyat anıtıdır” ifadesinde “anılar”, “edebiyat anıtı”na benzetilmiştir.
Cevap E
2. Kişileştirme (Teşhis)
İnsana ait özelliklerin insan dışındaki varlıklara yüklenmesidir.
Bülbül, ağaran vakte kadar ağlarmış.
Bu cümlede “bülbül” kişileştirilmiştir, insana ait bir özellik (ağlama) insan dışındaki bir varlığa yüklenmiştir.
Poyrazla söyleşir yaprakların sesi.
insana ait kişileştirilen özellik varlık
O kuşun ömrü bir güzel gecede
kişileştirilen varlık
Bir güzel beste söylemekle geçer.
insana ait özellik
Rıhtımda uyuyan gemi, hatırladın mı?
insana ait kişileştirilen insana ait
özellik varlık özellik
(I) Yaşar Kemal’i bence diğer tüm yazarlardan ayıran özelliği okur ile kendisini ayrı varlıklar olarak görmemesidir. (II) Anlattığı öykünün yüceliğinden neredey- se okur kadar o da etkilenir. (III) Bazen başladığı cümlede heyecanın giderek arttığını hissederiz. (IV) Çılgınca renklere bürünmüş toprak ve coşkulu deniz, yarpuzlar, hatmiler, baş döndürücü bir etki yaratır. (V) Ama bu baş döndürücü etki sadece okurda değil, yazının kendi içinde de varlığını sürdürür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kişileştirme yapıl- mıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
IV cümledeki “coşkulu deniz” ifadesinde insanın özelliği denize aktarılarak kişileştirme yapılmıştır.
Cevap D