• Sonuç bulunamadı

HYPNOBİRTHİNG EĞİTİMİNİN, DOĞUMA İLİŞKİN,KORKU, AĞRI VE MEMNUNİYETE ETKİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "HYPNOBİRTHİNG EĞİTİMİNİN, DOĞUMA İLİŞKİN,KORKU, AĞRI VE MEMNUNİYETE ETKİSİ"

Copied!
121
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOĞUM-KADIN SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ DOKTORA PROGRAMI

HDK-2021-0001

HYPNOBİRTHİNG EĞİTİMİNİN, DOĞUMA İLİŞKİN, KORKU, AĞRI VE MEMNUNİYETE ETKİSİ

Gonca BURAN DOKTORA TEZİ

DANIŞMAN Prof. Dr. Hilmiye AKSU

AYDIN–2021

(2)

KABUL VE ONAY SAYFASI

T.C. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Doğum-Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora Programı çerçevesinde Gonca BURAN tarafından hazırlanan “Hypnobirthing Eğitiminin, Doğuma İlişkin, Korku, Ağrı ve Memnuniyete Etkisi” başlıklı tez, aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.

Tez Savunma Tarihi: 20.01.2021

Üye (T.D.)

: Prof. Dr. Hilmiye AKSU Aydın Adnan Menderes Üniversitesi

… (imza)

… Üye : Prof. Dr. Sevgi ÖZSOY Aydın Adnan Menderes

Üniversitesi

… (imza)

… Üye : Prof. Dr. Zekiye KARAÇAM Aydın Adnan Menderes

Üniversitesi

… (imza)

Üye : Doç. Dr. Merlinda Alus TOKAT Dokuz Eylül Üniversitesi … (imza)

Üye : Doç. Dr. Gözde Gökçe İSBİR Mersin Üniversitesi … (imza)

ONAY:

Bu tez Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca yukarıdaki jüri tarafından uygun görülmüş ve Sağlık Bilimleri Enstitüsünün ………..……..… tarih ve ……… sayılı oturumunda alınan ……… nolu Yönetim Kurulu kararıyla kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Süleyman AYPAK

Enstitü Müdür Vekili

(3)

TEŞEKKÜR

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Doğum-Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’nda doktora tez çalışmamda ilgi, yardım ve hoşgörüsünü esirgemeyen danışmanım Prof. Dr. Hilmiye AKSU’ya,

Ayrıca bana her konuda yardımcı olan ve desteğini esirgemeyen Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Doğum-Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Hilmiye AKSU, Prof. Dr. Sevgi ÖZSOY ve Doç. Dr. Emine GERÇEK’e,

Tez izleme komitesinde yer alarak değerli bilgi, görüş ve önerileriyle tez çalışmama sağlamış oldukları katkılardan dolayı saygıdeğer hocalarım Prof. Dr. Hilmiye AKSU, Prof.

Dr. Sevgi ÖZSOY, Prof. Dr. Zekiye KARAÇAM’a, ayrıca tez savunma sınavı jürisinde yer alan saygıdeğer hocalarım Doç. Dr. Merlinda Alus TOKAT ve Doç. Dr. Gözde Gökçe İSBİR’e teşekkürü bir borç bilirim.

Araştırmayı kabul edip zaman ayıran tüm kadın ve eşlerine, Özel Pembemavi Hastanesi yönetimine, tüm doktor, ebe, hemşire ve personeline,

Tüm hayatım boyunca destek, ilgi ve sevgilerini esirgemeyen annem Gülseren

BURAN ve babam Fehim BURAN’a, tez çalışmam süresince gösterdiği sabır, özveri ve

destekleri için sevgili kızım Gizem Dolay Dinçkol ve oğlum Yiğitalp Dolay’a ayrıca

teşekkür ederim.

(4)

İÇİNDEKİLER

KABUL VE ONAY SAYFASI ………..……….………...

TEŞEKKÜR ……….………...

İÇİNDEKİLER ..……….………...………….…..

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ …..……….……….….

ŞEKİLLER DİZİNİ ….………….………...………...

RESİMLER DİZİNİ ….………….………...………....

TABLOLAR DİZİNİ ….………….………...………...

ÖZET ………

ABSTRACT ………...

1. GİRİŞ ……….………...……….…...

1.1. Araştırmanın Amacı ………..………...

1.2. Araştırmanın Hipotezleri ……….………..………....

2. GENEL BİLGİLER ………..………...…...

2.1. HypnoBirthing’in Tarihçesi ………...

2.2. HypnoBirthing Felsefesi.……….….………..………

2.3. HypnoBirthing Eğitimi………….………...……….………...

2.3.1. HypnoBirthing Eğitiminin, “Hypnobirthing” ve “Hypnobirth” Eğitimlerinden Farkı...….…………...………...

2.3.2. HypnoBirthing Eğitimlerinde Kullanılan Dört Temel Teknik ………...

2.3.3. HypnoBirthing Eğitimi ve Doğum ……….…………...

2.4. Doğum Ağrısı ………..…………...

2.5. Doğum Korkusu…………..………

2.5.1. HypnoBirthing ve Korku-Gerginlik-Ağrı Döngüsü ………...…

2.6. Doğuma İlişkin Memnuniyet ……….………....

2.7. HypnoBirthing Eğitimi ve Hemşirelik ………….………..

3. GEREÇ VE YÖNTEM ……...……….…………...

3.1. Araştırmanın Tipi ……...……….………...

3.1.1. Körleme………...

3.2. Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri………..……...

3.3. Araştırmanın Zamanı………...

3.4. Araştırmanın Evreni ve Örneklem Seçimi ………..…………..

3.5. Araştırmaya Dâhil Etme ve Alınmama Kriterleri ………..

3.6. Araştırmanın Bağımlı ve Bağımsız Değişkenleri …………..………

3.7. Veri Toplama Araçları ………..

3.7.1. Doğum Öncesi Dönem Bilgi Formu (Ek 1)………....

3.7.2. Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği A (W-DEQ-A) (Ek 2)………...

3.7.3. Doğum Sonrası Dönem Bilgi Formu (Ek 3)………

3.7.4. Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği B (W-DEQ-B) (Ek 4)…………....

3.7.5. Visual Analog Skala (VAS) (Ek 5)………...

3.7.6. Doğum Memnuniyet Ölçeği Kısa Formu (DMÖ-K) (Ek 6)……….…………...

3.8. Araştırmanın Ön Uygulaması……….

3.9. Araştırmanın Uygulanması ve Verilerinin Toplanması ……….

3.10.Verilerin Değerlendirilmesi ………...

3.11. Araştırmanın Güçlükleri………...

3.12. Araştırmanın Etik Boyutu ………..……..

(5)

3.13. Araştırmanın Sınırlılıkları ………..…...

4. BULGULAR ………...

4.1. Kadınların Tanıtıcı Özellikleri ……….………..

4.2. Müdahale öncesi HypnoBirthing ve kontrol gruplarındaki gebelerin W-DEQ-A ölçek puanları……….………...

4.3. HypnoBirthing ve kontrol grubunun DSDBF’na ilişkin bulguları………

4.4. Doğum sonrası dönemde HypnoBirthing ve kontrol gruplarının W-DEQ-B ölçek puanları…………..……….……….

4.5. HypnoBirthing ve kontrol gruplarındaki kadınların doğumun birinci evresine ait VAS puanları………..……..

4.6. Doğum sonrası HypnoBirthing ve kontrol gruplarının DMÖ-K puanları………..

5. TARTIŞMA …………...……….………...……...….………...…....

5.1. Müdahale öncesi HypnoBirthing ve kontrol gruplarındaki gebelerin W-DEQ-A ölçüm sonuçları…...……….………...…...…...….………....

5.2. HypnoBirthing ve kontrol gruplarının DSDBF’na ilişkin sonuçları…………...

5.3. Doğum sonrası HypnoBirthing ve kontrol gruplarının W-DEQ-B ölçüm

sonuçları...……….………...……....……….………...…..

5.4. HypnoBirthing ve kontrol gruplarının doğumun birinci evresine ait VAS

sonuçları………...

5.5. Doğum sonrası HypnoBirthing ve kontrol gruplarının DMÖ-K sonuçları……....

6. SONUÇ VE ÖNERİLER………..…………..……….………..

6.1. Sonuçlar………..…

6.2. Öneriler………...

KAYNAKLAR ..………...……...………...

EKLER………...……...………...……...……..……...……...

Ek 1. Doğum Öncesi Dönem Bilgi Formu………....

Ek 2. Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği A (W-DEQ-A)……….…..

Ek 3. Doğum Sonrası Dönem Bilgi Formu………...

Ek 4. Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği B (W-DEQ-B)………...

Ek 5. Visual Analog Skala (VAS)……….…

Ek 6. Doğum Memnuniyet Ölçeği Kısa Formu (DMÖ-K)………..…..

Ek 7. HypnoBirthing Uygulayıcı Sertifikası……….…

Ek 8. AADÜ-HF-Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurul Ön Onayı …..

Ek 9. AADÜ- HF-Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurul Uygunluk Onayı.………....………….………....

Ek 10. Kurum izni ….………...

Ek 11. W-DEQ-A ve W-DEQ-B Ölçeği kullanım izni……….

Ek 12. DMÖ-K kullanım izni………...….

Ek 13. CONSORD kontrol listesi………...…………...

ÖZGEÇMİŞ………...………....

(6)

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

DMÖ-K : Doğum Memnuniyet Ölçeği Kısa Formu DÖDBF : Doğum öncesi dönem bilgi formu DSDBF : Doğum sonrası bilgi formu

DSÖ : Dünya Sağlık Örgütü

FKA : Fetal kalp atımı

NST : Non-Stres Test

OECD : Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü SPSS : Statistical Package for Social Sciences

SS : Standart Sapma

TNSA : Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları

VAS : Vizuel Analog Skala

W-DEQ-A : Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği A W-DEQ-B : Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği B WHO : World Health Organization

: Ortalama

(7)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1. Duygusal kumanda vanası………... 15

Şekil 2. HypnoBirthing eğitimi ve doğum ………..………..….. 17

Şekil 3. Korku-gerginlik-ağrı döngüsü ve doğum ………... 22

Şekil 4. Araştırmanın akış diyagramı ……….………. 41

(8)

RESİMLER DİZİNİ

Resim1. Araştırmacının görüşme odası………... 35

Resim2. HypnoBirthing CD’leri ……….…. 36

Resim3. Eğitim ve egzersiz materyalleri ……….… 36

Resim4. U şeklinde oturma düzeni ve teknik donanım……… 37

(9)

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 1. HypnoBirthing terminolojisi ………... 8 Tablo 2. HypnoBirthing eğitiminde temel konular ve üzerinde durulma oranları … 10

Tablo 3. Araştırmanın Zamanı……… 28

Tablo 4. Eğitim içeriğinin haftalara göre dağılımı………. 38 Tablo 5. HypnoBirthing ve kontrol gruplarının tanıtıcı özelliklerine göre dağılımı . 44 Tablo 6. Müdahale öncesi gebelerin W-DEQ-A ölçek puanlarının HypnoBirthing

ve kontrol gruplarına göre dağılımı... 46 Tablo 7. HypnoBirthing ve kontrol gruplarının doğumlarına ilişkin bilgileri…….... 48 Tablo 8. Kadınların doğumlarına ait W-DEQ-B ölçek puanlarının HypnoBirthing

ve kontrol gruplarına göre dağılımı... 51 Tablo 9. Doğumun birinci evresindeki VAS puanlarının HypnoBirthing ve kontrol

gruplarına göre dağılımı... 52 Tablo 10.

Doğumun birinci evresinde epidural analjezi ve indüksiyon

uygulanmayan kadınların VAS puanlarının HypnoBirthing ve kontrol gruplarına göre dağılımı...

53

Tablo 11. Doğum sonrası DMÖ-K puanlarının HypnoBirthing ve kontrol gruplarına göre dağılımı ... 54

ÖZET

(10)

HYPNOBİRTHİNG EĞİTİMİNİN, DOĞUMA İLİŞKİN, KORKU, AĞRI VE MEMNUNİYETE ETKİSİ

Buran G. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Doğum- Kadın Sağlığı Hastalıkları Hemşireliği Doktora Programı, Doktora Tezi, Aydın, 2021.

Bu araştırma HypnoBirthing eğitiminin doğuma ilişkin korku, ağrı ve memnuniyete etkisini belirlemek amacıyla, randomize kontrollü deneysel çalışma olarak gerçekleştirilmiştir.

Katılımcıların gruplara atanmasında tam randomizasyon yöntemi kullanılmıştır. Araştırma verileri Özel Pembemavi Hastanesi’nde 11 Mayıs 2019 ile 6 Mart 2020 tarihleri arasında iki aşamada toplanmıştır. Örneklemi toplam 80 kadın (HypnoBirthing: 40 gebe ve kontrol: 40 gebe) oluşturmuştur. Deney grubuna eşleri ile birlikte, araştırmacı tarafından 4 hafta toplam 12 saat HypnoBirthing eğitim müdahalesi uygulanmıştır. Kontrol grubu hastanenin olağan bakımına bırakılmıştır. Araştırma verileri doğum öncesi dönem bilgi formu, Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği A ve B, doğum sonrası bilgi formu, Visual Analog Skala ve Doğum Memnuniyet Ölçeği Kısa Formu ile toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS 25.0 paket programında analiz edilmiştir. Verilerin analizinde “ki-kare testi”,

“Student ‘t’ Testi” ve “Mann-Whitney U Testi” kullanılmıştır.

Araştırma bulgularına göre her iki grupta kadınların tanıtıcı özelliklerinin benzer olduğu görülmüştür (p> 0,05). Müdahale öncesi HypnoBirthing grubunun Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği-A puan ortalaması (61,40±16,66) ile kontrol grubunun puan ortalaması (68,40±16,52) arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (t=- 1,887; p=0,063). Ayrıca grupların doğum korkusu düzeylerinin de benzer olduğu görülmüştür (χ2=3,364, p=0,337).

HypnoBirthing grubu kontrol grubuna göre travay sürecinde daha fazla içecek tüketmiş ve

gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmuştur (χ2=7,669, p=0,006). Araştırmada kadınların

doğumlarına ilişkin bulgulara göre, HypnoBirthing eğitiminin doğum müdahalesi

(χ2=15,374, p=0,000), ağrı kesici kullanımı (HypnoBirthing=%3,2-Kontrol=%45,8), suni

sancı (HypnoBirthing=%6,5-kontrol=%37,5) oranlarını azaltığı ve vajinal doğum oranını

(HypnoBirthing=% 81,6-kontrol=%60) arttırdığı görülmüştür. HypnoBirthing eğitimi alan

kadınların doğum süreleri (U=676,5, p<0,001), bebekleriyle ilk teması (U=733,5, p<0,001)

(11)

ve doğum sonu ilk emzirmeye başlama zamanı daha kısa sürede gerçekleşmiştir (U=654,5, p<0,001).

Grupların doğumlarında yaşadığı korkularını ölçen Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği B puanlarının HypnoBirthing grubundaki kadınlarda (medyan=19;min-max=3-67), kontrol grubundaki kadınlara göre (medyan=73,5; min-max=23-98) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük olduğu belirlenmiştir (U=713, p<0,001). HypnoBirthing grubunun VAS puanları doğumun hem latent, hem aktif hem de geçiş fazlarında kontrol grubunun puanlarından istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (sırasıyla: U=648,5, p<0,001; U=335, p<0,001; U=352, p<0,001). Araştırma bulguları HypnoBirthing grubundaki kadınların Doğum Memnuniyet Ölçeği Kısa Form puanlarının (medyan=37;

min-max=17-40), kontrol grubundaki kadınlardan (medyan=21,5; min-max=13-34) daha yüksek olduğunu göstermiştir (U=28,5, p<0,001).

Sonuç olarak; HypnoBirthing eğitiminin doğuma ilişkin, korku, ağrı ve memnuniyette etkili olduğu görülmüştür. Bunun yanı sıra indüksiyon uygulaması, doğum müdahalesi ve ağrı kesici kullanım oranını azaltmıştır. Ayrıca vajinal doğum oranının artmasına ve doğum süresinin kısalmasına katkı sağlamıştır. Araştırmadan elde edilen olumlu sonuçlar doğrultusunda ülke çapında yürütülen gebe eğitimlerinde HypnoBirthing yöntemine de yer verilmesi ve daha geniş popülasyonlarla araştırmalar yapılması önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Doğum Ağrısı, Doğum Korkusu, Doğum Memnuniyeti,

Hypnobirthing Eğitimi,

(12)

ABSTRACT

THE EFFECT OF HYPNOBIRTHING TRAINING ON THE FEAR AND PAIN, SATISFACTION, RELATED TO BIRTH

Buran G. Aydin Adnan Menderes University Health Sciences Institute of Obstetrics and Gynaecology Nursing Doctorate Program, PhD Thesis, Aydin, 2021.

This research was carried out as a double-blind randomized controlled experimental study in order to aim to determine the effect of HypnoBirthing training on fear, pain, and satisfaction related to birth. Full randomization method was used to assign the participants to the groups.

The research data were collected in Private Pembemavi Hospital between 11 May 2019 and 6 March 2020 in two stages. The first was performed during post-randomization registration and the second was done in the postpartum period. The sample consisted of a total of 80 pregnant women (experiment: 40 pregnant - control: 40 pregnant). HypnoBirthing training intervention was applied to the experimental group together with their spouses for a total of 12 hours for 4 weeks. The research data were collected with prenatal information form, Wijma Birth Expectation / Experience Scale A and B, postnatal information form, Visual Analog Scale, and Birth Satisfaction Scale Short Form. The data obtained from the research were analyzed in SPSS 25.0 package program. "Chi-square test", "Student ‘t’ Test "and"

Mann-Whitney U Test" were used in the analysis of the data.

According to the findings of the study, it was observed that the women's introductory characteristics were similar in both groups (p> 0,05). Before the intervention, there was no statistically significant difference between the HypnoBirthing group (61,40 ± 16,66) and the control group (68,40 ± 16,52) in the Wijma Birth Expectation / Experience Scale A score average (t = -1,887; p= 0,063). In addition, there was no difference between groups in terms of fear level (χ2= 3,364, p= 0,337).

The HypnoBirthing group consumed more drinks during labor than the control group, and a

significant difference was found between the groups (χ2=7,669, p= 0,006). According to the

findings related to the births of women in the study, HypnoBirthing training had decreased

the rates of birth intervention (χ2=15,374, p= 0,000), useing analgesics (HypnoBirthing =

(13)

3,2%-control = 45,8%), induction (HypnoBirthing= 6,5%-control= 37,5%) and increased the rate of vaginal delivery (HypnoBirthing= 81,6%-control= 60%). Delivery times of women who received HypnoBirthing training (U= 676,5, p<0,001), their first contact with their babies (U=733,5, p<0,001) and breastfeeding times (U= 654,5, p<0,001) were shorter than the control group.

The scores of the Wijma Birth Expectation / Experience Scale B, which measures the fears experienced in the birth of the groups, in women in the HypnoBirthing group (median= 19;

min-max =3-67) compared to women in the control (median= 73,5; min-max= 23-98) group were determined to be statisticantly lower (U=713, p<0,001). In the findings related to birth pains, the pain of the control group was found higher in the latent (U= 648,5; p<0,001), active (U=335; p<0,001) and transition (U= 352; p<0,001) phases of labor. Research findings showed that women in the HypnoBirthing group had higher Birth Satisfaction Scale Short Form scores (median=37; min-max=17-40) than women in the control (median=21,5; min-max=13-34) group (U= 28,5, p<0,001).

As a result; HypnoBirthing training has been found to be effective on birth, fear, pain and satisfaction. In addition, it decreased induction, labor intervention and analgesic use. It also contributed to the increase in vaginal delivery rate and shortening of the delivery period. In line with the positive results obtained from the research, it is recommended to include the HypnoBirthing method in pregnancy trainings carried out throughout the country and to conduct studies with larger populations.

Key Words: Birth Pain, Birth Satisfaction, Fear Of Birth, Hypnobirthing Training,

(14)

1. GİRİŞ

Gebelik hastalık olmayıp, takibi gerektiren bir dönem olarak tanımlanabilir (Figo, 2012). Gebelik sürecinin her aşaması farklı özellik gösterir ve belirli bir standardizasyonunu yoktur. Ancak gebeler ve baba adayları gebelik sürecinin sorunsuz, doğumun ise ağrısız ve memnuniyeti yüksek olacak şekilde gerçekleşmesini isterler (Figo, 2012; Taşkın, 2020).

Ancak bu süreçte kaygı, korku ve heyecan gibi karmaşık duyguları bir arada yaşarlar (Okumuş ve Mete, 2009; Ay ve ark, 2019). Korkular genellikle, vajinal doğumda epizyotomi açılması, doğum yaparken haznede yırtık olabileceği düşüncesi ve tüm bu süreçlerde duyulacak ağrıdan kaynaklanmaktadır (Lukasse ve ark, 2014; Bolsoy ve ark, 2019; Sluij ve ark, 2020). Ağrıya ilişkin korkunun oluşumunda, vajinal doğumu deneyimleyen kadınların doğuma ilişkin ağrıyı “korkunç, dayanılmaz, ölecekmiş gibi hissettiren, dayanılmaz derecede şiddetli” şeklinde ifade etmeleri etkili olmaktadır (Faisal ve ark, 2014; Wigert ve ark, 2020).

Doğum korkusu, gebeler arasında yaygın olarak hissedilen duygu olmasının yanısıra doğum sürecinin normal akışını etkileyen önemli faktörlerden biridir (Hofberg ve Brockington 2000; Hildingsson ve ark, 2014; Buran ve Aksu, 2018a; Bolçay ve ark, 2019).

Türk Dil Kurumu (2020) korkuyu “bir tehlike ya da tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü” ağrıyı ise “vücudun herhangi yerinde duyulan şiddetli acı” şeklinde tanımlamıştır (WEB_1, 2020). Doğum korkusu; vajinal doğumun neden olduğu kaygı ve endişe olarak tanımlanmakla birlikte, net bir tanımı olmayan oldukça geniş bir kavramdır (Larkin ve ark, 2009; Lukasse ve ark, 2014; O'Connell ve ark, 2017; Nilsson ve ark, 2018;

Bolsoy ve ark, 2019). Literatürde doğum korkusu “Tokofobi” ile aynı anlamda kullanılabilmektedir (Hofberg ve Brockington 2000; Buran ve Aksu, 2018a; Demsar ve ark, 2018). Çalışmalar doğum korkusunu, gebelikte, travay sürecinde (Hofberg, 2004), gebelik öncesi dönemde, doğum eylemi sırasında hissedilen ağrı korkusu (Waldenström ve ark, 2006) ya da gebeliğe özel anksiyete çeşidi (Stone ve Menken, 2008) olarak tanımlamaktadır. İfade ve tanım ne olursa olsun doğum korkusunu ölçmek için kullanılan ölçeklerde de kültürel farklılıklar olmakla birlikte, kadınların doğum korkusunun küresel yaygınlığından söz etmek mümkündür (Hildingsson ve ark, 2014; Buran ve Aksu, 2018a;

Richens ve ark, 2018).

(15)

Bolçay ve ark (2019)’nın çalışma sonucunun da gösterdiği gibi doğum korkusu öncelikle çözülmesi gereken bir sorundur. Çünkü bu durum doğumda “korku-gerginlik- ağrı” kısır döngüsünü başlatarak sürdürür (Flores, 2018; Yohai ve ark, 2018; Mongan, 2019). Döngünün devamlılığı, doğuma ilişkin korku ve ağrıyı arttırır. Böylece doğum, sezaryen ya da elektif sezaryen ile sonuçlanabilir. Dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de önemli sorun olan elektif sezaryenin nedenlerinin, doğuma ilişkin ağrı, korku, epizyotomi, kötü doğum öyküsü ve düşük doğum memnuniyeti olduğunu bildiren çalışma sonuçları mevcuttur (Matinnia ark, 2017; Fairbrother ve ark, 2017; Beiranvand ve ark, 2017;

Demsar ve ark, 2018; Poggi ve ark, 2018). Ayrıca gebelerin sezaryene yönelmelerinin en önemli nedeninin, vajinal doğum ağrısı ve korkusundan kaçınmak olduğunu bildiren çalışma sonuçları da mevcuttur (Kadıoğlu ve Hotun Şahin, 2019; Sluij ve ark, 2020).

Doğuma ilişkin ağrı ve korku, Avrupa, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde sezaryen talebi ve oranın artışında önemli neden olarak gösterilmiştir (D'Alton ve Hehir, 2015; WEB_2, 2017; Wigert ve ark, 2020).

Dünya sağlık Örgütü (DSÖ) 1985 yılından günümüze kadarki süreçte sezaryen

oranlarının %10 ila 15’i geçmemesini önermesine rağmen, Ekonomik Kalkınma ve İş birliği

Örgütü (OECD) verileri birçok ülkenin sezaryen oranının önerilenin üzerinde olduğunu

göstermektedir. Ülkemizin sezaryen oranı (%53,1) bu ülkeler arasında en üst sırada yer

almaktadır (WHO; 1985; WHO, 2015; WEB_2, 2017). Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

(TNSA)’nın (2018) son verileri (%51) de OECD (2017)’nin ülkemize ilişkin yayınladığı

verilerinden çok farklı değildir ve sorun hala güncelliğini korumaktadır. Sezaryen

oranlarının yüksek olması, anne ve bebek sağlığını olumsuz etkilemesinin yanı sıra, sağlık

harcamaları ve maliyet açısından da önemli sorundur (Mete ve Uludağ, 2017; Karabel ve

ark, 2017; TNSA, 2018; Gönenç ve Terzioğlu, 2020). Bu nedenle de tüm dünyada olduğu

gibi ülkemizde de bu oranları düşürmeyi hedefleyen gebe eğitim programları önemini

korumaktadır (TNSA, 2018; Lemmens ve ark, 2020). Bu eğitimler aynı zamanda doğuma

ilişkin ağrı ve korkunun azaltılması, doğum memnuniyetinin yükseltilmesine hizmet

ederken, gebelerin profesyonel destek ve eğitim ihtiyacını da karşılamaktadır (Okumuş ve

Mete, 2009; Dinç ve ark, 2014; Ay ve ark, 2020, Lemmens ve ark, 2020). Sağlık

profesyonelinin gebe eğitim rolü, gebelerin doğum deneyimini şekillendiren etkili bir

faktördür (Larkin ve ark, 2009; Lemmens ve ark, 2020). Bu amaçla dünyada ve ülkemizde

sağlık profesyonelleri farklı metotların uygulandığı gebe eğitim programlarında etkin olarak

yer almaktadır. Uygulanan eğitimlerden en yaygın olanları Lamaze, Bradly ve

(16)

HypnoBirthing’dir (Buran, 2015; Buran ve Aksu, 2018b).

HypnoBirthing, gebeleri zihinsel ve fiziksel olarak doğuma hazırlayarak, daha az ağrılı, kolay, bilinçli ve korkularından arınmış bir şekilde doğumlarını gerçekleştirmelerini hedefleyen doğuma hazırlık yöntemidir (Mongan, 2019). HypnoBirthing® Marie F.

Mongan tarafından Dr. Grantly Dick-Read’in korku-gerginlik-ağrı döngüsüne dayalı olarak geliştirilmiştir. (Mongan, 2005; Buran, 2015; Mongan, 2019). HypnoBirthing eğitiminde korku-gerginlik-ağrı döngüsünün kırılması önemlidir. Çünkü döngünün sürekliliği doğuma ilişkin ağrıyı arttır, ağrı arttıkça korku da artar. Bu durum da doğum süresi uzar, doğum başarısı, şekli, tercihi, seyri ve memnuniyeti olumsuz etkilenir (Mongan, 2005; Serçekuş, 2011; Adams ve ark, 2012; Varner, 2015; Flores, 2018; Mongan, 2019). Böylece doğum sağlıklı şekilde ilerlemediği için acil veya elektif sezaryen ile sonuçlanır(O'Donovan ve O'Donovan, 2017; Buran ve Aksu, 2018a). Bu sonuç doğum yapan gebelerin doğumlarından memnuniyetini azaltır (Lally ve ark, 2008). Dünyada ve ülkemizde gebelerin doğuma ilişkin ağrı ve korkuyu azaltarak memnuniyeti yüksek doğum deneyimlemelerini amaçlayan, farklı eğitim metotlarıyla özel, devlet hastaneleri ya da üniversitelerde gebe eğitimleri düzenlenmektedir (Serçekuş ve Yenal, 2015; Flores, 2018). Bunlardan biri de ülkemizde yeni, ancak Amerika ve birçok Avrupa ülkesinde yaygın olarak uygulanan HypnoBirthing eğitimidir (Swencionis ve ark, 2012; Uludağ, 2017; Atış ve Rathfisch, 2018;

Bülez ve ark, 2019).

Literatürde HypnoBirthing eğitimine ilişkin çalışmalar incelendiğinde oldukça sınırlı

sayıda araştırmaya ulaşılması dikkat çekicidir (Fisher ve ark, 2009; Swencionis ve ark,

2012; Atış ve Rathfisch, 2018; Bülez ve ark, 2019). Bu çalışmalardan birisi Swencionis ve

ark (2012)’na aittir. Çalışmada çeşitli ülkelerde HypnoBirthing eğitimi alan 3286 kadının

doğum sonuçları “Listening to Mothers II” ve “Amerikan Ulusal Verileri” ile

karşılaştırılmıştır ve doğum ağrısının daha az olduğu bildirilmiştir. Bir diğer çalışma ise

Fisher ve ark (2009)’nındır. Eğitim alan gebelerin doğum sırası ve sonrasında doğum

ağrılarıyla daha fazla başa çıktıkları bildirilmiştir. Atış ve Rathfisch (2018)

HypnoBirthing’in doğumda korku ve gerilimi azaltarak kontrol duygusunu arttırdığı, doğum

sürecini kısalttığını, Bülez ve ark (2019)’da gebelerin daha pozitif doğum deneyimi

yaşadıklarını bildirmiştir.

(17)

Sınırlı sayıdaki çalışmalar her ne kadar metodun etkilerini bildirse de

“Hypnobirthing” adı altında ülkelere göre değişebilen, farklı saat ve farklı eğitim yöntemlerin uygulandığı programların olduğu göz ardı edilmemelidir (Tuschhoff ve HCHI, 2002; Phillips -Moore, 2012; Beebe, 2014; Madden ve ark, 2016; Gavin-Jones, 2016;

WEB_3, 2020; WEB_4, 2020; WEB_5, 2020; Roberts ve ark, 2020). Bu nedenlerle HypnoBirthing (Mongan Metodu) eğitimine ilişkin kanıt düzeyi oluşturabilecek, iyi tasarlanmış randomize kontrollü araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemiz için yeni sayılabilecek HypnoBirthing eğitimi ile gerçekleştirilen bu araştırma, gebelerin doğuma ilişkin ağrı ve korkularıyla başa çıkmada alternatif yöntem olarak hizmete sunulması ve Türk toplumunda uygulanabilirliğinin ortaya koyulması açısından önemlidir. Ayrıca araştırma literatürde yer alan sınırlı sayıdaki bilgi ve yayına katkı sağlayacaktır.

1.1. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı HypnoBirthing eğitiminin, doğuma ilişkin ağrı, korku ve memnuniyete etkisini belirlemektir. İkincil olarak; HypnoBirthing eğitiminin, doğum sonuçlarınına (doğumda analjezi, oksitosin kullanımı, vajinal doğum, doğum müdahalesi, doğum süresi, ten tene temas, emzirmeye başlama süresi) etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

1.2. Araştırmanın Hipotezleri

H

01

: HypnoBirthing eğitiminin doğuma ilişkin ağrıda HypnoBirthing ve kontrol grubu arasında fark yoktur.

H

02

: HypnoBirthing eğitiminin doğuma ilişkin korkuda HypnoBirthing ve kontrol grubu arasında fark yoktur.

H

03

: HypnoBirthing eğitiminin doğuma ilişkin memnuniyette HypnoBirthing ve kontrol grubu arasında fark yoktur.

H

04:

Hypnobirthing eğitimi alan kadınlar ile kontrol grubunun doğum sonuçları arasında fark

yoktur.

(18)

2. GENEL BİLGİLER

2.1. HypnoBirthing’ in Tarihçesi

HypnoBirthing’in temelleri Dr. Grantly Dick Read’in “doğal doğum” çalışmalarına dayanmaktadır. Dick-Read çalışmalarına 1913 yılında İngiltere’deki zengin kadınların acılar içerisinde doğum yaparken, gecekonduda yaşayan ve yoksul kadınların sessiz sakin ve daha rahat doğurduğunu gözlemleyerek başlamıştır. O yıllarda doğum ağrısı doğumla özleştirildiğinden, sağlık kurumlarında doğumda ağrı ve acıların azaltılmasında rutin olarak doğumlarda gaz (kloroform) ile analjezi sağlanmıştır (Wilson, 2017). Bu rutin uygulama ve müdaneleri reddeden Dr. Grantly Dick-Read çalışmalarının sonucunda, 1920 yılında korku- gerginlik–ağrı sendromu kuramını tanımlamıştır. Doğal doğumun savunucusu olan Dick- Read doğum korkusu ortadan kaldırıldığında, ağrının da olmadığını gözlemleyerek, 1930'ların başında analjezi rutinine gerek kalmadan ağrısız ve rahat bir şekilde doğum yapılabileceğini bildirmiştir. Doğal doğum savunucusu olan Dick-Read, doğum korkusu üzerinde çalışmıştır. Doğum korkusunun gebenin uterusunda gerginliğine neden olduğunu ve bu gerginliğin doğumun doğal sürecini engelleyerek, doğum süresi ve ağrıyı arttırdığı varsayımı ile yola çıkmıştır. Daha sonra 1933 yılında çalışmalarının sonucunu önce “doğal doğum” ardından “korkusuz doğum” adlı kitabında yayınlamıştır. Dick Read gebelerin doğum korkusu ve ağrısı olmadan doğum yapmaları için derin gevşemenin önemini vurgulamıştır (Dick-Read, 2004; Kömürcü ve Ergin, 2013; Mete ve ark, 2015; Mongan, 2019).

HypnoBirthing Dr. Grantly Dick-Read’in çalışmaları ve felsefesinden etkilenerek, korku-gerginlik-ağrı döngüsüne dayalı olarak Marie Mongan tarafından geliştirilmiştir.

Mongan 1954 yılında, 21 yaşında iken gebe kaldığında bunun “sıradan bir gebelik” olacağı,

ağrı, acı, çile olmadan gerçekleşeceğini hayal eder. Bu hayalini gerçekleştirmek için

araştırma yapar ve Dick-Read’in Korku-Gerginlik-Ağrı döngüsünden etkilenir. Doğumunu

(19)

Dick-Read’in önerdiği şekilde sessiz ve sakin yapmaya odaklanır. Ancak doğumunda hastane prosedürüne takılır ve hayalini gerçekleştiremez. Mogan’ın onayı alınmadan anestezi verilerek doğumu gerçekleşir. İki yıl sonraki ikinci doğumu benzer şekilde sonuçlanır. Üçüncü gebeliğinde daha kararlıdır, doktoruna hastane prosedürlerinin uygulanmasını istemediğini ve doğumunda yalnız kalmak istemediğini bildirir. Eşinin bu süreçte kendisine destek olmasını ister. Ancak bu doğumu da tam istediği şekilde gerçekleşmez. Tamamen olmasa da hastane prosedürlerine yine uymak zorunda kalır.

Dördüncü doğumu da yine benzer şekilde gerçekleşir. Mongan tasarladığı doğum şekli ve ortamını torununun doğumunda gerçekleştirebilir (Mongan, 2019).

Mongan 1989’da kızı Maura’nın doğumu için gebe eğitim programı düzenler. Bu programa “HypnoBirthing” adını verir ve 1990 yılında ilk kez kızının doğumunda uygular.

Daha sonraki yıllarda Mongan kendisine ait HypnoBirthing Enstitüsü’nü kurar. Amerika başta olmak üzere birçok üniversitede bu konuda eğitimler verir. Mongan HypnoBirthing Enstitü aracılığıyla Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine Hypnobirthing uygulayıcıları yetiştirir. Bu eğitimler enstitü tarafından “İngilizce” resmi dili kullanılarak verilir ve sertifika programına katılımda dil şartı aranır. Eğitim materyali olarak kendi kitabı ve CD’lerini kullanır. HypnoBirthing eğitimleri ve doğum bilgilerini içeren iki ayrı yazılı sınav sonucu başarılı olan katılımcılara HypnoBirthing® “Practitioner”

(Uygulayıcı) adı altında sertifika verilir ( Mete, 2014; Mongan, 2019; WEB_5, 2020).

HypnoBirthing resmi internet sitesinde sertifika verdiği HypnoBirthing® uygulayıcılarının şehirleri, iletişim bilgilerini de yayınlamaktadır. Uygulayıcı olmak için HypnoBirthing enstitüsünden eğitim ve sertifika almak zorunludur (WEB_5, 2020).

2.2. HypnoBirthing Felsefesi

HypnoBirthing sadece bebek doğurma tekniği veya yöntemi değil aynı zamanda bir doğum felsefesidir. Temel felsefesi “doğumun kadınlar için normal, doğal ve sağlıklı bir işlev olmasıdır”. Nasıl doğadaki çok sayıda kadın sağlıklı şekilde yüksek risk taşımadan, içgüdüsel olarak gebe kalabiliyor ve emzirebiliyorsa, içgüdüsel olarak da doğurabilirler.

HypnoBirthing kadınlara kendi yaratılışlarından gelen doğum yapma becerilerine güçlü,

nazikçe, rahat bir şekilde rehberlik etmeyi sağlar. HypnoBirthing annesi, bedeninin

(20)

yaratılıştan gelen doğurma bilgisini kucaklayarak, bedeniyle ve bebeğiyle birlikte çalışarak doğum sürecinde rahatlamayı öğrenir. HypnoBirthing, Dr. Michel Odent’in “Fizyolojik bir olaya yardım edilemez. Önemli olan ona engel olamamaktır. Beden nasıl gebe kalacağını, bebeğini nasıl geliştireceğini biliyor ise nasıl doğuracağını da içgüdüsel olarak bilir. Stres ve korku uzak tutulursa, normal fizyolojik bir süreç olan iyi tasarlanmış doğum gerçekleşir”

şeklinde savunduğu nazik doğum felsefesini benimser (Mongan, 2019).

HypnoBirthing gebeleri duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak doğuma hazırlanarak, eşiyle birlikte bebeğine ve doğumuna odaklanarak sessiz, sakin, rahat ortamda olumlu bir doğum deneyimi yaşamasını hedefleyen bir felsefedir. HypnoBirthing eğitiminin felsefesi üç temel yasaya dayanır. Bunlar; psiko-fiziksel tepki yasası, uyumlu çekim ve tekrar yasası, motivasyon yasasıdır (Mongan, 2019).

a) Psiko-Fiziksel Tepki Yasası: Beden Zihni İzler: İnsanların zihninde bulundurduğu her düşünce veya duyguya bedende karşılık gelen fizyolojik ve kimyasal bir tepki vardır. Birey zihninde neyi doğru olarak algılarsa, bedeni de o algıya yönelik tepki verir. Eğer gebenin zihninde doğuma ilişkin korku, olumsuz görüntüler varsa, gebenin bedeni de bilinçsiz olarak savunma durumuna geçer. Bedeninde tepki olarak sempatik sinir sistemi aktive olur ve gerginlik oluşur (Mongan, 2019). Bu psiko-fiziksel etki oksitosin, endorfin ve adrenalin salınımı üzerinde etkilidir. Gevşemeyi başarabilen kadınlarda endorfin salınımı artar. Uterusdaki sirküler ve longitudinal kaslar uyum içinde çalışır. Böylece servikal dilatasyon sağlanırken fetüs aşağıya doğru ilerletilir. Gebe bu süreçte daha az ağrı hisseder ve sonuçta da doğum süresi kısalır (Dick-Read, 2004; Mete ve Uludağ, 2017;

Mongan, 2019).

b) Uyumlu Çekim Yasası ve Tekrar Yasası: Dilin Gücü: HypnoBirthing dilin gücünü kullanır. Çünkü sözcükler duygu, inanç ve tepki zincirini yaratır. Bu zincir bireyde cesaretlendirici ve destekleyici etki oluşturabildiği gibi olumsuz etki de gösterebilir.

Sözcükler zihinde düşüncelere neden olurken, düşünceler zihinde tekrarlanarak duyguları oluşturur. Bu duygular zaman içinde inançları oluşturur, inançlar da davranışlara dönüşür.

HypnoBirthing doğuma ilişkin önce olumsuz sözcükleri olumlularıyla yer değiştirir.

Zamanla doğumun bu sözcüklerle zihinde olumlu düşünceler ve olumlu inançlara

dönüşmesini sağlar. Böylece gebelerin doğuma ilişkin olumlu düşünce ve duyguları olumlu

davranışlara dönüşmüş olur (Mongan, 2019).

(21)

c) Motivasyon Yasası: İstediğiniz Elde Ettiğinizdir: Gebelerin doğum eylemine yükledikleri anlamların doğum süreçlerini etkilemesidir. Gebelik süreci hastalık gibi görürlerse, doğum esnasında kendilerini bırakarak, doğumlarında aktif rol almazlar. Bu sebeple HypnoBirthing gebelerin doğuma ilişkin motivasyonu arttırarak doğumlarına aktif katılımını sağlar (Mongan, 2019).

2.3. HypnoBirthing Eğitimi

HypnoBirthing’in doğuma bakışı, doğumun çiftlerin cinselliğinin uzantısı olduğudur.

Bu nedenle gebelik ve doğum süreci sadece kadının değil, aynı zamanda erkeğinde etkin bir şekilde katılımının gerekliliğini savunur. Ayrıca cinsel birliktelik nasıl çiftlerin özeli ve üçüncü bir kişinin tanıklığı rahatsız edici ise doğumun da çiftlerin özeli olduğunu kabul eder. Çiftlerin bebekleri için en güvenli, en rahat şekilde doğumu başarma sorumluluğunu kabul etmeleri ve yeni bir bireyi ailelerine, yaşamlarına katma tarzıdır. HypnoBirthing’e göre gebe ve eşi doğumda ekibin ayrılmaz bir parçası olarak dinlenme ve kabul görmeyi hak eder. Bu nedenle HypnoBirthing eğitimlerinin eşle (doğum refakatçisi) birlikte yapılması önemlidir. Gebeye eşlik edecek kişi eş, sevgili, anne, arkadaş ya da bir akraba olabilir.

Doğum refakatçisi kim olacaksa eğitimlere gebe ile birlikte katılmalıdır. Eğitimler 2-6 kişilik çifte (4-12 kişilik) küçük gruplar şekilde haftada 3/2.5 saat toplam 12 saat 4 ya da 5 hafta olacak şekilde verilir. Eğitimlerde sosyal desteği sağlayacak eşin katılımı önemlidir.

Tablo 1’de yer alan olumlu dilin gebenin yakınlarının da kullanması ve olumsuzların olumlularla yer değiştirmesi açısından önemlidir (Mongan, 2019; WEB_5, 2020).

Tablo 1. HypnoBirthing terminolojisi (Web_5, 2020; Mongan, 2019)

Tıbbi Dil HypnoBirthing terminolojisi

Ağrı, sancı Dalga

Koç Doğum arkadaşı

Bebeği yakalamak Bebeği karşılamak

Doğurtturma Doğum/doğurma

Miad Doğurma zamanı/ayı

Ağrı ve sancılar Baskı/gerilme/sıkışma

Suyun gelmesi/membran rüptürü Zarlarının doğum yolunu açması

Doğum kanalı Doğum yolu

İtme ıkınma Doğum nefesi

Komplikasyonlar Özel durumlar

Servikal tıkaç Rahim tıpası

Kan gelmesi Doğum göstergesi/doğum işareti

Silinme/dilatasyon İnceltme /açılma

Fetüs Doğmamış bebek

Primipar İlk kez anne olmak

Multipar İkinci veya daha fazla kez anne olmak

Yalancı doğum ağrısı/Braxton-Hicks Doğum uygulaması/doğuma ısınma

(22)

Müşteriler/hastalar Ebeveynler, anneler, babalar, aileler

Kegel Pelvik kas egzersizleri

Gevşeme Solunumu Sakin nefesler

Kontraksiyonlar için solunum Dalgalanma solunumu Doğumun urması/ilerlemenin durması Doğum istirahati

HypnoBirthing eğitimlerinde, bazı tehlikeli durumların tartışması ve bu tür konulara yer verilmesi gebelerde doğum korkusuna neden olacağı felsefesine dayanarak, eğitim içeriğinde tehlikeler, ilaç kullanımı, komplikasyonlar veya sezaryen ameliyatının tehlikelerine yer verilmez (Mongan, 2005; Varner, 2015). “HypnoBirthing” öncelikle kendi kendine gevşeme, gebelik, süreci ve doğumla ilgili korkuları serbest bırakmaya odaklanır (Tablo. 2). Eğitimlerinde teorik konularda görsel işitsel materyaller kullanılır, egzersizler de uygulamalı olarak verilir (Mongan, 2019). Eğitim konuları;

 Pozitif Düşünce Geliştirilmesi; HypnoBirthing felsefesine giriş, HypnoBirthing terminolojisi, doğa kadın bedenlerini doğuma nasıl mükemmel bir şekilde tasarladığı, doğal doğum içgüdülerine direnmek yerine nasıl yardım edilir, sakin ve nazik doğum için gebeliğin fizyolojik oluşumu, gebelikte sık görülen sorunlarla baş edebilme, egzersiz ve beslenmedir.

 Bebeğinize aşık olmak/zihin ve bedeni doğuma hazırlamak; kendini rahatlatma, nefes alma ve derinleştirme teknikleri, görselleştirmeyi kolaylaştırmak için doğum videolarını izleme, derin gevşeme ve görselleştirme, doğumda refakatçisinin rolü, masaj teknikleri, korku ve hormonlarımız arasındaki ilişki, dalgalar ve doğum anında kullanılacak nefes egzersizleri, gevşeme ve görselleştirme egzersizleri, doğumu destekleyen kişinin (eş, anne, kız kardeş ya da arkadaş) rolü, ebeveynliğe hazırlık ve bedenin doğuma hazırlanmasıdır.

 Bebeğinizi karşılamaya hazırlanıyoruz; doğum tercihi, vücudun doğum için hazırlanması, hafif dokunuş masajı, bedeniniz sizinle/sizinle çalışıyor, olumsuz duygular, korkular ve düşünceleri sınırlamak ve korku, ağrı, hormon ilişkisidir.

 Aşkla bebeğinizi doğurmak; doğuma genel bir bakış, doğum başlangıcı, inceltme ve

açma aşaması, doğumun basit bir şekilde açıklanması, doğum pozisyonları, doğum

yavaşlarsa veya durursa ne yapmalı, doğum provası konularına yer verilir. Eğitimlerde

konulara verilen ağırlık oranları Tablo 2’de yer almaktadır (Varner, 2015; Mongan

2019).

(23)

Tablo 2. HypnoBirthing eğitiminde temel konular ve üzerinde durulma oranları (Varner, 2015)

Temel Konular Temel Konulara Verilen Ağırlık Oranı %

Eğitim 60

Gevşeme teknikleri 80

Doğum refakatçisi 20

Doğal doğum içgüdüsü veya gebelik ve doğal doğum süreci 60

Doğum planlaması 20

Bebek/ebeveynlik ile bağ kurma 40

Korkuyu serbest bırakmak 40

2.3.1. HypnoBirthing Eğitiminin, “Hypnobirthing” ve “Hypnobirth” Eğitimlerinden Farkı

Mongan tarafından geliştirilen HypnoBirthing eğitimlerinin adında, kitap ve CD’lerinde “B” (HypnoBirthing) harfi büyük yazılır. Telif hakkı nedeniyle Avustralya, İngiltere gibi ülkelerde “b” harfi küçük (Hypnobirthing) yazılır. Ancak bu Hypnobirthing eğitimleri içeriği ve kitaplarının farklı olmasının yanı sıra ya ülke, kişi ismi ile birleştirilerek kullanılır ya da “Hypnobirth” olarak isimlendirilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;

 Hypnobirth; İngiltere’de yaygın olarak uygulanan gebe eğitim modelidir (Gavin- Jones, 2016). Teri Gavin-Jones ve Sandra Hanford tarafından yazılan “Hypnobirth:

Evidence, practice and support for birth professionals” isimli kitabı gebe eğimlerinde kullanılır (Gavin-Jones ve Hanford, 2016). Ayrıca İngiltere’de gebelere Hypnobirth eğitimlerinin yanı sıra Hypnobirthing (“b” harfi küçük olan) eğitimi de yaygın olarak verilir. Katharine Graves tarafından geliştirilmiştir ve eğitimlerinde Graves’in yazdığı

“The Hypnobirthing Book” adlı kitap kullanılır. Eğitimler özellikle hafta sonları yoğun kurslar şeklinde ya da kısa bir gün olacak şekilde verilir ve esnektir. Kendi kitapları ve CD’lerini kullanır (Graves, 2017).

 Avustralya Hypnobirthing programı; Avustralyalı kadınlara özel, kendi kültürleri

doğrultusunda tasarlanmıştır. Eğitimleri fiziki ortamda yüz yüze verilebildiği gibi

(24)

çevrimiçi de gerçekleştirilebilir ve esnektir (Phillips-Moore, 2012; Web_3, 2020).

 Hypnobirthing®/The Leclaire Method®; Doktor Leclaire O’Neill tarafından geliştirilmiştir. Merkezi Los Angales, Pacific Palicades’dedir. Doğuma ilişkin mitlerin ortadan kaldırılmasını hedefler. Eğitimlerde O’Neill’in yazmış olduğu kitap ve hazırlamış olduğu CD kullanılır. Yüz yüze gerçekleştirilen eğitimler cumartesi günleri 10:30- 17:30 saatleri arasında toplam 3 saat olacak şekilde çifte özel verilir. Online eğitimlerinin yanı sıra, kendi internet sitelerinden satın alınan Hypnobirthing®/The Leclaire Method® CD ve kitapla gebeler evde kendi kendilerine metodu uygulayabilir. CD’de iki bölüm yer almaktadır. Birinci bölümde tüm gebelik boyunca uygulanacak egzersizler, ikinci bölümde 37. gebelik haftasından itibaren kullanılacak doğum ve doğum sonu eğitimleri vardır (WEB_4, 2020).

 Mindful (uyanık, unutulmaz) Hypnobirthing; İngiltere, Belçika ve Avustralya'daki az sayıda gebe eğitim merkezinde sunulan, bir günlük atölye çalışması şeklinde eğitimlerdir. Kitabı İngiltere'nin en iyi hipnobirthing uygulayıcısı olarak bilinen Sophie Fletcher tarafından yazılmıştır (WEB_6, 2020 ).

 HypnoBirthing/Mongan Method®; Amerika’da geliştirilmiştir. Eğitimlerinde standart vardır ve Mongan’ın yazdığı kitap kullanılır. Değişiklik göstermez, çevrimiçi eğitim verilmez. Tüm HypnoBirthing eğitimcileri kendi sertifikasyon programlarında yetiştirilir (Mongan, 2019).

Sonuç olarak; birbirinden farklı hypnobirthing eğitimleri vardır ve her eğitim programı kendi kitap ve CD’lerini kullanır. Eğitim süreleri ve içerikleri birbirinden farklıdır (Phillips -Moore, 2012; Gavin-Jones, 2016; Graves, 2017; WEB_3, 2020; WEB_4, 2020;

WEB_5, 2020).

2.3.2. HypnoBirthing Eğitimlerinde Kullanılan Dört Temel Teknik

Gebelerin HypnoBirthing eğitiminde öğretilen ve doğumda kullandıkları dört temel

(25)

teknik vardır. Bunlar; nefes, gevşeme görselleştirme ve derinleşme teknikleridir. Bu tekniklerin uygulanması, öğrenilmesi, benimsenmesi gebenin beden ve zihnini doğuma hazırlamada kolaylık sağlar (Mongan, 2019).

a) Nefes egzersizleri: HypnoBirthing eğitimlerinde diyafram nefesi öğretilir ve uygulanır.

Nefesler sakince ve yavaş burundan alınır ve aynı şekilde yine burundan verilir. Burunda tıkanıklık, deviasyon ya da nefes almayı engelleyen bir problem olmadığı sürece ağızdan nefes alıp verilmez. Sakin ve yavaş diyafram nefesi en etkili sakinleştirici yöntemdir. Doğru uygulanırsa ağrı kesici ilaçlardan daha etkin olabilir. Çünkü bu nefes, stresten en çok etkilenen diyafram kasını yönetir. Diyafram gevşeyince beyne her şeyin yolunda olduğu mesajı gönderilerek bedenin rahatlayıp gevşemesini sağlar. HypnoBirthing eğitimi ile doğumun yönetiminde üç ayrı nefes tekniği kullanılır. Eğitimde öğrenilen nefes egzersizleri gebelik, travay ve doğum anında uygulanır. Bu nefes egzersizleri gevşeme; dalga ve doğum nefesi şeklinde üç başlık altında toplanır (Mongan, 2019).

• Gevşeme nefesi; nefes alıp verirken burun solunumu daha hızlı gevşemeyi sağlar. Bu nedenle gevşeme nefesinde burun solunumu kullanılır. Ancak burun tıkanıklığı, derivasyon ve konjesyon gibi sorunlarda ağız nefesi kullanılır. Bu Nefes “al-2-3-4”,

“ver-2-3-4-5-6-7-8” şeklindedir. Gerginlik ve stres anında kullanılır. Bu şekilde alınan nefes parasempatik sinir sistemini tetiklemeye yardımcı olur ve sakinleştirici etki oluşturur (Mongan, 2019).

• Dalga nefesi; travayda kontraksiyonlar sırasında kullanılır. Dalga nefesinin amacı, nefes alıp verirken süreyi uzatmaktır. Baş hafif öne eğiktir. Yavaşça ve göbeği şişiriyormuş gibi 1’den 20+’ ye kadar hızla sayarak yavaşça burundan nefes içe çekilir, aynı rakama kadar sayarak yavaşça, aşağıya ve dışarıya doğru üfleyerek nefes verilir (Mongan, 2019).

• Doğum nefesi; bu nefes şekli doğum esnasında, bebeği aşağıya doğru indirmeyi amaçlar. Kontraksiyonla beraber burundan kısa ve derin bir nefes alınır, baş öne doğru göğse olabildiğince yaklaştırılır. Üst beden belden bükülmeden sırt hafif öne eğilerek,

“J” şekline getirilir ve nefes alınır. Nefesin enerjisi ile bebek aşağıya doğru itilir.

Bebek itilirken nefes verilmez ve kaçırılmaz. Bu süreçte perine kaslarının nefesle

açıldığını bebeğin dışarıya çıkışını hayal etmek (açan gül metaforu) süreci sakin ve

nazik bir şekilde geçirmesine yardımcı olur (Gavin-Jones ve Handford, 2016;

(26)

Mongan, 2019).

b) Gevşeme egzersizleri: HypnoBirthing eğitimin en önemli egzersizlerinden biri olan gevşeme egzersizi stres ve gerginlik anında nasıl gevşenebileceğini öğretmektir. Eğitim sürecinde gevşeme egzersizinde birçok yöntem ve metafor kullanılmaktadır. Gebelerin bu egzersizlerin ve metaforların hepsini bir arada kullanmasına gerek yoktur. Gebeler HypnoBirthing eğitiminde öğrendikleri bu yöntemlerden kendilerine en uygun olanı seçip doğum sürecinde kullanabilir. HypnoBirthing eğitiminde kullanılan gevşeme egzersizleri aşağıda yer almaktadır (Mongan, 2019).

• Aşamalı gevşeme; baştan ayak parmaklarının ucuna kadar bedenin bölümleri birden beşe kadar numaralanır, her nefeste rakamlar (5-4-3-2-1) hızlıca sayılır. Bedenin numaralandırılan bölümleri her söylenen rakamlar ile birlikte hızlıca gevşetilir (Mongan, 2019).

• Yok olan harfler; tüm gevşeme egzersizleri arasında en kolay olanıdır. Bu nefes egzersizi günlük yaşamda oluşabilecek herhangi bir gerginlik, stres anında, uykuya dalma sorununda da kullanılabilir. Bu nefesi uygularken hızlı ve derin bir nefes alınmalı sonra, bekleyip gözün önüne “A” dan başlayarak getirilen alfabe harfleri, nefes verirken “AAA-BBB-CCC-D…” şekilde sıralayarak nefes verilir. Bir süre sonra harflerin kaybolduğu görülür ve tüm bedende derin bir gevşeme sağlanır (Mongan, 2019).

• Hafif dokunuş masajı; bu masaj literatürde endorfin masajı olarak da yer alır. Hafif dokunuşlarla cilt yüzeyinin hemen altında yer alan “erector pili” denilen düz kasları uyarır. Cilt yüzeyine yapılan dokunuşlarla uyarılan düz kaslarda gevşeme meydana gelir. Bu masaj gevşemenin yanı sıra vücudun doğal ağrı kesici hormonu olan endorfin salgısını arttırır, katekolamin salgılanmasını baskılar. Hafif dokunuş masajı eylemde kullanıldığında, gebenin endorfin salınımını arttırarak hissettiği ağrıyı azaltır.

Böylece kontraksiyonlara uyumunu arttırır (Sari ve ark, 2017; Atis ve Rathfisch, 2018; Hidayati ve ark, 2018; Mongan, 2019).

c) Görselleştirme egzersizleri: HypnoBirthing’de görselleştirme egzersizleri

kontraksiyonlar sırasında kadının dikkatini başka yöne çekerek ağrıdan uzaklaşması ve

gevşemesi için kullanılan yardımcı tekniktir. Görselleştirme egzersizlerinin nefes ve

gevşeme egzersizleri gibi yaşamın rutin parçası haline gelmesi gerekli değildir. Bazı

(27)

çeşitleri vardır, bunlar gökkuşağı gevşemesi, açan gonca, mavi saten kurdeleler, kol-el bileğidir (Mongan, 2019).

• Gökkuşağı gevşemesi; Mongan Metodu-HypnoBirthing’in temel görselleştirme tekniğidir. Gevşeme HypnoBirthing Enstitü’sü tarafından hazırlanan Gökkuşağı gevşemesi CD’si ile yapılır. Bu CD’nin arka planında dünyaca ünlü besteci Steven Halpern’nin bestesi olan “The Confort Zone” vardır (Mongan, 2019). Gökkuşağı CD’sini izlerken CD’de öykü yoktur. Bu teknikte zihin ve beden derin gevşemeye şartlandırılmalıdır. Teknik uygulanırken loş ortam sağlanmalı, gebe rahat edeceği derin gevşeme konumunda olmalıdır. Dalga nefesi ve hayal kurma yöntemi kullanılarak gevşeme sağlanır. Bu teknik birkaç kez uygulandıktan sonra CD’ye gerek kalmadan uygulanabilir ya da gebe tarafından başka relax müzik CD’leri kullanılarak uygulanabilir. Ancak gevşeme başarılıncaya kadar gebe tarafından evde de tekrarlanması önemlidir (Mongan, 2019).

• Açan gonca; bu metafor HypnoBirthing eğitimlerinin tümünde kullanılan basit ve en etkili görselleştirmelerden biridir. Önce nefes egzersizi ile birlikte gevşeme sağlanır.

Gevşeme sağlandıktan sonra, zihinde açmamış tomurcuk gül hayal edilir. Gelen her dalga ile birlikte bu gülün taç yapraklarının açıldığı zihinde canlandırılır. Yapraklar açıldıkça açan gülün ortasındaki tomurcukların olduğu yerde bebek başının görüleceği hayal edilir. Bu görselleştirme dalgaların başladığında uygulanması tavsiye edilir (Mongan, 2019).

• Mavi saten kurdeleler; serviksin silinme ve dilatasyon evresinde kullanılan metofordur. Uterusun dairesel kas liflerinin nasıl çalıştığını anlatmak, hareketlerini görselleştirmek amacıyla kullanılır. Dairesel kasların mavi saten kurdele olduğu zihinde görselleştirilmesidir. Kurdeleninin dairesel hareketle (serviksten) aşağıdan uterusun en tepesine doğru nazikçe daireler çizerek hareket ettiği hayal edilir. Bu görselleştirme egzersizi gebeliğin sonlarına doğru yapılır (Mongan, 2019).

• Kol-el bileği gevşeme; bu egzersizde amaç kısa süre içerisinde derin gevşeme sağlamaktır. Kadının, el bileğine içi helyum gazı ile doldurulmuş renkli balonların takıldığı ve bu balonların kolunu yukarıya doğru çektiğini zihninde görselleştirilmesidir (Mongan, 2019).

d) Yoğun derinleşme: Bu egzersiz kadının, bedeninin tamamen gevşek olduğu ve adeta felç

(28)

olmuş gibi kasların tamamen gevşemesini hedefler. Bu gevşeme şekli kadının doğum yapan bedenine ve bebeğine daha derin odaklanmasını sağlar. Genellikle kadın nefesleriyle bebeğini doğum yolunda aşağıya indirirken bu derinleşme içerisinde kalır. Bazı çeşitleri vardır, bunlar; eldiven gevşemesi, derinlik ölçer, duyusal geçit vanası, zaman çarpıtmasıdır (Mongan, 2019).

• Eldiven gevşemesi; kontraksiyon ve doğum anında yol gösterici olarak kullanılabilen rahatlatıcı bir gevşeme egzersizidir. Sağ ele gümüş rengi doğal endorfinler içeren bir eldiven giyildiğini, bir süre sonra bu el ve kolun tüm hissini kaybettiği ve daha sonra bu elin vücudun neresine koyulursa oradaki ağrı hissini ortadan kaldırdığı zihinde kurgulanarak yapılan bir gevşemedir (Mongan, 2019).

• Derinlik ölçer; bu egzersizin amacı, kadına yoğun derinlikte gevşeme duygusunu yaşatmaktır. Doğumun açılma evresinde kullanılabilecek bir gevşeme egzersizidir. Bu egzersizde, kadının bedeninde bir termometrenin olduğu, içerisinde berrak bir gevşeme sıvısının olduğu ve bunun üzerinde 40, 39, 38…vb. geriye doğru rakamların yer aldığı hayal ettirilir. Bu sıvının 40’dan geriye doğru her bir rakama ilerlediğinde bedeninin gevşediği duygusunun zihinde gerçekleştirilmesidir (Mongan, 2019).

• Duyusal geçit vanası; eldiven gevşemesi gibi, bedenin seçilmiş bölgelerinde his kaybı oluşturmaya yardımcı basit bir imgelemedir. Kontrol vanası imgesi, kan basıncını, amniyon sıvısını güvende tutmak ve stres düzeyini kontrol etmek için kullanılabilir.

Sekil 1’deki gibi vana olduğu hayal edilir. Vana ibresi saat 12’de açık konumdadır. Bu konumda beden çevresel algılara açıktır. Günlük yaşam içerisinde bu konumdadır.

Ancak acı korku durumunda önce seç konumuna getirildiği hayal edilir. Bu sayede

beden gevşemeye olumlu duygulara hazır hale getirilir. Sonraki aşamada bu acı, ağrı

ya da korku gibi olumsuz duyguları kapatmak için kapalı konuma alındığı hayal edilir

(Mongan, 2019).

(29)

Şekil 1. Duygusal kumanda vanası (Şekil araştırmacı tarafından çizilmiştir)

• Zaman çarpıtması; özellikle travayda kontraksiyonların karşılanmasında ve doğum anında kullanılan tekniklerdir. Silinme ve dilatasyon evresinin sonlarına doğru her yirmi dakikada bir beş dakika imgelenme kullanarak, zamanın daha rahat kontrolü sağlanabilir (Mongan, 2019).

2.3.3. HypnoBirthing Eğitimi ve Doğum

HypnoBirthing eğitimleri ile gebeler, nazikçe, rahatça, güçlü bir şekilde ve keyifle doğurma kapasitelerinin farkına varırlar. Ayrıca gebeler aldıkları eğitimler sayesinde hem bedenleri ve bebekleri hem de sağlık ekibiyle iş birliği halinde olurlar. Gebeler doğumlarında bedenleriyle ve bebekleriyle birlikte çalışarak, solunum ve gevşeme egzersizleriyle nasıl rahatlayacaklarını öğrenirler. HypnoBirthing eğitimleri gebelere doğumunda uyanık, dikkatli ve sakin kalarak daha enerjik olma konusunda rehberlik eder.

Bu egzersizler kadınlar tarafından doğumla kadarki süreçte evlerinde tekrarlanır.

Doğumlarında, öğrendikleri derin gevşeme egzersizlerini dalgaları başladığı andan itibaren, tamamen uyanık yüksek farkındalık halinde ve bilinçleri açık bir şekilde uygularlar. Bu süreçte kontrol tamamen kadının elindedir. (Mongan, 2019; WEB_5, 2020).

HypnoBirthing eğitimi alan gebelerin gebelik ve doğumlarının her aşamasına bebeği de eşlik eder. Doğum bebek de dahil aile ile paylaşılan çok değerli ve memnuniyeti arttıran bir deneyimdir. Bu nedenle doğum sürecinde gebelerin ve bebeklerinin güvenlik gereksinimleri sağlanarak doğuma ilişkin isteklerine saygı gösterilmelidir. Doğumlarda gerekmedikçe, rutin işlem, test ve ilaç uygulamalarından ve girişimlerden uzak durulmalıdır.

Doğum süresince merkez gebe ve bebeğin iyilik hali ve gereksinimleri olmalıdır. Bu

nedenle tüm uygulamalar hakkında gebenin görüşü mutlaka alınmalı, soru sorması için

güvenli ve uygun bir ortam sağlanmalıdır. Doğumda olumlu ortam, olumlu dil, gevşeme ve

(30)

solunum egzersizleri, kullanılan görselleşme yöntemleri gebenin sakin kalmasını sağlayarak korku ve gerginliği azaltır. Doğum refakatçisinin sosyal desteği ve olumlu dil kullanımı, olumsuz duyguların ortadan kaldırılmasında etkili olur. Doğum refakatçisi doğum gerçekleşinceye kadar gebenin yanında ve temas halinde olması, eğitimde öğrendiği endorfin masajını uygulaması önemlidir. Ayrıca gebenin yatağa bağımlı olmadan serbest dolaşabilmesi, istediği pozisyonu alabilmesi, ihtiyaç duyduğunda sıvı tüketebilmesi sağlanmalı gebenin istediği doğum şekline patolojik bir durum olmadığı sürece izin verilmelidir (Mongan, 2019). HypnoBirthing ve doğum ilişkisi Şekil. 2’de özetlenmiştir (Uludağ, 2017).

HypnoBirthing Eğitimi ve Doğum

Olumlu dil J

(Hypnobirhing sözlüğü, olumlu hikayeler)

Gevşeme ve solunum egzersizleri J

Olumlu ortam J

(Sessiz, sakin, serbestlik ve sosyal destek)

Parasempatik sinir sistemi

Oksitosin salınımı artar Oksitosin salınımı

artar

Uterusa giden kan miktarı artar

Yeterince oksijenlenir

Uterusun dairesel lifleri gevşer ve etkin kasılır

Korku ve gerginliği azaltırJ

Sakin kalmaJ

Endorfin salınımı artar

Endorfin salınımı artar

Doğum süresi azalır

Doğum

Memnuniyeti Artar

Ağrı azalır

Şekil 2. HypnoBirthing eğitimi ve doğum (Şekil araştırmacı tarafından çizilmiştir) (Uludağ, 2017).

Doğum ortamının loş, sessiz sakin olması, olumlu dil, gevşeme ve solunum egzersizleri gebelerin sakin kalmasında ve doğumun sağlıklı ilerlemesinde etkili olur.

Gebenin sakinliği korku ve gerginliği azaltır. Bu durum da parasempatik sinir sistemini

harekete geçirerek, dalganın düzenli artışına paralel oksitosin ve endorfin salınımının

artmasını sağlar. Oksitosin “sevgi hormonu” olarak bilinir. Bu nedenle eğitime ve doğuma

(31)

gebenin yanında olmasını istediği, sevdiği kişi (eş, anne kardeş ya da arkadaş) doğum refakatçisi olarak dahil olur. Temelde seçilen refakatçi eştir. Çünkü cinsellik nasıl iki birey arasında yaşanan özel bir durum ise doğum da aynı şekilde çiftin özelidir. Tıpkı cinsel birliktelik gibi sessiz ve sakin loş ortamda bu özel durum paylaşılmalıdır. HypnoBirthing’e göre doğumda eş ya da ailenin rolü oldukça büyüktür. Aileden kasıt bekar anneler için sadece anne ve bebek, seçtiği anne, kız kardeş ya da yakın arkadaşıdır. Evli ve partneri olan anne adayları için aile bebek bekleyen çifttir. Doğum refakatçisi ister baba ister sevgili isterse bir akraba veya arkadaş olsun, doğumda rolü büyüktür. Bu nedenle eğitimler çift ya da refakat edecek kişi ile yapılır. Çünkü HypnoBirthing doğumu “sevginin olduğu her yerde oksitosin vardır” önermesinden yola çıkar. HypnoBirthing eğitimi alan gebe doğumunu sevgiyle sessiz, sakin, nazikçe ve aileyle paylaşarak sürdürür. Bu sayede doğumun ilerlemesini sağlayan oksitosin seviyesi istenen düzeyde olur. Oksitosin yükseldikçe, uterusun kontraksiyon sıklığı artar, beden bu duruma endorfin salgısını arttırarak tepki verir (Mongan, 2005; Mongan, 2019).

Doğumda endorfin oksitosin kadar önemlidir. Bu hormon “mutluluk hormonu”

olarak da bilir. Endorfin narkotiklere benzer kimyasal özellik gösteren bedenin salgıladığı doğal ağrı kesicidir (Sakallı, 2017; Mongan, 2019). Doğum anında bu iki hormon uterus kaslarının senkronize çalışmasını sağlayarak, doğumun ilerleme başarısı ve doğum sürecinin kısalmasına yardımcı olur. Uterusa giden kan miktarı artar. Artan kan uterusa giden oksijen miktarını arttırarak laktik asit birikimini azaltır. Uterusun dairesel lifleri gevşeyerek daha etkin çalışarak doğumun sağlıklı ilerlemesini sağlar. Gebe sonuçta daha az ağrı ile daha kısa sürede doğumunu gerçekleştirerek, daha memnun bir şekilde doğumunu tamamlamış olur (Şekil.3) (Mongan, 2005; Mete ve Uludağ, 2017; Mongan, 2019; WEB_1, 2020).

2.4. Doğum Ağrısı

Doğum ağrısı, yüzyıllar önce ve günümüzde doğuma ilişkin önemli bir belirti olarak

ilişkilendirilmiştir. Doğumun ağrı ile olan bu ilişkisi uzun yıllar bilim insanlarının dikkatini

çekmekte ve çözümlenmeye çalışılan bir sorundur (Rathfisch, 2012; Smith-Oka ve ark,

2020). Doğum sürecinde ağrı normal ve fizyolojik bir durum olmakla birlikte çok şiddetli,

korkunç, dayanılmaz ve kontrolü en zor olan ağrı olarak tanımlanabilmektedir. Doğum

(32)

ağrısı; doğum eyleminde normal bir sürecin parçasıdır, akut olması nedeni ile sürekli değildir ve bir sonu vardır. Doğum ağrısı komplekstir, bu ağrı da fizyolojik ve psikolojik bileşenlerden etkilenir (Dağlar ve Aydemir, 2011; Kömürcü ve Ergin, 2013; Lindholm ve Hildingsson 2015; Sözer ve ark, 2019).

• Fizyolojik olanlar; duyusal reseptörlerden oluşur. Ağrıya neden olan fizyolojik etkenler; servikal dilatasyon, perineal gerginlik, pelvik yapı üzerindeki basınç, gerilim, kontraksiyonların şiddeti ve sürekliliği, uterin hipoksi, yapılan uygulamalar, anksiyete ve hormonal etkidir.

• Psikolojik olanlar; gebenin eğitim düzeyi, doğuma hazırlığı, kültürel özellikleri ve değerleri, etnik kökeni, korku ve önceki ağrı deneyimi, öğrenilmiş davranışları ve baş etme yöntemleri ve kapasitesidir (Dağlar ve Aydemir, 2011; Kömürcü ve Ergin 2013;

Lindholm ve Hildingsson 2015; Sözer ve ark, 2019; Sood ve Sood, 2020).

Ağrı algısı oldukça değişkendir ve tahmin edilemez. Bazı gebeler doğumlarında şiddetli ağrı bildirirken, bazıları aynı şiddette ağrı bildirmeyebilir. Debiec ve ark (2009) Asyalı kadınların doğumda diğer ırklardan kadınlara göre daha fazla ağrı yaşadıklarını belirtmiştir. Dick-Read (2004) ekonomik durumu iyi olan ve şehir merkezde yaşayan gebelerin, sosyoekonomik düzeyi düşük olup varoşta yaşayan gebelere oranla çok daha fazla doğum ağrısı yaşadığını bildirmiştir. Bu nedenle doğum ağrısı birçok faktörden etkilenebilen ve şiddeti değişebilen hoşa gitmeyen, korkulardan etkilenebilen algıdır (Kömürcü ve Ergin 2013; Sood ve Sood, 2020).

2.5. Doğum Korkusu

Doğum korkusu; tek bir nedeni ve net bir tanımı olmayan oldukça geniş bir

kavramdır. Bu korku “vajinal doğumun neden olduğu kaygı ve endişe”, “gebeliğe özel

anksiyete çeşididir”, “doğumdan önce, doğum sırasında ve doğum sonrasında yaşanan

korku” olarak tanımlanmaktadır (Wijma ve ark, 1998). Bazen bu kavram tokofobi ile eş

anlamlı kullanılabilmektedir (Stone ve Menken, 2008; Lukasse ve ark, 2014; O'Connell ve

ark, 2017; Nilsson ve ark, 2018; Buran ve Aksu, 2018b; Demsar ve ark, 2018; Bolsoy ve

ark, 2019). Bu korkunun oluşumunda biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörler etkili olur.

Referanslar

Benzer Belgeler

AraĢtırmada gebelik ve doğum sonu dönem, lohusa, yenidoğan bakım ve eğitiminin ön test ve son test sonuçlarının her iki grup arasında yapılan

Gebelerin doğuma hazırlık eğitimi öncesi PBE, BDÖ ile bazı değişkenlerin ilişkisi incelendi- ğinde, gebeliği planlı, çekirdek aile tipi olan ve

Bu çalışmada Avolio ve diğerleri (2007) tarafından geliştirilmiş olan Otantik Liderlik Ölçeği (Authentic Leadership Questionnaire) kullanılmıştır (Mind Garden

 Bir insanın bütün isteklerini elde etmesi ve sevdiği her şeyi sonuna kadar elinde tutması mümkün değildir..  Aklın

Karimi ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, doğal doğuma hazırlık eğitimi alan 20-36 haftalık hamilelerin, eğitim almayan kontrol grubuna göre, doğal doğum

Doğuma hazırlık sürecinde kadın, eşleri ve aileleri için doğru kararların alınması ve uygulanması konusunda doğru bilgi edinebilmeli ve bu şansı olmalıdır.. Ebeler

‘kaza etmeye önce ilk saf başlar çünkü onlar namaza önce başladılar. Namazda oldukları için de hiç biri konuşmaz.’ demiştir. Havvât rivayetinin Kur’an’da tarif

Bu ol- gudaki gibi atefl, lökositoz, CPK yüksekli¤i ve sar›l›k ile sey- reden, multiorgan tutulumunun oldu¤u hastalarda ay›r›c› tan›- da Weil hastal›¤›