• Sonuç bulunamadı

Sosyal Sorumluluk Modeli Olarak Gıda Bankacılığı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sosyal Sorumluluk Modeli Olarak Gıda Bankacılığı"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sosyal Sorumluluk Modeli Olarak Gıda Bankacılığı

Günümüzün stratejik yönetim anlayışında;

sosyal sorumluluk faaliyetleri rekabet üstünlüğü açısından farklılaşma kriteri olarak görülen oldukça önemli bir unsur haline gelmiştir. Sosyal sorumluluk kapsamında incelediğimiz gıda bankacılığı sisteminin gelişmesi için devlet; işletmelere, önemli avantajlar sunmakta aynı zamanda gıda ve ürün kayıplarının önüne geçerek israfı önlemeye çalışmaktadır.

Broşürümüzde Sağlık açısından tüketilmesinde sakınca olmayan ekonomik değerini kaybetmiş ürünlerin vakıf ve dernekler aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını sağlayan gıda banka- cılığı sisteminin işleyişi ve avantajlarının neler olduğu konuları ele alınmıştır.

Türkiye ve dünya üzerinde uygulanan gıda bankacılığının birbirlerinden kısmen uygulama farklılıkları olsa da temeli aynı anlayışa sahiptir. Yoksulluğun önüne geçebilmek adına uygula- nan gıda bankacılığının işletmelere de sağladığı ekonomik ve sosyal avantajlar bulunmaktadır.

Ülkeler ne kadar gelişmiş olursa olsun yoksulluk birçok ülkede var olan genel bir sorundur. Buradaki sorun sadece gıdaların ya da diğer ihtiyaçların az üretimi, yetersizliği ya da kişilerin satın alma gücünün olmaması ile alakalı değil,hâlihazırda var olan kaynakların etkin bir şekilde, bir zarar görmeden ve bu kaynakların israfına fırsat vermeden ihtiyaç sahiplerinin faydalanması için değerlendirilmesi ile yakından ilgilidir.

Ülkemizde ve dünyada gıda bankacılığı sisteminin ayrı ayrı birçok örnekleri vardır.

Gıda bankacılığının gerektirdiği çeşitli hukuki ve ekonomik unsurlar her ülkenin kendi şartlarına göre değişkenlik gösteren faktörleri olduğu için farklı ülkeler ya da bölgelerde çeşitli gıda bankacılığı faaliyetleri görülür.

GIDA BANKACILIĞININ SOSYAL TARAFLARI Gıda bankacılığı projelerinde sivil toplum kuruluşları azımsanamayacak bir öneme sahiptir. Ürünlerin dağıtılmasında ihtiyaç sahiplerinin bulunması ve gıdaların onlara ulaştırılmasında köprü görevi gören vakıf ve dernek gibi sivil kuruluşlarda gıda bankacılığı organizasyonunun kesinlikle olması gerekir.

Gıda bankacılığı projesinin içerisinde olmak sağlayacağı ekonomik faydanın dışında birtakım sosyal avantajlar da sağlamaktadır.

Gıda bankacılığının amaçlarından biri toplumda yaşayan kişilerin refah düzeyini artırmak ve oluşan mevcut düzeyi korumaya gayret etmektir. İhtiyaç sahiplerine TÜZÜKLERİNDE gıda bankacılığı faaliyeti bulunan dernekler yada vakıflar aracılığı ile koli yardımı ile ya da SOSYAL bir market oluşturup vatandaşın kendisinin ulaşabileceği yöntemlerle el uzatan sivil toplum kuruluşları kişilere sağladıkları imkanlarla toplumsal fayda sunmaktadırlar. Toplumdan aldığını topluma geri veren; faaliyetlerini sosyal sorumluluk anlayışı doğrultusunda sürdüren işletmeler tüketiciler ve müşteriler gözünde değerli bir konuma gelmektedirler. Sosyal alanda yapılan yardımlar, bağışlar ve bunlar gibi çalışmalar toplum taraşından önemsenir ve konuşulmaya başlar. Konuşuldukça kişiden kişiye duyulur ve bu da toplum olarak isim yayılmış olduğundan dolayı da güven ve itibar kazanılmasına yardımcı olur. Örneğin, Deniz Feneri Derneği ya da TİDER Derneği gibi dernekler toplum tarafından güven ve itibar dayanmış isimleri duyulmuş derneklerdir.

Sivil toplum kuruluşları işlerini amaçlarına uygun yapmalıdırlar. Sosyal sorumluluk ile oluşturulan güçlü bir imaj işletmelerin diğer benzer kuruluşlar arasından ayrılıp özgün ve güvenilir bir imajla insanların güvenini kazanıp piyasada etkin bir yer edinmesinde etkin rol

(2)

oynar. Sosyal sorumluluk bilinci ile hareket etme, işletmelerin toplumdaki imajlarını yükseltmelerini sağlamaktadır. Örneğin İHH Derneği, Vuslat Derneği gibi derneklerin isimlerinin duyulması yaptıkları projelerle oluşturdukları güçlü imajları ile güvenilirlik kazanmışlardır. Sivil toplum kuruluşları arasında başarılı işletmeler sadece sundukları ürün ve verdikleri hizmetle değil aynı zamanda topluma sağladıkları katkılar ile de farklılık oluşturmaktadırlar.

Çünkü hem saygınlık hem de topluma katkı konusunda yarar sağlamak isteyen kuruluşlar toplumsal saygınlık kazanmanın kurumun değerini daha çok artırdığını bilmektedirler.

Toplumsal konularla ilgili yapılan çeşitli çalışmalar ve hizmetler diğer müşterilerle kurulan ilişkinin derinliği, yoğunluğu ve yakınlığını artırmaktadır.

Gıda bankacılığının da içine dahil olduğu sosyal sorumluluk projelerinde yer alan müşteriler, çalışanlar, yöneticiler, projenin tamamında herhangi bir alanda görevi olan ve hatta birlikte iş yapılan diğer kurum ve kuruluşlar açısından da manevi bir duygu tatminliği aracı dır.Toplumda maddi tatminin insanlara verdiği güven bir yana manevi tatmin de kendilerini huzurlu ve yaptıkları işleri severek yapmalarına katkı sağlamaktadır.

Günümüzde yoksulluk, dünyanın çeşitli her yerinde ne kadar gelişmiş olursa olsun çoğu ülkenin ortak problemidir. Gıda bankacılığı da yoksullukla mücadele, toplum şartlarını iyileştirme ve refah düzeyini artırma gibi amaçlar taşıdığından hem ihtiyacı olan kişilere yardım ederek yoksulluğun giderilmesine hem de elde hazır olarak var olan kaynakların herhangi bir kayba uğramadan, israfa fırsat vermeden değerlendirilmesi ile yakından ilgilidir.

GIDA BANKACILIĞI SİSTEMİNİN İŞLEYİŞİ

Ülkelerin ekonomik ve hukuki özellikleri gelişmişlik düzeylerine bağlı olarak şekilleneceği için her ülkenin kendine özgü gıda bankacılığı örnekleri karşımıza çıkacaktır.

Ancak ülkelerin sosyoekonomik durumları ne olursa olsun gıda bankacılığının değişmeyen ve her ülke için aynı olan kuralları vardır;

Bağışı alacak olan kişinin ihtiyaç sahibi olması yeterlidir. Kişinin bağış alması için başka bir şart aranmamaktadır.

Gıda bağışı yapacak dernek veya vakfın tüzüğünde mutlaka ‘’gıda yardımı yapabileceğine ilişkin hükümler’’ bulunmalıdır.

Bunun dışında vakıf ya da derneğin vergiden muaf olması koşulu aranmamaktadır.

Bağış yaparken vergi mükellefleri, yapılan bağışın mal bedelini malın maliyet bedeli ile aynı oranda olacak şekilde yapmalıdır ve Katma değer vergisi hesaplanmayacaktır.

(3)

Yapılan bağışlar faturalanarak belgelenir ve faturanın üstünde ‘’ İhtiyaç sahiplerine yardım koşuluyla bağışlanmıştır.’’ İbaresinin bulunması gerekir.

Dernek ve vakıflarda aldıkları bağış karşılığında makbuz düzenleyerek bağış yapanlara vereceklerdir.

Gıda Bankacılığı Yapan Dernek ve Vakıfların Özellikleri

Gıda bankacılığı derneği ya da vakfının, bağış için kullanılacak gıda maddelerinin güvenli ve uygun bir şekilde aktarımı, depolanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için gerekli olan tüm ihtiyaçlarını karşılayacak gücünün olması gerekir.

Dağıtılacak gıda maddelerinden ücret alınmaması ve ihtiyaç sahibi olmayan diğer üçüncü kişilere satılmaması gerekir.

Gıda maddelerinin dağıtımında kar, komisyon talebinde bulunulmamalıdır.

Dağıtımı gerçekleştiren gıda bankacılığı derneğinin ya da vakfında tek koşul yardıma temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayamayan

ihtiyaç sahiplerine veya doğal afetten zarar görmüş kişilere yardım etmesidir.

İnsan sağlığını tehlikeye atan ya da son kullanma tarihi geçmiş ürünler kullanılmama lıdır. Yapılacak bağışlar şartlı ve bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Gıda bankacılığı derneği ya da vakfında dağıtımın yapılabilmesi ve ürünlerin muhafaza edilebilmeleri için uygun depo alanının bulunması gerekir.

İhtiyaç sahiplerinin gururları ile oynamadan yapılan bağışı teşhir etmeden olabildiğince sessiz bir şekilde bağış yapılması esas alınmalıdır.

Gıda bankacılığı derneği ya da vakfının gıda maddelerini, dernek üyelerine ve yöneticilerine ya da yakınlarına dağıtmaması gerekir.

Dağıtımda çıkabilecek her türlü duruma karşı önlem alınıp, çıkabilecek karmaşalar önlenmelidir. Yoksulluğun önüne geçebilmek ve ihtiyaç sahibi olan insanların refah seviyelerini yükseltebilmek adına uygulanan gıda bankacılığı, yukarıda belirtilen özelliklere uyulduğu takdirde ülkelerin ve toplumun yararını gözeten bir organizasyon olarak faaliyet gösterecektir.

Yoksulluğu Önlemede Gıda Bankacılığı Sistemi Gıda bankacılığı nedir?

Gıda bankacılığı, tüketilmesinde sağlık açısından bir sakınca olmayan, ekonomik olarak değer taşımayan, son kullanma tarihi yaklaşmış, paketleme hatası, üretim, ihracat veya ihtiyaç fazlası gibi nedenlerle değerini kaybetmiş ürünlerin vakıf ve dernekler aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını sağlayan bir sistemdir. Gıda, temizlik, giyim ve yakacak, gıda bankacılığı kapsamında bağışlanabilen ürünler arasında bulunmaktadır.

(4)

İhtiyaç fazlası gıdanın yoksul vatandaşlara dağıtılmasına imkân tanıyan gıda bankası, 5179 sayılı kanunun 3. maddesinde

“Bağışlanan veya üretim fazlası sağlığa uygun her türlü gıdayı tedarik eden, uygun şartlarda depolayan ve bu ürünleri doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla fakirlere ve doğal afetlerden etkilenenlere ulaştıran ve kâr amacı gütmeyen dernek ve vakıfların oluşturduğu organizasyonlar” olarak tanımlanmıştır.

Derneğimizin GIDA BANKACILIĞI’ ndaki Çalışması nasıl ortaya çıktı?

Aslında faaliyette olan ama çok da bilinmeyen, üzerine sadece çok az sayıda bilgilendirmeler yazılmış bir alan olarak gıda bankacılığını detaylı olarak inceledik ve dernek tüzüğümüzün faaliyet alanında olmasına karar verdik. Diğer bölgelerde olduğu gibi Torbalı’da çok az bilinen bu GIDA BANKACILIĞI çalışmasına dikkat çekmek, vergisel avantajlarını anlatarak yardımları bağışları daha cazip hale getirerek artırmak amacımızdı.

Bizler, “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.” Felsefesiyle yola çıktık. Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir. Hem inancımız hem değerlerimiz bizi bireysel yaşayan değil, topluma ve diğer insanlara duyarlı yaşamaya sevk eder. İhtiyacı olanları gözetmemiz için zekat müessesine sevk eder. Dernek ve Vakıf yapılanmalarının tarihimizde çok olması da toplumun ihtiyacı olan diğer kesimlerine olan duyarlılığımızın bir sonucudur. Bizler Osmanlı Devleti’nin geleneğinden gelmekte, kültürel kodlarımızda onun izlerini taşımaktayız. Bugün adı gıda bankası olsa da bunun daha geniş kapsamlı hali Osmanlı’da imaretlerde karşımıza çıkmaktadır. İmaretler genellikle mutfak, yemekhane, kiler, ambar, ahır ve misafirlerin yatacakları tabhâne odalarından meydana gelen, sadece aşhane olarak değil, geniş anlamda eğitim, sağlık, dini vb. hizmetlerin de verildiği sosyal niteliği açısından en önemli vakıf eserlerinden biridir.

Dolayısıyla inancımız da böyle bir sistemin bize, kodlarımıza yerleşmesinde önemli bir etken olmuştur. Geçmişte farklı şekillerde ortaya çıkan gıda yardımları, günümüz şartlarında gıda bankacılığı adı altında kavram olarak ilk 1960’ların sonunda ABD’de ortaya çıkmıştır. Sistem kısa zamanda Avrupa, İsrail, Meksika, Avustralya gibi ülkelere de ilham kaynağı olmuştur.

Gıda bankacılığı kavramı, hukukumuza ve yasal mevzuatımıza ilk olarak 5179 sayılı ve 27.05.2004 tarihinde kabul edilen gıdaların üretimi, tüketimi ve denetlenmesine dair kanun hükmünde kararnamenin değiştirilerek kabulü hakkındaki kanun ile girmiştir.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de yoksullukla mücadele çok önemli bir sorun niteliği kazanmış, sorunun olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla gıda bankacılığının hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

(5)

Gıda bankacılığı uygulaması Türkiye’de ilk defa Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın girişimleri sonucu 20 Ocak 2004 tarihinde Diyarbakır’da başlatılmış, hemen ardından 8 Mayıs 2004’te Konya Dost Eli Derneği, yine Mayıs 2004’te de Gaziantep Büyükşehir Belediyesi gıda bankalarını faaliyete geçirmişlerdir.

Türkiye’de faaliyette bulunacak tüm gıda bankalarını tek çatı altında toplayarak, yardımların daha etkin bir şekilde dağıtılması amacıyla 27.05.2004 tarihinde 5179 sayılı kanun ile gıda bankacılığı alanında çalışan kuruluşların üye olduğu, gıda bankaları arasında işbirliği, koordinasyon ve denetim fonksiyonlarını da sağlamak amacıyla Gıda Bankaları Birliği kurulmuştur.

Gıda bankacılığı nasıl bir çalışma yapısına sahiptir?

Gıda bankacılığı sistemi her ülkede farklı hukukî ve ekonomik bir alt yapıyla desteklenmektedir. Bunun en önemli nedeni kültürel yapının ve ihtiyaçların farklı oluşundan kaynaklanmaktadır.

Gıda bankacılığı sisteminde bağışlar karşılıksız olup kişinin/ailenin ihtiyaç sahibi olması en önemli etkendir. Bağış yapılacak dernek veya vakfın tüzüğünde, vakıf senedinde ihtiyacı bulunanlara gıda bankacılığı faaliyeti yapabilmesine olanak veren hükümlerin bulunması şarttır.

Bağışı yapan vergi mükellefleri yaptıkları gıda bağışını fatura ile belgelendirecek, faturaya

“ihtiyaç sahiplerine yardım koşuluyla bağışlanmıştır” ibaresini ekleyecekler, bu şekilde mal bedeli malın maliyet bedeli olacak ve KDV hesaplanmayacak. Ayrıca bağışı alan dernek veya vakıfların da aldıkları bağış karşılığında makbuz düzenleyerek bağış yapanlara vermeleri gerekmektedir.

Örneğin Türkiye’de ilk olarak sistemli bir şekilde gıda bankacılığı uygulamasını gerçekleştiren Dost Eli Derneği, market ve mağazalardan, tespiti yapılan yoksul ailelere limitleri oranında ücretsiz olarak ihtiyaçlarına göre yardım yapmaktadır. Derneğin ilklerinden birisi de barkod sistemini geliştirmesidir.

Dolayısıyla bir ürün derneğe kim tarafından bağışlanmış ve hangi yoksula gitmişse bunu takip etmekte ve bağışçıların bu yöndeki soru ve tereddütleri de böylece giderilerek güven sağlanmış olmaktadır.

Ülkemizde ve dünyada gıda bankacılığı faaliyetleri ne durumdadır ?

Türkiye’deki gıda bankaları genelde bireysel hareket etmekte, kendi imkânları ile elde ettiği ürünleri ihtiyaç sahiplerine dağıtmaktadır. Bu sistem bazı gıda bankalarında market benzeri bir sistemle ilerlerken, içinde nakite çevrilmesi mümkün olmayan bir miktarın olduğu bir kartın ihtiyaç sahiplerine verildiği ve kişinin de gıda marketinden ihtiyacı olan ürünleri alabildiği bir sistem olarak gerçekleşmiştir.

Bu sistemin en önemli özelliği, kişinin tahmini ihtiyaç duyacağı düşünülen gıda paketleri yerine, kişinin gerçekten ihtiyaç duyacağı ürünü alması ve böylece israfın da önlenmeye çalışılmasıdır. Daha yerleşik bir sisteme sahip olan gıda bankaları ise diğer gıda bankalarına ya da gıda bankacılığı yapmak isteyen vakıf, dernek ve belediyelere danışmanlık hizmeti de vermektedirler.

(6)

Gıda bankacılığı bulunduğu ülkenin ve bölgenin ekonomik, siyasi ve kültürel yapısından bağım- sız olarak düşünülemez.

ABD’den Feeding America, yine ABD’de gıda bankacılığını tüm dünyaya tanıtmak ve yaymak için çalışan The Global FoodBanking Network, Güneybatı Teksas genelinde dağıtım programları, beslenme ve çocuklar için hazırlanan programlarla öne çıkan San Antonio Gıda Bankası (San Antonio Food Bank), kişisel bir girişimin ötesinde 15 iş adamı tarafından kurulan en önemli özelliklerinden biri profesyonel olarak yapılandırılmış bir organizasyon olarak çalışması olan Mısır Gıda Bankası (Egyptian Food Bank), bağışlanan alanlarda çürümeye terk edilen ürünleri toplamak üzere bu alanlara gönüllü ve ücretli toplayıcıları gönderen, ürünleri tarladan toplayıp ihtiyaç sahiplerinin sofrasına ulaştıran bir proje olan Gleaning the Land ile öne çıkan Leket İsrail Ulusal Gıda Bankası (Leket Israel The National Food Bank), “Açlık ya da yetersiz beslenme olmayan bir Güney Afrika”

misyonuyla yola çıkan aynı zamanda The Global FoodBanking Network’ün de üyesi olan Güney Afrika Gıda Bankası (Food Bank South Africa) önemli örnekler arasında gösterilebilir.

Gıda vb. ürünlerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasının yanında sadece gıda bankalarının kurulması ve sağlıklı işlemesi için yapılan çalışmalar, koruyucu sağlık hizmetleri, beslenme programları, hamile ve yaşlı kişiler için destek hizmetleri de sunulmaktadır.

Gıda bankacılığının ilerlemesinin önünde ne gibi engeller bulunmaktadır?

İşletmeler, gıda bankacılığı gibi bir sosyal projeye destek verirken aynı zamanda devlet tarafından sağlanan avantajlardan yararlanabil-mektedir. Bu alandaki en büyük eksikliklerden biri gıda bankacılığı sisteminin işletmelere sağladığı avantajların yeterince bilinmemesidir. Kamuoyu ve işletmeleri bilgilendirme çalışmalarının yaygın olarak yapılması gerekmektedir. Aynı zamanda bilgilendirmenin de ötesinde işletmelerin bu anlamda bilinçlenmesi için de yaşadığı toplumun beklenti ve sorunlarına duyarsız kalmamaları gerekmektedir. Ezilen konserve kutusunu yemek şirketlerine, ihraç fazlası ürünü ülke içinde yeniden satışa sunan değil, ülkenin refah düzeyine katkı sağlayacak şekilde değerlendiren işletmelere ihtiyacımız var. Sadece işletmeler bazında da

düşünmeyelim. Toplum olarak da ihtiyaç sahibi kişilerin sorunlarına duyarsız kalmayan, sahip olduğumuz ürünleri israf etmeden kullanan olmalı ve sadece “hızla tüket” mantığından çıkmamız gerekiyor.

Gıda bankacılığıyla ne hedeflenmektedir?

Ülkemizde ve dünyada en önemli sorunlardan biri olan yoksulluğun önlenmesi ve buna bağlı olarak refah düzeyinin arttırılmasında gıda bankacılığı önemli bir işleve sahiptir. Devlet, sivil toplum kuruluşları ve işletmeler nezdinde yapılan gıda bankacılığı çalışmaları yoksulluğun önlenmesinde ve insanların yaşam kalitelerini artırmada önemli bir misyon taşımaktadır.

Gıda bankacılığının kurulma mantığı ? Gıda bankacılığı, yoksul olarak tanımlana- bilecek kişi ve ailelere maddi olarak yardım etmeyi amaçlarken aynı zamanda bakıma

(7)

muhtaç, sokakta kalmış kimsesizler, işsiz veya yeterli geliri olmayan aileler ve her türlü doğal afete maruz kalmış kimseleri de gözetmektedir. Dolayısıyla gıda bankacılığı sadece maddi yardımı içeren değil aynı zamanda yardıma muhtaç kişileri topluma kazandırmaya yönelik her türlü eğitimi sunmak, psikolojik ve manevi yönden kişileri destekleyecek projeler yürütmek ve bu yönde gerekli yardımlarda bulunmak, barınmalarını temin etmek, her türlü sağlık giderini sağlamaya çalışmak gibi bir felsefeyi de içinde barındırmaktadır.

Gıda bankacılığıyla ilgilenen kuruluş ların hangi hususlara dikkat etmeliler !

Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunmak için ürünlerin sağlıklı bir şekilde korunması ve dağıtılabilmesi için fiziki ve teknik şartların yeterli olması ve bu çalışmaları yapabilecek kabiliyetteki kişilerin istihdam edilmesi, gerçekten ihtiyaç sahibi kişilere ulaşılabilmesi ve yapılan hizmetin insanlık onurunu zedelemeden gerçekleştirilmesi, son kullanma tarihi geçmiş ya da sağlığa zarar verecek ürünlerin hassasiyetle kontrollerinin yapılması önemli hususlar arasındadır.

Gıda bankacılığı gibi sosyal bir çalışmaya destek veren kuruluşlar ne gibi avantajlara sahip olabilirler?

Gıda bankacılığı devlet, vakıf/dernekler, işletmeler olarak üçlü bir mekanizmada işlemektedir. Burada artık sadece kâr elde ederek hayatta kalamayacaklarını bilen işletmeler en önemli farklılaşma kriterlerinden biri olan sosyal sorumluluk alanında gıda bankacılığını gündemlerine alabilmektedirler.

Bu da işletmelere ekonomik ve sosyal alanda önemli kazanımlar sağlamaktadır. Ekonomik kazanımlar:

1. Devlet desteği

2.Vergi avantajları: 5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 40 ve 89.

maddelerinde yapılan değişikliklerle 01.01.2004 tarihinden itibaren fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetlerinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanacak gıda maddelerinin maliyet bedellerinin, gelir vergisi matrahının tespiti sırasında hasılattan indirilebilmekte ve kurumlar vergisi

mükelleflerinin yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapılabilmektedir.

3.İşletme maliyetlerinde azalma

4.Yeni pazarlara girme kolaylığı-satışlarda ve pazar payında artış

5.Hassas yatırımcılara ve finansman kaynaklarına ulaşma

6. Rekabet üstünlüğü

7. Marka konumunda güçlenme 8.Kârlılık ve verimlilikte artış

(8)

Bunların dışında işletmeler için bazı sosyal avantajlar da söz konusudur. Bunlar:

• Toplumsal fayda sağlama

• Güven duygusu ve itibar oluşturma

• Kurum ve marka imajına katkı

• Nitelikli iş gücünün işletmeye çekilmesi ve çalışan bağlılığı

• Müşteri sadakati

• Manevi tatmin

Gıda bankacılığının topluma ve ülkemize ne gibi getirileri olacaktır? Gıda bankacılığı, israfla mücadelede nasıl bir yerde duruyor?

20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren önem kazanan küreselleşme faaliyetleri, işletmelerin üretim güçlerini ve imkânlarını arttırırken ihtiyaçların çok ötesinde üretim söz konusu olmuştur. Üretim hızla artarken üretilen mal ve hizmetlerin dağıtımında önemli sorunlar yaşanmakta, üretim ve tüketim arasında %35’e yakın kayıplar oluşmaktadır. Özellikle gıda kayıplarının önlenmesi hususunda gıda bankaları çalışmalar yapmakta, ürünlerin ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmesi için bu alana özel çeşitli projeler yürütmektedir. Kısaca gıda kayıplarının önlenmesi ile israfın da önüne geçilmiş olacaktır.

Genel olarak bakıldığında üretimde herhangi bir sorun yok. Asıl sorun, üretilen ürünün herhangi bir kayıp olmaksızın tüketiciye ulaşmasında. Burada önemli hususlardan biri de tüketicinin de bunu israf etmeden kullanması, bu bilinçte olması. Bugün artık devamlı surette sadece tüketmeye sevk eden anlayışın kırılması için sofralarımızda ya da bir şey talep ettiğinde çocuklarımıza ihtiyaç sahibi

diğer çocuklardan bahsetmek, bu bilinci yerleştirmek en önemli görevlerimizden olmalı.

Ayrıca yoksulluk sadece parasal olarak ele alınmamalıdır. Geniş bir çerçeveden bakıldığında yoksullukta; ortalama ömür, okuma yazma oranı, beslenme, sağlık hizmetlerinden yararlanamama ve temiz içme suyundan mahrum olma durumları da göz önünde bulundurulmalıdır. Şu an ülkemizde uygulanmasa da dünyadaki gıda bankacılığı örneklerinde bir anlamda koruyucu hizmetleri de içeren bu uygulamaları görmekteyiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hemen hamama koşulur; ha­ tunlar usta kadınların, erkekler hamamdan eksik olmıyan hacı berberlerin önüne bağdaş ku­ rar, sırtlarına hacamat vurdu- tup boynuz

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde fakirlere yardım amacıyla “gıda bankac ılığı” adıyla kurulan kuruluşlara yapılan

*Son tüketim tarihi geçmiş veya üretim izni olmayan ürünleri satan işyerleri, Alo Gıda 174 Hattı aracılığıyla Tarım İl.

FAO/WHO “normal olarak kendisi gıda olarak kullanılmayan ve gıdanın tipik bir bileşeni olmayan, besleyici değeri olsun veya olmasın üretim, işleme, hazırlama,

• Yüksek basınçlı gres yağı tabancası >400 bar’ın üzerinde basınç yaratabilir Aşırı sürtünmenin yaratacağı potansiyel sorunlar:. • Daha yüksek

Boyutlar, ölçme sistemleri ve birimler, birimlerin birbirine çevrilmesi ile ilgili örnekler, kütlenin korunumu kanunu ve gıda proseslerine giriş, proses

Gıda endüstrisi çalışanları ve stafilokokal gıda zehirlenmeleri Food industry employees and staphylococcal food poisoning.. Nesrin ÇAKICI 1 , Nükhet Nilüfer DEMİREL-ZORBA 2 ,

olarak servis bankası tarafından tespit edilmesi zorunlu kılınmıştır. Yine servis bankası ile müşteri arasındaki sözleşme ilişkisi kurulması sürecinin ara