6.SINIF SOSYAL
BİLGİLER
II.ünite
YERYÜZÜNDE YAŞAM
Rasitgokhansucu.com
DÜNYA'YI KEŞFEDİYORUZ
Yaşadığımız şehir kasaba ya
da köyde oturduğumuz evin,
eğitim gördüğümüz okulun
bir adresi vardır.Adres,birçok
evin bulunduğu bir yerde
evimizin yerini kolayca
bulmamızı sağlar. Bunun
gibi yeryüzünde herhangi
bir ülkenin veya şehrin de
adresi vardır.
Bu adreslerden birisi de o
yerin paralel ve meridyen
değerleriyle
belirtilmesidir. Öyleyse
meridyen ve paralel
nedir? Yerküreyi kuzey ve
güney olmak üzere iki
eşit parçaya bölen daire
ekvatordur.
Ekvatorun kuzeyine Kuzey Yarımküre, güneyine Güney Yarımküre denir.
Ekvatora eşit aralıklarla yatay olarak çizilen dairelere paralel denir. Örneğin, Ankara 40 derece kuzey paralellinde yer alır. Paralelleri dik kesen ve kutup
noktalarında birleşen yaylar ise meridyen denir. Ekvator, paralellerinin başlangıcı
olduğu gibi meridyenlerin de bir başlangıcı vardır. Bu, Ingilterenin Greenwich gözlem evinden geçtiği varsayılan 0 derece başlangıç
meridyenidir.
Paraleller
Yerküre etrafında doğudan batıya uzanan çizgiler paralel çizgilerdir. Paralel
daireleri, 0 olan ekvatordan itibaren derecelendirilir.
Ekvatorum kuzeyinde 90 güneyinde 90 olmak üzere toplam 180 paralel dairesi vardır.
İki paralel arasındaki uzaklık 111 kmdir.
Paralellerin Özellikleri
*Birer derece aralıklarla geçirilen dairelerdir.
*Kutuplara doğru çevre uzunlukları küçülür.
*Aralarındaki uzaklık birbirine eşit ve 111 km dir.
*Paraleller doğu batı yönlüdür.
*Başlangıçları ekvatordur.
Meridyenler
Kuzeyden güneye kutuplar arasında uzanan
Çizgiler meridyen yaylarıdır. Ingilterenin Greenwich gözlemevinden geçen
meridyen,
Başlangıç meridyeni kabul edilir.
Başlangıç
Meridyeninin 180 doğusunda 180 batısında
Olmak üzere toplam 360 meridyen vardır.
Meridyenlerin Özellikleri
*Birer derece aralıklarla geçirilmişlerdir.
*Ekvatoru ve paralelleri dik keserler.
*360 meridyen yayı bulunmaktadır.
*Meridyen yayları eşit uzunluktadır.
*Birbirini izleyen iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır.
Yerküreye baktığımız zaman irili ufaklı kara parçalarının gelişigüzel
Dağılmış olduğunu görürüz.Karaların çok büyük olanlarına kıta dendiğini
biliyoruz.dünya üzerinde yedi kıta, Güney Amerika,Afrika vardır;Kuzey
Amerika,Avrupa,AsyaAntartika'dır.Kıtala- rın arasındaki çukur alanları dolduran
büyük su kütleleri okyanus olarak adlandırılır.
Aşağıdaki şekilde yukarıda Bahsedilen kıtaları görebilirsiniz.
TÜRKIYE'NIN MATEMATIK
KONUMU
Ülkemiz, Atatürkün işaret ettiği çağdaş Uygarlık düzeyine çıkmayı hedefleyen genç ve dinamik nüfusuyla Asya ve
Avrupayı birbirine bağlayan bölgede güçlü bir devlettir. Batısında sanayileşmiş
Avrupa ülkeleri ile güney doğusunda petrol zengini Orta Doğu ülkeleri bulunur.
Harita: Yeryüzünün tamamının ya da bir bölümünün, kuşbakışı görünüşünün, belli bir ölçek dahilinde küçültülerek, bir
düzlem üzerine aktarılmasıyla elde edilen çizime harita denir.
Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için gerekli olan koşullar şunlardır:
1. Kuşbakışı olarak çizilmiş olması
Haritası çizilen alanın tam tepeden görünüşü
kuşbakışı olarak adlandırılır. Haritaların çiziminde tepeden görünüm sağlanamaz ise yeryüzü
şekillerinin biçimlerinde, boyutlarında ve
birbirlerine göre uzaklıklarında değişmeler olur
2. Ölçekli olması
Haritalardaki küçültme oranına ölçek denir. Bir
başka ifade ile harita üzerindeki uzunlukların gerçek uzunluklara olan oranıdır. Yer şekillerinin biçimleri ve boyutları, oldukları gibi aktarılamadığı için, belli bir ölçek dahilinde küçültülmesi gereklidir. Ölçek iki şekilde gösterilir
a. Kesir ölçek: Küçültme oranı kesirli sayılarla ifade edilen ve haritalarda en çok kullanılan ölçeklerdir.
1/500, 1/5.000, 1/50.000, 1/500.000 gibi.
Kesir ölçeklerde pay her zaman 1 dir. Paydada yer alan sayı ise, haritası çizilen alanın kaç defa
küçültüldüğünü gösterir.
b. Çizik (Grafik) Ölçek: Eşit dilimlere ayrılmış bir çizgi üzerinde harita üzerindeki uzunlukların
gerçek uzunluklara oranının gösterildiği ölçeklerdir.
Ölçekleri Karşılaştıralım
Harita Çeşitleri
DÖRT MEVSİM TÜRKIYE
Yeryüzü şekilleri ve konum iklim üzerinde etkilidir.Ülkemizde, Karadeniz iklimi
,Akdeniz iklimi ve Karasal iklim olmak üzere üç çeşit İklim görülür.
Karasal İklim
Ülkemizde görülen en yaygın iklim çeşididir. Bu iklimin en önemli özel-
liği havanın çabuk ısınıp soğumasıdır.
Yazlar sıcak ve kurak,kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Eskişehir,karasal iklim görülen illerimizdendir.Yazın ortalama sıcaklık 25 derece iken, kışın -3 dereceye düşer.En çok yağış ilkbahar mevsiminde görülür.
Karasal İklim bitki örtüsü BOZKIR
Karadeniz Iklimi
Karadeniz kıyı şeridi boyunca
görülen bu iklim çeşidinde her
mevsim yağışlıdır.Mevsimler
arasında karasal iklimdeki gibi
büyük sıcaklık farklılıkları yoktur.
Yazlar serin,kışlar ise ılıktır.
Rize,Karadeniz iklimi iyi yansıtan
illerimizdendir.Her mevsim yağış
alır ama en fazla yağış
sonbaharda görülür ve ortalama
800 mm'dir.
Karadeniz iklimi bitki örtüsü ORMAN
Akdeniz Iklimi
Akdeniz ve Ege Bölgesi kıyıları ile
Marmara Denizi çevresinde görülen
Akdeniz ikliminde sıcak ve kurak yazlar yaşanır.Kışlar,ılık ve yağışlıdır. Özellikle Akdeniz kıyılarında kar yağışı ve don
olayları nadir görülür.Bu durum,bölgede seracılığın gelişmesini sağlamıştır.
Akdeniz bölgesi bitki örtüsü
MAKİ
Antalya,Akdeniz ikliminin görüldüğü illerimizdendir. En fazla yağış kış
aylarında görülür ve ortalama 700
mm'dir. Yağış, Akdeniz üzerinde farklı sıcaklıktaki hava kütlelerinin
karşılaşmasına bağlı olarak meydana gelir.
DEĞİŞİK YERLER, FARKLI YAŞAMLAR Yerkürenin yaklaşık %30'u karalarla
kaplıdır ve bu alanların sadece %12‘si yaşamaya elverişlidir.Geri kalanı çok
soğuk,çok sıcak,çok engebeli,bataklık ya da sık ormanlarla kaplıdır.Yerleşim yeri
insanların yaşamak ve yerleşik düzen kurmak için seçtikleri yerdir.
Eskimo
Dünyanın değişik yerlerinde insanlar
birbirinden farklı özellikleri olan yerleşim alanı seçmelerinde belirleyici rol oynayan birçok neden vardır ve en önemlisi de
iklimdir.
ÇÖL İKLİMİ
(Tatombo Anlatıyor)
Ben Avusturalya çöllerindeki Adelhayt kasabasında yaşıyorum. Kasabamız
uçsuz bucaksız kum tepelerinin ortasına kurulmuş.Avcılıkla geçiniyoruz.Ava
gitmek için havanın serinlediği akşam saatlerini bekleriz. Gündüz hava çok
sıcak olur.Gecelerin dondurucu
soğuğundan ve vahşi hayvanlardan korunmak için hava kararmadan eve
dönmemiz gerekir.
Çöl İklimi
KUTUP İKLİMİ (Tulukak anlatıyor)
Ben Kuzey Kutbunda dünyanın en büyük adasında buzdan bir evde yaşıyorum.
Günlük yaşamımın nasıl olduğunu merak ediyor musunuz? Köpeklerin çektiği
kızakları ulaşım aracı olarak kullanıyoruz.
Aydınlatma aracı olarak ayı balığı yağı kullandığımız lambalarımız var.Hava her zaman çok soğuk olduğundan sürekli çok kalın giysiler giyiyoruz.
MUSON İKLİMİ (Muhammed Seyit anlatıyor)
Ben,Asya kıtasında küçük bir ülke olan Bangladeşte yaşıyorum.Pirinç çok sulu toprakta yetişirse verimi yüksek
olduğundan yağmurun yağmasını dört gözle bekliyoruz. Ancak bazen çok fazla yağış, hayatımızı olumsuz etkiliyor.
<="">
Tarih ve Çağ
Tarih
geçmişteki olaylara ait
bilgilerin keşfi, toplanması, bir araya
getirilmesi ve sunulması
bilimidir.
Çağ - Kendine özgü bir
özellik taşıyan zaman
parçası,
dönem, devir:
KiMLER GELDi, KiMLER GEÇTi?
Merhaba. Ben ,Anadolu Medeniyetleri Müzesinde görevliyim.Ziyaretçilere
müzemizde sergilenen eserleri ve
buluntuları tanıtıyorum. Mezopotamya ve Anadolu'da kurulmuş medeniyetleri
tanıtacağım.MÖ 4000 tarihinden sonra
Mezopotamya ve Anadolu tarih sahnesinde rol alan her uygarlığın en belirgin
özelliklerini temsil eden kişilerle
tanıştıracağım. Yıl MÖ 4000.Sümer uygarlığının şehir devleti Eridu'dayız.
Mezopotamya'da ilk devleti
kuranlar:
SÜMERLER
Uygarlık tarihindeki ilk icatların birçoğu benim ülkemin insanlarına ait.Tarladan kaldırdığımız ürünleri pazara götürmek
çok yorucu oluyordu.Bunun kolay bir yolu olmalıydı ama nasıl?Bir gün düşünürken dağdan aşağı doğru yuvarlanan yuvarlak bir taş gördüm.Ben de tahtaları taş gibi yontarak yuvarlak hale getirirsem o da yuvarlanırdı. Böylece ilk tekerleği
yaptım.
Sonra yuvarlak tahtaları öküzlerin arkasına bağlayıp ilk tekerlekli arabayı
yaptım.Binaları yapmak için kullandığımız kerpiç,tuğla ve tahtaları da kolayca
taşıdık.Bizim ülkemizde taş olmadığı için
binaları tuğladan,kerpiçten kubbeli,kemerli olarak yaptık.Birbirinden bağımsız şehri
devletleri kurduk.Eridu,Ur,Uruk onlardan birkaçı.Bence mimari eserlerimiz sizin
döneminize ulaşamamıştır
Ülkemde oymacılık,kakmacılık sanatları da gelişmiştir ama asıl geçim
kaynağımız tarımdır.Ziggurat adını
verdiğimiz tapınaklar aynı zamanda birer gözlem eviydi.Ülkemin bilginleri Ay ve
Güneş tutulmasını,Ay yılı takvimini hesapladı,Güneş sistemindeki beş
gezegeni, ve burçları,matematikte dört işlemi buldu.
Bizim kültürümüzü,dilimizi ve
edebiyatımızla ilgili en ayrıntılı bilgileri de Gılgamış Destanı‘ ndan
öğrenebilirsiniz.Bu bilgiler size icat ettiğimiz yazı sayesinde ulaştı
farkındasınız değil mi?
sümerler
Gılgamış destanı
Tarihte ilk Anayasayı yapanlar
BABİLLER
Ben Babil Kralı Hammurabi'yim.
Sümerlilerin hukuk kurallarını yeterli bulmadım.Onları geliştirdim,cezaları artırdım ve yaptım.Göze göz dişe diş kuralını savunuyorum.Yoksa başkent Babil'den ülkemin her köşesini
denetlemem mümkün olmuyordu.
Neredeyse bulutlara dokunulacak kadar yüksek Babil Kulesi ni inşa
ettirdim. Asma Bahçe mizi dünyanın
yedi harikası arasında sayıyormuşsunuz öyle mi?
Sümerlilerin bilim mirasına da sahip çıktım.Ülkemin bilginleri güneş
saatini.Ay ve Güneş tutulmasının devirli olduğunu buldular.
Dünyanın ilk kütüphanesini açanlar
ASURLULAR
Başkent Ninova'da yaşıyorum ama evimden uzun süre ayrı
kalıyorum.Ülkemin kuzeybatı taraflarında bulunan Anadolu ile ticaret
yapıyorum.Kayseri yakınlarındaki Kültepe ticaret kolonilerine sık sık gidiyorum.
Anadolu'ya çivi yazısını biz tüccarlar götürdük.Anadolu'daki tüccarlarla
yaptığımız ticari anlaşmaları kayıt altına alabilmemiz için onların da çivi yazısı
kullanmaları gerekiyordu.
Kralımız,ülkemizin ticaretini geliştirmek ve bizim haklarımızı korumak için Babil hükümdarı Hammurabi kanunlarını
daha da sertleştirdi.Kralımızın insanlık tarihine başka bir hizmeti daha
var.Ülkedeki çivi yazısıyla yazılmış tüm eserleri toplayarak başkent Ninova'da bir kütüphane kurdurdu.
Anadolu Uygarlıkları
Doğu ile batının
buluşma noktası
HİTİTLER
Üstte görülen Hitit güneş kursu, dairesel biçimde güneşin etrafına yerleştirilen
öğelerden oluşuyor.Genellikle tunçtan yapılan güneş kurslarının kullanım
amaçları hakkında farklı görüşler var.Bir görüşe göre güneş kursları at koşum
takımlarının arasında kullanılan bir parçadır.Diğer bir görüşe ise ahşap
asaların ucuna takılarak dini törenlerde kullanılıyordu.
Ben,Hititli bir tarih yazıcısıyım.Bir yıl içinde olan olayları Anal dediğimiz yıllıklara tarafsız olarak çivi yazısıyla yazdım.Insanlık tarihinde ilk tarih yazıcılığı bizim uygarlığımızda
başladı.Kral tarafından yönetildik ama
Tavananna adını verdiğimiz kraliçemizin de yönetimde sözü geçerdi.Kral,Pankuş adı
verilen ve soylulardan oluşan meclise karşı sorumluydu.Anadolunun her tarafına yayılan kendi yetiştirdiğimiz atlarla savaşlar
kazandık.Topraklarımızı genişletmek istedik.
Bu yüzden Mısırlılarla Suriye toprakları için
savaştık.Savaş sonunda yine uygarlık tarihinde ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşmasını
imzaladık
Orta Anadolua yaşadık.Başkentimiz Hattuşaş’
dı.Küçük ve büyükbaş hayvanlar ve çok çeşitli tarım ürünleri yetiştirdik.Madenleri
işledik,taşarlı oyduk.Seramik eşyalar
yaptık.Evlerimizin ve kutsal mekanlarımızın duvarlarını sosyal hayatımızı yansıtan
resimlerle ve resimli bir yazı tekniği olan hiyerogliflerle süsledik.Dünya durdukça unutulmamak için kalıcı eserler bıraktık.
Her dokunduğunu altına çeviren kral Midasın ülkesi
FRIGYA
Gordion'da (Ankara-Polatlı)bulunmuş seramik çanak çömleklerin üzerindeki geometrik
desenler ve resimler Frigli ustanın hayal gücünü ve hünerini yansıtır.
Ben, Frigli bir çiftçiyim.Size dinlediğimde bana çok komik gene bir hikaye anlatacağım.Bir gün müzik aleti çalma yarışması yapılır.Kral
Midas,jüri üyesidir.
Kral,müzikten anlamadığı için haksız yere birini seçer. Haksızlık yaptığı için kulakları eşek gibi uzar. Kralın kulaklarının uzadığı,krallığın bir
ucundan diğer ucuna,kadar duyulur.Kral
Midas,Başkent Gordion sokaklarında gezerken kulaklarını şapkasıyla kapatır.Insanlar
sokaklara bir de çivi yazısıyla yazılmış Kral
Midas,eşek kulaklıdır. diye ilanlar asarlarsa hiç şaşmam.
Aslında çalışmaktan halimiz
kalmıyor.Verimli topraklarımızı ekip
biçmek tüm vaktimizi alıyor.Topraklarımıza her çeşit tarım ürünü yetişiyor.Saban
kırana,ekili tarlaya zarar verene çok ağır cezalar veriliyor..
Kara Saban
Tarımda büyükbaş hayvanların gücünden de yararlanıyoruz ama küçükbaş hayvan yetiştirmek daha kazançlı.Sütünü içiyor etini ise yiyoruz,artanını da kış için
topraktan ve çeşitli madenlerden
yaptığımız kaplarla saklıyoruz.Kadınlarımız hayvanların yününden,tiftiğinden
kendilerine has motifleri olan halı ve kilimler dokuyorlar
Kara SABAN
Tarihte, madeni parayı ilk kullananlar
LİDYALILAR
Lidya uygarlığına ait gümüş buhurdanlık görüyorsunuz.Buhurdanlık,içinde güzel kokulu otlar yakılan,dinsel törenlerde de kullanılan küçük mangaldır.
Egede,Menderes ve Gediz ırmakları çevresindeki verimli topraklarına
yerleştirdiğimiz ülkemde,her çeşit sebze ve meyve yetişiyor.
Başkent Sard'ın pazarlarında yok
yok.Ben,hem ülkemde hem de başka
ülkelerle ticaret yapıyorum.Krallığımızın yetkilileri Kral Yolu'nu kullanarak ticaret yaparken mallarımız için elimize çivi
yazısıyla yazılmış güvence belgesi
veriyor.Efesten aldığım zeytini güneydeki ülkelerde yetişen hurmayla değiştirinceye kadar zeytinler çürüyor.
Kilden,topraktan ve madenden yaptığımız süs eşyalarını ve parfümleri başka
mallarla takas ediyoruz.Ancak takas çok kolay ve her zaman da malın değerini
veren bir alışveriş şekli değil.Bunun daha kolay ve kazançlı bir yolu olmalı diye
düşünüyorduk.Madenden yapılmış ve
adına para denilen bir alışveriş aracının icat edildiği kulaktan kulağa yayıldı.Bu haber beni çok sevindirdi.
İYONLAR
Ben Efes’te yaşayan bir gemi kaptanıyım.
Egenin mavi sularında deniz yolculuğu yapmak ruhumu dinlendirir.Tüccarları ve mallarını;çeşit çeşit meyveleri,sebzeleri özellikle zeytini ve üzümü,hayvansal
ürünleri,seramik
eşyaları,kumaşları,halıları ve kilimleri uzak ülkelere götürmek beni mutlu
ediyor.Ülkeme geri dönerken gemide
tüccarların yazdığı siparişleri okuyorum.
insanlarımız ticaret yaparak bol kazançlar elde ediyorlar.
Efes,Millet Izmir gibi site dediğimiz şehir devletlerinde yaşamak günlük
yaşamımızda bizi özgür kıldı. Halkımızın ekonomik durumu da iyi olunca
sanata,edebiyata,bilime ve felsefeye
zaman ayıranlarımızın sayısı arttı.Yunan ve Avrupa uygarlığın temelini,benim
ülkemde yetişen Homeros gibi bir çok sanatçı ve bilim adamı atmıştır.
URARTULAR
Taş oymaktan elleri nasırlaşmış birini
gördünüz mü? Benim ellerim neredeyse taş kadar sert.Şikayetçi değilim.Çünkü nasırlı ellerimle ülkemi her türlü
tehlikeden koruyan sağlam kaleler yaptım.Ayrıca oda şeklinde kaya mezarları da yaptım.
Ölümden sonraki yaşama inandığımız için mezarların içine bir insanın günlük yaşamında ihtiyacı olabilecek eşyalar
koyarız.Altın,gümüş ve tunçtan yapılmış eşyalar,toprak kap kacak mezara
koyduklarımız arasındadır. Van Gölü yakınlarındaki başkentimiz Tuşpa’ da
üzerinde resimler ve çivi yazıları bulunan anıt mezarlar yoktur.
Ülkemin dağlık ve kayalık olması,benim ve meslektaşlarımın bentler,barajlar ve sulama kanalları yapmasını
gerektirdi.Yoksa sulak toprağı çok seven bağcılık ülkeme nasıl bu kadar kazanç
getirecekti? Çiftçiler, tarım ürünlerinin çeşitliliğine katkı sağladığımız için bize teşekkür ediyorlar. Kralımız da
durumdan çok memnun.