• Sonuç bulunamadı

TOPRAKSIZ TARIM TEKNOLOJİSİ İLE DOMATES ÜRETİMİNDE ORTAYA ÇIKAN TARIMSAL ATIKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YÖNETİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TOPRAKSIZ TARIM TEKNOLOJİSİ İLE DOMATES ÜRETİMİNDE ORTAYA ÇIKAN TARIMSAL ATIKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YÖNETİLMESİ"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

(2)

2

TOPRAKSIZ TARIM TEKNOLOJİSİ İLE DOMATES ÜRETİMİNDE ORTAYA ÇIKAN TARIMSAL ATIKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

VE YÖNETİLMESİ

Araş. Gör. Dr. Hatice TÜRKTEN, Dr. Öğr. Üyesi Çağatay YILDIRIM Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü, Samsun

Sera bitkisel atıkları ciddi bir organik madde kaynağı olmanın yanında içerdikleri bazı bitki besin maddeleri açısından da önemli bir potansiyele sahiptirler. Sera bitkisel atıklarının toprağa karıştırılması ile hem organik madde içeriği fakir olan topraklarımızın organik madde içeriği arttırılabilecek hem de bitki besin maddesi yönünden zenginleşeceği için daha az mineral gübre kullanılmış olacaktır.

Tüketimin giderek arttığı günümüzde, atıklar iyi yönetilmeyip üretim-çevre ilişkisi dikkate alınarak organize edilmediğinde, yani çevresel etkinlik sağlanmadığında; önce gıda

güvencesi ve devamında gıda güvenliği problemleri artacaktır. Bu nedenle, teknolojik seralar için önemini her geçen gün artıran ve acil çözüm bekleyen atık yönetimi problemleri ile üretimin oluşturduğu sera gazı salınımının kontrol atına alınması gerekmektedir.

Topraksız tarım teknolojisi ile domates yetiştiriciliği yapan işletmelerde ortaya çıkan tarımsal atıklar yetiştirme ortamı atıkları, drenaj atıkları, ürün atıkları (bozuk domates vb.) ve bitkisel atıklardan oluşmaktadır. İşletmelerde ortaya çıkan bitkisel atıklar, üretim boyunca ortaya çıkan atıklar ile hasat artıklarından oluşmaktadır (Şekil 1).

Şekil 1. İşletmelerde ortaya çıkan tarımsal atıklar

(3)

3 Topraksız tarım ile domates

yetiştiren işletmelerde bir yıl boyunca dekara ortalama 32,75 ton tarımsal atık çıkmaktadır. Bu atıkların %86,32’si bitkisel atıklar ve %13,68’i diğer tarımsal atıklardır.

İşletmelerde en fazla tarımsal atığa sebep

olan bitkisel atıklardır. Bitkisel atıklar üretim süresince ve hasat sonrasında ortaya çıkmaktadır. Bir yıl boyunca bir işletmede oluşan bitkisel atıkların %77,15’i üretim süresince oluşan bitkisel atıklardan meydana gelmektedir (Tablo 1).

Tablo 1: Topraksız tarım ile domates üretiminde ortaya çıkan tarımsal atıklar ve miktarları

Miktar

Atık grupları içindeki dağılım (%) ton/da/yıl

Tarımsal atıklar 32,745 100,00

Bitkisel atıklar 28,267 86,32

Üretim süresince 21,808 66,60

Hasat sonrası 6,460 19,72

Ürün atıkları 0,002 0,01

Yetiştirme ortamı atıkları 3,017 9,21

Drenaj atıkları 1,459 4,46

* Yetiştirme ortamı atıkları için 14 kg/adet birimleri kullanılmıştır.

İşletmelerde sürgün ve yapraklardan oluşan bitkisel atıkların miktarı yılda dekara ortalama 21,80 tondur. İşletmelerde yaklaşık dekara ortalama 3,02 ton yetiştirme ortamı atığı çıkmaktadır.

Yetiştirme ortamı atıkları, tarımsal atıkların

%9,21’ini meydana getirmektedir.

Yetiştirme ortamından sonra en fazla tarımsal atık, drenaj atıkları ile domates ürün atıklarından oluşmaktadır. Drenaj atıkları, yetiştirme ortamından sonra en fazla atık oluşturan atık grubudur ve tarımsal atıkların %4,46’sını oluşturmaktadır. İşletmelerde domates üretimi için dekara ortalama 22,04 ton su kullanılmakta olup, ortalama 1,46 ton atık su ortaya çıkmaktadır. İşletmelerin seralarında kullanılan suyun %6,6’sı atık olarak drene edilmektedir. Ayrıca bir yılda

ortaya çıkan domates ürün atığı miktarının tipik bir işletme ortalaması dekara 2,48 kilogramdır ve tarımsal atıkların %0,01’si gibi çok küçük bir payını oluşturmaktadır (Tablo 1).

Topraksız tarımda domates üreten işletmelerde üretim sonucunda ortaya çıkan dekara bitkisel atık miktarı ortalama 28,3 ton ve dekara domates verimi 38,5 tondur.

Dekara ortalama 38,5 ton domates üretimine karşılık, 28,3 ton bitkisel atık ortaya çıkmaktadır. Topraksız tarım teknolojisi ile serada domates üretiminde domates atığı hasat indeksi 0,734 olarak hesaplanmıştır.

Mevcut durumda Türkiye’de topraksız tarım teknolojisi ile domates yetiştiriciliği yapan işletmelerden ortaya çıkan bitkisel atıkların %71’i bertaraf

(4)

4 edilmektedir. İşletmelerde üretim

sonucunda ortaya çıkan bitkisel atıklar ya çöpe atılarak ya yakılarak ya da gömülerek kontrolsüz biçimde bertaraf edilmektedir.

Bu durum uygun atık yönetimi uygulaması olarak kabul edilmemektedir, çünkü besin değeri açısından değerli kaynağının boşa harcanmasına sebep olmaktadır. Ayrıca, atık hem yüzey suyunu hem de yeraltı suyunu kirleten sızıntı suyu üretmektedir.

Atıkların bertaraf edilmesiyle hem atıklar değerlendirilemediği için ekonomik kayıp meydana gelmekte, hem de çevre bitkisel atıklardan olumsuz (çevre kirliliği vb.) etkilenmektedir. Yükleme-boşaltma ve nakliye ücretlerinden kaynaklanan ilave masraflar ile geri dönüştürülen ürün üretiminden elde edilebilecek potansiyel gelir kaybı atıklar değerlendirilemediği için ortaya çıkan ekonomik kayıplardır.

Üretim süresince ve hasat sonrasında oluşan domates bitkisel atıkları azot, potasyum ve kalsiyum açısından oldukça zengindir. Diğer taraftan, domates bitki atığının ağır metal içeriği de yüksektir.

Domates bitkisel atıklarının bitki besin değeri bakımından önemli olması, atıkların geri dönüştürülmesinin önemi açıkça vurgulamaktadır.

Topraksız tarımda domates üretimi yapılan işletmelerde ortaya çıkan bitkisel atıkların değerlendirilmesi için belirlenen en uygun değerlendirme biçimlerinden birisi atıklardan kompost yapılmasıdır.

Tipik bir işletmede ortaya çıkan bitkisel atık miktarı ortalama 1753,1 ton olup, bitkisel atıkların yaş ağırlığını oluşturmaktadır.

Bitkisel atıkların kuru ağırlığı yaş ağırlığının %20’si kadardır. Kuru bitkisel atığın %50’si kadar kompost elde edilmektedir. Tipik bir işletmede ortaya çıkan bitkisel atıkların kuru ağırlığı ortalama 360,53 olup, kuru ağırlıktan elde edilecek kompost miktarı 175,31 tondur.

Mevcut piyasa koşulları dikkate alınarak analizlerde kompost ton fiyatı 2041,06 TL olarak kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, serada topraksız tarımla domates üreten tipik bir işletmenin atıklarının tamamından kompost elde etmesi halinde elde edilecek gelirin 358190 TL olduğunu göstermiştir.

Topraksız tarım teknolojisi ile domates üreten işletmelerde ortaya çıkan bitkisel atıklardan kompost yapılması için, oluşan atık miktarları ortalaması dikkate alınarak, incelenen işletmelerde 550 m2 arazi üzerinde ayda 50 ton kompost üretim kapasitesine sahip bir tesis kurulacağı düşünülerek değerlendirme yapılmıştır.

Kompost üretim tesisi 400 m2’si kapalı alan ve 150 m2’si ise atık toplama ve parçalama işleminin yapılacağı açık alandan oluşmaktadır. İşletmeler ortalaması olarak elde edilecek atık miktarı dikkate alınarak tesisin yaklaşık 3,5 ay boyunca faaliyet göstermesi planlanmıştır. İşletmelerde kurulacak kompost yapım tesisinin ekonomik ömrü 10 yıl olarak alınmıştır.

(5)

5 Tasarlanan üretim kapasitesi için fiyatı 650000 TL olan kompost makinesi alınması gerekmektedir. Tesis için ayrıca atık parçalama ünitesi, çuval tartım dolum kapama ünitesi, statik voltaj regülatörü ve motorlu kabinli otomatik dizel jeneratör satın alınması gerekmektedir. Kısmi bütçe analizinde makinelerin ekonomik ömrü 10 yıl olarak alınmıştır. İncelenen işletmelerde kurulması planlanan tesiste bir tekniker/

operatör, 3 işçi ve bir pazarlama elemanı olmak üzere toplamda 5 kişi ile üretimin yapılması öngörülmüştür. Sera domates bitkisel atıklarından kompost elde edilmesi için planlanan tesis için toplam yatırım bedeli 927780 TL olup, tamamının öz sermayeden karşılandığı varsayılmıştır.

Kurulacak kompost üretim tesisinin yatırım bedeli ton başına 5301,6 TL’dir. Kompost üretim tesisi projesi hazırlama ve inşaat maliyeti bedeli 50 bin TL’dir. Her ne kadar incelenen işletmeler kompost üretim tesisinde kendi atıklarını değerlendirecek olsalar da analizlere fırsat maliyetini dahil etmek için hammadde masrafı 35063 TL olarak alınmıştır. Hammaddelerin inorganik maddelerden temizlenmesinin oluşturduğu masraf 10519 TL, enerji ve su masrafları 438 TL, paketleme materyali masrafı 469 TL ve diğer masraflar 2191 TL’dir.

(6)

6 Tablo 2. İşletmelerde kompost üretim tesisi kurmanın ekonomik yapılabilirliği (TL/3,5 ay)

Pozitif etki Kar

Artan gelir 358190,0

Kompost (gübre) 358190,0

Azalan masraf 55924,8

Çöp vergisi 55924,8

Artan gelir+azalan masraf 414114,8

Negatif etki Kar

Artan masraf 217268,0

Tesis makine ve ekipman maliyeti 99570,5

Kompost makinesi amortismanı 65000,0

Atık parçalama ünitesi amortismanı 13500,0

Çuval tartım-dolum-kapama ünitesi amortismanı 5423,0

Statik voltaj regülatörü amortismanı 535,0

Motorlu kabinli otomatik dizel jeneratör amortismanı 645,0

Faiz masrafı (%17) (10 yıl) 14467,5

Tesis planlama maliyeti 767,5

Tesis inşaat proje maliyeti amortismanı 500,0

Tesis inşaat maliyeti amortismanı 127,5

Tesis arazi alanı maliyeti amortismanı 140,0

Tesis değişken masrafları 116930,0

İşletmeye atık alma gideri (hammadde maliyeti) 35062,6

Hammadde inorganik malzeme temizliği 10518,8

Geçici iş gücü 68250,0

Enerji ve su giderleri 438,3

Paketleme materyali 469,0

Diğer 2191,4

Azalan gelir 157722,6

Faiz kaybı (%17) 157722,6

Artan masraf+azalan gelir 374990,6

Pozitif etki-negatif etki 39124,2

*Tabloda verilen rakamlar incelenen işletmelerin 3,5 ayda toplam 175 ton kompost ürettiği durumu yansıtmaktadır.

Kısmi bütçe analizi sonuçları, incelenen işletmelerde kompost üretim tesisi kurmanın pozitif etkisinin yaklaşık 414 bin TL olduğunu göstermiştir.

Kompost tesisi kurulması incelenen işletmelerin mevcut gelirlerini yaklaşık 358 bin TL artırmakta ve ödeyecekleri çöp vergisini ise 56 bin TL azaltmaktadır. Diğer taraftan, kompost tesisi kurulması incelenen işletmelerin mevcut masraflarını yaklaşık

217 bin TL artırmakta ve yaklaşık 158 bin TL’lik faiz kaybına yol açmaktadır. Yani, kompost üretim tesisi kurmanın incelenen işletmelere yaklaşık 375 bin TL’lik negatif etkisi olmaktadır. Sonuç olarak, kompost üretim tesisi kurmanın incelenen işletmelere toplam 39124,2 TL’lik net fayda sağladığı tespit edilmiştir (Tablo 4.38). Elde edilecek net faydanın ton başına düşen miktarı 223,17 TL’dir.

(7)

7 Günümüzde bazı küçük ölçekte

işletmeler tarımsal atıkların geri dönüşümü ile, tarımsal atıklardan yararlanmaktadır.

Ancak ülkemizde atık yönetimi konusunda yetersiz

politika ve piyasa araçlarının olması, gerekli mali ve teknik alt yapının eksikliği nedeniyle daha büyük ölçekli ve daha fazla sayıda işletmede tarımsal atıklar

değerlendirilmemektedir. Bu konuda gerekli kredi, ödenek, sübvansiyon gibi desteklerin verilmesi, tarımsal atıkların değerlendirilmesi ve yönetilmesinin önünü

açacağı düşünülmektedir. Tarımsal atıkların en uygun şekilde yönetilmesi ve değerlendirilmesi için ilk tesis yatırımlarına gerekli desteklerin verilmesi ile bu konudaki girişimcilerin önü açılabilir.

Bu konuda

devletin uyguladığı atık yönetim politikalarının geliştirilip yenilenmesi oldukça önemlidir. Tarımsal atıkların değerlendirilmesi ve yönetilmesi ile elde edilecek ekonomik kazancın bilinmesi ve gerekli teşvik ve desteklerin verilmesi ile özel sektör harekete geçmiş olacaktır.

(8)

8

ERİK YETİŞTİRİCİLİĞİ

Ziraat Yüksek Mühendisi Ömer Faruk KARAMÜRSEL

Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Eğirdir, Isparta

1. GİRİŞ

Erik farklı iklim isteklerine sahip alt tür ve çeşit zenginliği sayesinde dünyanın farklı bölge ve ekolojilerinde yetişme kabiliyeti olan ılıman iklim meyvelerinden bir tanesidir. Anadolu ve Kafkasya eriğin önde gelen gen merkezleri arasındadır. Türkiye Prunus domestica L. (Avrupa Grurubu) ve Prunus cerasifera L. (Papaz Gurubu) türlerinin anavatandır.

Türkiye’nin farklı özelliklere sahip ekolojik bölgeleri bulunması nedeniyle hemen hemen her bölgesinde erik yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Türkiye’de Prunus cerasifera L. türüne ait can papaz grubu ile erkenci turfanda olarak Akdeniz sahil kuşağı ve Ege bölgesinde başlayan erik hasadı, Prunus domestica L ve Prunus salicina L. Grubuna ait orta mevsim çeşitler ile devam etmekte ve eylül sonu ekim başında yine Prunus salicina L. ve Prunus

domestica L. grubuna ait erik çeşitleri ile son bulmaktadır. Geççi erik çeşitlerinin depolama imkânı da göz önüne alındığında piyasada 10 ayı aşkın bir süre erik meyvesini görme imkânı bulunmaktadır (Karamürsel ve Sarısu, 2008). Türkiye’de iç ve geçit bölgelerde yetiştirilen Prunus domestica L. grubu erik çeşitleri (özellikle Stanley ve President Çeşitleri) kurutularak Avrupa’ya ihraç edilmektedir. Türkiye, 291.000 ton erik üretimi ile Dünya erik üretiminde altıncı sırada yer almaktadır (Çizelge 2.1). Birim alana elde edilen verimde ise hayli geri sıralardadır. Türkiye, dünya erik ihracatından aldığı %2’lik pay ile 10. sırada yer almaktadır. Erik ihracatının son 10 yılda 641 kat artmış olması da dikkate alındığında, Türkiye’nin, erik üretim ve ihracat potansiyeli olan bir ülke olduğunu söylemek mümkündür (Karamürsel ve ark. 2019).

Çizelge 1. Dünya Erik Üretiminde Öne Çıkan Ülkeler Alanları, Üretim Miktarları ve Verimleri

Ülke Alan (da) Verim (kg/da) Üretim (ton)

Çin 19.857.220 342 6.791.974

Romanya 666.800 651 434.390

ABD 255.000 1.660 423.200

Sırbistan 720.240 459 330.582

İran 113.880 2.625 298.893

Türkiye 213.850 1.365 291.934

Şili 170.310 1.704 290.175

Hindistan 320.200 842 269.467

İtalya 126.760 1.633 206.966

Fransa 169.580 1.209 205.000

Fas 153.510 1.169 179.387

(9)

9

İspanya 151.990 1.134 173.325

2. ERİK BAHÇE TESİSİ 2.1. İklim İstekleri

Erik yetiştiriciliğinde farklı özellikteki alt türlerin çokluğundan dolayı iklim istekleri birbirinden farklılıklar gösterir. Mevcut türler içerisinde değişik iklim koşullarına en iyi uyabilen Prunus cerasifera L.’dır. Anadolu coğrafyasının bu türün anavatanı olması nedeniyle bu alanda oldukça yaygın olarak yetişmektedir. Avrupa grubu erikler (Prunus domestica L.) kışı nispeten soğuk geçen soğuk ılıman iklimlerde rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Japon grubu (Prunus salinica L.) eriklerin yetiştiriciliğinde ise nispeten daha ılıman bölgeler tercih edilmelidir.

Farklı erik gruplarının farklı iklim isteğinde olmasının en büyük nedeni; bu gruplardaki eriklerin farklı soğuklama ihtiyacı göstermeleridir. Grup içerisindeki çeşitlere göre değişmekle birlikte; kış dinlenme süresi bakımından Avrupa grubu erikleri +7.2 OC 'nin altında ortalama 1000 saat soğuklama süresi isterlerken Can- Papaz grubu ve Japon grubu erikler 400- 600 saat soğuklama süresine ihtiyaç duyarlar.

Kış mevsiminde soğuklara dayanıklı olan eriklerde bu dayanıklılık ilkbaharda havaların ısınmasıyla azalmaya

başlar. Çiçeklenme devresinde duyarlılık iyice artar.

Eriklerde taç yaprağın ucu görülen kapalı tomurcukların -3.1 ile -1.1 0C ye;

açmış çiçeklerin -2.2 ile -0.6 0C ye ; genç meyvelerin -1.1 ile -0.6 OC ye dayandığı bilinmektedir. Ancak bu dayanıklılık durumu gece oluşan düşük sıcaklığın süresine ve bunu takip eden günün sıcaklık derecesine bağlı olarak değişir.

(10)

10 2.2. Toprak İstekleri

Erik çeşitleri alt grup ve anaca göre farklı toprak isteklerine sahiptirler.

Örneğin Can-Papaz grubuna ait anaçlar daha çok yüzeysel bir kök gelişim sistemine sahip ve saçak kök oluşturma eğilimindedir. Avrupa grubuna ait anaçlar ise ağır, killi ve nemli topraklarda rahatlıkla yetiştirilebilir.

Erik yetiştiriciliği yapılacak toprak pH’sının 6,5 civarında olması istenir. Toprak hazırlığı verim, anaç, bölgenin yağış durumu ve toprağın analiz sonuçları değerlendirilerek yapılmalıdır.

Organik maddesi düşük topraklarda yanmış çiftlik gübresi (2-3 ton/da.) kullanılmalıdır. Ağır ve taban suyu yüksek topraklarda dikimden önce derin sürüm ve pulluk tabanını kırmak için dip kazan çekilmelidir.

Farklı özelliklerdeki erik anaçlarının kullanılabilmesi nedeniyle değişik toprak şartlarında erik yetiştiriciliği rahatlıkla yapılabilmektedir.

Anaçlar bölümünde eriğin toprak istekleriyle ilgili daha geniş bilgiye yer verilmiştir.

2.3. Çeşit Seçimi

2.3.1. Döllenme Biyolojisi

Erik çiçekleri o yılın sürgünleri veya yaşlı spurlar üzerindeki lateral (yan) tomurcuklarda oluşurlar. Oluşum zamanı ülkemizin farklı ekolojilerinde Nisan sonundan Ekim sonuna kadar değişmektedir. Her tomurcuktan 1 veya 3 çiçek meydana gelir.

Prunus cerasifera L. çeşitlerinden bazıları kendine verimli, çoğu da kendine uyuşmazdır. Avrupa erikleri ise kendine verimlilik yönünden üç gruba ayrılmaktadır. Prunus domestica L. kültür çeşitlerinin bazıları kendine verimli, bazıları kısmen kendine verimli, diğerleri de kendine uyuşmaz çeşitlerdir. Kendine verimli çeşitlerin kendi çiçek tozu ile tozlanmaları durumunda meyve tutumu % 30' a kadar yükselmektedir. Kendine uyuşmaz çeşitler ise kendi çiçek tozları ile tozlandıkları zaman meyve tutumu % 1.5 civarında olmaktadır. Prunus salicina L.

erikleri arasında kendine verimli olanlar yoktur. Bunlardan bazıları kısmen kendine verimli, bir kısmı da kendine uyuşmazdır.

Kendine uyuşmaz olanların sayısı oldukça fazladır. Genellikle Avrupa grubu erikler ile Japon grubu erikler birbirine uyuşmazdır.

(11)

11

3.3.2. Uygun Çeşit

Kombinasyonunun Seçimi

Döllenme biyolojisi konusunda da belirtildiği gibi erik çeşitlerinin birçoğu kendine uyuşmazdır. Kendine verimli çeşitlerle de bahçe kurulacağı zaman tek çeşitle kapama bahçe yerine ayrıca tozlayıcı bir çeşidin bulunması verim ve kaliteyi arttıracaktır. Bahçe tesis ederken tozlayıcı çeşit seçiminde şu noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir:

1. Tozlayıcı çeşidin ana çeşitle aynı zamanda çiçek açmasına 2. İki çeşidin de soğuklama

ihtiyaçlarının birbirine yakın olmasına

3. Çiçek tozlarının yüksek çimlenme gücüne sahip olmasına

4. Karşılıklı tozlanma sonucu yüksek oranda meyve tutumu meydana getirecek çeşitlerin seçilmesine

5. Tozlayıcı çeşidin bahçe içerisinde doğru bir şekilde dağıtılmasına

6. Bahçe veya çevresinde mutlaka tozlamaya yardımcı olacak arı bulundurulmasına

7. Tozlayıcı çeşidin ekonomik olarak pazarlanabilir kalitede olmasına

X: ana çeşit O: tozlayıcı çeşit

Şekil 1. Uygun çeşit kombinasyonu ile oluşturulan bahçe sistemleri

2.4 Anaç Seçimi

Anaçlar, üzerine aşılı çeşidin ağaç şekli ve büyüklüğü, çeşitli toprak ve iklim şartlarına adaptasyonu, ürüne yatma, ürün kalite ve miktarı, çeşitli hastalık ve zararlılara dayanıklılık yönünden etki etmektedir. Meyve yetiştiriciliğinde kullanılan anaçlar üretilme şekline göre

generatif ve vejetatif olarak iki grupta toplanır.

Erikler için anaç olarak muhtelif erik türlerinin çöğür ve klon anaçları kullanılmakla birlikte şeftali, kayısı ve

badem çöğür anaçları da

kullanılabilmektedir.

XOOXXOOX XOXXOXXOX XXXXXXXXX

XOOXXOOX XOXXOXXOX XOXXOXXOX

XOOXXOOX XOXXOXXOX XXXXXXXXX

XOOXXOOX XOXXOXXOX XXXXXXXXX

XOOXXOOX XOXXOXXOX XOXXOXXOX

XOOXXOOX XOXXOXXOX XXXXXXXXX

A B C

(12)

12 Şekil 3. Bazı erik anaçlarının gelişme kuvvetleri

3.ERİK

YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KÜLTÜREL İŞLEMLER

1.1. Toprak İşleme

Erik bahçelerinde toprağın nemini kontrol, kaymak tabakasını kırılması, pulluk tabanının kırılması, yabancı ot kontrolü, gübrelemeye yardımcı olmak, hastalık ve zararlılarla mücadele amacıyla toprak işleme yapılır. Yağışlarla su sıkıntısı bulunmayan bölgelerde taban örtüsü olarak çayır bitkileri kullanarak bahçelerde devamlı bir örtü bitkisi bulundurulur. Yağışı az olan bölgelerde toprak işlemesi ile topraktan su kaybı en aza indirilerek yabancı otların gelişmesi ve bu sayede yabancı otların meyve ağaçlarıyla rekabeti önlenmiş olur. Son yıllarda ot kontrolü için yabancı ot ilaçlarının kullanımı yaygınlaşmıştır.

Toprak işlemesi yapılacak bahçelerde hastalık ve zararlılarla kültürel

mücadele amaçlı sonbahar ve ilkbaharda yarım yaylı kültüvatörle yüzeysel işleme, yine aynı bahçelerde herbisitlerle ot mücadelesi ekonomik olmayacaksa yaz sezonunda 1 veya 2 defa yarım yaylı kültüvatörle işleme önerilebilir.

İlkbaharda toprak tava gelince şubat sonu veya Mart içinde ikinci kez sürülür. Mayıs ayında yapılan üçüncü sürümden sonra sulama kanalları açılır. Ağaç taçlarının altındaki alan çapayla işlenir. Sulama nedeniyle yazın bahçeler otlanırsa sulama kanallarını bozmamak için toprağı sürmek yerine ot biçimi tercih edilmelidir.

Erik kökleri toprak yüzeyine yakın bir kısımda yayılmış olduğundan derin toprak işlemesinden kaçınılmalıdır. Bu amaçla yüzeysel toprak işleme aletleri kullanılmalıdır.

Myrobolan B Çöğür

Marianna GF 8/1 Myrobolan GF 31 Broptom

Myrobolan 29 C St. Julien A. Pixy

(13)

13 3.2. Sulama

Meyve bahçelerinin

sulanmasındaki amaç evaporasyon ve

transprasyonla kaybedilen suyun yağmurla ve sulama ile bitkiye geri verilmesidir (Şekil 4.).

Şekil 4. Su döngüsü

Yıllık yağış miktarı 750 mm'yi geçen bölgelerde erikler sulama yapılmaksızın yetiştirilebilirler. Fakat yağış miktarı kadar yağış rejiminin de yıl içerisindeki dağılımı önemlidir. Yağışın yaz aylarında sıcaklıkların ve bitkinin su ihtiyacının arttığı dönemlerde olması gerekmektedir. Yağış miktarı bu rakamın altına düşen yerlerde sulamanın yapılması zorunludur. Erikler saçak köklü olduklarından ve kökler yüzeysel geliştiklerinden bunların su istekleri derin köklü meyve türlerine göre daha fazladır.

Mevcut erikler arasında kuraklığa en fazla dayanıklılık gösteren erikler Prunus cerasifera L. grubu anaç ve çeşitlerdir.

Son yıllara kadar erik bahçelerinde sulama, farklı salma sulama yöntemleri ile yapılmaktaydı. Tarımdaki teknolojik gelişmelerle birlikte mini yağmurlama, damla sulama ve toprak altı sulama sistemleri kullanılmaya başlanmış ve çok başarılı sonuçlar alınmıştır. Erik anaçlarının saç kök geliştirdiği dikkate alındığında en uygun olanı damla sulama sistemidir. Eğer bahçelerde salma sulama yapılıyorsa suyun kök boğazı çevresinde birikimini engelleyecek tedbirler alınmalıdır. Aksi takdirde kök boğazı çürüklüğü gibi hastalıklar baş gösterebilir.

(14)

14

3.3. Gübreleme

Erik bahçesi tesis edilirken arazinin uygun olup olmadığını belirlemek için 0-30, 30-60, 60-90 cm toprak derinliklerinden alınan toprak numunelerinin analizinin yapılması gerekir. Toprağa uygun çeşitlerin seçilmesi daha uygun olamayan çeşitlere göre bitki ömrünün ve verimin daha fazla olmasına neden olacaktır. Sonraki yıllarda yapılacak olan gübreleme ise toprak analiz sonuçları değerlendirilerek yapılmalı yaprak analiz sonuçlarıyla beraber takip edilmelidir.

Eriklerde gübreleme yapılırken azot, fosfor potasyumlu gübrelerin bölünerek verilmesi önerilmektedir.

Tomurcuk patlamasıyla beraber başlayan gübreleme en geç ağustos ayı ortalarında bitirilmelidir. Fertigasyon sistemleriyle uygulanacak olan gübrelerin damla sulamaya uygun gübreler olması damlatıcıların tıkanmaması için önemlidir.

Toprak analiz sonuçlarına göre toprakta yeterli miktarda demir, çinko, mangan bulunduğu halde bu besin elementlerinin eksikliği görülmesi halinde yapraktan gübreleme yapılmalıdır. Genellikle ilaçların içinde bulunan bakır nedeniyle bakırlı gübrelemeye ihtiyaç duyulmamaktadır.

Erik bahçelerinde ilk tesisinden itibaren dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi 3-4 yılda bir düzenli olarak verilmelidir.

Böylelikle toprağın organik maddece zenginleşmesi sağlanacağı gibi toprak yapısı da hafifletilmiş olur. Meyve veren erik ağaçlarının yıllık olarak dekardan 3-4 kg N, 450-650 g P2O5 ve 2,5-4 kg K2O kaldırdıkları bilinmektedir. Olabilecek kayıplar ve topraktaki içerikleri de dikkate alınarak tam verim çağında olan eriklere ağaç başı 300-500 g N, 200-500 g P2O5 ve 200-1000 g K2O verilerek gübreleme yapılabilir

(15)

15 3.4. Budama ve Terbiye

Erik fidanları dikimden sonraki ilk 3-5 yıl eriklerde şekil budaması ve terbiyesi, verime yatmış ağaçlarda da ürün budaması yapılmalıdır. Şekil budaması tamamlanmış ağaçlarda sık, kuru ve dikine büyüyen dalların çıkartılması şeklinde budama yapılır. Böylelikle ağacın iç kısımlarına ışık geçişi sağlanmış olur.

Yapılacak budamalarla ağacın tepe yüksekliğinin 3-4 m’ de tutulması sağlanmalıdır. 5-6 yıllık meyve dalları (buket dallar) budanarak yeni meyve dallarının oluşumu teşvik edilmelidir.

Budama ile meyve ağaçlarında istenilen terbiye sisteminin tam anlamıyla oluşması için yaz aylarında mutlaka dal açımı ve yaz budaması yapılmalıdır.

Erik gruplarının farklı gelişme özellikleri dikkate alındığında Can-Papaz grubu ve Japon grubunda yer alan çeşitler genellikle yayvan büyüme eğiliminde olduklarından bunların goble (vazo) terbiye sistemine göre budanması daha uygundur.

Avrupa grubu erik çeşitleri ise genelde dik gelişme gösterdiklerinden “merkezi lider terbiye” sistemine göre budanmaları daha iyi sonuçlar vermektedir. Eğer ağaç dikine büyüme eğiliminde ise sürgünler dışa bakan göz üzerinden budanarak ağaç yayvan büyümeye zorlanmalıdır. Japon eriklerinin diğer eriklere göre daha kuvvetli budanması gerekir. 4. yıldan itibaren budama daha hafif yapılır.

3.5. Hasat ve Muhafaza

Erik hasat zamanının belirlenmesinde tam çiçekten hasada kadar geçen gün sayısı, meyve zemin ve et rengi, tat, sertlik ve SÇKM (suda çözülebilir kuru madde miktarı) gibi kriterler dikkate alınarak hasat zamanına karar verilebilir.

Hasat esnasında meyvelerin yüksekten hasat kovasına atılmamasına, kovadan kasaya boşaltma esnasında mümkün olduğu kadar yakın mesafeden boşaltılmasına, hasat esnasında meyve gözlerinin zarar görmemesine dikkat edilmelidir. Ağaç üzerindeki meyvelerin tamamı aynı zamanda hasada gelmiyorsa 2 veya 3 seferde hasat yapılmalıdır.

Kasalama ve ambalajlama yapılırken meyveler iki sıradan fazla üst üste dizilmemelidir.

Hasat edilen erikler yumuşar ve dış kabuk rengi sarı, kırmızı ya da maviye dönüşür. Bunun yanında asitlikte kısmen azalma görülürken tatlılaşma görülmez.

Japon erikleri kabuk ve çekirdeğe yakın kesimlerdeki asitlik oranının fazla olması nedeniyle daha asidik bir yapıya sahiptir.

Erikler çeşitlere göre değişmekle birlikte -0.5 – 0 oC sıcaklık ve % 90-95 nem oranında 2-4 hafta kadar depolanabilmektedir. Depolama için iyi olgunlaşmış ve yüksek SÇKM oranına sahip çeşitler seçilmelidir. Ön soğutma ile tarla sıcaklığının hızla depolama sıcaklığına düşürülmesi durumunda -1 oC sıcaklıkta 2

(16)

16 aya kadar depolama mümkündür. Son

yıllarda yapılan araştırmalarla yüksek SÇKM düzeyine sahip geç olgunlaşan çeşitlerde depolama süresinin 4-5 aya kadar uzatılabildiği tespit edilmiştir. Depolama

sırasında kahverengi çürüklük, çekirdek çevresindeki meyve etinin kahverengileşmesi, anormal olgunlaşma ve aromanın kaybolması görülen hastalık ve bozulmalardır.

(17)

17 8. ERİK ÇEŞİTLERİ

Obilnaja Orijini Rusya Kırım

Ağaç gelişimi Yayvan, kuvvetli gelişim Meyvesi Orta iri, yuvarlak, karın çizgisi

belirgin, meyve lopları asimetrik

Meyve kabuğu Yeşil zemin üzerine parçalı morumsu kırmızı renkte Meyve eti Sarı-turuncu renkte, lifli sulu,

çekirdeğe tam bağlı Derim Temmuzun 1-2. haftası Tozlayıcılar Shiro, Morettini 355 Diğer

Özellikleri

Hızlı gelişim erken ve bol verim

Angeleno Orijini California

Ağaç gelişimi Orta kuvvette, yarı dik Meyvesi

Orta iri, yuvarlak, meyve lopları asimetrik, karın çizgisi belirgin çiçek çukuru sivri Meyve kabuğu Patlıcan moru, siyaha yakın

renkte, üzeri puslu Meyve eti

Sarı-yeşil renkte, çekirdek küçük ve meyve etine bağlı, sık dokulu

Derim Eylül sonu Ekim başı Tozlayıcılar Friar ve Formosa Diğer

Özellikleri

Geç dönemde hasat edilmesi ve depolamaya uygun olması pazar değerini artırır.

(18)

18 Formosa

Orijini

Ağaç gelişimi Orta kuvvette, yarı dik Meyvesi

İri, yuvarlak, meyve lopları asimetrik, çiçek çukuru az belirgin

Meyve kabuğu Yeşil zemin üzerine parçalı kırmızı renkte ve puslu

Meyve eti Çekirdeğe tam bağlı, lifli, sulu, açık sarı renkte

Derim Temmuzun 4. ve Ağustos’un 1. haftası

Tozlayıcılar Golden Japon ve Wickson Diğer

Özellikleri

İç ve geçit bölgelerinde gelişim ve verimde problem yaşanabilir. Sahil kuşağı ve Ege Bölgesi için uygun sofralık bir çeşittir.

Ozark Premier Orijini

Ağaç gelişimi Kuvvetli, yayvan

Meyvesi İri, lopları asimetrik, yumurta şeklinde

Meyve kabuğu

Açık yeşil zemin üzerine parçalı pembe sarı renkte ve puslu

Meyve eti

Sarımsı açık renkte, lifli, sulu, çekirdeğe tam bağlı, tatlı ve dokusu sıkı

Derim Temmuzun 3-4. haftası Tozlayıcılar Santa Rosa, Formosa Diğer

Özellikleri Meyve kalitesi yüksek bol verimli ve sofralık bir çeşit

Black Diamond Orijini : California

Ağaç gelişimi : Orta kuvvette, yarı yayvan

Meyvesi İri, yuvarlak, karın çizgisi belirgin

Meyve kabuğu Yeşil sarı zemin üzerine siyahımsı

Meyve eti Lifli, sulu, sık dokulu ve sarı-kırmızı renkte Derim Ağustosun 3-4. haftası Tozlayıcılar Black Beauty, Formosa Diğer Özellikleri Orta mevsim kaliteli

sofralık bir çeşittir.

(19)

19 Red Heart

Orijini

Ağaç gelişimi Kuvvetli, yarı dik

Meyvesi İri, kalp şeklinde, meyve lopları asimetrik

Meyve kabuğu Koyu yeşil zemin üzerine kırmızı renkli ve bol lentiselli

Meyve eti Lifli, sulu, koyu kırmızı renkte, çekirdek ete tam bağlı

Derim Ağustosun 2-3. haftası Tozlayıcılar Elephant Heart

Diğer Özellikleri Meyve kalitesi ve albenisi yüksek orta verimli bir çeşittir

Wickson Orijini

Ağaç

gelişimi Orta kuvvette gelişim Meyvesi

İri, kalp şeklinde meyve lopları asimetrik, karın çizgisi az belirgin

Meyve kabuğu

Yeşil zemin üzerine parçalı açık sarı- yeşil renkte, az puslu Meyve eti Lifli, az sulu, açık sarı renkte Derim Ağustosun 3-4. haftası Tozlayıcılar Sun Gold ve herry Pickstone Diğer

Özellikleri

Meyve iriliği ve kalitesi bakımından önemli bir çeşittir.

Dik gelişimi sayesinde birim alana fazla ağaç dikilebilir.

Sun Gold Orijini Güney Afrika Ağaç gelişimi Kuvvetli, yarı dik

Meyvesi İri, yuvarlak, karın çizgisi az belirgin meyve lopları simetrik Meyve

kabuğu İnce üzeri puslu ve yeşil renkte Meyve eti Sulu, az lifli, çekirdek ete tam

bağlı

Derim Eylülün 1-2. haftası Tozlayıcılar Wickson ve Red Heart Diğer

Özellikleri

Meyve dokusunun sertliği ve yola dayanımı, Orta verimli ve sofralık bir çeşittir.

(20)

20 Stanley

Orijini A.B.D

Ağaç gelişimi Orta kuvvette, yarı dik Meyvesi Meyvesi küçük, karın çizgisi

belirgin, meyve lopları asimetrik Meyve

kabuğu Yeşil zemin üzerine patlıcan moru renkte ve üzeri puslu

Meyve eti Çekirdeği az bağlı, ince, lifli, sarı renkte

Derim Eylülün ilk haftası Tozlayıcılar Kendine verimli Diğer

Özellikleri Sofralık, kurutmalık ve bol verimli bir çeşit

Frenze 90 Orijini : İtalya Ağaç gelişimi

: Kuvvetli ve yarı dik gelişir Meyvesi : İri, uzun, ince elips

şeklinde Meyve

kabuğu

Sarı turuncu zemin üzerine mor renkte lentiselli ve üzeri puslu

Meyve eti Sulu, lifli, meyve eti çekirdeğe az bağlı Derim : Ağustosun 2. haftası Tozlayıcılar : President

Diğer Özellikleri :

Avrupa grubu içerisinde en önde gelen sofralık

çeşitlerdendir.

President Orijini : İngiltere

Ağaç gelişimi : Dik ve yarı kuvvetli

Meyvesi : Orta iri, uzun elips şeklinde meyve lopları asimetrik

Meyve kabuğu Yeşil sarı zemin üzerine parçalı açık patlıcan moru renkte

Meyve eti Lifli, sulu çekirdek ete az bağlı Derim : Eylülün 2-3. haftası

Tozlayıcılar : Kendine verimli Diğer

Özellikleri :

Sofralık ve kurutmalık bir çeşittir. 2 aya kadar depoda muhafaza

edilebilir.

(21)

21 Black Beaut

Orijini : California

Ağaç gelişimi : Kuvvetli ve yarı dik gelişir Meyvesi : Yuvarlak, orta irilikte, meyve

lopları simetrik

Meyve kabuğu Yeşil mor zemin üzerine siyah renkte

Meyve eti Sarı - kırmızı renkte meyve eti çekirdeğe tam bağlı Derim : Ağustosun 2. haftası Tozlayıcılar : Santa Rosa ve Friar Diğer Özellikleri

: Orta verimli ve aromalıdır.

Papaz Orijini : Anadolu

Ağaç gelişimi : Kuvvetli ve orta dik gelişir.

Meyvesi :

Yuvarlak, küçük karın çizgisi yarı belirgin, meyve lopları simetrik

Meyve kabuğu Yeşil – sarı zemin üzerine yeşil renkte ve ince Meyve eti Sulu, lifli, çekirdeğe tam

bağlı ve ekşi

Derim : Haziranın ilk haftası Tozlayıcılar : Ankara, Havran ve Aynalı Diğer Özellikleri

:

Erkenci turfanda bölgeleri için uygun sofralık verimli bir çeşit.

PRUNUM® CEMRE Orijini BETA Fidan-Türkiye Ağaç gelişimi kuvvette, yarı dik

Meyvesi Meyve sekli kutuplardan basık, simetrik, yuvarlaktır.

Meyve kabuğu

Patlıcan moru, siyaha yakın renkte, üzeri puslu

Meyve eti

Meyve kabuk rengi koyu mor- siyah, asitlik orta, meyve eti çok sert, meyve eti koyu bordo (vişne rengi), çekirdek ete yapışık.

Derim Haziran Sonu Tozlayıcılar Friar ve Formosa Diğer

Özellikleri

İri kaliteli doku sıkı olması nedeniyle uzak pazarlara nakledilme imkânı vardı

(22)

22 KAYNAKLAR

Akgül, H., E. M. Dolunay, Ş. Özongun, S. Özyiğit, A. Atasay, İ. Demirtaş, M. Pektaş, G.

Öztürk, Ö. F. Karamürsel, Y. Sesli, A. Göktaş, İ. Gür, H. C. Sarısu, ve Z. Karaarslan, 2005. Meyve Çeşit Katalogu. Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü. Isparta.

Anonim, 1986. Ilıman İklim Meyve Türlerinde Standart Çeşitler. Yalova.

Anonim, 2003. Meyvecilik. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yaygın Çiftçi Eğitimi Projesi.

YAYÇEP. Cilt: 1. Ankara.

Anonim, 2004. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Meyvecilik Çalışma Grubu. İzmir.

Anonim, 2011. Erik Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Ankara.

Anonim, 2007. http://www.fao.org

Aslantaş, R., 1999. Erzincan Şartlarında Yetiştirilen Bazı Badem Çeşit/klon ve Tiplerinin Vegetatif ve Generatif Gelişimi ile Çiçek Tomurcuklarının Dona Dayanım Derecelerinin Belirlenmesi. Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Doktora Çalşması. Erzurum.

Çetinbaş, M., Butar,S.,Gür, İ., Emre, M.,Akyüz, F.,Altındal, M.,Onursal, C, E., (2019) Farklı Dikim Sıklığı ve Terbiye Sistemlerinin Şeftalide Verim ve Kalite Üzerine Etkileri T.C.Tarım Ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Ve Politikalar Genel Müdürlüğü Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Sonuç Raporu. No: 33, S71. Isparta Childers. N.F., 1981. Modern Fruit Science. Sec. Ed. Corp. New Jersey.

DEJONG, T.M., DAY, K.R., DOYLE, J.F., (1992). Evaluation of Training/Pruning Systems For Peach, Plum and Nectarine Trees in California, Acta Horticulturae, 322, 99-105

Erkan, M., İ. Karaşahin, G. Şahin, İ. Eren, Ö.F. Karamürsel, 2005. Modified Atmosphere and1- MCP Combination Affect Postharvest Quality of Japanese Type Plums. 9th International Controlled Atmosphere Reserch Conference. 5-10 July, Michigan State University, USA.

FAO., (2019). . Dünya Erik Üretiminde Öne Çıkan Ülkeler Alanları, Üretim Miktarları ve Verimleri (Erişim tarihi: 01.Kasım 2019).

FAO., (2019). Dünya Erik İhracatında Önde Gelen Ülkelerin Yıllara Göre İhracat Miktarları ve Değerleri (Erişim tarihi: 01.Kasım 2019).

FAO, (2019). Production and Trade Statistics. Food and Agriculture Organization of the United Nations, http://faostat.fao.org/site/339/default.aspx (Erişim Tarihi: 6.12.2019).

Jindal, K. K. and R. C. Sharma, 2004. Recent Trends in Horticulture in the Himalayas:

Integrated Development Under the Mission Mode. Indus Publishing, India.

Karabat, S., K. Akın ve Y. Zengin, 1994. Erik Çeşit Adaptasyon Denemesi. Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü. Sonuç Raporu. Malatya.

Karamürsel. D., F. P. Öztürk., M. Emre., Ö.F. Karamürsel ve İ.Eren, 2007. Türkiye’de Erik Üretimi, Pazarlaması ve Dış Satım Potansiyeli. Türkiye V. Bahçe Bitkileri Kongresi. 1.

Cilt p.825-834. Erzurum.

Karamürsel. Ö.F., İ. Şevik, H. C. Sarısu, H. Koçal, F. P. Öztürk, 2007. Eğirdir Koşullarında Avrupa Grubu Eriklerin Çeşit Adaptasyonu. Türkiye V. Bahçe Bitkileri Kongresi. 1.

Cilt p.481-485. Erzurum.

Karamursel,Ö,F,. ve Sarısu H.S.., (2008). Bodur Meyve Yetiştiriciliği Eğitim Projesi. Erik- Kiraz Yetiştiriciliği. S 1-35

Onur, S., 1977. Yerli Yabancı Erik Çeşitlerinin Seçimi. Bahçe Dergisi. Cilt:8, Sayı:1.

Özakman, S., K. Önal, N. Karabıyık, N. Gönülşen ve İ. Özkarakaş, 1994. Erik Çeşit Adaptasyon Denemesi Sonuç Raporu (Prunus domestica L.). T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü. İzmir.

(23)

23 Özkan, Y., 1998. Ilıman İklim Meyveleri. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders

Notu. Tokat.

Özvardar, S. ve K. Önal, 1990. Erik Yetiştiriciliği. Tarımsal Araştırmaları Destekleme ve Geliştirme Vakfı. Yayın No:23. Yalova.

Rom, R. C. and R. F. Carlson, 1987. Rootstock For Fruit Crops, A Wiley – Interscience Publication, John Wiley & Sons. ISBN: 047180551 - 3. New York. USA

Ulubaş Serçe, Ç., M. Gazel, K. Çağlayan, M. Baş and L. Son, 2006. Phytoplasma Diseases of Fruit Trees in Germplasm and Commercial Orchards in Turkey. Jour. Plant Pathology, 88 (2): 179-185.

Ünlü, H. M., K. Çukadar, M. Aslay, ve Ö. Bozbek, 2001. Erik Çeşit Adaptasyon Denemesi Sonuç Raporu. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü.

Erzincan

Westwood. M. N., 1978. Temperate- Zone Pomology.W.H. Freeman and Company.San.

Fransisco.USA.

(24)

24

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu noktadan hareketle işletmeler daha az kirleten üretim sistemleri tasarlamak, atıklarını azaltmak, çevresel riskleri yönetmek ve sosyal sorumluluk bilinciyle hareket

Yalnız yeşillenmiş üretim pratikleri, ekolojik açıdan hassas film metni ve hareketli görüntü değil, ekolojik filmlerle görünür kılınan hikâyenin

Kabuk: Düz veya buruşuk, yeşil- açık sarı Dilimlilik: Var veya hafif dilimli.. Meyve eti: Beyaz, hafif turuncu

Kanallardan besin eriği NFT (besleyici film tekniği) de olduğu gibi kök uçlarından birkaç mm veya derin akan su kültüründe olduğu gibi 4-5 cm ve daha fazla derinlikte

• Yeşil yol yaklaşımının uygulanması, kentsel tarımın yeni biçimlerine kentsel olmayan alanları mevcut yeşil alanlara ve diğer tarım alanlarına bağlayan, kent genelinde

almaları gerektiği, bazılarının ise önce uzun, sonra kısa , veyahut daha almaları gerektiği, bazılarının ise önce uzun, sonra kısa , veyahut daha önce kısa daha sonra

Yüksek teknolojili topraksız tarım yapılan seralarda salkım domates verim ortalaması Türkiye şartlarında 50 kg/m2 olarak hesaplanmış olup 20 dekar bir seradan yıllık 1.000.000

Göz/yüz koruması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur Ellerin korunması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur Cildin ve vücudun korunması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur