• Sonuç bulunamadı

GÜL ÜN İSVİÇRE DE GİZLİ HESABI VAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "GÜL ÜN İSVİÇRE DE GİZLİ HESABI VAR"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN 2146-2356

Özbey, Gül’ün gizli hesaplar olduunun bir ABD görevlisi tarafndan dev- letin bir kurumuna ihbar edildiini belirtti.

hbar alan devlet kurumunun, bilgiyi resmen MT Müstear Hakan Fidan’a ilettiini açk- layan Özbey, Fidan’a iletilmesinin hemen ardndan bilgiyi veren ABD görevlisinin Tür- kiye’den çekildiini kaydetti.



Gül’ün gizli hesabnn bulunduu bil- gisinin 2010’da devlet kaytlarna girdiini belirten Özbey, Gül’ün bugüne kadar devlete verdii mal beyanlarnda

“sviçre bankalarnda hesap” bilgisinin yer almadn ifade etti. Gizli hesap bulundur- mann suç olduunu söyleyen Özbey, Meclis’i ve savclar göreve çard. 11’de



Ara Güler sevindirdi

17

Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun ko- ğuşta ölmesini beklemek kasten adam öldürmektir değil midir? Bu işin ucu gardiyandan Cum- hurbaşkanı’na kadar uzar gider ve kasten adam öldür- me sayılmaz mı, ey millet?

Fikret O OTYAM

Hilmioğlu öldürülüyor!

2 Artık hiçbir proje, Arslanlı Yol’da ilerleyen o büyük devrimci kitleyi tekrar ters istikamete yöneltemez.

Ters istikamet: Merkez Sağ ve Mer- kez Sol’dur. Merkezde topla- nalım çağrılarının varacağı menzil, yeni T. Erdoğanlar, A.

Güller, F. Gülenler üretmektir.

Doğu PPERİNÇEK

Arslanlı Yol’da dönüş istikameti yok!

10 Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kav- lak, Yatağan mücadelesinin, “Türkiye işçi sınıfının onur savaşı” olduğunu söyledi.

Kavlak, “Onları Türk-İş’e ve sendikal ha- reketin mücadele tarihine yakışır bir biçimde karşılayacağız” dedi. Öte yandan Yatağan işçileri, Zonguldak maden işçilerine de çağrıda bulundu: Gelin Arslanlı Yol’da gü- cümüzü birleştirip talana dur diyelim! 7’de

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıç- daroğlu, Fethullah Gülen cemaatini mağdur ilan etti! Gazetecilerin

“CHP ile Cemaat anlaştı mı?” so- rusunu Kılıçdaroğlu, “Haksızlığa uğrayan bir insanı illa benim koru- mam için CHP’li mi olması gereki- yor?” diye yanıtladı. 9’da

 Türk-İş, 24 Ocak’ta Ankara’ya büyük yürüyüşe hazırlanan Yatağan işçilerini mücadele tarihine yakışır biçimde karşılayacaklarını açıkladı

Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, büyük ilgi gören ve 100 bin baskı yapan ‘Suçlamalara Karşı Gerçekler’ kitabında, devrimci şair Nâzım

Hikmet’e ‘Affet bizi’ diye sesleniyor

nsani Yardm Vakf HH tarafndan toplanan kurban yardmlarn

Suriye’deki El Kaide yöneticilerinin zimmetine geçirdii örenildi.

Teknik takibe taklan telefon görümelerinde 250 kurbandan yalnzca 18’inin datld itiraf ediliyor. Okul sütlerinin de zim- mete geçirildii ortaya çkt. Özer SÜRMEL’nin haberi 8’de

Yaban ellerinde, mezarının başında, yabancıyım sana.

Ne zaman ki,

Milli Mücadele’de Anadolu’ya kaçışını, sonraki yıllarda,

ne büyük haksızlıklara, zulümlere uğradığını, ama

“Türklüğümü elimden alamazsınız”

diye haykırdığını,

Nüzhet, Piraye, Münevver, Vera ile, yaşadığın inanılmaz aşklarını, Raşit Kemali’den nasıl, bir Orhan Kemal yarattığını, öğrendiğim gün,

utandım.

Anadolu’da bir çınar altını, senden esirgediğimiz için, utandım.

Dedim ki:

üzülme, utanmazlığın, haksızlığın, diz boyu olduğu bir ülkede, utanmak ayıp değil.

Sen,

vatanseverliğin, gümbür gümbür sesi, yüce Türk şairi, affet bizi.

AFFET BİZİ NAZIM AFFET BİZİ

NAZIM

AFFET BİZİ NAZIM

AFFET BİZİ NAZIM

AFFET BİZİ NAZIM

AFFET BİZİ NAZIM

AFFET BİZİ NAZIM AFFET BİZİ

NAZIM AFFET BİZİ NAZIM

AFFET BİZİ NAZIM

AFFET BİZİ NAZIM

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Kılıçdaroğlu, Cemaat’i mağdur ilan etti!

Uzun tutukluluğa çözüm için TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun 2+1 yıl önerisine milletvekillerinden destek geldi. CHP’li vekiller Dilek Akagün Yılmaz ve İsa Gök ile MHP Milletvekili Oktay Öztürk, sorunun bir an önce çözülmesini istedi. 10’da

Vekillerden 2+1’e destek

Genelkurmay bilgi notunda

‘paralel devlet’ örgütlenmesi

Ergenekon mahkeme heyetinin incelediği Genelkurmay hard- disklerinden, “paralel devlet”

örgütlenmesine ilişkin önemli

“bilgi notları” çıktı.

Deniz Yıldırım’ın yazısı 15’te Deniz Yıldırım’ın yazısı 15’te Deniz Yıldırım’ın yazısı 15’te Deniz Yıldırım’ın yazısı 15’teDeniz Yıldırım’ın yazısı 15’teDeniz Yıldırım’ın yazısı 15’teDeniz Yıldırım’ın yazısı 15’te İlker

Başbuğ

Nâzım Hikmet

GÜL’ÜN İSVİÇRE’DE GİZLİ HESABI VAR çi Partisi Genel Bakanvekili Hasan Basri Özbey, Cumhurbakan

Abdullah Gül’ün sviçre bankalarnda gizli hesab olduunu açklad

Özbey’in basın top- lantısının hemen ardından Cumhurbaşkanlığı’ndan açıkla- ma geldi. Tek cümlelik açıklama- da, “İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey tarafından ileri sürülen ‘İsviçre’de bir banka he-

sabı bulunduğuna’ dair iddia, tamamıyla asılsızdır”

denildi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan

‘gizli hesap’ açıklaması Cumhurbaşkanlığı’ndan

‘gizli hesap’ açıklaması

18 OCAK 2014 CUMARTESİ - 75 KURUŞ KURULUŞ 1921

Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız Yatağan’ı layıkıyla karşılayacağız

Kurban bağışları

El Kaide’nin cebine Kurban

bağışları

El Kaide’nin cebine

Türkiye’den giden yardım mal- zemelerinin Suriye’de El Kaide bağlantılı örgütlere teslim edildiğini gösteren videolar ortaya çıkmıştı.

Yargtay 5. Ceza Dairesi, futbolda ike davasnda Fenerbahçe Bakan Aziz Yldrm’a örgüt ve ike suçlarndan verilen hapis cezalarn onad. Spor hu-

kukçular karar sonrasnda

Yldrm’n bakanlk

görevinin de düece-

ini belirt- ti. 19’da

Başkanlığı düştü taraftar ayakta



Aziz Yıldırım

Abdullah Gül

Hasan Basri Özbey

Ara Güler

Kemal Kılıçdaroğlu

(2)

Hazırlayan: Osman ERBİL halklailiskiler@aydinlikgazete.com 18 OCAK 2014 CUMARTESİ

Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun koğuşta ölmesini beklemek kasten adam öldürmek değil midir, ey millet? Bu işin ucu gardiyandan Cumhurbaşkanı’na kadar uzar gider ve kasten adam öldürme sayılmaz mı, ey millet?

Bazı haberlerin günlük hayhuylar arasında kaynamasına yanarım şu gazetecilik mesleğimde!

Hemen örnek...

Cumhurbaşkanı’nın eşi üniversite çıkışlı ve türbancı.

Bu kafa bezi yasak olduğu için ülkeyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet etti, iyi mi?

Eşi bay Gül, Dışişleri Bakanı olunca şikayetini hemen geri aldı, iyi mi?

Dışişleri Konutu’na el attı, orayı kendi zevkine göre çok büyük masraflarla dayadı, döşedi!..

‘FÖRSLEYDİ’

OLUVERDİ!

Yani her bi yanında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısı olan Çankaya

Köşkü’ndedir artık, öyle mi?

Akıl almaz bi iş yaptı, kendi zevkine göre dayayıp döşediği Dışişleri Konutu’ndan

ayrılamaz oldu!..

Her daim güleç yüzlü Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve tesettürlü eşi sokakta mı yatacaktı? Yatırılmadı, yine Kayserilinin birinden içi havuzlu köşkü kiralandı, aylık kirası belleğim yanıltmıyorsa 80 milyon! Yanlış varsa hepsini tek tek düzeltmeye hazırım ilk Cumartesi’nde...

Köşkün kirası Dışişleri Bakanlığı’ndan ödenirken, ödenemez oldu bi de baktık ki bay Gül bunu

Cumhurbaşkanlığı bütçesine aldırmış iyi mi?

Haydi eskiden yazdığım gibi yazayım

“Fahrünnisagülsultanhazretler i”, Çankaya Köşkü’ne de el attı ama orayı Dışişleri Konutu’na çevirtmedik. Müzeden kimi heykelleri beğenmiş bunları aldırmak istedi iyi mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi zaten veremezdi durmadan yazdık, yazdık... Bugüne kadar yalanlanmadı TBMM, bari bunların kopyalarını yaptırıp verelim demiş...

ŞİMDİ SORALIM MI EY MİLLET,

‘FAHRÜNNİSAGÜLS ULTANHAZRETLER İNİN’

BU İNADI KILIFINA UYDURULAN

CUMHURBAŞKANL IĞI BÜTÇESİNE, SORMASI AYIP OLMAZSA ŞİMDİYE KADAR KAÇ

‘MİLYAR’A PATLADI?

Elbette sır değil, bekler dururum ey millet! Derler ki sabrın sonu selamettir!

SN.METİN

FEYZİOĞLU’YLA ÇOK KISA BİR YARENLİK!

Günlerden geçen Cumartesi, yani yazımın çıktığı gün bir telefon Hacıbektaş Belediye Başkanı Selmanpakoğlu Paşamdan... “Yazını okuduk, bak sana kimi vereceğim Metin Feyzioğlu’nu!”

Şaşırdım... Ses tanışı olduk, selamlaştık, güzel şeyler söyledi bu can için... Önerisine karşı çıkanlara yine lanetler okudum...

Onun Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili çözüm planına karşı çıkmalar başladı, en başta F’ciler, telaş içinde! Güya akıllarınca hücuma geçtiler, eyvallah onların işi bu...

EN AĞIRIMA GİDEN

Gazi Mustafa Kemal

Atatürk’ün Partisi CHP içinden kimilerinin çıkıp Cemaat’in başlattığı karşı kampanyaya katılmalarını akıllarınız alıyor mu, ey millet?

Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!

EY CHP GENEL BAŞKANI

KILIÇDAROĞLU SUÇU, YARIM

AÇIKLAMAK SANA HİÇ YAKIŞMIYOR!

Nasıl yakışsın, “BAŞÇALAN ERDOĞAN” diyor! Hayret bi şey, “BAŞÇALAN

ERDOĞAN”, zurna mı, davul mu, klarnet mi, keman mı, kemane mi, ağız mızıkası mı ne çalıyor suçlamada bunlar yok! Peki ne var

“HÜKÜMETİN DEVLETİ SOYDUĞU” suçlaması var...

Buna “BAŞÇALAN

ERDOĞAN”ı eklediniz mi ey millet sorunu çözmüş

oluyoruz... Demek ki neymiş, BAŞÇALAN ERDOĞAN’mış!.

Saz mı bağlama mı artık gerisini siz bulun ey okur...

MAHPUS

DAMLARINDA KILIFINA

UYDURUP ADAM ÖLDÜRMEK ÖZGÜRLÜĞÜ!

Bu özgürlük gardiyanlardan başlar, Cumhurbaşkanına dayanır...

Kuddisi Okkır, mahpus damında işkenceden öldürüldü, yıllar oldu kaynatıldı! Bu insanlık dışı olay, gözleri bağlı Adalet Ana’nın uzağından bile geçmedi/ yani geçirilmedi!

Prof. Dr. Fatih

Hilmioğlu’nun insanlık dışılığı için de koğuşta ölmesini beklemek kasten adam öldürmektir değil midir, ey millet? Bu işin ucu

gardiyandan

Cumhurbaşkanı’na kadar uzar gider ve kasten adam öldürme sayılmaz mı, ey millet?

EY BAY GÜL, BAY GÜL!.. TANIŞMAYIZ AMA BU SORUNA ARTIK EL KOY, EL KOY!.. BU, BİR... YA ŞU, TÜRK

ORDUSU’NUN Bİ GENERALİ...

Bi zamanlar “Ben bu işin savcısıyım” diyen Başbakan 14 Ocak taze yılda bakın ne demiş:

“...Yargılanmalarda oluşan soru işaretlerini artık daha net gördüklerini söyledi. Erdoğan,

‘Sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle ve tasarlanmış yargı mensuplarıyla insanlar mahkum edildi’ dedi.”

EY BAŞBAKAN BAŞBAKAN!

İşte onlardan biri Prof. Dr.

Fatih Hilmioğlu’nun durumu sana gelmiyor mu? Bu nasıl iş?

Demek ki sayın Başbakanım seni zamanında savcı

saymamışlar!..

‘ÖLÜME RAMAK KALA MI TAHLİYE EDECEKSİN? ÖNCE Mİ TAHLİYE

EDECEKSİNİZ?’

Ergenekon tutuklusu Tuğgeneral Levent Ersöz’ün durumu gün geçtikçe ağırlaşıyor gelen haberlere göre... İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’nde tedavi gören Ersöz’ün bağışıklık sistemi de çökmüş!

EY CUMHURBAŞKANI!

EY BAŞBAKAN! EY ADALET BAKANI VE EY

GENELKURMAY BAŞKANI, HELE SEN HELE SEN

PAŞAM! ÜÇÜNÜZ Bİ ÇAREDEN YOKSUN MUSUNUZ?KIZMAY IN SORDUĞUMA...

Başbakan hâlâ “Tehlikenin boyutları artık aşikâr” diyor ve Büyükelçilerimiz “Bu örgütü deşifre edin” buyuruyor!

EY KOCA BAŞBAKAN BAŞBAKAN, ONURLU TÜRK ORDUSU,

AYDINLAR,

GAZETECİLER İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI

PERİNÇEK VE ARKADAŞLARI, KISACA

ATATÜRKÇÜLER NEDEN NEDEN HÂLÂ MAHPUS DAMLARINDA?

BUNLARI DA MI CEMAATÇİLER

İÇERDE TUTUYOR?

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bi Generali gün gün ölüme gidiyor! Yine de Gök Tanrı geçinden versin de paşaya bi şeyler olanda tabutu başında nasıl saf tutacaksınız? Ey Diyanet İşleri Başkanı, o saf tutma “şer’an caiz mi?

EY SEVGİLİ

BURHAN UYGUR SENİN NAM-I HESABINA SEKİZ GÜN YAŞATTILAR!

Öyle sararıp solmuş bi fotoğraftı ki, belki

kullanmazlar ama İstanbul’a geçelim dedim...

YILLAR ÖNCESİNE DÖNÜYORUM...

Belediye Alanı’ndaki bakkal dostum telefon etti, iki

konuğum varmış, Manavgat’a gideceklermiş, illa seni görmek istiyorlar... “Misafir et hemen geliyorum”... Arabaya atladım ver elini Gazipaşa...

GÖZLERİME İNANAMADIM BURHAN UYGUR KARŞIMDA,

YANINDA GENÇ BİR BAYAN!

Sarmaş dolaş olduk, elindeki bira şişesine zarar vermeden! Antalya’dan mı ne geliyorlarmış, Burhan’ın Anamur’da askerlik

arkadaşına uğrayacaklarmış...

“Kesinlikle bırakmam”

dedim, “Bu gece bizdesiniz...”

Rahmetli Behruz Çinici ve eşinin çizdiği “eser”i dört köylü ustayla yaptığım/

yaptığımız evde Burhan ha, bayan arkadaşıyla?.. Coşkulu bir gece, ara sıra gidip bira getiriyorum Burhan’a...

BURHAN BİR ARALIK

KAYBOLUYOR AYLI GECEDE...

Telaşlandığımı gören arkadaşı “meraklanmayın”

dedi, “Sizden çekiniyor, otlu sigarasını içmeye gitti!”

Anladım. Gece geç vakte kadar eğlendik.

Arkadaşı açıkladı Burhan, Anamur’daki askerlik arkadaşına uğrayıp “ot”

alacakmış!.. Kendisi de piyano hocasıymış... Hoca olduğu yerde besteci ve orkestra şefi ağabeyim Nedim Otyam da Müdür...

Ona telefon edip durumu anlattım “misafirlerimiz”

dedim, üç dört gün izin rica

ettim “hocanım” için...

Durakladı “tamam “ dedi,

“Merak etmesin yine ben girerim derslerine”.

Birlikte güzel günler geçirdik.

Ayrılırken Burhan’ın kulağına eğildim,

direksiyondaki arkadaşına çaktırmadan “Anamur’daki asker arkadaşına

kesinlikle uğramak yok, bi şeyler almak için!..

Arabayı takip ettirip otunla yakalatırım rezil olursunuz, haydi iyi yolculuklar...”

Yanaklarından öptüm...

Anamur’daki arkadaşına uğramadan geçmişler... Müdür

birader “hocanım”ın bu hallerinden

illallah demiş, sözleşmesi iptal olmuş!

GEÇEN HAFTA YAYINLANAN FOTOGRAFLARIN KISA ÖYKÜSÜ!

Öyle sararıp solmuş bi fotoğraf; Aşık Veysel ha var ha yok! “Sanırım kullanmazlar ama ben, iyi görünüyorum, geçelim” dedim eşim Filiz’e...

Bu işi eksik olmasın yıllardır O yapar.

Cumartesi günü Aydınlık gazete geldi, Filiz sayfaya bakar bakmaz kocaman bi

“Fikret” çekti... “Aşık Veysel’in çenesini okşayan sarıp solmuş fotoğraftaki sen değilsin, o Burhan Uygur!”

Sayfaya bakar bakmaz şaşırdım, o sararıp solmuş fotoğraf yeni çekilmiş gibi pırıl pırıl!

Belki ana bir baba bir kardeş gibiyim o fotoğrafta!

Hemen İstanbul’u aradım, sevenlerim fotoğrafı bi güzel temizlemişler, Veysel ustanın gözü belli neredeyse!

EY SEVGİLİ BURHAN, HOCAMIN ELLERİNDEN SENİN KAPILARA, DÜNYAYA HOŞ BAKAN

GÖZLERİNDEN ÖPER, BU

YANLIŞLIK İÇİN DE GÖK TANRIYA

ŞÜKREDERİM...

Antalya, 16 Ocak 2014, Perşembe

CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİNE SORABİLİR VE YANIT ALABİLİR MİYİZ EY MİLLET?

ORANIN BÜTÇESİNDEN ÖDENEN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI KONUTU KİRA BEDELİ, BAŞTAN BUGÜNE NE TUTTU?

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI SN. METİN FEYZİOĞLU ÖNERİSİNİN YAŞAMA GEÇMEMESİ İÇİN UĞRAŞIP DURUN BAKALIM, EY BARIŞ VE ÇÖZÜM DÜŞMANLARI!

Fikret

OTYAM

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Sn. Prof. Dr.

Kurtcebe’nin tablomla ilgili yanıtı:

“Sayın Fikret Otyam Geçtiğimiz günlerde Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde bulunan tablonuzun yerinin değiştirilmesine ilişkin basın yayın organlarında çıkan haberler üzerine konuya hassasiyetle yaklaşarak gerekli incelemeleri yaptırdım.

Yaptığım incelemeler sonucunda; tablonuzun önceki sergilendiği alanın fiziksel mekân yapısı ve tablo boyutları dikkate alındığında uygun görüş, bakma süresi, görsel okuma etkileşim gibi sanatsal özellikler bakımından yetersiz olduğu belirlenmiştir. Önceki sergilenen alanda yapılan incelemeler sonucunda değerli eserinizin, yeterli düzeyde güvenlikli bir ortamda muhafaza edilmediği fark edilmiştir.

Eserin önceki sergilendiği alanda, doğu ve batı

yönlerinin aktif kullanımına açık, hemen yanındaki geniş pencerelerle yağış, güneş, nem, rüzgar gibi fiziksel ve

kimyasal açıdan aşındırıcı etkenlere maruz kalabileceği görülmüştür. Ayrıca eserin kat planında yer alan merdiven boşluğunda sergilenmesi de niteliği açısından uygun bir ortam değildir.

Bu bakımdan değerli tablomuzun, şimdiki Dekanlığın bulunduğu koridora alınması, nesne, bilgi, ziyaretçi arasında bağ kurma, eseri koruma, yaşatma gelecek nesillere taşıma adına kullanımı açısından atılmış olumlu ve iyi niyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilmelidir.

Değerli eserimizi şimdiki sergilendiği alanda yapacağımız ışıklandırma çalışmaları ve daha etkili bir sunum tekniği ile amacına uygun sergileyeceğiz.

Bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen Akdeniz Üniversitesi olarak her alanda olduğu gibi sanatımıza ve sanatçımıza da büyük değer

vermekteyiz. Sizin gibi, eserleriyle gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında

ülkemizi temsil etmiş, Türk kültürüne büyük katkı sağlamış; yarım asırdan fazla bir süredir eser veren

değerli bir sanatçımızın da tablolarının üniversitemiz fakültelerinde sergilenmesi bizim için bir onurdur.

Bu yanlış anlaşılmanın en kısa sürede çözüleceğini umuyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Prof. Dr. İsrafil KURTCEBE

Akdeniz Üniversitesi Rektörü

KONUKLARIMIZ VAR

Önce çiçekleri geldi sonra kendileri, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Karaöz, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Sadettin Sarı, Doktora Öğrencisi Sabriye Öztütüncü, Sinema/

televizyon Doktora Öğrencisi Serap Duman, Güzel Sanatlar

Fakültesi’nin Halkla İlişkiler ve Etkinlikler Koordinatörü Leyla Pamir Kumbul.

Armağan tablomun encamını kısa kestim/

kestik. Sayın Rektörün mektubunda her ayrıntı vardı. Sonra sanatsal yarenlik en dolusundan geldi geçti...

TEŞEKKÜRLER SAYIN REKTÖR PROF. DR. İSRAFİL KURTCEBE...

Sevgili arkadaşımız İşçi Partisi Genel Sekreteri Dr. Serhan Bolluk canın kıymetli babasının vefatını üzüntüyle öğrendik.

Babaya rahmet, BOLLUK ailesine başsağlığı dileriz.

Antalya’dan OTYAM ailesi

BAŞSAĞLIĞI

Fatih Hilmioğlu

Levent Ersöz

(3)

AKP-cemaat kavgası gündemi öylesine işgal etti ki yazmak için çırpındığım konuları bile yazmaya fırsat bulamadım.

Bunlardan biri de bacanağının adı rüşvet skandalına karışan AKP İzmir Büyükşehir Be- lediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın seçim kampanyası...

Bu kampanyayı yüreten AKP kurmayları

“2014 İzmir Yerel Seçim Analizi” isimli bir ra- por hazırlamışlar ve adaylarının İzmir’de seçi- mi kazanabilmeleri için yapmaları gerekenleri sıralamışlar.

Örneğin, tüm AKP’li adayların seçim kam- panyası sırasında yakalarına Türk bayrağı ro- zeti takmasını istemişler.

Dört yıl boyunca TC’yi tabela-

lardan indireceksiniz...

“Türk milleti” kavra- mının içini boşaltacaksı- nız...

Ülkeyi bölmek için terör örgütünün şefi ile ortak projelere imza atacaksınız...

Ancak; seçimler kapı- ya dayanınca yakanıza bir Türk bayrağı roze- ti takıp hem de İzmirli seç- menleri kan- dırabileceği- nizi sanacak- sınız!

Saf mısı- nız beyler;

yoksa size haddinizi defalar- ca bildi- ren İz- mirli seç- meni salak mı sa- nıyor- su- nuz?

Hazırlayan: Yiğit Eryılmaz halklailiskiler@aydinlikgazete.com

18 OCAK 2014 CUMARTESİ

Mustafa MUTLU

mustafamutlu@aydinlikgazete.com

LAİKLİK!

İsyan, Mert Balkan isimli Facebook kullanıcısından, internetteki sansürü artırmaya çalışan devlete:

Ayda 57 liralık internet faturasını ben ödeyeceğim ama “web”de hangi sayfalara gireceğime sen karar vereceksin öyle mi?

H...in oradan!

GÜNÜN İSYANI!

Yine AKP’li vekillerin, laikliğe yönelik saldırılarını tırmandırdıkları günlerden geçiyoruz. Önceki gün Başbakan’ı Allah’a benzeten vekile tanık olmuştuk; dün de AKP’li bakanların ve vekillerin camideki fotoğraflarını paylaşan Gaziantep Milletvekili Ali Şahin güne damgasını vurdu.

Şahin sosyal medyadan paylaştığı fotoğrafların altına, “Bakanı, milletvekili, valisi ve belediye başkanı ile işte AK Parti budur...

Yani ehli secde” yorumunu yaptı.

Çok merak ediyorum; laiklik anayasamızdan mı çıktı? Yoksa siyasi parti faaliyetlerinin anayasaya uygunluğunu denetlemekle görevli olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bu sözleri bile duymazsa, acaba neyi duyacak?

Partiler birleşmiyorsa...

Seçmenler birleşecek!

HDP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sırrı Süreyya Önder’in, İmralı’daki teröristbaşının yanında verdiği “mutluluk pozları”

dün yayınlandı. Sorum; bu adama oy vermeyi düşünen saf solcu kardeşlere:

Kürt ırkçılığı yapan birinden size ne hayır gelecek?

Bayraklı rozet yalanı!

GÜNÜN SORUSU

S

on seçim anketleri, AKP’nin Türkiye gene- linde ciddi bir oy kaybı yaşadığını netleştiriyor. İzmir, Balıkesir, Muğla, Aydın, Antalya, Eskişehir, Adana gibi büyük şehirlerde AKP zaten geride de; önde göründüğü İstanbul, Ankara gibi illerde bile fark yüzde 7-10 bandına düşmüş durumda...

AKP’ye oy vermeyen

seçmenin, oy verdiği parti hangisi olursa olsun istediği tek şey var:

Erdoğan’ın ve arkadaşlarının başımızdan çekip gitmesi...

Bunun için de Atatürk ilkeleri altında birleşebilen tüm partilerin “güçbirliği” yapması!

Ancak ne yazık ki Meclis çatısı altındaki CHP de MHP de tamamen parti yöneticilerinin egoları ve sığ hesapları yüzünden yıllardır bu talebi görmezden ve duymazdan geliyor.

Sonuçta da bir yerel seçim sürecine daha “dağınık bir muhalefet” ile giriyoruz.



İşte; tam bu noktada iş bize düşüyor:

Madem partilerimizin güçbirliği yapmalarını

sağlayamıyoruz; o zaman sorunu

kendimiz çözeceğiz!

Hayatında bir kez bile sağ partilere oy vermemiş ve hatta zamanında en yakın arkadaşları MHP’li olduklarını söyleyen militanlar tarafından

öldürülmüş bir vatandaş olarak söylüyorum:

Partilerimiz güçbirliği yapmıyorsa...

Bunu, sandıkta biz yapacağız...

Kendi seçim bölgemizde AKP dışındaki hangi partinin

adayının seçilme şansı fazlaysa, oyumuzu ona vereceğiz!

Örneğin, Kocaeli’de AKP’nin

oyu şu anda yüzde 40,5...

CHP’nin yüzde 30, MHP’nin ise yüzde 23... Yani; yüzde 40’lık zorba iktidar, kendisini şiddetle istemeyen iki partinin oyları bölmesi yüzünden dört yıl daha bu kentimizde saltanat sürecek!

Gördüğünüz gibi her şey açık:

Kendi partimizi ya da

kendimize en yakın gördüğümüz partiyi “yerel iktidara

getirmeyi” bir sonraki seçime erteleyip; önceliği AKP’den kurtulmaya vereceğiz...



Peki; neden mi yapacağız bunu?

Evlerdeki tüm ayakkabı kutularını ortaya dökmek için elbette!

Bizi yıllardır soyup soğana çevirenlerin neler

“götürdüklerini” görebilmek ve onlardan hesap sorabilmek için!

Ülkenin tüm değerleriyle oynayanları...

Atatürk ilkelerini, tabelalardaki TC’yle birlikte çöpe atanları...

Ulustan “ümmet” yaratmaya çalışanları...

Dış politikada burnumuzu b.ktan çıkarmayanları...

Güçlü ekonomi palavrasıyla iliklerimizi kemiklerimizi kurutanları...

Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının yeniden çizilmesine bile seyirci kalanları...

Evet; işte tüm bunları yapanları başımızdan def edebilmek için!

Eğer bunu mantıklı

bulmuyorsanız o zaman lütfen iyi düşünün:

Sizin istediğiniz gerçekten güçbirliği mi, yoksa başkalarının sizin düşüncelerinize ya da partinize katılması mı?

Umarım bu formülü başta MHP olmak üzere sağ partilerin seçmenlerine de anlatabiliriz.

Yoksa... Emin olun bu seferki seçim yenilgisi, sadece seçim yenilgisi olmakla kalmaz; ülke olarak çok daha büyük faturalar öderiz!

(4)

20 ilköğretimli hastaneye kaldırıldı



Antalya’nın Aksu ilçesine bağlı Kurşunlu Köyü İnci Kalender İlköğretim Okulu’nda eğitim gören 20 öğrenci, karın ağrısı ve kusma şikâyetiyle has- taneye kaldırıldı. Çocuk- ların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, olayı duyup okula koşan veliler, taşan kanalizasyon nedeniyle çocukların ra- hatsızlandığını savundu.

Açıklama yapan Vali Yar- dımcısı Turan Eren, 20 öğrencinin Antalya Eği- tim ve Araştırma Hasta- nesi’ne götürüldüğünü, 16’sında rahatsızlık tespit edildiğini söyledi. Sağlık İl Müdürlüğü ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nce olayla il- gili araştırma yapıldığını vurgulayan Turan Eren,

“Şu an itibariyle tehlikeli bir durum yok” dedi.

ANKARA İmsak05.32Güneş07.01Öğle 12.06 İkindi 14.35 Akşam16.59 Yatsı 18.20 İSTANBUL İmsak05.48Güneş07.19Öğle 12.21İkindi 14.47 Akşam17.11 Yatsı 18.34 İZMİR İmsak05.53Güneş07.20Öğle 12.29 İkindi 15.02 Akşam17.25 Yatsı 18.45 Ankara: 1/11

c

İstanbul: 9/16

c

İzmir: 9/16

e

Antalya: 10/20

c

Adana: 9/18

c

Diyarbakır: -1/11

d

Erzurum: -11/0

d

Sivas: -2/10

d

Tunceli: -2/10

c

Trabzon: 7/15

e

Zonguldak: 7/15

c

Bursa: 6/18

e

Konya: -6/2

c

HAVA DURUMU

Hazırlayan: Gökçen BEYAZ halklailiskiler@aydinlikgazete.com 18 OCAK 2014 CUMARTESİ

Türker

ERTÜRK

ÇIRNIK erturkturker@gmail.com

B

aşbakan Erdoğan Fethullah Gülen Cemaati’ni Haşhaşin Tarikatı’na benzetmiş. Erdoğan’a bu konuda akıl hocalığını kim yapmış bilmiyorum ama benzetme dört dörtlük.

Haşhaşin Tarikatı 1090’da Şiilik

meşrebinin, İsmaililik mezhebinin, Nizarilik koluna bağlı olan Hasan Sabah tarafından kurulmuştur. Tarihe Haşhaşiler veya

Suikastçılar olarak geçmelerinin nedeni ünlü gezgin Marco Polo’nun anılarında aktardığı bilgilerdir. Siyaset bilimcilere göre Haşhaşiler günümüzün derin devletidir.

Bugünkü İran sınırları içinde, Tahran’ın kuzeybatısında, Hazar Denizi’nin güneyinde sarp ve ulaşılması güç dağların üzerinde bulunan Alamut Kalesi, Hasan Sabah’a ve haleflerine karargah görevi yapmıştır.

Hasan Sabah, hastalıklı öğretisini yaymak için cennetin anahtarının kendisinde

olduğunu çevresine inandırmış, bu sayede fedailer ve suikastçılar yetiştirmiş ve

tarikatını büyütmüştür. Haşhaş, şarap ve huri tarikatın büyütülmesinde ve suikastçıların korkmadan göreve gönderilmesinde ikna yöntemi olarak kullanılmıştır.

Medyaya servis edilen telefon

konuşmalarından sanırım duydunuz, ne farkı var Cemaat liderinin Hasan Sabah’tan. Halka yaptığı ağlamaklı ses gitmiş yerine rant paylaşım emirlerini veren kendinden emin örgüt lideri sesi gelmiş. Bu nasıl dini Cemaat?

Rant dağıtım merkezi!

Cemaat gerçekten insanların dinini çok geniş bir biçimde yaşaması için bir araç olsa başımızın üstünde yeri var. Eğer cemaat;

ticaret, rant dağıtım merkezi, siyaset, devleti ele geçirme aygıtı, yurtseverlere karşı operasyon ve suikast odağı ve emperyalizmin tetikçisi olursa, buna hayır! Dünyanın hangi demokratik ülkesinde bizdeki gibi böyle bir kepazelik var! Cemaat için kutsal İslam dini adeta amaç değil sömürülecek bir araç olmuş.

Hasan Sabah için Alamut Kalesi neyse Cemaat lideri için Pensilvanya’da bulunan malikanesi aynı şeydir. Alamut Kalesi’ni Büyük Selçuklu Devleti’ne karşı savunabilir kılan konuşlandığı haşin coğrafya,

Pensilvanya’daki malikaneyi ise Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı koruyan bulunduğu ABD’dir. Niçin Türkiye’ye dönmediğini şimdi daha iyi anladınız mı?

Haşhaşiler Büyük Selçuklu Devleti’nin en parlak döneminde zayıflamasına ve taht kavgalarına neden olmuş, Cemaat’te ülkemizde halen devam eden bölünme ve parçalanma sürecine!

Haşhaşiler fedaileri vasıtası ile zamanın komutanlarına, devlet büyüklerine, valilerine, kadılarına ve yöneticilerine suikast

yapıyorlardı, Cemaat’te devletin organlarına sızdırdığı uzantıları vasıtası ile askerlerimize, aydınlarımıza, bilim insanlarımıza,

gazetecilerimize ve siyasetçilerimize suikastlar yapıyor ve zindanlara attırıyor.

Her iki yapıda da cennet kavramı taraftar toplarken ikna edici olarak kullanılıyor.

Cemaat’te, Haşhaşilere göre rant, para ve ihale gibi daha zamane ve daha etkili ikna silahları da mevcut.

Niçin sessiz kalınıyor?

Evet, Başbakan Erdoğan daha önce işbirliği yaptığı bu yapıyla savaşmakta ve devletin içinden söküp atmaya çalışmaktadır.

Çünkü Cemaat emperyal kurgu gereğince bu sefer kendini hedef almıştır. Erdoğan

beğenmesek de, ülkemize çok büyük zararlar vermiş olsa da sonunda siyasi bir figürdür.

Diğeri çok daha tehlikelidir!

Bakanlıklar, tüm kurumlar, başta yargıçlar, savcılar ve polisler olmak üzere hallaç pamuğu gibi atılıyor ve Cemaat adlı F Tipi Örgütün tüm uzantıları sistemin içinden temizlenmeye çalışılıyor. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıt yok.

Kumpasın boş rol oyuncusu olan

Cemaat’in, sivil, polis, yargı ve kendi içindeki uzantıları vasıtası ile yapılan

operasyonlarından en çok zararı Türk Silahlı Kuvvetleri görmüştür. Halen çok sayıda personeli zindanlarda acı çekmektedir. Ayrıca bu kumpas nedeniyle Türk Silahlı

Kuvvetleri’nin moral ve motivasyonu düşmüş, nitelikli insan gücünün önemli bir bölümünü kaybetmiş ve harbe hazırlık durumu kritik düzeye inmiştir. Halen Cemaat unsurları tarafından sürdürülen asimetrik psikolojik harekat nedeniyle istifalar yoluyla tasfiye operasyonları son sürat devem etmektedir.

1. Ordu Komutanlığı’nı dinleyen, gizli belgeleri çuvallarla çalan, Genelkurmay Başkanlığı’nda yapılan en üst düzey toplantıya böcek yerleştiren, Deniz Harp Okulu’nu karalayan ve saldıran, Donanma Komutanlığı’na dijital terör unsuru belgeleri koyan Haşhaşilere karşı niçin operasyon ve temizlik harekatı başlatılmıyor?

Erdoğan bu yargıya güvenmiyor ve oğlunu teslim etmiyor. Korumaları oğlunu

tutuklamaya gelen polislere silah çekiyor.

Ama Türk Silahlı Kuvvetleri bu kumpas yargısına evlatlarını kuzu kuzu teslim ediyor.

Şimdi Balyoz’da yeniden yargılama söz konusu iken Hasdal’dan Silivri’ye yol verilecek mi? Hal böyle iken sessiz ve sedasız kalınması aklımıza başka şeyleri getiriyor!

Saygılar sunarım.

Pensilvanya’daki Alamut Kalesi

ÖZLEM KONUR USTA

2013-2014 eğitim öğretim yılının başında ortaöğretime geçiş sınav sisteminde değişik- liğe giden Milli Eğitim Bakanlığı 28-29 Kasım tarihlerinde yaptığı sınavın sonuçlarını 1 buçuk ay- dır açıklayamadı. Seviye Belir- leme Sınavı (SBS) yerine geti- rilen Temel Eğitimden Orta- öğretime Geçiş Sınavı’nın (TEOG) sonuçları öğrencilerin 2’nci yazılıları yerine değerlen- diriliyor. Öğretmenler, TEOG puanının esas alınacağı Türkçe, matematik, fen ve teknoloji, TC inkılap tarihi, yabancı dil, din kültürü ve ahlak bilgisi ders- lerinde 2. sınav sonuçları açık- lanmadan 3’ncü sınavları yap- mak zorunda kaldı. Sınav so-

nuçları 24 Ocak’ta dağıtılacak karne notunu etkiliyor. Okul müdürleri, “Karneler normal takvime göre çoktan basılmaya başlanmalıydı. Diken üstünde- yiz” diyor. 1 milyon 360 bin 8.

sınıf öğrencisi MEB’in yapacağı açıklamayı bekliyor.

‘Gecikme skandalı büyütür’

Eski Eğitim İş 3 No.lu Şube Özlük Hakları Hukuk Sekreteri Nuri Gökçek, 14 Ocak’ta açıkla- nacağı ilan edilen sınav sonuçla- rıyla ilgili “Okul müdürlerimiz, karnelerin yetişmeyeceği endi- şesini taşıyor. Sonuçların açık- lanmasında çok geç kalındı. An- cak Pazartesi’ye kadar açıklan- maması skandalı büyütür” dedi.

Aydınlık’a konuşan bir öğ- retmen, “Bize yönetmeliği gös-

terip ‘15 günde sınav sonuçlarını öğrencilere bildirmeniz gere- kiyor’ diyenler nerede” diye tepki gösterdi. Anadolu Eği- tim-Sen Genel Başkanı Cansel Güven de yetkilileri istifaya da- vet etti. Güven, “TEOG iddialı sözlerle pazarlanmış, ilk uygu- lamadan önümüzdeki yıl deği- şeceği de açıklanmıştı. Öğret- menlere ‘sınavları 15 günde oku, sisteme gir’ diyen MEB, soru hazırlamayı, sınav değer- lendirmeyi beceremiyor. Kar- nelerin dağıtılmasına bir hafta kalmışken, ortalamaya eklene- cek TEOG sonuçları ortada yok. İşi bilene verin, kadrolarda liyakati gözetin diyerek 11 yıl geçirdik. Şimdi liyakatten öte utanma duygusu olan bürokrata razıyız” diye konuştu.

TUĞÇE YERDELEN / İZMİR Uygun ilik için Türkiye’nin seferber olduğu Melis Akbaş, tedavi gördüğü hastaneden dün taburcu oldu. Hastaneden kar- deşi Arda Akbaş’ın elini tutarak çıkan Melis Akbaş, “Çok mut- luyum” diyerek duygularını pay- laştı. 2,5 yıldır tedavi gören lö- semi hastası 8 yaşındaki Melis Akbaş, Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyonu Hastanesi’nde 19 Aralık 2013’te ilik nakli oldu.

Anne Sevil Akbaş da mutlu- luk gözyaşları döktü. Anne Akbaş,

“Şu anda hem onun sevinci hem de heyecanı karışık. Sağsalim

dönmek çok güzel. Umudumu hiç kaybetmedim. Yaşama geri dönüyoruz. Ben Melis’in büyük bir genç kız olduğunu hayal edi- yorum” diye konuştu.

Hasta olmaması gerekiyor

Melis’in doktoru Prof. Dr.

Savaş Kansoy, Melis’in yüksek dozda kemoterapi gördüğünü, ancak artık durumunun iyi ol- duğunu söyledi. Kansoy, “Ön- gördüğümüz şekilde 3 hafta için- de ilik tuttu. Herhangi bir komp- likasyonla karşılaşmadık. Bundan sonrası da önemli. Melis’in bu yıl normal okula gitmesi söz ko- nusu olamaz. Gelecek yıl sınıfına gidebilir” dedi.

Melis ilk üç ay, yalnızca has- taneye gitmek için dışarıya çıka- bilecek. Bunun için de enfeksiyon hastalıklarına karşı dikkatli olması gerekecek. Grip salgını olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Savaş Kansoy, Melis’in bu dönemde hasta ol- masının tutan iliği de tehlikeye atacağını söyledi.

Operasyonu gerçekleştiren diğer uzman Prof. Dr. Serap Aksoylar da, “Bu bir süreç.

Önemli basamakları bitti, ama henüz sonuçlanmadı. Bundan sonra geçireceğimiz her gün bizi sonuca ve hedefe biraz daha ya- kınlaştıracak. Melis, en çok kar- deşini göreceği için heyecanlı”

diye konuştu.

Melis, kardeşine kavuştu

Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı

Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı Karne zamanı geldi TEOG açıklanmadı

8. sınıftaki 1 milyon 360 bin öğrenci ortak sınavın sonucunu bekliyor.

Sonuç not ortalamasını etkileyecek.

Bir hafta sonra karne dağıtacak

eğitimciler, yetişmeyeceğini söylüyor

Bu sınav da yargıda

MEB’in Haziran ayında yaptığı ve mahkeme kararıyla yürütmesi durdurulan SBS ile ilgili karışıklık

devam ederken CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, TEOG sınavının da mahkemeye taşındığını açıkladı. Velilerin, seçmeli ders olan ve seçilmeyen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden soru sorulması üzerine dava açtığını belirten Ayaydın, “Yargıya taşındığı için sonuçları açıklanmıyor. Büyük olasılıkla bu yanlış da yargıdan dönecek” dedi.

Aydın Ayaydın

Hastaneden taburcu olmadan önce Melis ve annesinin mutluluğu fotoğraflara yansıdı.

Tarihi Unkapanı Köprü- sü’nün Taksim istikametinde meydana gelen 10 cm’lik açığın görüntüleri önceki gün ortaya çıkmıştı.

Dün sabah saatlerinde ha- rekete geçen belediye görevli-

leri açığı kapatabilmek için ge- çici bir çözüm üretti. Özellikle yayaların geçiş yaptığı kısımda tehlike oluşturan, 25 cm’ye va- ran açığın üstü, 1 metre uzun- luğunda sac levhayla

kapatıldı.  DHA

Atık yağ toplama kampanyası yürüten Kadıköy Belediyesi, kam- panyaya bir de atık yağ kumbarası ekleyerek belediye binasına “’yağ matik’’ atık yağ kumbarası koydu.

Evinde biriktirdiği kızartma atık yağlarını belediyeye getirip atık

yağ kumbarasına boşaltanlar, atık yağ kumbarasından anında 1 lira alıyor.

Atık yağ toplama kumbara- sının, Çevre Bakanlığı’ndan atık yağ toplama lisans belgesi alan firma tarafından geliştirildiğini ve ilk olarak pilot bölge seçilen Kadıköy’de denendiğini kayde- den Çevre Müdürü Şule Sümer, Kadıköylülerin atık yağ toplama kampanyasına ilgi gösterdiklerini belirtti. Atık yağ kumbarasının 1 lira vermesinin sembolik bir uygulama olduğunu kaydeden Sümer, “Önemli olan atık yağların evlerde ve işyerlerinde lavabolara dökülerek denizlerimizin ve ye- raltı sularımızın kirlenmesini ön- lemek” diye konuştu.

Köprüdeki açık sac levhayla kapatıldı

Atık yağını döken 1 lira kazanıyor

(5)

Kaz Dağları’nda talana yargı engeli



Çevre mücadelesi için aralarında Ayva- lık’ın da bulunduğu Körfez belediyeleri tarafından kurulan Kaz Dağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği, Kaz Dağla- rı’ndaki maden şirketlerine karşı hukuk zaferi kazandı.

Akçay Belediye Başkanı Cahit İnce- oğlu’nun başkanlığını yürüttüğü ve 18 belediyeden oluşan Kaz Dağı Madra Dağı Belediyeler Birliği’nin yörede faa- liyet gösteren maden şirketlerine açtığı davalara ilgili mahkemeler yürütmeyi durdurma kararı verdi. Karar yöre halkı tarafından sevinçle karşılandı.

 OYA UĞRAL / AYVALIK

Yaralılara yardıma koşan astsubay kaza kurbanı



Sivas’ta önceki akşam saatlerinde mey- dana gelen trafik kazasını görüp, yara- lananlara yardıma giden Astsubay Hü- seyin Burhan’a bu sırada başka bir araç çarptı. Çarpmanın şiddetiyle savrulan Burhan olay yerinde hayatını kaybetti.

Hatay’ın Kırıkhan ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilen şehidin bugün Kırık- han’da askeri törenle son yolculuğuna uğurlanması bekleniyor.

Sağlık Bakanı açıklasın:

182 vatandaşı soyacak mı?



CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray sağlıkta alınan katılım paylarının sürekli artmasına isyan etti. Bir dönem Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı da yapan Çıray,

“Sağlıkta adeta geçenden beş akçe geç- meyenden on akçe alınmaya başlandı”

dedi. AKP hükümetinin devletin sosyal olma vasfını yok ettiğini belirten Çıray, basında yer alan iddialara göre Alo 182 Merkezi Randevu Sistemi’nden alınacak 4,5 lira katılım payı ücretini eleştirerek

“Sağlık Bakanı’nın bu iddialar ile ilgili bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Va- tandaşın bunu bilmek en doğal hakkıdır.

Milletimiz vergi veriyor prim ödüyor, ilâ- veten katkı payı da neyin nesi? Katkı paylarını kaldırın lütfen!” diye konuştu.

‘Kalite düştü’

Sağlık harcamalarının AKP hükümeti döneminde 330 dolardan 767 dolara çık- tığını, aslında bunun memnuniyet verici olması gerekirken artan sağlık harca- malarına karşın hizmetin kalitesinin düş- tüğünü ifade eden CHP’li vekil şunları söyledi: “Bu kadar çok para toplanıp harcanmasına karşın vatandaşa verilen sağlık hizmeti sıralamasında OECD ül- keleri içinde sonuncuyuz. Kaynaklar doğ- ru harcanmıyor. Biz bunların harcadıkları para ile çok daha ulaşılabilir ve çok daha kaliteli sağlık hizmeti vereceğiz.”

 AYDINLIK / ANKARA

Hazırlayan: Gökçen BEYAZ halklailiskiler@aydinlikgazete.com

18 OCAK 2014 CUMARTESİ

 AYDINLIK / GAZİANTEP

G

aziantep’te Şehitkamil Be- lediyesi temizlik ihalesi tar- tışılıyor. Birkaç kez tek- rarlanmasına rağmen ihaleyi hep aynı şirketin, Güney Atık ve Yeşil Alan Yönetimi İnş. San. Tic. Ltd Şirketi’nin aldığı belirtiliyor. Be- lediyenin parkbahçeler ihalesi ile katı atık dönüşüm tesislerinin de aynı firmanın ortaklarına verildiği

gelen haberler arasında.

Sorular yanıtsız kaldı

AKP’li Rıdvan Fadıloğlu’nun başkanlığını yaptığı Şehitkamil Belediyesi en son 18 aylık hizmet alımı için ihale gerçekleştirilmiş.

İhale bedeli 44 milyon 361 bin 113 lira. Aylık 2 milyon, 464 bin 506 lira. İlçenin yanıbaşındaki Şa- hinbey’in nüfusu Şehitkamil’den 100 bin daha fazla. Ancak bu be-

lediye temizlik işlerini Şehitkamil Belediyesi’nden ayda

bir milyon 214 bin, yılda 14 milyon 568 bin lira daha ucuza yaptırdığı belirtiliyor. Gaziantep- liler ortada büyük bir vurgun olduğu görü- şünde.

Şehitkamil Beledi-

yesi’nden ihaleyi alan firmanın ortakları ile eski Aile ve Sosyal

Politikalar Bakanı ve şu an- daki AKP Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan adayı Bakan Fatma Şahin’in yakın ilişkileri olduğu da iddialar arasında.

Konuyla ilgili görüş- mek istediğimiz Şe- hitkamil Belediye yetkilileri ihale ile ilgili so- rularımızı yanıtsız bıraktı.

Başkan Fadıloğlu

Temizlikihalesindevurgun

 TUĞÇE YERDELEN / İZMİR

İ

zmir Kordon’da bulunan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün evi olarak da bilinen Atatürk Mü- zesi iki yıl önce restorasyon ge- rekçesiyle ziyarete kapatıldı. Mü- zede bulunan, Atatürk’ün çalışma odası, mobilyalar, banyo, yaver odası, misafir odası, kütüphane, tablolar ve Atatürk büstünün de yer aldığı eserler ile Atatürk’ün şahsi eşyalarının tamamı depoya kaldırıldı. Ancak binaya iki yıl bo- yunca bir çivi bile çakılmadı. Du- ruma tepki gösteren birçok sivil toplum örgütü eylemler ve imza kampanyaları yaptı. Tepkilere rağ- men bürokratik işlemler bir ay kadar önce tamamlanabildi. İhaleyi alan firma Ermiş İnşaat’ın iyileş- tirme çalışmalarını tamamlandık- tan sonra müzenin 10 Kasım 2014’te açılacağı belirtildi.

‘Şiddetle kınıyoruz’

Restorasyon çalışmalarını ya- kından takip edeceklerini söyle- yen Atatürkçü Düşünce Derneği İzmir Eşgüdüm Başkanı ve Urla Başkanı Ali Yanar şöyle konuştu,

“Müzenin iki yıldır kapalı kalması yüreği Atatürk sevgisiyle dolu olan İzmirlileri üzmektedir. Ye- nileme çalışmaları bahane edi-

lerek, Atatürk’e ait eşyalar, de- polarda çürümeye terk edilmesini şiddetle kınıyoruz. Atatürk’e ve Cumhuriyet devrimlerine saldı- rıların hızla arttığı günümüzde müzemize sahip çıkıyoruz. Ata- türk’ün kültür mirasının gelecek kuşaklara aktarılması engelleni- yor. 2011 yılına kadar açık olan bu müze birden bire nasıl olur da kullanılamaz hale gelmiştir?”

Diyadin’de hekime şiddet



Ağrı’nın Diyadin ilçesin- de, Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görev yapan pratisyen Dr. Hamdi Kösece, sıra beklemek istemeyen bir hastanın yakını tarafından tartaklandı. Üst solunum yolu enfeksiyonu şikâyeti ile acil servise gelen bir hasta yakını tarafından boğazının sıkıldı- ğını belirten Kösece şikâyette bulundu.

Kendisinin ve çalışma ar- kadaşlarının daha önce de hasta yakınları tarafından darp edildiğini ifade eden Dr. Kö- sece, “Hastalar sıraya uymu- yor. Oysa ben doktor olarak muayene edip, hastalığa göre tedavi etmem gerekiyor. Bu nedenle şiddete uğruyoruz”

dedi. Doktor Kösece, darp raporu verecek olan dahiliye uzmanı Esra Ateş’e ve ken- disine başhekim tarafından baskı uygulandığını da iddia ederek, “Olaydan 1.5 saat sonra Dr. Ateş bana rapor yazabildi. Başkehim iş göre- mezlik raporu verdirtmedi.

Şiddete uğrayan doktorlar için Sağlık Bakanlığı’nın ‘mavi kod’ bildirimi var. Ancak baş- hekim bu bildirimi de yap- madı” diye konuştu.

Atatürk’ün eşyaları depoda hapsedildi

T

ürk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu ile Ankara Tabip Odası, tüm eleştiri- lere rağmen Meclis’ten geçirilen Sağlık Torba Yasası ilgili bir ba- sın açıklaması yaptı. Hekimler adına konuşan TTB Aile He- kimliği Kolu Başkanı Handan Yüksel, TTB Merkez Konse- yi’nin Cumhurbaşkanı’ndan Tor- ba Yasa’yı TBMM’ye geri iade etmesini istediği hatırlattı. Yük- sel, “Yasa’nın yürürlüğe girmesi ve ASM çalışanlarına acil nöbeti uygulamalarının yaşama geçiril- mesi halinde başından beri ka- rarlılıkla yürüttüğümüz müca- delemizi daha etkili bir şekilde sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.

Yüksel, Sağlık Bakanlığı’nın önü- müzdeki günlerde yayınlamayı düşündüğü “Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmelik Değişikliği”nin kazanılmış hak-

ları geriye götüreceğini belirtti.

‘Kaygılanıyoruz’

T

ıpta Uzmanlık Kurulu’nun sözleşmeli çalışan aile he- kimlerine yönelik Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi’nin esaslarını belirlemek amacıyla aldığı kararları açıkladığını da hatırlatan Yüksel şunları söyledi:

“Yıllardır birinci basamak hiz- met birimlerinde bilgi, beceri, deneyim kazanmış, pratisyen he-

kimlere uzmanlık sınavına girme şartı getirmesi, eğitimin belirsiz içeriği, 6 yıl gibi uzun bir süreye yayılacak olması, 6 aylık rotas- yonlarla kendi nüfusundan kop- ması ihtimali gibi yaşanabilecek birçok olası sorunlar meslektaş- larımızda ciddi endişelere neden olmuştur. Ayrıca uzmanlık eği- timi alabilmek için sınavlara gi- ren, zorlu asistanlık eğitimi son- rası mecburi hizmet yapan ar- kadaşlarımızın emeklerinin de göz önünde bulundurulmayacağı kaygısını taşıyoruz”

‘Sorumlu kim olacak?

İzmir’de de Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) ve Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyo- nu ortak açıklama yaparak Torba Yasa’ya itiraz nedenlerini ka- muoyuyla paylaştı. Tabip Odası Yöneticisi Ceyhun Balcı, yasanın hekimlerin başına geçirilen bir çuval olmasından kaygılandık- larını söyledi. İZAHED Başkanı Muhterem Koray da “Acillerde nöbet tuttuğumuz takdirde bizim o eğitimi almamamızdan kay- naklanan bir sıkıntı olunca bu- nun sorumlusu kim olacak?”

diye sordu. Aile Hekimliği Ko- misyonu Başkanı Alper Zobarlar ise “Yakında bakanlık aile he- kiminden ameliyat yapmasını da isteyecek” diyerek tepkisini dile getirdi.

Aile Hekimleri:

Boyun eğmeyeceğiz

Gaziantep Şehitkamil Belediyesi’nin temizlik ihalesinin, aynı büyükşehire bağlı Şahinbey Belediyesi’nden yıllık 14,5 milyon lira daha pahalı olduğu ortaya çıktı

Atatürk’ün resimleri ve eşyaları iki yıldır depoda bekletiliyor.

Atatürk’ün resimleri ve eşyaları iki yıldır depoda bekletiliyor.

Aytun Çıray

İzmir’deki ortak açıklamada, Torba

Yasa’nın geri çekilmesi

istendi.

Gaziantepliler, Şehit Kamil Belediyesi’nin temizlik ihalelerini alan firmanın kayırıldığını belirtiyor.

Atatürk’ün resimleri ve eşyaları iki yıldır depoda bekletiliyor.

Almanya’da öldürülen gurbetçi toprağa verildi



Almanya’nın Berlin kentinde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden 26 yaşındaki Tahir Özbek, Kayseri’nin Develi ilçesinde toprağa verildi.

Berlin’de Türklerin yoğun yaşadığı Wedding semtindeki bir bahis bü- rosuna bir hafta önce gelen yüzleri maskeli 5- 6 kişi, arka bölümde ar- kadaşlarıyla oturan Ta- hir Özbek’e tabancayla

kurşun yağdırdı. Vücudunun çeşitli yer- lerine kurşun isabet eden Özbek, olay yerinde hayatını kaybetti.

Cinayetle ilgili soruşturma başlatan Alman polisi, Özbek’in çete tarafından öldürülmüş olma ihtimalini araştırırken;

genç gurbetçinin cenazesi Develi’nin Merkez Çarşı Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Aygösteren Mezar- lığı’na toprağa verildi.

Tahir Özbek

Referanslar

Benzer Belgeler

Yeni hizmete sunulan Başakşehir metrosunda Muhammed Cinemre, yürüyen merdivende bakım yaptığı sırada merdivenin aniden çal ışması sonucu basamakların arasına sıkışarak

Daha başka yazarlarımızın yaşamı ile ilgili bilgiler yanında yapıtla­ rı ile ilgili bilgiler de noksan olabilir.. Sözgelimi, benimle ilgili bölümde Ankara Hukuk

Verilen m do¤rusu ve bu do¤ru üzerinde bulunmayan bir P noktas›n› kullanarak, sadece pergel yard›m›yla P’den geçen ve m do¤rusuna paralel olan do¤ruyu bulman›z

Araştırmada incelenen özelliklerden bitki boyu, yan dal sayısı, gövde çapı, bitki başına harnup sayısı, tohum verimi, ham protein oranı, ham yağ oranı ve ham

Bu çalışmamızda çevresel şartlardan olan hidrotermal ortamın, farklı fiber dizilimlerine sahip tek tesirli bindirme bağlantılı kompozit numunelerin hasar

Biochemical synthesis of silver nanoprticles using filamentous fungi Penicillium decumbens (MTCC-2494) and its efficacy against A-549 lung cancer cell line. Chinese

DP 410 ve DP 490 yapıştırıcısı ile bindirmeli olarak alın alına birleştirilen halka kesitli çubuk numuneler, alın alına birleştirilmiş numunelere oranla gerek

Moder- niteyle, yani ekonomide modernleşme, anayasal düzen, liberal demokrasi ve bireysel otonomi üzerine kurulu toplumlara geçişle birlikte, kamusal alan bir yandan ahlaki,