• Sonuç bulunamadı

Ülke gündemine anayasa de

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ülke gündemine anayasa de"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ülke gündemine anayasa değişikliği tartışması oturdu. Bu günlerde en çok yazılan konu da bu. Diğerlerinin önemini küçümsemeden, biz yaşadığımız gündemi yazmayı sürdürelim.

Geçtiğimiz Pazartesi günü 22 Mart “Dünya Su Günü”ydü. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1992 yılında Rio de Janerio’da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününü "Dünya Su Günü" olarak kabul etmiş. Adet olmuş, hiç olmazsa yılda o gün sudan söz edeceksiniz, o gün herkes su sevdalısı olur.

Suya, sabuna dokunmadan:

Hani kendim bıkmadan, başkalarını usandırırcasına yazdığım Efemçukuru var ya, bu hafta içinde TBMM Madencilik Araştırma Komisyonu üyeleri Efemçukuru Altın Madeni’ni ziyaret ettiler. Ziyarete, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Genel Meclisi Başkanı ile Efemçukuru’nda olup bitenden etkilenecek olan belediyelerin başkanları katıldı. Efemçukuru Köyü Muhtarı Mustafa Özdemir’i toplantıya çağırmamışlar, Muhtar çok kırgın ve biraz da kızgın, daha çok da Kocaoğlu’na.

Toplantıya ilişkin bilgiler ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun söylediği sözler ertesi gün basında yer aldı. Yerel gazetelerin yazdığına göre, Kocaoğlu, altın madeni için “Eğer bilim ‘burada problem yok’ diyorsa, bizim için bir sakıncası yoktur” demiş. Şirketin Müdürü de “siz korkmayın kirletmeyeceğiz” demiş. Şirket Müdürü tabi ki öyle söyleyecek, böyle konuşmasa bir gün bile orada tutmazlar. Şirket Müdürünü bir kenara bırakalım da Kocaoğlu’nun sözlerine de demeli? Hani bundan beş ay kadar önce Efemçukuru Üzüm Festivali’nde çamlı Barajı’nı yapma, Efemçukuru Altın Madeni’ni engelleme konusunda ‘namus sözü’ vermişti. Şimdi ne değişti? Yoksa, Büyükşehir Belediye Başkanı bunları söylemedi de gazeteler şirketin reklamı olsun diye mi böyle yazdılar? Başkanın hakkını yememeli sözlerinin arasında “ama eğer bilim burada suyun kirlenmesi riski var diyorsa biz buna sonuna kadar yasal zeminde karşı çıkacağız” da demiş. Sayın Başkan, aldığınız klasörler dolusu “maden işletmesinin ağır metal

kirliliğine yol açacağını” saptayan bilimsel raporlara karşın halen kuşkunuz mu var? Merak etmeyin meclisin

gündemindeki yasa değişikliği ile zaten sizin hiçbir yasal yetkiniz kalmayacak ve “yasal” olarak karşı çıkmak zorunda kalmayacaksınız. Suya sabuna dokunmadan suyu koruyamazsınız Sayın Başkan. Simgesel yapıda olacak bir protokol camii yaptırmakla da olmaz. (İZMİR'E İHANET HİÇ BU BOYUTA VARMAMIŞTI)

Koza, komisyonun ne amaçla kurulduğunu anlamamış, ayıp etmişler

Efemçukuru ziyaretleri akşamında, EGEÇEP’ten arkadaşlarla birlikte, Madencilik Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve komisyon üyesi bir milletvekili bir görüşmemiz oldu. Komisyon üyeleri Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin Efes Oteli (eski adını kullanmayı tercih ediyorum) yemeğine davetliydiler. Otel lobisindeki görüşme sırasında, eleştiri ve önerilerimizden bunalan başkanvekili, “bizi çevre komisyonu sanmayın, biz madenciliğin sorunlarını araştırmakla görevli bir komisyonuz” dedi. Buna karşılık, araştırma komisyonunun kurulmasına yol açan önergelerin pek çoğunun “madenciliğin yarattığı sorunlara ilişkin olduğunu” söyledikse de fikirlerini değiştiremedik.

Komisyon üyeleri ertesi günü Bergama-Ovacık Altın Madeni’ni ziyaret ettiler. Diğerlerinde olduğu gibi burada da bir salona alınan milletvekillerine, madenin ne kadar zararsız olduğu ballandıra ballandıra anlatılmaya başlanmış. Evrensel Gazetesi’nin ayrıntılı haberinde (SİYANÜRCÜLERİN VEKİLLERİ KİM?) de okunabileceği gibi, milletvekillerinin soru sormaları engellenmiş, şirket müdürü, “madenciliğin sorunlarını araştırmak için çabalayan komisyon”un üyesi milletvekillerine hakaret etmiş, hatta üzerlerine yürümüş.

Siz şaşırdınız mı? Biz hiç şaşırmadık, bizler dünya çevre gününde, barış festivali panelinde, çED toplantılarında bu tür saldırıları çokça yaşadığımız için şaşırmadık. Bu kadar hukuksuzluğun yaşandığı yerde yaşananlar sizi de şaşırtmamalı. Ovacık Altın Madeni’nin gerçekliğini bu kez de milletvekilleri yaşadılar. Hayırlı olmuş.

Çok da alınganlar

Yaşam savunucularına, milletvekillerine hakaret ettiklerine bakmayın, aynı zamanda çok da alınganlar. Eleştirilerden hemen şirketlerinin kişilik hakları zedeleniyor ve onarmak için herkese tazminat davası açıyorlar. TMMOB odalarına,

(2)

TMMOB Başkanı’na açtıkları davalar ardı ardına reddedildi.

Sırada iki dava daha var; 8 Şubat 2009 günü Bergama yöresine yağan şiddetli yağıştan sonra Ovacık Altın Madeni’nden ovaya akan seli yetkililere bildirdiğimiz, olası riskler konusunda uyarıda bulunduğumuz için ve bu konudaki Evrensel Gazetesi haberini gerekçe göstererek benim ve Özer Akdemir, Erol Engel, Hasan Gökvardar aleyhine toplam 70.000,00 TL. tazminat davası açtılar. Davanın sonuna geldik sanırım; duruşması 30 Mart 2010 Salı günü saat 11.00’de İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (Eminönü’nde meşhur Sansaryan Han) yapılacak. Ardından 13 Nisan 2010 Salı günü saat 10.30’da Şişli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde de Dikili Belediye Başkanı Osman Nuri Özgüven aleyhine açtıkları tazminat davasının ilk duruşması Yapılacak. Ne yapalım; herkesin meşru yollardan hak arama özgürlüğü var.

Su Perisi’ni çamurlu Suyla Boğmak İstiyorlar

Allianoi’den söz ediyorum. Saptanabilmiş 1.800–2.000 yıllık geçmişi olan suyla tedavi merkezi, Nymphe’nin yurdu, baraj sularında boğulmaya çalışılıyor. 2001 yılında 1. derece arkeolojik sit olarak tescillenmesine karşın, inatla sürdürülen ve tamamlanan Yortanlı Barajı’nın tehdidi altında. Hukuksal ve tarihsel olarak işlenmiş olan suçlarını örmek istermiş gibi, önce mille kaplayıp, ardından suya gömmek istiyorlar. Davalar, davalar, kazanılan davalar, yeni yeni koruma(ma) kararları, yeniden davalar, ille de yok edecekler. En son gelen haberler, milleme işinin ihalesi yapılmış bile 10 Nisan’da gömme işine başlanacakmış. Nisan 1 Şakası sanmayın, 10 Nisan.

Binlerce yıllık insanlığın izlerini taşıyan ve el emeği göz nuru, alın teriyle gün yüzüne çıkartılan Allianoi yok edilmek isteniyor. Çocuklarımıza borcumuz var, insanlığın geçmişinin izlerini, koruyarak aktarma borcu. Doğal ve kültürel varlıkları koruma, gelecek kuşaklara aktarma, yaşamı savunma mücadelesi, çocuklarımıza bırakacağımız en güzel miras değil mi?

Allianoi Girişim Grubu çabalıyor, Allianoi’nin yok olmaması için mücadeleye siz de katılın www.allianoi.org www.egecep.org.tr

‘Su’dan dava

Bir yanda, dünya su forumlarıyla su ticarileştirilmeye, ‘su’dan karlar için çabalanırken, küçücük bir belediye, bu küresel düzene karşı çıkıyor ve “aylık 10 tona kadar su harcayanlardan para almıyor, belediye çalışanlarına yüzde 50 indirimli su tarifesi uyguluyor ve ödenmemiş su faturalarındaki gecikme zamlarını affediyor”.

Ardından Sayıştay Denetçilerinin raporları, soruşturmaya izinler, soruşturmalar ve “kamu zararına yol açmak suretiyle görevi kötüye kullanmak” tan kamu davası açılıyor. Nereden söz ettiğimi sanırım anladınız? Dikili Belediye Başkanı Osman Nuri Özgüven ile birlikte eski belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve belediye çalışanlarının yargılandığı ve iki yıldan bu yana süren davanın sonuna yaklaşıldı. Dikili Asliye Ceza mahkemesi’nde 29 Mart 2010 Pazartesi günü saat 11.00'de duruşma var. ‘Su’dan bir dava, Dünya Su Haftası sonunda izlemeye değer.

Arif Ali Cangı

Referanslar

Benzer Belgeler

Kur’an Gecesi : Bünyamin TOPÇUOĞLU ( Fatih Camii İmam Hatibi ) Mustafa KIZILCAOĞLU ( İstoç Camii İmam - Hatibi ) Furkan ÇINAR ( İstoç Yeni Camii Müezzini ) İlahi

Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Yolcu Hizmetleri ve İletişim Dairesi Başkanlığı Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı

m addesine göre 5 yılı dolduran m ezarlardan göm ülü 1 .derece yakınının m uvafakati ile yine göm ülü olan anne, baba, koca, kardeş yakınlığındaki kişiler üst

1964 Ankara doğumlu.DTCF Tiyatro Bölümü mezuniyetinin ardından TRT yapımlarında oyunculuk ve rejide görev aldı.TV 41 de yöneticilik ve Sanat Yönetmenliği yaptı.Özel

Yıllık cari açık bir sonraki ay → 15 milyar dolar ve altına gerileyebilir.. Cari açıktaki gerileme → İthalatın gerilemesinden ziyade ihracat artışı

Hayatımın bir anında karar verip, ‘Ben de siyaset yapmak istiyorum’ diye bir şey olmadı. Siyaset bir yaşam biçimidir. Biz de siyaset hep kötü bir şey olarak söylendi.

Amatör Telsizcilik çalışmaları için bölgesel haberleşmenin önemi çok büyüktür. Şu an Sis dağı ve Eğribel’e kurulan bu haberleşme sistemleri tamamen amatör

Gürsu Belediyesinin 2020 Mali Yılı Performans Programı ile Performans Esaslı Gelir Gider Bütçesinin, Kanun ve Yönetmeliklere göre Bütçe Kararnamesinin madde