• Sonuç bulunamadı

Türk Müziği Konserleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Türk Müziği Konserleri"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk Müziği Konserleri

“Fehmi Tokay”

4 Ekim Pazar 2015, 15:30

Danışman: Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Koordinatör: Sinan Sipahi

Sunucu: Osman Nuri Özpekel

Misafir Solist: Adnan Mungan

(2)
(3)

Türk Müziği Konserleri

“Fehmi Tokay”

Danışman

Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Koordinatör

Sinan Sipahi Sunucu Osman Nuri Özpekel

Misafir Solist Adnan Mungan

Kanun Taner Sayacıoğlu

Volkan YılmazNey

Kemençe Lütfiye Özer

Viyolonsel Volkan Ertem Saz Sanatçıları

Osman Nuri ÖzpekelUd

Broşürdeki Fehmi Tokay’ın biyografisi Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’ndeki ilgili maddesinden kısaltılarak ve değişiklikler yapılarak derlenmiş, programın tashihi Osman Nuri Özpekel tarafından yapılmıştır.

(4)

Program

Rast Şarkı Usûl: Devr-i Hindî

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1941 Güfte: İbrahim Akçam

Gönlümün ezhâr içinde gül gibi dil-dârı var N’eyleyim her sevgisinde bir yığın ağyârı var Gül sevenler katlanır hârın dil-âzâr cevrine Her gülün bir goncası her goncanın bir hârı var Benim çiçekler içinde güle benzer bir sevgilim var.

Ama onun etrafı sevgilileri ile dolu.

Gülü seven dikenine katlanır,

Her gülün bir goncası olduğu gibi her goncanın da bir dikeni vardır.

Rast Şarkı Usûl: Aksak

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1941 Bir bakışla bağladın zülfüne şeydâ dili Hüsnünün oldum esîri söyle şimdi n’eyleyim Kesip zencirim sakın etme cânan red beni Hüsnünün oldum esîri söyle şimdi n’eyleyim zülf: Saç, şeydâ: Çılgın, dil: Gönül, hüsn: Güzellik

Sâgarda değil sâkî-i zîbâda gözüm yok Gülşen ne demek kubbe-i mînâda gözüm yok Bir hâlet-i diğerle gönül hastadır amma Mecnûn bile olsam yine Leylâ'da gözüm yok

İçki kadehini değil, içkiyi dağıtan güzeli bile istemiyorum.

Gül bahçesini değil, masmavi gökyüzünü bile istemiyorum.

Ne olduğunu bilmediğim bir hâle düşmüşüm ben.

Mecnun bile olsam Leylâ’yı istemiyorum.

Rast Şarkı Usûl: Curcuna

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1948

(5)

Gülle hem bezm-i visâliz gerçi hâr olsak da biz Gönlümüz benzer bahâra ihtiyar olsak da biz Âşıkız meh-rûlere nezr eyledik cân nakdini Dönmeyiz sevdâ yolundan târ ü mâr olsak da biz Biz, diken bile olsak gül ile kavuşma meclisindeyiz.

İhtiyar da olsak bizim gönlümüz gençtir.

Biz canımızı ay yüzlü güzellere adadık onlara âşığız.

Perîşan olsak da sevdâ yolundan dönmeyiz.

Tâhir Bûselik Şarkı Usûl: Devr-i Hindî Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1941 Güfte: Adnan Üryânî

Aman câna beni şâd et Terahhum eyle imdâd et Dilersen terk-i kast eyle Bana sen kıyma âzad et Firâkınla perişânım Sana olsun fedâ cânım Geçip cevr ü sitemden gel Mürüvvet eyle insâf et Hayâlinle gece gündüz Dü çeşmim çâğlayıp durdu Benim cânım a sultânım Beni bir sözle dilşâd et

şâd: Sevinçli, terahhum: Acıma, terk-i kast: Ayrılma, âzad: Serbest bırakmak, firâk: Ayrılık, cevr ü sitem: Eziyet ve azarlama, mürüvvet: İyilik,

dü-çeşm: İki göz, dil-şâd: Gönlü sevinçli.

Bûselik Şarkı Usûl: Curcuna

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1941

(6)

Bûselik Şarkı Usûl: Düyek

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1942 Güfte: Melahat Akan

Geçti bahar hazân erdi bu yerde Deli gönül yine dertte kederde Şakımıyor bülbül artık seherde Deli gönül yine dertte kederde

Bayâti Şarkı Usûl: Yürük Semâî Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1941 Bülbül gülün aşkıyle perişandı seherde Gül bülbüle bülbül güle hayrandı seherde Gül rengini güller bile kıskandı seherde Gül bülbüle bülbül güle hayrandı seherde

Gelmedin bir kerreden mâdâ neden Başka hiçbir şeyle gönlüm dolmuyor Râzıyım rüyâda görsem gelmesen Aşk yanan gözlerde gün hiç solmuyor Uykusuz gözlerde rüyâ olmuyor mâdâ: Gayrı, başka

Uşşak Şarkı Usûl: Müsemmen

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1945

Uşşak Şarkı Usûl: Curcuna

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1942 Gördümse seni rûhuma gir oy demedim ya Sevdimse seni kalbe ateş koy demedim ya Yoktur bu kadar yanmaya gönlümde tahammül Sevdimse seni kalbe ateş koy demedim ya

(7)

Gelecek Konser:

31 Ekim 2015 Pazar, 15:30

“Selahattin Pınar” Eserleri Misafir Solist: Bekir Ünlüataer Hüseyni Türkü Usûl: Curcuna Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1945 Güfte: Emrah

Tutam yâr elinden tutam Çıkam dağlara dağlara Olam bir yâreli bülbül İnem bağlara bağlara

Kırdın ümmidimi yıkdın şu gönül lânesini Dil unutmaz ölür amma yine bir tanesini Günler aylar geçecek anmayacaksın adımı Dil unutmaz ölür amma yine bir tanesini lâne: Yuva

Segâh Şarkı Usûl: Aksak

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1948

Karcığar Şarkı Usûl: Curcuna

Beste: Fehmi Tokay Beste Tarihi: 1943 Güfte: Lütfi Fikret German

O âhû bakışlara bir anda kandın gönül Neden inandın ona nasıl aldandın gönül Sen ki her söze kanmaz her vâde inanmazdın Neden inandın ona nasıl aldandın gönül

Emrah eder bu ünümdür Arşa çıkan tütünümdür Yâre gidecek günümdür Düşem yollara yollara Birin bilir binin bilmez

Bu dünya kimseye kalmaz Yâr ismini desem olmaz Düşer dillere dillere

(8)

Mehmet Fehmi Tokay (1889-1959)

İstanbul Üsküdar’da Tabaklar mahallesinde doğdu. Babası Dîvân-ı Muhâsebât murakıplarından Hüsnü Bey, annesi Üsküdar’da Harmanlık Mektebi müdiresi Şâdiye Hanım’dır. İlköğrenimini Üsküdar’da Ravza-i Terakkî Mektebi’nde tamamladıktan sonra Toptaşı Askerî Rüşdiyesi ve İdâdîsi’nden mezun oldu. 1907’de Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyun içindeki Hendese-i Mülkiyye-i Şâhâne’ye kaydolduysa da araya giren Balkan ve I. Dünya savaşları yüzünden ancak 1920’de mezun olabildi. Kocaeli, Ankara, Bolu, Çankırı, Kütahya ve Trabzon’da Nâfia Vekâleti müdürü, mühen- disi, başmühendisi ve müşavirliği görevlerinde bulundu.

1938 yılı sonlarında Nâfia Vekâleti Şose ve Köprüler Dairesi reis muavini oldu. Aynı kurumun müşavirliğinden emekliye ayrılınca (1954) bir süre İstanbul Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nde sözleşmeli olarak çalıştı. Hayatının bundan sonraki kısmını mûsıkî çevrelerinde geçirdi.

Hâfızasındaki dinî ve din dışı eserlerin zenginliğiyle bilinen Fehmi Tokay özellikle bestelediği şarkılarla dönemin mûsıkîşinasları arasında önemli bir yer edinmiştir. Küçük yaşlarında evlerinde düzenlenen, kemânî Aleksan, Ali Rifat (Çağatay), kemençeci Salih (Benli), Kemal Niyazi (Seyhun), Ûdî Nevres Bey, hânende Kaşıyarık Hüsamettin Bey gibi seçkin mûsıkîşi- nasların katıldığı mûsıkî toplantıları onun mûsıkîdeki ilk dönemini teşkil etmiş, ardından babasından aldığı derslerle mûsıkî çalışmalarına başlamıştır.1919’da babasının da hocası olan Yeniköylü Hâdi Bey’in evinde yapılan mûsıkî meşklerine iftirak etmiş, ondan pek çok klasik eserle birlikte ilâhi, tevşih ve durak meşketmiş, ayrıca dinî mûsıkî tavrı öğrenmiştir. Bu arada dergâhlara devam ederek dinî mûsıkî repertuvarını geliştirmiş, Rauf Yektâ Bey’den eserler meşketmiş, Yenişehirli Ferid Efendi’den edebiyat ve tasavvuf dersleri almıştır. Bestelerinde klasik üslûptan ayrılmamaya özen gösteren Fehmi Tokay özellikle güfte seçimindeki titizliğiyle tanınırdı. Beste, semâi, şarkı, durak, nefes ve ilâhi formlarında 100 civarında eser bestelemiş, on zamanlı Türkü evferi adlı bir usûl terkip etmiştir. İlk bestesi, “Ne durursun gafil insan”

mısrasıyla başlayan Hüzzam ilâhisi (1917), son eseri, “Ne neyim var ne meyim ne de bir sâkî-i dilcû” mısrasıyla başlayan Şehnaz şarkısıdır (1959). İlk şarkısı 1941’de bestelediği, “Gülle hem-bezm-i visâliz gerçi hâr olsak da biz” mısrasıyla başlayan Tâhir Bûselik eseridir.

Ankara Mûsıkî Cemiyeti’nin kurucusu olan ve görevli bulunduğu yerlerde mûsıkî dernekleri kurarak öğrenci yetiştiren Fehmi Tokay nota öğrenmemiş, şarkılarını çoğunlukla Alâeddin Yavaşca, Cüneyt Orhon ve Nevzat Atlığ notaya almıştır. Gamze Ege (Köprek) Yıldız Fehmi Tokay’ın Hayatı, Eserleri ve Mûsıkîmize Etkileri adıyla bir yüksek lisans tezi 1996, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü), Filiz Kaya da Fehmi Tokay’ın Hayatı ve Eserleri ismiyle bir mezuniyet çalışması (2001, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Mûsıkîsi Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitimi Bölümü) hazırlamıştır.

28 Haziran 1959 tarihindeFransız Hastahanesi’nde kalp krizinden ölen Fehmi Tokay Karacaahmet’te aile mezarlığına defnedildi.

(9)

Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca

1675 yılında Yavaşca Süleyman Çelebi’nin tanzim ettiği Vakıfnamesi bulunan bir ailenin mensubu olarak 1 Mart 1926’da Kilis’te doğan Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca; İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitirdikten sonra 1951 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Birçok Kadın-Doğum Mütehassısları yetiştiren ve Tıp alanında 54 bilimsel neşriyatı bulunan Yavaşca Haseki Hastanesi Başhekimliği’nden 1990 yılında emekli olup 39 yıl süren hekimlik hayatını noktalamıştır.

Meşk sisteminin son temsilcisi olan Alâeddin Yavaşca sekiz yaşındayken başladığı mûsıkî hayatında; Dr. Subhi Ezgi, Zeki Ârif Ataergin, Sadeddin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk ve dönemin birçok önemli isimlerinden yararlanmıştır.1950 yılında girdiği İstanbul Radyosu’nda solist icracı olup 1967’den bu yana koro yöneticiliği, Türkiye Radyoları ve TRT bünyesinde Danışma, Denetleme ve Repertuar Kurullarında üyelik ve başkanlık dahil önemli görevler almış, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı’nın çeşitli eğitim komisyonlarında üyelik hizmeti vermiştir. Yavaşca Türk mûsıkîsinde devlete bağlı ilk konservatuarın kurucuları arasında yer alıp 1976’dan itibaren Türk Mûsıkîsi Devlet Konservatuarı’nın yönetim kurulunda ve öğretim kadrosunda çalışmış ve öğrenciler yetiştirmiştir.

Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça icracılığının yanında ikisi Kâr-ı Natık, beşi Takım, biri Ayin-i Şerif olmak üzere değişik formlarda yapmış olduğu 654 bestenin yanında ayrıca dokuz bestekâra ait 21 esere de aranağme yapmıştır. Beş filmin şarkılarını okuyup bir filmin de film şarkısını yapan Yavaşca’nın çeşitli kurumlarca çıkartılan CD’lerin yanında arşivinde yurt içi-yurtdışı verdiği birçok konserlerden ve radyo icralarından derlenen 300 civarında CD, hakkında yazılan altı kitap ve kendisinin yazdığı “Türk Mûsıkîsinde Kompozisyon ve Beste Biçimleri” adlı kitabı bulunmaktadır.

Alâeddin Yavaşca, İstanbul Radyosunda önerisiyle kurulan ve onun tarafından idare edilen Klasik Türk Mûsıkîsi Erkekler Korosu’nda hocaları Dr. Suphi Ezgi ve Sadeddin Kaynak’tan aldığı ve kendisinin geliştirdiği klasik mûsıkî repertuarından faydalanmak suretiyle; bugün Sinan Sipahi tarafından 39 CD de toplanan ve 40 nadide farklı makamdan oluşan 47 klasik takımın icrâsını sağlayarak Türk mûsıkîsi arşivine kazandırmıştır.

Yavaşca’ya beş seçkin üniversitemizce Fahri Doktora Ünvanı verilmiş, 1991 yılında Devlet Sanatçısı olarak ödüllendirilmiştir. Ayrıca çeşitli dallarda aldığı 260’ı aşkın ödülün yanısıra Türk mûsıkîsine yaptığı önemli katkılar nedeniyle 2008 yılı müzik dalında “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” ile 2010 yılı sanat dalı “T.B.M.M Üstün Hizmet Ödülü”de Alâeddin Yavaşca’ya verilmiştir

İstanbul’da kendi isminin verildiği sokakta ömrünü ve anılarını paylaştığı eşi Ayten hanımla hayatını sürdüren Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Haliç Üniversitesi Haliç Üniversitesi’nde Öğretim Üyeliği görevinin yanı sıra san’atını da icra etmeye devam etmektedir.

(10)

Osman Nuri Özpekel

1957 yılında Erzurum’da doğdu. İÜ Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü’nden ve İstanbul Belediye Konservatuarı’ndan 1979’da mezun oldu. Lise çağlarında kendi kendine öğrendiği udu, fakülte öğrenciliği ve Üniversite Korosu’na devamı sırasında ilerletti. Süheylâ Altmışdört, İ. Hakkı Özkan, Muazzam Sepetçioğlu ve Ender Ergün’ün öğrencisi oldu. Ayrıca Nevres Bey, Ş. M. Targan ve Y.

Bacanos’un kayıtlarından yararlanarak geleneksel icra tarzını benim- sedi. 1980-1984 arasında Edirne Ticaret Lisesi’nde edebiyat öğret- menliği yaptı. 1983’te ud sanatçısı olarak girdiği Devlet Korosu’nda hocası Nevzad Atlığ’dan yararlandı. 1981-1992 arasında Y. Âsım Arsoy ile repertuvar ve müzik edebiyatı çalıştı.

Klasik ve neoklasik ekolü benimseyerek bestelediği 120 kadar Beste, Ağır Semai,Yürük Semâî, Şarkı ve Saz eserinin 80 tanesi ile kendi bularak Nur-Efzâ adını verdiği makamdan bestelediği klasik fasıl TRT repertuvarına alındı. 1994’ten itibaren üç yıl, Amsterdam’da Şerif Muhittin Targan, Dede Efendi ve III. Selim resitalleri verdi. 2007’de ABD’nin Philedelphia şehrinde ve Princeton Üniversitesi’nde verdiği konserlerde Şerif Muhittin Targan’ın eserlerini seslendirdi.

1984-2007 arasında İTÜ TMD Konservatuvarı’nda ud öğretti. 20. yy bestekârlarının saz eserlerinden derlenmiş bir albümün (1992; Folk Müzik) yanı sıra, Taner Sayacıoğlu ile Reşat Aysu Saz Semaileri (2001; Kalan); Türk Müziği Ustaları-Ud /CD-kitap (2004; Kalan) ile Şerif Muhiddin Targan / Bütün Eserleri (2007; Kalan); T. Sayacıoğlu ve A. Şükrü Özoğuz ile Hasret (2010; TFM Müzik) adlı albümleri yayınlandı. 2012 yılında Adnan Mungan ve Aziz Şükrü Özoğuz ile görevli olarak Kuala Lumpur şehrinde Türk müziğini tanıtıcı konserlere katıldı. 25 yıl boyunca topladığı Osmanlıca nota ve kitaplarla zengin bir arşiv oluşturdu. “Kemanımla Sana Bir Ses / Bir Kemani’nin Günlüğü” adlı hatırat derlemesi (2001; Kaf Müzik) ve “Türk Müziği Repertuarına 100 Bilinmeyen Eser” (2001; İpekyolu Yay.) adlı kitaplara imza attı.

Müziğin yanında edebi çalışmalarını da aralıksız sürdürdü; çeşitli dergilere müzik ve edebiyatla ilgili makale ve araştırma yazıları yazdı. Osmanlı Ansiklopedisi’ne (Yeni Türkiye Yay.) “Şair ve Bestekâr Padişahlar”; Cumhuriyet Ansiklopedisi’ne (Tarih Vakfı Yay.) “Cumhuriyet Dönemi Türk Müziği” İslam Ansiklopedisi’ne, “Yesârî Âsım Arsoy” başlıklı maddeleri yazdı.

Hâlen, Cumhurbaskanlıgı Klasik Türk Müzigi Korosu’nda ud sanatçısı olarak görevine devam etmektedir.

(11)

Adnan Mungan

21 Ocak 1953 tarihinde Diyarbakır’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini bu şehirde tamamladıktan sonra 1974 yılında İstanbul Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi Kimya bölümünde yüksek öğrenimine başladı. 1975 Yılında Üniver- site korosu’na girerek Süheyla Altmışdört’ün öğrencisi oldu.12 yıl devam edenbu süreiçerisinde nazari çalışmalarla birlikte repertuarını genişletti. Yaklaşık 1 yıl süre ile Süheyla Altmışdört’ün yardımcılığını yaptı. Daha sonra Ferid Tan (Riyâset-i Cumhur Fasıl Heyetinin son idarecisi) ve Cahid Gözkân

gibi üstadlarla klasik mûsıkî çalışmalarına devam etti.1978 yılında yüksek okul mezuniyetinden sonra İstanbul’da Sağlık Bakanlığı’na bağlı kuruluşlarda kimya mühendisi olarak görev yaptı ve çeşitli idari mevkilerde bulundu. 1983 yılında Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu’na davet edildi ve 1 yıl kadar misafir san’atçı olarak katkıda bulundu.

1984 yılında açılan sınavları kazanarak aynı Koro’ya ses sanatçısı olarak atandı. Burada Koro Şefi Nevzad Atlığ’ın destek ve teşvikini gördü. Koronun yurtiçi ve yurtdışı birçok konserinde solist ve korist olarak görev aldı. 1985 yılında TRT İstanbul Radyosu’nda açılan akitli sanatçı sınavını kazanarak TRT ‘de bant yapma hakkını elde etti. 1987 yılında Prof.Dr. Alâeddin Yavaşca ile tanıştı ve çeşitli vesilelerle bir araya gelerek, kendisinden eser icrası konusunda meşk etti. Üstadın icra tarzını ve yorumunu kendine rehber edindi. 1990-1993 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Korosu 1994-1999 yılları arasında Basisen(Bankacılar Sigortacılar Sendikası)Türk Sanat Müziği Korosu, 2000-2003 yılları arasında Neva Mûsıkî Topluluğu ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Türk Sanat Müziği Korosu, 2002-2007 yılları arasında Toraks Derneği Türk Sanat Müziği Korosu’nu yöneterek çeşitli konserler verdi. 1989 yılında Almanya’nın Hannover ve Brauvchweig şehirlerinde özel solo konserler verdi.1998 yılında Berlin’de bir yardımsever kuruluşun düzenlemiş olduğu ve geliriyle Türkiye’de bir ilköğretim okulunun yapımına katkı sağlayacağı konsere davet edildi ve Berlin Urania-Haus konser salonunda solo konser verdi.

2012 yılının şubat ayında, İstanbul Ticaret Odası tarfından düzenlenen organizasyona, Dış İşleri ve Kültür Bakanlığı’nca görevlendirilerek, Malezya’nın başkenti Kualalumpur’da, Türk Müziği’ni tanıtma adına birçok konser verdi. Aynı yılın Mayıs ayında da, bir Türk öğrenci kuruluşu tarafından, konserler vermek üzere Viyana’ya davet edildi. 2013 yılının Nisan ayında, T.B.M.M.

Milli Saraylar Daire Başkanlığı ve Yunus Emre Kültür Vakfı organizasyonu kapsamında, Tataristan’ın Başkenti Kazanda konser verdi.

1992 yılında Yapı Kredi Bankası’nın kültür hizmetleri kapsamında yapılan, Prof.Dr. Alâeddin Yavaşca ve Bekir Sıtkı Sezgin’in Sanat danışmanı olarak katkı yaptığı, “Büyük Besteler, Büyük Ustalar” adlı albümlerde, solist ve korist olarak yer aldı. 1997 yılında, yapımı Raks firması tarafından üstlenilen ve herbiri ayrı makamdaki eserlerden oluşan “ Bir Şarkıdır Yaşamak “ adlı 15 albümlük seriye solist olarak katıldı. 1996-1997 yılları arasında, Özel bir TV kuruluşunda “Çamlı- ca’dan Kalamış’a” adlı Türk müziği programının solistliğini yaptı. 2002 yılında “Duygu Demeti”

adlı, Cumhuriyet dönemi Türk müziğinden seçme eserleri içeren bir albümü yayınlandı.

2003 yılından beri Dostlar Musıki Topluluğu’nun şefliğini yapan Adnan Mungan, zaman zaman TRT Radyo ve TV’leri ile özel Radyo ve TV’lerde hazırlanan Türk Müziği içerikli bazı program- lara, “Konuk Sanatçı” olarak davet edilmektedir. 2012 Ekim ayından itibaren, ünvanı “Cumhur- başkanlığı Klâsik Türk Müziği Korosu” olan kurumdaki üyeliği devam eden ve Koro’nun Sanat Kurulu’nda da görev yapmış olan Adnan Mungan evli ve Elif adında bir kız çoçuğu babasıdır.

(12)

Sinan Sipahi

1958 Çayeli-Rize doğumlu olan Sinan Sipahi, Türkiye’nin önemli şirketlerinden birinde profesyonel yöneticilik yaptık- tan sonra uzun süre ticaretle uğraştı. Müzik çalışmalarına Arif Sami Toker’le başladı. Nazariyat, usûl, repertuar ve bestekârlık dersleri aldığı Arif Sami Toker’in şef yardımcılığını ve asistan- lığını üstlendi. Osman Nuri Özpekel (repertuar),Erol Sayan (bestekârlık, repertuar ve nazariyat), Bilge Özgen (bestekârlık) gibi önemli isimlerden istifade eden Sipahi, Bilge Özgen’in ve mûsıkî ile her konuda faydalandığı Prof. Dr. Selahattin İçli’nin arşiv çalışmalarını yürüttü. Bu çerçevede Osman Nuri Özpekel’le birlikte Selahattin İçli’nin kırk beş eserinin kendi sesinden icra edilmesini sağlayıp bu icraları ses ve görüntü

olarak kayıt altına aldı. Her konuda faydalandığı, ekolünü benimsediği ve adeta ruh birliği içinde olduğu Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca ile 15 yıldır devam eden arşiv çalışmalarını Yavaş- ca’nın danışman ve asistanı olarak sürdürmektedir.

Esas olarak yazılı, sesli ve görüntülü Türk müziği arşiv çalışmalarına odaklanan Sinan Sipahi bunun yanı sıra birçok kitabın da editörlük ve düzeltmenliğini yapmıştır. Aralarında düzen- leme ve tashihini üstlendiği Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın “Türk Mûsıkîsi’nde Beste ve Kompozisyon Biçimleri”,Tümay Başer Üçok’la beraber yaptığı “50 Yılın Emeği- Bilge Özgen Besteleri” ile son olarak editörlüğünü yaptığı Kültür Bakanlığı’nın prestijli Armağan Eserler dizisinden yayınlanan “Alâeddin Yavaşca” kitabı bunlardan bazılarıdır. Sinan Sipahi bir kısmı çeşitli projeler aracılığıyla piyasaya sürülen; Alâeddin Yavaşca’nın yurt içi ve yurtdışında verdiği birçok konserden, gerçekleştirdiği radyo icralarından ve çeşitli özel kayıtlardan oluşan 300 civarında CD ve 250 civarında DVD’den oluşan arşiv çalışmaları müzikseverlerle buluşmayı beklemektedir.

Bestecilik alanında üçü mansiyon, biri Jüri Özel Ödülü, biri de ikincilik olmak üzere toplam beş ödül alan Sinan Sipahi’nin on altısı TRT repertuarında olmak üzere güftelerinin büyük çoğunluğu Özgen Bilgisel’e ait yirmi sekiz bestesi bulunmaktadır.

Üniversite mezunu olan Sipahi, Alev Sipahi’yle evli ve 2 çocuk babasıdır.

(13)

Ankara Büyük Sinema Alâeddin Yavaşca konseri sonrası -1956

Soldan sağa; Burhanettin Ökte, Fikret Kutluğ, Fehmi Tokay, Cevdet Çağla, Alâeddin Yavaşca, Ulvi Erguner ve Avni Anıl

Ankara Büyük Sinema Alâeddin Yavaşca konseri sonrası-1956 Alâeddin Yavaca, Fehmi Tokay, Avni Anıl, Ulvi Erguner

(14)

Fehmi Tokay'ın Alâeddin Yavaşca tarafından 20.05.1959 tarihinde notaya alınan son bestesi.

(15)

Fehmi Tokay Alâeddin Yavaşca ile

(16)

Türk Müziği Konserleri

“Meşk Zincirinde Hocalar ve Talebeleri”

24 Kasım 2013, 15:30

Danışman: Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Sanat Yönetmeni: Yard. Doç. Dr. Adnan Çoban Koordinatör: Sinan Sipahi

Mustafa Doğan Dikmen

Türk Müziği Konserleri

“Sâdeddin Kaynak”

25 Ocak Pazar 2015, 15:30

Danışman: Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Koordinatör: Sinan Sipahi Sunucu: Osman Nuri Özpekel Misafir Solist: Güler Basu Şen

Türk Müziği Konserleri

“Alâeddin Yavaşca”

1 Mart Pazar 2015, 15:30

Danışman: Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Koordinatör: Sinan Sipahi Sunucu: Osman Nuri Özpekel

Misafir Solistler: Güler Basu Şen-Bekir Ünlüataer-Çiğdem Yarkın

Türk Müziği Konserleri

“Ref ik Fersan”

26 Nisan Pazar 2015, 15:30

Danışman: Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Koordinatör: Sinan Sipahi Sunucu: Osman Nuri Özpekel Misafir Solist: Çiğdem Yarkın

Referanslar

Benzer Belgeler

1923’ün sıkıntıları Cumhuriyetin kuru­ luş temeli oldu, yaşanan tüm olumsuzluklar bir bir aşılarak, seksen yıllık Cumhuriyet olgu­ sunu getirdi.. Mustafa Ke­

[r]

maddesinde, Araflt›rma Merkezi Yönetim Kurulu 7 üyeden teflekkül eder denilmektedir: (1) Müdür, (2) Müdür Yard›mc›s›, (4) Üye (ikisi Türk Kültürü ve Hac›

“GTM icrası yapan keman sanatçıları hakkında bilgi veririm.” maddesine bağlı olarak olumlu yöndeki dağılımların (İleri düzeyde ve Yeteri düzeyde) ve

Bu açıklamalar doğrultusunda yukarıda yapılan tespitlere göre, kemanın Türk müziğinde kullanılmaya başlanmasından önce Türk müziğinde icra edilen yaylı sazların

Bu sürede ti­ yatro meslek okulunun açılm ası­ na öncülük etmiş, Devlet Tiyatrosu ve Operası’nm kurulup gelişmesi­ ne katkıda bulunmuş, ilk kez bir tiyatro

The main goal of the present study was to determine whether there was any difference between the effects of two lipid lowering drugs, fenofibrate and atorvastatin, on plasma

Bunlar arasın­ da kuruyemiş satıcılığından, köşe başında küçük bir tezgâh üstünde kahve pişiren kahvecilere, fesçiler­ den, sırtlarındaki küfe ile