• Sonuç bulunamadı

RĐZE-PAZAR DA BĐR STABĐLĐTE ANALĐZĐ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "RĐZE-PAZAR DA BĐR STABĐLĐTE ANALĐZĐ"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Zemin Mekaniği ve Temel Mühendisliği Onbirinci Ulusal Kongresi 7-8 Eylül 2006, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon

RĐZE-PAZAR’DA BĐR STABĐLĐTE ANALĐZĐ A STABILITY ANALYSIS IN RĐZE-PAZAR

G.DEMĐR1,M. AYTEKĐN2, T.ÇAKIR3, S. B. ĐKĐZLER4

ABSTRACT

As world population increase, necessity to find new settlement areas also increase. In developed countries, necessary engineering studies are made during determination of new settlement areas. However there are important problems in underdeveloped or devoloping countries in meeting the increasing demand. Thus, engineering studies of an important part of settlement areas can not be made. As life and property costs due to natural disasters occuring all over the world had reached to great extent, people began to investigate whether their settlement areas are safe or not. History of landslides and slope stabilities go over to the age of earth’s crust. Widespread occurance of these movements in our country, especially in Eastern Black Sea Region and consequent life and property losses bring the necessity of detailed investigation of the subject and exposing suggestions for solution. In this study, stability of a region decided to open to settlement was investigated and necessary measures were put forward. With this purpose, stability calculations of a region approximately 10.000 m2 in Ocak village of Rize-Pazar was made by using engineering properties of materials according to Bishop and Janbu methods with the aid of a computer programme.

ÖZET

Dünya nüfusunun sürekli artması yeni yerleşim yerlerine olan ihtiyacı da beraberinde getirmiştir. Gelişmiş ülkelerde yeni yerleşim alanları belirlenirken, bu alanlarla ilgili gerekli mühendislik çalışmaları yapılmaktadır. Ancak, geri kalmış ya da gelişmekte olan ülkelerin büyük bir kısmında artan taleplerin karşılanmasında önemli sorunlar yaşanmaktadır. Bu yüzden, yerleşim alanlarının önemli bir kısmının mühendislik çalışmaları yapılamamaktadır. Dünya genelinde meydana gelen doğal afetler sonucunda yaşanan can ve mal kayıpları büyük boyutlara varınca, insanlar “benim oturduğum alanlar güvenilir mi yoksa tehlikeli mi?” diye sorgulamaya başlamışlardır. Heyelanlar veya şev kaymaları, yerkabuğunun yaşı kadar eskilere dayanmaktadır. Bu hareketlerin ülkemizde ve özellikle Doğu Karadeniz Bölümü’nde yaygın olarak meydana gelmesi, bunun sonucunda

1 Araş.Gör. , Karadeniz Teknik Üniversitesi,Đnşaat Müh. Böl.61080 Trabzon, gokhand@ktu.edu.tr

2 Prof. Dr. , Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 61080 Trabzon, aytekin@ktu.edu.tr

3 Arş. Gör. , Karadeniz Teknik Üniversitesi GMF Đnşaat Müh. Böl.29000 Gümüşhane, tcakir@ktu.edu.tr

4 Uzm.Dr. , Karadeniz Teknik Üniversitesi,Đnşaat Müh. Böl.61080 Trabzon, banuh@ktu.edu.tr

(2)

can ve mal kayıplarının giderek artması konunun etraflıca incelenerek çözümler üretilmesini zorunlu hale getirmektedir. Bu çalışmada yerleşime açılması düşünülen bir bölgenin stabilitesi incelenmiş ve gerekli çözüm önerileri sunulmuştur. Bu amaçla Rize- Pazar’a bağlı Ocak köyünde yaklaşık 10.000 m2 lik alanın, malzemenin mühendislik özelliklerini kullanarak Bishop ve Janbu yöntemlerine göre stabilite hesapları bilgisayar programı ile yapılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Şev Stabilitesi, Heyelan

1. GĐRĐŞ

Heyelan problemi toplum yaşamında deprem, sel baskını, çığ gibi doğal afetlere benzer ciddi sorunlara, can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Heyelanın bir tek nedene bağlanması hemen hemen mümkün değildir, olsa da pek seyrektir. Esas olarak heyelan gelişimi, nedenden sonuca kadar sürekli olaylar dizisidir. Bir heyelan sorunu ile karşılaşan mühendisin ilgileneceği husus, heyelanın zararlı etkilerini gidermektir. Birçok durumda, heyelanın ana nedeni önlenemez; ana nedeni önlemek yerine, aralıklı olarak ya da sürekli bir biçimde etkileri azaltmak daha ekonomik olabilir. Bazı heyelanlar bir tek bölgeye has kalır, birkaç saniye içerisinde oluşur ve tamamlanır. Bununla birlikte bazı heyelanlar ise daha geniş alanlara has jeolojik, topoğrafik ve iklim faktörlerinin etkisi altında yer alır. Bir heyelanın gelişmesine yol açan oluşumun kökü; kayanın teşekkülüne, yani ana fiziksel özelliklerinin belirdiği jeolojik devirlere kadar dayanır. Heyelan; oluşum kabuğunun hareketleri, erozyon, hava şartları etkisiyle aşınmalar gibi bütün sonraki olayları da kapsamaktadır. Böylece, kütlenin bir kısmını, herhangi bir etken, belki de en önemsizi hareket ettirmeye yeter. Bu etken olaylar zincirinin bir halkası olmakla birlikte, bu etkene heyelanın bir ve tek nedeni gözü ile bakılamaz.

Nüfus artışı ve ihtiyaçların artmasına paralel olarak uzun süre dengede kalan doğal yamaçlar, insanların kazı, drenaj koşullarını değiştirme, bitki örtüsünü kaldırma gibi müdahaleleriyle dengesini yitirebilmektedirler. Karşılaşılan bu problem karşısında çalışmalar, heyelanların ve şevlerin stabilitesinin incelenmesi, stabiliteyi arttırıcı önlemlerin alınması, ekonomik ve güvenli projelendirilme alanlarında yoğunlaşmıştır.

Çalışmalar bir taraftan stabilite analiz metotları üzerine yapılırken diğer taraftan da laboratuar metotları ve mevcut metotların geliştirilmesi yönünde olmuştur. Bugün, heyelanlar araştırmacılar için hala zorlu problemler oluşturmaktadır. Heyelanların stabilizasyonu etkenlerin fazlalığı nedeniyle her zaman kesin çözüm getirilemeyen bir konudur. Yeryüzü geometrisinin yarattığı doğal şevler ve bu şevler üzerinde inşa edilen yapıların tasarımları, stabiliteleri güvenlik ve ekonomik açıdan mühendislerin çok ilgilendikleri konulardır. Artan nüfus ve teknolojik gelişmelere paralel olarak konut ihtiyacı, çoğalan yollar, problemli zeminler üzerindeki yüksek dolgular, barajlar, büyük ve derin kazılar beraberinde stabilite problemlerini de getirmektedir.

Đnceleme alanını kapsayan Rize yöresi, yağışların fazla ve yamaç eğimlerinin yüksek olması nedeniyle heyelanların çok sık meydana geldiği bir yöredir. Bu çalışma, Rize/Pazar ilçe merkezinin karayolu mesafesi olarak 3700 m. doğusunda, Pazar-Ardeşen karayolunun sağ yamacında ve güneyinde yer alan, konut yapımı düşünülen arazinin jeolojik, geoteknik özelliklerinin belirlenmesi ve gerek konutların yapımı öncesinde, gerekse konutların yapımından sonra muhtemel bir heyelan tehlikesinin olup olmadığının araştırılması, analizi

(3)

ve bazı çözüm önerilerinin sunulması amacıyla gerçekleştirilen çalışmaların paylaşımı için hazırlanmıştır (Şekil 1).

Şekil 1. Đnceleme alanının bulunduğu yerin haritası

2. ĐNCELEME ALANININ JEOLOJĐSĐ VE GENEL DURUMU

Rize-Fındıklı-Çamlıhemşin arasında kalan bölgenin jeolojisi incelenmiş ve altı formasyon ayırtlanmıştır(Gedik ve Korkmaz, 1988) ve (Gedik vd. 1992). Bunlar yaşlıdan gence doğru; Hemşindere Formasyonu Santonien-Mestrihtiyen yaşlı, kumtaşı, marn ve kırmızı kireçtaşı ara katmanları içeren ve esas olarak bazalt, dasit ve riyolit yer yer de andezit türünde piroklastiklerden oluşur. Hemşindere Formasyonu üzerine uyumlu olarak Rize Formasyonu gelmektedir (Korkmaz ve Gedik, 1988). Bu formasyon kireçtaşı, kumlu kireçtaşı ve kumtaşı ara katmanlı, kırmızımsı-bordo ve beyaz renkli marn ve şeyl ardalanmasından oluşmuştur. Rize Formasyonu içerisindeki birimlerdeki mikrofosillerle Üst Kretase-Paleosen yaşta olduğu belirlenen formasyonun kalınlığı da yaklaşık 325 m’dir (Gedik vd. 1992).

Kalın katmanlı iri taneli kumtaşı, marn ve kiltaşı ardalanmasından oluşan Kaplıca Formasyonu (Korkmaz ve Gedik, 1988), Rize Formasyonu üzerine uyumsuz olarak gelmektedir. Yaklaşık 575 m kalınlık sunan formasyonun yaşı Alt-Orta Eosen’dir (Gedik ve diğ.1992). Kaplıca Formasyonu üzerine uyumlu olarak, masif ve kötü katmanlanma gösteren ve çoğunlukla bazaltik, yer yer andezitik tüf ve aglomeralardan oluşan Melyat Formasyonu gelmektedir (Korkmaz ve Gedik, 1988). Alt-Orta Eosen yaşlı kaplıca formasyonu ile geçişli ve uyumlu olan Melyat formasyonun yaşı Orta Eosendir. Đçinde, boyutları birkaç cm’den 1m.’ye kadar değişen volkanik bloklarında bulunduğu formasyonun yaklaşık 500-750 m kalınlıkta olduğu tespit edilmiştir (Gedik vd. 1992).

Melyat Formasyonu üzerine uyumsuz olarak, tabanda çakıltaşı ile başlayıp üste doğru kumtaşı, kumlu kireçtaşı ve kireçtaşı ara katmanları içeren gri renkli marn ardalanması gösteren Pazar Formasyonu (Korkmaz ve Gedik, 1988) gelmektedir. Bu birimin üst kısımlarında kum, çakıl ve kayaç parçaları içeren kırmızımsı kil ve çamurtaşı yer alır.

Çakıllar kötü boylanmalı olup volkanik kayaçlardan türemişlerdir. Kırmızımsı kil ve

(4)

çamurlar çoğunlukla daha yaşlı volkanik kayaçların ayrışmasıyla oluşmuşlardır. Bol mikro ve makro fosil içeren Pazar Formasyonunun, Sarmasiyen (Orta-Üst Miyosen) yaşlı ve 30- 100 m. kalınlıkta olduğu tespit edilmiştir (Gedik vd. 1992). Kötü katmanlı ve kötü boylanmalı, kum ve kil mercekleri içeren gevşek çimentolu çakıltaşlarının oluşturduğu Hamidiye Formasyonunun uyumsuz olarak Pazar Formasyonunun üzerine gelmektedir (Korkmaz ve Gedik, 1988). Hamidiye Formasyonunu oluşturan malzemelerin daha önce oluşmuş birimlerin kayaç parçalarına, özellikle volkanik kayaçlara ait olduğu tespit edilmiştir. Formasyonun yaklaşık 50 m. kalınlıkta ve Pliyo-Kuvaterner yaşlı olduğu belirlenmiştir (Gedik vd. 1992). Hamidiye Formasyonunun üzerinde güncel oluşuklar olan alüvyonlar bulunmaktadır.

Đnceleme alanının karayoluna bitişik yamacı 40°-90°arasında değişen eğimlere sahip olup, çalılık türünde bitki örtüsü ile kaplıdır. Yamacın güneyindeki alanda yamaç eğimleri 6°- 23° arasında değişmektedir. Đnceleme alanında tüf ve aglomeralar yüzeylenmektedir. Tüf ve aglomeralar grimsi bej ve sarımsı kahverengi renklerde olup, atmosferik koşullar etkisiyle yüksek derecede ayrışmışlardır. Sarımsı kahverenkli olan tüf ve aglomeralar yer yer killeşmiş olarak izlenirler. Bunlar gevşek matrikslidirler. Grimsi bej renkli tüf ve aglomeralar sıkı matriksli olup, yer yer çakıl boyutunda malzeme içerirler. Bu kayaçlardan silindirik örnek alıcıyla bozulmamış örnek alımı güçlükle gerçekleştirilmiştir. Arazi çalışmaları esnasında grimsi bej renkli tüf ve aglomeralar içerisindeki 85°-90° eğimli karayolu şevinin topuğunda daha önce şevden yerçekimi etkisiyle düştüğü anlaşılan 1-2 m3 boyutlu zemin bloklarının varlığı gözlenmiştir. Đnceleme alanında gerek karayolu şevi boyunca, gerekse bu şevin güneyindeki alanda yapılan gözlemler sonucunda herhangi bir su kaynağı veya sızıntısına rastlanmaması incelenen alanın yer altı suyu içermediğini göstermektedir.

3.ARAZĐ VE LABORATUAR ÇALIŞMALARI

Đnceleme alanının Şekil 2 ‘de gösterilen bölgelerinden (DÇI, DÇII, DÇIII) örselenmiş ve örselenmemiş zemin numuneleri alınmıştır. Zemin numuneleri üzerinde doğal su içeriği ve kıvam limitlerinin tayini, direkt kesme, elek analizi, yoğunluk deneyleri yapılmıştır.

Zeminlerin yoğunlukları sırasıyla 1.79 Mg/m³, 1.81 Mg/m³ ve 2.1Mg/m³ ve su içerikleri

%24, %17, %29 olarak bulunmuştur. Yoğunluk ortalaması 1,9 Mg/m³ tür. Elek analizi sonucunda USCS sınıflandırma sistemine göre zemin Siltli Kum ve Çakıl (SM) olarak sınıflandırılmıştır. Kesme kutusu deneyleri sonucunda zeminlere ait kohezyon değerleri sırasıyla 14.6 kN/m2, 9.4 kN/m2, 34.3 kN/m2 ve içsel sürtünme açıları da 60o, 36o, 25o olarak bulunmuştur. Đnceleme alanının üzerinde Şekil 3’de görülen ölçüm noktasına kurulan alet ile stabilite hesabında kullanılmak üzere iki hat boyunca kesitler elde edilmiştir. Noktaların aletten uzaklığı, aletin bulunduğu yere göre kotları yol seviyesi 0±00 alınmak suretiyle düzeltilmiştir.

(5)

Şekil 2. Đnceleme alanının jeoloji haritası

4. STABĐLĐTE ANALĐZĐ

Heyelan veya şev kaymalarının nedenleri, bunların aldıkları şekillerin de çeşitli olması stabilitesizliğin doğasını matematiksel olarak yorumlamayı zorlaştırmaktadır. Şevlerde ve heyelanlarda, yalnızca nedenlerine ve çeşitlerine bakarak analiz yapmak bir bakıma yanlıştır. Çünkü şevden beklenen fonksiyonların da analiz aşamasında önemi büyüktür.

Çoğu hallerde şevlerin fonksiyonel tasarımı için, şev zemininde oluşacak deformasyonların sınırlı olması gerekmektedir. Şev yakınlarında özel herhangi bir yapı yoksa, deformasyonlar göçmeyi gerçekleştirecek kadar kontrolsüz olmamak koşuluyla büyük olabilirler. Fakat şev yakınlarında veya altında önemli yapılar var ise, küçük deformasyonlar bile kabul edilememektedir. Bu durumda fonksiyonel bir tasarım için, zemin kütlesinde ortalama gerilme seviyesi de düşük olmalıdır. Tasarımın önemli noktalarından biri de şevin kullanım süresidir. Bu durumun stabilite analiz yöntemlerinde, en az diğer bileşenler (yapım süreci, drenaj koşulları, malzeme özellikleri) kadar önemli olduğunu vurgulamak gerekir.

4.1. Şev Stabilitesi Analiz Yöntemleri

Doğal ve yapay şevlerin stabilite analizleri için birçok yöntem ileri sürülmüştür (Tablo 1).

Bu yöntemler arasında, uygulamada ve kullanım alanında bazı farklar olmasına rağmen hemen hepsinde bilinen veya kabul edilen kritik kayma yüzeyinde, kayma kütlesinin dengesi araştırılmaktadır. Kayma yüzeyleri genellikle ya elips yaylarının oluşturduğu yüzeylerin birleşiminden ya da iki veya daha fazla daire yayının birleşimlerinden

DÇI DÇII

DÇIII

(6)

oluşmaktadır. Kayma yüzeyi birçok faktör tarafından etkilenmekte ve geometrik olarak belirli tek bir düzeyde oluşmamaktadır. Buna rağmen yöntemlerin genelinde kullanılan dairesel kayma yüzeyi kabulü, analize uygunluk, gerçek duruma da yakınlık göstermektedir.

I-I

II

II

A A

B B

C C

D

D

0.00 1.63

2.80 6.29 7.13

7.55 10.57

11.24 10.17

11.05 14.66 14.99

15.34

17.73 18.65

20.68

21.09 21.81 26.84

27.94

26.79

29.24

25.88

YOL: ± 0.00 ALINDI

ÖLÇÜM NOKTASI 1

2

3 4 5 6

7 8 9

10 12 11

13

14 15

18 17

16 19

23 22 20

21

Şekil 3. Stabilite analizinde kullanılan kesitler

Pratikte sıkça kullanılan dilim yöntemleri, kayma yüzeyi üzerindeki zemin kütlesinin yeterli miktarda düşey dilimlere ayrılması esasına dayanmaktadır. Bu dilimlerin düşey seçilmesi hesapta kolaylık sağlamaktadır. Ayrıca dilim genişliklerinin eşit olması da gerekmemektedir. Bu yöntemin avantajlarından biri de, zemin şartlarının hesaba dahil

(7)

edilmesinin mümkün olmasıdır. Dilim yöntemlerinde yapılan en basit yaklaşım, her dilimin dönmesini ve güvenlik sayısını bulmaktır. Direnç gösteren kuvvetler toplamı, harekete geçirici kuvvetler toplamına bölünerek topuk kısmında oluşacak problemlerden sakınılmaya çalışılır. Bu da daha ortalama bir güvenlik sayısı verir. Bu konuda, dairesel kayma yüzeyi varsayıldığında her dilimin kaydırıcı ve karşı koyucu kuvvetleri yerine, kayan kütlenin bir dönme merkezine göre momentinin alınması daha iyi bir çözüm olmaktadır. Sonuç olarak dilim yöntemleri arasındaki farklar, dilim kuvvetleri ile ilgili yapılan kabullere dayanmaktadır.

Tablo 1. Analiz metotları (Anderson ve Richards, 1982)

Metot Kayma Yüzeyi Toplam Moment Dengesi

Toplam Kuvvet Dengesi

Dilimlerarası kuvvetlerde yapılan kabuller

φu=0 Dairesel *

Đsveç Dilim Yöntemi

Dairesel *

Dilimlerarası kuvvetlerin bileşkesi dilim tabanına

paralel

Kama Analizi Dairesel değil * Belirli Eğim

Sonsuz Şev Analizi Dairesel değil * Şeve paralel

Bishop Genel * Paralel

Basitleştirilmiş Janbu

Genel * Paralel

Genel Janbu Genel * * Belirli itki çizgisi

Spencer Genel * * Sabit eğim

Morgenstern-Price Genel * * X/E=λf(x)

Genel Dilim Yöntemi

Genel * * X/E=λf(x)

4.1.1. Bishop ve Janbu Yöntemi

Bishop yönteminde genellikle homojen zeminlerde meydana gelen dairesel kaymalar için limit denge kabulüyle, dilimlere etkiyen yanal kuvvetlerin yatay, dilimler arası kesme kuvvetlerinin sıfır olduğu ayrıca normal kuvvet ve ağırlığın dilim tabanının ortasına etkidiği varsayılır (TSE 8853, 1991). Daha önceki şekliyle genel kayma yüzeyleri için geliştirilen bu metot, sonradan dairesel yüzey varsayımının hesaplarda önemli hatalar meydana getirmediği, pratik olduğu anlaşılınca sadece dairesel kayma yüzeylerine uygulanır olmuştur. Bishop, X dilim kesme kuvvetlerinin dikkate alınması durumunda çözümün daha karmaşık olacağını savunmuştur (Bishop, 1955). Ayrıca bu kuvvetlerin ihmal edilmesi hesaplarda %1´den daha az bir hata meydana getirmektedir. Bu yüzden dilimler arasındaki kuvvetlerin bileşkesinin yatay olduğu kabul edilerek Bishop metodu geliştirilmiştir.

Janbu tarafından geliştirilen yöntemin de en önemli özelliği, her tipteki kayma yüzeyine uygulanabilir olmasıdır. Bu yöntemde, kuvvet dengesi kullanılarak stabilite analizi yapılmış ve Bishop yönteminin genel hatları izlenerek güvenlik sayısı elde edilmiştir.

4.1.2. Heyelan Analizi

Heyelan analizinde öncelikli amaç muhtemel heyelanın oluşabileceği kayma yüzeyinin tespiti ve güvenlik sayılarının hesabı olmuştur. Bu amaçla öncelikle Şekil 5-6’da gösterilen 3-23, 1-21 kesitlerinde ve daha sonrada karayoluna bitişik I-I, II-II, A-A, B-B, C-C, D-D kesitlerinde kayma analizi yapılmıştır. Kayma analizi için deneyler sonucunda elde edilen

(8)

doğal yoğunluk, kayma direnci parametreleri programa veri olarak girilmiş ve kesitlere ait koordinatlar kartezyen koordinat sistemine yerleştirilmiştir (Şekil 4). STABL5 (Siegel, R.

A. 1975) şev analizi yazılımıyla Bishop ve Janbu yöntemlerine göre kesitlerin kritik kayma yüzeyleri tespit edilerek bu yüzeylere ait güvenlik sayıları bulunmuştur (Tablo 2).

Đnceleme alanının her iki doğrultuda da hareket edebileceği dikkate alınmıştır.

X

Y

4.27 ft

3.6 ft

Şekil 4. I-I Kesiti kartezyen koordinat sisteminde gösterimi (Demir, 2004)

29.24 25.88

21.81 18.61

14.66 11.05

6.49 2.80

3 4 10 11 15 16 19 23

Şekil 5. Analizde kullanılan 3-23 Kesiti (Demir, 2004) γ = 2.1 Mg/m³

c = 34.3 kN/m2 φ = 25 ο

(9)

1 6 7 13 14 18 21

±0.00

7.55

10.57

15.34

17.73

20.68

26.84

Şekil 6. Analizde kullanılan 1-21 kesiti (Demir, 2004)

Tablo 2. Kesitler ve minimum güvenlik sayıları

Rize/PAZAR Güvenlik Sayıları (GS)

Kesit No Bishop Yöntemi Janbu Yöntemi

A-A 1.338 1.219

B-B 2.007 1.893

C-C 4.247 4.189

D-D 7.606 7.568

I-I 1.233 1.147

II-II 1.404 1.318

1-21 3.906 3.740

3-23 3.296 3.147

5. SONUÇLAR ve ÖNERĐLER

Bu çalışmada Rize ili Pazar ilçesi Ocak köyü yamaçlarının stabilite durumları araştırılmıştır. Bu amaca yönelik yerinde yapılan incelemeler, araziden alınan örselenmemiş ve örselenmiş zemin numuneleri ile laboratuarda yapılan deneyler, alınan topoğrafik kesitler üzerindeki değerlendirmeler sonucunda ulaşılan sonuçlar ve öneriler şöyle sıralanabilir.

(10)

a. Araziyi oluşturan tüf ve aglomeralar yer yer yüksek derecede ayrışmış ve yer yer de killeşmiş olup, arazi yer altı suyu içermemektedir.

b. Đnceleme alanı dördüncü dereceden deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır.

c. Eğimi 90 dereceye yakın yamaçlarda düşmeler olmaktadır. Değişik kesitlerde yapılan heyelan analizlerinde kaymaya karşı güvenlik sayısı en düşük I-I kesitinde Bishop yöntemiyle 1.233, Janbu yöntemiyle 1.147 olarak bulunmuştur.

d. Birleştirilmiş Zemin Sınıflandırma Sistemi’ne (USCS) göre Siltli Kum ve Az Çakıl olarak sınıflandırılmıştır.

e. Herhangi bir yerleşim yeri bulunmadığından güvenlik sayısı 1.0 alınmıştır.Heyelan analizi sonucunda bulunan güvenlik sayıları 1.0’dan büyük olduğundan yamaçlar güvenlidir.

f. Tüf ve aglomeralar kaymaya neden olabilecek süreksizlik yüzeyleri içermediğinden, arazide yer altı suyu bulunmadığından ve STABL5 ile yapılan kayma analizleri de kaymaya karşı güvenli sonuçlar verdiğinden, yüzeysel suların uzaklaştırılabilmesi amacıyla uygun bir drenaj sisteminin yapılması, yüksek eğimli kısımlarda kademelendirme ve istinat duvarı inşa edilmesi koşulu ile yapılaşmaya gidilebilir.

g. Yapılaşma için arazideki yapıların konumları ve yeni oluşacak topoğrafik durum plan üzerinde belirlendikten sonra kayma analizleri tekrarlanmalıdır.

KAYNAKLAR

Anderson, M.G. ve Richards, K.S., 1982. Slope Stability, John Wiley and Sons Ltd., New York.

Bishop, A.W., 1955. The Use of the Slip Circle in the Stability Analysis of Earth Slopes, Geotechnique, 5, 7-17.

Demir G., 2004. Heyelanlar ve Rize Yöresine Ait Bir Uygulama, K.T.Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü, Y. Lisans Tezi, Trabzon

Gedik, A., Ercan, T., Korkmaz, S. ve Karataş, S., 1992. Rize-Fındıklı-Çamlıhemşin arasında (Doğu Karadeniz) Yer Alan Magmatik Kayaçların Petrolojisi ve Doğu Pontidlerdeki Bölgesel Dağılımları, Türkiye Jeoloji Bülteni, 35, 15-38.

Korkmaz, S. ve Gedik, A., 1988. Rize-Fındıklı-Çamlıhemşin arasında kalan bölgenin jeolojisi ve petrol oluşumları, Jeoloji Mühendisliği, 32/33, 5-15.

Siegel, R. A. 1975. Stabl User Manual, Report JHRP-75-9, School of Civil Engineering, Purdue University, West Lafayette, Indiana.

TS 8853, 1991. Yamaç ve Şevlerin Dengesi ve Hesap Metodları, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kartezyen koordinat sisteminde oldu˘ gu gibi, e˘ grilerin denklemini kutupsal koordinatlar cinsinden de ifade etmek m¨ umk¨ und¨ ur.. Kartezyen koordinatlar sistemindeki

Kartezyen koordinat sisteminde oldu˘ gu gibi, e˘ grilerin denklemini kutupsal koordinatlar cinsinden de ifade etmek m¨ umk¨ und¨ ur. Kartezyen koordinatlar sistemindeki denklemi

Biçim Değiştirme Enerjisi Kriteri (Von Mises Kriteri): Bu kriter, kırılma durumuna geçmede karşılaştırma kriteri olarak, biçim değiştirme enerjisini göz önüne alır. Bir

Deney sırasında ulaşılan en büyük kayma gerilmesi veya göçme kabul edilebilecek şekil değiştirmelere yol açan kayma gerilmesi zeminin belirli bir normal gerilme

Bu çalışmada drenajlı kayma direnci parametrelerini belirlemek için farklı geoteknik özelliklere sahip numuneler üzerinde, farklı konsolidasyon basınçları altında

Çalışmanın amacı deprem bölgesinde bulunan Adapazarı zeminlerinin dinamik yük altında (deprem yükü gibi) davranışını belirleyebilmektir. Bu sebeple zeminlerin doğal

Bu çalışmada bazalt fiber katkısının doygun siltli zemin örnekleri üzerinde zeminin kayma direncine olan etkisi araştırılmıştıra. Adapazarı kent merkezinde 2-3 metre

Bu çalışmada laboratuvar koşullarında belirli kompozisyonlarda sentetik olarak üretilmiş ve doğal atık depolama sahasından alınmış taze ve yıllanmış kentsel katı atık