• Sonuç bulunamadı

İSMMMO, kamu yararına çalışan kuruluşları (KYÇK) ve gıda bankacılığı yapan örgütleri ele aldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İSMMMO, kamu yararına çalışan kuruluşları (KYÇK) ve gıda bankacılığı yapan örgütleri ele aldı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

‘Gıda bankacılığı’ adıyla kurulan kuruluşlara yapılan bağışların tamamının gelir ve kurumlar vergisinden muaf oluşu gıdabank enflasyonu yarattı.

‘Sivillikleri’ her zaman tartışmalı olan ve ‘sivilliğinin’ sadece bir örtü olduğu eleştirilerine maruz kalan Sivil Toplum Kuruluşları (STK) şimdi şeffaflıklarıyla tartışılıyorlar. Almanya’da Deniz Feneri Derneği’nin üç yöneticisinin dolandırıcılıkla yargılanıp, ceza aldığı dava sonrasında, Türkiye’deki STK’lar oluşumu, yapılanması ve kaynak edinme yöntemleri açısından sorgulanıyor. STK’lar, kamuoyunun nezdinde adeta “güven” testinden geçiyor.

Bazı dernek ve vakıflara yönelik iddiaların art arda gündeme geldiği bir dönemde sivil toplum kuruluşlarını mercek altına alan İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) STK’ları mercek altına aldı.

İSMMMO, kamu yararına çalışan kuruluşları (KYÇK) ve gıda bankacılığı yapan örgütleri ele aldı. Araştırmaya göre, Türkiye’de devlet, bağış toplama noktasında sivil toplum kuruluşları arasında haksız bir rekabet ortamı yaratıyor.

Türkiye de ise başta KYÇK statüsünün verilmesi örneğinde olduğu gibi karar verme mekanizmasının (Bakanlar Kurulu) siyasi olması, gıda bankacılığı alanında faaliyet gösteren kuruluşlara bağış toplamada vergisel avantajlar sağlaması, bir takım eleştirileri de beraberinde getiriyor.

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde fakirlere yardım amacıyla “gıda bankacılığı” adıyla kurulan kuruluşlara yapılan bağışların tamamının gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirilmesinin, gıda bankacılığı yapan kuruluşlara bağış toplama avantajı sağladığını ifade etti.

Çarpıcı sonuç

Türkiye genelinde faaliyet gösteren yaklaşık 80 bin 212 dernek ve 4 bin 471 vakıf bulunuyor. Söz konusu derneklerin 14 bin 744’ünü cami yaptırma ve kuran kursu düzenleme gibi dini hizmetlerin gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetler üstlenen dernekler oluşturuyor. Kadın ve çevre gibi haklar konusunda faaliyet gösteren ve “Kamu yararına çalışan kuruluş statüsünü elde edebilen” sivil toplum kuruluşu ise bulunmuyor.

2004 yılında fakirlere yardım amacıyla; gıda, temizlik malzemesi, giyecek ve yakacak maddesi bağışlayan şahıs ve şirketlerin daha az vergi ödemesinin yolunu açan hükümet, kuruluş sözleşmesinde gıda bankacılığı yazan vakıf ya da derneklere bağış yapılmasını cazip hale getirdi. Bağışın tamamının gelir ve kurumlar vergisi matrahından

indirilebildiği gıda bankacılığı yapan kuruluşların KYÇK olması da gerekiyor. Böylece vergi yerine zekat vermek isteyenler için son dört yıldır adres gıda bankacılığı yapan kuruluşlar oluyor. Yardımların maliyet bedelinin tamamı”

beyanname veren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince, gider olarak indirilebiliyor. Bu düzenleme sonrasında yapılan bağışlar, KDV’den de muaf tutuluyor.

Vakıflar sosyal yardım ağırlıklı

Ekim 2008 tarihi itibariyle 4 bin 471 vakfın kuruluş amaçlarına göre dağılımına bakıld ığında, yüzde 42’lik büyük bir bölümü (bin 906) sosyal yardım alanında faaliyet gösteriyor. Eğitim alanında 1105, kültür alanında 605, hayır

işlerinde ise 519 vakıf görev yapıyor. Türkiye’de kamu yararına çalışan kuruluşları bulunduğu sektöre ve uzmanlık alanlarına göre sıraladığımızda ise uzmanlık eksenli kuruluşlar ve sağlık örgütlerinin ağırlıkta olduğu görülüyor.

Bunu kültür ve yardım kuruluşları izliyor. İnsan hakları, kadın, çocuk, çevre ve yaşlılar gibi belli başlı sivil toplum alanları kamu yararına çalışan kuruluş statüsünün dışında bırakılmış gibi görünüyor.

Sıfır vergi

Gıda Bankası’na bağış yapmanın büyük avantajı şöyle örneklenebilir. Gelir vergisi mükellefi olan ve 300’er bin TL kazanç elde eden iki kişi var. Bunlardan (A), gıda bankacılığı yapan bir vakfa, 300 bin TL, (B) ise Mehmetçik Vakfı’na 300 bin TL’lik gıda, temizlik,giyecek ve yakacak maddesi bağışladı.

Bu durumda, gıda bankacılığı yapan vakfa bağışta bulunan (A), 300 bin TL’lik bağışın tamamını kazancından indirecek ve 1 TL dahi vergi ödemeyecek. Mehmetçik Vakfı’na bağışta bulunan (B) ise, yaptığı bağışın yüzde 5’ini

(2)

yani 15 bin TL’sini kazancından düşebilecek, kalan 285 bin TL’nin de gelir vergisini ödeyecek. Bu örnek, kurumlar vergisi mükellefleri için de aynen geçerli.

Hibe yarışı

STK’lar tüm enerjisini para temin etmeye veriyor. Özellikle AB’ye üyelik süreciyle birlikte, bazı STK’lar “projecilik yarışı”na girmiş bulunuyor. AB dışında proje geliştirme karşılığında Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, özel sektör ve devlet kurumları da destekler veriyor. Bu anlayış nedeniyle bazı STK’lar arasında hibeler üzerinden bir rekabet oluşmuş durumda. Proje hazırlayıp, hibe alabilen STK’lar başarılı, alamayanlar başarısız görülüyor. Sonuç olarak STK’lar sorun alanlarından ve hedef kitlelerinden koparak, emeklerini ve zamanlarını kaynak kovalamaya harcıyor.

KYÇK olmanın avantajları

Almanya’da Deniz Feneri Derneği’nin üç yöneticisinin dolandırıcılıkla yargılanıp ceza aldığı dava sonrasında, tüm dikkatler “sektörel yanlılık, devlete bağımlılık ve politik etkileriyle” gündeme gelen kamu yararına çalışan kuruluşlar üzerine çekildi. Şu anda Türkiye genelinde faaliyet gösteren 436’sı dernek olmak üzere yaklaşık 650 kamu yararına çalışan kuruluş var.

Kamu yararına çalışan dernek ya da vakıf statüsü kazanmak, başta vergi avantajları olmak üzere bazı avantajlar sağlıyor. Kamu yararına çalışan kuruluşlara kamuya ve mazbut vakıflara ait arsa ve arazileri satın alma kolaylığı veriliyor. Yine İdare, kamu yararına çalışan kuruluşları bazı mali yükümlülüklerinden bağışık kılıyor. KDV’den muaf tutuluyor. Gelir Vergisi Kanunun 89’uncu Maddesinin 4’üncü fıkrası, genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin yüzde 5’ini vergi matrahından indirebilme hakkı veriyor. Kamu yararına çalışan kuruluşlar ayrıca her türlü intikal işleminde veraset ve intikal vergisinden muaf tutuluyor. Damga Vergisi ödemesinden istisna tutulan kuruluşlar, ayrıca (Başbakanlıkça lüzum görülenlere ait taşıtlar için) siyah plaka verilmesi istisnasından yararlandırılıyor.

04/01/2009 evrensel

Referanslar

Benzer Belgeler

Özer, ABD Menkul K ıymetler Komisyonu'nca 2007'de yapılan incelemede, "2001-2006 yılları arasında GDO'lu tohum üreticilerince Tarım Bakanlığı'na bağlı çeşidi

*Son tüketim tarihi geçmiş veya üretim izni olmayan ürünleri satan işyerleri, Alo Gıda 174 Hattı aracılığıyla Tarım İl.

Gıda endüstrisi çalışanları ve stafilokokal gıda zehirlenmeleri Food industry employees and staphylococcal food poisoning.. Nesrin ÇAKICI 1 , Nükhet Nilüfer DEMİREL-ZORBA 2 ,

1673‟ten itibaren Fransız gemilerinin İskenderiye ile İstanbul arasında sefer yapmasına izin verildikten sonra, yenilenen Kapitülasyonlarla bu gemilere 1740‟ta

maddesine göre; ‘‘Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde

Çalışmanın kapsamı çerçevesinde birinci bölümde muhafazakarlık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, yoksulluk, sivil toplum kuruluşları, dernek ve vakıf kavramları

H~ristiyanlara ait as~l vak~flar için, müslüman vakiflar~nda oldu~u gibi vakfiyeler tanzim edilmi~~ (Müslüman ve H~ristiyan vakfiyelerinde hemen hemen ayn~~ iadeler kullan~lm~~t~r) ve

Hemen hamama koşulur; ha­ tunlar usta kadınların, erkekler hamamdan eksik olmıyan hacı berberlerin önüne bağdaş ku­ rar, sırtlarına hacamat vurdu- tup boynuz