• Sonuç bulunamadı

Sivas İl Merkezindeki Kadınlarda Postnatal Depresyon Prevalansı Ve Risk Faktörleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sivas İl Merkezindeki Kadınlarda Postnatal Depresyon Prevalansı Ve Risk Faktörleri"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sivas İl Merkezindeki Kadınlarda Postnatal Depresyon Prevalansı Ve Risk Faktörleri

Prevalence of Postnatal Depression and Risk Factors in Women in Sivas City

Naim NUR

*

, Selma ÇETİNKAYA**, Dilek Arzu BAKIR**, Yeltekin DEMİREL ***

* Öğr. Gör., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Anabilim Dalı, Sivas

** Arş. Gör., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Sivas

*** Yrd. Doç. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Sivas

ÖZET

Postnatal depresyon (PND) doğum sonrası ortaya çıkan major depresyon olarak tanımlanır. Annenin depresyonu bebeğin gelişimini ve annenin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Amacımız Sivas il merkezinde son bir yıl içinde doğum yapmış kadınlarda PND prevalansı ve olası risk faktörlerini değerlendirmekti. Çalışmaya son bir yıl içinde doğum yapmış 750 kadın, basit rasgele örnekleme yöntemiyle seçildi. Depresyon durumunu değerlendirmek için Edinburg Postnatal Depresyon Ölçeği kullanıldı.

Çalışmamızda PND prevalansı %28.0 bulundu. İşsizlik, düşük eğitim düzeyi, yoksulluk, zayıf aile içi ilişkiler ve kadınlardaki ruhsal sorunlar PND için ciddi risk faktörleri olarak tespit edildi.

Sonuç olarak kadınlardaki postnatal depresyon, önemli bir sağlık sorunu olarak değerlendirildi.

Anahtar kelimeler: Postnatal depresyon, prevalans, risk faktörleri.

SUMMARY

Postnatal depression (PND) is defined as a major depression occurring after delivery. Depression in mothers may effect negatively the development of the infant and life quality of the mothers. In this study our objective was to evaluate prevalence and the risk factors for PND.

In this cross-sectional study, we selected a study sample from province of Sivas. Seven hundred and fifty women were randomly selected who gave birth within the last year. The Edinburg Postnatal Depression Scale was used for evaluation of depression.

The percentage of women with depression was 28.0%. Excess risk of depression was associated with several factors including unemployment, low education, poverty, poor family relations and maternal health problems.

In conclusion, postnatal depression was evaluated as an important health problem in women.

Key Word: Postnatal depression, prevalence, risk factors.

C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 26 (2): 55 – 59, 2004 GİRİŞ

Gebelik ve doğum, önemli biyolojik değişikliklerin yaşandığı fizyolojik bir süreç olduğu kadar, erken gelişim dönemlerine ilişkin bazı çatışmaların yeniden gündeme geldiği karmaşık bir psikolojik süreçtir. Doğum sonrası dönemde ortaya çıkan psikiyatrik hastalıkların sınırları çok net belirlenmemiş olmakla birlikte, annelik hüznü, postnatal depresyon (PND) ve doğum sonrası psikozu olmak üzere üç grupta toplanmaktadır (1).

(2)

Birçok kadının mutlu olmaları gerektiğine inandıkları bir dönemde depresif duygular taşıdıklarından dolayı suçluluk duymaları nedeniyle belirtilerini saklamaları PND tablosunun kolaylıkla gözden kaçabilmesine neden olmaktadır. Doğum sonrası dönemde annede ortaya çıkan depresyon annenin, çocuğun ve ailenin çeşitli güçlükler yaşamasına neden olmakta, anne ile çocuk arasında kurulan ilişkiyi, annenin bebek bakımı ve ebeveynlik rolünü öğrenmesini olumsuz etkilemektedir (1).

PND’un belirtileri ağlama, ruhsal durumda değişkenlik, karamsarlık, bebek bakımında yetersizlik, doğum ve annelik becerisi konusunda kendini suçlu hissetme ile karakterize olup genel halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, irritabilite, anksiyete, unutkanlık gibi belirtiler de görülebilmektedir (2).

PND belirtileri doğum yapmayan kadınlarda ortaya çıkan depresyonla aynıdır. PND’u normal involüsyonel fenomenden (kilo kaybı, uykusuzluk vb.) ya da doğum sonrası annelik hüznünden ayırt etmek güç olabilir. Bununla birlikte PND’da aileye karşı sevgisizlik ve bebeğe karşı zıt duygular daha ön plandadır (3).

PND prevalansının, kendini değerlendirme ölçekleriyle yapıldığında %20-30 oranlarında elde edildiği ancak yapılandırılmış görüşme teknikleri ve tanısal ölçütler kullanıldığında bu oranın düştüğü, doğum sonrası dönemde depresyon yaygınlığının genel populasyonda kadınlar için saptanan oranlardan daha yüksek olmadığı bildirilmektedir (4-7).

Bu çalışma Sivas il merkezinde postnatal depresyon prevalansını ve risk faktörlerini saptamak amacıyla planlanmıştır.

MATERYAL VE METOD

Kesitsel olarak planlanan bu araştırma 1 Nisan - 31 Mayıs 2003 tarihleri arasında Sivas il merkezinde bulunan 7 sağlık ocağı bölgesinde yürütüldü. Çalışmaya sağlık ocağı ebeleri tarafından izlenen 0-12 aylık bebeğe sahip (N= 5635, d= 0.03, t= 1.96, p=0.30 ve q= 0.70) 771 anne basit rasgele örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Her eve iki defa gidilerek, örnekleme alınan 771 annenin 750’sine (%97.3) ulaşılmıştır.

Anket uygulaması konu hakkında gerekli eğitimi almış intern doktorlar tarafından, yüz yüze görüşme

yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Anket iki bölümden oluşmuştur.Birinci bölümde sosyo-demografik özellikler, depresyon ile ilişkili olabilecek risk faktörleri, kadınların psikolojik durumları ve aile ilişkileri ile ilgili özellikler yer alırken, ikinci bölümde ise ülkemizde de geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılmış (duyarlılık: 0.84, seçicilik:0.88) olan Edinburg Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği (EPNDÖ) ile ilgili sorular yer almıştır (8).

EPNDÖ Türkçe formunun kesme puanı 12/13 olan ve toplam on soru içeren dörtlü likert tipte bir ölçektir. Bu ölçekten 13 ve üzerinde puan alanlar doğum sonrası depresyonu olarak kabul edilmiştir.

Elde edilen veriler SPSS (9.0) paket programına yüklenmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde Student t testi ve ki-kare testi uygulanmıştır.

BULGULAR

Çalışmaya katılan 750 annenin yaş ortalaması 26.0±5.0 olarak bulundu. EPNDÖ’ne göre 210’unda (%28.0) postnatal depresyon saptanmıştır. Depresyonu olan annelerin yaş ortalaması 26.0±4.9, olmayanların ise 26.2±5.5 olarak bulunmuştur. İki grup arasında yaş ortalamaları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0.05).

Çalışma grubunun sosyo-demografik özellikleriyle risk faktörlerinin dağılımı Tablo1’de verilmiştir.

Bulgularımıza göre eşin ilgisinin az olması PND’u 2.73 (OR 95%CI: 1.80-4.15) gebelikten önce kadının ruhsal hastalığının olması da 2.87 (OR 95%CI: 1.69-4.86) kat artırmaktadır. PND’a yakalanma olasılığı ev kadınlarında çalışan kadınlara göre 1.98 (OR 95%CI: 1.15-3.47) eşi çalışmayan kadınlarda, eşi çalışan kadınlara göre 2.98 (OR 95%CI: 1.51-3.76) kat daha fazlaydı. Bunun yanında önemli bir nokta da, maddi durumu kötü olan kadınların iyi olan kadınlara göre PND’a yakalanma riskinin daha fazla artmış olmasıdır [3.08 (OR 95%CI: 1.76-5.40)]. Sonuçlar istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0.05).

Kadınların çoğunun (%98.3) eğitiminin üniversite düzeyinin altında olması dikkat çekiciydi. Eşleri üniversite düzeyinin altında eğitim almış kadınların PND’a yakalanma riski, eşleri üniversite eğitim almış kadınlara göre 2.21 (OR 95%CI: 1.37-3.59) kat daha fazlaydı (p<0.05).

(3)

Tablo1. Kadınlarda PND Görülme Sıklığının Risk Faktörlerine Göre Dağılımı Postnatal Depresyon Var OR (95%CI) P Eğitim (n= 750) 0.000 Üniversite altı (n= 737) 210 Üniversite (n= 13) - Eş eğitimi (n= 748) 0.000 Üniversite altı (n= 593) 183 2.21 (1.37-3.59) Üniversite (n= 155) 26 Çalışma durumu (n= 750) 0.020 Ev hanımı (n= 642) 191 1.98 (1.15-3.47) Çalışıyor (n= 108) 19

Eşin çalışma durumu (n= 749) 0.000

İşsiz (n= 98) 44 2.38 (1.51-3.76) Çalışıyor (n= 651) 166 Maddi durum (n= 743) 0.000 İyi (n= 329) 70 1.00 (ref.) Orta (n= 335)* 93 1.42 (0.98-2.06) Kötü (n= 79)* 46 3.08 (1.76-5.40)

Gebelik öncesi ruhsal hastalık (n=747) 0.000

Var (n= 70) 35 2.87 (1.69-4.86) Yok (n= 677) 175 Eşin ilgisi (n= 749) 0.000 Var (n= 625) 152 Yok (n= 124) 58 2.73 (1.80-4.15) TOPLAM (n= 750) 210

* Fark yaratan grup

TARTIŞMA

Ülkemizde yapılan çalışmalarda PND prevalansı %14 ile %29 arasında değişmektedir (9-11). Farklı ülkelerde yapılmış çalışmalarda ise, İsrail’de %22.6, Japonya’da %17, Birleşik Arap Emirlikleri’nde %17.8, İzlanda’da %14, İsveç’te %12.7, İngiltere’de %12 bulunmuştur (12-17).

Bizim çalışmamızdaki PND prevalansı %28.0 olarak tespit edilmiştir. Bu oran İnandı’nın (10) ve

Buğdaycı’nın (11) çalışmalarıyla paralellik gösterirken, Danacı’nın (9) çalışması ve yabancı ülkelerde yapılan çalışmalardan yüksektir (12-17). Çalışmamızdaki PND prevalansının yüksek bulunmasının nedeni sosyal, demografik ve ekonomik faktörlerin postnatal süreçte giderek daha etkin olması ve ülkemizin son yıllarda hızlı bir sosyo-ekonomik değişim sürecinden geçiyor olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Seguin ve ark. maddi durumu kötü olan kadınlarda doğum sonu depresyon semptomlarının daha

(4)

fazla olduğunu göstermişlerdir (18). Nitekim bizim çalışmamızda da maddi durumu kötü olan kadınların PND prevalansı, iyi olan kadınlara göre 3.08 kat daha fazla bulunmuştur.

Yapılmış çalışmalarda özellikle eşlerinden yeterince ilgi ve destek göremediğini ifade eden ve evlilik ilişkilerinde sorunları olan kadınlarda doğum sonrası depresif belirtilerin ortaya çıkma riskinin daha yüksek olduğu, yeterli ilgi ve desteğin ise bebeğin sağlığını da olumlu yönde etkilediği bildirilmektedir (19-21). Çalışmamızda eşlerinden yeteri kadar ilgi görmediğini ifade eden kadınlarda PND prevalansının 2.73 kat daha fazla olması bu çalışmalarla bir paralellik olduğunu göstermektedir.

Geçirilmiş psikiyatrik hastalık öyküsü olanların PND için daha fazla risk taşıdıkları ve daha önce depresyon geçirmiş olma ve birinci derece yakınlarında psikiyatrik rahatsızlık öyküsü önemli risk etmenleri olarak tanımlanmıştır (6, 22). Bununla birlikte aksi yönde görüşler de vardır (23). Bizim çalışmamızda gebelikten önce ruhsal hastalık geçiren ve birinci derece yakınlarında ruhsal hastalık olanlarda PND prevalansı, kendisi ve birinci derece yakınlarında psikiyatrik öyküsü olmayanlara göre 2.87 kat daha fazla bulunmuştur.

Campbell ve ark. eğitim düzeyi daha iyi olan kadınların ebeveynliğe daha iyi uyum sağladıkları ve eğitim düzeyi daha iyi olan eşlerin de daha destekleyici olduklarını bildirmişlerdir (7). Çalışmamızda eş eğitim düzeyi üniversite altı olan kadınlardaki PND prevalansı eş eğitim düzeyi üniversite olan kadınlara göre 2.21 kat daha fazla bulunmuştur.

Sonuç olarak, PND prevalansı toplumlara ve bölgelere göre değişmekle birlikte, gelişmekte olan ülkelerde, maddi durumu kötü, eğitim düzeyi düşük, çalışmayan, kendisi ve birinci derece akrabalarında psikiyatrik rahatsızlık öyküsü olan kadınlarda daha sık gözlenmektedir.

KAYNAKLAR

1. Gülseren L. Doğum Sonrası Depresyon. Türk Psikiyatri

Dergisi 1999; 10(1): 58-67.

2. Ugarriza DN. Screening for Postpartum Depression. J Psychosocial Nursing 2000; 38: 44-51.

3. Kara B, Çakmaklı P, Nacak E, Türeci F. Doğum Sonrası

Depresyon. STED 2001; 10: 333.

4. Cooper PJ, Campbell EA, Day A et al. Non-psychotic psychiatric disorder after childbirth. A prospective study of prevalence, incidence, course and nature. Br J Psychiatry 1989; 152: 799-806.

5. Gotlib IH, Whiffen VE, Mount JH et al. Prevalence rates

and demographic characteristics associated with depression in pregnancy and the postpartum. J Consult Clin Psychol 1989; 57: 269-274.

6. O’Hara MW, Zekoski EM, Philipps LH et al. Controlled

prospective study of postpartum mood disorders: Comparison of childbearing and nonchildbearing women. J Abnorm Psychol 1990; 99: 3-15.

7. Campbell SB, Cohn JF. Prevalence and correlates of

postpartum depression in first-time mothers. J Abnorm Psychol 1991; 100: 594-599.

8. Engindeniz AN, Küey L, Kültür S. Edinburg dogum sonrası depresyon ölçeği Türkce formu geçerlilik ve güvenirlik çalışması. Bahar Sempozyumları 1: 23-26 Nisan 1997 Antalya; 51-52.

9. Danaci AE, Dinc G, Deveci A, Sen FS, Icelli I. Postnatal

depression in Turkey: epidemiological and cultural aspects. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol 2002; 37: 125-129.

10. Inandi T, Elci OC, Ozturk A, Egri M, Polat, Sahin TK. Risk factors for depression in postnatal first year, in eastern Turkey. IJ Epidemiology 2002;31:1201-1207

11. Bugdayci R, Sasmaz T, Tezcan H, Kurt AO, Oner S. “A cross- sectional prevalence study of depression at various points in time after delivery in Sivas Province in Turkey” J Womens Health 2004;13: 63-68 Basıma kabul.

12. Glasser S, Barell V, Shoham A et al. Prospective study of Postnatal depression in an Israeli cohort: prevalence, incidence and demographic risk factors. J Psychosom Obstet Gynecol 1998; 19:155-164.

13. Yoshida K, Yamashita H, Ueda M, Tashiro N. Postnatal depression in Japanese mothers and the reconsideration of 'Satogaeri bunben'. Pediatr Int 2001; 43:189-193. 14. Harris B, Lovett L, Newcombe RG, Read GF, Walker R,

(5)

changes: Cardiff puerperal mood and hormone study II. BMJ 1994; 308: 949-953.

15. Thome M. Predictors of postnatal depressive symptoms in Icelandic women. Arch Womens Ment Health 2000; 3: 7-14.

16. Josefsson A, Berg G, Nordin C, Sydsjö. Prevalence of depressive symptoms in late pregnancy and postnatal. Acta Obstet Gynecol Scand 2001; 80: 251-255.

17. Cooper PJ, Murray L. Postnatal depression. BMJ 1998; 316: 1884-1886.

18. Seguin L, Potvin L, Michele St.D, Loiselle Jacinthe. Depressive symptoms in the late postnatal among low socioeconomic status women. Birth 1999; 26: 157-163.

19. Da-Silva VA, Moraes-Santos AR, Carvalhc MS et al. Prenatal and postnatal depression among low income Brazilian women. J Abnorm Psychol 1998; 31: 799-804. 20. O’Hara MW. Social support, life events and depression

during pregnancy and the puerperium. Arch Gen Psychiatry 1986; 97: 467-474.

21. Whiffen VE. Vulnarability to postpartum depression: A prospective multivariate study. J Abnorm Psychol 1988; 97: 467-474.

22. O’Hara MW, Neunaber DJ, Zekoski EM et al. Postpartum depression: prevalence, course and predictive factors. J Abnorm Psychol 1984; 93:158-171.

23. Kumar R, Robson KM. A prospective study of emotional disorders in childbearing women. Br J Psychiatry 1984; 144: 35-47.

Yazışma Adresi :

Naim Nur

C.Ü.T.F. Halk Sağlığı AD, Sivas Email: nnur@cumhuriyet.edu.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Deux sœurs pour deux images de la Turquie : Neveser décline à l'infini le thème des fenêtres, tandis que Nevbahar trouve son inspiration dans les scènes de rues et sur

Bütün dünyada, “ bir kuruluşun bütçesinin yüzde 4-5'i kütüphaneye ayrılmalıdır” ölçü­ sü konduğu halde, Kütüphaneler Genel Mü­ dürlüğü, Millî

Bu bağlamda, alan yazın incelendiğinde Aydın (1991, s.. www.ulakbilge.com 116 33-34) tarafından yapılan bir çalışmada, cinsiyet ve cinsiyet rolleri açısından

Fluorescent conducting polymers are gaining increasing popularity in actual applications such as electrochromic device, cell detection and fluorescence sensor. This paper describes

We conducted a survey-based point-prevalence study to determine the number and reasons for admission of older adults hospitalized in Turkey and also, the prevalence and distribution

F -Küresel ısınmayı engellemek için aşağıdaki koyu yazılı kelimelerden doğru olanını yuvarlak içine alınız.. (Bir tane kelimeyi yuvarlak içine alınız) ( 10

Aritmi nedeniyle eksitus olan hastalardan ventriküler fibrilasyonu olan birine defibrilasyon ve adrenalin, Ebstein anomalisi ve ventriküler fibrilasyonu olan birine defibrilasyon

Farklı bir bölgede yapılan çalışmada, Turan ve ark., (2010) Bursa ili alüviyal büyük toprak gurubu tarım topraklarının verimlilik durumunu ortaya koymayı