TOPRAĞIN KİMYASAL
ÖZELLİKLERİ
toprakta bulunan mineral besin elementleri,
genellikle killerin oluşturduğu inorganik ve organik toprak
kolloidleri,
katyon değişimi,
toprağın reaksiyonu ve tuz içeriği
bitki besin elementleri
Toprak pH’sı Toprak pH’sı
•pH= Potentia Hydrogenia
•1 lt saf sudaki hidrojen iyonları konsantrasyonun tersinin logaritması.
•pH= log 1/H+ 1/10.000.000H+
Hidrojen kaynakları:
Al +3 (hidroliz) H +
Al +3 + H 2O = Al (OH)2 + 3H +
Hidroksil kaynakları:
Bazik katyonlar (hidroliz)
1. Kolloid - 2 Na + + 2 H 2O = Kolloid - 2H + + 2 OH - 2. Kolloid- Ca+2+ 2 H 2O = Kolloid-2H + + 2 OH - +Ca +2
pH daki 1 birimlik artış, OH iyonları
konsantrasyonunda 10 misli artış demektir.
pH = 6 OLAN BİR TOPRAK, pH = 7 OLAN BİR TOPRAKTAN 10 KEZ DAHA FAZLA ASİTTİR.
pH = 8 OLAN BİR TOPRAK İSE pH = 6 OLAN BİR TOPRAKTAN 100 KEZ DAHA FAZLA
ALKALİDİR.
Toprakların pH Değerlerine Göre Sınıflandırılması
Reaksiyon pH değeri Reaksiyon pH değeri Fevkalade asit
Çok kuvvetli asit Kuvvetli asit
Orta derecede asit Hafif asit
< 4.5 4.5-5.0 5.1-5.5 5.6-6.0 6.1-6.5
Nötr
Hafif kalevi
Orta derece kalevi
Kuvvetli kalevi Çok kuv. kalevi
6.6-7.3 7.4-7.8 7.9-8.4 8.5-9.0
> 9.1
pH’yı etkileyen etmenler:
pH’yı etkileyen etmenler:
Düşük bazla doygunluk
Yüksek asitlik
Organik kolloidler
Mineral kolloidler
Organik asitler (asetik asit, sitrikasit, oksalik asit)
İnorganik asitler (HNO
3, H
2SO
4)
Oksidasyon (nitrifikasyon)
Redüksiyon
Toprak reaksiyonunun değişiminde Toprak reaksiyonunun değişiminde
etken faktörler:
etken faktörler:
CO
2gazı (karbonik asit dissosiye olup asitlik artar)
Organik madde
Bazların yıkanması
Ticaret gübreleri (amonyum sülfat, sodyum nitrat, kalsiyum siyanamid)
Bitkiler – M.organizmalar (pH düşmesini frenler)
Mevsimler
Ana kaya
Toprak asitliğine etki eden faktörler:
Yağış: topraktaki alkali elementler sudaki hidrojen iyonlarıyla yer değiştirir ve toprak asidik karakter kazanır.
ana kayanın jeolojik özellikleri ,
topraktaki organik madde miktarı ve bunun çözünmesiyle oluşan asitlik,
tek taraflı gübre kullanımı,
toprak işleme metotları,
ortamdaki fazla SiO2,
münavebesiz ziraat,
toprakta mevcut inorganik asitler,
hidroliz,
kök solunumu,
piritin oksitlenmesi,
toprağın yaşı, tabii vejetasyon (legüm bitkileri toprağı asitlendirir), ve
topografya (drenaj)
ASİT TOPRAKLARDAKİ ASİDİN KARAKTERİ
Bu asitler genellikle suda
çözünmeyen HUMİN ASİDİ ve asitli killeridir.
Az miktarda karbonik, nitrik ,
sülfürik ve fosforik asitler gibi suda
çözünebilir asitler de mevcuttur.
Toprak reaksiyonunun değişmesinde etkili olan önemli faktörlerin başında CO2 gelmektedir.
Bu gaz su ile birleşerek karbonik asiti oluşturur.
CO2 basıncı ne kadar fazla olursa,
topraktaki H konsantrasyonu o nispette artar.
Karbonik asit ve onun oluşturduğu bikarbonatlar, nemli bölgelerde toprağın alt katlarına doğru
taşınmaktadır. Böylece topraklar asitleşirler.
Aktif Asitlik: Toprak çözeltisindeki H
iyonları konsantrasyonu
Potansiyel (rezerve) asitlik: kolloid
yüzeylerinde adsorptif güçle tutulan H iyonları konsantrasyonu.
Bir toprağın kireç ihtiyacı rezerve asitliği belirtir.
Kil oranı yüksek veya organik maddece zengin topraklar yüksek miktarda rezerv asidite ihtiva ederler
Aktif asitlik pH ile ifade edilir.
TOPRAKTA ASİTLİK ARTARKEN NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER OLUR?
Öncelikle topraktaki değişebilir bazlar hidrojen ile yer değiştirir.
Yer değiştiren bazlar ya bitkiler tarafından alınırlar, ya da çözünebilir tuzlar şeklinde sulama ve yağmur sularıyla topraktan yıkanarak uzaklaşırlar.
Böylece toprak asitliği yükselir ve demir, aluminyum ve manganın çözünürlükleri artar.
Fosfor, bu elementlerle birleşerek çözünmeyen bileşikler oluşturur.
Organik maddelerin parçalanmasını sağlayan, nitrat üreten ve atmosferdeki azot miktarını sabit tutan bakterilerin aktifliği azalır.
Sonuçta toprağın drenaj ve havalanma kabiliyeti düşer.
Toprak yağış sularını zor emer, işlenmesi zorlaşır.
Organik madde (hayvan gübreleri, anız ve bitki artıkları, vs...) parçalanmadan uzun süre toprakta kalır.
Bazı durumlarda suni gübre olarak verilen fosfor, toprakta birikir ve toprak yüzeyi mazot dökülmüş gibi renk alır.
TAMPONLUK
pH' da önemli bir değişme, şüphesiz ki toprak ortamında bilhassa besin maddelerinin elverişliliğinde büyük bir fark meydana
gelmesine yol açar.
Toprak pH' sındaki değişmeye karşı görülen mukavemete
"TAMPONLUK" denir.
Zayıf asit ve bunların benzeri tuzların karışımını içeren çözeltiler tamponluk özelliğindedir (karbonat, bikarbonat, fosfatlar)
KDK artıkça tamponluk artar
En etken kil ve humus kolloidleri
Tamponluk kapasitesi büyük olduğu nispette pH' nın değişmesi için gerekli kireç ve kükürt daha fazladır.
Bazlığı azaltmak için: Kireçleme
Kireçleme için: CaCO
3, CaO, sıvı Ca(OH)
2 Asitliği artırmak için: FeSO
4, kükürt tozları; Elementel Kükürt, Sülfürik Asit, Amonyum Sülfat, Kalsiyum Sülfat (Alçı).
Partikül boyutu önemlidir.
pH’ın;
(1) Mikro organizmaların aktivitesi
(2) Toksik iyonların suda çözünürlüğü
(3) Bitki Besin Maddesi alımı,
üzerinde büyük ölçüde etkisi
vardır
1. MİKRO ORGANİZMALARIN 1. MİKRO ORGANİZMALARIN
AKTİVİTESİ AKTİVİTESİ
Mikro organizmalar toprağın, bitki gelişimi ve büyümesinde uygun verimli bir ortam haline dönüşmesinde çok önemli bir rol oynarlar.
Mikro organizma popülasyonlarının çoğunluğu, toprağın
biyolojik aktivitesini oluşturan fonksiyonlarını, nötr civarındaki pH değerlerinde ideal bir biçimde yerlerine getirirler.
2. İYON TOKSİSİTESİ 2. İYON TOKSİSİTESİ
Bitki hücre gelişimi için önemli olan Protein molekülleri, toprak ortamında H + iyonları ya da OH - iyonlarının aşırı derecede bulunması durumunda önemli ölçüde değişebilir.
pH, H + ve OH - iyonlarının dengesini gösteren ifadedir.
Alüminyum gibi H+ iyonlarının fazla bulunduğu ortamlarda (düşük pH değerlerinde) suda çözünürlükleri artan fitotoksik elementler mahsul veriminin düşmesinde önemli rol oynar.
Genel kural, toprak pH’sının yüksekliği mahsulün verimini kısıtlayan bir faktördür.
3. BİTKİ BESİN MADDELERİNİN 3. BİTKİ BESİN MADDELERİNİN
ALIMI ALIMI
Bitki Besin Maddelerinin çözünürlüğü ve bitki tarafından alınabilirliği toprak pH değerine göre değişkenlik gösterir.
Bazı Bitki Besin Maddeleri yüksek pH değerlerinde suda çözünemezken bazı Bitki Besin Maddeleri ise düşük pH
değerlerinde kökler tarafından alınamaz.
Her bir bitkinin optimum gelişimi için gerekli pH değeri farklıdır.
Bitki Besin Maddelerinin çoğunluğunun
azami alınabilirliği 5.5 ile 7.0 arasındaki
pH değerlerinde gerçekleşir.
TOPRAK pH’SINA BAĞLI OLARAK
BİTKİ BESİN MADDELERİNİN ALINABİLİRLİĞİ
TOPRAK SOLÜSYONUNDAKİ KATYONLARIN
DEĞİŞİK pH DEĞERLERİNDEKİ NİSPİ ÇÖZÜNÜRLÜĞÜ
BAZI BİTKİLERDE BİTKİ BESİN MADDELERİNİN
ALIMINDA OPTİMUM TOPRAK pH DEĞERLERİ
Tuzluluk;
Tuzluluk;
Özellikle kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde yıkanarak yer altı suyuna karışan
çözünebilir tuzların yüksek taban suyuyla birlikte
kapillarite yoluyla toprak yüzeyine çıkması ve
buharlaşma sonucu suyun uçmasıyla toprak yüzeyinde birikmesi olayıdır Bu birikme toprak
yüzeyinde olabileceği gibi yüksek sıcaklık
etkisiyle yüzeyden daha aşağılarda da
olabilmektedir.
Tuz kaplamış toprak örnekleri
•Halomorfik topraklar denilen bu tip topraklar; tuzlu, tuzlu alkali (sodik) ve alkali toprak olmak üzere üç gruptur.
•Tuzlu topraklar, birçok kültür bitkisinin yetişmesine engel olacak miktarda çözünebilir tuz içerir.
•Toprak yüzeyi beyaz tuz kabuğu ile örtülüdür
Tuzlu ve Alkali (Sodik) Toprakların Sınıflandırılması
Kriter Tuzlu Tuzlu-
Alkali/
Sodik
Alkali/S odik
ECx103-25 oC > 4 > 4 < 4
Değişebilir Na % < 15 > 15 > 15
pH < 8.5 > 8.5 > 8.5
TOPRAKTA TUZLULUK
Dünyada sulanan alanların büyük bir kısmında sulamaya paralel olarak tuzluluk ve drenaj
problemi ortaya çıkmaktadır.
Tuzluluk; özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde yetersiz yağıştan dolayı çözünebilir tuzların
yıkanamayıp toprak yüzeyinde birikmesi (yüksek taban suyu-kapillarite) sonucu oluşur.
Ülkemizde yapılan arazi etütlerine göre sulanabilir özelikte 12,5 milyon ha arazinin yaklaşık 1,5
milyon ha da tuzluluk.
Türkiye’de sorunlu toprakların Türkiye’de sorunlu toprakların
dağlımı dağlımı
Sorunun niteliği Alan (ha) Sorunlu alanlara göre %
Hafif tuzlu 614617 41
Tuzlu 505603 33
Alkali 8641 0.5
Hafif tuzlu-alkali 125863 8
Tuzlu alkali 263958 17.5
Toplam 1518722 1oo
Taban suyunun yükselmesi sonucu yapısı bozulmuş toprak
Yetersiz drenaja sahip araziden bir görünüm
ECx1 03
0 2 4 8 16
Sınıf Tuzsuz Çok Az
Tuzlu
Orta Tuzlu Fazla Tuzlu Çok Fazla Tuzlu
Özelli k
Tuz tesiri yok
Bazı hassas bitkilerde verim azalır
Verim azalır.
Pamuk, ş. pancarı ve hububatlardan özellikle arpa dayanıklıdır
Tuza
dayanıklı bitkilerin
verimi yeterli düzeydedir
Sadece tuza dayanıklı ot ve çayırlar
yetişebilir
% Tuz 0 0.1 0.3 0.6 1.0
Toprakların EC ve % tuzluluğa göre sınıflandırılması
Tuzlaşmaya neden olan anyonlar ve katyonlar
Anyonlar; en fazla rastlanan Cl ,SO
4bunların yanında
HCO
3,CO
3,NO
3
Katyonlar; fazla miktarda Na ,Ca , Mg az miktarda K bulunur.
Topoğrafik yapı (kapalı havzalar)
Sulama suyu kalitesi
Sulama Suyu Kalitesinin Tuzluluk Üzerine Etkileri
Sulama sularının tuzluluğu esas itibariyle bazı kaynakların bir veya birkaçının katkısıyla ortaya çıkar : Bu kaynaklar;
1- Drenaj sularının toplandığı drenaj havzası içindeki tuzlu toprak veya kayaların varlığı, dağılımı ve
karakteristikleri;
2- Irmak veya sulama kanallarının içinden geçtiği formasyonlarla, tuzla doymuş toprak veya kayaların varlığı;
3- Mansap tarafında bulunan tarım arazileri için sulama suyu olarak kullanılacak tuzlu sızıntı veya sulama artığı (sulamadan dönen) suların durumu;
Sulama sularındaki en büyük ve en önemli tuz kaynağı, sızıntı ve dönek sulardır. Bu nedenle, ırmaklarda kaynaktan mansaba doğru gidildikçe tuzluluk artma eğilimi gösterir.
Taban Suyu Seviyesinin Tuzluluk Üzerindeki Etkileri:
Toprakların tuzlanmasında en önemli etken tuzlu taban suyu seviyesinin yüksekliğidir. Büyük ölçüde yüksek taban suyunda kapillarite ile ortaya çıkan yükselmeler ve sonrada buharlaşma ve terleme ile meydana gelmektedir. Bu gelişme ile yeraltı suyunun tuzu kök bölgesine ve arazi yüzeyine kadar taşınmakta ve de çoğalabilmektedir. Buna göre taban suyu kapillar yükselmeyi besleyecek kadar yüksek ise ve buharlaşma olanağı da var ise tuzlanma kaçınılmaz duruma gelmiş olur.
Ancak tuz birikmesini, doğal koşullarda yağışlar ve tabiî drenaj durumu kontrol eder.
Genel olarak 400-450 mm üstünde yıllık yağış alan bölgelerde drenaj koşullarına bağlı olarak yeterli derece iyi bir doğal tuz yıkanması olabilmektedir
• Tuzluluğun sebep olduğu Tuzluluğun sebep olduğu sorunlar
sorunlar
Türkiye’de 1.5 milyon Ha alanda Türkiye’de 1.5 milyon Ha alanda
tuzluluk problemi var tuzluluk problemi var
1. Toprak Yüzeyinde Tuz Birikmesi
Tuzlu topraklarda yüzeyde ve yüzey altında tuz birikmesi meydana gelir.
Beyaz görünümünden dolayı böyle
topraklara beyaz alkali topraklar denilir.
Tuzun toprak yüzeyinde belirgin bir şekilde görünüşü
Tuzluluğun sebep olduğu sorunlar Tuzluluğun sebep olduğu sorunlar
Bitki Gelişimine Etkisi
Bitki yetişme ortamındaki fazla tuz bitkinin gelişmesinin önemli ölçüde sınırlar.
Tuzlar bitki büyümesine 2 türlü etki ederler.
1. zehir etkisi: Sodyum ve Bor gibi elementler bitkilerde zehir etkisi yaparlar.
2. bitkide su açığı yaratma: Çözünebilir
tuzlar besin ortamının su potansiyelini
düşürür. Böylece bitkinin su alımı
sınırlandırılmış olur.
Alkalilik Alkalilik
Toprak çözeltisindeki Na iyonu artışı
Fazla orandaki değişebilir Na, kil ve OM’nin dispersiyonunu artırır
Islah için 3 aşama:
1. Drenaj
2. Na ile Ca yer değiştirme (Jips)
3. Serbest kalan Na uzaklaştırması
TUZLU VE ALKALİ TOPRAKLARIN ISLAHI TUZLU VE ALKALİ TOPRAKLARIN ISLAHI
1. TUZLARIN GİDERİLMESİ:
a. TOPRAK ALTI DRENAJ b. YIKAMA
c. TUZA DAYANIKLI BİTKİ YETİŞTİRME 2. KİMYASAL BİLEŞİMİ DEĞİŞTİRME:
ALKALİ KARBONATLARIN ALKALİ SÜLFATLARA ÇEVRİLMESİ (JİPS)
3. TUZLULUĞUN KONTROLU:
a. BUHARLAŞMAYI AZALTMAK (MALÇLAR)
b. FAZLA SU İLE SULAMA YAPMAKTAN KAÇINMAK c. TUZA DAYANIKLI BİTKİ YETİŞTİRMEK
(Ş.PANCARI, PAMUK, DARI, ARPA,ÇAVDAR, YONCA)
Tarımda suyun yanlış kullanımı, tuz birikimi Tarımda suyun yanlış kullanımı, tuz birikimi
ve çölleşme ve çölleşme
Tuz toprakta ana materyalden kaynaklı bulunabilir ya da sulama suyu içinde toprağa dahil olabilir. Her iki durumda da sulama suyu, tuzu taban suyuna ulaştırmakta ve orada biriktirmektedir.
Drenaj sistemi kurulmamış ve fazla su ortamdan uzaklaştırılamamışsa, aşırı sulamayla taban suyu yukarı doğru harekete geçer, kılcal kanallar vasıtasıyla toprak yüzeyine dek ulaşır, yüzeye ulaştığında ise sıcağın etkisiyle su buharlaşır ve içindeki tuzu toprak yüzeyinde bırakır.
Zamanla toprak çoraklaşır. Toprağa ekilen tohumlar çimlenememeye başlarlar. Tuz toprak yapısını bozarak geçirimliliğini azaltır. Toprakta yeterli nem bulunsa bile bitki bundan yararlanamaz, beslenemez ve gelişemez. Buna fizyolojik kuraklık denir.
Olumsuzluğun devamında ise çölleşme yaşanır.
ÇÖLLEŞME
TOPRAK TOPRAK
KOLLOİDLERİ
KOLLOİDLERİ
TOPRAK KOLLOİDLERİ TOPRAK KOLLOİDLERİ
Besin maddelerini adsorbe ederek yıkanmaya Besin maddelerini adsorbe ederek yıkanmaya
karşı korurlar.
karşı korurlar.
TOPRAK KOLLOİD ÇEŞİTLERİ:
TOPRAK KOLLOİD ÇEŞİTLERİ:
1. ORGANİK KOLLOİDLER= HUMUS 1. ORGANİK KOLLOİDLER= HUMUS
2. İNORGANİK (MİNERAL) KOLLOİDLER= KİL 2. İNORGANİK (MİNERAL) KOLLOİDLER= KİL
MİNERALİ
MİNERALİ
1. Organik Madde
Toprak organik maddesi; canlı, cansız yada çürümüş (dekompoze) olan tüm organik maddeleri içeren bir terimdir.
Tamamen çürümüş organik yapılar HUMUS olarak adlandırılır.
En iyi humus kaynağı dekompoze olmuş
bitki yada kompost materyalleridir.
Toprak organik maddesinin Toprak organik maddesinin
dönüşümü
dönüşümü
- tepkisel fonksiyonel gruplar: karboksil, hidroksil, fenolik
* Humus, Humik Asid, Fulvik Asid
organik madde
organik madde
Organik Madde
Organik Madde
+ Flokülasyon (kimyasal)
Agregasyon
(organik)
Kümeleşme (Flokülasyon ve Agregasyon)
Kümeleşme (Flokülasyon ve Agregasyon)
Organik Madde Destekli Kümeleşme
Toprak organik maddesinin fraksiyonlanması Toprak organik maddesinin fraksiyonlanması
HUMİK OLMAYANLAR (Ayrışmamış artıklar)
Alkali ile muamele
Çözünemez humus HUMİN
Koyu renkli HUMİN maddesi
Çözünebilir fraksiyon
Asit ile muamele
Çökmeyenler
FULVİK ASİT Çökenler
HUMİK ASİT
Toprak Organik Maddesi
Organik maddenin toprak özelliklerine etkisi Organik maddenin toprak özelliklerine etkisi
Organik madde kendi ağırlının 3-5 katı su tutma özelliğine sahiptir ve toprakların su tutma kapasitelerini arttırır
Özellikle ağır topraklarda, havalanmayı düzenler ve daha iyi bir yapı ve tav durumu hazırlar
Toprakta kümeleşmeyi (agregatlaşma) sağlayararak, iyi bir toprak yapısı ve tav durumu oluşturur
İnfiltrasyonu (geçirgenlik) artırarak yüzey akış kayıplarını azaltması, su ve rüzgar erozyonu kayıplarının normal düzeye inmesinde de büyük rol oynamaktadır
Toprak pH’sını olumlu şekilde etkiler
Humin maddeler koyu renklidir ve güneş ışınlarını daha iyi absorbe ederler. Böylece toprakların daha çabuk ve iyi ısınmalarını sağlarlar. Organik maddece varsıl topraklar ilkbaharda erken ısınacakları için vejetasyon periyodu da uzamış olur
Organik maddenin KDK’sının yüksek oluşu, kapsadıkları karboksil (COOH) ve fenolik hidroksil (OH) guruplarındandır ve topraklarda bbm’nin yıkanarak uzaklaşmalarına engel olur
Tarım ilaçlarının adsorpsiyonuna veya deaktivasyonuna yada her ikisinde de etkilidir
Bitki besin maddesi kaynağı olarak görev yapar ve bitki besin maddelerinin yarayışlılıklarını artırır.
Düşük pH, 4 - 5
(asidik toprak) Nötr pH, 7
Hidrojen
Besin maddesi
Artan pH organik maddenin KDK ni artırır
Türkiye Topraklarının Organik Madde Durumu
19,2
49,8
22,4
5,6 3
0 10 20 30 40 50 60
Çok Az (<1) Az (1-2) Orta (2-3) İyi (3-4) Yüksek (>4)
% Seriler 1
Türkiye topraklarının çok büyük bir çoğunluğunun organik madde kapsamı tarımsal üretimden en
yüksek verimin alınmasını engelleyecek düzeydedir.
• Topraklarımızın organik madde düzeyi tarımsal üretimi sınırlayıcı en önemli faktördür.
•Türkiye’nin toprak yönetimi açısından en önemli sorunlarının başında toprak organik madde seviyesinin yükseltilmesi
gelmektedir.
•Uzun vadeli stratejik planlamalarda buna önem verilmezse, Türk tarımı büyük sorunlar ile karşı karşıya gelecektir
OM KAYNAKLARI
•Toprakta organik madde yetersizliğini en
yaygın giderme yolu; toprağa ahır ve işletme gübrelerinin ilavesidir.
•Fakat bunlar bir yandan pahalı iken, diğer yandan miktarları da yetersiz olup, her zaman her yerde bulunamamaktadırlar.
•Bu nedenle bu açığı giderecek çeşitli organik kökenli materyaller günümüzde kullanılmaktadır.
•Bu materyallerden biri olarak da
GİDYA (HAM LİNYİT) , LEONARDİT ve HUMAT
sayılabilir.
TOPRAK KOLLOİDLERİ TOPRAK KOLLOİDLERİ
2. KİL MİNERALLERİ
2. KİL MİNERALLERİ
Toprak kil
mineralojisi ve kimyası
x y
z
Toprak Kolloidleri Toprak Kolloidleri
Toprağın kimyasal, fiziksel ve fiziko-
kimyasal yönden en etkin ve en önemli yapı maddeleri mineral ve organik kolloidlerdir.
Mineral kolloidler = kil tipleri
Organik kolloidler = humus
Toprak Kolloidleri = “Kil”ler
Kil, doğal olarak oluşmuş, başlıca ince
taneli minerallerden meydana gelen, yeterli miktarda su katılınca genellikle plastikleşen ve kuruma ile sertleşebilen mineral
İkincil silikat killeri
Fe – Al Oksi-hidrat killeri
Philosilikat Mineralleri = İnce-levhalı Silikat Mineralleri
Silikat Killerinin Yapıları Silikat Killerinin Yapıları
Phyllo
Phyllo - (ince levhalı) - (ince levhalı)
SEKONDER SİLİKAT KİLLERİ (Ilıman bölgelerde)
DEMİR VE ALÜMİNYUM OKSİ HİDRAT KİLLERİ (tropik-yarı tropik)
Silikat killeri,
1.“silis tetra-ederleri”nin yan yana dizilip bağlanması ile oluşan silis levhaları ile
2.“aluminyum okta-ederleri”nin yan yana dizilip
bağlanması ile oluşan aluminyum levhalarının 1:1 (Si-Al) ve 2:1 (Si-Al-Si) oranlarında bağlanmaları sonucunda
oluşan kristal ünitelerinin, kitap sayfaları gibi üst-üste dizilmeleri ile meydana gelmektedirler.
Silikat Killerinin Yapıları
SİLİKAT KİLLERİN YAPILARI
Kristal kafeslerinde Si ve Al atomları merkezde, O atomları ve OH grupları tetrahedron ve oktahedron
köşelerinde bulunur.
Tetrahedronların köşelerinde 4 O
(Oksijen) atomu merkezde Si atomu Si tabakası)
Oktahedronların köşelerde 6 O veya
OH merkezde Al atomu (Al tabakası)
SiO
4Tetra-eder
z
x y
x y
z
Silisyum (Si) atomları, “tetra-eder” şeklinde dizilmiş 4 oksijen (O) atomu içerisindeki boşluğa
yerleşmiştir
0.26 nm
oksije n
silisyu m
Silisyum tetra-eder
nanometer
nanometer (nm = m x 10 (nm = m x 10
-9-9) )
Temel Yapısal Birim
x
y z
x
y z
x
y z
x
y z
x
y z
x
y z
Tetra-eder Levhalarının
Oluşumunda Halkaların Biraraya-
gelmesi
x
y z
Tetra-eder Levha
Si:O 2:5
Tetra
Tetra -eder -eder Levha Levha
Birçok tetra-eder biraraya gelerek bir tetra- eder levhası oluşturur
Tetra- eder
hekzagonal boşluk
x
y z
Al(OH)
6veya Mg (OH)
6Okta-eder
OH
Aluminyum (Al) atomları, “okta-eder” şeklinde dizilmiş 6 hidroksid (OH veya O) atomu
içerisindeki boşluğa yerleşmiştir
0.29 nm
aluminyum veya
magnezyum hidroksil
veya oksijen
Aluminyum Okta-eder
Temel Yapısal Birim
x y z x
y z x
y z
x y z x
y z x
y z
x y z x
y z x
y z
x y z
Okta-eder Levha
OH
Daha kolay anlaşılır olması için, silisyum “tetra-eder levhası” ile:
Si
ve aluminyum “okta-eder levhası” da:
Al
“Oktaeder – Tetraeder” Bağlantıları
ile gösterelebilir
x y z
tet oct
Kolay-çizim Simgeleri = Bloklar
x y z
“Tetra-eder Levhası” Uç-noktalarındaki Oksijenler
İle “Okta-eder Levhası” Hidroksillerinin Ortak Kullanımı
Serpentin (1:1 üçokta-eder mineral)
tet
oct
x y z
tet
oct tet
Talk (2:1 üçokta-eder mineral)
“Tetra-eder Levhası” Uç-noktalarındaki Oksijenler
İle iki “Okta-eder Levhası” Hidroksillerinin Ortak Kullanımı
tet oct
oct
tet oct
tet
tet oct
tet oct tet
oct
trioctahedral = üçoktaeder dioctahedral = ikioktaeder
oktahedra
1:1
2:1 T:O
(sınıf)
brucite = brusit gibbsite = jipsit
serpentine = serpentin kaolinite = kaolinit
pyrophyllite = pirofillit talc = talk
Philosilikatlar, katman yükü yoktur
Farklı Kil Mineralleri Farklı Kil Mineralleri
“Tetra-eder Levhaları” ve “Okta-eder Levhaları”
nın farklı kombinasyonları farklı kil minerallerini meydana getirir:
1:1 Kil Minerali (örneğin, kaolinit, halloysit):
Tetra-eder Levha
Okta-eder Levha
2:1 Kil Minerali (örneğin, montmorillonit, illit)
Farklı Kil Mineralleri Farklı Kil Mineralleri
“Tetra-eder Levhaları” ve “Okta-eder Levhaları”
nın farklı kombinasyonları farklı kil minerallerini meydana getirir:
Tetra-eder Levha Okta-eder Levha
Tetra-eder Levha
KİL MİNERALLERİNİN KİL MİNERALLERİNİN
SINIFLANDIRILMASI SINIFLANDIRILMASI
I. Amorf olanlar:
Allofon grubu
ALLOFONLAR:
AMORF YAPILI (şekilsiz)
YÜKSEK KDK SAHİP
VOLKAN KÜLLERİNDEN OLUŞAN TOPRAKLARDA BULUNUR
KİL MİNERALLERİNİN KİL MİNERALLERİNİN
SINIFLANDIRILMASI SINIFLANDIRILMASI
II. Kristalin olanlar :
A. İki tabakalı tipler 1:1 tipi
(levha yapılar bir silis tedraeder tabakası ile bir alüminyum oktaeder tabakası)
1. Eşboyutlu olanlar : Kaolin grubu kaolinit, dikit, nakrit.
2. Uzamış olanlar: Halloyisit grubu B. Üç tabakalı tipler 2:1 tipi
(levhalı yapılar 2 silis tedraederi tabakasıyla l adet merkezi dioktaedral veya trioktaedral tabakadan ibarettir
1. Genişleyen şebeke yapılı olanlar:
a) Eşboyutlu olanlar: Montmorillonit grubu:
montmorillonit, sasonit, vb.
b) Uzamış olanlar: Montmorillonit grubu: montronit, saponit, hektorit.
2. Genişlemeyen şebeke yapılı olanlar:
İllit grubu
Kaolinit Kaolinit
Si Al Si Al Si Al Si Al
güçlü bir “H-bağı”
kolaylıkla açılmaz
0.72 nm
Oksijen paylaşımı
Kristal birim
KAOLİNİT (Eş boyutlu/genişlemeyen):
Sulu alüminyum silikatlardır.
Bir oktahedral tabakaya bağlı bir tetrahedral tabakadan oluşur. (1:1 tipi tabakalı silikatlar)
Granit kayaçlardan elde edilen bir kil türüdür.
Kaolinit kaolin mineralleri arasında en yaygın bulunanıdır.
Hidrojen Köprüsü
KDK küçük (3-15 me/100 g)
Kaolinit şişmeyen bir mineraldir.
Kaolinit Kaolinit
Seramik, porselen, boyalarda, kağıt ve çömlekçilikte plastik eşya, yapay kauçuk, ilaç, gübre, mürekkep ve kozmetik ürünlerin yapımında kullanılır.
Halloysit
kaolinit ailesi; sulu ve çubuk yapılı kil mineralleri
(OH)8Al4Si4O10.4H2O
(OH)8Al4Si4O10
Montmorillonit Montmorillonit
smektit olarak da adlandırılır; su ile temasta genişler
Si Al
Si Si Al
Si Si Al
Si
0.96 nm
zayıf van der Waal’s bağı (O – O köprüleri) ile bağlanmıştır
su ile kolaylıkla açılır
Kristal birim
Montmorillonit (genişleyen)
Montmorillonit 2:1 tabaka yapısına sahiptir.
Bu grup; propillit, talk, vermikulit, sakonit, saponit, nontronit ve montmorilloniti kapsayan bir çok
mineralden oluşur.
Tetrahedrallerin tümü Si4+ iyonu içerir.
Ancak oktahedrallerin sekizde biri Al3+ iyonu yerine Mg2+ iyonu içermektedir.
Su ile temas ettiğinde, su tabakalar arası boşluğa girer ve kil şişer (gevşek O-O köprüsü)
Yüksek plastiklik ve kohezyon
Montmorillonit; su ve iyon adsorbsiyonu için büyük yüzey alanına sahip.
Bu nedenle çok yüksek katyon değiştirme kapasitesi (80-120 me/100 g).
Yüksek derecede tepkisel (şişebilen) bir kil mineralidir
montmorillonit ailesi
sızıntıları önlemek için, delgi çamuru olarak veya hendek duvar sıvalarında başarıyla kullanılırlar
(OH)4Al4Si8O20.nH2O
aşırı su çekim eğilimi
Bentonit
Su ile temasta şişer-genişler
Montmorillonit
Montmorillonit
İllit İllit
Si Al Si Si Al Si Si Al Si
0.96 nm
K+ iyonları ile birleşiklerdir
K+ iyonları büyğklüğü Si-tetra-eder levhalarındaki hekzagonal boşlulara tamamiyle uygundur
İLLİT (genişlemeyen) İLLİT (genişlemeyen)
İllit minerallerinin yapı özellikleri genellikle mika minerallerinin yapısına benzer.
Bu yapılar, smektit grubunda olduğu gibi iki silis tetrahedra tabakası arasında yer alan Aluminyum oktahedraları şeklindedir (2:1).
Potasyum iyonlarının birim tabakaları arasında
köprü vazifesi görmesi ve bunları bağlamalarından dolayı genişlemezler.
Kristal üniteleri arasına K katyonu yerleşebilir
Muskovit ve Biotitten oluşur
tet oct tet tet oct tet
K+ K+ K+
İnce-tabakalı silikatlar: yüklü 2:1 levhaları
mikalar
Her bir formül biriminde 1 birim (-) levha yükü
tet oct tet tet oct tet
K+ H2O Ca2+ H2O H2O
2:1 kil mineralleri
Her bir formül biriminde
< 1 birim (-) levha yükü
Diğerleri…
Diğerleri…
Bir 2:1:1 (???) minerali
montmorillonit ailesi; kristal üniteler arasında 2 molekül su, Muskovit ve biyotit katmanları arasındaki K yerine Mg geçer, İzolasyon materyali
olarak kullanılır
zincir yapılı (levhasız); iğne benzeri bir görünüm
Klorit
Vermiculit Attapulgit
Si Al Al veya Mg
KAOLİNİT
İLLİT
VERMİKULİT
HALLOYSİT
SMEKTİT
KLORİT
Özet Özet
Silikat Killerinin Oluşmaları Silikat Killerinin Oluşmaları
2KAlSi
3O
8+ H
2CO
3 +H
2O H
4Al
2Si
2O
9+ K
2CO
3+ 4SiO
2Mikroklin Çözünebilir
karbonat Hidrate silikat
Killerin Ayrışması Killerin Ayrışması
Birincil Mineraller
Artan ayrışma
Smektit Toprak
Vertisol
Oxisol
Demir ve Al-oksitçe Zengin Toprak
?
Genç, az ayrışmış topraklar
= ince-taneli mika, klorit, vermikulit (Entisol, Inceptisol)
Orta derecede ayrışma
= vermikulit, smektit, kaolinit (Mollisol, Alfisol, Ultisol)
Yüksek derecede ayrışma
= kaolinit, hidrate oksitler (Ultisol--> Oxisol)
Kil mineralojisi ayrışma süreçlerini yansıtır
Mikalar Vermikulit Smektit Kaolinit Al,Fe-Oksitler
¼
Kilden yapılmış bir kabın ¼ ü bir
futbol sahasından daha fazla yüzey alanına sahiptir.
Geniş yüzey alanının kile sağladığı avantajlar;
• Fazla su adsorbe eder
• Besin maddelerini tutar
• Diğer toprak partiküllerini yapıştırır
Kil tanecikleri kağıt destesi gibi tabakalar halinde yığılırlar.
Her bir kil levhası negatif yüke sahiptir.
Negatif yükler pozitif
yüklü katyonlarla dengede olmalıdır.
1/20,000
Killerin Negatif Elektrik Yük Killerin Negatif Elektrik Yük
Kazanmaları Kazanmaları
Killerin en önemli özellikleri olan iyon değişimi yapabilme kabiliyeti, onların
negatif elektrik yüküne sahip olmaları ile mümkün olmaktadır.
Killer negatif elektrik yüklerini başlıca iki yoldan kazanmaktadırlar:
1. Açık kristal kenarlarındaki kırılmalar
1.
İyonik (izomofik) Yer Değiştirme
İyonik (izomorfik) Yer-değiştirme İyonik (izomorfik) Yer-değiştirme
•Kil mineralleri iyonik yer değiştirme veya OH gruplarındaki hidrojenlerin dissosiye olmasıyla negatif yük kazanmaktadır.
•Bu yüklere kristal kafese bağlı oldukları için daimi “Permanent yük” denir.
•Bu şekilde yük kazanımı en çok 2:1 tipi kil minerallerinde görünür.
•Bu şekilde elde edilen yüklerle hem H iyonları hem metalik iyonlar (Na, K, Mg, Ca) değişim yapabilir.
x y z
Al3+, Fe3+
Si4+
tet
oct
Mg2+
Al3+
İyonik Yer-değiştirme
Kristal şebeke içinde, bir iyonun yerini, düşük değerlikli diğer birinin alması ile “-” yük kazanımı
- - - -
- - - -
++ ++ ++ ++ ++ ++ ++
- - - -
- - - -
++ + ++ ++ ++ + ++
İyonik Yer-değiştirme
NET Yük
0
-2
Uç Bağlar ; Bağlantı Uçları Uç Bağlar ; Bağlantı Uçları
Silikat Killerinin Negatif (-) Yüklerinin Kaynakları
pH bağımlı yükler
(iyonlaşabilen fonksiyonel gruplar)
Açık kristal kenarlarındaki kırılmalar:
Açık kristal kenarlarındaki kırılmalar:
Kaolinit gibi kil minerallerinin düz olan dış yüzeylerine dahil olmak üzere bütün slikat killerinde kenarların
kırılması ile hidroksil grupları açığa çıkar.
Bu şekilde elektrik yük kazanımı en çok 1:1 killerde olur
Değişken yük pH’a ve ortamdaki tuz konsantrasyonuna göre değişir.
Değişken yük üzerine pH daha etkili olduğu için bu yüke pH’ya bağlı yükte denir.
x y z
Uç bağlar
Bağlantı Uçları
Kil minerallerinin kırılan kenar ve köşelerinde
doymamış “-” elektriksel yük alanları ortaya çıkar
Kenar-köşe Bağlantı Uçları:
İyonlaşabilen Fonksiyonel Gruplar
Al-OH2+ Al-OHo + H+ Al-O- + H+ Al
O
Yüksek pH Düşük pH
- pH-bağımlı yükler
- Philosilikat kenarları; Fe- and Al-oksitlerdeki tüm yüzeyler Hidroksil grupları (OH-), yüksek pH derecelerinde iyonize olurlar ve kil kenar-köşelerinde oksijene (O) bağlı “-” elektriksel yük
alanları ortaya çıkar
SİLİKAT KİLLERİNİN FİZİKSEL ÖZELİKLERİ SİLİKAT KİLLERİNİN FİZİKSEL ÖZELİKLERİ
PLASTİKLİK
ÇATLAMA VE KOHEZYON
ŞİŞME
KÜMELEŞME
KATYON DEĞİŞİM KAPASİTESİ KATYON DEĞİŞİM KAPASİTESİ
KAYTON DEĞİŞİMİ: Kolloid yüzeyinde adsorbe
edilmiş olan değişebilir katyonlarla toprak çözeltisi içinde bulunan katyonların yer değiştirmesi
Katyon Değişim Kapasitesi: Bir toprağın adsorbe edebileceği değişebilir katyonların toplam miktarıdır.
me/ 100 g toprak
1 miliekivalan, 1 miligram H ile bağlanan yada onun yerine geçen diğer bir iyonun miktarıdır.
KDK ‘ si 10 me/100g ise 100g toprak 10mg H veya ona eşdeğer katyon tutmaktadır anlamına gelir.
Katyon Değişim Kapasitesi (KDK) Katyon Değişim Kapasitesi (KDK)
toprak çözeltisinden katyonları çekme – alma kapasitesi (örneğin, kil mineralleri net negatif yüklerinin bir ölçüsüdür)
meq/100g biriminde ölçülür (100 g kilin içerdiği net negatif yük) milieşdeğerlik sayısı
değişebilir katyonlar olarak bilinirler
yüksek değerlikli ve yalın yarı-çapları büyük olan katyonların iyonik yer değiştirme gücü daha fazladır.
Al3+ > Ca2+ > Mg2+ >> NH4+ > K+ > H+ > Na+ > Li+
Bazla doygunluk yüzdesi: Bir toprağın kolloidal komplekslerinin
içerdiği değişebilir bazların ( Ca, Mg, K, Na) katyon değişim
kapasitesinin yüzdesi olarak ifade edilen miktarlarına bazlarla doygunluk yüzdesi adı verilir.
Miliekivalan değişebilir bazlar / KDK x 100
Bir toprağın bazla doygunluk yüzdesi 80 ise, kolloidin negatif yüklerinin
% 80’i bazlar, % 20’si H+ tarafından doyurulmuş demektir.
Hidrojenle doygunluk yüzdesi: Bir toprağın kolloidal komplekslerinin
içerdiği değişebilir hidrojenin kapasitesinin yüzdesi olarak ifade edilen miktarlarına hidrojenle doygunluk yüzdesi adı verilir.
Miliekivalan değişebilir H / KDK x 100
Kurak bölge topraklarının bazla doygunluk yüzdeleri %100 ve pH 8- 10
Örnek:
1 toprağın KDK: 16 me/100g, değişebilir bazları oluşturan katyon toplamı 12 me/100 g ise bazla doygunluk
yüzdesi?
12/16 x 100= % 75 Yani:
Toprağın KDK’sinin % 75’ini Ca, Mg, Na, K katyonları ile
%25’ini H ve Al iyonları oluşturmaktadır.
KDK üzerine;
Kil tipi, Kil miktarı,
Organik madde miktarı,
pH etkilidir.
Katyon değişim kapasitesine toprak tekstürü ve organik madde miktarının etkisi
Kil tipi aynı kalmak koşulu ile toprağın kil yüzdesi arttıkça katyon değişim kapasitesi de artmaktadır. Kumlu olan hafif topraklarda kil kolloidleri ve humus miktarları düşük olduğundan dolayı, killi olan ağır bünyeli topraklara göre katyon değişim kapasiteleri daha
düşüktür.
Katyon değişim kapasitesine kolloid tipinin etkisi
Humus miktarı eşit olmak koşulu ile aynı miktarda kil içeren
topraktan montmorillonite sahip olanın katyon değişim kapasitesi, kaolinite sahip olan toprağa göre 10-12 kat daha fazladır.
Buradan anlaşılacağı üzere bir topraktaki kil tipi ve miktarı ile humus miktarı belirlendiğinde, o toprağın katyon değişm
kapasitesini tahmin etmek mümkündür.
Problem:
Problem: HA: 1,15 g/cm3 olan killi bir bir toprağın HA: 1,15 g/cm3 olan killi bir bir toprağın
KDK=10me/100g ise değişebilir H iyonları (tutulabilir) KDK=10me/100g ise değişebilir H iyonları (tutulabilir) miktarı?
miktarı?
Çözüm:
HA=1 olduğunda 1 da arazide 200.000 kg toprak
200.000 x 1.15= 230.000 kg toprak var.
1 me H= 1mg H
100 g toprak 10 mg H
100.000 mg toprak 10mg H
230.000 kg toprak 23kg H tutulabilir
Problem:
Problem:
HA: 1,15 g/cm3 olan killi bir toprağın HA: 1,15 g/cm3 olan killi bir toprağın
KDK=10me/100g ise değişebilir Ca iyonları KDK=10me/100g ise değişebilir Ca iyonları (tutulabilir) miktarı?
(tutulabilir) miktarı?
Çözüm:
1 mg H ile yer değiştirebilmek için 40:2=20 mg Ca (20 mg Ca= 1 me Ca)
10 me x 20 mg = 200 mg Ca
100.000 mg toprak 200mg Ca
230.000 kg toprak 460 kg Ca tutulabilir
Problem:
Eğer 100 g toprak 300 mg Ca tutuyor ise bu toprağın KDK?
KDK= 300: 20= 15 me/100g
1. toprak 2. toprak
KDK=10 me/100g KDK=40 me/100g
8 me Ca 8 me Ca
Hangisinde Ca’un yarayışlılığı (bitkiler tarafından kolayca alımı) daha fazladır?
Not: Toprak kolloidleri tarafından adsorbe edilen bir katyonun yarayışlılığı toplam
miktarına değil yüzde oranının yüksekliğine
bağlıdır.
ÇEŞİTLİ MADDELERİN KDK DEĞERLERİ
Toprak Çözeltisi Katyon Toprak Çözeltisi Katyon
Konsantrasyonu Konsantrasyonu
katyon konsantrasyonuı kil tanesinden uzaklaştıkça azalır
+ +
+ +
+ + +
+
+ +
+ + +
+
+ + +
+ +
+ +
+
+ +
+
+
+
+
+ +
+ + +
+ + +
+
+
+ + +
+
+ + +
+
+ +
+
+
+
+ + +
+
+ +
+
+
+
+ +
+ + + +
+ +
+
+
+ +
+ + + +
+ +
+
+ +
+
katyonlar - -
- - - - - - - - - - - - kil taneciği
Elektriksel çift katman Serbest su
Toprakta Kalsyum’un Yarayışlı Hale Toprakta Kalsyum’un Yarayışlı Hale
Getirilmesi Getirilmesi
Kolloid yüzeyi
Ca + 2H
2CO
3 H H
+ Ca(HCO
3)
2Kolloid yüzeyi
Adsorbe- edilmiş
Ca+2
Çözünebilir bikarbonat Adsorbe-
edilmiş H+
Karşılaştırma Karşılaştırma
Mineral Özgül yüzey (m
2/g)
KDK (meq/100g)
Kaolinit 10-20 3-10
Illit 80-100 20-30
Montmorillonit 800 80-120
Klorit 80 20-30
MİNERALTOPRAKLARDAKİ MİNERALTOPRAKLARDAKİ
BİTKİ BESİN MADDELERİ
BİTKİ BESİN MADDELERİ
BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL
EDEN ETMENLER EDEN ETMENLER
IŞIK
TOPRAK (durak yeri)
ISI
HAVA
SU
BİTKİ BESİN MADDELERİ
BiTKi BESiN MADDELERi BiTKi BESiN MADDELERi
Makro elementler
Azot (N)
Fosfor (P)
Potasyum (K)
Kükürt (S)
Kalsiyum (Ca)
Magnezyum (Mg)
Mikro elementler
Klor (Cl)
Bakır (Cu)
Mangan (Mn)
Demir (Fe)
Molibden (Mo)
Çinko (Zn)
Bor (B)
BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ
ELEMENTLER ELEMENTLER (16 adet)
MUTLAK GEREKLİ BESİN MADDELERİ MAKRO MİKRO
C,H,O,N,P,K,Ca,Mg,S Fe, Mn,Cu, Zn,Mo,
Cl,B
BESİN ELEMENTLERİ
N, P, K temel besin maddeleri
Fazla miktarda gereksinme duyulur
Ca, Mg, S; ikincil besin elementleri
Orta derecede gereksinme duyulur
Fe, Mn, Zn, Cu, B, Mo, Cl mikro besin madde
Çok az miktarda gereksinme duyulur
C, H, O
Hava ve sudan büyük miktarlarda sağlanır
Diğer elementler (yararlı) Diğer elementler (yararlı)
Na, Si, Ni; Bazı bitkiler için esastır, ancak gerekli değildir, ancak gelişmeyi destekler
Co; Azot fiksasyonu için gereklidir
Se, As, I; Bitkiler için değil ancak, bunları yiyen
insanlar ve hayvanlar için gereklidir
.MUTLAK GEREKLİ BESİN ELEMENTLERİNİN MUTLAK GEREKLİ BESİN ELEMENTLERİNİN ALINDIĞI ŞEKİLLER
ALINDIĞI ŞEKİLLER
Karbon CO
2
Hidrojen H
+,HOH
Oksijen O
2, OH-, CO
3-2, S0
4-2,CO
2
Azot NH
4+,NO
3-
Fosfor H
2PO
4-
Potasyum K
+
Kalsiyum Ca
++
Magnezyum Mg
++
Kükürt SO
4=MUTLAK GEREKLİ BESİN ELEMENTLERİNİN MUTLAK GEREKLİ BESİN ELEMENTLERİNİN
ALINDIĞI ŞEKİLLER -DEVAM ALINDIĞI ŞEKİLLER -DEVAM
Demir Fe++, Fe+3
Manganez Mn+4
Bakır Cu++
Çinko Zn+2
Molibden MoO4-2
Bor BO3-
Klor Cl-